Yobazlığa Övgü – Süleyman Çobanoğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yobazlığa Övgü – Süleyman Çobanoğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Yobazlığa Övgü kimin eseri? Yobazlığa Övgü kitabının yazarı kimdir? Yobazlığa Övgü konusu ve anafikri nedir? Yobazlığa Övgü kitabı ne konu alıyor? Yobazlığa Övgü PDF indirme linki var mı? Yobazlığa Övgü kitabının yazarı Süleyman Çobanoğlu kimdir? İşte Yobazlığa Övgü kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…
Kitap Künyesi
Yazar: Süleyman Çobanoğlu
Yayın Evi: Mavi Yayınları
İSBN: 9758209094
Sayfa Sayısı: 93
Yobazlığa Övgü Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Bu kitabı yobazlara adıyorum.
İbrahim’e. Her şeytani taarruzda, gövdesi okurlara delik deşik edilen o katı kayaya. Eyyub’a. Çatal dilli bir yalanın, pelteleştirmeye, çamurlaştırmaya çalmış olduğu o dimdik gövdeye. Musa’ya. İstatistikle görülemez, öğretim ile bilinemez olana. Yunus’a. Kendi mağmasını katı kabukları altında tutup da, altı milyar kelleye gezip dolaşacakları bir yeryüzü bahşedene. Yusuf’a. Jeostrateji yerine su içmeyi, meclis aritmetiği yerine teçhiz ve teklifin inceliklerini bilene. Salih’e. Bizim acemice vuruştuğumuz bu vadiye, ağlayarak oğul gönderene. Yakub’a Dedeme. Ve onun gibilere.
Yobazlığa Övgü Alıntıları – Sözleri
- Kalbimizin ta içinde, cümle yalanları, tüm düzmece Tanrıları reddeden ve yalnız varlığıyla onları yıkan bir ışıklı yol vardı.
Şeriat-ı Garra. - “Penaltıydı ulan!”, “Hayır, değildi!”
Dünya ve ahireti tartışır şeklinde tartışıyoruz… - İlköğretim sekiz yıl…
Bunu diyen, eğer “çocuklar daha çok okusun, iyidir” diye düşünüyorsa, bu safdilliktir.
Böylece, elinizdeki bir kovayı akmayan bir çeşmenin önünde beş yıl yerine sekiz yıl tutmuş olmuş olursunuz. - “her şey yolunda, tam bildiğiniz şeklinde … Taş bağlı, İt özgür.”
- Uzak ataları altın buzağıya tapmışlardı..
- Bu kitabı yobazlara adıyorum. İbrahim’e. Her şeytani taarruzda, gövdesi oklarla delik deşik edilen o katı kayaya. Eyyub’a. Çatal dilli bir yalanın, pelteleştirmeye, çamurlaştırmaya çalmış olduğu o dimdik gövdeye. Musa’ya. İstatistikle görülemez, öğretim ile bilinemez olana. Yunus’a. Kendi mağmasını katı kabukları altında tutup da, altı milyar kelleye gezip dolaşacakları bir yeryüzü bahşedene. Yusuf’a. Jeostrateji yerine su içmeyi, meclis aritmetiği yerine teçhiz ve tekfinin inceliklerini bilene. Salih’e. Bizim acemice vuruştuğumuz bu vadiye, ağlayarak oğul gönderene. Yakub’a.
Dedeme. Ve onun gibilere. - Siyasetçi, halkın emrindeki zavallı bir köle bulunduğunu söyler durur hep.
“Beni”, der, “buraya bu halk çıkardı ve sadece o indirir.”
Oysa onu oraya çıkaran, pahalı reklam kampanyaları, görüntü yapımcıları, bir de sözünü etmiş olduğu halkın çaresizliğidir. - Milli Gazete’den Mevlüt Özcan, aksırmak ile esnemek arasındaki farkı yazdığında kıyamet kopmuştu.
Her Allah’ın günü dört gazete sayfası yağ aldıran karılarla orgazm hikayelerine dair ekler vermek çağdaşlıktı ve fakat Özcan’ın yapmış olduğu çağdışılıktı.
“Bu vesileyle Mevlüt Özcan’a da Cenab-ı Hak rahmet eylesin.” - Karanlık bir gecenin parçaları şeklinde fitneler…
Laik ve modern olmayan analar yakarma etsin. - Daha neyimize sövülecekti?
Elhak, bidayetteki garipliğe avdet ettik.
Dövene elsiz, sövene dilsiz.
Meraktayım; şu deryalar şeklinde hoşgörü sahipleri ne derler bu işe?
Yobazlığa Övgü İncelemesi – Kişisel Yorumlar
Yobazlığa Övgü – Süleyman Çobanoğlu: Bir kaç şiirini dinlemiştim Süleyman Çobanoğlu’nun. Bir de İsmet Hususi’in de methini duyunca okumaya kıymet bulunduğunu anlamıştım. Oldukça geç kalmışım, okumak için. Çobanoğlu’nun dili İslam’ın izzetiyle birleşince ortaya hoş bir yapıt çıkmış. Sadakayı cariyesi olsun… (Ahmet Mücahit)
Seneler seneler ilkin kitapçıda kitapları karıştırırken tesadüfen keşfettiğim bir kitap. Kitaplığımda olduğundan mutlu olduğum, kalan kitapları da toplayıp kıymet verdiğim insanlara armağan ettiğim bu kitap, üstüne düşünülmesi ihtiyaç duyulan fazlaca şey söylüyor. İsmet Hususi’in bir yazısında “Benden sonrasında bir ozan geldi, o da Süleyman Çobanoğlu” diyerek taltif etmiş olduğu şairin bakış açısından bir Türkiye panoraması izliyoruz. Kesinlikle fazlaca değişik. (Enes)
Kelimelerden bir kale!: Kelimelerden bir kale!
