Eğitim

Son Konuşma – Randy Pausch Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Son Konuşma – Randy Pausch Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Son Konuşma kimin eseri? Son Konuşma kitabının yazarı kimdir? Son Konuşma konusu ve anafikri nedir? Son Konuşma kitabı ne konu alıyor? Son Konuşma PDF indirme linki var mı? Son Konuşma kitabının yazarı Randy Pausch kimdir? İşte Son Konuşma kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Randy Pausch

Çevirmen: Merve Duygun

Orijinal Adı: The Last Lecture

Yayın Evi: Butik Yayınları

İSBN: 9786055890124

Sayfa Sayısı: 240


Son Konuşma Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Mühim olan kaybetmeniz yada kazanmanız değil,

iyi mi oynadığınızdır.”

Randy Pausch

“Gerçek Bir Yaşam Hikayesi”

Pankreas kanseri, 3 ay yaşam biçilen dünyaca meşhur bir bilim adamı; Ama her şeyden ilkin 1, 2 ve 5 yaşlarında üç tane evladı olan ve onlardan -hele de şimdi-asla ayrılmak istemeyen

son aşama duygusal bir baba; Gelecek yirmi senede çocuklarına öğreteceklerini, günün birinde onların sahiline vuracak bir şişeye sığdırmaya çalışıyor.

İşte bu şekilde bir insanın tüm dünyaya ve en başta da çocuklarına miras bırakılmak suretiyle, yaşamla ilgili-evet ölümle değil, yaşamla ilgili-çocukluk hayallerimizle ilgili, hayatımızdan sonuna kadar tad almayla ilgili, dostluklarla ilgili, sevgiyle ilgili, kısacası yaşamın tam da kendisiyle ilgili üniversite kürsüsünden yapmış olduğu..

“Son Konuşma”

“…Çocuklarımın bana dair hiçbir anısı olmayacağının farkındayım. Bir ressam olsaydım, onlar için fotoğraf yapardım. Bir müzisyen olsaydım, onlar için şarkı bestelerdim. Ama ben konuşmacıyım. Ben de konuştum. Çocuklarım için konuştum. Yaşamın güzelliğini ve her ne kadar benim için azca kalmış olsa da, yaşamı ne kadar takdir ettiğimi anlattım. Dürüstlük, doğruluk, minnet ve el üstünde tuttuğum öteki değerler hakkında konuştum.

“…Sahip olduğunuz tek şey süre. Ve bigün, düşündüğünüzden daha azca zamanınız bulunduğunu fark edebilirsiniz. Bu yüzden başkasının değil kendi hayatınızı yaşayın. Başkalarının düşüncelerinin değil, kendi kalbinizin peşinden koşun.”

(Tanıtım Yazısından)


