Eğitim

Yolcu – Diana Gabaldon Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yolcu – Diana Gabaldon Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yolcu kimin eseri? Yolcu kitabının yazarı kimdir? Yolcu konusu ve anafikri nedir? Yolcu kitabı ne konu alıyor? Yolcu PDF indirme linki var mı? Yolcu kitabının yazarı Diana Gabaldon kimdir? İşte Yolcu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Diana Gabaldon

Çevirmen: Yasemin Büte

Editör: Eren Abaka

Orijinal Adı: Voyager

Yayın Evi: Epsilon Yayınları

İSBN: 9789944823623

Sayfa Sayısı: 1078


Yolcu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Claire Randall ne derse desin, onların tutkulu karşılaşmaları fazlaca uzun süre ilkin gerçekleşti. Genç hanım yirmi yıl ilkin zamanda seyahat ederek geçmişe gitmiş, 18. yüzyılda adı Jamie Fraser olan yürekli bir İskoç’un kollarına düşmüştü. Daha sonrasında Claire onun çocuğunu taşıyarak kendi zamanına geri döndü, genç insanın kanlı Culloden cenginde öldüğüne inanıyordu. Fakat onu bırakmayan Jamie’nin hatırası asla silinmedi… rüyalarında hâlâ onunladır. Nihayet, Claire onun hayatta kaldığını keşfeder. Ona geri dönmek ile kızıyla kendi zamanında kalmak içinde kararsızlığa düşer. Claire kendi kaderini belirlemek zorundadır. Ve süre ile mekân tamamlarken, kendisini bekleyen tutku ve acıyla yüzleşmek için ihtiyaç duyulan cesareti bulmak zorundadır. Tehlikeli entrikaların döndüğü bölünmüş Iskoçya’da, kim bilir bir karanlıkta yol alırken ya ölümsüz aşkına kavuşacak ya da sonsuza kadar lanetlenecektir.


Yolcu Alıntıları – Sözleri

  • “Yapmak zorunda olana kadar asla ne yapacağını bilemezsin”
  • Kalbine kazılan isim, öyleki bir acıydı ki bedeninin dayanması ihtiyaç duyulan tüm acılardan daha zordu.
  • Benim de sana söyleyemeyeceğim şeyler var, en azından şimdilik. Senden bana veremeyeceğin hiçbir şeyi de istemeyeceğim. Senden istediğim şu; bana bir şey söylediğin süre onun gerçek olmasını isterim. Ben de sana aynı şeyi yapacağıma söz veriyorum. Şu an aramızda saygı haricinde hiçbir ilişki yok. Saygının içinde sırlar saklanabilir fakat yalanlara yer yoktur.
  • “Fakat Frank bir noktada haklıydı. Eğer yapmaya niyetli olduğun şeyi biliyorsan, bunu yapmak o kadar kolay olmuyor ama en azından, zamanını sorularla ya da şüphelerle harcamış olmuyorsun. Ancak ben şöyle düşünüyorum, kendine karşı dürüstsen ve ne istediğini biliyorsan, en azından yanlış yaptığını düşünerek hayatını boşa harcadığın hissine öyle kolay kolay kapılmazsın.”
  • “Seni hatırlamam için bunu saklamamı istedin. Ama ben sana beni hatırlaman için bir şey vermedim!”
    Jamie hafiften gülümsedi. Kalbi öyleki sıkışmıştı ki neredeyse nefes alamayacağını düşündü fakat kelimelerin ağzından çıkması için kendini zorladı.
    “Endişelenme,” dedi. “Seni hep hatırlayacağım.”
  • Claire. Kalbime kazılan isim, öyleki bir acıydı ki bedenimin dayanması ihtiyaç duyulan tüm acılardan daha zordu.
  • Sana adımı, kalbimi ve ruhumu vermek isterim. Sadece sana.
  • Nice İskoç beyi savaştı,
    Nice yiğit yenik düştü.
    Ölüm yürekten kabul edildi,
    Hepsi İskoç kralı ve adaleti içindi.
    “Bir daha geri gelmeyecek misin?”
  • Ev gitmek zorunda olduğun ve içinde olanların de seni kabul etmek zorunda olduğu yerdir.
  • “Biliyor musunuz-“ diye başladı sonrasında gene sustu. Bana değil, kenetlenmiş ellerine bakıyordu. Mavi bir taş parmağında parıldıyordu, gözyaşı kadar parlaktı.
    “Birine aşık olmanın,” dedi tekrardan, ellerine bakıyordu, “ hiçbir zaman huzur, sevinç ve mutluluk nedir bilmemenin ne demek olduğunu, bilir misiniz?”
    Sonra bana baktı, gözleri acıyla doluydu. “Sırf sizin ya da onların hataları yüzünden değil, aynı zamanda onlar için doğru kişi olarak doğmadığınızdan onları mutlu edemeyeceğinizi bilmek nasıldır, bilir misiniz?”
  • “Kendi savaşlarında oluşan yaralara sen katlanıyorsan, Sassenach,” dedi yumuşak bir sesle, “benim için de bir problem yok.”
  • “Seni asla bırakmayacağım, ” diye fısıldadım. ” Asla.”
  • “Değiştin, değil mi? Her ne kadar evini ve kim bulunduğunu hatırlasan da değiştin. Yabancılardan biri değilsin, ne kadar fazlaca istesen de öyleki olamıyorsun. Fakat olduğun senden de farklısın.”
  • Derin bir nefes aldım. “Evet, bir keresinde sana bakterileri anlattığımı hatırlıyor musun?”
    İfadesizce baktı.
    “Görünmeyecek kadar fazlaca minik hayvanlar,” diye ayrıntıya girdim. “Bakteriler vücuduna fena yemekle, suyla ya da açık yaralarla girer ve girdiklerinde de senin hasta olmanı sağlarlar.”
    İlgiyle koluna baktı. “Kolumda bakteri mi var?”
    “Hem de fazlaca fazla.” Bir parmağımla minik düz kutuya vurdum. “Ama popona vurduğum ilaç bu bakterileri öldürecek. Yarına kadar her dört saatte bir bu şekilde iğne olacaksın ve sonrasında senin buna iyi mi yanıt verdiğini göreceğiz.”
    Durdum. Jamie bana dik dik bakıp başını iki yana salladı.
    “Anladın mı?” diye sormuş oldum. Yavaşça başını ‘evet’ anlamında salladı.
    “Evet, anladım. Yirmi yıl ilkin seni yakmalarına izin vermeliydim.”


Yolcu İncelemesi – Kişisel Yorumlar

“Seni sevmek beni birçok kez cehenneme yolladı, Sassenach. Eğer gerekirse tekrardan her şeyi rikse atarım.”
Muazzamdı. Şunu söylemeliyim ki yazarın dilini fazlaca seviyorum. Sayfa sayısından dolayı birazcık kaygı etmiştim fakat emin olun su benzer biçimde akıp gidiyor. Eğer bu kadar akıcı bir kitap olmasaydı birazcık zor okunabilirdi fakat neyseki bu şekilde bir durum yok. Size kendini okutan, akıcı bir kitap.
Dolu dolu bir kitaptı. Okuyorken fazlaca keyif alarak okudum. Bu kitapta sevdiğim şeylerden birisi de karakterler oldu. Yazar görkemli bir kitap ortaya çıkarmış. Gerçekten bu kitabı çook sevmiş olarak okudum. Olay örgüsü, zamanı detaylar, karakterler, claire ve jamie harikaydı.
Gerçekten okunmaya kıymet bir kitap bulunduğunu düşünüyorum. Bu kitapta, seride aradığım her şey var. İyiki bu seriyi tanıyıp okumuşum. Bir o kadar güzel bir aşk varki ortada iyi ki okumuşum diyorsunuz. Seri fazlaca uzun fakat ben hepsini okumaya çalışıcam birazcık süre alıcak biliyorum fakat buna kıymet. Ve en önemlisi ilk kere bir kitabı, karakterli özlediğimi fark ettim. Seri fazlaca uzun ve birazda sabır gerektiriyor bence. Şundan dolayı hem sayfa sayısı fazla hemde kitap sayısı. Benim tavsiyem hespini okuyamam diyorsanız en azından ilk üç kitabını ne olursa olsun okuyun derim. Şundan dolayı hakikaten fazlaca güzel bir seri. Herkes sevemeyebilir fakat zamanı aşk ve birazda fantastik kitap okumayı seviyorsanız tavsiye ediyorum.
Not:+18 (gülcan budak)

Diana Gabaldon sen nece bir yapıt yazmisan!İcinde her sey var:tarix,zamanda seyahet,deniz macerasi,Sotlandiya,sevgi.Jamienin Cullodan’dan sonrasında cekdiyi ezablar,Clairenin Jamie’ni her vereq de axtarmasi,Jamie ve Claire’nin 20 il sonrasında tekrardan qovusmalari.Kitab meni ozune bagladi.Sehifeleri nece cevirdiyimi bilmedim. (Gunay Imanova)

Hikaye kalmış olduğu yerden hız kesmeden devam ediyor. Alışılanın aksine bu sefer hikayeyi Jamie’den dinliyoruz en azından kendi öyküsünü… Güzel bir başlangıç bulunduğunu söyleyebilirim.
Serinin bu kitabını ötekilerden daha fazlaca sevdim. Yazarın kurgusal alanda yapmış olduğu ince raslantılar sayfalar ilerledikçe hayrete düşürüyor. Ne heyecanınız azalıyor ne de merakınızı kaybediyorsunuz. Tüm duyguları en derinden hissedebiliyorsunuz, her an zihninizde bir film sahnesi benzer biçimde oluşuyor. Birde bakmışsınız Willie’yi özlemiş fakat asla kavuşamayacağının acısını derinden hissetmiş ya da arkasında kızını bırakarak taşlardan geçmek zorunda kalan siz olmuşsunuz. Ve veya A. Malcolm yazısını görünce eli ayağı dökülen, kalbi deli benzer biçimde atmaya başlamış olan bir tek Claire olmamış…
Maceradan maceraya koşarken yahudi bir seyyahın tecrübelerini, kölelere meydana getirilen zulümleri, sömürge valiliklerinde neler döndüğünü, hangi otun neye şifa verdiğini denizde savrulurken ‘yaşayarak’ öğreniyorsunuz. Aslında hikayede bizde varız fakat görünmezlik peleriniyle boy gösterdiğimiz için pek farkedilmiyoruz o denli.
Tek “Yolcu”nun Claire olması sizide gücendiriyorsa sayfalara dokunmanız kafi. (Naibe)


Yolcu PDF indirme linki var mı?


Diana Gabaldon – Yolcu kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Yolcu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Diana Gabaldon Kimdir?

Zooloji bölümünden mezundur. Yüksek lisansını deniz bilimi, doktorasını ekoloji üstüne yapmıştır. Eğitiminden değişik olarak edebiyat alanına yönelmiştir. İlk kitabı Yabancı ile New York Times gaztesinin fazlaca satanlar listesine girmiştir.  Yabancı Starz yapım tarafınca dizi haline getirilmiştir.


Diana Gabaldon Kitapları – Eserleri

  • Yabancı
  • Kehribardaki Yusufçuk
  • Yolcu
  • Sonbahar Davulları: Kısım 1
  • Sonbahar Davulları: Kısım 2
  • Ateşin Çağrısı: Kısım 1
  • Ateşin Çağrısı: Kısım 2
  • Kar ve Kül – Kısım 1
  • Kar ve Kül – Kısım 2
  • Geçmişin Yankısı: Kısım 1
  • Geçmişin Yankısı: Kısım 2
  • Kalbimin Kanıyla Yazdım Kısım 1
  • Kalbimin Kanıyla Yazdım – Kısım 2
  • The Scottish Prisoner
  • Lord John and the Hand of Devils
  • Lord John and the Brotherhood of the Blade:
  • Lord John and the Private Matter


Diana Gabaldon Alıntıları – Sözleri

  • Bir adam istediği kadar gülümsedin,gene de fena olabilir. (Geçmişin Yankısı: Kısım 2)
  • İnsanın fizyolojik gücünün tükendiği anda bile bedeli ne olursa olsun savaşı bitene kadar dayandığı ve kendini kuvvetli hissettiği anlamış olur vardı. Bu güce bayanlar doğum yaparken erkekler de harp alanında ulaşıyorlardı. (Yabancı)
  • “Dünyanın sonu gelse de sevgi ve müzik var olmaya devam edecek.” (Kalbimin Kanıyla Yazdım – Kısım 2)
  • “Savaşta kaybetmek utanılacak şey değildir, mo caraidh,” dedi yavaşça. “Büyük savaşçıların erdemi bunun üstesinden gelmeyi başarmalarında saklıdır.” (Kehribardaki Yusufçuk)
  • “Aramızda yeterince hayalet var Sassenach. Eğer geçmişin kötülükleri bizi yıldıramıyorsa gelecek korkusu da zayıflatmamalı. Bazı şeyleri arkamızda bırakıp devam etmeliyiz. Değil mi?” (Kar ve Kül – Kısım 2)
  • “Daha ilkin asla böyle bir durum görmemiştim Sassenach. Bana mikroplardan bahsetmiştin fakat onları asla bu şekilde hayal etmemiştim! Dişleri bulunduğunu sanıyordum fakat yokmuş. Bu kadar güzel kuyruklarının olacağını ve bu şekilde kalabalık bir halde yüzeceklerini tahmin edemezdim!”
    “Bazı mikroorganizmalar böyledir,” dedim merceğe bakmak için mikroskoba yaklaşırken. “Bu minik şeyler mikrop değil, sperm.”
    “Ne?”
    Boş gözlerle bana baktı.
    “Sperm,” dedim sabırla. “Erkek üreme hücreleri. Bebeklerin iyi mi bulunduğunu biliyorsun, değil mi?”
    Nefesi kesiliyor sandım. Ağzını açtı, yüzü kıpkırmızı oldu.
    “Tohum mu kısaca?” dedi hırıltılı bir sesle. “Döl mü?”
    “Yani… evet.” Kaynayan çayı temiz bir gözlem tüpüne döküp kendine gelmesi için Jamie’ye verdim. Çayı istemede ve sanki her an mercekten bir şeyin fırlayıp ayaklarımızın altında dolanmaya başlayacağından korkuyormuş benzer biçimde gözlerini mikroskoptan bir saniye ayırmadı.
    “Sperm,” dedi kendi kendine. “Sperm.” Başını sert bir halde sallayıp bana doğru döndü. Aklına korkulu bir düşünce gelmişti.
    “Kimin onlar?” diye sordu. Sesinde karanlık bir kuşku vardı.
    “Eee… senin doğal olarak.” Biraz utanmıştım, boğazımı temizledim. “Başka kimin olacak ki?”
    Eli refleks olarak bacaklarının arasına gitti. Kendini korumaya çalışıyor gibiydi.
    “Nasıl aldın onları?”
    “Sence iyi mi almışımdır?” dedim soğuk bir sesle. “Bu sabahleyin onlarla uyandım.”
    Elini bıraktı. Kendini minik düşmüş hissetmişti, yanakları kızardı. Çay tüpünü alıp sıcaklığına aldırmadan tem yudumda içip tamamladı.
    “Anladım,” diyip öksürdü. (Ateşin Çağrısı: Kısım 2)
  • Düşünmemeye çalış.Elindekileri kabul et ve haiz olmadıklarını düşünme. (Geçmişin Yankısı: Kısım 2)
  • ‘Hodie mihi cras tibi – sic transit gloria mundi.
    Benim günüm bugün- seninki yarın. Ve böylece dünya şanı da gelip geçecek.’ (Kar ve Kül – Kısım 1)
  • “O gün kısaca ayrılmamız ihtiyaç duyulan gün ulaştığında.” Dedi usulca, dönerek bana baktı, “eğer son sözlerim ‘seni seviyorum’ eğer olmazsa, bil ki bunun sebebi zamanımın kalmamış olmasıdır.” (Ateşin Çağrısı: Kısım 2)
  • “Tavsiye mi istiyorsun? Tavsiye verilmek için fazla yaşlı, tavsiyeye uymak içinse fazla gençsin.” (Kalbimin Kanıyla Yazdım – Kısım 2)
  • Şanslıydık. Yağmur dönmüş, bulutlar çekilince ortaya çıkan gümüş renkli ay, aksak fakat ışıklı bir halde Black Dağı’nın yamaçlarından yükseliyordu; gizli saklı bir aile düğünü için uygun bir ışıklandırmaydı bu. (Ateşin Çağrısı: Kısım 1)
  • “Hiçbir şey yok olmaz,Sassenach,bir tek değişmiş olur.”
    “Bu termodinamiğin ilk yasasıdır ,”dedim burnumu silerken.
    “Hayır,”dedi.”Bu inançtır.” (Sonbahar Davulları: Kısım 1)
  • “Ah, Claire, beni seni sevmeye mecbur bırakarak kalbimi öyle kırıyorsun ki.” (Kehribardaki Yusufçuk)
  • Zaman, insanların Tanrı hakkında söylediklerinin bir çoğuna uyar.
    Ilk olarak, öncesiz ve sonsuz bir varlıktır. Gücü her şeye yeter, ne de olsa hiçbir şey zamana dayanamaz, değil mi? Ne dağlar, ne ordular…
    Elbette, süre bunun haricinde her şeyi iyileştirir de. Herhangi bir şeye yeterince süre verdiğinizde hallolur: tüm acılar yok olur, tüm zorluklar silinir, tüm kayıplar telafi edilir.
    Küller küllere, toprak toprağa karışır. Unutma: topraksın, topraktan yaratıldın ve gene toprağa döneceksin.
    Eğer Zaman birazcık olsun Tanrı’ya benzeyen bir şeyse, o halde Hafıza’nın da Şeytan olması icap ettiğini düşünüyorum. (Kar ve Kül – Kısım 1)
  • “Eğer kendini bir çelişkinin ortasında bulursan, hakikatin kenarında durduğundan güvenli olabilirsin.” (Geçmişin Yankısı: Kısım 1)
  • Kiliseleri ya da Claire’i düşünüyor olmak ona başka bir kiliseyi hatırlatmıştı – evlendikleri kiliseyi, bunu hatırladığında kendi kendine gülümsedi. Pek rahat bir bekleyiş değildi. İçeri girdiğinde kalbinin göğsünde gümbür gümbür attığını hala hissedebiliyor, terinin çok kötü kokusunu -azgın bir keçi benzer biçimde koktuğunu Claire’in fark etmemesini ummuştu- ve doğru muntazam nefes alamayışını hatırlıyordu. Buz benzer biçimde soğuk, minik parmaklarını ve destek almak için onu yakalayan elini elinin içinde hissedişi…
    Tapınak. Birbirleri için hep öyleki olmuşlardı ve hala öyleydiler. Kanın benim kanım. Ufak kesik iyileşmişti, soğukkanlı bir halde söylediği bu cümleye gülümseyerek başparmağını ovdu. (Geçmişin Yankısı: Kısım 2)
  • “Eskisi kadar yürekli değilim artık anlıyor musun?” dedi fazlaca yumuşak bir sesle. “Sensiz yaşayabilecek kadar yürekli değilim.” (Kar ve Kül – Kısım 2)
  • “O gün, yani ayrılmamız gereken gün geldiğinde,” dedi usulca, dönerek bana baktı, “eğer son sözlerim ‘seni seviyorum’ olmazsa, bil ki bunun nedeni zamanımın kalmamış olmasıdır.” (Ateşin Çağrısı: Kısım 2)
  • “Tüm insanoğlu aynı yazar tarafınca yazılmıştır,” dedi Jamie yavaşça, “ve tek cilttir. Biri öldüğü vakit, kitaptan bir bölüm yırtılıp atılmaz, daha güzel bir dile çevrilir ve tüm bölümler bu şekilde çevrilmelidir.” (Geçmişin Yankısı: Kısım 1)
  • Sana acıma gösterebilirim,hem de cennetten düşen bir çiy damlasının saflığında ve nazikliğinde… (Yabancı)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Hosting Nilüfer kombi servisi toptan çakmak
likit