Çöküş – Steve Taylor Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Çöküş – Steve Taylor Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Çöküş kimin eseri? Çöküş kitabının yazarı kimdir? Çöküş konusu ve anafikri nedir? Çöküş kitabı ne konu alıyor? Çöküş PDF indirme linki var mı? Çöküş kitabının yazarı Steve Taylor kimdir? İşte Çöküş kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…
Kitap Künyesi
Yazar: Steve Taylor
Çevirmen: Fulya Özkan
Orijinal Adı: The Fall
Yayın Evi: Maya Kitap
İSBN: 9786059902076
Sayfa Sayısı: 368
Çöküş Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
“Egonun kökeni, zamanı ve kısa sürede gerçekleşmesi olası çöküşü hakkında fazlaca mühim ve çarpıcı bir kitap… Okuması kolay ve aydınlatıcı…”
-Eckhart Tolle-
Esas sorun, egomuzun deliliğe varan aşırılıklarını artık olağan karşılamaya başlamış olmamız. Eğer delilik böylesine normalleşmişse, asla kimse artık mantıklı, sıhhatli ya da akla uygun davranışın ne işe yaradığını bilmiyor anlamına gelir. En saçma ve acayip eylemler bile olağanlaşır ve naturel görünmeye adım atar. İnsanların birbirini öldürmesi; adamların hanımefendilere, ebeveynlerin küçüklere baskı uygulaması; ufak bir insan grubunun insanlığın geri kalanı üstünde güç kullanımı “naturel” hale gelir. Doğanın çevre felaketlerine yol açacak derecede sömürülmesi, insan bedeninin hor görülmesi ve tamamıyla naturel arzulara haiz olmaktan duyulan suçluluk olağanlaşır. İnsanın asla gereksinim duymayacağı büyüklükte bir servete haiz olmak için çırpınması, durmaksızın başarı, iktidar ve şöhret ardında koşması -hatta servete ve üne kavuştuğunda bile asla doyum olmaması doğallaşır.
Elinizdeki kitabın amacı, bu deliliğin nereden kaynaklandığını ve insanların hakikaten naturel olup olmadığını ortaya koymak. İlk insanların bizlere kıyasla fazlaca daha “aklı başlangıcında” olduğuna dair birçok kanıt bulacak, hatta fazlaca yakın bir zamana kadar, dünyanın birçok bölgesinde bu ego patlamasından yaratı olmadığını görmüş olacaksınız.
Zalimlik ve şiddetin kaçınılmaz olmadığı tezine yapılmış kuvvetli bir katkı… Oldukca mühim bir kitap.
-Riane Eisler, Kadeh ve Kılıç’ın yazarı-
Muhteşem bir kitap, okuduğum en mühim beş yapıttan biri olmaya aday.
-Keith Sagar, İngilizce Profesörü, Nottingham Üniversitesi-
İnsanlık tarihinin izlediği yola dair tutkulu bir yorum… İnsan yaşamının günümüzdekinden değişik olabileceğine dair kuvvetli bir hatırlatma. Aydınlanma nedir? Taylor’ın mühim bir noktaya parmak basmış olduğu hissini bir kenara atıp bırakamıyor, kendinizi düşünmeye ve münakaşaya sevk edilmiş buluyorsunuz.
-Nicholas Lezard, Guardian-
(Tanıtım Bülteninden)
Çöküş Alıntıları – Sözleri
- ”Para çağdaş dünyanın dini haline geldi.”
- “Başkasının acısını duyumsama eksikliği, insanoğlunun acı verme eğilimini arttırdı.”
- Erkeklerin hanımefendilere duyduğu düşmanlık ve güvensizliğin en açık örneklerinden bir tanesi de son binyılın ortalarında Avrupalı hanımefendilerin “cadı” oldukları nedeni öne sürülerek devlet eliyle kitlesel şekilde katledilmesiydi.
- ”İnsanların derdi ne?
