Gece Tayyarede Açıkta kimin eseri? Gece Tayyarede Açıkta kitabının yazarı kimdir? Gece Tayyarede Açıkta konusu ve anafikri nedir? Gece Tayyarede Açıkta kitabı ne konu alıyor? Gece Tayyarede Açıkta PDF indirme linki var mı? Gece Tayyarede Açıkta kitabının yazarı Orhan Bahtiyar kimdir? İşte Gece Tayyarede Açıkta kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap Künyesi

Yazar: Orhan Bahtiyar

Yayın Evi: AYA

İSBN: 9789944106672

Sayfa Sayısı: 400

Gece Tayyarede Açıkta Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Vecihi Hürkuş bir uçma sevdalısı idi. Uçağın zor bulunmuş olduğu bir memleket ve dönemde uçtu. Bununla yetinmeyip Kurtuluş Savaşı’na gökyüzünden katıldı, binlerce askerin gökyüzünde aramış olduğu ümit oldu. Kazanılan bağımsızlık sonrası durmadı, ilk Türk yapımı uçağı üretti. Yetinmedi, Türkiye’nin İlk sivil havacılık okulunu kurdu. Türk havacılığının pek fazlaca mühim evveliyatına imza atmakla geçen bir yaşam sonrası insanoğlunun Ay’a ayak basmak için yola çıkmış olduğu 16 Temmuz 1969′ da yaşama veda etti. Araştırmalarımda Vecihi Hürkuş’un yaşamını hep takip ettim.

Orhan Bahtiyar bir yazma sevdalısı. Okurun zor bulunmuş olduğu bir memleket ve dönemde üçüncü romanını yazdı. Yetinecek mi? Takip ediyorum. -SUNAY AKIN-

1.Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’nın tüm yıkıcılığıyla sarmalanan Anadolu toprakları, adı bilinmeyen sayısız kahramanla dolup taşsa da, içlerinden biri vardır ki, imkânsızı başarmayı kafasına koymuştur. Ülkenin iki elin parmaklarını geçmeyecek sayıdaki tayyarelerinden birini kullanacak ve vatan savunmasında düşmanlara kök söktürecektir, hem de teknolojik yönden üstün son model tayyarelere rağmen neredeyse bir hurdayla uçarak yapmış olacaktır bunu.

Azimli bir Türk pilotu olan Vecihi Hürkuş bu imkânsız dileğini gerçekleştirir; daha pek fazlaca imkânsız şeyi de… An gelir, düşmanların hem korku hem de saygıyla anmış olduğu bir lakaba da haiz olur: Kara Tehlike.

İşte Gece Tayyarede Açıkta Vecihi Hürkuş’un, namı öteki Kara Tehlike’nin romanıdır; daha doğrusu, onun hayatındaki en tehlikeli, en akıl almaz, en gözü pek ve en tehlikeli yedi senelik devrin yarı belgesel içerikteki aktarımı… İnanılmaz kahramanlıklar kadar, uzun devam eden bir esaretin de yer bulmuş olduğu bir destan…

Bu şekilde bir destanı, Vecihi Hürkuş’un hayatına en fazlaca vakıf olan adlardan Orhan Bahtiyar’ın akıcı kaleminden okumaksa, başlı başına bir keyif.

(Tanıtım Bülteninden)

Gece Tayyarede Açıkta Alıntıları – Sözleri

• O gözler yalan söyleyemeyecek kadar masumdu ve bir o denli da insanoğlunun içini eriten güce sahiptiler. Hayır hayır… O gözlerde yalan olamazdı.
• Vecihi’nin yüreği ilk kez kafes gören kuş misali müthiş bir çırpınışla, parçalamaya gücünün asla yetmeyeceği parmaklıkları yırtıp geçmek için canhıraş şekilde ümitsizce çırpınıyordu. Daha şimdiden ikinci uçuşunu yapmak için sabırsızlanıyordu. Belki de tekrar sadece öldüğünde bu kadar yükseklere erişecek ve böylesine özgürleşecekti ; daima gıpta etmiş olduğu kuşlara ulaşıp onlara oran yaparcasına el sallayacaktı. Ya da asla yaşayamadığı çocukluğunu masmavi göklerde yaşayacak kendine sakız bulutlardan salıncak, alacalı gökte soyluluk simgesi bir onur madalyası şeklinde parıldayan dolunaydan da bir top yapacaktı.
• Kanatlı bir gençlik memleketin geleceği bakımından en büyük güvencedir. Bir gün batılı ayaklar ayda ayak izlerini bırakacaklarsa, bunların içinde bir de Türk’ün bulunması için şimdiden çalışmalara girişmek, aşama kaydetmek gerekir.
  Mustafa Kemal Atatürk
• Geleceğin en etkili silahı da aracı da asla kuşkunuz olmasın tayyaredir. Bir gün insanoğlu tayyaresiz de göklerde yürüyecek, gezegenlere gidecek, kim bilir aydan bizlere mesajlar yollayacaktır. Bu mucizenin gerçekleşmesi için iki bin yılını beklemeye gerek kalmayacaktır. Gelişen teknoloji daha şimdiden bunu müjdeliyor. Bize düşen vazife ise, Batı’dan bu mevzuda fazla geri kalmamayı temindir.”
• Aşk onun için yitmek, her şeyden uzaklaşmak ve ulaşılmaza dokunmaktı.
• Tüm emellerini ve düşüncelerini yalnız milliyet sevgisi ile süsle ve besle. İşte o süre yurdunun sevilen başarıcısı olursun.
  Vecihi Hürkuş
• Öylece baktı elindeki keyif sembolüne. Sanki sigaranın yusyuvarlak gövdesine iki kanat, bir de kuyruk taksa tayyare olup havalanıverecekmiş şeklinde geldi bir an. Pervanesiz tayyare… Arkasından kırmızı bir alev topu çıkartarak giden bir tayyare… Gülümsedi.
  ” Kim bilir ? ” dedi. ” Belki bigün…”
• Geleceğin en etkili silahı da, aracı da asla kuşkunuz olmasın tayyaredir. Bir gün insanoğlu tayyaresiz de göklerde yürüyecek, gezegenlere gidecek, kim bilir aydan bizlere haber yollayacaktır. Bu mucizenin gerçekleşmesi için 2000 yılını beklemeye gerek kalmayacaktır. Gelişen teknoloji daha şimdiden bunu müjdeliyor. Bize düşen vazife ise, batıdan bu mevzuda fazla geri kalmamayı temindir. Mustafa Kemal Atatürk
  1936 Eskikent Tayyare Alayı ziyaretindeyken…
• Aşk onun için yitmek, her şeyden uzaklaşmak ve ulaşılmaza dokunmaktı.
• Aslında ölen her insanla beraber fikirler ve düşünceler de ölüyordu. İşin en acı yanı da buydu işte.

Gece Tayyarede Açıkta İncelemesi – Kişisel Yorumlar

“Geleceğin en etkili silahı da, aracı da hiç kuşkunuz olmasın tayyaredir. Bir gün insanoğlu tayyaresiz de göklerde yürüyecek, gezegenlere gidecek, belki de aydan bize haber yollayacaktır. Bu mucizenin gerçekleşmesi için 2000 yılını beklemeye gerek kalmayacaktır. Gelişen teknoloji daha şimdiden bunu müjdeliyor. Bize düşen görev ise, batıdan bu konuda fazla geri kalmamayı temindir” Mustafa Kemal ATATÜRK (1936 Eskikent Tayyare Alayı Ziyaretindeyken…)
Açılışı, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kitapta geçen bu sözleriyle yaptıktan sonrasında, Kurtuluş Savaşının nice bilinmeyen kahramanlarından kabul edilen makinist, pilot Vecihi Hürkuş’un yaşam öyküsünü anlatmaya çalışacağım. Kitabı iki yıl ilkin almıştım. Necip bey’in / NeGe/Duvar/ önderliğini yapmış olduğu Farklı Türler Etkinliği okumam için beni ateşledi. Tıpkı Vecihi’nin müptelası olduğu biricik uçağı, nazlı kızım söylediği Albatros tayyaresini ateşlediği şeklinde. Necip bey’e de buradan teşekkürlerimi gönderiyorum.
Evet Vecihi adı size ne olursa olsun çağrışım yapmıştır. Hepimiz Şener Şen’in o meşhur uçan Vecihi karakteriyle, Münir Özkul’un evine girdiğini, Ayşen Gruda’yı seven ve onunla babası vermediği için evlenemeyen rolüyle hatırlıyoruz 🙂 Filmin adı Gülen Gözler’dir. Mutlaka izlemişsinizdir ya da karakteri biliyorsunuzdur. İşte bu karakter aslen gerçek Vecihi Hürkuş’tan esinlenilip uyarlanmıştı.
Peki Kurtuluş Savaşı’nın ilk ve son uçuşu ona nasip olan ya da Rusların ona taktığı isimle Kara Tehlike Vecihi Hürkuş kimdi? O, insanoğlunun soyadının yaşamı olabildiği hususi kişilerden biri. 6 Ocak 1896 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi. Yeşilköy’deki Tayyare Mektebi’ne girerek pilot olarak mezun oldu. Vecihi tam bir tayyareciydi. Ama kökten bir tayyareci. İçini dışını her şeyini bilen, onaran, tasarlayan sözden değil, gönülden bağlı bir uçuş kahramanıydı. Tüm imkansızlıklar, olumsuzluklar, tayyare düşürmeleri Onu asla yıldırmaya yetmedi. Evet tayyare düşürdü fakat sapasağlam hayatta kalabildi. O hep uçtu. Uçmak için doğmuştu. Semaya ilişkin olmasıyla birlikte aziz vatanına da aitti. Ilkin yapmış olduğu bulgu uçuşlarından sonrasında, gerçek savaşın olduğu göklerde uçmaya başladı Vecihi. Rusları bombalamaya gittiklerinde, Yüzbaşı Şükrü Bey’in “Bu görevde gazilik yok Vecihi, ya şehitsin, ya esir” söylediğinde gözünü kırpmadan “Allah şehitliği nasip etsin” diyordu.
Vatanına da uçağı şeklinde tutkuyla kopmamak suretiyle bağlanmış biri vardı hep okuduğumda. Vecihi bir taraftan vatanı için savaşırken, bir taraftan da ölen pilotlar ve öteki insanoğlu için derin bir üzüntüye kapılıyordu. Hümanist yönünün bu denli kuvvetli olması, okuyucuyu etkilememesi mümkün değil. Kaç bayanı kocasız, kaç evladı babasız, kaç anne babayı evlatsız bıraktım diyor, her bombaladığı uçaktan sonrasında…
Ruslara karşı harbinde uçağı düşürerek, Nargin Adasında yaşamış olduğu tutsak hayatından da söz ediliyor. Okurken insan tasarım ettikçe, içinin acımasını önleyemiyor. Esir düşmek Vecihi için aslına bakarsanız ölümden beter. Orada tutsak düşen Türk askerlerinin bir çok temizlenme imkanı olmadığından kolera salgınından yaşamını yitirmiş. Her yer pislik içinde. Yemek namına hiçbir şey yok. Adada su deposu da olmadığı için, şehirden getirilen su ilkin Ruslara, kalırsa Türk esirlere veriliyordu. Burada tam 6 gün su verilemiyor Türk esirlere! Ne acı, sert, kesif koşullar. Savaş süresince ne beter hayatta kalma direnişleri. Vecihi buradan kaçmak için plan yapıyor. Öleceksem özgürlüğüme giderken öleyim diye kazıyor tüm belleğine, azmine. Pes etmeyi asla kendine yediremediği için yüzerek kaçmayı başarıyor. Kaçmasından önceki yapmış olduğu bir planı ve Ruslara tokat şeklinde verdiği bir ders var fakat onu burada anlatarak okuyacak kişilerin keyfini kaçırmak istemiyorum.
İstanbul’a döndüğünde ise, kalmış olduğu yerden devam etmeye başlıyor bizim kahraman pilotumuz. Yunanlılara da ihtiyaç duyulan cevabı fazlasıyla veriyor Vecihi. İstanbul İngilizler tarafınca resmen işgal ediliyor. Ülkenin o zamanki vahim durumu, Vecihi’yi biran olsun görevinden ayırmıyor. Her süre yürekten inanıyor ve biliyor ki, bu Vatan kurtulacak! Vatan yeter ki sağ olsun! Bir çok arkadaşını kaybediyor Vecihi. Burada daha fazlaca şahıs ve pilotların adı geçiyor ve onlarında hayatlarına bakış atma imkanı sunmuş yazar. Hepsi Kuvayi Milliye’nin adsız, onurlu, cesaretli, aziz vatanperverleri olarak yüreklerde ilelebet yaşayacak.
Vecihi tarihe yazdığı başarılarından dolayı İstiklal Madalyası alıyor. Kendisi o denli tevazu sahibi biri ki ne süre bir komutanı tarafınca azıcıkta olsa övülse bunu içinde yaşayıp, dillendirmiyordu. Ve hep okuduğumda etkilendiğim şeklinde, ölen insanların acısı onu daha fazlaca düşündürüyor, ilgilendiriyor.
Kitapta, Vecihi’nin 1.Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı süresince yaşadıklarını anlatmış. Savaştan sonraki kendi uçağını üretmek için başlatmış olduğu girişimden ve bu girişimin onlarca kere baltalanmasını anlatmıyor. Ben onu da kitapta bulabileceğimi düşünmüştüm! Umarım bu serüvenin bundan sonraki kısmını da okuma imkanım(ız) olur. Bu sebeple bildiğime göre kendisinin bu sevdasını tüketmek adına bir çok insanoğlunun bu işi sabote etmiş olduğu tatsız bir gerçek. Meyve veren ağaç daima her yerde taşlanır, taşlanmakla da kalmaz kökünden sökülür!
Kitabın ifade dili son aşama anlaşılır ve akıcıydı. Yazar Orhan Bahtiyar’ın kalemi okuyucuyu kesinlikle sıkmıyor. Ben zamanımın kesintiye uğramasından dolayı on güne yayarak okuyabildim. Yoksa en fazla iki ya da üç günde bitirebileceğiniz bir kitap olmuş.
Okumak isteyenlere “mutlaka” diyor, her insana iyi okumalar temenni ediyorum. (Aurora)

Tek kelimeyle muhteşem bir kitap. Son zamanlarda okuduğum en akıcı kitaplardan biriydi. Kurtuluş savaşı döneminde Vecihi hürkuş’un kahramanlıkları anlatılmış.Kesinlikle okunmalı ve en önemlisi küçüklere okutulmalı. Bu şekilde değerler unutulmamalı. (Merve)

Hepimizin seyrettiği yönetmenliğini Ertem Eğilmez’in yapmış olduğu ve Münir Özkul, Adile Naşit, Şener Şen, Müjde Ar, Ayşen Gruda ve Itır Esen şeklinde adların rol almış olduğu 1977 yılında yapılmış “Gülen Gözler” filmini hatırlarsınız.
Gülen Gözler filmimizde Yaşar Usta’nın (Münir Özkul) büyük kızı Fikret’e (Ayşen Gruda) âşık olan Vecihi (Şener Şen) vardır. Vecihi öyleki aşıktır ki filmin sonunda uçakla Yaşar Usta’nın evinin içine bile girer.
İşte bu filmimizde adı geçen Vecihi karakterine adı, aslen Türk havacılık tarihinin en mühim isimlerinden kabul edilen Türk pilot ve mühendis Vecihi Hürkuş’tan esinlenerek verilmiştir.
Bu romanda yazar bizlere Vecihi Hürkuş’un yaşamını, sevdasını ve yaşadıklarını millî savaşım dekorunda süsleyerek ve görkemli bir kurguyla anlatmış.
Vecihi Hürkuş’u bizlere tanıttığı ve anlattığı için Orhan Bahtiyar’a ne kadar teşekkür etsek azca.
Okuyun ve evladınız belli bir yaşa ulaştığında mutlak okutun. (Murat ÇALIK)

Gece Tayyarede Açıkta PDF indirme linki var mı?

Orhan Bahtiyar – Gece Tayyarede Açıkta kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Gece Tayyarede Açıkta PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Orhan Bahtiyar Kimdir?

1973 senesinde İstanbul’da dünyaya geldi. Sırasıyla Moda İlkokulu, Kenan Evren Anadolu Lisesi ve Marmara Üniversitesi Emek verme Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler Bölümlerini tamamladı. 1985-1992 yılları aralığında Adalar Su Sporları Klübü’nün Lisanslı sporcusu olarak yüzdü. Ulusal ve internasyonal müsabakalarda dereceler aldı. 1998-2002 yılları aralığında bir web sitesinde gösterilen mizahi denemelerini bir araya biriktirerek, 2004 senesinde Robdöşambr Kullanma Klavuzu isminde tecrübe etme kitabını yayımladı. 1998-2010 yılları aralığında çeşitli Uluslararası firmalarda Satış temsilcisi, Eğitim Yöneticisi ve Satış Müdürü olarak çalıştı. 2010 senesinde kurumsal kariyerine ara vererek, Romancılık ve Eğitim Danışmanlığı üstüne çalışmaya başladı. Orhan Bahtiyar şu an Kasım ayında raflarda yerini alacak olan bir roman ve bir de çocuk kitabı üstüne iş yapmaktadır. Evlidir, Öykü ve Kuzey’in babasıdır.

Orhan Bahtiyar Kitapları – Eserleri

• Ateş Kırmızısı
• Gece Tayyarede Açıkta
• Vecihi
• Muhsin
• İdeon
• Barut Kokulu Çiçekler
• Elohim’in Evlatları

Orhan Bahtiyar Alıntıları – Sözleri

• Aşk onun için yitmek, her şeyden uzaklaşmak ve ulaşılmaza dokunmaktı. (Gece Tayyarede Açıkta)
• O gözler yalan söyleyemeyecek kadar masumdu ve bir o denli da insanoğlunun içini eriten güce sahiptiler. Hayır hayır… O gözlerde yalan olamazdı. (Gece Tayyarede Açıkta)
• Hakikat öyleki bir şeydir ki, bilmeyen söylemesi imkansız. Bilen de söylemez… Bunu kendin bulmak zorundasın. Eğer aklını ve mantığını kullanırsan, bulacağın hakikat tektir. Kişiye gore değişmez. (İdeon)
• Fakat treni de fazlaca sevmişti. Buharla çalışan bir süre makinesiydi sanki içinde bulunmuş olduğu gürültülü makine. Hayatın ve dönemin içinden hiçbir şeye dokunmadan, yalnız izleyerek geçip gidiyor, trenin hızı yaşamın akışını dondururken, kendisini duran dönemin içinden geçirerek eşi olmayan bir tecrübe sunuyordu. Şehirler, kasabalar, köyler, ormanlar, meralar, otlayan hayvanlar, trenin peşine takılan çocuklar… (Muhsin)
• Ama unutmamak lazım ki, talih demek, istemek, arzu etmek anlamına gelir. Bir şeyi fazlaca istiyorsanız, o her ne ise sizin onu istediğinizden onlarca kere daha büyük bir şevkle size gelecektir. (Ateş Kırmızısı)
• Mühim olan zoru başarmak, aklın ve bilginin yolundan çıkmamaktır. (İdeon)
• “Aşk, mesafe tanımamaktır, olan mesafeyi de yüreğinde eritmektir.” (Muhsin)
• Ayaklarımın yere basmadığı her ölümü keyifle karşılarım. (Vecihi)
• Din, mezhep, dil şeklinde şeyler parantez değil; birleştiren ve renk katan detaylardır (İdeon)
• Anasına yazdığı mektubu buldular askerin alnında, bitiremeden daha kapmisti rüzgar. Şaşırdılar hangisine vereceklerini bekleyen bunca ananın, imzasizdi şundan dolayı.. (Barut Kokulu Çiçekler)
• Ders çıkartılan bir yenilgi ,galibiyetin garantisidir. (Muhsin)
• Onun ilk aşkı uçmaktı.. (Vecihi)
• Öylece baktı elindeki keyif sembolüne. Sanki sigaranın yusyuvarlak gövdesine iki kanat, bir de kuyruk taksa tayyare olup havalanıverecekmiş şeklinde geldi bir an. Pervanesiz tayyare… Arkasından kırmızı bir alev topu çıkartarak giden bir tayyare… Gülümsedi.
  ” Kim bilir ? ” dedi. ” Belki bigün…” (Gece Tayyarede Açıkta)
• Bilmediğiniz şey sizi etkileyebilir, fakat görmeyi reddettiginiz şey sizi öldürebilir. (Elohim’in Evlatları)
• Tüm emellerini ve düşüncelerini yalnız milliyet sevgisiyle süsle ve besle. İşte o süre yurdunun sevilen başarıcısı olursun. (Vecihi)
• Herkes hayal kurar, ressam hayallerini boyar (Ateş Kırmızısı)
• İşte tarih böyledir sinyor. Yol ayrımlarımda meydana getirilen seçimler kimi süre yalnız bir insanoğlunun, kimi süre da dünyanın kaderini değiştirir. (Ateş Kırmızısı)
• Geçmişte Vecihi Hürkuş’un kanadını kıranlar,
  Bugünün Hürkuş’larına dokunamadıkları için çıldırıyorlar.
  Daha fazlaca çıldıracaklar.
  *
  Tayyareci Vecihi Hürkuş’u vefatının 52. senesinde dualarla anıyorum. (Vecihi)
• “Tıpkı ölüm şeklinde…” diye iç geçirdi Muhsin. “Kim olursan ol, sonunda aynı ses çıkıyor işte.” (Muhsin)
• Kanatlı bir gençlik memleketin geleceği bakımından en büyük güvencedir. Bir gün batılı ayaklar ayda ayak izlerini bırakacaklarsa, bunların içinde bir de Türk’ün bulunması için şimdiden çalışmalara girişmek, aşama kaydetmek gerekir.
  Mustafa Kemal Atatürk (Gece Tayyarede Açıkta)