Muhalifler – Marissa Meyer Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Muhalifler – Marissa Meyer Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Muhalifler kimin eseri? Muhalifler kitabının yazarı kimdir? Muhalifler konusu ve anafikri nedir? Muhalifler kitabı ne konu alıyor? Muhalifler PDF indirme linki var mı? Muhalifler kitabının yazarı Marissa Meyer kimdir? İşte Muhalifler kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…
Kitap Künyesi
Yazar: Marissa Meyer
Çevirmen: Bilge Zileli Alkım
Orijinal Adı: Renegades (Renegades #1)
Yayın Evi: Dex Yayınları
İSBN: 9786050951417
Sayfa Sayısı: 592
Muhalifler Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
GİZLİ KİMLİKLER, OLAĞANÜSTÜ GÜÇLER. KIZ İNTİKAM PEŞİNDE, ERKEKSE ADALET.
Tüm dünyada büyük bir fanatik kitlesi olan Ay Günlüğü serisinin yazarı Marissa Meyer’den serüven, tutku, çekince ve ihanet dolu yepyeni bir serinin ilk kitabı..
“Durumun nedir, Kâbus?”
Nova, ara sokağın boş olup olmadığını denetim ettikten sonrasında bir çöp bidonunun kapağını açtı ve kendini yukarı çekip baktı. Yığının tepesinde duran spor çantası onu karşıladı.
“Eşyalarımı alıyorum,” dedi, çantasını alırken. “İki dakika içinde çatıda olurum.”
“Bir dakika olsun,” dedi Fobi. “Öldürmen gereken bir süper kahraman var.”
New York Tımes BESTSELLER AY GÜNLÜĞÜ SERİSİNİN yazarından
“Peri masalıyla bilimkurgu arasında; Sindirella, Terminatör ve Star Wars karışımı bir roman.” Entertainment Weekly
“Yakışıklı Prens ile sayborg arasında…”
The Wall Street Journal
Muhalifler Alıntıları – Sözleri
- Belki de (Honey), sadece savaşacağı bir şey olduğunda bu şekilde dik duruyordu.
- Korkusu olmayanın cesareti de olmaz…
- Sanki oldukca kolay bir şeymiş benzer biçimde derhal uykuya dalıveren insanlara devamlı oldukca şaşırmıştı. Sanki ruhlarında acı ve içerlemenin yükünü taşımıyorlardı.
- Bilgi güçtür.
- Bilgi güçtür.
- Yüzyıllar süresince dünyanın geri kalanı dahilerden korktu. Bizi avladılar. İşkence ettiler. Korktular, zulmettiler. Bizi birer iblis olduğumuza inandırdılar. Cadı dediler bizlere. Ne ucubeliğimiz kaldı ne iğrençliğimiz. Taşlandık, asıldık ve etrafımızda toplanıp zalim gözlerle bizi izleyen kalabalık, dünyayı bir dışlanmıştan daha temizlemenin gururunu yaşarken ateşe verildik.
- Korkusu olmayanın cesareti de olmazmış.
- “Ne derler,bilirsin,korkusu olmayanın cesareti de olmazmış.”
- Kahramanlık neler yapabildiğinle değil, yaptıklarınla ilgiliydi.Kurtarılmaları gerekenleri kurtarıp kurtaramadığınla ilgiliydi
- Oldukca minik olduğundan bankta otururken ayakları taş zemine bile değmeyen altı yaşındaki Nova yorum yapmadan kurabiyeleri yemiş, sütü içmiştim. Ağlamadığını hatırlıyorum. O anda hissettiği şeyin üzüntü olmadığını hatırlıyorum.
Tek hissettiği öfkeydi.
Kör edici ve nefes almasına bile izin vermeyen bir hiddet…
As ayağa kalkmış, Nova’nın ailesinin vefat etmesiyle ilgili gerçeği hazmedebilmesi için giderken soğuk kanlı bir halde şunu söylemişti: “Kakalaklar tamı tamına kırk yedi kişiydiler. Dün gece hepsini öldürdüm.”