Adeta ruhsal bir uyumsuzluktan mustaribiz. Bu, bizlere devamlı işkence eden memnuniyetsizlik. Aslında tamamımız Van Gogh ya da Friedrich Nietzsche benzer biçimde rahatsız ruhlara sahibiz. Yeteneklerimizin bedelini ruhsal dengesizlik ve karmaşalarla ödüyoruz.” - ”Tüm bunların sebebi, iyi mi ki erkekler bayanları gerçek insan olarak görmediyse, yönetici sınıfların da tebaalarını empati ve eşitliği hak etmeyen barbar yaratıklar olarak görmesidir.
Orta Çağ İngiltere’sinden geriye kalan hukuki belgeler, köylülerin evlatları hakkında ‘damızlık’ ya da ‘kuluçka’ diye bahsediyor. Avrupa, Asya ve Amerika’ya ilişkin toprak kayıtları ise köylüleri çiftlik hayvanlarıyla aynı grupta listeliyor.” - ”Konuşarak ve yazarak başkalarıyla iletişime geçebiliyor ve beş duyumuzla etrafımızda olanları algılayabiliyoruz, sadece özümüzde yalnızız. Başkaları tarafınca asla tam olarak anlaşılamayacak ya da bilinemeyecek bir iç dünyamız, asla paylaşamayacağımız fikir ve hislerimiz var.”
- Erich Fromm’un da söylediği benzer biçimde, “Eğer insan türünün içkin saldırganlığı doğal ortamlarında yaşayan şempanzenlerinki kadar olsaydı barış dolu bir dünyada yaşıyor olurduk.”
- MÖ 1200 ile 600 yılları aralığında yargı devam eden Asurlular, kim bilir dünyanın görüp göreceği an kana susamış halktı.
- İbraniler kız ve adam evlatlarının beraber oynamasını yasakladı. Mastürbasyon yapmak ölümle cezalandırılan bir hata olarak tanımlandı. Bir adamın yalnız bir hanımla hitabı, hatta ona bakması bile hata sayıldı.
- Uzaklara, insanoğlu ve kasabalardan fazlaca uzaklara,
Balta girmemiş ormanlara ve ormansız tepelere,
Ruhun, müziğin sesini bastırmak zorunda kalmadığı o yere.
Çöküş İncelemesi – Kişisel Yorumlar
İlkel cemiyet yapılarından başlayıp, insanlık tarihinin gelişim safhalarını anlatırken, bu aşamalardan geçen insanoğlunun ruhsal değişimi ele alınmış #çöküş kitabında. Iklim değişimleri ile baş gösteren hayatta kalma mücadelesi ve iyelik kavramları ile beraber çöküş de başlamış oldu. Artık işin içine #ego girmiştir. İlkel toplumlarda olmayan depresyon ve ego savaşlarının da fitili ateşlenmiştir. #stevetaylor 6000 senelik deliliğin tarihini ve sebeplerini anlatırken herşeyin bigün düzeleceğine rağmen içindeki umuda canlı tutmayı başarmış. Yeterki insan doğasını bozmadan yoluna devam etmeyi becere bilsin. #insanbilim , #sosyoloji ve #psikoloji ile harmanlanmış bir #kitap .
Kitaptan Alıntılar;
En temel geleneksel Afrika inançlarından biri, dünyanın insanlara armağan olarak bahşedildiğini öngörür. Onun sunmuş olduğu kaynaklardan hepimiz eşit seviyede yararlanır… Şu pınarları, madenler, ormanlar vs. kamusaldır… Afrikalıların terbiye anlayışı, toprakta hususi mülkiyete izin vermez.
Konuşarak ve yazarak başkalarıyla iletişime geçebiliyor ve beş duyumuzla etrafımızda olanları algılayabiliyoruz, sadece özümüzde yalnızız.
Asıl problem egomuzun kuvvetli değil ayrık olması, ruhsal dünyamızı fazlasıyla baskı altına alması ve süratli fikir akışının kafamızı karıştırması. (kitap_seyyahi_)
İlkel kabilelerden başlayıp 21.yy’a kadar insanlık tarihinin yaşam anlayışını incelerken ,ilkel dönemleri çöküş öncesi dönem, iyelik kavramıyla birlikte ise cöküş dönemine girildiğini, toplumsal sınıfların, cinsiyet ayrımcılığının, iyelik teriminin, savaşların ortaya çıktığını ve bunu insanların egoları ile bağdaştıran, içerik anlamında sıradışı bir kitap. Sorgulamanıza yol açıp neyin doğru neyin yanlış bulunduğunu da düşündürmüyor değil, bilhassa din anlayışı mevzusundaki yaklaşımının ateist yaklaşımdan beslendiği fazlaca belirgin. (Sehertan)
Çöküş PDF indirme linki var mı?
