Isınmak; sıcak duruma gelmek, üşümesi geçmek, üşümesini gidermek, üşümez duruma gelmek anlama gelir. Isınmak mecaz anlamı ise; hoşlanmaya adım atmak, yakınlık duymak, alışmak anlama gelir. İşte ısınmak kelimesi ile ilgili cümleler.
– Su ısınınca çayı demleyin.
– Hasta çocuk, babasının koluna dayanarak içeriye girerken dışarıya ısınmış bir ilâç ve bozuk bir kan kokusu çıkar. (P. Safâ)
– Sıcak bir çorba için de, içimiz ısınsın.
– Doğma gelişme vatanımmış şeklinde ısınmıştım. Seyfeddin)
– Tüm köy halkı, zaman içinde bizlere ısınmaya başladı.
– Çaylar dağıldıktan sonrasında ortalık oldukça ısındı. (H. E. Adıvar)
– Hele işini birazcık bırak da şu şekilde sobanın yanına otur, birazcık ısın, dinlen… (R. H. Karay)
– Minik kız devamlı, alevi hatta koru geçmiş bu kıvılcımlı küle rahat rahat sokulup ısınır. (S. Ayverdi)
– Isınmak için bir banyo yapsan iyi olur.
– Şöyleki güzel bir sütlü kahve yapayım da içimiz ısınsın. Şafak)
– Bu âileye derhal ısınmıştım; bu insanların hepsini seviyordum. (K. Nâdir)
– Isındın mı işine? –Geçiniyoruz abla! (A. K. Tecer)
– Havalar ısınınca bizim ahbaplar ayaklandılar. (B. Felek)
– Isınmak için sobanın önüne gitmiştim. (Ö. Seyfeddin)
– Bunca çabamıza rağmen halkımızın Batı müziğine ısınamadığını söylemiş oldu. (N. Cumalı)
– Ateşe yaklaşıp ısındı
– Gündüzleri gün ışığında ısınmak… (Orhan V.
