Eğitim

Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler – Süleyman Bulut Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler – Süleyman Bulut Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler kimin eseri? Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler kitabının yazarı kimdir? Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler konusu ve anafikri nedir? Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler kitabı ne konu alıyor? Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler PDF indirme linki var mı? Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler kitabının yazarı Süleyman Bulut kimdir? İşte Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Süleyman Bulut

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789750738623

Sayfa Sayısı: 624


Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Pek Çoğunu İlk Kez OkuyacağınızYüzlerce Atatürk Öyküsü!

Mustafa Kemal Atatürk’ü Çanakkale’de, Amasya’da, Erzurum’da, Sivas’ta, Ankara’da, Sakarya’da, Büyük Taarruz’da, Cumhuriyet’i kurarken, devrimleri yürütürken gündelik yaşamı içinde, incelikleri ve insani yönleriyle tanımak isteyenler için benzeri olmayan bir okuma fırsatı.

Atatürk, soyadını iyi mi aldı?.. 19 Mayıs iyi mi gençlik bayramı oldu?.. Latife Hanım’a iyi mi evlenme teklif etti?.. Sevdiği atıyla iyi mi vedalaştı?.. Büyük Taarruz’a iyi mi karar verildi?.. Cephane sandığında iyi mi kitap taşıdı?.. Meşhur yazarımız Haldun Taner, Atatürk’ün gözlerine niçin bakamadı?.. Hendese iyi mi geometri oldu?.. Kadın öğretmenlerin ayrı oturtulmasına iyi mi karşı çıktı?.. Köpeği Foks’la neler yaşadı?.. Neye “İkinci Sakarya Zaferim” dedi?.. Atatürk’e Mark Twain Ödülü niçin verilmişti?.. “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir,” sözünü nerede, ne süre söylemiş oldu?..

Süleyman Bulut Atatürk’le ilgili birbirinden garip iki yüzü aşkın anıyı araştırdı, derledi, kendine örneksiz üslubuyla öyküleştirdi. Bugüne dek yüz binlerce okura ulaşmışBüyük Atatürk’ten Küçük Öyküler’in bu basımı, 70 yeni öykü de içeriyor.


Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler Alıntıları – Sözleri

  • …”fotoğrafın arkasını çeviren Latife Hanım Mustafa Kemal’in yazısını derhal tanıdı ve hızla okudu:
    sen bu resme bak…
    ve hala hayır diyorsan
    tekrar teklif etmeyeceğim!..
  • “Öğrenci için en saygıdeğer insan, öğretmendir.”
  • “Bir adam ki , “ dedi Mustafa Kemal, “memleketi kurtarmak için öncelikle büyük adam olmak lazımdır der ve bunun için bir de kendine örnek seçer sonrasında seçtiği örnek şeklinde olmayınca memleketin kurtulamayacağı kanaatinde bulunur, bu adam değildir “
  • Şimdi o harp bitti , yeni bir savaşımız başlıyor… O da kültür ve sanat savaşımızdır ve okumakla , kitapla olur işte şimdi cephane taşıdığımız o sandıklara kitaplarımı koy bu sandıklarda taşınsın cephanenin yerini artık kitaplar alsın .
  • “Bu söylediklerim hakikat olduğu gün senden ve çağdaş beşeriyetten dileğim şudur :
    Beni hatırlayınız…”
  • …”19 Mayıs 1919’da”
    yüzü aydınlanan Atatürk ,
    “ İşte benim doğduğum gün “ .der
  • “Türk milleti ne zaman kurtarıcı arama ihtiyacı duymayacak duruma gelirse o zaman kurtulmuş olur.”
  • “Bayrak, bir milletin bağımsızlık simgesidir. Düşman da olsa saygı göstermek gerekir. Bayrağı yerden kaldırıp topun üstüne koyunuz.”
  • “Ey yükselen nesil! Gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve devam ettirecek sizsiniz!”
  • “Sizi bir kıvılcım olarak gönderiyoruz. Gür alevler halinde dönmelisiniz.”
  • “Türk milleti, ne süre kendini kurtulmuş sayabilir?” diye bir sual attı ortaya.
    .
    ..
    Sıra Hasan Ali Yücel’e erişince, Yücel,
    “Paşam, Türk milleti ne süre kurtarıcı arama ihtiyacını duymayacak duruma gelirse o süre kurtulmuş olur.” dedi.
  • “Şaşırma şaşırma, savaşta bunlarla cephane taşıdık. Bu sandıklar benim için çok önemlidir. Şimdi o savaş bitti yeni bir savaşımız başlıyor. O da kültür ve sanat savaşımızdır ve okumakla, kitapla olur. İşte şimdi cephane taşıdığımız o sandıklara kitaplarımı koy. Cephanenin yerini artık kitaplar alsın.”
  • Atatürk, Ankara’nın ufkuna bakarak bir süre düşündükten sonrasında,
    “Samsun’a çıktığım günü kutlayınız,” der,
    Çevresindeki tarihçilere dönerek,
    “Samsun’a ne zaman çıktım?” diye sorar.
    Tarihçiler derhal cevap verir:
    “19 Mayıs 1919’da!”
    Yüzü aydınlanan Atatürk,
    “İşte benim doğduğum gün!” der.
  • ”Türk ulusuna sevinç içinde yaşama yolunu açmış olduğu ve rehberlik etmiş olduğu için Mark Twain Ödülü kendisine verilmiştir.”
    .
    .
    ”Bu haberi ajansa verin duyurulsun.” dedi.
    (hepimiz şaşırmıştı bu sebeple daha ilkin kendisine verilen İngiltere’nin en yüksek ödüllerinden Dizbağı Nişanını, çeşitli sebepler ileri sürerek kabul etmemişti. bu durum kendisine hatırlatılınca:)
    .
    ”Hayatımda işittiğim en büyük iltifat bu…Benim insan tarafımı övüyorlar bu sebeple!”
  • “General Harington, bir kahve içmek için masalarını şereflendirmenizi arzu ediyorlar Paşam,” der..
    Mustafa Kemalin yüzü asılır,
    “Kahve icmek istiyorlarsa kendileri lütfen benim masama buyursunlar, “der.
    Tercüman, Harington’un isteğinin geri çevrilmesine cok şaşırırken Mustafa Kemal devam eder:
    “Ne de olsa onlar burada konuk…Bizde adettir, kahveyi ev sahipler ısmarlar, misafirler değil!”


Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Baş kahramanımız Atatürk olunca beğenmemek ne mümkün?
Bu kitabın daha ilkin Can Çocuk Yayınlarından çıkan üç serilik, gene kısa kısa öykülerin yer almış olduğu kitapları rahmetli babam için almıştım. Gözlerinin azca görmesinden kaynaklı iri puntolu kitap seçmek durumundaydım. Okurken fazlaca sulandığı için merakta kalıp fazla gözlerini yormasın diye kısa öyküler bulmaya çalışıyordum. Süleyman Bulut’un üç serilik “Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler” kitabı tam babama göreydi. O denli fazlaca beğenmişti ki sanırım üç-dört kez okumuştu. (şimdi ise yeni okuma-yazma öğrenen kızım okuyor.) Bu kitap çıkar çıkmaz kendim için temin etsem de sadece okuyabildim. Hikayeler kısa olmasına karşın oldukça öğretici. Bilmediğimiz o denli fazlaca informasyon var ki… Yoğun duygularla okudum. Bizi ailecek sevmiş olarak okuyacağımız kitaplarla buluşturduğu için yazarımıza teşekkürlerimi sunuyorum.
Atam daima izindeyiz… Ne mutlu Türküm diyene… (Mehtap)

Bu adama karşı içimdeki hayranlığın bir üst sınırı yok, ona dair okuduğum/izlediğim her yeni şeyde artmaya devam ediyor. Bu kitaptaki izlenim de bu oldu. Birbir çok daha evvelinde birçok yerde duyduğum hikayelerdi fakat ilk kez okuduklarım da oldu. Ülkemin başına gelmiş bir şanstır Atatürk; o zamanlarda da kıymetini bilmeyen çokmuş, maalesef şimdi de var. Ben buna hiçbir süre anlam veremeyeceğim. (Gizem)

Atatürk.. Sadece öyküleri bile kitaplara sığmayan önder. Okumayı söken her insanoğlunun her çocuğun okuması gerektiği öyküler var içinde. Çoğunu aslına bakarsanız biliriz bilmeyenler de Zaten inanıp okumaz. Ara ara rastgele bir sayfayı açıp öyküler okuduğum vardır hâlâ. (Koray Özaydın)


Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler PDF indirme linki var mı?


Süleyman Bulut – Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Süleyman Bulut Kimdir?