Bu, ailesinin vefat etmesiyle ilgili konuştukları tek andı. Gereken yapılmıştı. Çete, Nova’nın ailesini, AS de çeteyi öldürmüştü. Adalet yerini bulmuştu.
Sözlerini tutmayan MUHALİFLER hariç.
Muhalifler İncelemesi – Kişisel Yorumlar
4.5/5: Senenin ilk kitap yorumu!!!
Hem de en sevdiğim yazarın kitabına!!!
Konusu:
Yazarımızın kurduğu evrende -çoğunlukla vakalar Gatlon şehrinde geçiyor- “Dâhi” adını verdiğimiz süper güçlere haiz olan insanoğlu var. Süper güçlere haiz olmayan insanoğlu dâhileri hor görüp cemiyet içinde dışlıyorlar. Dışlanan insanlardan kabul edilen Alec Artino -Anarşinin Ası- kendisi benzer biçimde dahi olan insanlara daha iyi bir yaşam olanağı sağlamak için Anarşistler adını verdiği grubu ile bir tiran misali yönetimi zorla ele geçiriyor. Bu sırada dâhiler ne kadar iyi yaşam koşullarına haiz olmuş olsalar da oldukca fazla kan dökülüyor ve şehirdeki kabahat oranları bir fazlaca artıyor. Bunu gören bir başka dâhi grubu -Muhalifler- bu duruma dur demek için Anarşistler ile harp yapıyor ve savaştan Anarşistler yenik olarak ayrılıyor. Bu muharebede Anarşinin Ası ölüyor.
Anarşinin Ası ölmeden bir yıl öncesinde, Alec’in adam kardeşini, onun eşini ve yeğenini Katalaklar adındaki bir çete öldürüyor. Bu kıyımdan sağ çıkan Nova adındaki kızımız -Kâbus- Muhaliflere fanatik olarak yetiştirilmiş bir çocuk iken Muhaliflerin ailesini koruyamamasına aşırı derecede öfkeleniyor. Ailesinin ölümü, Nova’ya doğuştan gelen “insanları dokunuşu ile uyutma” gücüne ek olarak “hiçbir şekilde uyumama” gücü kazandırıyor. Sonrasında Nova, amcasının -Anarşinin Ası- yanına yerleşip bir anarşist olarak yetiştiriliyor. Kitap sonrasında 10 yıl sonrasına geçiyor. Bizler hedefi Muhalifleri içten yok edip ailesinin öcünü almak isteyen bir kız görüyoruz. Başrol kızımız bu amacını gerçekleştirmek için Muhalif seçme (evet bu şekilde yarışmaları var bunların) yarışmasına katılıyor ve Muhaliflerden Kaptan Krom ve Korku Bekçisi’nin oğulları olan Adrian’ın takımına giriyor. Bir taraftan Muhaliflerin sistemi hakkında informasyon toplayıp onları yok etmek isterken bir taraftan da Muhaliflerden birine olan hislerini bastırmaya çalışan kızımız tabiri caizse iki arada bir derede kalıyor.
Yorumum (spoilersız kısım)
Kitabımız oldukça akıcıydı. Yalnızca bazı kısımlar gereksiz uzatılmış gibiydi. 580 sayfa yerine bi’ 500 sayfa falan olsaydı daha iyi olabilirdi. Kadın karakterimizi oldukca sevdim, süper gücü olmasına karşın kendini dövüş mevzusunda geliştirmesi etkileyiciydi. (Nova kalpp ben) Başrol erkeğimizi ise Marissa Meyer’ın yazdığı aşırı derecede belliydi. Nereden mi belliydi, şu şekilde ki Adrian’cım aşırı saf, minnoş bir erkekti -like kai- Ve bu biçim baş adam karakterlere bayıldığımı pek söyleyemeyeceğim. AMA MAX…
Marissa Meyer’ın yazdığı en iyi adam karakterlerden biridir (‘en iyi adam karakterdir’ demedim zira Thorne ile yarışırlar), aksini iddia etmeyelim lütfen. Şu ana kadar kitap hakkında anlattıklarım asla ilginizi çekmese bile Max bebeğim için seriyi okuyun. (Not: Seride aşk üçgeni yoktur. Benim kitaplarda aradığım ilk özellik. Belki sizin de öyledir diye eklemek istedim)
Şimdi… spoiler içeren yorumuma geçebiliriz.
Yorumum (spoiler’lı kısım)
Birçoğumuz Marissa Meyer’ı Ay Günlükleri serisi ile tanıdık ve o seri benzer biçimde bu serinin de konusu bana bir yerlerden -hatta iki yerden- uyarlanmış benzer biçimde geldi.
İlki Marvel’ın X-Men’i. Orada süper güçlere haiz olan insanlara “mutant” dense bile bizim serimizde bu şekilde insanoğlu “dâhi” deniyor 🙂 Oradan esinlenilmiş süper güçlere birkaç örnek:
Rogue – Max Everheart
Iceman – Genissa Clark vs vs (ben yazarımız çalmış demiyorum efendim yalnızca esinlendiği karakterlere örnek vermek istedim, tşk)
İkincisi Mucize Uğur Böceği ve Kara Kedi. Şu anda yeni sezonlarını takip etmesem bile birkaç karakterin gücü de oradan esinlenilmiş benzer biçimde. Mesela baş adam karakterimiz Adrian’ın çizdiği resimleri gerçeğe dönüştürme gücü Mucize’de vardı.
Bunları dedikten sonrasında seri hakkında en sevdiğim şeye geçelim: BAŞ KADIN KARAKTERİMİZ SERİNİN EN GÜÇLÜ KARAKTERİ DEĞİL. (Bu şekilde şeyler kitaba ek puan kazandırır.) Bu beni o denli mutlu etti ki anlatamam. Hem fantastik dizilerde hem de fantastik kitaplarda devamlı en kuvvetli karakter, o olmasa asla zafer kazanılmayacak karakter baş hanım karakter olur. Burada ise o şekilde değil. Şu anda bu seriyi ilk kez okuyanlar o şekilde olacağını düşünebilir fakat o şekilde olmayacak :))) Ben buna ‘Marissa Meyer farkı’ diyorum.
Kitap hakkında aklıma takılan bir nokta var. Bildiğimiz suretiyle Kâbus ile Uykusuz aynı şahıs. Bu bizim akıllı(!) Muhalifler Nova’yı sesinden iyi mi tanımadılar. Benim hatırladığım kadarıyla Kâbus maskesi kızın sesini değiştirmiyor ki. O şekilde bir özelliğe haiz maskesi olmasa bile yazar hiçbir süre Nova’nın konuşurken kullandığı ses tonunu değiştirdiğini söylemedi. Aynı şey Nöbetçi karakteri de ilgilendiriyor.
Ve Alec’in yaşamış olduğu şaşırtıcı ve hayret verici belliydi beni asla şaşırtmadı bu durum. (Zei Aksoi)
Spoiler Yok :): Merhabalar! Oldukca sevdiğim Marissa Meyer’ın oldukca sevdiğim kitabının incelemesini yapmak suretiyle geldim 🙂 Ilk olarak Marissa Meyer aslına bakarsan Ay Günlükleri serisinden tanıdığım ve oldukca sevdiğim bir yazardı. Ay Günlükleri bitince derhal yazarın öteki kitaplarını da okumak istedim, Muhalifler de kitaplığımda varken başlayayım dedim. Hayatımda verdiğim en doğru kararlardan biriydi. Ay Günlüklerinden sonrasında Muhaliflerden asla ümitli değildim fakat BA-YIL-DIM! Yazarın anlatımı, karakterler, kitabın geçmiş olduğu evren, her şeyi oldukca güzeldi.
•
•
Konudan birazcık bahsedecek olursam şu şekilde: Kitabın geçmiş olduğu dünyada bazı insanların hususi güçleri var. Kimileri bu gücü iyiye kullanırken kimileri ise kötüye kullanıyor dolayısıyla dünyada karmaşa çıkıyor, değişik değişik örgütler tarafınca yönetiliyor bu örgütlerden en oldukca öne çıkanı kendilerine Anarşistler adını veren hususi güçlerini kötüye kullanan bir teşkilat. Dünyayı 10 yıl süresince Anarşistler yönetiyor ondan sonra bu durumdan sıkılan Muhalifler adında olan güçlerini iyiye kullanan bir teşkilat ortaya çıkıyor ve Anarşistleri yenip dünyayı güzelleştirmeye çalışıyorlar ve bunu da başarıyorlar. Kız karakterimiz Nova’nın dokunduğu insanları uyutabilme gücü var takma adı da Kabus, Anarşistlerin başı olan Anarşinin Ası’nın yeğeni ve çocukluğundan beri Muhaliflere düşman olarak büyütülmüş ailesinin ölümünden Muhalifleri görevli tutuyor. Erkek karakterimiz Adrian ise çizdiği çizimleri gerçeğe dönüştürebiliyor, takma adı ise Eskiz. Kendisi Muhalifler örgütünü kuran 2 kişinin evlatlık oğlu. Kabusumuz bir intikam planı yapıyor ve bu şekilde iki karakterin yolları kesişiyor. Biz de kitapta bundan sonrasında olanları okuyoruz.
•
•
Oldukca güzeldi kesinlikle bir talih vermenizi tavsiye ederim her sayfada değişik bir aksiyon var. Yazarın çevrilmiş kitaplarından bir tek Kalpsiz adlı kitabını okumadım onu da en kısa zamanda okumak isterim 🙂 (bilge)
4/5 – 9/10: Marissa Meyer – Muhalifler
Merhaba dostlar. Muhalifler, benim heyecanla aldığım bir kitaptı. Kahramanlar ve anti-kahramanlar en sevdiğimdir. Eh kitabın kurgusu da bunun üzerine olunca okuma listemde yerini aldı. Ve tam bir giriş kitabı bulunduğunu söylemem gerek sizi meraklandıran sayfaları süratli süratli çevireceğiniz bölümler var fakat yazar sanki “yavaş yavaş gidelim devamına da kalsın” mesajını veriyordu. Bu beni rahatsız etmedi zira bazı bölümler yavaş aşama kaydediyor olsa bile bunun lüzumlu bulunduğunu düşündüm. Süratli bir halde anlatıp geçmek yerine bunu zamana yayıp kişiliklerle beraber ilerlemenizi elde etmiş. Yaratılan dünyada “dahiler” dedikleri bir topluluk var bunlar hususi güçlere ve kabiliyetlere haiz insanoğlu, hükümetleri bu topluluğu kabul etmediği benzer biçimde onları avlıyorlar işkence ediyorlar fakat Anarşistler bu durumu değiştiriyor. Böylece hükümet çöküyor fakat bu da bir güç dengesizliği yaratıyor ve bundan sonrasında olanlar “iyi dahiler” ve “kötü dahiler” arasındaki bir muharebeye dönüşüyor. Bu spoiler değil dostlar bu kitabın giriş bölümünün bir özetini anlattım bir tek, bizim kitabımız ise 10 yıl sonrasında başlıyor.
Nova kısaca Kabus karakterimiz bir anarşist ve Muhaliflerden nefret etmek ve onlara karşı savaşmak için haklı sebepleri var. Anarşistler oldukca iyi oturtulmuş karakterlerdi. Kabus’un haricinde içlerinde en sevdiğim karakterler Kuklacı, Siyanür, Kraliçe Arı oldu. Daha birçok anarşist ve mükemmel kabiliyetleri olan dahiler var ve bunlar üzerine düşünülmüş kabiliyetler bayağı ateş denetlemek yada havayı benzer biçimde kabiliyetler değil. Basit derken her fantastik kitapta olan kabiliyetler değildi demek istedim. Muhalifler olan kısaca “iyi dahiler” dediğimiz kahramanlar ise onlarında kabiliyetleri de oldukca güzel ve sağlamdı fakat ben tam bir anti-kahraman fanı olduğum için bana kalırsa hepsi fazla idealist düşünen züppe karakterlerdi ve iyileştirdiklerini sandıkları Evren’in aslına bakarsak içten içe ölmekte bulunduğunu ya anlamıyorlar ya da bir kısmının yaşama veda etmesine göz yumuyorlar gibiydi. Tabi bu benim düşüncem.
Kitapta aşk var fakat ön planda olan aşk kesinlikle değil. Marissa kurguya ve olayların bağlanma yönüne hakkaten oldukca ilgi göstermiş ve bunu hafifçe bir hoşlanma bazında tutmuş, evet siz o iki karakterin aralarında bir şeyler olacağını biliyorsunuz ki fakat onların haricinde da olan daha mühim vakalar var ve karakterlerin inandıkları için yapması ihtiyaç duyulan şeyler. Bu benim için okurken +1 puandı zira çevrelerinde o denli yıkıcı vaka olurken onların aşık olması tüm kurguyu çöp edebilirdi.
Kesinlikle bunaltıcı bir kitap değil birazcık yavaş ilerleyen fakat sayfalarının vaka dolu olduğu bir kitap gizlenen sırlar intikam ve kendince hakkaniyet planları yapanlar. Kitabın sonunda olan vakalar ki bilhassa son sayfasında olan vaka bana ilk iş ikinci kitap olan Düşmanlar’ı sepetime ekletmek olmuştu. Dex Kitap sağolsun son kitabı Supernova’yı da o sıralar çıkarınca asla beklemeden onu da aldım. Eğer distopya seviyorsanız kesinlikle bu kitabı da listenize eklemelisiniz. Ya da daha ilkin distopya okumadıysanız bile distopya türü için iyi bir başlangıç bulunduğunu düşünüyorum. Bilimkurgu fantastik sevenlerinin de keyif alacağı bir kitap. Ama en oldukca benim benzer biçimde kahramanlar ve anti-kahramanlar hayranıysanız bir Marvel filmi tadında kitap okuyacağınıza güvenilir olabilirsiniz. 🙂
Not: Muhalifler’den daha ilkin alıntı girmiştim fakat incelemesini şimdi yaptım. Arada bu şekilde okuduğum fakat yorumlamadığım kitapların incelemesini yapmayı planlıyorum. (Cansu G.)
Muhalifler PDF indirme linki var mı?
Marissa Meyer – Muhalifler kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Muhalifler PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Marissa Meyer Kimdir?
Meyer , Washington Tacoma’da hayata merhaba dedi ve Pacific Lutheran Üniversitesi’ne girdi ve burada yaratıcı yazarlık üstüne aşama aldı. Cinder’i yazmadan ilkin , Meyer, beş yıl süresince bir kitap editörü olarak çalıştı ve Alicia Blade’in kalem adı altında Sailor Moon hayranı kurgu yazdı . The News- Tribune’ye verdiği röportajda, fanatik kitlesinin yapımının yazılı el sanatlarını öğrenmesine destek bulunduğunu, anlık geri bildirimini verdiğini ve ona eleştiri almanın yollarını öğrettiğini söylemiş oldu.
Meyer, o başlangıçta yazmak için esin kaynağı oldu belirten kül 2008’de katıldıktan sonrasında Ulusal Roman Yazma Ay o fütüristik bir sürümü odaklanan bir öykü yazdı yarışmasında Çizmeli Kedi . Ayın Günlükleri , Cinderella , Minik Kırmızı Başlıklı Kız , Rapunzel ve Kar Beyazılığının hikayelerine dayanan dört kitap dizisidir (tetraloji). İlk kitap olan Cinder , New York Times’ın en oldukca satan kitabıydı.
Meyer, 2013’te Alice Harikalar diyarı olan Queen of Hearts’un yer almış olduğu genç bir erişkin seriyle Feiwel & Friends’den iki kitaplık bir antak kalma imzaladı . İlk kitap olan Heartless , 2016 sonbaharında bir gösterim için hazırlandı . Tek başına bir roman. Yayıncılar Haftalık sonradan bir süper kahraman serisi yazacağını deklare etti.
Marissa Meyer Kitapları – Eserleri
- Cinder
- Scarlet
- Cress
- Winter
- Levana
- Uzak Yıldızlar
- Kalpsiz
- Muhalifler
- Düşmanlar – Muhalifler 2
- Supernova
- Instant Karma
- Wires and Nerve: Volume 1
- Wires and Nerve Volume 2
Marissa Meyer Alıntıları – Sözleri
- O bir tek bir çocuktu.
Normal, çocukça şeyler yapmayı hak ediyordu. Bir yaşamı hak ediyordu. (Supernova) - “Scarlet genç ve körpe bir parçaydı ve kurt biliyordu ki babaannesinden bile daha leziz olmalıydı.” (Scarlet)
- Her şeyden vazgeçip seni seçiyorum. (Kalpsiz)
- Güzel olduğuna ilkin kendini inandırırsan diğerlerini buna inandırmak daha kolaydır sadece aynalar gerçekleri göstermek benzer biçimde benzersiz bir özelliğe haizdir. (Cinder)
- Ümitsizlik onun kitabında yazmazdı. (Supernova)
- “Yine de bir şeyde iyi olmak güzel bir his. Annemlerin başarıya ulaşmış olmamı istediği türden bir şey olmasa da asla yoktan iyidir.” (Kalpsiz)
- ”Aşk bir fetihtir. Aşk bir savaştır, harp. Ben aşktan bunu anlıyorum işte.” (Levana)
- “Bazen elimizdeki en kuvvetli tabanca gülümsemedir.” (Düşmanlar – Muhalifler 2)
- Nefrete karşı sevgi.
Öfkeye karşı acıma.
Tekrar yeniden. (Supernova) - “Farklılıklarımıza karşın, birbirimizi sevme gücüne sahibiz. Zayıflıklarımıza karşın, birbirimize destek olmak da bizim elimizde” (Cinder)
- Hiçbir yere ilişkin olmayan kız evladı için ağladı. Herkesten daha oldukca çabalayan ve tüm emekleri boşa giden kız için… (Levana)
- Yüzyıllar süresince dünyanın geri kalanı dahilerden korktu. Bizi avladılar. İşkence ettiler. Korktular, zulmettiler. Bizi birer iblis olduğumuza inandırdılar. Cadı dediler bizlere. Ne ucubeliğimiz kaldı ne iğrençliğimiz. Taşlandık, asıldık ve etrafımızda toplanıp zalim gözlerle bizi izleyen kalabalık, dünyayı bir dışlanmıştan daha temizlemenin gururunu yaşarken ateşe verildik. (Muhalifler)
- “Sadece kendini nasıl koruyacağını bilmeni istiyorum. Ne de olsa, bir yabancının ne zaman seni istemediğin bir yere götürmeye kalkışacağını bilemezsin.” (Uzak Yıldızlar)
- Cress ellerini kucağında kavuşturdu. “Seni sandığından daha iyi tanıyorum, Kaptan Thorne. Bir kere zekisin. İkincisi cesursun. Düşüncelisin, iyi kalplisin ve..”
“Çekiciyim.”
“Ve…”
“Karizmatik.”
“Evet, karizmatik ve..”
“Yakışıklı.” (Cress) - Korkusu olmayanın cesareti de olmazmış… (Supernova)
- “Seni seviyorum.”
“Hayır. Sen o kelimenin ne demek olduğunu bile bilmiyorsun. Keşke anlamanı sağlayabilseydim.” (Levana) - “Umarsızlık hata yaptırır.” (Winter)
- “Onu iyi tanıdığım söylenemez…” (Kalpsiz)
- Kahramanlık neler yapabildiğinle değil, yaptıklarınla ilgiliydi.Kurtarılmaları gerekenleri kurtarıp kurtaramadığınla ilgiliydi (Muhalifler)
- “Duvarlar kanıyor. Avizeden omzuna kanlar damlıyor. Kokusunu alıyorum. Tadını… Ah, Jacin! Bu saray niçin bu kadar acı çekiyor? Neden hep ölüyor?” (Winter)
Yorum Ekle
[
YORUMLAR
YORUM YAZ!