Süleyman Çobanoğlu neyin mukaddes, neyin kıymetli, aslen bizi var edenin ne işe yaradığını hatırlatmak amacıyla yazdığı yazılar.
Kitabın baskısı yok, muhtemelen tekrar basılmayacakta.
Var olsun Ozan! (dpy)
Yobazlığa Övgü PDF indirme linki var mı?
Süleyman Çobanoğlu – Yobazlığa Övgü kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Yobazlığa Övgü PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Süleyman Çobanoğlu Kimdir?
1967 senesinde Afyon’ da hayata merhaba dedi. İlkokulu burada, ortaöğrenimini ise Devlet Parasız Yatılı talebesi olarak Ankara Atatürk ve Afyon liselerinde tamamladı. İzmir 9 Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’ni tamamlamış oldu. İstanbul’a 1991’de geldi. Çeşitli işlerde çalıştı. İlk şiirlerini 1990’da yayımladı. Bir çok Dergâh’ ta piyasaya sürülen şiirler, 1995’te bir kitapta toplandı. Kanal 7 televizyonunda kültür ağırlıklı çeşitli programların yapım ve sunumunu üstlendi. Millî Gazete’ de günlük yazılar yazdı. atv’de gösterilen Kılıç Günü dizisinin senaristliğini yapmış oldu.Halen gösterim yönetmenliğini İbrahim Tenekeci’ nin yapmış olduğu İtibar Dergisi’nde şiirlerini yayımlamakta ve TRT’de gösterilen Sakarya Fırat adlı dizinin senaristliğini yapmış oldu. 2014’te TRT1’de gösterilen “Kızıl Elma” dizisinin senaristidir.
Süleyman Çobanoğlu Kitapları – Eserleri
- Tamgalar
- Hüdayinabit
- Şiirler Çağla
- Yobazlığa Övgü
- Aşk ile Hain Kardeş
Süleyman Çobanoğlu Alıntıları – Sözleri
- Seni sevip çekildim dedim dünya bu kadar (Tamgalar)
- Ağzın artık yanıyor. Artık anlatmalıyım.
Kim bu ağır şeyleri böylece diyebilir!
Demirden kapıları niçin ıslatmayalım,
Ta çürüsün çürüyen; evet çürüyebilir! (Şiirler Çağla) - Daha neyimize sövülecekti?
Elhak, bidayetteki garipliğe avdet ettik.
Dövene elsiz, sövene dilsiz.
Meraktayım; şu deryalar şeklinde hoşgörü sahipleri ne derler bu işe? (Yobazlığa Övgü) - Az sonrasında avuçların uyanacak.
Ve sesin,
Bir çiçeğe su şeklinde üstüme dökülecek. (Şiirler Çağla) - Yalnızca Tanrısal sevgi bilginin anahtarını teslim eder. (Aşk ile Hain Kardeş)
- Ve bilirsiniz ki, fazlaca söz hayvan yüküdür. Büyük lâf edenlerden arta kalan ufak ufak şeylere de insanlık denir. (Aşk ile Hain Kardeş)
- Yılgınım, yıkıldım,kitabımı kapattım
Çayhaneden ayrıldım çaya benzemez çayı
Şöyleki şeyler yazıyor şımarık zamaneler:
“Kibritin var mı Tanrım yakasım var dünyayı ” (Tamgalar) - bir şey acır içimde bu göğsüme ne kattın (Hüdayinabit)
- Ve yazgındır bu senin
Tekinsiz uzun gece
Kendine yalnız derdin
İnsan demezden ilkin (Tamgalar) - Siyasetçi, halkın emrindeki zavallı bir köle bulunduğunu söyler durur hep.
“Beni”, der, “buraya bu halk çıkardı ve sadece o indirir.”
Oysa onu oraya çıkaran, pahalı reklam kampanyaları, görüntü yapımcıları, bir de sözünü etmiş olduğu halkın çaresizliğidir. (Yobazlığa Övgü) - artık bitti savaşım. (Şiirler Çağla)
- en telve günahlara sarınıp da ölmüşken
kalanımız sâf durup mevlidler söylediler (Şiirler Çağla) - Bana şiir gelirken serçeler dile gelir
Temmuza yağmur gelir koyuna koç katımı
Yeşil ekinler bitmiş göğsümü yarmaktadır
Atların çatlamadan önceki son adımı (Tamgalar) - Ben ki bunca yorgunum, (Şiirler Çağla)
- bilmiyorum, benim bildiğim
at alevden yapılmış
insansa saf yalnızlık. (Tamgalar) - Bizim bir “şey”imiz vardı, kayboldu.
Herkesin o’nu kaybetmiş olduğu söyleniyor. (Aşk ile Hain Kardeş) - Zaman bizlere her sabahleyin aynı suali soruyor: “buğday mı istersin, hikmet mi?” Her defasında buğdayı seçiyoruz; delik bir heybeyle ertesi sabaha yeniden yalvarmak için. (Aşk ile Hain Kardeş)
- Karanlık bir gecenin parçaları şeklinde fitneler…
Laik ve modern olmayan analar yakarma etsin. (Yobazlığa Övgü) - Rakamlar yükseldikçe balçık da yükseliyor. (Aşk ile Hain Kardeş)
- Büşra ilelebet sevmeyecektir (Tamgalar)
Yorum Ekle
[
YORUMLAR
YORUM YAZ!