Kitap Künyesi

Yazar: Anthony Doerr

Çevirmen: Handan Haktanır

Yayın Evi: Koridor Yayıncılık

İSBN: 9786054629817

Sayfa Sayısı: 576

Göremediğimiz Tüm Işıklar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

New York Times – Senenin en iyi on kitabından biri

Goodreads ve Wall Street Journal – Okuyucu tercihleriyle senenin en iyi zamanı romanı

Amazon – Senenin en iyi üç kitabından biri

Apple – Senenin kitabı

The Guardian -Senenin en iyi kitaplarından biri

Kirkus – Senenin en iyi romanı

Library Reads, Hudson Bookseller, Kobo, Bookpage,

Washington Post, audible.com ve Indigo – Senenin en iyi kitabı

National Book Award finalisti

Marie-Laure, bir müzede kilit ustası olan babasıyla beraber Paris’te yaşamaktadır. Gözleri her geçen gün daha azca görmeye süregelen Marie-Laure, altı yaşına vardığında kör olur. Babası ona yaşadıkları mahallenin muhteşem bir minyatürünü yapar, böylece her yeri parmaklarıyla ezberler ve artık dışarı çıktığında evinin yolunu bulabilecektir. Fakat bir sabahleyin savaşın kara bulutları şehrin üstüne çökünce, yanlarında müzeye ilişkin içi sırlarla dolu bir taş ile, Saint-Malo’da deniz kenarında bir evde yaşayan, yirmi senedir dışarı adım atmamış olan amcalarının yanına gitmek zorunda bırakılırlar.

Almanya’da bir maden nahiyesinde kız kardeşi ile beraber bir yetimhanede büyüyen Werner’in önündeki tek seçenek, on beş yaşına vardığında babasının öldüğü madende çalışmaktır. Işık kadar beyaz saçları ve sonsuz merak içinde yüzen zihni ile Werner hususi bir çocuktur. Bir gün talih eseri eski bir radyo bulup onu çalışır hale getirince ve karşılaşmış olduğu her elektronik aleti dakikalar içinde onarım edince, bir subay tarafınca keşfedilir ve sonradan bir katil ordusu bulunduğunu öğreneceği hususi bir okula gitme fırsatı elde eder. Orada dâhi olmasının bedelini ödeyip, yaşamın acı taraflarına tanıklık ederken, kendisini Marie-Laure ile kaderlerinin kesişeceği Saint-Malo’da bulur.

Göremediğimiz Tüm Işıklar, okuyanların birbirlerine tavsiyesiyle kısa sürede bir milyondan fazla sattı, senenin en fazlaca konuşulan kitabı oldu.

(Tanıtım Bülteninden)

Göremediğimiz Tüm Işıklar Alıntıları – Sözleri

• Engelleri fırsatlar olarak gör,.. Engeller insana esin verir.
• “Tanrım, kaderin yakınlaştıramayacağı hiçbir mesafe yok…”
• Gözleri Bana ihanet ediyorsun, der gibiydi…
• Tanrı’nın gerçeği? Bu tahammül edilemez anların süresi acaba Tanrı için ne kadar? Bir saniyenin trilyonda biri mi? Her yaratığın yaşamı, uçsuz bucaksız karanlık içinde aniden sönen bir kıvılcım gibiydi. İşte Tanrı’ nın gerçeği oydu.
• Gözlerinizi açın, diye tamamlamış oldu adam, ve sonsuza kadar kapanmadan ilkin onlarla ne kadar fazlaca şey görebilirseniz görün…
• Hertz’in teorileri ilginçti, fakat daha da iyisi insanoğlunun kendisinin bir şeyler inşa etmesi, kendi elleriyle emek vermesi, parmaklarını kendi aklının motoruna bağlamasıydı.
• -“Sorun yaratmak istemiyorum, Madam. ”
  -“Hiçbir şey yapmamak da bir anlamda mesele yaratmak değil mi?”
  -“Hiçbir şey yapmamak, hiçbir şey yapmamaktır.”
  -“Hiçbir şey yapmamak, suça ortak olmak anlamına gelir.”
• Ne süre gündüz oluyordu, ne süre gece? Saatin kaç olduğu yanıp sönen ışıkla daha iyi anlaşılıyormuş şeklinde…
• Bir bilim adamının neyi araştıracağını iki şey atama eder. Kendisinin ve çağının ilgi alanları.

Göremediğimiz Tüm Işıklar İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Yazarın bizi karakterleri içinde pinpon topu şeklinde oradan oraya sürüklediği bir ikinci dünya savaşı kitabı. Altı yüze yakın sayfanın su şeklinde akmış olduğu bir yirmi birinci yüzyıl kitabı. Yakın dönemde yazılmış okuduğum en iyi romanlardan biri arasına rahatça girmiş oldu.
Kitapta yazınsal yön tamamlanmamış bulunabilir. Derin tasvirler, düşündüren aforizmalar yok hikayede. O şekilde ki bu kadar sayfada alıntı meydana getirecek pasaj bulmakta bile zorlanabilirsiniz.
Yakın zamanda televizyona da uyarlanacağını düşündüğüm bu eseri her meraklısının bir an ilkin okumasını tavsiye ederim. (Sonat A.)

