Kitap Künyesi

Yazar: Jean M. Twenge

Çevirmen: Okhan Gündüz

Yayın Evi: Kaknüs Yayınları

İSBN: 9789752566347

Sayfa Sayısı: 432

İ-Nesli Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

1995 ve takip eden yıllarda dünyaya geldiler. Cep telefonlarıyla büyüdüler, hemen hemen liseye başlamadan Instagram sayfaları vardı. İnternetin olmadığı bir vakit dilimini hatırlamıyorlar bile. Kendilerinden ilkin gelen nesillerden oldukca farklılar. Her dört kişiden biri bu nesle mensup.

Evet, artık devir, İnternet Nesli’nin devri.

Jean Twenge’nin 11 milyon şahıs üstünde onlarca senedir yürüttüğü kapsamlı araştırmalar, aydınlatıcı mülakatlar ve derinlemesine analizler; i-Nesli’nin zamanı değerlendirme biçimini, davranış tarzını; din, cinsellik ve siyasete ilişkin şaşırtıcı tutumlarını gözler önüne seriyor.

İşin vahimi, Twenge’nin tabiriyle, bu çocuklar son se­nelerin en fena ruhsal krizi ile karşı karşıyalar. 2011’den itibaren kaygı, depresyon ve intihar oranları patlamış durum­da. Ve 2011-2012, ABD’de akıllı telefonların yaygınlaşmaya başladığı tarih. Twenge, “Daha önceki araştırmalarımda buna benzer bir durum görmedim,” diyor.

Sosyal medya ve mesajlaşma öteki yazışma biçimlerinin ve eğlence tarzlarının yerini alıyor. Bilhassa kızlar toplumsal medya üstünden bir fark edilme, beğenilme çabası içindeler, erkeklerse daha ziyade oyunlarla zaman geçiriyorlar.

Ekran zamanı kuşku götürmeyen bir kesinlikle, önceki nesillerle kıyaslanma­yacak şekilde insanları hasta ediyor. Twenge “bu süreç artık ‘dalga’ değil, olsa olsa ‘tsuna­mi’dir” diyor. Jean Twenge bu kıymetli araştırması ile biz­lere yalnız bir buzdağının ucunu gösteriyor. Evet, asla kuşku yok ki insanlık tarihinin en tehlikeli, en sin­sice, küresel çapta yayılma gösteren salgın hastalığı ile karşı karşıyayız. İnsanlık bir hayatta kalma mücadelesi vere­cek şeklinde.

İlk hedefimizin bir “durum tespiti” olması, doğrusu tedbir alma sürecinin, tüm Türkiye’yi tarayan epidemiyolojik bir yaklaşımla başlaması lazım. Ne kadar acele teşhis koyup çareler üretmeye başlarsak ziyanı o denli azaltmış oluruz.