Steve Taylor – Çöküş kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Çöküş PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Steve Taylor Kimdir?
Steve Taylor, 1967 doğumlu, psikoloji ve maneviyat üstüne birkaç kitap yazmış olan bir İngiliz yazar ve psikoloji öğretim üyesidir. Leeds Beckett Üniversitesi’nde psikoloji öğretim görevlisi olarak vazife yapıyor.
Taylor’un ana ilgisi, şuur ve ‘uyanış’ deneyimlerinin üst düzey durumlarını araştıran transpersonal psikolojidedir. Taylor, Bilinçlilik ve Transpersonal Psikoloji alanında yüksek lisans derecesine ve Liverpool John Moores Üniversitesi’nden Psikoloji branşında doktora derecesine haizdir.
Steve Taylor Kitapları – Eserleri
- Çöküş
Steve Taylor Alıntıları – Sözleri
- Erkeklerin hanımefendilere duyduğu düşmanlık ve güvensizliğin en açık örneklerinden bir tanesi de son binyılın ortalarında Avrupalı hanımefendilerin “cadı” oldukları nedeni öne sürülerek devlet eliyle kitlesel şekilde katledilmesiydi. (Çöküş)
- İbraniler kız ve adam evlatlarının beraber oynamasını yasakladı. Mastürbasyon yapmak ölümle cezalandırılan bir hata olarak tanımlandı. Bir adamın yalnız bir hanımla hitabı, hatta ona bakması bile hata sayıldı. (Çöküş)
- ”İnsanların derdi ne?
Adeta ruhsal bir uyumsuzluktan mustaribiz. Bu, bizlere devamlı işkence eden memnuniyetsizlik. Aslında tamamımız Van Gogh ya da Friedrich Nietzsche benzer biçimde rahatsız ruhlara sahibiz. Yeteneklerimizin bedelini ruhsal dengesizlik ve karmaşalarla ödüyoruz.” (Çöküş) - Uzaklara, insanoğlu ve kasabalardan fazlaca uzaklara,
Balta girmemiş ormanlara ve ormansız tepelere,
Ruhun, müziğin sesini bastırmak zorunda kalmadığı o yere. (Çöküş) - MÖ 1200 ile 600 yılları aralığında yargı devam eden Asurlular, kim bilir dünyanın görüp göreceği an kana susamış halktı. (Çöküş)
- ”Para çağdaş dünyanın dini haline geldi.” (Çöküş)
- “Başkasının acısını duyumsama eksikliği, insanoğlunun acı verme eğilimini arttırdı.” (Çöküş)
- ”Konuşarak ve yazarak başkalarıyla iletişime geçebiliyor ve beş duyumuzla etrafımızda olanları algılayabiliyoruz, sadece özümüzde yalnızız. Başkaları tarafınca asla tam olarak anlaşılamayacak ya da bilinemeyecek bir iç dünyamız, asla paylaşamayacağımız fikir ve hislerimiz var.” (Çöküş)
- ”Tüm bunların sebebi, iyi mi ki erkekler bayanları gerçek insan olarak görmediyse, yönetici sınıfların da tebaalarını empati ve eşitliği hak etmeyen barbar yaratıklar olarak görmesidir.
Orta Çağ İngiltere’sinden geriye kalan hukuki belgeler, köylülerin evlatları hakkında ‘damızlık’ ya da ‘kuluçka’ diye bahsediyor. Avrupa, Asya ve Amerika’ya ilişkin toprak kayıtları ise köylüleri çiftlik hayvanlarıyla aynı grupta listeliyor.” (Çöküş) - Erich Fromm’un da söylediği benzer biçimde, “Eğer insan türünün içkin saldırganlığı doğal ortamlarında yaşayan şempanzenlerinki kadar olsaydı barış dolu bir dünyada yaşıyor olurduk.” (Çöküş)
Yorum Ekle
[
YORUMLAR
YORUM YAZ!