2. Dünya Savaşı yıllarında geçen bu eserde savaşın acı tarafına Fransız bir kız evladı ile Alman bir adam çocuğunun bakış açısından tanıklık ediyoruz. Romanda birden fazlaca karakter olmasına karşın vaka örgüsü daha fazlaca Marie-laure ve Werner isminde iki karakter üstünden anlatılıyor. Marie-laure 6 yaşlarındayken görme yetisini kaybeden, babası müzede kilit ustası olan Fransız bir kız evladı olarak karşımıza çıkıyor. Babası ise kızı için yaşamış olduğu yerin maketini icra eden, kızı için her şeyi yapabilecek, kızının bağımsız yaşam becerilerini kazanması adına var gücüyle çabalayan özverili baba olarak karşımıza çıkıyor. Romanın öteki ana karakteri Werner ise babası madenlerde yaşamını yitirmiş, kız kardeşi (Jutta) ile çocuk evinde kalan, parlak zeka, beyaz saçlı, radyolar mevzusunda oldukça yetenekli ve bu yüzden 15 yaşlarında katil ordusu olarak nitelendirebileceğimiz hususi bir okula giden bir Alman. Roman Marie-laure ve Werner ‘in cenk esnasında hayatlarının kesişmesini konu alıyor. Kitap yavaş ilerleyen, vakaları iyice sindirmenizi isteyen bir yapıda aşama kaydediyor. Bu ara sıra sıkılmama yol açsada, kitaptaki karakterler oldukça ilgimi çekti. Anthony Doer’ a sitem edebileceğim tek bir mevzu var. Marrie laure’un babasını daha iyi tanımak arzu ederdim. Benim için oldukça ilgi çekici bir karakter olmasına karşın yeterince bağ kuramadım. Genel olarak Göremediğimiz Tüm Işıklar hikayesi, karakterleri, vaka örgüsü ile kesinlikle talih verilmesi ihtiyaç duyulan bir kitap. (Ferhat Erdem)

Ağır ağır giden fakat kendini okutan bir kitap. İkinci dünya savaşı esnasında geçiyor vakalar. Kitap bizlere bir taraftan o dönem olanları konu alıyor, bir de harbe dair bilgiler veriyor. Sonunu daha değişik hayal etsem de gene de okuduktan sonrasında sizde iz bırakacak bir kitap.Birfazlaca karakter var fakat bilhassa öne çıkan iki karakter var kitapta ve ikisi de fazlaca güzel anlatılmış .
Okurken sıhhatli olmak, görmek ne büyük bir şey diye düşünmeden edemiyor insan. Baş karakterlerden kabul edilen Marie-Laure 6 yaşına erişince kör olur. Ondan sonrasında babasının yardımıyla, ona yapmış olduğu maketlerle yaşamış olduğu yeri azca fazlaca kendi gezebilir olur. Baba kız sevgisi fazlaca güzel anlatılmış ek olarak arka planda. Ama cenk esnasında yaşadıkları yeri yanlarında ulaştırmak zorunda oldukları bir elmasla terk etmek zorunda bırakılırlar ve amcasının yanına giderler.
Werner ise Almanya’d yetiştirme yurdunda kız kardeşiyle ve onlar şeklinde birçok çocukla birlikte yaşar. Ama fazlaca zekidir ve orada babasının öldüğü yerde tüm yaşamını başladığı yerde bitirmek istemediği için bir halde fırsat bulup askeri okula gider ve yaşamı değişmiş olur. Bu okulda yaşamı, hakikaten istediği şeyin neler bulunduğunu anlamış olur.
Savaş esnasında ikisinin de yolu Saint-Malo’da kesişir.
Bence okunmalı ve pişman etmeyecek de bir kitap. Keyifli okumalar… (️Zehra)

Göremediğimiz Tüm Işıklar PDF indirme linki var mı?

Anthony Doerr – Göremediğimiz Tüm Işıklar kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Göremediğimiz Tüm Işıklar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Anthony Doerr Kimdir?

Cleveland, Ohio’da doğup büyüyen Doerr, 1991 senesinde University School’dan mezun oldu. Brunswick, Maine’deki Bowdoin College’da tarih alanında yüksek lisans yapmış oldu ve 1995 senesinde oradan mezun oldu. Bowling Green State University’den MFA aldı.

Doerr’in yayınladığı ilk kitap, kısa öykülerini toplamış olduğu The Shell Collector (2002) adını verdiği kitap oldu. Öykülerin bir çok yaşamış olduğu ve çalmış olduğu, Afrika ve Yeni Zelanda’da geçiyordu. 2010 senesinde Memory Wall adlı başka bir kısa öykü kitabı yayınladı. 2004 senesinde ilk romanı About Grace’i yayınladı. Ayrıca 2007 senesinde gösterilen Four Seasons in Rome isminde bir anı kitabı yazdı.