1954 senesinde, Beykent Gölü kıyısında Tolca Köyü’nde doğdum. Nüfus kağıdımda, doğum günü olarak 10 Ocak zamanı yazılıdır fakat; annem, afyonlar çiçek açmış olduğu süre (mayıs) doğduğumu söyler.

İlkokul dönemimde, ders kitaplarının haricinde bir kitap görmedim; okumadım da fakat masallar, Mevlâna öyküleri ve Nasreddin Hoca fıkraları dinleyerek büyüdüm.

Dinlediğim masalları, bir deftere, aklımda kalmış olduğu kadarıyla yazmaya emek vererek, ilk yazma deneyimimi bu yıllarda yaptığımı söyleyebilirim. Yazar olacağım diye değil elbet! Dinlediğim masalları unutmayıp, ertesi gün arkadaşlarıma anlatarak, onlara “masal bilen çocuk” havası atmak için!İlkokul dönemimde… Türkçe ders kitaplarımı da anmalıyım ne olursa olsun: Evet, bayram törenlerinde okumak için ezberlediğim şiirler haricinde sevdiğim için ezberlediğim ilk şiirleri onların sayfalarında görüp, okudum… Ezberlediğim ilk şiiri bugün şeklinde hatırlıyorum: Kır Şarkısı ‘ydı, Behçet Necatigil’in. Otlatmak için atlarımızı kıra götürdüğümde, çayırların üzerine ya da ekinlerin arasına uzanır, bu şiiri okuyarak, parmaklarımın üstünde yürüyen uç uç böcekleriyle konuşurdum…


Süleyman Bulut Kitapları – Eserleri

  • Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler 1
  • Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler 2
  • 101 Deyim 101 Öykü
  • 101 Atasaslı 101 Öykü
  • Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler 3
  • Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler
  • Seviyordum Hakim Bey
  • Kar Tanesi
  • Nüktedan
  • Nüktedan
  • Maviş
  • Toparlacık Nokta ve Arkadaşları
  • Kardeşlik Çemberi
  • Anne Ben Yapabilirim
  • Sihirli Çaydanlık
  • İnsan Okur
  • Penceredeki Kuş
  • Mor Benekli
  • Nüktedan
  • Ormandaki Dev
  • Hey Küçük!
  • Atatürk Hangi Takımı Tutuyordu?
  • Aslan Kral Kork
  • Latife, Alay ve Hazırcevaplarıyla Nüktedan Cemal Nadir
  • Arkadaşım Nasreddin Hoca
  • Pullarla Atatürk: Hayatı ve Mücadelesi (1881-1938)
  • Binbir Gece Masalları – Gemici Sindbad
  • Ben Buldum
  • Sarıtay
  • Latife, Alay ve Hazır Cevaplarıyla Yahya Kemal
  • Kız İşi Oğlan İşi
  • Latife, Yergi ve Hazırcevaplarıyla Nüktedan Neyzen Tevfik
  • Kocaman Küçük Deniz
  • 101 Yanıltmaca
  • Şipşak Bilmeceler 1
  • 101 Tekerleme
  • Atatürk’ün Küçük Kulübesi
  • Yergi, Taşlama ve Hazırcevaplarıyla Nüktedan Ozan Eşref
  • Su Kardeşler
  • Palavracılar Kralı
  • Oklu Kirpi İle Konaklı Kaplumbağ
  • Latife Yergi ve Hazırcevaplarıyla Nüktedan Süleyman Nazif
  • Yeşil Yürek Kayabeyi
  • Latife, Alay ve Hazırcevaplarıyla Nüktedan Ahmet Rasim
  • Evlatların Hakları Var
  • Iyi sabahlar! Iyi sabahlar!
  • 101 Ninni
  • Latife, Alkış ve Hazırcevaplarıyla Nüktedan Atatürk
  • Bilenler Bilmeyenlere Anlatsın
  • Meşhur Nükteler… Meşhur Nükteciler Nüktedan
  • Yıldızlı Alfabe
  • Şipşak Bilmeceler 2
  • Uçankuş’tan Al Haberi
  • Arkeolojiden Demirci Kawa’ya ışık
  • Atatürk’lü Seneler
  • Bil Beni Bileyim Seni 1
  • Şipşak Bilmeceler 3
  • Arkadaşım Nasreddin Hoca


