Eğitim Bir Sen Mardin Şubesi tarafınca meydana getirilen açıklamada, “Öğretmenlerimizin tek derdi unvan sahibi olmak değil, ekonomik olarak rahatça geçinebilecekleri ücret sahibi olmaktır. Hükümeti meclisin açılması ile birlikte yasa ile ilgili düzenlemeye davet ediyoruz” ifadelerine yer verildi.

Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı Eğitimciler Birliği Sendikası ( Eğitim- Bir-Sen), Mardin Şubesi sendika binası önünde basın açıklaması düzenledi.

Düzenlenen açıklamaya Şube Başkanı Abdulselam Demir, şube yöneticileri, ilçe sendika temsilcileri ve öğretmenler katılım gösterdi. Demir yapmış olduğu açıklamada öğretmenlerin taleplerine yer verildi.

SORUNLAR BÜYÜYOR ÇÖZÜM BULUNMAIYOR

Basın açıklamasını okuyan Başkan Demir şu ifadelere yer verdi:

“Millî Eğitim Bakanlığı’nın devamlı olarak eğitimde fırsat eşitliğinden, mesleki eğitimin niteliğinin artırılmasından, okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması, özlük haklarının iyileştirilmesi, eğitim kalitesinin artırılması çabalarından bahsetmesine rağmen, alandaki tecrübeleri görmezden gelen, önerileri dikkate almayan, eğitimin paydaşlarıyla yeteri derecede istişare etmeyentutumuyla istenilen seviyeye ulaşılamıyor, problemler büyüyor, çözüm bulunamıyor.

Bakanlığın, eğitim çalışanlarının problemlerine kayıtsız kalmaması, sahadan yükselen sese kulak vermesi, eğitim paydaşlarının tekliflerini göz ardı etmeden köklü sorunlara kalıcı çözümler temin etmesieğitimin niteliğini ve verimliliğini artıracaktır.

Öğretmenlik meslek kanununun kapsamı genişletilmeli, uzman ve Başöğretmenlik sınavları iptal edilmelidir..

5 ve 6. Dönem Toplu sözleşmelerde masaya taşıdığımız teklif uyarınca, 8 yılını dolduran öğretmenlere uzman öğretmen, 12 yılını tamamlayanlara da başöğretmen unvanı verilmelidir. Bu çerçevede, toplu sözleşme teklifimiz esas olmalı, imtihan tartışması da son bulmalıdır..

öğretmenlik kariyer basamakları süreci, bugüne dek ortaya konulmuş olan tepkiler ve beklentiler ekseninde tekrardan değerlendirilmeli, uzman öğretmen olabilme aşamasına gelmiş her öğretmenin mesleğinde belli bir yetkinliğe ulaşmış olduğu gözetilerek, öğretmenlik meslekğinin uzmanlık mesleği olduğu kabul edilerek eşit, adil ve objektif değerlendirme seçenekleri esas alınmalıdır. Ezberle ulaşılacak, imtihan dayatmasıyla gelecek bir kariyer, öğretmenlerin kendilerini geliştirmelerini devamlı kılmalarına, öğretmen yeterliliklerini sağlamalarına, mesleki informasyon ve becerilerini artırmalarına engel olan bir bariyer olur sadece…

Enflasyonun yukarı yönlü hareketinin arttığı, temel tüketim maddelerinin ve emtia fiyatlarının yoksunluk eşiğini yükseltip yoksulluk oranını artırdığı bir zemindegünlük yaşamı zorlaştıran ve tesirini yoğunlaştıran ekonomik sarsıntı,  eğitim çalışanlarının da belini bükmüştür. Eğitim çalışanlarının ücretlerinde oluşan kayıpları ve enflasyon tehdidini kalıcı ve kati çözümlere bağlayıp, ekonomik iyileştirmede esaslı adımlar atılmalıdır.

Kırsal bölgelerde ve taşımalı eğitimin yapıldığı yerlerde vazife icra eden öğretmenlerimiz ve var ise diğerçalışanlarımız yüksek servis ücretleri dikkate alınarak taşıma kapsamına alınmalıdır.

Tüm eğitim çalışanlarımızın kent içi ulaşım ücretlerinden indirimli yararlanmaları hususunda il Milli Eğitim Müdürlüğü ve Belediyeler içinde lüzumlu görüşmeler başlatılmalıdır.

Öğretmenlerin anayasal haklarını sınırlayan, aile bütünlüğünü bozan, öğretmeni eşi ile işi içinde tercihte bulunmaya zorlayan, öğretmenler odasında ayrımcılık oluşturan, mesleği ve öğretmenin itibarını zedeleyen sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına son verilmelidir.

Eğitimin kalitesi için ter döken işgören ve hizmetli çalışanlarımızın özlük hakları iyileştirilmelidir. Millî Eğitim Bakanlığı kadrolarında genel yönetim hizmetleri sınıfı, teknik hizmetler sınıfı, destek hizmetler sınıfı ve öteki hizmet sınıflarında çalışanların eğitim-öğretim hizmetinin aksamadan etkin şekilde yürütülmesi için emek harcamış olduğu gerçeği görülmelidir. Öğretim yılına hazırlık ödeneği, öğretmenlerle beraber eğitim ve öğretim hizmetlerinin yürütülmesinde emek sarf eden Millî Eğitim Bakanlığı’nın merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında görevli tüm hizmet sınıflarındaki eğitim çalışanlarına da ödenmelidir.

Öğretime hazırlık ödeneği her eğitim öğretim yılı başlangıcında bir öğretmen maaşı oranında verilmelidir.

Eğitim kurumu yöneticiliğinin eğitim liderliğine dönüştürülmesi, yöneticiliğin ustalaşmış bir meslek olarak ele alınarak ‘ikincil görev’ ve ‘görevlendirme’ kapsamından çıkarılarak kadro unvanlı bir uzmanlık mesleği hâline dönüştürülmesi elzemdir.

Eğitim kurumu yöneticilerinin iş sağlığı ve güvenliği ile toplumsal güvenlik mevzuatı çerçevesinde işveren vekili statüsünde olmasından kaynaklı yönetimsel para cezalarının yükümlüsü olmaları hakkaniyete ve adalete aykırıdır. Bu yükümlülük kişisel olmaktan çıkarılmalı, kurumsal hâle getirilmelidir.

Okulların destek personel ve donanım ihtiyacı karşılanmalı, okullara tahsis edilen ödenek gereksinimleri karşılayacak şekilde artırılmalıdır

Mal ve hizmet fiyatlarının, tesiri her geçen gün hissedilen enflasyonist bir ortamda devamlı arttığı göz önüne alındığında, okullara tahsis edilen ödeneklerin de artırılması gereklidir. Eğitim-öğretim yılı başlamadan, derslik ve talebe sayısı, personel sayısı benzer biçimde kıstaslar esas alınarak her okula gereksinimleri karşılayacak seviyede bir ödenek tahsis edilmelidir.

Eğitim-öğretim hizmeti esnasında yada verilen eğitim-öğretim hizmetinden meydana gelen nedenlerle eğitim çalışanlarına karşı cebir, sertlik yada tehdit kullanan kişilere hapis cezası verilmesi; eğitimde sertlik yasasının çıkarılması gerekmektedir.

Değişen şartlar göz önüne alınarak banka promosyon sözleşmeleri derhal ve kati bir takvim çerçevesinde güncellenmelidir

ekonomide yaşanmış olan dalgalanmalar ve yüksek enflasyon sayıları, kamu görevlileri adına bankalara yatırılan paraların hacmini de artırmıştır. Buna karşın, geçmiş dönemde meydana getirilen anlaşmalar gereği kamu görevlilerine verilen promosyon ödemeleri düşük kalmıştır. Promosyon ödemelerinin kamu görevlilerinin emek ve ücretlerinden meydana gelen bir hak olduğu unutulmamalıdır.

Ekonomik şartlar ve enflasyon durumu gözetilmeli, gerektiğinde ülke bazında kamu kurum ve müesseselerinin yöneticileri, kamu görevlilerinin hakkını ve hukukunu koruyacak şekilde harekete geçerek sendika temsilcileri ve bankalarla bir araya gelmeli, değişen durum ve şartları dikkate alarak promosyon tutarlarını revize etmelidir.

Mardin İl Milli Eğitim Müdürlüğü de içinde bulunduğumuz banka promosyon sürecinin geciktirilmesine müsaade etmemeli, mevzunun tarafı olan sendikal temsilcilerle istişare halinde olmalı, fesih ve yeni ihale sürecini çözüme kavuşturmalıdır.

Eğitim-Bir-Sen olarak, ilimizde ve devletimizde daha müreffeh olma yolundaki hedeflerimize sorunlarını aşmış, eğitim çalışanlarının beklentilerini karşılamış bir eğitim sistemiyle erişebileceğine inanıyor; sorunların çözüme kavuşturulacağı bir eğitim-öğretim yılı temenni ederek, tüm eğitim çalışanlarına ve öğrencilerimize başarı dolu bir yıl diliyoruz.”