Doerr’in 2014 senesinde gösterilen ikinci romanı Göremediğimiz Tüm Işıklar, II. Dünya Savaşı esnasında işgal altındaki Fransa’da geçiyordu. Eleştirmenler tarafınca övgüler alan roman, Kurgu branşında Ulusal Kitap Ödülleri’nde finalist oldu. Kitap, New York Times’ın en fazlaca satan kitabı oldu ve 2014 senesinde gazete tarafınca mühim bir kitap olarak adlandırıldı. Doerr’in bu romanı 2015 senesinde Kurgu branşında Pulitzer Ödülü kazanmıştır. Ayrıca gene 2015 senesinde Kurgu branşında Dayton Edebiyat Barış Ödülü’nde ikinci olurken, Kurguda Ohioana Kütüphane Derneği Kitap Ödülü’nü kazanmıştır.

Anthony Doerr Kitapları – Eserleri

• Göremediğimiz Tüm Işıklar
• All the Light We Cannot See

Anthony Doerr Alıntıları – Sözleri

• Bir bilim adamının neyi araştıracağını iki şey atama eder. Kendisinin ve çağının ilgi alanları. (Göremediğimiz Tüm Işıklar)
• Gözleri Bana ihanet ediyorsun, der gibiydi… (Göremediğimiz Tüm Işıklar)
• Bir bilim adamının neyi araştıracağını iki şey atama eder. Kendisinin ve çağının ilgi alanları. (All the Light We Cannot See)
• Ne süre gündüz oluyordu, ne süre gece? Saatin kaç olduğu yanıp sönen ışıkla daha iyi anlaşılıyormuş şeklinde… (All the Light We Cannot See)
• -“Sorun yaratmak istemiyorum, Madam. ”
  -“Hiçbir şey yapmamak da bir anlamda mesele yaratmak değil mi?”
  -“Hiçbir şey yapmamak, hiçbir şey yapmamaktır.”
  -“Hiçbir şey yapmamak, suça ortak olmak anlamına gelir.” (Göremediğimiz Tüm Işıklar)
• Gözleri Bana ihanet ediyorsun, der gibiydi… (All the Light We Cannot See)
• “Tanrım, kaderin yakınlaştıramayacağı hiçbir mesafe yok…” (All the Light We Cannot See)
• “Tanrım, kaderin yakınlaştıramayacağı hiçbir mesafe yok…” (Göremediğimiz Tüm Işıklar)
• Engelleri fırsatlar olarak gör,.. Engeller insana esin verir. (All the Light We Cannot See)
• Gözlerinizi açın, diye tamamlamış oldu adam, ve sonsuza kadar kapanmadan ilkin onlarla ne kadar fazlaca şey görebilirseniz görün… (Göremediğimiz Tüm Işıklar)
• Hertz’in teorileri ilginçti, fakat daha da iyisi insanoğlunun kendisinin bir şeyler inşa etmesi, kendi elleriyle emek vermesi, parmaklarını kendi aklının motoruna bağlamasıydı. (Göremediğimiz Tüm Işıklar)
• Engelleri fırsatlar olarak gör,.. Engeller insana esin verir. (Göremediğimiz Tüm Işıklar)
• -“Sorun yaratmak istemiyorum, Madam. ”
  -“Hiçbir şey yapmamak da bir anlamda mesele yaratmak değil mi?”
  -“Hiçbir şey yapmamak, hiçbir şey yapmamaktır.”
  -“Hiçbir şey yapmamak, suça ortak olmak anlamına gelir.” (All the Light We Cannot See)
• Tanrı’nın gerçeği? Bu tahammül edilemez anların süresi acaba Tanrı için ne kadar? Bir saniyenin trilyonda biri mi? Her yaratığın yaşamı, uçsuz bucaksız karanlık içinde aniden sönen bir kıvılcım gibiydi. İşte Tanrı’ nın gerçeği oydu. (All the Light We Cannot See)
• Ne süre gündüz oluyordu, ne süre gece? Saatin kaç olduğu yanıp sönen ışıkla daha iyi anlaşılıyormuş şeklinde… (Göremediğimiz Tüm Işıklar)
• Gözlerinizi açın, diye tamamlamış oldu adam, ve sonsuza kadar kapanmadan ilkin onlarla ne kadar fazlaca şey görebilirseniz görün… (All the Light We Cannot See)
• Hertz’in teorileri ilginçti, fakat daha da iyisi insanoğlunun kendisinin bir şeyler inşa etmesi, kendi elleriyle emek vermesi, parmaklarını kendi aklının motoruna bağlamasıydı. (All the Light We Cannot See)
• Tanrı’nın gerçeği? Bu tahammül edilemez anların süresi acaba Tanrı için ne kadar? Bir saniyenin trilyonda biri mi? Her yaratığın yaşamı, uçsuz bucaksız karanlık içinde aniden sönen bir kıvılcım gibiydi. İşte Tanrı’ nın gerçeği oydu. (Göremediğimiz Tüm Işıklar)