Son Konuşma Alıntıları – Sözleri

  • “Bak,” dedi babam. “Bence demek istediği bu değil. Şu ana kadarki davranışlarıyla tutarlı değil. Sen ondan, tüm bağlarını koparıp seninle kaçmasını istedin. Muhtemelen kafası karışmış ve korkmuştur. Eğer seni gerçekten sevmiyorsa, biter. Ama seni seviyorsa, aşk kazanır.”
  • Aileme, ne yapmam icap ettiğini sormuş oldum.
    “Yanında ol,” dedi annem. “Eğer onu seviyorsan, ona destek ol.”
  • Seyircilerin kahkahaları ve şaşkın alkışları içinde, neredeyse her insanın gerginliğini attığını ve derin bir nefes aldığını duyabiliyordum. Ben bir tek ölmekte olan bir adam değildim. Ben bir tek bendim. Başlayabilirdim.
  • Hayatımda karşılaştığım anlaşılması en zor duvar, bir tek bir atmış beş yüksekliğinde ve son aşama güzeldi. Ama beni gözyaşlarına boğdu, tüm yaşamımı yine değerlendirmek zorunda bıraktı ve sonunda, çaresiz bir halde, babamı arayıp iyi mi dengeleyeceğime dair tavsiye istedim. O duvar, Jai’di. (Jai aşka düştüğü hanım.)
  • Eğer bir tek iki kelimelik bir tavsiye vermem gerekseydi, ” hakikatı açıklayın,” derdim. İki kelime daha ekleme şansım olsaydı, bunlar ” daima,” olurdu.
  • Bazen, tek yapmanız ihtiyaç duyulan sormaktır ve hayallerinizi gerçek yapabilir.
  • Ayrıca, sanırım babam bana, evlatların – her şeyden cok- anne ve babaları tarafınca sevildiklerini bilmeye gereksinim duyduklarını hatırlatırdı. Bunun gerçek olması için, onların anne ve babalarının hayatta olması gerekmiyor.
  • Yapabileceğinizi düşünseniz de haklısınız, yapamayacağınızı düşünseniz de.
  • Bir keresinde, seneler ilkin, Chris yedi, Laure ise dokuz yaşlarındayken, onları yepyeni Volkswagen Cabrio arabamla aldım. “Randy Amca’nızın yeni otomobilinde dikkatli olun,” dedi ablam. “Binmeden ilkin ayakkabılarınızın altını paklayın. Hiçbir şeyi karıştırmayın. Kirletmeyin.”
    Onu dinledim ve bekar bir amca ne düşünürse, ben de o şekilde düşündüm: “Bu bir tek, evlatları başarısızlığa hazırlayan bir uyarı. Sonuçta doğal ki arabamı kirletecekler. Onlar çocuk.” Bu yüzden her şeyi oluruna bıraktım. Ablam kuralları anlatırken, ben yavaşça ve bilerek bir kutu soda açtım, arkamı döndüm ve kutuyu üstü açık arabamın arka koltuğuna döktüm. Mesajım: insanoğlu, eşyalardan daha önemlidir. Bir otomobil, yepyeni üstü açık arabam şeklinde kullanılmamış bir cevher bile, bir tek nesnedir.
    Ben sodayı döktüğümde, Chris ve Laura’nın ağızları açık kalmış, gözleri şaşkınlıktan devasa olmuştu. İşte, deli Randy Amca, erişkin kurallarını tamamen hiçe sayıyordu.
    Sonunda, sodayı döktüğüme fazlaca sevindim. Şu sebeple o hafta sonu, ufak Chris hastalığa yakalandı ve arka koltuğa kustu. Hiç suçlu hissetmedi. Rahatlamıştı; aslına bakarsan benim arabayı pisletişimi izlemişti. Sorun olamayacağını biliyordu.
  • Beni tanıyan hepimiz size, kendime ve becerilerime dair daima sıhhatli bir bakış açım bulunduğunu söyleyecektir. Ama emin olun ya da inanmayın, kimi zaman küstah ve duyarsız tanımlamalarıyla da karşılaştığım zamanlar oldu. Bilhassa de, kendinizi tekrardan ayarlamanıza destek olabilen insanoğlu, son aşama acımasız olduklarında.
  • Başkalarına bağlı olduğumuzda, daha iyi insanlara dönüşürüz.
  • Aileme, ne yapmam icap ettiğini sormuş oldum.
    “Yanında ol,” dedi annem. “Eğer onu seviyorsan, ona destek ol.”
    Ben de bu şekilde yaptım. O haftayı, seminerlere katılıp Jai’den uzakta bir koridordaki bir ofiste takılarak geçirdim. Birkaç kez odasına uğradım, bir tek iyi mi bulunduğunu görmek için. “Sadece nasıl olduğunu görmek istedim,” diyordum. “Eğer yapabileceğim bir şey olursa, haber ver.”
    Birkaç gün sonrasında, Jai aradı. “Randy, burada oturmuş seni özlüyor ve keşke yanımda olsa diyorum. Bu da bir şeydir, değil mi?” Fark etmişti: Bana âşık olmuştu. Bir kez daha, akrabalarım haklı çıktı. Aşk kazanmıştı. O haftanın sonunda Jai, Pittsburgh’a taşındı.
    Tuğla duvarların orada olmasının bir sebebi var. Bize, bir şeyi ne kadar istediğimizi görme şansı verirler.
  • Ben bir tek ölmekte olan bir adam değildim. Ben bir tek bendim. Başlayabilirdim.
  • Olağanüstü yemeğimizin sonlarına doğru şu şekilde dedi: “Randy, sana bir şey söylemem lazım. Ben bir arabamızı, diğer arabamıza çarptım.”
    Nasıl başardığını sormuş oldum. Bana hasarı anlatmasını istedim. Bana, en fazlaca hasarı Volkswagen’in aldığını, fakat iki arabanın da çalıştığını söylemiş oldu. “Garaja gidip bakmak ister misin?” diye sual.
    “Hayır,” dedim. “Önce yemeğimizi bitirelim.”
    Şaşırmıştı. Sinirli değildim. Endişeli bile görünmüyordum. Kısa sürede öğrendiği şeklinde, benim ölçülü tepkim, yetiştirilişimle ilgiliydi.
    Yemekten sonrasında, kalkıp otomobillere baktık. Sadece omuz silktim ve Jai’nin tüm gün süresince biriktirdiği stresten kurtulduğunu anlayabiliyordum. “Yarın sabah,” diye yemin etti,” tamirleri için ihtiyaç duyulan harcaması öğreneceğim.”
    Bunun gerekmediğini söyledim. Vuruklar mesele olmayacaktı. (…) Vuruklarla yaşayabilirdik.
  • Deneyim, istediğinizi elde edemediğinizde, kazanmış olduğunuz şeylerdir.


