Kraliyet ve Diktatör Dizi, Filmler 2022 Netflix ve Diğerleri

Sinema tutkunları, film seyretmeyi fazlaca beğenseler de belirli aralıklarla yaşadıkları “Acaba ne izlesem” sualinin bilinmeyen cevabı sebebiyle genel anlamda sürüncemede bırakılırlar.
Henry ve Kraliçesi Anne Boleyn’in aşkı ve aşkları kaderine neler yaptıklarını dinlemiş ve okumuşuzdur. The Tudors dizimizde de hakikatinde bu ilişkiden başlayarak 8. Henry ve 6 Karısının hikâyesi işleniyor. 8. Henry’nin Anne Boleyn ile evlenmek kaderine ülkenin prestijli Roma Katolik Kilisesi’ni değiştirip yerine Anglikan Kilisesi’ni kurması başka bir deyişle kendisi ve ülkesinin dinini değiştirdikten sonrasında tekrardan başka bir kadının aşkı için Anne Boleyn’i idam ettirişini izliyoruz.
Diziyi izlerken 8. Henry’den nefret edeceğinize eminiz fakat izlerken kendinizi kaptıracağınız bir takım.

The Crown

• Kategori: Dizi
• Türü: Dram, Tarih
• Toplam Kısım rakamı: 4 sürem ve toplam 40 kısımdan oluşmaktadır.
• Google Hoşlanma Yüzdesi: %94
• IMDb puanı: 8,7/10

Yeniden bir İngiliz Krallık ailesi dizisi The Crown ile yazımıza devam ediyoruz.
Büyük Britanya’nın şu an ki Kraliçesi II. Elizabeth’in yaşamını geniş bir süre döngüsüyle bizlere konu alıyor ve günümüz vakalarına kadar ışık yakalıyor.

II. Elizabeth’in tahta çıkışı, Edinburg Dükü Prens Philippe ile olan birlikteliği ve evlilik içindeki sorunları, evlatlarının yaşamları ve skandal olmuş tüm vakalar bu dizide yer tespit ediyor.
Reelde olmayan bir kurgu devletin başkanı ve başına getirdikleri ise filmin ana temasını oluşuyor. Wadiya Cumhuriyeti’nin diktatör Başkan General Aladeen, neşesine bakılırsa yürüttüğü ülkesinde artık millet isyan etme noktasına gelmiş ve demokrasi istemektedir.

İşte burada diktatör Aladeen ülkesinde oluşan millet başkaldırısını bastırmak ve demokrasinin gelişini sınırlamak için elinden geleni ardına koymacaktır.
Henry ve onun skandallara dolu yaşamı olunca, VIII. Henry beyaz perde de kendine oldukça yer tespit ediyor. Kral Henry’nin Anne Boleyn ve Mary Boleyn ile zati tasarılı olan bir buluşma ile tanışması sonrası hakikatinde Boleyn ailesinin isteği kızları Anne Boleyn’i kralın favorisi ve sonrasında eşi yapabilmek ve böylece epilepsiye ve krallıkta yer edinmektir. Ama işler tasarlandığı şeklinde gitmez ve kral diğeri kız kardeş Mary Boleyn’i hoşlanır ve Kraliçe’nin hizmetçisi olarak epilepsiye aldırır ve onun bir ilişki yaşamaya adım atar.

Zati bayanlarla arası oldukça iyi olan Henry bu sefer de Anne’e âşık olur ve Mary’yi sarayını yollar. Ancak Anne kraliçe olmak istemektedir ve kralı kendine takıntılı haline getirip cinsli kusurlar yapmasına niçin olur.
Anne’in kaybı bir tek bir kız kardeş değildir ve yakında bunu bilecektir. 2 kardeşi fazlaca beğendiğimiz iki oyuncu olan Natalie Portman (Anne Boleyn) ve Scarlett Johansson (Mary Boleyn) canlandırıyor ve ortaya muhteşem bir iş çıkıyor.

The Man in The Iron Mask

• Kategori: Film
• Türü: Serüven, tarih
• Google Hoşlanma Yüzdesi: %91
• IMDb puanı: 6.5/10

‘Devlet benim’ sözü ile öğrenilen Fransa’nın en uzun müddet karar sürmüş kralı 14.
14. Louis’i ise hemen hemen o zamanlar fazlaca genç olan Hollywood’un efsaneleşmiş adı Leonardo Di Caprio The Man in The Iron Mask filmini canlandırıyor. Mevzumuz ise tüm olarak şu şekilde; kötü ve acımasız kral 14. Louis’in herkesten gizlediği bir sırrı vardır. Kimliğini saklamak için onu demir bir maskeye tutukladığı ikiz bir adam kardeşi vardır.

Peki, İkiz kardeşi (Philippe Bourbon) bu cezaevinden kurtulup hakkı olan tahtı alabilecek midir? Bu sırada 14.
Silahşörler, Philippe‘in daha iyi bir kral olacağını düşündüklerinden ona Louis’in yerine geçmesi için destek etmeye adım atar. 14. Louis’in ise bu kötü konum asla umurunda değildir ve tekrardan yapmaması ihtiyaç duyulan bir şeyi yapar. Evlilik için gün sayan çift, Raoul ve Christine’i ayırmak. Zira artık Louis’in gözü bu genç ve hoş kadının üzerindedir.

The Reign

• Kategori: Dizi
• Türü: Tarih, Dram
• Toplam Kısım Rakamı: 4 sürem, 78 Kısım
• Google Hoşlanma Yüzdesi: %94
• IMDb puanı: 7,5/10

The Reign dizisi I.
İlk kısımlarda Mary’yi 15 yaşlarında genç bir kız iken izlemeye başlıyoruz. Mary uğramış olduğu bir suikast neticeyi korunması için Fransa’ya sevk ediliyor ve vakalar artık başlıyor. Kısımlar geçip, sezonlar ilerledikçe Mary’nin masumluğu ve hoş duyguları yerini hırs, rekabet ve hiddete bırakıyor. Tabi Mary saltanat yolunda ilerlerken cinsli acılara ve kayıplara da direnmek zorunda kalacaktır.

Dizinin her sezonu Mary’nin bilhassa efor ve taht kısmetine dönüştüğü insanı ve yaşadıklarını konu alıyor.
Elizabeth ile yaşadıkları sırasıyla her sezonda yer tespit ediyor. Dizi izleyen pek fazlaca kişi diziyi seviyor. Bilhassa oyunculuklar, dekor, kostüm galibiyeti ve mekân doğrultusundan yakaladığı hoşluklar diziyi sevinçle izlenilir kılsa da şunu da belirtmek gerekir ki dizide oldukça kurguya yer verilmiş, bazı farklılıklar ve yanılgılar yapılmış. Başka Bir Deyişle diziyi izlerken bunu zamanı bir kurgu olarak seyretmek daha doğru olabilir.

1984

• Kategori: Film
• Türü: Distopik, Bilim kurgu 
• Google Hoşlanma Yüzdesi: %79
• IMDb puanı: 7,1/10

Filmimiz ismine ithafen 1984 senesinde gösterime girmiş ve distopik bir dünyanın anlatıldığı, serbestliğin olmadığı ve istemin egemenlik altında yakalandığı bir sistemin olduğu bir yapım.
Filmimin ana karakteri, Winston Smith (John Hurt) her gün demir levhalar tarafınca izlendiği (evinden dahi), her eylemi egemenlik edilen ve bu kumpasa sesini çıkaramayan değişik ülke insanlarından biridir. Bu ülkede bigün size bir başka bölgeyle barış içinde olunduğunu açıklarken, ertesi hakikatinde daima bu bölgeyle cenk içinde olduğu söylenebilir ve siz de buna inanmak zorundasınız.

Eğer yemeğinin, besininiz eksiliyor fakat eğer çoğaldığı söyleniyorsa siz çoğaldığını düşünmek zorundasınız.
Siz kabahatinizi eylene dökmeden yalnızca düşünerek dahi işlemiş sayılırsınız. İşte bu kumpastan usanmış olan Winston, bu fazlaca kötü ve sürekli egemenlik altında yaşadığını yaşamını değişiklik yapmak ve saklıdan saklıya artık başkaldırmak ister. Yeni tanıştığı ve saklı bir aşk ilişkisi kurduğu (şundan dolayı bu dünyada âşık olmak dahi yasak) Julia ile saklı bir isyan başlatırlar. Ancak ikili istediğini elde edemeyecek ve bu eylemlerin onlar için fazlaca kötü neticeleri olacaktır.
Rejisörlüğünü ise meşhur rejisör Stanley Kubrick yapmıştır. Otomatik Portakal Filmi anlatırken Kubrick bizlere ‘Belki de tamamımız potansiyel birer Alex’izdir’ diyor sertliği özendirme tenkidine korunma olarak. Ahlaki değerlerin artık olmadığı ve yanlış siyasetler, temkinsizlik neticeyi endüstri olarak gelişe fakat beşeri değerlerin eksildiği İngiltere’de çoğalan suş oranları, çoklaşan kabahat çeteleri ve cezaevlerine artık zanlıların sığmadığı bir dünyadayız. İngiltere ise buna çözümü zanlıları hususi olarak rehabilite etmiş olduğu bir programa sokarak gene topluma kazandırmayı fakat onları bir robottan ayrımsız kılacak bir usulde tespit eder.
4 şahsiyet bir kabahat çetesininin içinde olan Alex, bigün çetenin ayrılması ve çetenin onu suç duyurusu etmesiyle bu programa alınır. Ancak Alex “rehabilite” olduğu programdan ayrıldığında fazlaca daha kötü ve hissiz bir psikopata dönüşecektir ve bir ailenin fobili düşü olacaktır. Filmde hükümetin uyguladığı baskıcı ve insanlık dışı etkinlik ve metotlar ve neticeleri işleniyor.

Countess

• Kategori: Film
• Türü: Kabahat, gerilim, dram, ruhsal
• Google Hoşlanma Yüzdesi: %85
• IMDb puanı: 5,8/10

Eğer eforunuz ve paranız olsaydı hoşluk ve gençlik için her şeyi yapar mıydınız? İşte burada karşımıza reelde yaşamış bir seri katil olan Kontes Elizabeth Bathory çıkıyor.
Zira kendisi bakire bayanları öldürüp onların kanıyla yıkandığında genç ve hoş kalacağına inanmaktadır ve bunu uygulamaya dökmekte de asla çekinmez. Countess filmimizde ise hikâyesi şu şekilde anlatılmaktadır; Daha 14 yaşlarındayken varlıklı ve saygıdeğer bir kont ile evlendirilen Elizabeth, fazlaca hoş, fazlaca uslu ve eforlu bir hanımefendi olarak noktaya değinmektedir. Hatta bu eforunu kocasını can verdikten sonrasında dahi devam ettirip, adamların idarediği dünyanın içine girer ve sarsılmaz bir yer edinir.
Ancak İstvan’ın babası bu ilişkiyi istememektedir ve Elizabeth’e yaşlı bulunduğunu ve oğlunun bu çehreden onu sevmeyeceğini açıklar. Zaman içinde bu Elizabeth’e o şekilde işler ki saplantı haline dönüşür. Elizabeth’e bakire bayanların kanının gençlik ve hoşluk verdiği düşüncesi yerleştirilir. Artık Elizabeth’in kalesine hizmetçi olarak giden hiçbir bakire hanımefendi geri dönemeyecektir.

The King’s Speech

• Kategori: Film
• Türü: Tarihsel drama
• Google Hoşlanma Yüzdesi: %92
• IMDb puanı: 8/10

Tüm 12 Yüksekokul adaylığının (En İyi Film Mükâfatı dahil) 4’ünü ve 14 BAFTA adaylığının 7’sini kazanarak ve 7 tane Altın Küre adaylığına haiz olarak başarısını ispatlamış The King’s Speech başyapıt sayılabilecek bir yapım.
Yeniden gerçek bir krallık yaşam öyküsü. Başrollerde ise Colin Firth (VI.George/York Dükü), Geoffrey Rush (Lionel Louge) ve Helena Bonham Carter (Elizabeth Bowes-Lyon) yer ediniyor. Filmin mevzusuna ulaşınca, babasının vefatı ve büyük adam kardeşinin onaylanmayan aşkı için tahtan vazgeçmesi çehresinden VI. George diğer bir ismiyle Bertie (ailesi ona bu şekilde sesleniyor) yeni kral olarak yerine geçmeye hazırlanmak zorundadır.

VI.
Karısı Elizabeth, ülkesinin büyük bir risk içinde bulunduğunu ve derhal bir lidere lüzum bulunduğunu bildiğinden kocasının endişelerini tamamlamak ve ona destek etmek ismine bu alanda mezuniyet belgesi olmayan ve değişik metodlarıyla öğrenilen ünü konuşma terapisti Lionel Louge’u kocasını açıklar ve terapi için çağırır. Bertie, eşinin güçüyle kabul etse de ve bu seanslardan pek umudu olmasada, süre ilerledikçe ikili içinde hem hoş bir arkadaşlık oluşacak hem de Bertie kekemeliğini aşıp, ülkesine itimat verici ve fazlaca hoş bir konuşma yapmış olacaktır.

The Handmaid’s Tale

• Kategori: Dizi
• Türü: Bilim kurgu
• Toplam Kısım Sayısı: 3 sürem ve toplam 41 kısımdan oluşmaktadır
• Google Sevme Yüzdesi: %93
• IMDb puanı: 8,3/10

The Handmaid’s Tale Türkçe’ye adapte edilmiş ismiyle Damızlık Kızın hikayesi, Margaret Atwood’un aynı yapıtından adapte edil bir distopik dünyayı konu alıyor.
Kadın hakları yok. Kadınlar hiçbir şekilde mülk sahibi olması imkansız, paraları olması imkansız ve kariyer yapamazlar ve eğitim hakkına haiz değiller. Kadınlar aşağılaştırıcı sınıflara ayrılmış. Diziyi şu şekilde özetleyelim; Doğum oranlarının düşmüş olduğu ve doğurganlığın fazla derecede düşmüş olduğu, insanlığın aralıksızın bitme derecesine geldiği bir dünyadayız. Bunun olmasının sebebi ise çevre lekeliliği ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar.  Distopik aşamanın eğer olmazsa olmazı Totaliter ve baskıcı bir hükümet de doğal olarak ki mevcut.
İnsan ırkının kurtulmasına ise tek derman hala doğurganlığı olan bayanlar, bu bayanların resmen yaşamı bitiyor ve köleleştiriliyorlar. Bu bayanlar devlette olan idareyici ve liderlerin evlerine sevk edilir ve bu liderler tarafınca tecavüze uğrayarak çocuk doğurmaya zorlanırlar. İşte dizinin baş kahramanı olan June Osborne eşi ve kızıyla Kanada’dan kaçarken yakalanır ve doğurgan olmasından dolayı General Fred Waterford ve eşine verilir. Bundan sonrasında her şey June için daha da fenalaşır ve hürlüğü ve canı için savaşma sonucu alır.

The Hollow Crown

• Kategori: Mini dizi
• Türü: Tarihi Dram
• Toplam Kısım Rakamı: 1 sürem ve 4 kısım
• Google Hoşlanma Yüzdesi: %72
• IMDb puanı: 8,3 /10

Ilk olarak şunu belirtmek gerekir ki tekrardan bir adapte etme dizi ile devam ediyoruz fakat bu seferki bir kitabından değil, 4 meşhur oyundan (historical tetralogy) oluşan bir tiyatro yapıtından adapte etme, hem de bizzat William Shakespeare tarafınca yazılmış bir dörtlüden.
Richard’ın bir repliğinden alır. Bu arada dizi bizim de zati bildiğimiz ve beğenerek seyrettiğimiz oyuncular Tom Hiddleston, Ben Whishaw ve Jeremy İrons’ı başrol kadrosunda bulunduruyor.

