Eğitim

Dikenlikler İmparatoru – Mark Lawrence Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Dikenlikler İmparatoru – Mark Lawrence Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Dikenlikler İmparatoru kimin eseri? Dikenlikler İmparatoru kitabının yazarı kimdir? Dikenlikler İmparatoru konusu ve anafikri nedir? Dikenlikler İmparatoru kitabı ne konu alıyor? Dikenlikler İmparatoru PDF indirme linki var mı? Dikenlikler İmparatoru kitabının yazarı Mark Lawrence kimdir? İşte Dikenlikler İmparatoru kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Mark Lawrence

Çevirmen: Feyhan Ertürk

Orijinal Adı: Emperor of Thorns

Yayın Evi: Pegasus Yayınları

İSBN: 9786052996539

Sayfa Sayısı: 480


Dikenlikler İmparatoru Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Her Saltanatın Bir Sonu Vardır…

“Karanlık zamanlar karanlık seçimleri gerektirir. Beni seçin.”

Kral Jorg Ancrath artık yirmi yaşlarında ve yedi ülkenin kralıdır. Babasından intikam alma amacına hemen hemen ulaşamamıştır ve ona musallat olan kâbuslar gittikçe kötüleşmektedir. Ancak yolu ne kadar sıkıntılı olursa olsun yukarı tırmanmak için her adımı atmaya niyetlidir.

Jorg imparator olmak istemektedir fakat bu unvan kılıçla değil oyla kazanılmaktadır. Yüz yıldan uzun süredir asla kimse oyların çoğunu kazanamamış, Parçalanmış İmparatorluk lidersiz kalmıştır. Jorg bu durumu değiştirmeyi planlamaktadır. Dünyanın yitik teknolojisini eline geçiren Jorg, bunu kullanmakta tereddüt etmeyecektir.

Lakin karşısında daha ilkin eşi benzeri görülmemiş bir düşman bulur. İsmi bile yürekleri titreten, Jorg’dan bile daha çok nefret edilen biri: Ölü Kral.

Parçalanmış İmparatorluk serisinin son romanında her insanın hükümdarı olacak çocuk sonunda gerçek rakibiyle karşı karşıya…

“Elinizdeki diğer kitapları bırakın ve hemen Parçalanmış İmparatorluk serisini okumaya başlayın. Dikenlikler İmparatoru canlı bir anlatım ve muhteşem mecazlarla yazılmış. Her bir cümle dikkatle şekillendirilmiş, tam bir sanat eseri.”

– Peter V. Brett –

“Parçalanmış İmparatorluk, muhteşem bir şekilde yazılmış bir seri. Her cümleyi okumak çok zevkli. Modern fantastik şairi veya kelime ustası gibi tanımlamalar aklıma geliyor ama okuyup görmeniz daha yerinde olur. Zekice bir üçlemenin kusursuz sonu. Muhteşem bir beyinden tahmin edilemez, acımasız ve şairane bir eser.”

– Fantasy Book Review –

“Sadece duygusal ve tatmin edici değil aynı zamanda zekice ve beklenmedik bir son. Mark Lawrence’ın etkileyici romanı ilk sayfasından sonuna dek nefesinizi kesecek.”

– Starburst Magazine –

“Lawrence efsanevi, kıyamet sonrası destanını başladığı gibi bitiriyor: kanlar içinde ve zarifçe. Geçmişe dair ipuçlarını içinizi ürpertecek diyaloglarla verirken sizi kâbuslarınızda bile görmek istemeyeceğiniz karakterlerle tanıştırıyor. Burada kahramanlar karanlık ve kötücül şeytanlar hepsinden de karanlık. En iyiler arasında yerini alacak bir kitap. Bravo!”

– RT Book Reviews


Dikenlikler İmparatoru Alıntıları – Sözleri

  • Zeki adamlar bile aptal olabilirlerdi.
  • Öfkenin, üzüntü de dâhil olmak suretiyle, öteki her şeyi yok edeceğini biliyordum.
  • Bu dünya iyi insanları kahvaltıda yer.
  • Bu dünya iyi insanları kahvaltıda yer.
  • Zaman tüm yaraları iyileştirir lakin çoğunlukla yalnız mezarda iyileşiriz ve yaşarken nereye gidersek gidelim, ne yaparsak yapalım bazı acılardan kaçamayız. Kıvrandıkça başka insanlara dönüşürüz.
  • Ölsem bile dersini cesedime anlatmaya devam edeceğine dair içimde bir his oluşmuştu.
  • Ölüm ve uyku abla ve kardeştir.
  • Korku duvarlarının içinde yaşayan hayatlar yalnız yavaş ölümlerdir.
  • Bazı şeyler ikiye bölünemezler. Birisini yarım sevemezsin. Yarı ihanet edemezsin ya da yarı yalan söyleyemezsin.
  • Sırlar en iyi tek bir çift dudağın arkasında saklanır.


Dikenlikler İmparatoru İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Beklettim beklettim ve aniden okumaya başladım. İki günde sayfa 235’e gelmiştim ve o sayfa da yarım bıraktım. Aylarca elime almadım kitabı. İkinci kitapta da aynısı olmuştu.
Uzun süre Jorg okuyunca, karanlık düşüncelerin beni ele geçirdiğini hissetmeye başlamıştım. Artık kitabın karanlık dünyası beni mutlu etmek yerine boğuyordu. Sonra bir kitap okurken yapabileceğim en büyük hatayı yapmış olup, son sayfaları okudum ve kendi kendime spoiler verdim (Ali Rıza Bey pozu).
Tahmin ettiğim bir sondu, ciddi ciddi asla şaşırmadım (artık yazarın hamlelerini anlamamdan dolayı da olabilir.).
Kitap bir “son kitabın” olması gerektiğinden oldukca fakat oldukca durağandı. Beni sıkan ve yarım bırakmama yol açan en büyük etken budur. Bir de Jorg’un tutarsız hareketleri… (Jorg koçum gelmişsin 20 yaşına hala adam olamamışsın, bir de İmparator olacağın diyorsun.)
Kitap süresince “ölü kral” meselesinden artık gına gelmişti ve onun kim bulunduğunu tahmin edip tahminim doğru çıkması (son sayfalarda yediğim spoilerden öğrendim) bana “ee biz artık kalkalım 235 sayfa okudum bu kadar yeter” diye düşündürmeye başladı.
Ve evet yarım bıraktım, bir ihtimal her yarım bıraktığım kitaba yaptığım benzer biçimde üç yıl içinde terar okumaya başlarım, kim bilir? Belki yine Jorg okumak isterim (asla sanmam, manyak herifin teki). Ah, Jorg psikopat kekim.
Ve Mark Lawrence, tüm bu hayal kırıklığına ve zorlama sona (bu seriye yakışmayan) karşın benim en sevdiğim yazarsın! (nausikaa)

Bir çırpıda bitecek muhteşem bir eserdi. Oldukça güzeldi ve tam zamanında güzel bir finaldi. Bir seriyi en iyi icra eden şey iyi bir kurgu ve iyi bir finaldir. Ve bu seri buna fazlasıyla haiz. (Ömer)

Bir seri daha 2021’e girmeden bitti. Bu yıl benim için beklediğimden verimli oldu sanırım bunu korona dediğimiz illete borçluyum :/
Parçalanmış İmparatorluklar Serisi vatanımızda pek malum bir seri değil. On okurdan dokuzuna sorsak inanırım ki daha evvelinde ne seriyi ne de yazarının adını duymamıştır. Ben ise kitap sitelerinden birinde gördüm ve açıklamalarını, okuyucu yorumlarını okudum. İlk dikkatimi çeken ana karakterimizin fena biri olmasıydı. İlgimi çekti fakat keyif alabilir miydim? Bunun yanıtını incelemenin sonunda vereceğim.
Seri hakkında spoiler yemeden yeterince araştırma yaptım ve alma sonucuna vardım. Üç kitaplık bir seri beni yormayacaktı. Bir ayda bitirecek arkasından yeni ufuklara yelken açacaktım. Kitaba başlamadan Jorg isminde ana karakterimiz hakkında birazcık informasyon edinmiştim. Karakter çıkarları doğrultusunda her şeyi yapabilecek bir tipti. Bir çocuğun ölümü, bir masumun ölümü ya da herhangi bir canlının ölümü pekte umurunda değil. Kendisi beyaz atlı bir prens değil çıkarları doğrultusunda ilerleyen bir fatihti. Zafere giden her yol mübahtır diyerek pek çoğumuzun vicdanının kaldıramayacağı şeyleri yapabiliyordu.
Dediğim benzer biçimde oldukça dikkat çekici insan ister istemez bu şekilde birinin öyküsünü okumak istiyor. Onun zaferinden oldukca iyi birinin gelip onu tokatlamasını, ceza vermesini istiyor. Biz ise onun küçüklüğünden maceramıza başlıyoruz. Hafif spoiler vereceğim fakat bunlar kitabın aslına bakarsan başlangıcında anlatılanlar olduğundan (birinci kitabından bahsediyorum üçüncü kitabından herhangi bir spoiler yazmayacağım) sizi rahatsız etmeyecektir. Ana karakterimiz hemen hemen çocuk denecek yaşta annesini ve kardeşinin ölümüne tanık olur. Renar Lordu olan amcası onları öldürür bu acayip ise dikenlere düşerek hayatta kalır. Renar lordu olan amcası yardımıyla kitabın adı görüldüğü suretiyle Dikenlikler Prensi olarak başlıyor. Bizim çocuk Jorg ise amcasından nefret eder bundan dolayı sevdiklerini öldürmüştür veee bir intikam hikayesi adım atar.
Burada Monte Kristo Kontu benzer biçimde bir ana karakter beklemeyin asil bir insanoğlunun ruhuna haiz değil. Birine oldukca rahat saldırı edebilen, malına el koyabilen, yalan söyleyebilen, öldürürken zevk alan bir sadist karakterleyiz. Bu ilklerden acayip gelse de oldukca can bunaltan bir vaka bundan dolayı yalnız kötülükten ibaret bir karakter belli bir süreden sonrasında kabak tadı veriyor. Bana nazaran bir kitabı güzelleştiren karakterlerinin griliği ve vakalara verdikleri tepkilerin değişkenliğidir. Yazar ilk kitapta o şekilde bir karakter yaratmış ki ikinci ve üçüncü kitapta karakteri birazcık durultmayı denemiş. Başarılı olup olmadığı tartışılır fakat ben üç kitabı aynı anda almasaydım muhtemelen seriyi yarım bırakır ve sonunu merak etmezdim bundan dolayı karakterlerin yapmacıklıklarından, içlerinin boşluğu bana fazla keyif vermedi. Makin isminde bir karakterimizi ele alırsak bu adam tam üç kitap bizimle beraberdi fakat bana Harry Potter’daki Ron tadını veremedi kısaca yan karakterler pekte doldurulmamış gibiydi. Kişilikleri vardı fakat oldukça siliklerdi. Üsluba ve anlatıma girmek istemiyorum. Bence fantastik kitaplar bu kadar mütevazı bir üslupla yazılmamalı bundan dolayı bazı vakaları kafada canlandırmak zorlaşıyor yazar karakterin ruh haline oldukça değinse de vakalar yaşanırken betimlemeleri çokta yerinde kullanamamış. Flashbackler ise belli bir süreden sonrasında kabak tadı verir hale gelmiş. Bir dört yıl ileri, geri tamamen can bunaltan yalnız anı anında yaşayabilsek daha sıhhatli olur gibime geliyor. Neticeye gelirsek ben bir eleştirmen değilim yalnız fikirlerim ve izlenimlerim bundan ibaret. Okumak isteyen okuyabilir fakat ben tavsiye etmiyorum. Zaman ve para kaybı… (Pegasus kitapları alırken iki kez düşünmekte yarar var bundan dolayı oldukca fahiş fiyatlardan satıyorlar) (Fatih Akova)


Dikenlikler İmparatoru PDF indirme linki var mı?


Mark Lawrence – Dikenlikler İmparatoru kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Dikenlikler İmparatoru PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Mark Lawrence Kimdir?


Mark Lawrence Kitapları – Eserleri

  • Dikenlikler Prensi
  • Dikenlikler Kralı
  • Dikenlikler İmparatoru
  • Soytarı Prens
  • The Liar’s Key
  • Prince of Fools
  • The Wheel of Osheim


Mark Lawrence Alıntıları – Sözleri

  • Korku duvarlarının içinde yaşayan hayatlar yalnız yavaş ölümlerdir. (Dikenlikler İmparatoru)
  • “Bellek tehlikeli şeydir. Anıları evirip çevirirsin, her köşesini ve ayrıntısını bildiğini sanırsın fakat gene de seni yaralayacak keskin bir tarafına rastlarsın. Her geçen gün anılar birazcık daha ağırlaşır. Her gün seni birazcık daha derine çeker. Sarmaş dolaş olursun onlarla, her seferinde bir ilmek atılır, kendi kefenini dokursun, bir koza örersin, içinde delilik büyür.” (Dikenlikler Prensi)
  • O bahar kokuyor. (Dikenlikler Kralı)
  • Sırlar en iyi tek bir çift dudağın arkasında saklanır. (Dikenlikler İmparatoru)
  • Görüyorum fakat işitemiyorum. (Dikenlikler Kralı)
  • Her söylenene inanırdım ben. Bana mantıklı gelen şeyler hariç her şeye. (Dikenlikler Kralı)
  • Aptal bir çocuktum. (Dikenlikler Kralı)
  • Yüzbaşı Coddin’in neler hissettiğini anladım; alay konusuydum fakat hemen hemen algı edemiyordum. (Dikenlikler Prensi)
  • Vahşi ve gizemli dünyamızı bir algı kisvesine sarmışız. Havsalamızdaki boşlukları ilim ve dinle örtbas ediyor, kurulu bir seviye olduğuna kendimizi inandırıyoruz. Bir çok süre da bu tasarı işe yarıyor. Yüzeyden seke seke gidiyoruz, altında yatan derinliklere aldırmaksızın. Millerce derinlikteki bir gölü üstünden uçarak kateden yusufçuklarız, rastgele yolların izini sürüp anlam ifade etmeyen akıbetleri boylayan. (Dikenlikler Prensi)
  • Kazanan kim, kaybeden kim, bilmiyorum. Hatırlamıyorum. (Dikenlikler Kralı)
  • Öfkenin, üzüntü de dâhil olmak suretiyle, öteki her şeyi yok edeceğini biliyordum. (Dikenlikler İmparatoru)
  • Ölsem bile dersini cesedime anlatmaya devam edeceğine dair içimde bir his oluşmuştu. (Dikenlikler İmparatoru)
  • Bunu gömüt taşlarına yazmalılar, “Yorgun düştü,” yaşamdan bezdi anlamında değil de, daha ziyade hayata tutunamayacak kadar yoruldu anlamında. (Dikenlikler Prensi)
  • Savaşmak istiyordum bundan dolayı içim kavgacıydı benim. (Dikenlikler Kralı)
  • Seçim yapmış insanoğlu kendi kaderini atama ettiğini hisseder. Oldukça azı seçenekleri kimin şekillendirip kimin sunduğunu sorgular. (Soytarı Prens)
  • Bu dünya iyi insanları kahvaltıda yer. (Dikenlikler İmparatoru)
  • Bazı şeyler ikiye bölünemezler. Birisini yarım sevemezsin. Yarı ihanet edemezsin ya da yarı yalan söyleyemezsin. (Dikenlikler İmparatoru)
  • Korkaklara saygıyla yaklaşmak gerekir. Zarar vermeyi en iyi bilen korkaklardır. Bir korkağı köşeye sıkıştırırsanız sonucuna katlanırsınız. (Dikenlikler Prensi)
  • Kızma, doğamda var bu. (Dikenlikler Kralı)
  • “Sevginin hüsrana uğrattığı yerde sizi nefret diri meblağ.” (Dikenlikler Prensi)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş