Eğitim

Dahi Hükümdar Sultan II. Abdühamid Han – Mehmet Aydın Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Dahi Hükümdar Sultan II. Abdühamid Han – Mehmet Aydın Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Dahi Hükümdar Sultan II. Abdühamid Han kimin eseri? Dahi Hükümdar Sultan II. Abdühamid Han kitabının yazarı kimdir? Dahi Hükümdar Sultan II. Abdühamid Han konusu ve anafikri nedir? Dahi Hükümdar Sultan II. Abdühamid Han kitabı ne konu alıyor? Dahi Hükümdar Sultan II. Abdühamid Han PDF indirme linki var mı? Dahi Hükümdar Sultan II. Abdühamid Han kitabının yazarı Mehmet Aydın kimdir? İşte Dahi Hükümdar Sultan II. Abdühamid Han kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Mehmet Aydın

Yayın Evi: Çınaraltı Yayınları

İSBN: 9786055563332

Sayfa Sayısı: 272


Dahi Hükümdar Sultan II. Abdühamid Han Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Osmanlı Devleti’nin tasfiyesine karar vermiş olduğu, terör ve anarşinin zirvede olduğu, Abdülaziz Han’ın suikastla öldürülmüş olduğu, devletin borç batağına saplandığı, her insanın başına emir olduğu ve devlet gemisinin rotasını kaybetmiş olduğu günler…

Her şeyin bitti zannedildiği bu zamanda II. Abdülhamid Han’ın tahta geçişi sonrasında değişen dengeler…

Tarihimizin 33 senelik kesitinde söz sahibi olmuş bir önder…

Yıkılmak suretiyle olan bir devletin uzun seneler ustaca idaresi…

Hiçbir yardım almadan ödediği borçlar…

Dost kazanma sanatı ve düşmanı yönetim seçimi…

İç ve dış politikadaki mahareti…

Yöneticiler ve devlet adamlarına tavsiyeleri…

Günlük yaşantısı ve aile yaşamı…

Manevi dünyası…

Kendine özgü danışma teşkilatı…

Edison’a teklifi…

Muhteşem dehası…

Ve daha nice değişik yönleri ve sırlarıyla II. Abdülhamid Han…

“Dünya’da 100 gram akıl var ise; bunun 90 gramı Abdülhamid Han’da, 5 gramı bende, kalan 5 gramı da öteki dünya siyasilerindedir.”

Otto Von Bismark

(Tanıtım Bülteninden)


Dahi Hükümdar Sultan II. Abdühamid Han Alıntıları – Sözleri

  • Orduyu siyasetin haricinde tutunuz.
  • Milleti birbirine kenetleyen en büyük amil, inanç birliğidir.
  • Yüz sayfalık yazı ile dile getirilemeyen fikirler, yalnız bir resimle dile getirilebilir.
  • Bugün insanı alkışlayanlar yarın onu paralamasını da bilirler.
  • İlerlemek, büyümek sadece iç dünyadaki huzurun temenni ile mümkündür.
  • Dahili ve harici düşmanları iyi tanımak ve buna bakılırsa tedbirler almak zorunludur.
  • Kainatın yaratıcısı olan Allahu Teala’ya hamdolsun. İlahi, yalnız sana kulluk ederiz, yalnız senden yardım diliyoruz. Bizi doğru yola erenlerin, yollarını şaşırmayınların gittiği yola götür.
  • Bir ilaç her bünyeye aynı faydayı sağlamaz.
  • Başarının temel sırrı, cehaletten kurtulup alim olmaktır.
  •  İlim ve fenin ilerlemesi mekteplerden çıkan diplomalı efendilerin kullanılması ile olur


Dahi Hükümdar Sultan II. Abdühamid Han İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Tarih demek oldu bitti demek değildir. Osmanlı o şekilde şanlı bir devletti ki.. Ve başına geçen padişahların en soylusu, en yücesi, en asili Abdülhamit Han. Okudukça o anları yaşıyor, onunla hüzünleniyor, onunla seviniyor, onunla vatan millet duygusu aniden zirveye çıkıyor. Tüm iliklerinizde hissediyorsunuz vatanın her karış toprağının kıymetini. Abdülhamit’in de söylediği benzer biçimde: “Başarının sırrı; zeka, enerji ve vatanseverlik.”
Ve imanın gücü her şeyin üstesinden gelir.
Elhamdulillah.. (Kübra)