İ-Nesli Alıntıları – Sözleri

• Başkalarına yardım etmenin mühim bulunduğunu söylüyorlar fakat bu yardımı bizzat sağlamaları icap ettiğini düşünmüyorlar.
• İ-Nesli, otomobil koltuklarında büyüdü; biri gelip okullarından aldı onları, eve tek başlarına gelmediler; oyun bahçeleri hijyenik plastiktendi. Oturdukları mahallede rahat rahat gezinen X-neslinin yerini, her an nezaret altındaki İ-nesli aldı.
• Haley, lisenin duygusal bir ilişki için, hele cinsellik için oldukca erken bulunduğunu düşünüyor. Düşüncelerini desteklemek için de bilimsel araştırmalardan dem vuruyor: “Cinsel ilişki sırasında oksitosin salgılanıyor, o zaman da insan hoşlanmadığı bir insanla bile duygusal bağ kuruyor” diyor. “Bence birisine duygusal açıdan bağlanmak tehlikeli, özellikle de o yaşta beyin daha gelişirken.”
• Gençlerin “hoşuna gidiyorsa yap gitsin” ve “kendine inan” şeklinde çarpıcı sözleri duyduğu bir toplumda din neredeyse kültür karşıtı görünüyor.
• Sosyal medya bununla beraber kızların daha oldukca başvurduğu sözlü sertlik için de benzeri olmayan bir vasıta.
• Sosyal medyadaki gönderilerde mutlu anlamış olur öne çıkıyor, kederli anlamış olur nadir rastlanıyor: selfielerde hepimiz gülüyor, ördek yüzü yapmadıkları vakit doğal.
• İ-Nesli internette oldukca mutlu görünüyor, Snapchat’te gülünç yüzler yapıyor, Instagram’daki fotoğraflarında hep gülümsüyorlar fakat birazcık derine bakınca gerçek o denli da iç rahatlatıcı görünmüyor.
• Bir insanoğlunun sıcaklığını yanında hissetme ile karşılaştırıldığında, elektronik yazışma, nefes bir gölgeden ibaret.
• Öyleki göründüğü gibi kitap, mecmua ve gazete okumak yerine toplumsal medya sitelerine ileti yazmanın ve ileti göndermenin, okuduğunu kavrama ya da bilimsel niteliği olan yazı mevzularında bir yararı olmuyor.

İ-Nesli İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Kişiselleştirme:
Son dönemlerde okuyup, etkilendiğim kitaplardan biri. İçinde yaşadığımız çağı idrak etmek için mühim bir yapıt. Bu mevzuyla ilgili yazı yazarken, seminer/konuşma verirken yararlanabilecek kitaplardan. Gençler için kendilerini bulacağı, anne babalar ve eğitimciler açısından muhatap oldukları kuşağı “anlayacakları” bir kitap. Kitabı Mustafa Merter dolayısıyla öğrendim, yazarı ise Ben Nesli kitabından biliyordum. Alanına hakim bir yazar. Psikiyatr Mustafa Merter de oldukca garip verimli ve ufuk açıcı bir psikoterapist-yazar.
Giriş:
Kuşaklar konusu oldukca tartışılan konuşulan bir mevzu. Bu dönem, “dünyada 1 dakika içinde 1,3 milyon kez facebook’a girilmekte,59 milyon kez sosyal medya mesajı gönderilmekte,4,7 milyon kez youtube’da video izlenmekte, 194.444kez tvveet’lenmekte, 649.444 instagram’da resim kaydırılmakta, 400.000 uygulama indirilmekte, 190 milyon e-posta gönderilmekte olduğu, 1,1 milyon dolar internet alışverişi yapıldığı” bir dijital son zamanların yerlileri.
Tanıtım:
a-Kitap Tanıtımı: İ-Nesli kitabı, adı üstünde İnternet Nesli’ne odaklanıyor (kitabın orjinal adı “ i-Gen” doğrusu “internet generation”, buradaki “i” iphone’nun “i”si de bununla beraber). Kitap Kaknüs yayınlarından çıkmış, 2018 senesinde. giriş, netice ve 10 bölümden oluşuyor. Ama oldukca kıymetli bir Mustafa Merter’in önsözü var ki yalnız bu kısmı okuyunca kitap özetlenmiş oluyor. Giriş’te yazar, İ-neslini tanıtıyor (bu dönem başka yazarlarca “z kuşağı” olarak da adlandırılıyor). İnternet nesli, 1995 yılı sonrasında doğanlar için bir adlandırma, doğrusu webin olduğu dünyaya doğanlar. Aslında esas olarak bu kuşağın “iphone” ile bir dönüşüm geçirdiğini de ekliyor, doğrusu 2010 sonrası doğanlar. Belki İ-2010Nesli bile diyebiliriz fakat neticelerini hemen hemen -yaygınlıkla- görmedik. Girişte bu kuşağın özellikleri, sonraki bölümlerin kısmi özeti diyebilecek halde anlatılıyor. 1. ve 10. bölümler içinde web nesli denilen 1995 sonrası doğan kuşağın özellikleri anlatılmış. Sonuçta da İ-Nesli’ni iyi mi anlarız ve iyi mi kurtarırız içerikli bir yazıyla kitap tamamlanmış.
b-Yazar Tanıtımı: Jean Twenge, psikoloji profesörü. Onun kitapla ilgili biyografisini mühim kılan: nesil üstüne bir doktora tezi yazması ve uzun süredir bu mevzuda bilimsel niteliği olan üretimler yapması. Yaklaşık 30 senelik süreçte Amerikan gençliğini, şarkılardan, anketlerden, derinlemesine görüşmelerden, resmi istatistiklerden, kişisel gözlemlerden, başka araştırmaların verilerinden vs. yararlanarak oldukca yöntemli halde çözümleme etmiş. Bu çalışmalarını, -ülkemizde de yayımlanmış- Ben Nesli, Narsizm İlleti ve nihayet İ-nesli kitaplarıyla yayınlamış.
–Spoiler–
İnceleme ve Değerlendirme:
J. Twenge İ-Nesli kitabında bundan önceki nesille yeni neslin en mühim farkını “öz değerlilik duygusu” bulunduğunu söylüyor. 2012 yılından sonrasında gençlerde ani bir acziyet ve faydasızlık duygusunun belirdiğini anlatmaktadır. İ-neslinin özellikleri: geç olgunlaşmakta ve ebeveynlerine uzun süre bağımlı kalmaktalar; birbirleriyle daha azca buluşmakta; oldukca fazla telefon üstünden mesajlaşmakta, çevrimiçi ve çevrimdışı oyun oynamakta, toplamda oldukca fazla ekranda kalmakta; daha azca kitap ve mecmua okumaktalar. Bilhassa kızlar, toplumsal medya üstünden fark edilme, beğenilme çabasındalar; erkekler, daha oldukca çevrimiçi oyun oynamaktalar. Yüzyüze görüşme değil, sanaldan görüşme yaygın gençler içinde. Yalnızlık hissi artmakta; kaygı ve depresyon artmakta; uyku süresi azalmaktadır. İ-nesli, bireyciler; gelenekselliği ve toplumsal tabuları reddediyorlar. Sadece din değil, maneviyat arayışlarında da azalma var. Çatışma çözümünde sorun var, gerçek durumla yüzleşmeye hazır değiller. Eleştiri kabul etmemekte ve eleştiri erişince de paniğe kapılmaktalar. Narsistlik eğilimler azalmıştır. Hatta yazar, “Bu çocuklar çok tükendikleri için kendilerini sevecek enerjileri bile kalmamış mıdır?” diye sormaktadır. Alışveriş web üstünden yapılıyor. Yaşam ve kariyer beklentileri önceki kuşaklardan değişik. Sağlıklı beslenmeyi ve yaşam tarzını önemsiyorlar. Siber sex ve pornografi artmakta. Evlenme yaşlarında ciddi artış var, evlenmiyorlar kolay kolay. Siyasetle azca ilgililer, ek olarak yansız ve ilgisizler. Cinsiyet, ırk şeklinde sebeplerden meydana gelen eşitsizliklere karşı duyarlılar ve tepkililer. En önemlisi de “telefonu bırakırlarsa hayat biter onlar için”.
Tavsiye:
Sadece kaygılı anne babalar değil, eğitimciler değil, gençlerin de okuması yararlı olabilir. Dili mütevazi ve oldukca felsefik bir yapıt değil. Roman şeklinde olmasa da okunabilirliği yüksek. Tavsiyemdir. Keyifli okumalar. (hasan)

Bugünün gençleri niçin bu kadar duyarsız,mutsuz, erişkin olmaya hazır değil fakat aksine niçin daha hoşgörülü… Amerika da nesiller üstüne meydana getirilen araştırmalar, verilerle ortaya konduğunda bu soruların yanıtını kitapta bulabiliyorsunuz.. Sadece Amerika için mi geçerli, veriler ülkemiz gençlerini de tanımlıyor, anlatılanlar çevremize baktığımızda asla yabancı gelmiyor.. (Tuba akyüz)

İ-Nesli olarak adlandırılan 1995 sonrası gençlerini anlayabilmek için güzel bir kaynak. Türkiye özelinde bu şekilde bir çalışmanın yapılmasının oldukca yararlı olabileceğine inanıyorum. Öğretmen olarak bu kitabı tüm öğrencilerime okutmayı düşünüyorum. (edebiyatvari)

İ-Nesli PDF indirme linki var mı?

Jean M. Twenge – İ-Nesli kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de İ-Nesli PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Jean M. Twenge Kimdir?

Yazar San Diego Eyalet Üniversitesinde Psikoloji bölümünde vazife almaktadır.

Jean M. Twenge Kitapları – Eserleri

• “Ben” Nesli
• Asrın Vebası: Narsisizm İlleti
• İ-Nesli
• Gecikmiş Anne Adayı İçin Hamile Kalma Kılavuzu

Jean M. Twenge Alıntıları – Sözleri

• Sosyal medya bununla beraber kızların daha oldukca başvurduğu sözlü sertlik için de benzeri olmayan bir vasıta. (İ-Nesli)
• Bir insanoğlunun sıcaklığını yanında hissetme ile karşılaştırıldığında, elektronik yazışma, nefes bir gölgeden ibaret. (İ-Nesli)
• Hayır deyin ve emin olun.çocuğunuza hayır demenizde yanlış bir taraf yoktur.Ama bun da emin olmak zorundasınız.Hayır derseniz ve evladınız mızmızlanıp haykırdıktan sonrasında pes ederseniz ,çocuğunuza yalnızca mizmizlanmanin ve haykirmanin etkili oldugunu öğretmiş olmuş olursunuz. (Asrın Vebası: Narsisizm İlleti)
• Narsisizm, fizyolojik bir hastalıktan oldukca psiko-kültürel bir rahatsızlıktır. (Asrın Vebası: Narsisizm İlleti)
• sanal dünyada insanoğlu, gerçek yaşamlarındakinden daha iyi kimlikler seçme eğilimindeler. (Asrın Vebası: Narsisizm İlleti)
• Bir numara değiliz fakat bir numara olduğumuzu sanmakta bir numarayız. (Asrın Vebası: Narsisizm İlleti)
• Haley, lisenin duygusal bir ilişki için, hele cinsellik için oldukca erken bulunduğunu düşünüyor. Düşüncelerini desteklemek için de bilimsel araştırmalardan dem vuruyor: “Cinsel ilişki sırasında oksitosin salgılanıyor, o zaman da insan hoşlanmadığı bir insanla bile duygusal bağ kuruyor” diyor. “Bence birisine duygusal açıdan bağlanmak tehlikeli, özellikle de o yaşta beyin daha gelişirken.” (İ-Nesli)
• Gençlerin “hoşuna gidiyorsa yap gitsin” ve “kendine inan” şeklinde çarpıcı sözleri duyduğu bir toplumda din neredeyse kültür karşıtı görünüyor. (İ-Nesli)
• “Sadece küresel ısınma nedeniyle buz dağları erimiyor, gözlerimizin önünde tüm insanî değerler de eriyip gidiyor. Anlaşılan şu ki, eğer âcil tedbirler alamazsak gittikçe yalnızlaşan, aşırı bencil/narsist, zevkperest/hedonist, kaygılı, öfke ve nefret dolu bir insanlığa doğru doludizgin gidiyoruz. Bu çocuklar evlenmeyecek, aile kurmayacak, istikrarlı bir şekilde çalışmayacak ve meydanın kendilerine sunduğu hayalî değerlerle yetinecekler. Tüm dünya sessizce ama kesin bir şekilde, bir ‘açık hava tımarhanesi’ne dönüşüyor.” (“Ben” Nesli)
• Bugünün kültürü, herkesi ıslatacak kadar şiddetli yağıyor! (Asrın Vebası: Narsisizm İlleti)
• “Sadece küresel ısınma nedeniyle buz dağları erimiyor, gözlerimizin önünde tüm insanî değerler de eriyip gidiyor. Anlaşılan şu ki, eğer âcil tedbirler alamazsak gittikçe yalnızlaşan, aşırı bencil/narsist, zevkperest/hedonist, kaygılı, öfke ve nefret dolu bir insanlığa doğru doludizgin gidiyoruz. Bu çocuklar evlenmeyecek, aile kurmayacak, istikrarlı bir şekilde çalışmayacak ve meydanın kendilerine sunduğu hayalî değerlerle yetinecekler. Tüm dünya sessizce ama kesin bir şekilde, bir ‘açık hava tımarhanesi’ne dönüşüyor.” (“Ben” Nesli)
• Başkalarına yardım etmenin mühim bulunduğunu söylüyorlar fakat bu yardımı bizzat sağlamaları icap ettiğini düşünmüyorlar. (İ-Nesli)
• İ-Nesli, otomobil koltuklarında büyüdü; biri gelip okullarından aldı onları, eve tek başlarına gelmediler; oyun bahçeleri hijyenik plastiktendi. Oturdukları mahallede rahat rahat gezinen X-neslinin yerini, her an nezaret altındaki İ-nesli aldı. (İ-Nesli)
• Tipik bir narsistle, yalnızca öz saygısı yüksek olan biri arasındaki başlıca fark şudur: Öz saygısı yüksek olan ve narsist olmayan şahıs, ilişkilere kıymet verir fakat narsist vermez. (Asrın Vebası: Narsisizm İlleti)
• Tipik bir narsistle, yalnızca öz saygısı yüksek olan biri arasındaki başlıca fark şudur: Öz saygısı yüksek olan ve narsist olmayan şahıs, ilişkilere kıymet verir fakat narsist vermez. Sonuç; özünde dengesiz bir kişilik ve heybetli, şişirilmiş bir kişilik bilinci ile başkalarıyla derin ilişkiler kurma yoksunluğudur. (Asrın Vebası: Narsisizm İlleti)
• Sosyal medyadaki gönderilerde mutlu anlamış olur öne çıkıyor, kederli anlamış olur nadir rastlanıyor: selfielerde hepimiz gülüyor, ördek yüzü yapmadıkları vakit doğal. (İ-Nesli)
• Artık öğrencilerden hiçbir şey öğrenmesini beklemiyoruz. Öğrencilerden tek beklenen şey kendilerini iyi hissetmeleri… (“Ben” Nesli)
• Aşk ve zaman kaybı içinde ince, oldukca ince bir çizgi var. (“Ben” Nesli)
• Yine narsisizmi hızlandıran bir öteki unsur ise web kullanımı. “Blog”lar, YouTube ve MySpace şeklinde uygulamalar bir tür “bana benim alanımdan bak” mantığı güden “benim alanım nesli/ MySpace generation” oluşturuyor. Bu mantık; “devamlı eğlenmeliyim”, “haiz olduğunla böbürlen”, “tüketmek başarı anlamına gelir”, mutluluk söylediğin şey cinsellikte yatar” fikir ve davranış tarzlarını getiriyor. İnternet üstünden kurulan sanal ilişkiler; gerçek, samimi, karşılıklı özveri üstüne oturması ihtiyaç duyulan derin ilişkileri sığlaştırıyor, sahteleştiriyor. Bunun ağır bedeli ise çokluk içinde yalnızlık. (Asrın Vebası: Narsisizm İlleti)
• İ-Nesli internette oldukca mutlu görünüyor, Snapchat’te gülünç yüzler yapıyor, Instagram’daki fotoğraflarında hep gülümsüyorlar fakat birazcık derine bakınca gerçek o denli da iç rahatlatıcı görünmüyor. (İ-Nesli)