Başkaları İçin Ağlayabilmek kimin eseri? Başkaları İçin Ağlayabilmek kitabının yazarı kimdir? Başkaları İçin Ağlayabilmek konusu ve anafikri nedir? Başkaları İçin Ağlayabilmek kitabı ne konu alıyor? Başkaları İçin Ağlayabilmek PDF indirme linki var mı? Başkaları İçin Ağlayabilmek kitabının yazarı Halil Altuntaş kimdir? İşte Başkaları İçin Ağlayabilmek kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap Künyesi

Yazar: Halil Altuntaş

Yayın Evi: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları

İSBN: 9751950277

Sayfa Sayısı: 320

Başkaları İçin Ağlayabilmek Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Kalbin inanç, sevgi, şefkat, acıma, incelik şeklinde pozitif yönelişler üreterek oluşturduğu alana hususi bir adla gönül diyoruz. Gönül terimi negatif duygu ve yönelişlere yabancıdır. Buna nazaran, inkarın, kinin, nefret ve düşmanlığın ortaya çıkmış olduğu yer olarak kalbi gönül diye niteleyemeyiz. İnsan`ın, kendi içindeki “büyük evren”in farkına varması, gönül dünyasının gelişmesine fırsat vermesi, zemin hazırlaması ile mümkün olur. Tüm etik değerler bu amacın hizmetkarlarıdır. Bunu başarabilenlere gönül insanı diyoruz. Gönül insanı denince kişinin hemcinsleri ile çevresi ile varlık alemi ile ilişkileri ön plana çıkıyor. Şu sebeple sevgi, şefkat, acıma, affedicilik şeklinde gönül dünyası yansımaları bu harici unsurlar üstüne düşmüş olduğu süre bizi varlıklarından haberdar edebiliyorlar. Yani gönül bir cevher, bir ışık deposu ise dış çevre onu yansıtan bir hayvandır.

Başkaları İçin Ağlayabilmek Alıntıları – Sözleri

• “Bilenlere sormak gerek bu tendeki can ne imiş.” (Yunus Emre)
• … merhameti, ” bencilliğe tutsak olmadan, dünyada/ kendi iç dünyasında başkalarına yer açabilen kuvvetli yüreğin niteliği” diye tanımlarım.
• …”şükretmenin imanla eş değerde” olduğuna işaret edilmiş olmaktadır.
• “Ağlasaydınız, anlayabilirdiniz.” NFK
• Ölüm minik kıyamettir.
  Bu gerçekleşmeden ilkin büyük kıyamete hazırlanmak gerek.
• Asrımızın insanı kendi iştihalarının yorgunudur.
• Ağlayamazsınız. Ağlasaydınız, anlayabilirdiniz . (N.F.K)
• Kur’ân yaşamı değişiklik yapmak ve ona tanrısal rızaya uygun bir biçim vermek için vardır. Bu hedef gözetilmeksizin Kur’ân’ın maddi olarak asli şeklini koruyor olması ciddi bir anlam taşımayacaktır.
• Niyetle sözün, sözle eylemin aynı doğrultuda bulunması…
• İslam’ı tek kelime ile tanımlamak gerekse bunun için “Ahlak” kelimesi kafi olacaktır.

Başkaları İçin Ağlayabilmek İncelemesi – Kişisel Yorumlar

~Başkaları İçin Ağlayabilmek~: Bazen yoldan geçerken bir yetim çocuğun, oturmuş çaresiz bir ihtiyarın, bir söğüt branşının gölgesine tüneyip acıma dileyen kanadı kırık, yaralı bir serçenin nesnelerinden ziyade silüetlerini dahi görüp onlara yetişememek, yaralarına sargı saramamanın mahrumiyeti, içimde kendime dair o şekilde nefretler oluşturuyor ki kendimi depremlerin kırıp, döküp yıkıntı yığını altında kalan insanların çaresizliğinin verdiği ezikliği hissettiriyor bana. Şu sebeple gamdan dağları omuzlarında taşıma maksadıyla bu yola dair baş koymaktayım. Mehmet Akif’in deyimi ne kadar da kayda kıymet ve yerinde imiş: “Kanayan bir yara görse yüreğim, onu dindirmek için tekme yerim çifte yerim.” Ama biz, ya biz! Nerde bir kanayan yara görsek ya ona bir çifte bir de biz atıyoruz, peşinden yetinmeyip çifte telli oynuyoruz. Hani acılar, yaralar bizleri olgunlarştırıyordu. İsar terimi ne kadar da güzel değinmiş:” Kendileri son aşama muhtaç oldukları halde, başkaları için yardımda bulunma gereği duyuyorlar ve bunu seve seve çekinmeden yapıyorlardı.” Başkalarını kendilerine tercih ederler idi. Şunun şurasında bu erdemli davranışı sergileyebilecek kaç şahıs kaldı! Düşünebiliyor musunuz? Bırakın başkalarını o denli benciliz ki kendimiz için bile ağlayamıyoruz. Gözyaşlarımızı bile timsaha çalmadık mi biz! Yine umitvarız… İnşallah başkaları için de bir yerlerde hep birlikte savaşım eden insanoğlu görecek günlere tanık olur gezegenimiz. Başkalarının yaralarına tuz serpenlere direnme sargı olmanız dileğiyle……
Okunmaya kıymet bir kitap kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. Keyifli okumalar dilerim efendim… (Bilinmeyenle Karşılaşmak)

Kalbin inanç, sevgi, şefkat, acıma, incelik şeklinde pozitif yönelişler üreterek oluşturduğu alana hususi bir adla gönül diyoruz. Gönül terimi negatif duygu ve yönelişlere yabancıdır. Buna nazaran, inkarın, kinin, nefret ve düşmanlığın ortaya çıkmış olduğu yer olarak kalbi gönül diye niteleyemeyiz. İnsan`ın, kendi içindeki “büyük evren”in farkına varması, gönül dünyasının gelişmesine fırsat vermesi, zemin hazırlaması ile mümkün olur. Tüm etik değerler bu amacın hizmetkarlarıdır. Bunu başarabilenlere gönül insanı diyoruz. Gönül insanı denince kişinin hemcinsleri ile çevresi ile varlık alemi ile ilişkileri ön plana çıkıyor. Şu sebeple sevgi, şefkat, acıma, affedicilik şeklinde gönül dünyası yansımaları bu harici unsurlar üstüne düşmüş olduğu süre bizi varlıklarından haberdar edebiliyorlar. Yani gönül bir cevher, bir ışık deposu ise dış çevre onu yansıtan bir hayvandır. (s e s s i z o k u r)

Başkaları İçin Ağlayabilmek PDF indirme linki var mı?

Halil Altuntaş – Başkaları İçin Ağlayabilmek kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Başkaları İçin Ağlayabilmek PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Halil Altuntaş Kimdir?

Halil Altuntaş Kitapları – Eserleri

• Duayı Anlamak
• Pencereyi Işığa Açmak
• Başkaları İçin Ağlayabilmek
• Terazinin Dili Tutulunca
• İslam’da Din Hürriyetinin Temelleri
• Adalet
• KURANI KERİM MEALİ CİLT-1 (GÖNÜL YARDIMLAŞMA VE KÜLTÜR VAKFI),

Halil Altuntaş Alıntıları – Sözleri

• Adalet sevgi ve düşmanlığın tesirinde kalmaz. Soy-sop, varlıklı yoksul, kuvvetli-kuvvetsiz, inanan-inanmayan ayırımı yapmaz. Aralarındaki ilişkiler iyi mi olursa olsun, yeryüzünde yaşayan hepimiz hakkaniyet önünde eşittir. (Adalet)
• Toplumsal bir varlık oluşu yönü ile temelde bir seviye ve düzen duygusuna haiz olan insan, zaafiyetleri sebebi ile fazlaca kere bu düzeni sağlayacak çaba ve fedakârlıkları başkalarından bekleme eğilimi içine girebiliyor. Kendi içimize dönerek yapacağımız minik bir değerlendirme ile bu durumu bizim de fiilen yaşadığımızı ortaya koyacaktır.. (Terazinin Dili Tutulunca)
• Ölüm minik kıyamettir.
  Bu gerçekleşmeden ilkin büyük kıyamete hazırlanmak gerek. (Başkaları İçin Ağlayabilmek)
• Kul iradesini iyi yönde kullanacaksa alınyazısı o yönde,fena yönde kullanacaksa alınyazısı o yönde gerçekleşir.Ancak Allah açısından bu şekilde bir değişme söz konusu değildir.Şu sebeple O,kulun iradesinin ne yönde işleyeceğini en baştan bilmektedir. (Duayı Anlamak)
• “Siz her şeyin en iyisine layıksınız” cümlesi kimin hoşuna gitmez? (Terazinin Dili Tutulunca)
• Ölümü hep uzak görüyor mezarlıkları “başkalarına ilişik ebedî istirahatgâhlar” olarak düşünüyor ve onu kendimize yakıştırmıyorsak bu , dünyanın bizimle “oynadığını”, bizi oyaladığını göstermez de neyi gösterir? (Pencereyi Işığa Açmak)
• Yeryüzü günahkarların vatanıdır. Günahsız olanlar, dünyaya asla gelmeyenlerdir. Rabb’in huzuruna aslına bakarsak günahsızlıkla değil, günahlarımızdan temizlene temizlene gidiyoruz. Fazilet, dünyaya günahsız gelip, buradan günahsız gitmek değil, günahlarından temizlenmesini bilmektir. Ebediliği fetheden kahramanlar, günahlardan temizlenmenin en ulvi, en görkemli vasıtalarını kullananlardır; günahtan sevaba, şerlerden hayra kahraman bir atlayışla geçebilen yürekli ruhlardır. (Duayı Anlamak)
• “Unuttuk ki, kullandığımız eşya, yediklerimiz, giydiklerimiz, bizim dışımızdaki her şey bizlere “âmâde”dir. Âmâdedir ki kulluk yolunu kat etmemiz kolay olsun. Biz tuttuk “âmâde’lere âmâde olduk, gerçek köleliğin bu bulunduğunu düşünmeden.” (Pencereyi Işığa Açmak)
• İslam’ı tek kelime ile tanımlamak gerekse bunun için “Ahlak” kelimesi kafi olacaktır. (Başkaları İçin Ağlayabilmek)
• Kur’ân yaşamı değişiklik yapmak ve ona tanrısal rızaya uygun bir biçim vermek için vardır. Bu hedef gözetilmeksizin Kur’ân’ın maddi olarak asli şeklini koruyor olması ciddi bir anlam taşımayacaktır. (Başkaları İçin Ağlayabilmek)
• “Bilenlere sormak gerek bu tendeki can ne imiş.” (Yunus Emre) (Başkaları İçin Ağlayabilmek)
• “Asıl engellilik, kalbin penceresini imana kapamakla gerçekleşiyor.” (Pencereyi Işığa Açmak)
• Hakikat insanlara bakarak öğrenilmez. Ilkin hakikati öğren, hakikat suretiyle olanları da tanırsın.
  Hz. Ali (Terazinin Dili Tutulunca)
• Doğal zenginliğe haiz coğrafyalarda yaşayan toplumları açlık ve sefalete mahkum eden projelerin mimarları hem de insan hakları davasının sahipleri konumunda bulunuyorlar. (İslam’da Din Hürriyetinin Temelleri)
• Hiç kimse değişime karşı değildir, yeterki ucu kendisine dokunmasın.
  Ahmet Hamdi TANPINAR (Terazinin Dili Tutulunca)
• Niyetle sözün, sözle eylemin aynı doğrultuda bulunması… (Başkaları İçin Ağlayabilmek)
• Biliniz ki, Allah kalbi gafil, boş işlerle uğraşan bir kişinin duasını kabul etmez (Duayı Anlamak)
• … merhameti, ” bencilliğe tutsak olmadan, dünyada/ kendi iç dünyasında başkalarına yer açabilen kuvvetli yüreğin niteliği” diye tanımlarım. (Başkaları İçin Ağlayabilmek)
• Muhammed İkbal şöyleki dile getiriyor ; “Hak bu toprağı bizlere meta (geçici bir süre yararlanmak suretiyle) vermiş ,bu meta tamamıyla karşılıksızdır demiş. Ey köy ağası! şu nükteye kulak ver:Rızkı ve mezarı al,toprağı bırak.Ne kadar süre var olmayanın sohbetinde olacaksın?” (Pencereyi Işığa Açmak)
• Toplumu oluşturan tüm kesimler bir maddenin atom yapısı şeklinde birbirine bağlı olduğuna nazaran , bunlardan birinde ortaya çıkan adaletsizlik o parça ile sınırı olan kalmaz, kısa sürede tüm bünyeyi sarıyor. (Adalet)