Dedemiz Sultan Abdülhamid Han’ı anlatmaya cümleler kifaye etmez..
Cüz’i de olsa bir oldukça şahıs anlatmaya çalışır. Ancak yazar bir oldukça isim zikrederek zamanı hakikaten öğrenmek isteyenler için yararlı detaylar katmış.
Sadece 33 senelik saltanat devrini değil, şehzadelik periyodunu de incelemiş..
Abdülhamid Han hakkında başka kitaplar okumuş olan biri bu kitabı okurken birazcık sıkılabilir..
Ama hakikaten data almak isteyenler için yararlı ve güzel bir yapıt..
Yazarın alın terine sıhhat..
Okuyacak olanlara şimdiden iyi okumalar dilerim.. 🙂 (Kavlü Girânmâye)

Kesinlikle Sultan 2. Abdulhamid perspektifinde güzel bilgiler veren bir kitap lakin bazı mevzular hakkında aşırılık söz konusu bilhassa Enver ve Talat paşalara itham edilen bazı şeyleri doğru bulmadım doğrusu kimi zaman de çarpıtılmış gerçeklerle karşılaştım Sultan Abdulhamid’i severim lakin sırf onu yüceltmek için de onun bazı(Enver,Talat,Cevat paşalar benzer biçimde) muhaliflerinin kitapta ki ağır ithamları hak ettiğine inanmıyorum örnek bu mevzuda onlar hakkında kaçtılar ve öldüler deyip üstünden geçiliyor lakin Talat Paşa’nın iradesiyle komitacı Ermenilere darbe vurulmuştu ve kendisi gene bir Ermeni’nin kurşunuyla şehit edilmiştir aynı şekilde Enver Paşa ise Türkistan uğrunda muhabere ederken şehit edilmiştir hülasa bu şekilde öznel olmayı doğru bulmuyorum dönem dönem Siyasilerimiz içinde ihtilaflar olmuşsa da onların aslına bakarsak derdinin vatan bulunduğunu inkar edemeyiz ve evet makam almak istiyorlardı fakat bunu kendi zevkleri için değil kendileri daha iyi yöneteceklerine inandıkları için istiyorlardı doğal ki hataları görmezden gelelim demiyorum fakat eğriyi gerçeği görmemiz lazım ve bunu bu şekilde yapamayız. (Hükemâ)


Dahi Hükümdar Sultan II. Abdühamid Han PDF indirme linki var mı?


Mehmet Aydın – Dahi Hükümdar Sultan II. Abdühamid Han kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Dahi Hükümdar Sultan II. Abdühamid Han PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Mehmet Aydın Kimdir?

1923 senesinde Afyonkarahisar ilinin Bayat Bucağı’nda hayata merhaba dedi. İlkokulu Bayat’ta, ortaokul ve liseyi Bayat’da okudu. 1948 İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Kısmı’nü tamamladı. Askerliğini mot. topçu asteğmeni ve adli subay olarak yapmış oldu.

Pazarören, Cılavuz, Pulur Köy Enstitüleri ve Çanakkale Öğretmen Okulu’yla; Bursa, Konya-Selçuk ve Ankara Gazi Eğitim Enstitüleri’nde öğretmen ve yönetici olarak çalıştı. Bursa Eğitim Enstitüsü’nde bulunmuş olduğu sırada görgü ve bilgisini çoğaltmak amacıyla bir yıl Paris’de kalıp, üç yıl da Türk Dili okutmanı olarak Belgrad Üniversitesi’nde vazife yapmış oldu.

Eğitim enstitüleri yönetmeliği ile öğretim izlenceleri ve Temel Eğitim Yasası taslağının düzenleme kurullarında delege olarak bulunmuş oldu. MEB’in görevlendirmesi ile ortaöğretim Türkçe ve Edebiyat Öğretmenlerini Yetiştirme Kursları’nda öğretim görevlisi olarak çalıştı. Bir süre, eski Türk Dil Kurumu’nda Terim Kolu uzmanlığı yapmış oldu. Türkçenin yazım ilkelerini saptama kurulunda üyelikte bulunmuş oldu. 1980 senesinde kendi isteği ile öğretmenlikten emekliye ayrıldı.

