Bakan Koca’dan sıhhat çalışanlarına özel açıklama! (Sıhhat) Bakanı Fahrettin Koca, başta uzman çavuşun hekime şiddet uyguladığı iddiasıyla alakalı olmak üzere sıhhat çalışanlarına uygulanan şiddet vakaları hakkında açıklamada bulundu.
Muğla’da Uzman Çavuş Ali Aladağlı, sağlık kurumunda hekim Tahir Tarımer’i darp etmekle yargılanmış ve taburcu edilirken alkışla protesto edilmişti. Daha sonra ortaya çıkan kamera görüntülerinde Aladağlı’nın darp edildiği ortaya çıkmıştı.
Bakan Koca şiddet vakalarına ait açıklama yaptı
(Sıhhat) Bakanı Fahrettin Koca, geleneksel medya olmayan sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulunarak “Doktorlarımız, hemşirelerimiz başta olmak üzere, 39 sıhhat iş grubuna üye dostlarımızla, sıhhat hizmetlerine devletimizin gözbebeği gibi önemsediğini bilen insanımızla saat 19.30’da bir sohbetimiz var.
Birlik ve tamlığın hem neticeyi, hem güvenceyidir. Devlet yurttaşının ihtiyacını kavramak ve gerektiğinde ona takat elini uzatmakla kendini sorumlu yakalamıştır. Mektebi ve sağlık kurumu, güvenlik eforu ve yargısı, yönetimsel müesseseyi, hakı ve merhametiyle her zaman bizim yanımızdadır. Devlet, cılıza karşı şefkat, huzuru bozana karşı hizaya getirici efordur.
Sn. Cumhurbaşkanımızın sık başvurduğu sözcüklerle, bu devlet kerim devlettir. Hz. Ömer, nasıl ta Dicle akarsuyu kenarında kurdun kapacağı koyundan dahi kendini sanki mesul yakalama terbiyesine sahip idiyse, bizim kerim devletimiz de insanına değer katma ve hizmetinde olma ilkesine sahiptir.
Bu hizmetlerde bazı zaman sorunlar yaşanabilir. Devlet müthişi amaçlasa da, işleyiş bazen bununla çelişebilir.
Örneğin, pandemi süresince ertelenen sıhhat hizmetleri gereksinimi, sağlık kurumularımızda giderek ağırlaşan bir yoğunluğa yol açtı. Salgında insanüstü bir kapasiteyle hizmet veren sıhhat çalışanları zorlanmaya başladı. Balkonlara çıkarak alkışladığımız insanların şimdi aynı performansı sürekli sürdürebileceğini düşünmemiz ise bence pek isabetli değil.
(Sıhhat) hizmeti alırken kavrayışlı, yeri geldiğinde sabırlı olmalıyız. Sorunlarla şahsi olarak gayret etmek yerine, devletin getireceği çözüme güvenmeliyiz. Sağlık Kurumular, bu kerim devletin göz bebeği müesseselerdir. Bireylerin yanılgıları varsa o yanılgılarla ne bu müesseseleri ne de bir iş grubunu etiketlemekten sakınmalıyız.
(Sıhhat) çalışanlarına şiddet vakaları
Sıhhati saadeti olan değerli yurttaşlarım;
Ve çalışma huzuru için emek verdiğimiz sıhhat çalışanları,
Öğreniyoruz ki; şiddet vakaları, hasta-doktor insicamını giderek daha fazla etkilemeye başladı.
Ülkemizde günbegün çoğalış gösteren vakalara, çoğu zaman, kabahate meyilli veya daha evvel kabahat işlemiş, bazı örneklerde madde bağımlılığı olan, kendini kaidelerin ve kamu otoritesinin üzerinde bakan bir şahsiyet yapısına sahip olduğu anlaşılan, ayrıca stres anında tavır hakimiyetini kaybetmeye meyyal şahıslar yol açıyor.
Hekimine, hemşiresine fiziki şiddet uygulayan şahısların pek çoğunun, aile içi fertler başta olmak üzere başka şiddet olaylarının bulunması rastla değildir.
Bu gruptaki şiddetin kaynağı ise, bizce, hasta veya hasta yakını ile sıhhat çalışanı arasındaki yanlış temenniden kaynaklanan gerilimdir. Temennilerin mantıklı hale getirilmesi ve gerilimin idarenmesiyle bu kategorideki problemi, sıhhat çalışanları için atılacak adımların oluşturacağı tabanla aşacağımıza inanıyorum.
Bu devlet bir hukuk devletidir. (Sıhhat)ta şiddet vakaları da dâhil hukuka akseden hiçbir sorunda bir taraf peşinen zanlı, değişik taraf peşinen suçsuz ve mağdur değildir.
Bu nedenle, özellikle doktor dostlarımızdan, tüm camiamızdan rica ediyorum. Haka güvenin. Yapılacak yeni legal tertip etmeler, sizleri şimdiden müsterih etsin. Şiddet kabahatlerini gündemde yakalama, zanlıları teşhir etme gayretinin negatif neticeleri de olduğunu, hatta mesnetsiz karşıtlıklar doğurabildiğini unutmayın.
Kabahatlere karşı yeterli yaptırım olmadığı biçimindeki gündem, sorunlu bazı şahsiyet yapılarında kabahate yönelime yol açmaktadır. Devlet erkinin, reele ters biçimde duyarsız gösterilmesi bumerang gibi bize geri dönmektedir.
Bir taraf anlaşılma gereksinimi içinde öbür taraf kavramakla vazifelidir. Bu, hürmete dayalı, fena tutumu kabul etmeyecek, doktorun profesyonelliğine dayalı bir ilişkidir. Şiddetin gölgesinin dahi bu ilişkiye düşmesine müsaade et. Toplum bizimledir. Fakat şu nokta da ehemmiyetli: (Sıhhat) profesyonellerinin anlaşılmaya gereksinimi olduğu gibi, bizlere gelen hastaların da anlaşılmaya gereksinimi vardır.
5 büyük müjde
Değerli sıhhat çalışanları,
Bir hafta evvel, 14 Mart Tıp Bayramı kutlamalarında Sn.
Bunlardan ilk üçü, kısmetine her türlü mücadeleyi göstermeye hazır olduğumuz gelişmelerin taahhüdüydü. Söz icraatın adımıydı ve akabinde harekete geçildi.
(Sıhhat)ta şiddet kabahatlerinin önlenmesi, Malpraktis davalarındaki kusur ve haksızlıkların sona erdirilmesi için bazı yasalarda farklılık yapılmasını öngören (Yasa) Öneriyi, Meclisimize sunulup, Adalet Komisyonuna sevk edildi.
Bu yasa öneriyi, isteyerek yaralamada tutuklu suçlanma neticesini doğuracak. Yeniden bu yasa öneriyi, sıhhat hizmetini sınırlama kabahatini şiddet vakasında cezayı artırıcı bir kabahat haline getirecek.
Malpraktis kaynaklı dava açılabilmesi, kurulacak Mesleksel Mesullük Heyetinin onayı koşuluna bağlanacak.
Yurttaşın mağduriyeti varsa bunu devlet karşılayacak.
Camiamız, bu gelişmelerden dinlenecek coşkuyu ne yazık ki göstermedi. Neden?
Ne Yazık Ki daha evvel de örneğini yaşadığımız vakalar yaşandı. Sorunların çözümü çevresinde buluşmak yerine, sorunların güncel örnekleri çevresinde bir araya gelindi. Seyri hukuka bırakılması gereken bir vaka, neredeyse bir taraflaşmaya, ayrışmaya yol açtı.
Bize gelecek ve huzur taahhüt eden reel gündemden kopmak kusurdur.
Bir şahsın yanılgısı, ne bir müessesenin ne de bir iş grubunun yanılgısıdır.
Iyiler toplumun büyük çoğunluğunu oluşturur. İnsan özünde iyidir, iyi tutum iyiliği daha da geliştirir.
“Salgında sıhhatçilere ‘sıhhat ordusu” ismini verdik”
Aziz yurttaşlarım,
Biz toplum olarak, salgının korku saçtığı günlerde sıhhat çalışanlarına (Sıhhat) Ordusu ismini verdik. Hiçbirimiz, şimdi bunun göz ardı edilmesine izin tüberkülozayız.
Biri ulusunu düşmana, biri ulusunu hastalıklara karşı gözeten iki ordumuz var. Ordu-halk olan bu toplum, bu iki orduyu ayıramaz.
Sözlerimi üç vurguyla tamamlamak istiyorum:
-Hasta haklarının korunmasında hassasız.
-Hasta-sıhhat çalışanı arasındaki ilişkiyi daha olgun hale getireceğiz.
-(Sıhhat)ta her türlü şiddet vakasına, sıhhat çalışanlarının açılan davalarda haksız değerler ödemesine karşı Sn. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gereken adımları atacağız.
Ulusumuzun ve sıhhat çalışanlarının öğrenmesini isterim: Cumhurbaşkanımızın hasta haklarına ve çalışanlarının hukukuna verdiği ehemmiyet, en büyük eforumuzdur.
Milletimize, sıhhat çalışanlarımıza sevgilerimi, hürmetlerimi sunuyorum.”
Hekim ücretleri ne kadar? Hekim ücretleri çoğalacak mı?
Muayenehane yardım personeli nedir? Muayenehane yardım personeli ne iş yapar?
Tıp Bayramı ne zaman kutlanmaya başladı?
.