Son Konuşma İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Az bir ömrü kaldığını öğrenen bir baba geri kalan 3 aylık ömrünü iyi mi dolu dolu geçirdiğini bizlere güzel bir üslupla konu alıyor. Kitabı ufak çocuklarına bir armağan durumunda yazıyor. Büyüdüklerinde babalarını tanımaları için duygularını, çocuklarını ne kadar sevdiğini, onlarla anılarını konu alıyor. Okurken düşündüren, etkileyen bir kitap.
Kitabın sonunda duygulandığımı hatırlıyorum. Yaşamınızın kıymetini okuduğunuzda daha iyi anlayacaksınız. Okuduğum en güzel kitaplar içinde.. (Buket Ceyda)

Nasıl anlatacağımı bilmiyorum. Ama kimi zaman birinin arkasından bir tek ağlamazsın ekseriyetle güler yada hep güzel anılarını anlatarak anarsın onu. Sanki Randy Pausch u hepimiz o şekilde anıyor şeklinde hissediyorum. Kitabı okurken sık sık boğazım düğümlenip ağlamadım ki genel anlamda acele duygulanıp etkilenen bir insanım. Oldukca takdir ettim onu. Hayata karşı duruşunu. İnsaniyetini ve azmini. Üzerine son konuşmasının videosunu izledim YouTube dan ve aynı kitapta hissettiğim o sıcak tavır sempatik adam bir hevesle konuşuyordu karşımda 🙂 Bu dünyadan bir Randy geçmiş en çokta iyilikleriyle. (Saliha Alparslan)


Son Konuşma PDF indirme linki var mı?


Randy Pausch – Son Konuşma kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Son Konuşma PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Randy Pausch Kimdir?