Bu emek harcamalar süresinde Dil Derneği ve Ankara Edebiyatçılar Derneği’nin kurucuları içinde yer aldı. 1962’de Türkiye Öğretmenleri Milli Federasyonu Yönetim Kurulu’na seçildi. Türkiye Yazarlar Sendikası, Dil Derneği, Edebiyatçılar Derneği, Sanat Kurumu, Dışişleri Türk Derneği, Türkiye Gaziler Vakfı, Sivil Emekliler Derneği, Kültür Bakanlığı Yayınlar Dairesi ve HAGEM üyelikleri görevlerini üstlendi. Öğretim görevlisi olarak uzun seneler çalmış olduğu Bilkent Üniversitesi’nden sıhhat sebebiyle 2008 senesinde emekli olan Mehmet Aydın 31 Mart 2016 tarihinde Ankara’da vefat etti.

Eserleri

Şiirler:

Özgürlüğe Oluşturulan Eller (1971-1994)

Halkın Soluğu (1978)

Işığın Kavgası (1979)

Yeryüzü Sancısı (1985)

Şiirsiz Kalmasın (1985)

Yürekte Yanan Dünya (1988)

Mavi Ter (1992)

Işıltılar (1995)

Derin Bir Aynadan (1999)

Bozkırı Aydınlatan Mavi (2004)

Şiir Ülkesinde Yalnız Dolaşmak (2006)

Şiirde Yaşamak (2007)

Aydınlığa Tutunmak (2008)

Güneşi Paylaşmak (Toplu Şiirler-2009)

İnceleme ve Araştırma Kitapları:

Bayat-Bayat Boyu ve Oğuzların Tarihi (1984)

Hasan Hüseyin Korkmazgil (Yaşamı, Sanatı, 1987 -2002)

Şairlerden İzler (1992)

Ne Yazıyor Bu Kadınlar (1995)

Türlü Yönleriyle Tekerlemeler (1998)

Edebiyatın Kıyılarında (1998)

Oğuz ve Türkmen Kültür Şöleni (2000)

Ankara’da Resim Sergilerinden Notlar (2001)

Ömrün Derin Sularında (2002)

17. Yüzyıl Divan Şairlerinden Vecdi Divanı (2003)

Bayat ve Afyonkarahisar Çevresi Söylenceleri (2005)

Uygar Yazınımızın Ustaları (2006)

Dile İlişkin Kitap ve Sözlükler:

İlkokullar İçin Türkçe Geliştirilmiş Lügat (1990)

Yazım Kılavuzu (1990)

Açıklamalı Deyimler Sözlüğü (1990)

Türk ve Dünya Edebiyatından Şairler ve Yazarlar Sözlüğü (1992)

Geliştirilmiş ve Açıklamalı Atasözleri (1992)

Effi Briest (Theodar Fontane, çev. Nijad Akipek, yalınlaştırma, 1999)

Düşünceler ve Sohbetler (Epiktetos, çev. Burhan Toprak, yalınlaştırma, 1999)

Edebiyatımızda Kadın Ozan ve Yazarlar Sözlüğü (2001)

Yeni Derleme ve Tarama Sözlüğü (2003)

Dil, Eğitim ve Şiir Durakları (2007)

Ders Kitapları:

Eğitim Enstitüleri Rehberi (1962)

Batı Edebiyatı, C.I-II (1975-1977)

Hakkında Yazılan Kitap:

Bir Mavi Aydınlık Mehmet AYDIN (Mustafa Emre, 2007)

Ortak Kitaplar:

Türkçe Edebiyat (1989)

Yunus Emre-Nasrettin Hoca ve Hacı Bektaş Veli Düşüncesinde Hoşgörü (1995)

Sözden Yazıya (1996)

Şiir Akşamları (1996-97)

Hasan-Ali Yücel (1997)

Ankara Dostları (1998)

Cumhuriyet Süreci Türk Edebiyatı (1998)

Beşinci Bursa Edebiyat Günleri (2000)

Umudun Kanayan Yüreği (2003)

Atatürk’le Aklın Aydınlığına (2003)

Aldığı Ödüller

Özgürlüğe Oluşturulan Eller (1970 TRT Büyük Ödülü)

Oluşum Dergisi Eleştiri Birincilik Ödülü (1980)

Abdi İpekçi Deneme Yarışması Mansiyonu (1989)

Güneş Dergisi Şiir Mansiyonu (1991)

Nasrettin Hoca Fıkra Derleme Mansiyonu (1997)

Ankara Valiliği Türk Eğitimine Hizmet Ödülü (1998)

Türk Folkloruna Hizmet Ödülü (1998)

TYS-Ank’,T. ve Ed. Derneği; Emeğe Saygı Ödülü (2001)


Mehmet Aydın Kitapları – Eserleri

  • Dahi Hükümdar Sultan II. Abdühamid Han
  • Hasan Hüseyin
  • Günah ve İtiraf
  • Kayıp Zamanın İzinde: Ahmet Hamdi Tanpınar
  • Meşhur Olan Fakir Çocuklar
  • İkinci Abdülhamid Han’ın Liderlik Sırları
  • Mevlana ve Sufizm
  • Türlü Yönleriyle Tekerlemeler
  • Işığın Kavgası
  • Mavi Ter
  • Işıltılar
  • Şiir Ülkesinde Yalnız Dolaşmak
  • Bozkırı Aydınlatan Mavi
  • İlahi Dinlerde Şeytan İnancı ve Anlayışı
  • Bayat Bayat Boyu
  • Aydınlığa Tutunmak
  • Şiirde Yaşamak
  • Edebiyatımızda Kadın Ozan ve Yazarlar Sözlüğü
  • Bayat ve Afyonkarahisar Çevresi Söylenceleri


Mehmet Aydın Alıntıları – Sözleri

  • Musiki daima oluş halindedir. Zaman benzer biçimde ve onun nizamıyla kendi kendisini yiyerek büyür, kendinde doğar ve kendinde kaybolur. ( … ) Musikı giydirilmiş zamandır. Diğer sanatların derhal hepsinde tabiattan bir şey var. Musiki yalnız alır, süre benzer biçimde onu da her şeyle durdurabilirsiniz. Maddesizdir, sesten doğrusu heyecanların en ıptidai işaretlerinden yapılmıştır. Onun için daima iptidaidir. Düşünceyi değil, nabzı yönetim eder. (Kayıp Zamanın İzinde: Ahmet Hamdi Tanpınar)
  • ölmek birşey değil dostlar / hergün ölmek güç / açlık / o başka ölüm / açlık korkusu / beter / ne atom ne hidrojen ne yangın / dağları dümdüz etmeğe – dostlar / aç evlatların çığlığı yeter (Hasan Hüseyin)
  • Dilberleri aşıklarını canla başla ararlar. Tüm maşuklar, aşıklara avlanmışlardır. Kimi aşık görürsen bil ki maşuktur. Şundan dolayı o, aşık olmakla birlikte maşuk tarafınca sevindirilmiş olduğu cihetle maşuktur da. Susuzlar alemde su ararlar, fakat su da, cihanda susuzları arar. (Mevlana ve Sufizm)
  • Gürün’de doğdum
    Allah’ın bolca
    Yoksulluğun kol gezdirilmiş olduğu
    Babanın gurbet
    Ananın ağıt düzdüğü
    Ve öküzün örümcekle çiftleştiği yerlerin birinde doğdum (Hasan Hüseyin)
  • Bir şeye samimiyetle ve aşkla inanmak, tamamen bazı toplumsal şartlara ( korku ile kabul ) şeklen bağlı bir itaatten tamamen farklıdır. (Mevlana ve Sufizm)
  • …yaşamın yürüyüş ve çoğalması
    terine bağlı tomur tomur senin
    göklere başçeken yapılar kuvvetli ellerinden çıkar
    ışıltısını emek çiçeğinden aldı tüm güzellikler…
    … (Işığın Kavgası)
  • Mevlana, Atar bu tasavvufun ruhu, Senai gözleri, ben ise yalnız onların takipçisiyim der. (Mevlana ve Sufizm)
  • …yedi tamamladı beni şu yoksul köylümün derdi
    yedi tamamladı beni…
    …. (Işığın Kavgası)
  • Vehim, alemleri yakan Firavunundur; akıl, camları parlatan, aydınlatan Musa’nındır. (Mevlana ve Sufizm)
  • Yüz sayfalık yazı ile dile getirilemeyen fikirler, yalnız bir resimle dile getirilebilir. (Dahi Hükümdar Sultan II. Abdühamid Han)
  • …oturmuşlar bir güzel suların başına soyguncular
    tutmuş tüm kapıları buyurgan zorbalarla kanlı çeteleri…
    …. (Işığın Kavgası)
  • Bu ülkeyi göksel varlıklar değil, Anadolu insanı kurtarmıştır. (Hasan Hüseyin)
  • “Ben, öfkenin kahkahasını yakalamağa çalışıyordum. Çünkü yaşadığımız, sessiz bir öfkeden başka bir şey değildir. Sessiz ve sürekli bir öfke! Bu öfkeden neler olacağını zaman gösterecektir. Mizahçı, kıralın soytarısı değildir! Gerçekçi olmak zorundayız. Yazarı, sanatçısı, düşünürü kaytaran ülkeden hayır gelmez! Benim namus anlayışımı emek belirler.” (Hasan Hüseyin)
  • Türkiye’de Batılılaşmacı ve Muhafazakar kültürel-dini-siyasal kıymet yargılarından meydana gelen “başkalık” olgusunu tüm ayrımlarıyla anlayabilmek sıkıntılı bir çabayı gerektirir. (Günah ve İtiraf)

  • Gülümsedin
    Dağıldı gecelerim
    Dağıldı kederin yanık ezgileri
    Ve beni kıskıvrak saran
    Bitmeyen acılarım
    … (Mavi Ter)
  • “Almanya insana kıymet veriyor, makineyi gözden çıkarabiliyor. Türkiye ise insanı kolaylıkla gözden çıkarıyor. Şundan dolayı Türkiye’de insan oldukça ucuzdur, makine pahalıdır.” (Günah ve İtiraf)
  • …sultan hamit ve vahdettin kuyrukçuları
    işbirlikçiler hitler taslakları
    yurtseverlik kim siz kimsiniz
    güldürmeyin kargaları…
    … (Işığın Kavgası)
  • Bir cemiyet canlı ve yaratıcı düşünceyi dondurup çağdaşı ilkeler ve övüntülerle kendisini oyalarsa, yaşamın besleyici kaynaklarını da öldürmüş olur. (Hasan Hüseyin)
  • …hiçbir su temizleyemez artık kanlı ellerinizi…
    …. (Işığın Kavgası)
  • 2013 Mayıs’nda, Taksim Gezi Meydanı’nda, Başbakan Erdoğan kamusal yaşamı denetim altına almaya yönelik otoriter müdahalelerini protesto için kendi halinde demokrat insanların sivil itaatsizlik anlayışı içinde yaptıkları eylemleri ve o göstericilerin üstüne devletin polis güçlerini saldırtmadan ilkin onları “çapulcu” olarak suçlamıştı. Buna rağmen, göstericiler ise bu suçlamayı “Ben bir çapulcuyum” sloganına dönüştürüp, Nilüfer Göle’nin vurguladığı benzer biçimde terimi “tersyüz” edip demokratik eylemlerinin meşruluğunu pekiştirmişlerdi. Slogan, yalnız Türkiye’de değil dünyanın birçok ülkesinde duyulmuş, sempati toplamıştı. “Ben çapulcuyum” ya da “Hepimiz çapulcuyuz” çarpıcı sözleri kamusal aktörlerin büyük yankı yapmış itirafına dönüşmüştü. Erdoğan iktidarının kara propaganda amaçlı gerçek dışı suçlamasını “tersine çeviren” , Türkiye’deki demokrasi mücadelesinde yapılmış büyük bir itiraftır. (Günah ve İtiraf)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş