Dağı Yerinden Oynatmak – Charlotte Perkins Gilman Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Dağı Yerinden Oynatmak – Charlotte Perkins Gilman Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Dağı Yerinden Oynatmak kimin eseri? Dağı Yerinden Oynatmak kitabının yazarı kimdir? Dağı Yerinden Oynatmak konusu ve anafikri nedir? Dağı Yerinden Oynatmak kitabı ne konu alıyor? Dağı Yerinden Oynatmak PDF indirme linki var mı? Dağı Yerinden Oynatmak kitabının yazarı Charlotte Perkins Gilman kimdir? İşte Dağı Yerinden Oynatmak kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…
Kitap Künyesi
Yazar: Charlotte Perkins Gilman
Çevirmen: Melda Olcaytu
Yayın Evi: Cem Yayınevi
İSBN: 9786257163330
Sayfa Sayısı: 176
Dağı Yerinden Oynatmak Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Charlotte Perkins Gilman 19. yüzyıl sonları 20. yüzyıl başlarında yaşamış, feminist edebiyata mühim katkılarda bulunmuş Amerikalı bir sosyolog ve yazardır. Aynı zamanda periyodunun önde gelen hümanistlerinden ve hanım hakları savunucularındandır. Dağı Yerinden Oynatmak adlı eserinde, feminist bakış açısıyla ve ironilerle bezeli üslubuyla bambaşka bir dünya yaratmıştır okurlarına.
John Robertson, Himalayalara yapmış olduğu bir bulgu gezisi esnasında kayalıklardan düşer ve hafızasını yitirir. Otuz yıl sonrasında kız kardeşi tarafınca bulunduğunda artık bambaşka bir adamdır. Ancak bu süre zarfında dünya da bambaşka bir yer olmuştur. Uzun eve dönüş yolculukları süresince bu değişik dünyayı tanımaya çalışan John, ülkesine döndüğünde yeniliklere ayak uydurmakta zorlanacaktır. Neden sonrasında anlayacaktır ki tüm bu değişimin temelinde aslen tek bir şey yatmaktadır: Zihniyet değişimi. “Kadınların uyanışları” diye dile getirir bunu Perkins kurduğu ütopyada, sonucunda bu dünyayı değiştiren insanların bakış açısıdır ve bunu elde eden da kadınlardır.
Kadınlar Ülkesi Üçlemesi’nin ilk kitabı Dağı Yerinden Oynatmak, Türkçeye ilk kere Cem Yayınevi tarafınca çevrilmiştir.
(Tanıtım Bülteninden)
Dağı Yerinden Oynatmak Alıntıları – Sözleri
- “Esas dönüm noktamız, çoğu insanın yoksulluğun ne kadar saçma ve kötü, üstelik bizim icat ettiğimiz bir şey olduğunu fark ettiği zamandır.”
- Milli hasılamızın yüzde yetmişini geçmişteki ve halihazırdaki harp giderlerine harcıyorduk. Eğer biz bayanlar hiçbir şey yapmayıp sırf bunun önüne geçseydik bile, çevresinde gördüğün her şeyi karşılamaya yeterdi.
- Önceye ve sonraya bakarız biz. Ve olmayan İçin yaş tutarız.
- İnsan zihninin en ayırt edici özelliklerinden biri, daha iyi şeyler öngörmesidir.
Önceye ve sonraya bakarız biz
Ve olmayan için yas tutarız. - Hayat , kişisel bir sorun değildir.Mutlulugumuz ve hatta varlığımız icin diger insanlara gereksinim duyduğumuz nihayet kafamıza dank etti.
- “Yalanlara inanmayı bırakıp gerçekleri gördüğümüzde, dünyanın nasıl bir sabaha uyandığını sana hissettirebilseydim keşke.”
- Sanki uyuyakalmisim da ben uyurken dünyayı çalmışlar..
- Sağlıklı ve kalıcı bir dunya, kürkünü üstünde tutmalıdır.
- Tüm dünyadaki yaşam, konfor, refah ve ilerleme , meydana getirilen işe bağlıydı.İnsanlarin uğruna çalışmış oldukları şey kendi hayatlarını devam ettirmek değildi; dünyadaki tüm hayatları idame ettirmekti.
Dağı Yerinden Oynatmak İncelemesi – Kişisel Yorumlar
cemyayinevi baskısından güzel bir yapıt, Dağı Yerinden Oynatmak eseri yorumu ile geldim. ️Yayınevinden çıkan eserleri ayrı bir keyifle okuyorum. Bu da dünya genelinde oldukça sevilen Kadınlar Ülkesi triosunun ilk eseri. Vatanımızda de bunu çeviren ilk yayınevi olma özelliği gene cemyayinevi ‘ne ilişkin.️
John. Himalaya dağlarında bulgu yaparken uçurumdan düşer ve köylüler tarafınca bulunur. Ama John hafızasını yitirmiştir.️ Bu vakadan 30 yıl sonrasında kız kardeşi onu bulur. John , uçurumdan düşmeden ilkin yaşam oldukça farklıdır. Kadınlar eylemsiz, erkekler daha ön planda ve dünya oldukça daha değişik.️Ve bulunduktan sonrasında da aynı dünyada bulunduğunu düşünür fakat oldukça yanılır. Aradan geçen 30 yıl oldukça fazla değişim getirmiştir.
Kadınlar artık arka planda değil oldukça daha çok aktiftir hayatta.️ Gerek kendi yaşayışlarında gerekte toplumda oldukça köklü değişimler yapmış ve buna öncülük etmişlerdir.
️Ve bu değişimler kız kardeşi ve dostları tarafınca John’a anlatılır. Aradaki diyaloglar, o atmosfer , insanların sakin yaşamı oldukça etkiledi beni. Hiç sıkılmadan okuyabileceğiniz bir yapıt.️ Yazarımız da bayanların yanında olan, her mücadelede onlara destek veren ve bunu da eserinde bizlere fazlası ile hissettiren bir feminist aslına bakarsanız. Keyifle okunsun.️
Yenilikler ve kaliteli eserlere imza atan cemyayinevi ‘nden bu haftalık Dağı Yerinden Oynatmak okuduk güzel akrabalarım.️Trio olan bu serinin öteki kitaplarını da coşku ile temenni ediyorum. Yeni eserlerde görüşmek suretiyle, sevgi ile kalınca ve kalbinizin bir köşesine kitaplar dizmeyi ihmal etmeyin.️
#dağıyerindenoynatmak #cemyayınevi #kitapyorumu #edebiyatinkiyisinda (Edebiyatin_kiyisinda)
Otuz yıl hapis yatmış bir mahkûm bile, en sonucunda uzun süre ilkin bıraktığına benzer bir dünyaya döner.
Peki ya ben! Sanki uyuyakalmışım da ben uyurken dünyamı çalmışlardı…
Dağı Yerinden Oynatmak , şu anda dünyada en oldukça okunan kitaplar içinde yer edinen Kadınlar Ülkesi triosunun ilk kitabı ve bunun çevirisini yapmış olup bizlere sunan ilk yayınevi cemyayinevi
Şimdi sizleri bambaşka bir dünyaya çağrı ediyorum. Kadınların üstün olduğu, tüm işleyişin onların elinde olduğu ve adamların destek derslik olduğu bir dünya iyi mi olur sizce ?
Çokta güzel oluyormus demekten kendimi alamadım açıkçası 🙂
Neden mi?
Açlığın sefaletin olmadığı, kavga gürültüye hiçbir zemin sağlanmayan, hırsızlığın ,hata işlemenin kol gezmediği, eğitimin temelden doğru şekilde verildiği,yalnız 2 saat mesai ile hayatınızı idame ettirmenin ve kimsenin işi olmayan kalmadığı, tabiat ananın her tonunu en saf haliyle kucakladığınız, refahın ve huzurun maksimum olduğu , yaşamdan zevk aldığınız sıcacık bir dünya…
Kim istemez ki ?
John;Himalaya dağlarında bulgu yaparken uçurumdan düşer ve dünya akışından uzak ücrada kalmış köylüler tarafınca bulunur.
Hafızasını kaybeden John tam 30 yıl sonrasında kız kardeşi tartından bulunur.
Bunca yıldan sonrasında kendi evine döndüğünde bambaşka bir dünya ile karşılaşır.
Geçmiş ile kıyaslamaya bile kalkışamaz fakat sorgulamaktan da geri kalmaz.
Kadınların söz hakimi adamların ise geri planda kalmış olduğu bu yaşamı ve yeni düzeni öğrenmekte oldukça zorlanır bundan dolayı fikir yapısına terstir.
Ailesi onun yol göstericisi olurken izlediği yollar bir taraftan onu rahatsız etsede bir taraftan da gördükleri hak vermemesini olanaksız kılar.
En çokta adamların isteyerek ve bilerek geri planda kalmalarını kabul etmiş olmalarına şaşırır.
Peki John yeni dünya düzenini kabul edebilecek mi ?
Kadınların bu dünyayı kurma aşamalarını ve insanlığa sunduklarını okumalısınız büyük bir keyifle okudum ve şiddetle tavsiyemdir.
cemyayinevi
kitapelist1 (kitap seven okuur)
Herkese merhaba mükemmel bir kitap yorumu ile ben geldim ️ ilk olarak bir sosyolog olarak okuduğum ve aşırı etkilendiğim bir yapıt bulunduğunu belirtmek isterim. Evet kitabımızın yorumuna gelelim. Charlotte Perkins Gilman feminizm korumak için çaba sarfeden ve bu alanda feminist edebiyata mühim katkıları bulunan Amerikalı bir sosyolog ve yazardır. Aynı süre da yaşamış olduğu dönemde önde gelen hümanistlerden ve hanım hakları savunucularındandır. Bu eserinde Gilman feminist perspektif ile yazmış yazdığı eserde bu bakış açısını oldukça net görüyorsunuz. Kitapta kahramanımız, Robertson , Himalayalara yapmış olduğu bir bulgu gezisi esnasında kayalıklardan düşer ve hafızasını yitirir. 30 yıl sonrasında kız kardeşi tarafınca bulunduğunda oldukça başka biridir. Yaşadığı bu travma sonucu dünyayı, ülkesini tanımakta, anlamlandırmakta güçlük yaşar. Sonradan anlayacaktır ki tüm bu değişimin temelinde “Zihniyet değişimi, Kadınların uyanışı “ yatar. Yazarımız kurduğu bu ütopik dünyada değişimlerde insanların perspektif ve bununda sağlayıcısı kadınlardır. Kitabımız Kadınlar Ülkesi Triosunun ilk kitabıdır. Aşırı güzel bir üslupla yazılmış ben aşırı beğendim doğal olarak bunda yayınevinin tesiri oldukça büyük. cemyayınevi sayensinde bu yapıt ilk kez Türkçeye çevirilmiş. Tüm her insana tavsiye ediyorum ne olursa olsun okuyun (İrem)
Dağı Yerinden Oynatmak PDF indirme linki var mı?
Charlotte Perkins Gilman – Dağı Yerinden Oynatmak kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Dağı Yerinden Oynatmak PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Charlotte Perkins Gilman Kimdir?
Amerikan edebiyatının etkili sesi Charlotte Perkins Gillman (1860-1935), feminist harekete yüzyıl dönümünde mühim katkılar meydana getiren Amerikan geleneğinin mühim yazarlarından biridir ve feminist bir bilinçle yazan ilk Amerikalı (feminist) hanım yazar olarak kabul edilir.
Din bilimcisi olan babası çocukken ailesini terk ettiğinden yalnız ve mutsuz bir çocukluk geçiren Gillman, yaşamı süresince hanımefendilere uygulanan adaletsizlikleri eleştirmiş ve bayanların oy hakkını savunmuştur.
Sanat öğretmenliği ve mürebbiyelik meydana getiren Gillman, yazar olacağını sezdiğindeyse gönülsüzce evlenir. Ancak bir anne, ev idarecisi ve eş olarak yaşayacağı güçlükleri de tahmin eder ve evlendikten on bir ay sonrasında bir kızı olduğunda umutsuzluğa kapıldığından evliliğinde problemler yaşar. Annesi ve kocası ise, genç hanımı depresyonu yenmesi için dinlenmesi gerektiğine inandırarak, tedavi için Philadelphia, Amerika’da periyodunun bayanların sinir hastalıklarında uzmanlaşmış meşhur nörologu Dr. Sir Weir Mitchell’a gönderir. Histeri hastalarına verdiği dinlenme kürleriyle meşhur nörolog, Gillman’a altı haftalık yatak istirahatı verir ve entelektüel aktivitelerini kısıtlar. Eve döndükten sonrasında üç ay süresince bu tavsiyelere uyan Gillman, zihinsel bir çöküntü olan “borderline” hastalığının eşiğine gelir ve nerdeyse çıldırır. Hayatını, isteksiz bir eş ve anne olarak yaşamakla, istekli bir yazar olmak içinde geçirdiğini düşünür.
1888’de ise, evliliğinin deliliğine eğilim verdiğini anladığı için boşanma davası açan Gillman, kızıyla beraber Kaliforniya’ya taşınsa da sadece 1892’de resmen boşanabilir. 1900’de tekrardan evlenen yazar, 1934’de eşinin ölümü üstüne kızının ailesinin yanına göç eder ve bir yıl sonrasında göğüs kanseri bulunduğunu öğrenince bunun üretken yaşamına engel olacağına inanılmış olduğu için intihar eder.
Gillman’ın boşandıktan sonrasında değindiği ve evliyken yaşamış olduğu depresyonu otobiyografik öğelerle beraber anlattığı “Sarı Duvar Kağıdı” adlı öyküsü de, Freud’un özgül nedenlerle oluşan nevroz tespitine uygun bir şekilde sinirsel buhranları yüzünden tabip tavsiyesi üstüne, kocasıyla beraber dinlenmeye geldiği yazlık malikâne de kocasından ve onun kız kardeşinin denetim ve baskılarından uzakta, gizlice yazı yazmaya ve kitap okumaya çalışırken tamamen çıldırarak; evin sarı renkli duvar kağıtlarının desenlerinden dışarı çıkmak isteyen bir bayan bulunduğunu düşünen, yazar bir kadının hikâyesini anlatır.
Öykünün derhal başlangıcında, kocasıyla beraber babadan miras kalan kolonyal bir malikâneye taşınan anlatıcı kadının, “perili ev” diye tabir etmiş olduğu ev, 19. yüzyıl romanslarını çağrıştıran bir atmosfere haizdir. Patriarkal bir simge olan bu çok büyük evin, kolonyal bir malikâne olduğu gerçeğinin ilk olarak vurgulanması, Amerikan tarihinin köle ticareti geçmişine de işaret eder ve öykünün sonunda, anlatıcının sadece duvar kağıdının desenlerinde görmüş olduğu hanım şeklinde delirerek özgürleşeceğini ima eder.
Kölelerin özgürlük hareketiyle özdeşleşerek, kolonyalizm eleştirisi de meydana getiren yazar, bayanların toplumsal cinsiyet öğretilerinin dışına çıkarak, özgürleşmeleri icap ettiğini de savunur. Gillman’a bakılırsa bu bağlamda, siyah kölelerin hayaletleri de, Amerikan kadının bastırılmışlığında, susturulmuşluğunda ve nihayet deliliğinde açığa çıkacaktır.
Hikâyenin sonunda anlatıcı hanım, baskıdan meydana gelen kendi şizofrenik bölünmesini yansıtır bir şekilde hem duvar kağıdını hem de kendi yazılarını kast ederek kocasına “Sonunda sana ve Jane’e karşın çıktım! Ve, kağıtların çoğunu parçaladım, kısaca beni yeniden oraya kapatamazsın.” der.
Charlotte Perkins Gilman Kitapları – Eserleri
- Kadınlar Ülkesi
- Sarı Duvar Kağıdı
- Bizim Ülkemiz
- Dağı Yerinden Oynatmak
- Sarı Duvar Kağıdı ve Diğer Öyküler
- The Yellow Wallpaper and Other Stories
Charlotte Perkins Gilman Alıntıları – Sözleri
- ”Erkeklerin kadınlardan daha üstün olduğu şeylerin cinsiyet farlılığından kaynaklandığını gururla iddia ediyorduk. Erkeklerin hanımlarda görülmeyen fena özellikler sergilediği şeyleriyse büyük bir rahatça ırk özelliği olarak değerlendiriyorduk.” (Bizim Ülkemiz)
- “Bazen düşünüyorum da, birazcık olsun yazabilecek kadar iyi olsaydım en azından düşüncelerimin baskısından kurtulup rahatlayabilirdim.” (Sarı Duvar Kağıdı)
- ”Her dinin içindeki dayatma inanç, nihai hakikat bulunduğunu iddia ederek, öteki inananlara ve inanmayanlara karşı ahmakça bir üstünlük duygusu geliştirilmesini teşvik etme eğiliminde olduğundan, zulümde uç noktalara koşarlar.” (Bizim Ülkemiz)
- “Havva Ana’ya erişince, orada değildim ve hikayeyi inkar edemem fakat şunu söyleyeyim ki eğer günahı dünyaya getirdiyse bile biz erkekler günahın bugüne dek gelmesinde aslan payına sahibiz. Buna ne dersiniz?” (Sarı Duvar Kağıdı ve Diğer Öyküler)
- İnsan zihninin en ayırt edici özelliklerinden biri, daha iyi şeyler öngörmesidir.
Önceye ve sonraya bakarız biz
Ve olmayan için yas tutarız. (Dağı Yerinden Oynatmak) - Yalnızca yalnızken ağlıyorum. (Sarı Duvar Kağıdı)
- Şahsen, zevk alarak meydana getirilen bir işin, coşku ve değişiklikle birlikte bana iyi geleceğine inanıyorum… (Sarı Duvar Kağıdı ve Diğer Öyküler)
- Yalnızca yalnızken ağlıyorum. (Sarı Duvar Kağıdı)
- Erkekleri dişilikle etkilemekten oldukça onlarla insan olarak dost oldu; insan olarak düşünce alışverişi yapmış olup anlaştılar. Kadınlar o denli insan değildi. Genellikle daha dar bakış açıları, daha azca deneyimleri vardı. İçlerinden birine konuşmak için yaklaştığında, fazla kadınca bir perspektif, faklı toplumsal ve etik kıymet anlayışları, konumlarının getirmiş olduğu garip sınırlamalar devreye giriyordu. (Bizim Ülkemiz)
- ”Her şey bolca oranda olduğunda, hepimiz istediği kadar almakta özgürdü; yetersiz olduğunda bölüyorlardı. Ne yaptıklarıyla ve ne yapacaklarıyla ilgileniyorlardı, ne alacaklarıyla değil.” (Bizim Ülkemiz)
- İnsanlarınız halka yalan söylenmesine o denli alışmış ki umursamıyorsunuz. Gözünüzü dört açmanız ihtiyaç duyulan belli kötülüklere karşı nüzul olmuş, hissizleşmiş, nasırlaşmışsınız. Fazlaca daha çok ses çıkardığınız, oldukça daha azca tehlikeli bir sürü şey var. (Bizim Ülkemiz)
- Keşke daha süratli iyileşebilsem. (Sarı Duvar Kağıdı)
- Bu aralar da bir fazlaca yalnızım. (Sarı Duvar Kağıdı)
- Otorite yöntemi oldukça rahat. ‘Bu bir emirdir!’ ve sen yalnız yerine getirirsin. Düşünmek yok, emek yok, mesuliyet yok. Tanrı bu şekilde söylüyor, kral ya da kaptan bu şekilde söylüyor, kitap bu şekilde söylüyor ve hepsinin omurgası Aile, Baba-Patron. Nasıldı o güzel öykü: ‘Baba ne diyorsa odur!’ (Bizim Ülkemiz)
- “Yalanlara inanmayı bırakıp gerçekleri gördüğümüzde, dünyanın nasıl bir sabaha uyandığını sana hissettirebilseydim keşke.” (Dağı Yerinden Oynatmak)
- ”Demokrasi, tüm insanların bilgili, mantıklı ve koordineli eylemlerde bulunmasını gerektirir.” (Bizim Ülkemiz)
- Neden olmasın? Neden hayatında bir kez olsun kendin olmayasın, insanların senden istediklerini değil kendi istediğin şeyi yapmayasın? (Sarı Duvar Kağıdı ve Diğer Öyküler)
- “John benim gerçekte ne kadar acı çektiğimi bilmiyor. Acı çekmem için hiçbir niçin olmadığını biliyor,bu da ona yetiyor. (Sarı Duvar Kağıdı)
- Beyefendiler her daim zararsız mıdır? (Kadınlar Ülkesi)
- “…yazmak düşüncelerin basıncını azaltır ve beni rahatlatırdı.” (Sarı Duvar Kağıdı ve Diğer Öyküler)
Yorum Ekle
[
YORUMLAR
YORUM YAZ!