Süleyman Bulut Alıntıları – Sözleri

  • Komutan Atatürk… Kurtarıcı Atatürk… Kurucu Atatürk… Dönüştürücü Atatürk… Öngörülü Atatürk… Devlet adamı Atatürk…
    Bir de insan Atatürk var: Nüktedan Atatürk! (Nüktedan)
  • “Bu fikirlerinizin deposu kimdir?” diye sordu. Mustafa Kemal yanıt verdi: “Etimin ve sinirlerimin babası Ali Rıza Efendi’dir. Hislerimin babası Namık Kemal; fikirlerimin babası Ziya Gökalp’tir. (Nüktedan)
  • Köprüyü paralı yapmış olup , bütçe açıklarını köprü parasıyla azaltma fikri ilk ortaya atıldığında, Eşref tepkisini şu dizelerle dile getirir:
    Ahali köprüden on para vermezse geçirmezler,
    Ne feyz ummaktayız bu şekilde dilenci hükumetten? (Yergi, Taşlama ve Hazırcevaplarıyla Nüktedan Ozan Eşref)
  • ” Ben en iyisi, cümlenin ortasına doğru bir geziye çıkayım,” (Toparlacık Nokta ve Arkadaşları)
  • 27 Ocak’ta İzmir’e gelen Atatürk, annesinin mezarını ziyaret ettikten sonrasında, Belediye Başkanı Behçet Uz, Zübeyde Hanım için tasarlattığı anıt gömüt çizimlerini Atatürk’e sundu.
    Atatürk, önüne konan tasarıma baktı… Dalgınlaştı. Bir süre o şekilde durarak baktı.
    Tasarımın beğenilmediğini düşünen Behçet Uz: ” Paşam,” dedi, “bir kusur mu var?”
    Düşünceli halinden yavaşça sıyrılan Atatürk:
    “Hayır,” dedi, “aksine fazlaca süslü ve lüks buluyorum ve de masraflı.”
    Kısa bir sessizlikten sonrasında ekledi: “Siz oraya ağır bir kaya taşı getirtebilir misiniz?” diye sordu.
    “Elbette Paşam.”
    “Onu getirtin… Üstünede ‘Atatürk’ün anası Bayan Zübeyde burada gömülüdür’ yazdırın. Çevresini bir çocuk parkı ile süsleyin yeter…”
    “O, evlatları fazlaca severdi.” (Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler 3)
  • Kazan taşınca kepçeye paha olmaz.
    Kartala bir ok değmiş, gene kendi teleğinden.
    Etten evvel çömleğe düşme.
    Bir dirhem bal için, bir çeki odun yenmez.
    Ata arpa, yiğide pilav.
    Altın yerde paslanmaz, taş yağmurda ıslanmaz. (101 Atasaslı 101 Öykü)
  • “Ben onu bunu bilmiyorum, benim bildiğim kızlar için en iyi meslek öğretmenlik… Tatili de bolca,” (Hey Küçük!)
  • Hiçbir iş yapmadan uzun seneler devletten maaş alan yüksek bir memurun öldüğünü öğrenen Eşref,
    ”Oh be,” der, ” nihayet öldü de , devlete millete bir hizmeti görüldü.” (Yergi, Taşlama ve Hazırcevaplarıyla Nüktedan Ozan Eşref)
  • “Her şey bitmeden, hiçbir şey bitmiş sayılmaz.” (101 Atasaslı 101 Öykü)
  • Taşa toprağa değil, insana kıymet verin! (Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler 2)
  • Gazi Mustafa Kemal, tiyatronun ve sanatçıların önemi üstüne bir konuşma yaptıktan sonrasında, sözlerini şu şekilde tamamladı:
    “Efendiler… Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, vekil olabilirsiniz, hatta reisicumhur olabilirsiniz; fakat sanatkar olamazsınız. Hayatlarını büyük bir sanata vakfeden bu evlatları sevelim!” (Nüktedan)
  • Bir sohbette mevzu kadılardan (hakim ve savcılar) açıldığı süre dostlarından biri:
    – Hızır Bey, davacı ya da davıladan herhangi biri yüksek makamdan bir kimse olursa, kadı efendinin karar vermesi fazlaca güç olur değil mi?
    Hızır Bey güldü:
    – O, o denli oldukça kolay; yüksek makamlıdan yana karar verirsin, olur biter, dedi. (101 Deyim 101 Öykü)
  • “Türk milleti ne zaman kurtarıcı arama ihtiyacı duymayacak duruma gelirse o zaman kurtulmuş olur.” (Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler)