Randolph Frederick Pausch (23 Ekim 1960 – 25 Temmuz 2008), ABD’li bilgisayar bilimleri profesörüdür. Ağustos 2006’da kendisine pankreas kanseriteşhisi kondu ve yoğun bir kemoterapi ve tedavi programına girdi. Bir süre sonrasında kanserin vücuda yayılmış olduğu fark edildi ve artık ölümcül bir durumda olduğu söylendi. Bundan sonrasında Pausch, karısı ve 3 evladı ile daha fazlaca zaman geçirebilmek için yaşamını birazcık daha uzatabilecek tedavilere ağırlık verdi. Ayrıca çocuklarına bir miras olarak bırakabileceği tek şeyin en iyi yapabildiği şey olan bir konuşma olabileceğini düşünerek son olarak çıkmış olduğu semineri bu amaçla verip bir de “The Last Lecture” Son Konuşma isminde kitap hazırladı. 25 Temmuz 2008’de, aile evinde yaşamını yitirdi.


Randy Pausch Kitapları – Eserleri

  • Son Konuşma


Randy Pausch Alıntıları – Sözleri

  • Eğer bir tek iki kelimelik bir tavsiye vermem gerekseydi, ” hakikatı açıklayın,” derdim. İki kelime daha ekleme şansım olsaydı, bunlar ” daima,” olurdu. (Son Konuşma)
  • Bir keresinde, seneler ilkin, Chris yedi, Laure ise dokuz yaşlarındayken, onları yepyeni Volkswagen Cabrio arabamla aldım. “Randy Amca’nızın yeni otomobilinde dikkatli olun,” dedi ablam. “Binmeden ilkin ayakkabılarınızın altını paklayın. Hiçbir şeyi karıştırmayın. Kirletmeyin.”
    Onu dinledim ve bekar bir amca ne düşünürse, ben de o şekilde düşündüm: “Bu bir tek, evlatları başarısızlığa hazırlayan bir uyarı. Sonuçta doğal ki arabamı kirletecekler. Onlar çocuk.” Bu yüzden her şeyi oluruna bıraktım. Ablam kuralları anlatırken, ben yavaşça ve bilerek bir kutu soda açtım, arkamı döndüm ve kutuyu üstü açık arabamın arka koltuğuna döktüm. Mesajım: insanoğlu, eşyalardan daha önemlidir. Bir otomobil, yepyeni üstü açık arabam şeklinde kullanılmamış bir cevher bile, bir tek nesnedir.
    Ben sodayı döktüğümde, Chris ve Laura’nın ağızları açık kalmış, gözleri şaşkınlıktan devasa olmuştu. İşte, deli Randy Amca, erişkin kurallarını tamamen hiçe sayıyordu.
    Sonunda, sodayı döktüğüme fazlaca sevindim. Şu sebeple o hafta sonu, ufak Chris hastalığa yakalandı ve arka koltuğa kustu. Hiç suçlu hissetmedi. Rahatlamıştı; aslına bakarsan benim arabayı pisletişimi izlemişti. Sorun olamayacağını biliyordu. (Son Konuşma)
  • Bazen, tek yapmanız ihtiyaç duyulan sormaktır ve hayallerinizi gerçek yapabilir. (Son Konuşma)
  • Hayatımda karşılaştığım anlaşılması en zor duvar, bir tek bir atmış beş yüksekliğinde ve son aşama güzeldi. Ama beni gözyaşlarına boğdu, tüm yaşamımı yine değerlendirmek zorunda bıraktı ve sonunda, çaresiz bir halde, babamı arayıp iyi mi dengeleyeceğime dair tavsiye istedim. O duvar, Jai’di. (Jai aşka düştüğü hanım.) (Son Konuşma)
  • Ben bir tek ölmekte olan bir adam değildim. Ben bir tek bendim. Başlayabilirdim. (Son Konuşma)
  • Seyircilerin kahkahaları ve şaşkın alkışları içinde, neredeyse her insanın gerginliğini attığını ve derin bir nefes aldığını duyabiliyordum. Ben bir tek ölmekte olan bir adam değildim. Ben bir tek bendim. Başlayabilirdim. (Son Konuşma)
  • Aileme, ne yapmam icap ettiğini sormuş oldum.
    “Yanında ol,” dedi annem. “Eğer onu seviyorsan, ona destek ol.” (Son Konuşma)
  • Deneyim, istediğinizi elde edemediğinizde, kazanmış olduğunuz şeylerdir. (Son Konuşma)
  • Ayrıca, sanırım babam bana, evlatların – her şeyden cok- anne ve babaları tarafınca sevildiklerini bilmeye gereksinim duyduklarını hatırlatırdı. Bunun gerçek olması için, onların anne ve babalarının hayatta olması gerekmiyor. (Son Konuşma)
  • “Bak,” dedi babam. “Bence demek istediği bu değil. Şu ana kadarki davranışlarıyla tutarlı değil. Sen ondan, tüm bağlarını koparıp seninle kaçmasını istedin. Muhtemelen kafası karışmış ve korkmuştur. Eğer seni gerçekten sevmiyorsa, biter. Ama seni seviyorsa, aşk kazanır.” (Son Konuşma)
  • Olağanüstü yemeğimizin sonlarına doğru şu şekilde dedi: “Randy, sana bir şey söylemem lazım. Ben bir arabamızı, diğer arabamıza çarptım.”
    Nasıl başardığını sormuş oldum. Bana hasarı anlatmasını istedim. Bana, en fazlaca hasarı Volkswagen’in aldığını, fakat iki arabanın da çalıştığını söylemiş oldu. “Garaja gidip bakmak ister misin?” diye sual.
    “Hayır,” dedim. “Önce yemeğimizi bitirelim.”
    Şaşırmıştı. Sinirli değildim. Endişeli bile görünmüyordum. Kısa sürede öğrendiği şeklinde, benim ölçülü tepkim, yetiştirilişimle ilgiliydi.
    Yemekten sonrasında, kalkıp otomobillere baktık. Sadece omuz silktim ve Jai’nin tüm gün süresince biriktirdiği stresten kurtulduğunu anlayabiliyordum. “Yarın sabah,” diye yemin etti,” tamirleri için ihtiyaç duyulan harcaması öğreneceğim.”
    Bunun gerekmediğini söyledim. Vuruklar mesele olmayacaktı. (…) Vuruklarla yaşayabilirdik. (Son Konuşma)
  • Beni tanıyan hepimiz size, kendime ve becerilerime dair daima sıhhatli bir bakış açım bulunduğunu söyleyecektir. Ama emin olun ya da inanmayın, kimi zaman küstah ve duyarsız tanımlamalarıyla da karşılaştığım zamanlar oldu. Bilhassa de, kendinizi tekrardan ayarlamanıza destek olabilen insanoğlu, son aşama acımasız olduklarında. (Son Konuşma)
  • Yapabileceğinizi düşünseniz de haklısınız, yapamayacağınızı düşünseniz de. (Son Konuşma)
  • Aileme, ne yapmam icap ettiğini sormuş oldum.
    “Yanında ol,” dedi annem. “Eğer onu seviyorsan, ona destek ol.”
    Ben de bu şekilde yaptım. O haftayı, seminerlere katılıp Jai’den uzakta bir koridordaki bir ofiste takılarak geçirdim. Birkaç kez odasına uğradım, bir tek iyi mi bulunduğunu görmek için. “Sadece nasıl olduğunu görmek istedim,” diyordum. “Eğer yapabileceğim bir şey olursa, haber ver.”
    Birkaç gün sonrasında, Jai aradı. “Randy, burada oturmuş seni özlüyor ve keşke yanımda olsa diyorum. Bu da bir şeydir, değil mi?” Fark etmişti: Bana âşık olmuştu. Bir kez daha, akrabalarım haklı çıktı. Aşk kazanmıştı. O haftanın sonunda Jai, Pittsburgh’a taşındı.
    Tuğla duvarların orada olmasının bir sebebi var. Bize, bir şeyi ne kadar istediğimizi görme şansı verirler. (Son Konuşma)
  • Başkalarına bağlı olduğumuzda, daha iyi insanlara dönüşürüz. (Son Konuşma)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş