Eğitim

Sünnetin İslam’daki Yeri – İmam Suyuti Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Sünnetin İslam’daki Yeri – İmam Suyuti Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Sünnetin İslam’daki Yeri kimin eseri? Sünnetin İslam’daki Yeri kitabının yazarı kimdir? Sünnetin İslam’daki Yeri konusu ve anafikri nedir? Sünnetin İslam’daki Yeri kitabı ne konu alıyor? Sünnetin İslam’daki Yeri PDF indirme linki var mı? Sünnetin İslam’daki Yeri kitabının yazarı İmam Suyuti kimdir? İşte Sünnetin İslam’daki Yeri kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: İmam Suyuti

Çevirmen: Enbiya Yıldırım

Yayın Evi: Otto

İSBN: 9786059168007

Sayfa Sayısı: 144


Sünnetin İslam’daki Yeri Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Muasır Muhammed Gazâlî’nin deyişiyle “Hz. Muhammed’in (sas.) sosyal, sivil ve askerî sahalarda, bütün bunlardan önce itikat ve ibadet esaslarını uygulamadaki sünneti, ebedî risaletin ayrılmayan bir parçasıdır. Çünkü nasıl su bilinen iki elementten oluşuyorsa İslam da Kitap ve Sünnet’ten oluşmaktadır.”

Yine Yûsuf Karadâvî’nin ifadesiyle “Sünnet, Kur’an’ın yaşanmış bir tefsiri, İslam’ın ise pratik ve örnek bir tatbikidir. Öyle ki Nebi (sas.) tefsir olunmuş bir Kur’an ve yaşayan İslam idi.”

Elinizdeki kitap, sünnet/hadis olmadan İslam’ın olamayacağını İmam Suyûtî’nin kaleminden ortaya koymaktadır.


Sünnetin İslam’daki Yeri Alıntıları – Sözleri

  • Amelsiz söz makbul değildir.
  • Kim gözlerini harama bakmaktan çevirir, nefsini şehvetlere karşı korur, iç alemini devamlı olarak denetim (murakebe) altında meblağ, dış görünümü (hal ve davranışlarını) Sünnete uygun hale getirir ve kendisini helal lokmaya yemeye alıştırırsa onun feraseti asla hata etmez.
  • Sünnete uymak dini ayakta tutan unsurdur.
  • Sünnet, Kur’an’ın şerhi ve açıklamasıdır.
  • Allah teala, kendisinin indirdiği vahye ve Resulünün ortaya koyduğu sünnetlere uyulmasını da farz kılmıştır.
  • Buhari ve Müslim, İbn Ömer (r.a)’den naklettiler
    ki: İbn Ömer dedi ki:
    Rasûlullah (s.a.s) buyurdu ki:
    “Geceleyin kadınların mescidlere gitmesine engel olmayınız.”
    İbn Ömer’in kabilesinden birisi dedi ki:
    “Vallahi biz fesada sebep olacak kişileri oraya bırakmayız.” İbn Ömer bunu söyleyen kişinin göğsüne vurdu ve:
    “Ben sana Rasûlullah (s.a.s)’tan hadis söylüyorum, sen ise hâlâ kendi fikrini söylüyorsun.” dedi.
  • Din mevzusunda kendi görüşlerinize güvenmeyin!
  • Mümin, nebevî sünnet ile dünyada ve ahirette saadeti tanır ve yaşar. Onun dünyadaki mutluluğu ve ahiretteki kurtuluşu, Resûl-i Ekrem’i (sav) tanıyıp ona itaat etmesine bağlıdır.
  • Cenab-ı Hak, efendimiz Muhammed’e, aline, ashabına salatu merhaba eylesin. Allah ‘a Hamdolsun, Salih kullarına da merhaba olsun.
  • Âmir eş-Şa’bî demiştir ki:
    “Hadisleri terkettiğinizde helâk oldunuz anlama gelir!”


Sünnetin İslam’daki Yeri İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Sünnet, aşkın şükrüdür.: Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
“Kim sünnetimi yaşarsa, beni yaşatmış olur. Beni yaşatansa beni sevendir, beni sevense cennette benimle beraberdir.”(Hadis-i Şerif)     
Bişr-i Hafi: Bir gün Efendimiz’i (Sallallâhu aleyhi ve sellem) rüyamda gördüm. O bana şöyleki sordu: “Ey Bişr, niçin Allah seni akranlarının üstünde bir mertebeye çıkardı biliyor musun?” Ben de: “Hayır ya Resûlallah, niçin?” diye sormuş oldum. O da cevaben bana: “Sünnetime ittiba etmen, salihlere hizmet etmen, kardeşlerine tembih etmen, Ashab’ıma ve Ehli Beyt’ime olan muhabbetinden dolayı seni ebrar kullar zümresine ilhak etti…” buyurdular.
Giriş;
Allah-u Teâlâ’ya vâsıl olmanın yolu sünnete bağlılıktan geçer. Sünnet-i Seniyye’ye ittiba ettiğimiz seviyede Allah’a ve Resûlü’ne yakınız.
Kitabın içindekilerine değinerek incelemenin gelişmesine geçeyim;
İmam Suyuti’nin ele almış olduğu ilk mevzu hadis-sünnet karşıtlığının iyi mi başladığı, kiminle ve nerelerde devam etmiş olduğu olmuş. Bize onları anlatırken ek olarak sünnetin önemini onlarca kere hatırlatıyor. Biz sünneti yazılı olarak güzelce kavrarken hadis inkarcılarının durumunu anlattığı bir bölüme geçmiş, sünnet ile ilgili aradığınız her mevzuyu bulabileceğiniz güzel bir kitap. Ayetlerle adeta sünnet karşıtı akılsızların iddialarını çürütmüş.. Tavsiye edelim, okuyalım, okutturalım. Kur’an ve sünnetin açık nassları ışığında ele alınmış bu güzel kitabından çıkarılan ve öğrenilen dersler şunlar olabilir;
▪İslam’ın gerektirdiği inanç Rasûlullah’a ve O’nun getirdiklerine inanmayı, Peygambere itaat ve ittiba etmeyi, karşı çıkmama ve karşıcılık etmemeyi mecburi kılar.
▪Cenab-ı Hak birçok ayet-i kerimede ümmetin Rasûlullah’a uymasını ve O’nun sözünü alıp uygulamasını, O’nu örnek edinmesini emretmiştir. Bu emrin içine Rasûlullah’ın sünnetinin dahil olduğunda ümmetin icma-ı mevcuttur.
▪ Sahih sünnetle amel etmek Kur’an ile amel etmek anlamına gelir. Şundan dolayı dinin hükümlerinin ve bu hükümlerin hayata iyi mi uygulanacağının bilgisini tamamen Kur’an’dan alıp öğrenmek mümkün değildir.
▪ Sahih sünnet, müstakil olarak dinde yargı deposudur. Rasûlullah’ın getirmediği ve tasvip etmediği, insanların kendi heva ve heveslerine gore icad edip ortaya koydukları şeyler bidattir ve tüm bidatler merduttur, kabul edilemez. Bidatin her türünü önlemenin yolu sünneti ihya edip yaşatmaktır.
▪ Rasûlullah’ın emrettikleri ve nehyettikleri, Allah’ın emredip nehyettikleri gibidir.
Kur’an-ı Kerim’in ayetleri ve hadislerin işaretleri ile yolumuz aydınlanıyor. Başka fikirlere dalmaya ve sair yollara sapmaya lüzum yoktur. Dinimizi ve kendimizi kurtarmayı hakkaten arzu ediyorsak, bugün kesinlikle Kur’an-ı Kerim’e ve Sünenât-ı Seniyye’ye uygun bir yol ve o yola bağlanmamız elzemdir. Başka da kurtuluş yolu yoktur. Tek yol Efendimiz’in (Sallallâhu aleyhi ve sellem) ayak izine tâbi olmak, O’nun şeriat-ı garrasının zahir ve batını ile amel etmek ve bir insan-ı kâmil elinde ahlâk-ı tanrısal ile ahlâklanmaktır. Bu yapılmazsa insanoğlunun dünyaya gelmesi boşunadır ve son pişmanlıkta hiçbir yarar sağlamaz.
Üstâdım, Hâce Yakûb-i Sâni Hazretleri buyururlardı ki: “Emir amir ile kaimdir. Farz Allah’ın farzı, sünnet Resûlullah’ın farzıdır.”
Öyleyse hepimizin, sünnet hakkında konuşurken Allah Teâlâ’dan korkması ve Efendimiz’den gelebilecek en ufak bir azarlamayı, sitemi ve daha da kötüsü O’nun şefaatinden yoksun bırakılmayı hesaba katması gerekir.
Selametle
28.04.2021 (süveydâ)

Peygamber Efendimiz (s.a.v):
“Kim benim sünnetimi yaşatırsa, muhakkak o kimse beni sevmiş olur. Kimde beni gerçek manada severse, o kimse benimle cennette olur. ”
İmam Malik (R.h.a):
“Sünnetler Nuh (a.s) ‘ın gemisidir. Kim o gemiye binerse kurtulur. Kim binmezse boğulur” Buyurmuşlardır. (Yusuf Sinecem)

Esselamu aleyküm.
Bu kitapta aradığım, aramadığım her şeyin yanıtını bulma heyecanından dolayı, okurken içim içime sığmadı.
Ve İslâm Davamızın neresinde baskın olarak bulunmam gerektiği mevzusunda bana yön gösterdi.
Belirtmek istediğim bir husus var: Yaz döneminde kitabı birazcık okumuştum. Fakat o dönemki yoğunluktan dolayı zihnimin ilim kitabına uygun olmadığını anlayıp ertelemiştim. Takip ettiğim “Hadislerle Diriliş” derslerinin “Sünnet’e Dönüş” adlı 124. bölümünü izledikten sonrasında tekrardan okumaya başladım. İyiki okumuşum. Şundan dolayı zannediyorum ki tüm taşlar yerine tek tek oturdu, elhamdülillah.
Kitap vesilesiyle;
– Sünnetin Allah tarafınca korunduğunun ispatını gördüm, Kuran ayetleriyle. (Kuran’ın korunduğunu biliyordum fakat Sünnet’in korunduğunun ayetlerde ifâde buyrulduğunu bilmiyordum.)
– Hadis inkarcılığının, bizim asrımızda çıkan bir akım olmadığını ve onların, hadisleri inkâr etmelerine kanıt getirdikleri hadislerin de, aslına bakarsak hadis olmadığını öğrendim.
– “Biz sana Kitabı ve Hikmeti verdik” ayetindeki “hikmet”in ne işe yaradığını öğrendim. gonderi/37391207
– Evvel dinlediğim ayet, hadisler ve büyüklerimizin sözlerini de yine etmiş oldum.
Kitabın sayfa sayısı azca olmasına karşın içinde ne olduğu fazlaca geniş. İmam Suyuti’den Allah razı olsun asrımızda gittikçe büyüyen hadis inkarcılığı hastalığına karşı ilaç kıvamında olan bu kitabı yazdığı için.
Eğer hadislerin inkâr edilebileceği zannına kapılmışsanız ya da inkarcıların düşünce babalarının amaçlarını öğrenmek istiyorsanız, aslına bakarsak en önemlisi Müslüman olduğunuzu söylüyorsanız, bu kitabı okuyun ve bahsettiğim videoyu ve serisini kulak verin. Allahu Teala’nın, Rasulunu başıboş bırakmadığını, onu daima yönlendirdiğini en iyi şekilde öğreneceksiniz.
İlimle kalınca.. (Ahizer / Ebru Kırılmaz)


Sünnetin İslam’daki Yeri PDF indirme linki var mı?


İmam Suyuti – Sünnetin İslam’daki Yeri kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Sünnetin İslam’daki Yeri PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı İmam Suyuti Kimdir?

Celaleddin Alsu’l Fazl Abdurrahman b. Kemaleddin Ebu Bekr B Muhammed el – Huzayri Suyuti şafii.

Mısır ve Suriye’de yargı devam eden Memlükler devletinin son zamanlarında Kahire’de yetişen ve Arap dilinde en fazla yaratı veren müelliflerden biri kim bilir birincisidir.

Suyuti 1. Recep 849 (3 teşrin evvel 1445) de Kahire’de dünyaya gelmiştir. Ebul-Fazi künyesini ona babasının dostlarından İzzeddin Ahmet b. İbrahim vermiştir. Suyüti, 9 batınlık şeceresini tesbit etmiştir. Bizzat yazıya döktüğü hal tercümesini de ihtiva eden Hüsnül – Muhazara’da atalarını birer birer sayar. Ona gore bu aile, menşei bakımından şarktan gelme olup, öncelikle Bağdad’ın doğu taraflarında bulunan Hüzayriya mahallesine yerleşmiş, sonraları minimum müelliften 9 batın ilkin Mısır’a göç ederek Asyut kasabasını vatan edinmiştir. Ataları içinde en eskisi şeyh Hümamüddinel-Huzayri olup, bu zat da önemli bir mutassavvıf idi. Diğerleri de çağlarında sayılır kimselerdi.

Nitekim bunlardan biri buyruk Şeyhu’nun zamanında tacirlik ederek Asyut’da bir medrese kurmuştur. Babası Kemaleddin Ebu Zerk şafii fakihlerindendi. Bu zat Suyud’da doğan, orada kadılık etmiş ve ondan sonra da Kahire’de yerleşmiştir.

Babasının yaşam ve şahsiyetini Husnul-Mühazara fi Ahbar Mısır ve’l-Kahire adlı kitabında anlatır. Müellifin belirttiğine gore, babası dönemin kıymetli ulemasından çeşitli İslami ilimle, öğrenim etmiş ve meslektaşları içinde temayüz etmiş bir zattı.

Babasının hocaları içinde İbn Hacarel-Askalani, Muhamme del clani, İzzeddin el- Kudsi benzer biçimde şahsiyetler vardı. Senelerce fetvalar ve dersler vermekle meşgul olan Kemaleddin Ebu Bekr, hususi olarak Şeyhuni camiinde okumuş olduğu hutbeleriyle ünlü olmuştur.

Hüsnül Muhazara’ya gore 8 yaşına basmadan Kur’an-ı hıfzetmiş bundan sonrasında İbn Dakikilid’in ” Umda” sini Navavi’nin Minhacül -Fıkh’i Bayzavi’nin Minhacül – Usul’ünü ve İbn Malik’in elfiyesini ezberlemiş, bunun üstüne 864 (1460) senesinden itibaren ilim ile meşgul olmaya başlamış, bazı alimlerden fıkıh ve nahiv ilimlerini okumuş, nihayet Şeyh Şihab Uddin Sarmasahi’den faraiz öğrenmiş ve 866 senesi başlangıcında Arapça okutmak için icazet almıştır.

Suyttti, hemen hemen 17 yaşlarında iken 866 (1462) da eseri olan ” Şarh Lül – İstiaza va’il basmali’yi kaleme alarak Bulkiniye sundu ve o da eserin başına bir takriz yazdı. Suyuti bu zatın vefatına kadar ondan fıkıh öğrenmekte devam ve sonrasında onun, kendine icazet veren oğlunun derslerini takip etmiş ek olarak devrin daha bir fazlaca şöhretli alimlerinden de faydalanmıştır.

Suyuti, ilkin tefsir, hadis ve fıkıh başta olmak suretiyle dini ilimleri öğrenmek için lüzumlu olan nahiv, maani, bedi ve beyan v.s. benzer biçimde alet ilimlerini öğrenmiş, sonrasında da esas ilim mevzularında geniş bir vukuf ve selahiyet elde etmiştir.

O, güçlü bir hafızaya da sahipti. Nitekim, İbnül – İmad, onun ifadesine dayanarak iki yüz bin hadis ezberlemiş bulunduğunu kaydetmektedir. Suyuti, hesap bilimsel hariç, çeşitli ilimlerdeki selahiyetinden mağrurane bir ifade ile bahseder.

Suyuti daha gençliğinde iken bir fazlaca gezi yapmış, ayrıca Şam, Hicaz, Yemen, Hind, Magrib ve Takrur ( Sudan )’a gitmiştir. Hicaz seyahati esnasında bir yıl Mekke’de kalmıştır. Ayrıca Mısır’ın Dimyat, Fayyum ve İskendiyer benzer biçimde yerlerini de ziyaret etmiştir.

Suyuti, öğretim vazifesine, ilk kere üstadı Bulkini’nin delaleti ile şeval 870 (Mayıs 1466) tarihinde Cami Us – Sayhuni de fıkıh tedrisiyle adım atmıştır. Kısa bir süre sonra şöhreti muhitinde yayılmış ve derslerini bazı müderrisler bile takip etmiştir. Ayrıca Tolunlular camiinde fetva vermeğe ve hadis imlasına başlamış olan büyük insan (1467) Suyuti’nin hizmetlerine, 1472 senesinde Emir İnal Aşkarin yardımı ile Hanukalu Şayhuhiye de hadis tedrisi vazifesi de ilave olunmuş ve yeri hala Kahire’de Babul- Karafa’da bulunan Şam naibi Barkukuk türbesinin şeyhliğine de bu sıralarda getirilmiştir.

Suyuti, 891 (1486) tarihinde halife el – Mütevekkil Ala’1lah’ın emri ile o zamanlar Kahire’nin en büyük ve evkafça en geniş hanı-kahı olan Baybarsiye şeyhliğine geçmiştir. Uzun bir süre, taa Kaytbay ( ölm. 1495 ) zamanının sonlarına kadar, bu hankah şeyhliğinin sağlamış olduğu imkanlar yardımıyla refah içinde yaşamış olduğu benzer biçimde bir fazlaca eserlerini rahatça yazmak için de zaman bulmuştur. Bununla birlikte bu vazifesini imrenenler da olmuştur. Bu arada kendisinin de bazı hadiselere sebebiyet verdiği görülmektedir. Nitekim bir defasında Kaytbay’in huzuruna teamül hilafına taylasan ile girmiş olması ( 1495 ), sultanın kızmasına sebep olmuştur. Al, Ahadis al hisan fi fazl al-taylasan unvanlı risalesi bu hareketinin müdafaası zımnındadır.

Bu hadisten sonrasında sultanı ziyaretten imtina etmiş, hatta alim -lerin sultanları ziyarette bulunmamalarını sünnet olarak ileri sürmüş ve bu mevzuda n Ma ravahu’l asatin fi ademil babyielel salatin ” unvanlı bir risalede yazmıştır.

Bununla birlikte Kaytbayın vefatına kadar Baybarsiya’da vazifesinde bırakılmıştır. Zikredilen hadiselere Sultan Muhammed b. Kaytbay nezdinde aleyhinde ki faaliyetlerini artırmışlardır. Bunu sezen Suyuti, halife Mutavakkil Ala’llah ile olan münasebetlerini sıklaştırarak, ondan kendisini tüm Mısır, Şam ve komşu İslam memleketleri kadılıklarının derecesinde bir mevkie atama etmesini istedi.

Halifenin, azıl ve nasip hususunda suyütiye selahiyet tanıyarak önemli bir vakfiyeyi tevcih etmiş olduğu duyulunca kadılar ve bir kısım halk içinde hoşnutsuzluk uyandırdı.. Bu durum Suyuti’nin o vazifeden vazgeçinceye kadar devam etti. Bunu Suyuti’nin hayatında bazı talihsizlikler takip etti. 1497 de muhakeme olundu. Neticede Baybarsiya meşihatinden azledildi.

Bu hal suretiyle Suyuti’nin onlara olan itimatı tamamıyla sarsılmıştı. Kahire’de, Nil nehri ortasında ki adacıklardan kabul edilen al Ravza’da ki evine çekildi. Tam bir inziva yaşamı içinde yaşadı.

Gazaba Uğramak Korkusu İçindeydi!

O günlerde Tahir El-Zama İla Yavmil-Kıyame adlı bir risaleyi de telif etmiştir. Tumanbay 1500 senesinde Sultan olunca, Suyuti gizlenmek mecburiyetini hissetti. Gazaba uğramak korkusuydu bu gizlenmenin sebebi. Ama aynı senenin sonlarında Kanşuh Al-Cavri’nin sultanlığa geçmesiyle sonlanmış oldu bu korkusu.

Ancak onun için artık Faal hayata dönmek mevzu bahis değildi. Bazı kerametleri, keşifleri Tayy-i süre ve mekanda bulunmuş olduğu hakkında ki, velilik rivayetleri ile Osmanlıların Mısır’ı salgın edecekleri yolunda ki sezişlerinin bu günlerin meyveleri olması mümkündür.

Sultan Gavri, kendisine yeni vazifeler teklif etmiş olduğu süre kabul etmediği benzer biçimde, onun gönderilmiş olduğu 1.000 dinarı red ile armağan etmiş olduğu köleyi de azad eylediği söylenir. Suyuti bir süre bu şekilde yaşadı. Ancak okumak ve yazmaktan geri durmuyordu. Sonra ara sıra da olsa, çağrı üstüne Sultanın meclisine gittiği oluyordu. Bununla birlikte artık çökmüş ve yaşı da altmışı bulmuştu. Bu sırada hastalığa yakalandı ve ıstıraplı bir devreyi rnütaakip 19 cemaziyelevvel 911 (18 teşrini evvel, 1505) cuma sabahı vefat etti ve Kahire’de Babul -Karaf’a haricinde defnolundu. Kabri üstüne bir türbe yapılmış ve mezarına ahşap bir sanduka işlenmiştir. Türbesi uzun müddet bazı alimler ve emirlerin ziyaretgahı olmuştur.


İmam Suyuti Kitapları – Eserleri

  • Sünnetin İslam’daki Yeri
  • Celaleyn Tefsiri Arapça Tek Cilt
  • Muhtasar El-İtkan Fi Ulum’il-Kur’an
  • Kabir Alemi
  • El-Camiu’s Sağir – 1. Cilt
  • Kıyamet Alametleri
  • Esbabü’n Nüzul
  • Mütevatir Hadisler
  • Nüzul-i İsa
  • Cinler Alemi
  • Kabir Hayatı
  • Halifeler Tarihi
  • Kainatın Sırları
  • El-Camiu’s Sağir – 3. Cilt
  • El-Camiu’s Sağir – 2. Cilt
  • Kurtuluşa Vesile Sabah Akşam Duaları
  • Ebu Hanife Müdafaası
  • Kur’an Surelerinin Sıralanışındaki Sırlar
  • Kur’an İlimleri Ansiklopedisi
  • Günahlardan Kurtuluş
  • Vuslat Sevinci
  • Esbab-u Vurûdi’l Hadîs
  • Ehlibeyt’in Faziletleriyle Yaşayan Ölülerin İhyası
  • Peygamberimizin Dilinden Şehitlik
  • Tebyidu’s-Sahife Fi Menakıbi’l-İmam Ebi Hanife
  • El Hasaisul Kubra (2 Cilt Takım)
  • Tedrîbü’r-Râvî – Hadis Usulü
  • Hz. Peygamberin İzinde
  • El-Mehniyyât
  • Ölüm Kıyamet Ahiret ve Ötesi


İmam Suyuti Alıntıları – Sözleri

  • Ölüm meleğine şöyleki demişler:
    -“Senin asla elçin yok mu? Evvel onu gönderip ta ki insanoğlu senden sakınsınlar?”
    Melek:
    -“Vallahi fazlaca elçilerim var. İlletler, hastalıklar, ihtiyarlık, yaşlılık, göz ve kulağın bozulması hep benim elçilerimdendir. Bunlar birisinde bulunup da ölümü hatırlamazsa ruhunu aldığımda ona şöyleki seslenirim: Sana elçi üzerine elçi göndermedim mi?”
    İşte ben, o elçiyim ki benden sonrasında elçi gelmeyecektir ve benden sonrasında seni uyaran olmayacaktır. (Kabir Alemi)
  • Hiç kuşku yok ki, İslam’ın usulleri birer birer bozulacak, birisi bozulduğunda halk ötekine saldırı edecek. İlk öncelikle hükmü kaldıracaklar, son olarak da namazı bozacaklar. (Kıyamet Alametleri)
  • Dünya,kâfirin cenneti, müminin zindanidir.Son nefesini veren müminin durumu, tıpkı hapisten çıkarılınca dışarıda değişik bölgelere gidip gelen ve gezintiye çıkan kimsenin durumu gibidir.. Mümin dünyadan ayrıldığında zindandan ve kurak yerden ayrılmış benzer biçimde olur.. (Vuslat Sevinci)
  • Bir şeyi yapmamaya yemin eder fakat sonrasında yapmadığın şeyin daha hayırlı bulunduğunu görürsen, yemininden dön ve hayırlı olanı yap. (Mütevatir Hadisler)
  • “- Ey insanoğlu, sen iyi mi kandın? Seni aldatan şey ne idi? İlminle iyi mi amel işledin?
    Ey insanoğlu, seni hatta gözünü denetim ettiğimden haberin yok muydu? Helal olmayan haramlara niçin baktın? Kulaklarını denetim ettiğimden haberin yok muydu? Neden haram ve fena şeyler dinledin? ” (Ölüm Kıyamet Ahiret ve Ötesi)
  • 4. Din, şu demek oluyor ki ceza gününün sahibidir. O da kıyamet günüdür. (Allah tüm günlerin sahibi olmasına rağmen) kıyamet günü bilhassa zikredil miştir. Zira ‘Bu gün yargı kimindir? (buyurulur ve) Allah’ındır (denilir) …(Mümin: 16) ayetinin deliliyle o gün Allah’tan başka asla kimsenin açıkça bir yargı hakkı olmayacaktır.” (Celaleyn Tefsiri Arapça Tek Cilt)
  • Haramlardan sakın ki, insanların en fazlaca yakarma edeni olasın. Allah’ın takdir ettiğine razı ol ki, insanların en zengini olasın. Komşuna iyilik et ki, mümin olasın. Kendin için istediğini başkaları için de iste ki, müslüman olasın. Oldukça gülme, bundan dolayı fazlaca gülmek kalbi öldürür. (El-Camiu’s Sağir – 1. Cilt)
  • Hz. Peygamber şöyleki buyurdu:
    “Şehitlik, Allah yolunda öldürülmek hariç, yedi çeşittir.”
    – Veba hastalığından ölen şehittir,
    – Suda boğulan şehittir,
    – Zatu’l Cend’den (akciğer hastalığı) ölen şehittir,
    – Karın hastalığından ölen şehittir,
    – Yangında ölen şehittir,
    – Yıkılan bir duvar yada enkazın altında ölen şehittir,
    – Hamile yada bakire olarak ölen hanım da şehittir. (Tirmizi) (Peygamberimizin Dilinden Şehitlik)
  • Insanların üstüne o şekilde bir süre gelir ki, boğulmaya maruz bir adam benzer biçimde yakarış etmeyen yakayı kurtaramaz. (Kıyamet Alametleri)
  • Hatîb, Kâtib Muhammed b. Sa’d’dan rivayet etti, o dedi ki: Abdullah b. Dâvud el-Hureybi’yi şöyleki derken işittim:
    “Müslümanların namazlarında Ebû Hanîfe’ye yakarış etmeleri gerekir.” (Tebyidu’s-Sahife Fi Menakıbi’l-İmam Ebi Hanife)
  • Hak ardında olmak yalnız kalmaktır. (El-Camiu’s Sağir – 2. Cilt)
  • Sünnet, Kur’an’ın şerhi ve açıklamasıdır. (Sünnetin İslam’daki Yeri)
  • “Muhakkak ki Allah insanları ve cinleri on cüz yapmış oldu. Bunların dokuz cüzü cinler, bir cüzü de insanlardır. İnsanların bir evladı olduğunda cinlerin kesinlikle dokuz evladı olur”. (Cinler Alemi)
  • Allah Teala, iyilikleri de kötülükleri de takdir etmiş, sonrasında onu meleklerine açıklamıştır. Kim bir iyilik yapmayı düşünür, sonrasında da yapamazsa Allah Teala ona tam bir sevap yazar. Eğer o iyiliği düşünür de düşündüğünü meydana getirirse, Allah Teala kendi katında ondan yedi yüz kat ve fazlasına kadar sevap yazar. Eğer bir kötülüğü düşünür de yapmazsa, Allah Teala kendi katında ona tam bir sevap yazar. Eğer o kötülüğü düşünür de yaparsa, Allah Teala ona yalnız bir günah yazar.Allah sadece kendi eliyle helaka gidenleri helak eder. (El-Camiu’s Sağir – 3. Cilt)
  • Sarhoş eden her şey haramdır. (Mütevatir Hadisler)
  • وَلَا تُخْرِجُونَ اَنْفُسَكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ
    Kendinizi (müslüman kardeşlerimizin tüm ümmet tek ceset olması hasebiyle) yurtlarınızdan (ülkenizden) çıkartmayın..
    Başka bir ayeti kerime de;
    ولله ملك السموات والأرض
    Yer ve gökteki her şey Allah’ın mülkü..
    olduğu hâlde
    Bize ne oluyor…
    Kimi kimin mülkünden çıkartmaya çalışıyoruz (Celaleyn Tefsiri Arapça Tek Cilt)
  • İbn Ebi Hatim, Halid b. Yezid’den şöyleki söylediğini rivayet ediyor:
    “Yağmur suyunun bir kısmı semadan, bir kısmı deniz­den gelen buluttandır. Şimşek ve yıldırım onu tatlandırır. Denizden geleniyle nebat yetişmez. Bitkiler semadan gelen yağmurlardandır.” (Kainatın Sırları)
  • Bazen kişinin önemsiz benzer biçimde görülen iki rekat nafile namaz kılması, öteki insanların haiz olduğu dünyalıkların tamamından hayırlı olur. (El-Camiu’s Sağir – 2. Cilt)
  • Beyhakî, Asmaî’nin şöyleki söylediğini nakletmiştir: “İlim öğrenmenin zilletine bir zaman katlanamayan kimse, ilanihaye bilgisizlik zilletinde kalır.” (Tedrîbü’r-Râvî – Hadis Usulü)
  • Hastalıkla geçen saatler, günah işlenen saatlere keffaret olurlar. (El-Camiu’s Sağir – 2. Cilt)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Hosting Nilüfer kombi servisi toptan çakmak
likit