  • Bir dirhem bal için bir çeki odun yenmez. (101 Atasaslı 101 Öykü)
  • Balıkesir çarşısında bigün, büyük bir münakaşa çıkmış.
    Bağrış çağrış derken aba giyimli biriyle, çuha şalvarlı biri arasındaki münakaşa, kavgaya dönüşmüş. Yumruklar atılıp tekmeler savrulmaya başlanınca yakındaki esnaftan biri, ayırsınlar diye çıraklarını göndermiş.
    Çıraklar, bakmışlar ki kavgacıların arasına girmek mümkün değil. Kenardan, “Yapmayın, etmeyin,” demeye çalışırken esnaf bağırmış oradan:
    “Ulan, seyre bakmayın, vurun, ayırın!”
    Çıraklar, sormuş:
    “Usta, hangisine vuralım?”
    Esnaf, kavga edenlere bakmış… Biri çuha şalvarlı, demek ki zengin… Diğeri aba giyimli, demek ki yoksul… Başını belaya sokmamak için:
    “Vurun işte, abalıya vurun, abalıya!” diye seslenmiş. (101 Deyim 101 Öykü)
  • “Türk milleti, ne süre kendini kurtulmuş sayabilir?” diye bir sual attı ortaya.
    .
    ..
    Sıra Hasan Ali Yücel’e erişince, Yücel,
    “Paşam, Türk milleti ne süre kurtarıcı arama ihtiyacını duymayacak duruma gelirse o süre kurtulmuş olur.” dedi. (Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler)
  • Yüzüme gülüyordu; vermedi, öldürdüm. (Seviyordum Hakim Bey)
  • Anı defterini, başkalarını yazıları ile doldurmaya heves etmektense, yaşam defterini kendi etkinlik ve erdem eserlerinle doldurmaya bak. (Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler 2)
  • Ahlatın (Armut) iyisini, dağda ayılar yer.
    Güzel şeyler,iyi şeyler bir çok kez onu hak etmeyenlerin eline geçer. (101 Atasaslı 101 Öykü)
  • – Öldürmek için bahane fazlaca yaşatmak için yok.
    – Beyin boşluğu, kalp fakirliği ve mide açlığı. Bizde bilgisizlik diz boyu, tüm sıkıntılarımızın başlangıcında ortasında ve sonunda bilgisizlik var. 34
    – Her şeyden ilkin şu ölümlü dünyada insan olacaksın, en azından olmaya çalışacaksın. İnsanların gururu ve onur ile oynamayacaksın, canlarını yakmayacaksın. Gün gelir senin de canın muhakkak birgün yanar. 35
    – Ölmüş bir insanoğlunun arkasından yapmamız ihtiyaç duyulan tek şey sağduyulu davranarak yakarma etmek. Kul hakkıyla sınandığımız her haksızlığın bedelini bugün yarın ya da bilmediğimiz bir zamanda ödeyeceğimizi unutmamak gerekir. 36
    – Ne sevmesini ne de sevilmesini biliyoruz.
    – Ne yapmış olup edip şu insan görünümündeki canlılara insan olduklarını, içlerinde yürek diye bir şey taşıdıklarını öğretmeliyiz. Bunun da yolu eğitimdir, kısaca insanı insan icra eden beyni, kalbi ve mideyi fıtrata uygun olarak doyurmak.. 45
    – Her hanım çocuk doğurabilir fakat her hanım anne olması imkansız. 51
    – Boşanma kelimesinin tam olarak ne anlama geldiğini erkeklere öğretmek gerekiyor. 69
    – Doğum kontrolü bu ülkede anneleri öldürerek yapılıyor..
    – Hayvanlar bile eğitiliyor insanoğlu eğitilemiyor..
    – Bence cezaevindekileri dışarı çıkarsınlar, bu sebeple yaşadığımız toplumda dışarıdakiler daha tehlikeli artık..
    – Eğer becerebiliyorsanız bir insanı yaşatmayı deneyin, öldürmek acizliktir. 71
    – Cehalet bataklıktır düşen kurtulamaz!
    – Her töre cinayetinin arkasında, kızların, hanımefendilerin, suçlanmasında, toplumun bakış açısından düşürülmesinde, ölüme doğru yürütülmelerinde, kendilerine adam denilen yırtıcı insan türü vardır. 82
    – Töre cinayeti ne itibarlı bir iş, üniversite mezunları bile işliyor..
    – Sevmek sevene öldürme hakkı vermez. (Seviyordum Hakim Bey)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş