Eğitim

Mutlu Aşk Yoktur – Louis Aragon Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Mutlu Aşk Yoktur – Louis Aragon Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Mutlu Aşk Yoktur kimin eseri? Mutlu Aşk Yoktur kitabının yazarı kimdir? Mutlu Aşk Yoktur konusu ve anafikri nedir? Mutlu Aşk Yoktur kitabı ne konu alıyor? Mutlu Aşk Yoktur PDF indirme linki var mı? Mutlu Aşk Yoktur kitabının yazarı Louis Aragon kimdir? İşte Mutlu Aşk Yoktur kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Louis Aragon

Çevirmen: Ahmet Necdet

Çevirmen: Gertrude Durusoy

Orijinal Adı: il n’y a pas d’amour heureux

Yayın Evi: Adam Yayınları

İSBN: 9789754181135

Sayfa Sayısı: 159


Mutlu Aşk Yoktur Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Kendimle uzlaşmak benzer biçimde bir arzum yok, olmadı da asla. George Brassens’in bestelediği ve yaygınlaştırdığı Mutlu Aşk Yoktur, 1942’de yazdığım bir şiirin dizesidir. Söz konusu mutsuzluk, işgal yıllarının mutsuzluğu. Fransa’nın içinde bulunmuş olduğu o acıklı durumda mutlu bir aşk olabilir miydi? Ortak bir mutsuzlukta bireysel mutlulukların olamayacağı teması, o zamanlar işlediğim bu tema, aslına bakarsak derhal yazdığım tüm yapıtlarda da var. Gerçekte, bu şiirde ortaya çıkan problem, mutlu aşkın olup olmayacağı değil, mutlu çiftin olup olamayacağıdır. Kadın-adam çiftini, adamın ve kadının en yüce şekli olarak düşündüğümü söylemiştim. Umarım gelecek günler hanım-adam çiftine mutluluk taşır.”

-Aragon-


Mutlu Aşk Yoktur Alıntıları – Sözleri

  • Sensiz en güzel Nisan sensiz en güzel Mayıs
    Sensiz sadece bir yastır sensiz sadece cehennem
  • Bayım hafifmeşrep değilim ben.
  • Hiçbir şey değil zannedildiği kadar o şekilde kıymetli…
  • Acırım sevda sözcüklerinin kıt oluşuna.
  • Belleğim notasız bir şarkı gibidir.
  • Ve acı vermedi bana yaşlanmak, sensizlik kadar…
  • Bir tek aşk yoktur kalpte açmasın yara,
    Bir tek aşk yoktur iz bırakmasın insanda.
  • Vakit oldukca geç artık yaşamı öğrenmeye.
  • Yalancı mıdır anılar,
    Her şey kolay mi o denli?
  • Zira devamlı kolay değildir, ayırdedilmesi fena ile iyinin.
    Siz de geçtiğimiz yerden geçeceksiniz, açık bir kitap benzer biçimde okuyorum içinizi.


Mutlu Aşk Yoktur İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Şiir çevrildiğinde ana dilindeki tadı vermesi çoğunlukla mümkün olmuyor haklı olarak, o yüzden tercüme şiirini ayrı bir yerde tutarak okumak ve değerlendirmek gerektiği görüşündeyim.
Uzun zamandır yabancı bir dilden çevirilmiş bu kadar başarı göstermiş bir şiir kitabı okumadım. Çevirmen başarı göstermiş bir emek verme ortaya koymuş, o şekilde ki bir çok dizede çevirinin o ince tül perdesini fark etmedim.
Ayrıca çeviride alın teri döken kişilerinde yazma kabiliyeti kuvvetli kişiler olduğu oldukça belli, zira cümle cümle çevirerek oluşmuyor genel anlamda bir yapıtın başka bir dile kazandırılması.
“Ey aşkım ey sevgilim mevcud bir tek sensin
Bu hüzünlü saatinde batan güneşin
Orda yitirmekteyim şiirimin ipini
Yaşamımın ipini ve luğu ve sesi
Şu sebeple sana tekrarlamak istiyordum Seni sevdiğimi
Ama bu söz acı veriyor bana sensiz söylendi mi” (Dilara)

Shakespeare’ i sevebilirim artık.:)
Yazarı bu kitabıyla tanıdım. Tercüme asla fakat asla hoşuma gitmedi.Normalde shakespeare’i sevmiyordum fakat haksızlık etmişim shsjs.
Kopuk kopuk yazılar içinde bağlantı kuramadım.
yazar/i1655 nin kitap/kitap–182789 da böyleydi bana gore .
Başka yayınevinin tercümesi iyi mi bilmiyorum .Ama okumak isterseniz bu tercümeden okumanızı tavsiye etmem. (〝 hissiderun〞)

Mutlu aşk yoktur! Peki ne olacak bu sevenlerin hali?: “Mutlu Aşk Yoktur” diyor ozan… Gerçekten mutlu aşk yok mudur? Sevenler hep üzülmek zorunda mı?
“Aşk” nedir diye başlamış olalım… En kolay ifadeyle aşırı sevgi ve bağlılık duygusu olarak tanımlanmış aşk… Duygudaki bu aşırılıkların değişik sebepleri olabilir normal olarak fakat her ne sebeple olursa olsun bu bağlılık esnasında aşık, maşukunu gözünde kusursuz bir konuma yerleştirir, aramış olduğu her şey maşukta vardır, o her yönüyle en güzeldir, başkası bu özelliklere haiz olması imkansız. İnsanüstü bir varlık gibidir o, kim bilir bir melektir kanatları tamamlanmamış olan… Hal bu şekilde olunca maşukuna ulaşmak adına her türlü sorun çekmeyi göze alır aşık ve başkasını gözü görmez…
Bu şekilde birisi iyi mi mutlu olabilir peki? Kavuşmaya çalmış olduğu varlık insandır, hani o hayallerindeki her şeyi paylaşmış olduğu beyaz atlı prens (yada onun prensesi) değildir. Fakat aşık bunu sadece kavuştuğunda fark edecek, büyük hayal kırıklığı yaşayacak ve gösterdiği çaba için de ek olarak üzülecek… Toz pembe hayallerden çıkıp, gerçeklerle yüzleşecek… Tabi bunlar ikisinin birbirini sevmesi durumu, kısaca iyi ihtimaller… Aşığın karşılık görmediği takdirde “Ya benimsin ya kara toprağın” demeye kadar götüreceği durumlar da olabilir ki bu kısım apayrı bir mevzu…
Bu şekilde düşününce şaire haklılık oranı vermemek elde değil. Şu sebeple sevgisi karşılık bulsa da bulamasa da aşığın hayal kırıklığı yaşaması, üzülmesi kaçınılmaz benzer biçimde duruyor.
Burada şu suali sorabiliriz: Bir şahıs yaşam arkadaşını ararken, illa eline kazmayı alıp uğruna dağları delecek kadar aşık olmak zorunda mıdır?
Mesela daha ilkin bir arada olmak için asla olasılık vermediği birini, daha yakından tanıdıkça düşünceleri değişemez mi? Yavaş yavaş sevmesi imkansız mi, daha oldukca tanıdıkça? Sevdiği kişiyi kusursuz görmesinin aksine, onun hatalarını eksiklerini görerek, onun bir melek değil insan bulunduğunu bilerek, eksiklerine karşın sevmesi imkansız mi? Kürk Mantolu Madonna’daki şu ünlü cümle benzer biçimde: “Seni seviyorum. Deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum” diyemez mi örnek olarak?
Velhasılı… Şairin söylediği benzer biçimde “mutlu aşk yoktur” bir ihtimal fakat bence neyi niçin sevdiğini bilerek seven mutlu olur, sevgisini ifade etme imkanı bulursa daha mutlu olur, eğer sevgisi karşılık görürse artık ondan mutlusu yoktur…(*)
Karşılık göremezse ne mi olacak? Uslu bir çocuk olursa bigün karşılık da görebilir herhalde… =)) Nasip… Allah herkesi haklarında hayırlı olan kişilerle karşılaştırsın…
(*) Bu kişiler Müslümansa, sonsuz hayatta bir arada olmayı da arzularlar elbet. Rablerini daha iyi tanıyabilmek için, O’na daha iyi bir kul olabilmek için birlikte okurlar, tefekkür ederler, hayırda yarışmaya çaba ederler… Ebedi hayatta da hem birbirleriyle hem sevdikleriyle bir arada olurlar inşallah… (Kamer)


Mutlu Aşk Yoktur PDF indirme linki var mı?


Louis Aragon – Mutlu Aşk Yoktur kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Mutlu Aşk Yoktur PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Louis Aragon Kimdir?

Louis Aragon (3 Ekim 1897, Paris – 24 Aralık 1982, Paris) siyasal eylemci ve komünist ozan, romancı ve tecrübe etme yazarı. Bugünkü Fransız ozanlarının en önemlilerinden biri olarak bilinir. Bilhassa, Türkçeye Mutlu Aşk Yoktur adıyla çevrilen şiiriyle tanınır.

Louis Aragon Paris’te hayata merhaba dedi. Annesi ve anneannesi tarafınca, sırasıyla kız kardeşi ve üvey anası olduğuna inanılarak büyütüldü. 1919’dan 1924’e kadar Dadaizm’e dahil oldu. 1924’te, André Breton ve Philippe Soupault ile beraber “Aragon” mahlası altında Sürrealizm’in kurucu üyesi oldu. 1920’lerde Aragon, öteki bazı sürrealistlerle beraber Fransız Komünist Partisi’nin (PCF) taraftarı oldu ve Ocak 1927’de Partiye katıldı. 1933’te partinin gazetesi L’Humanité’nin “özetlemek gerekirse haberler” bölümünde yazmaya başladı. Hayatının geri kalanında üye olarak duracak ve biri PCF genel sekreteri Maurice Thorez’e de dahil olmak suretiyle birçok siyasal şiir yazacaktı.

Önceleri, Dada akımının öncüleri içinde sayılıyordu, sonradan André Breton ve Philippe Soupault ile beraber bu yüzyılın en mühim şiir akımı olan Sürrealizm’in kurucularından biri oldu. Bugüne değin şiir, roman, eleştiri, tecrübe etme, tercüme olarak 61 kitap yayımladı.

Aragon’un ünü, öte taraftan, II. Dünya Savaşı’nda gizli saklı karşı koyma hareketiyle daha bir büyümüştür. Le Paysan de Paris adlı romanı, gerçeküstücülüğün en güzel örneklerinden biri olarak gösterilmektedir. Charles d’Orléans’dan, Victor Hugo’ya değin uzayan bir şiir çizgisini sürdürür gibidir Aragon. Açık yazan ozanlardandır, birçok şiirleri bu yüzden şarkı haline getirilmiştir. Aragon romancı olarak da ün yapmıştır, uygar romanında mühim bir yer meblağ. Birkaç çevirisi de vardır. 24 Aralık 1982’de Paris’te ölmüştür.


Louis Aragon Kitapları – Eserleri

  • Mutlu Aşk Yoktur
  • Elsa’nın Gözleri
  • Elsa’ya Şiirler
  • Basel’in Çanları
  • Paris Köylüsü
  • Aşk Şiirleri
  • Irene – Saklı Günceler
  • Anicet ya da Panorama, Roman
  • Bir Devamlı İlkbahar
  • Çağımızın Sanatı
  • Seçme Şiirler
  • Histerinin 50. Yılı
  • Kibar Semtler
  • Gerçekçiliğin Boyutları
  • Kolajlar
  • Aurélien
  • O şekilde Derin ki Gözlerin
  • Blanche ou l’oubli


Louis Aragon Alıntıları – Sözleri

  • Tutmak gerekirse tekrardan
    Bu yolu tutardım diyor (Seçme Şiirler)
  • Pazar da olsa pazartesi de
    Akşamda ya da sabahleyin geceyarısı öğle
    İster cennette ister cehennemde
    Aşk benziyor birbirine
    Dün’dü bunu sana söylediğimde
    bir yastıkta olacağız seninle…
    Evet bu dün’dü bu ise yarın
    Yolum olarak bir tek sen varsın
    Kalbimi verdim avuçlarında kalsın
    Ne güzel yol alıyor seninkisiyle
    Ama hepsi ömrü kadar insanoğlunun
    bir yastıkta olacağız seninle…
    Sevgilim varolan olacak yeni
    Sema bir çarşaf üzerimizde
    Seni kollarımla kuşattım işte
    Ve içim sevdanla pır pır etse de
    Dilediğin istediğin sürece
    bir yastıkta olacağız seninle… (Seçme Şiirler)
  • Bir devamlı ilkbahar… diyor Antonius. Bense insanoğlunun görüp göremeyeceğini bilmeden bir sonraki baharı beklediği çağa geldim. (Bir Devamlı İlkbahar)
  • Her süre romanlar olacaktır, zira insan yaşamı her daim değişkendi ve yaşam, insanları bu değişimleri idrak etmek zorunda bırakacaktır; zira değişken bir dünyada bir durum saptaması yapmak, bu değişimin kanununu kavramak insan için buyurgan bir zarurettir; en azından insan kalmak istiyorsa böyledir bu, şartları gitgide daha karmaşık hale geliyorken insanoğlunun hep ondan daha yüksek ve daha karmaşık bir fikri olmalıdır.. (Basel’in Çanları)
  • Kösnül fikir aynaların en beteridir. İnsan, bu fikir içinde yakaladığı kendisiyle karşılaştığında ürperir. (Irene – Saklı Günceler)
  • Yeryüzünde yalnız bunun bulunduğuna inanan hepimiz için, zevkten bıktığımız an her şey iyi mi da hiçleşir. (Çağımızın Sanatı)
  • ”Sana büyük bir sır söyleyeceğim Zaman sensin…” (Elsa’ya Şiirler)
  • Eğer biz,anneler, çocuklarımıza harbe kıyasıya kin duymayı öğretir; daha ufacıkken yüreklerinde toplumcu kardeşlik duygusunu ve bilincini uyandırabilirsek, bir süre gelecektir ki yeryüzünde, en ucu ucuna bir çekince anında bile onların yüreğinden bu ülküyü sökebilecek herhangi bir iktidar kalmayacaktır. Şu sebeple bu gençler, en korkulu çatışma ve çekince anlarında bile, ilkin insanlık ve proleterlik görevlerini hatırlayacaklardır. (Basel’in Çanları)
  • Şöyleki yazılmıştı aşk üstüne
    Yangın halinde yasak çıkış kapısı (Seçme Şiirler)
  • …. Oysa şimdi, bir vakitler tüm aşkım olmuş olan şeyin yanışını seyrettim. Yüreğimle değil, fakat anılarımla bağlıydım o vazgeçtiğim şeye; kendi kendimi inkar ederken, iyi mi ağlamayabilirim? Hani o çocuktum ya ben bir zamanlar, işte o çocuğa ihanet ediyorum şu anda kati bir karar sonucu ve tüm eski sevgilerin öldüğünü söylüyorum. Demirler çözülüyor: Geçmişimin kölesi olmaktan çıkıyorum. (Anicet ya da Panorama, Roman)
  • İnsanların ardında yaşam tükettiği yanılsama öğelerine hakkaten ihtiyacım yok benim. (Anicet ya da Panorama, Roman)
  • “Yıl geçer coşku geçer rayından çıkar yürek” (Elsa’nın Gözleri)
  • Tüm bir sema boğulmuş damarlarımda. (Paris Köylüsü)
  • “İşçiler değil burjuvalar kendini öldürür ufak hanım”
    “iyi fakat” diye mırıldandı Catherine, “canına kıyan işsizler yok mu?”
    “işsizler mi, onları kendilerini öldürmeye neredeyse zorluyorlar, intihardan oldukca katliam onların ölümü.” (Basel’in Çanları)
  • Olanla doygunluk olmak için oldukca fazla şüphecilik gerekir. Mutlak sevenler, yalnızca, olmayabilecek olana perişan bir inançla olanı reddederler. (Aurélien)
  • O gözler şimşekler mi saklar bu hoş kokuda
    Sımsıkı aşklarını çözer orda böcekler
    Akan yıldızlar beni ağına takmış gider
    Yaz ortası boğulan denizci benzer biçimde suda (Elsa’nın Gözleri)
  • Dostluğumuz otuz yıl bile sür­meyecekti. Ne de azca, otuz yıl. 1950’de hepimiz, Türk halkı ve dünyanın dört bir tarafındaki ozanlar seni hapisten kurtardığımız süre, bir on dört temmuz günü, dos­doğru yaşamın içine daldın. Ama bu yıl, sabırsızlı­ğından, temmuzu bekleyemedin… Demir parmaklık haricinde onüç yıl, ya da ona yakın bir şey, kırksekizinden altmışbirine dek, güzel bir yaşam. Onüç yıl, hatırı sayılır bir şey. Hapishane haricinde öldün, bu da bir şey. Ama öldün. Bu düşünceye alıştıracağız kendimizi. İnsan Manzaraları’nı sensiz kafamızda canlandırmaya ça­lışacağız… Senin deyişinle, manzarayı, şu uçsuz bucaksız yaşam’ı ağacın biri olmadan tasarlamaya uğraşacağız… (Bir Devamlı İlkbahar)
  • Çağımızda şairlerin yaşamı
    Kısa sürüyor yanmış samandan (Seçme Şiirler)
  • Eğer biz, bayanlar ve anneler, büyük kıyımlara karşı çıkıyorsak; bencillikten ya da zayıflıktan ; büyük bir ideal, büyük düşünceler uğruna büyük özverilere katlanmayı göze alamayışımızdan değildir bu; ikimiz de paracı toplumun o zahmetli yaşam okulundan yetiştik… (Basel’in Çanları)
  • Yaşam. Kendisinden sonrasında başka bir söz etmeye gerek kalmayan bu sözcük. (Çağımızın Sanatı)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Hosting Nilüfer kombi servisi toptan çakmak
likit