Her kısım değişik bir İngiltere kralının öyküsünün anlatıldığı dizide birbiri ardına gelen krallar II.Richard, başkaldırıyla onu tahttan indiren IV.
Kralların savaşları, taht için yaptıkları ve hayatları bilhassa İngiliz kültürüyle ekrana yansıtılıyor. 

V For Vendetta

• Kategori: Film
• Türü: Aksiyon, gerilim
• Google Sevme Yüzdesi: %91
• IMDb puanı: 8,1/10

Distopik dünyalı filmlerin en iyi ve en zaferli yapımı. V For Vendetta gelmiş geçmişlerin en iyi filmlerinden biri.
Hugo Weaving, geçmişte tıbbi deneylerde kullanılmıştır ve bunun neticesinde fazlaca ağır yaralar almıştır.

Hugo kendini bir Fawkes maskesinin altına gizler ve işe koyulur zira Yaşadığının ve baskıcı rejimin öcünü almak için bir isyan başlatacak ve ulusu da kendiyle birlikte ayaklanmaya teşvik edecektir. V For Vendetta filmi muhtemelen izlemiş yada izlememişseniz de kesinlikle duymuşsunuzdur.
Diktatör önder Adolf hitler, Yahudi soykırımının hakikat mesulü, Almanya’ya kök söktürmüş Nazi Partisi’nin kurucusu. Peki Adolf daha çocukken yalnızca sanatçı olmak isterken iyi mi siyasete girdi?

Neden Yahudilerden nefret etti ve bu nefret onu iyi mi hastalıklı bir katile dönüştürdü? İşte tüm bu suallerin yanıtları filmimizde yer ediniyor.
Rastgele bir beşeri ilişki yasak ve eğer rastgele bir duyguyu sezmeye başlarsınız hastalanarak adlandırılıyorsunuz ve derhal rehabilitasyon ediliyorsunuz, eğer rehabilitasyondan kaçarsanız da bu sizin kötü neticeler doğuracaktır. İşe bu şekilde bir dünyada bu idarenin azalarından olan Silas, birden öfke sezmeye ve sonrasında da sırasıyla tüm duyguları sezmeye adım atar.

Bir müddet bunu saklamaya kabul eden Silas, abonelerden birinin intihar etmiş olduğu bir ana şahit olur ve o sırada Nia ismindeki bir başka abonenin de bunu izlerken duygusal bir ifade yansıttığını bakar.
White Queen Dizisi bilhassa Elizabeth Woodville’nin aksında geçiyor. İngiltere o dönem bir iç muharebede ve bu iç cenk York ve Lancester Hanedanlığı içinde geçiyor.

Elizabeth’i IV.
Henry’nin İngiltere’ye kaybettirdiği cenk neticeyi usunu kaybetmesi ve bunu fırsat öğrenen York Hanedanlığı’nın onu tahtan indirip, kendi kralları IV. Edward’ın tahta çıkma mücadelesi şeklinde vakaları mevzu ediniyor. Tabi taht savaşları fazlaca çoğunlukla bakacaksınız bu dizide. Kralların ve oğullarının idamları, taht talihine meydana getirilen entrikalar, savaşlar ve başkaldırıları ve iki hanedanın hükmetme gayretini bol miktarda izleyeceksiniz.

The Favourite

• Kategori: Film
• Türü: Dram/Tarih
• Google Sevme Yüzdesi: %73
• IMDb puanı: 7,5

Konu İngiliz krallık ailesine ulaşınca mevzular asla tükenmiyor.
Filme azıcık da hayal eforu ve kurgu katınca hakkaten de galibiyetli ve izlemesi neşeli bir şeyler oluşturmak çok da fazla güç değil. The Favourite, gösterime girmiş olduğu yıl Yüksekokul Ödülleri’de dahil pek fazlaca mükâfatı sildi süpürdü. Başrollerinde zati oldukça bilindik olduğumuz adlar olan Olivia Colman (Kraliçe Anne), Emma Stone (Abigail), Rachel Weisz(Lady Sarah) yer ediniyor.

Stuart’ların sonuncu Kraliçe Anne’in tahttında oturmuş olduğu İngiltere, o sıralarda Fransa ile cenk içindedir.
Epilepsiye yeni hizmetçi olarak gelen Abigail, kısa sürede Lady Sarah’nın sevgisini ve takdirini kazanır ve onu gözetmesi altına alır. Bu gidişatı Abigail, asilzade köklerine dönmek için kullanmaya karar verir. Sarah’nın tüm zamanı devlet işlerine giderken, Abigail ise Kraliçe’nin gönlünü fethedip ona yakınlaşmaya adım atar. Bu konum ikili içinde bir çaba başlatacaktır.

Mary Antoinette

• Kategori: Film
• Türü: Dram, Tarih, yaşam öyküsü
• Google Sevme Yüzdesi: %84
• IMDb puanı: 6,5

Hepimiz Fransa’nın meşhur kraliçesi Mary Antoinette’yi öğreniriz.
Kraliçenin dram dolu bir yaşamı var ve filmimizde bizde bu dramı izliyoruz. Mary’nin genç yaşta Kral Louis ile evlendirilmesi sonrası epilepsiye gelişiyle kim bilir imha başlıyor. Fazlaca azametli ve fazla lüks bir yaşam var epilepsiye fakat dışarda millet açlıktan can veriyor.

Tabi Mary fazlaca deneyimsiz ve genç bu çehreden ehemmiyet ver, ek olarak Mary’nin sarayda sabah kalkıp, gece yatmasına kadar her şey başkalarının hakimiyetinde, asla yalnız kalamıyor ve doğum yaptıktan sonrasında dahi çocuğunu emziremiyor.
Parti işsizliği ve başlarının belada olduğu zanlı rakamını ve kabahat oranlarını düşürmek için 12 saat süresince tüm kabahatleri hür bırakan ve hiçbir şekilde desteğin olmayacağı yılda bir olan uygulamayı geliştirir ve hakkaten de yarar sağlar.

Jamie ve ailesi de bu kumpasa alışmış bir aile olarak karşımıza çıkıyor filmimizde.
Keira Knightley bu cins dönem filmlerine hakkaten fazlaca yakışan bir oyuncu. Ayrıca filmin gidişatı sonsuz yazar Loe Tolstoy’un aynı adlı banal yapıtından adapte etme bir senaryo.

Anna Karenina filmin mevzusuna gelecek olursak; Rus asilzade Anna Karenina mutsuz bir evlilik sürdürmekteyken, bigün  kız kardeşinin evliliğini kurtarmak için eşi ve oğluyla Moskova’ya gider.
Bu yasak aşk Anna’ya fazlaca ağır neticeler yaşatacaktır.

Elizabeth: Golden Age

• Kategori: Film
• Türü: Dram, epik, tarih, yaşam öyküsü
• Google Sevme Yüzdesi: %85
• IMDb puanı: 6,8/10

Anne Boleyn ve VIII. Henry’nin kızları Elizabeth, asla evlenmeyen bakire kraliçe ve İngiltere’nin en iyi hükümdarlarından biri. İspanya’nın en eforlu ülke konumunda olduğu zamanlar, İspanya Katolik ve İngiltere Protestan’ken, İspanya Kralı Philip, İngiltere’yi tehdit olarak bakıyor ve kraliyeti ele geçirip Elizabeth I yerine kızı İsabella’yı kraliyetin tahtına oturmak istiyor ve işe koyuluyor.
Başka Bir Deyişle Elizabeth karar vaktince cinsli tehditler, uğramış olduğu suikast teşebbüsleri, hıyanetler, entrikalar ve duruşmayla uğraşacak ve oldukça denenecektir.

Bridgerton

• Kategori: Dizi
• Toplam Kısım rakamı: 1 sürem ve 8 kısım
• Türü: Romantik
• Google Sevme Yüzdesi: %95
• IMDb puanı: 7,3/10

Bridgerton yapımını Netflix’in üslendiği dizi, yayınlandığı günden itibaren uzun bir süre en fazla izlenenlerin doruğundaydı.
Başka Bir Deyişle siyah tenliler yada değişik cilt tonuna haiz hepimiz asillerden gelebilir ve asil olabilir. Dizi çoğunluklu kurgu ögelerden oluşuyor fakat bazı ögeleri ve karakterleri ise hakkaten mevcud adapte edilmiş şeyler.

Dizide Bridgerton ailesinin kızlarını evlendirip, statüsünü kuvvetlendirme gayretini ve onunla aynı şeyleri istediği için rekabete giren Featherington ailesinin öyküsü mevzu alınıyor.
Ancak bu evlilik savaşının içinde Daphne içten içe âşık olduğu biriyle evlenmeyi tutku etmektedir.

Cesur Vicdan

• Kategori: Film
• Türü: Savaş/dram
• Google Hoşlanma Yüzdesi: %92
• IMDb puanı: 6,9/10

Cesur Vicdan Mel Gibson’ın rejisörlüğü üstlendiği ve ek olarak başrolünü oynadığı 5 Yüksekokul mükâfatlı bir başyapıt. İskoçyalı savaşçı William Wallace’ın İskoçya’yı ve köyünü işgal eden, ağabeyini ve babasını öldüren ve peşinden kendisini ülkesinden başka bir yerde gelişmeye zorlayan İngiliz idaresinden intikam alışını, bir başkaldırıyı başlatmasını ve serbestliği ve öcü pahasına verdiği muharebeye mevzu alıyor.
Bu ateş o denli gelişecektir ki her galibiyetli savaşı sonrası yanına daha da fazlaca İskoçyalı alacaktır. Ancak William Wallace’ın işi asla kolay değildir zira bu imtihanı bir tek efor ve kılıçla değil, çeşitli entrika ve hıyanetlerle de verecektir.

Victoria

• Kategori: Dizi
• Toplam Kısım rakamı: 3 sürem ve 25 kısım
• Türü: Tarih, yaşam öykü, dram
• Google Hoşlanma Yüzdesi: %93
• IMDb puanı: 8,2/10

Dizi tekrardan başka bir Büyük Britanya Kraliçesi olan Kraliçe Victoria’nın yaşamı işleniyor.
Dizide hemen hemen 18 yaşlarındayken, amcasının vefatı üstüne tahta geçmesini konu alıyor.

Kuzeni Prens Albert ile olan birlikteliği, evlatları ile olan ilişkisi, hükümdarlığı zamanınca ki siyasetleri, feminist bir hükümdar olması, yenilikleri ve değişik şahsiyeti ile tüm bütününe 63 yıl karar sürmüş bir kadının öyküsünü izleyeceğiz.
Ülkede yaşananlar ile ilgili o şekilde fazlaca kuram ve olay anlatılıyor ki tamamımız şaşkınlıklar içinde kalıyoruz. The İnterview filme gelecek olursak talk Show sunucusu Dave Skylark ve yapımcısı Aaron Rapaport bir şov için Çin’e giderler ve orada Kuzey Kore’nin başkanının onların şovunun bir fanı bulunduğunu bilirler.

Skykark, yapımcısına onunla bir görüşme reelleştirmek istediğini ve bunu ayarlaması icap ettiğini açıklar.
Filmde diktatörlüklere, totaliter rejimlere, fazla bürokratik yapılara yollamalar, yermeler mevcut.

Uyandığınız bir günün sabahında asla kabahatinizin ne işe yaradığını öğren bir dava ile suçlandığını ve ne yapmış olursanız yapın bu kabahati hala bilemediğinizi düşünün.
Josef film süresince duruşmasına gitse de, hâkimlerle, memurlarla konuşsa da bir cinsli suçunu bilmesi imkansız fakat zanlı bulunur.

Düşes

• Kategori: Film
• Türü: Romantik/dram, yaşam öyküsü
• Google Hoşlanma Yüzdesi: %87
• IMDb puanı: 6,9/10

Keira Knigthley’nin bu cins dönemlere fazlaca yakıştığını açıklamıştım. Düşes filmimizde tekrardan karşınızda asilzade bir düşesi canlandıran zaferli ve hoş oyuncu Keira var.
Asırda geçiyor ve reelde de yaşamış olan Devonshire Düşesi Georgina Cavendish’in öyküsü anlatılıyor. Kocası Dük Cavendish’i ise şanı diğeri Voldemort Ralph Fiennes canlandırıyor. 17 yaşlarında evlendirilmiş olduğu kocası hakikatinde ondan yalnızca adam bir çocuk istiyor başka bir deyişle evliliklerinde bir aşk ilişkisi yok.

Ancak Georgina’nın sürekli kız evladı oluyor.
Şunu da belirtmek gerekir ki Düşes hakikatinde fazlaca hoş, fazlaca parlak zeka ve etkisinde bırakan fakat kumar bağımlılığı ve sorunları olan biri. Dük’ün akabinde Düşes de başkasına âşık oluyor ve o da yasak bir ilişki yaşamaya başlıyor. İşte bu olay ve örgüleriyle devam eden filmi izlerken güvenli olun dönemin iyi mi geçtiğini kavra.

Schindler’s List

• Kategori: Film
• Türü: Savaş, dram
• Google Hoşlanma Yüzdesi: %94
• IMDb puanı: 8,9/10

Schindler’s List filmin rejisörünün meşhur rejisör Steven Spielberg bulunduğunu başta açıklamak isterim.
Filmin tüm sahneleri, kırmızı bir kaban giymiş kız evladı haricinde siyah-beyaz aktarılıyor.

II. Dünya Savaşı esnasında Nazilerin ve Hitlerin idaresindeki Almanya, Polonya’daki Yahudileri esir edip, çalıştırmakta, toplama kamplarında insan dışı bir şekilde yaşatmakta ve en sonunda onları öldürmektedir.
Mia hemen hemen 15 yaşına girmiştir ve ressam olan annesiyle birlikte yaşanmaktadır. Her liseli şeklinde sorunları vardır ve bayağı bulunduğunu düşünmektedir. Acemi Prenses bigün daha evvel asla tanımadığı babaannesi Clarisse’yi karşısında tespit eder.

Ona Genovia ülkesinin tahtının varisi bulunduğunu, şundan dolayı babasının bir prens olup anası ile evlenmek için tahttan feragat ettiğini açıklar.
Bu çehreden bir eğitim almasını gerekmektedir. Başta Mia tüm bu olanları asla istemese de ondan sonra babaannesi ile ilişkisi gelişecek ve ülkesini idaremek için can atmaya başlayacaktır. Acemi prenses Mia’yı şahane tanıdığımız Anne Hathaway oynuyor.

King Arthur: Kılıç Efsanesi

• Kategori: Film
• Türü: Olağanüstü, dram
• Google Hoşlanma Yüzdesi: %85
• IMDb puanı: 6,3/10

Hepimiz Kral Arthur efsanesini dinlemiş, öğrenmişizdir.
Arthur geçmişine dair hiçbir şey anımsa, caddelerde gelişip, yaşamış bir gençtir. O sırada ülkenin kralı, taşa saplanmış bir kılıcı sürükleyebilecek bireyi aramaktadır. Bir gün Arthur sırf cümbüş olsun diye kılıcı taştan sürüklemeye gider.

Ötekilerinin aksine Arthur bunu başarır ve yaşamı tamamıyla değişmiş olur.
Arthur başta hakkı olan kraliyeti almak için kendinde o eforu bakamasa da, zaman içinde mukadderatının bu bulunduğunu kavrayacaktır.

.