Deli Kızın Aşk Şarkısı – Sylvia Plath kimin eseri? Deli Kızın Aşk Şarkısı – Sylvia Plath kitabının yazarı kimdir? Deli Kızın Aşk Şarkısı – Sylvia Plath konusu ve anafikri nedir? Deli Kızın Aşk Şarkısı – Sylvia Plath kitabı ne konu alıyor? Deli Kızın Aşk Şarkısı – Sylvia Plath PDF indirme linki var mı? Deli Kızın Aşk Şarkısı – Sylvia Plath kitabının yazarı Andrew Wilson kimdir? İşte Deli Kızın Aşk Şarkısı – Sylvia Plath kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap Künyesi

Yazar: Andrew Wilson

Çevirmen: Yeşim Seber

Yayın Evi: Everest Yayınları

İSBN: 9786051417868

Sayfa Sayısı: 580

Deli Kızın Aşk Şarkısı – Sylvia Plath Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

20. yüzyılın en mühim şairlerinden Sylvia Plath’ın yaşamında, Ted Hugbes’la tanışmasi ve boşanmalarından ilkin biten evliliklerinin yadsınamaz bir ağırlığı vardır. Diger taraftan Plath’ın, Ted’den önceki yaşamı da, minimum sonrası kadar karmaşık ve sıkıntılarla doludur. Ozan sekiz yaşlarında babasını kaybeder, bu olüm onda büyük bir travma yaratır. Annesini suçlar, onun kendisi için yapmış olduğu fedakârlıklar altında ezilir, nefreti içten içe bilenir. Hırslıdır, başarı ve saygınlık gözünü kamaştırır. Sürüp giden mükemmellik arayışında, okul ve okul haricinde devamlı en iyisini ister, arzular. Bu takıntı, ilişkilerine de yansır. Cinselliğe duyduğu merakla yerleşik kalıplar içinde kısılıp kalma korkusu içinde, devamlı bir gerginlik içinde, sayısız erkekle flört eder. Bu arada yazmaya asla ara vermez, şiir, öykü, günlük, mektup… Ama sürüp giden huzursuzluğuna hiçbiri deva olmaz.

Ve gün gelir ölmek ister. Andrew Wilson, Sylvia Platb’ın yakın arkadaşları ve sevgilileri vasıtasıyla elde ettigi yeni data ve belgeler ışığında yazdığı yaşamöyküsünde, zamana meydan okuyan bu unutulmaz kadının ilkgençlik yıllarına odaklanıyor. Deli Kızın Aşk Şarkısı ailesine, topluma, ekonomik koşullara, kısaca gerçek “kaygı perileri”ne yenik düşüp kendini yok etmekten başka deva bulamayan bir kadının öyküsü.

“Kadın mükemmelleştirildi. Başarmış olmanın gülümsemesini kuşanmış Cesedi.”

(Tanıtım Bülteninden)

Deli Kızın Aşk Şarkısı – Sylvia Plath Alıntıları – Sözleri

• Özgür olmak isterim. Galiba tek istediğim, her şeyi gören ve her şeyi bilen bir varlık olabilmek…
• Peki, insanoğlunun sevgisini ve şefkatini göstermesinde ne şeklinde bir fenalık olabilirdi? Neden insanoğlu arzularını ifade etmek mevzusunda bu kadar utangaç davranıyorlardı?
• Sylvia yüzeysel görüntülerin düzmece pırıltısı ile insanoğlunun benliğinin içindeki gerçekler arasındaki uyumsuzluğu gitgide daha oldukça farkına varır olmuştu.
• Tüm dünya ölüme düşer kapattığımda gözlerimi
• “Bir fırtına kuşunu sevmeliydim seveceğime seni; Hiç değilse baharda göğü şenlendirir gelirdi.Tüm dünya ölüme düşer kapattığımda gözlerimi. (Sanıyorum kafamdan uydurdum seni.)”
• ,
  Kendi hayatlarımızla kavgalıyız biz…!..
  Andrew Wilson
• Ben, o gülümseyen hanım
  Daha otuzunda
  Ve sanki dokuz canlı kedi..
• Tüm dünya ölüme dalar
  Kapattığım anda gözlerimi..
  (Sanıyorum aklımda uydurdum seni) ..
• “Bir fırtına kuşunu sevmeliydim seveceğime seni;
  Hiç değilse baharda göğü şenlendirir gelirdi.
  Tüm dünya ölüme düşer kapattığımda gözlerimi.
  Sanıyorum kafamdan uydurdum seni..”

Deli Kızın Aşk Şarkısı – Sylvia Plath İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Sylvia Plath, hayatıma gireli 11 yıl olmuş. Arkadaşımın yardımıyla tanıdım bir nevi, o vakit durmadan yazdığım bir bloğum vardı. Arkadaşım daha ilkin Sylvia Plath okudun mu, onun şeklinde yazıyorsun demişti ben ise merak edip araştırmıştım ve doğal ki onure olmuştum.. Yazılarımı benzettiği için. Bu şekilde tanıdım ben bu güzel hanımı ve okumaya başladım, araştırdım ve filmini izledim, bütünüyle tam olarak kim bulunduğunu öğrendim ve sevdim.
Sonraları kitaplarını okumaya başladım, daha çok okumak, daha çok bilmek istiyordum hayatındaki gerçekleri. “Deli Kızın Aşk Şarkısı” kısaca biyografisini ele alırsak, birazcık fazla kızgınım zira yaşamı yarım bir halde yazılmış bana bakılırsa.
Çocukluk evresinden, olgunlaşma dönemine kadar yazmış yazarımız ve dilini pek sevemedim. Andrew Wilson yazacağına keşke, Rauda Jamis yazsaydı dedim yaşam öyküsü’yi, oldukça daha iyi yazardı inanırım. Kızgınlığıma gelirsek eğer Ted Hughes’ın izin vermediğine inanırım, nereden biliyorsun diyeceksiniz, biliyorum zira Sylvia Plath’ın yaşamına girdikten sonrasında kendini daha büyük bunalımlara atıyor Plath ve hakkında bir şeyler bilsemde, tam olarak ayrıntıyı bilmiyorum ve bilmek arzu ederdim.
Çocukluğuyla başlıyor yazarımız anlatmaya ve o döneminide kısa tutuyor, çocukluğunda oldukça sevecen, akıllı ve neşeli bir dönem geçiriyor Plath, fakat babasını kaybettikten sonrasında annesine azılı bir düşman oluyor içten içe, çevresine karşı hep neşeli ve iyi görünen Plath içinde kendini yiyip bitiriyor. Manik depresifliği ise o zamanlardan başlıyor. Hayatındaki iniş çıkışlara bir türlü ayak uyduramıyor ve haliye kendini derslerine ve en iyi olmak suretiyle telkin vermeye başlıyor. Mükemmeliyetçi bir yapısı var. Başarısı hepimiz tarafında takdir ediliyor, çevresinde plath’ı sevmeyen pek azca insan var. Yazmaya çocukluğundan süregelen Plath, yazmasındaki başarıları gazete ve dergilerde yayınlanmaya başlıyor. Bir sürü başarı elde etmesine, en iyi okullarda burs kazanmasına karşın, gittikçe hırslanıyor. Kendine olan takıntısı ve her şeyde en iyisi olabilmek ve çevresindeki herkezle flört eden, sonrasında bırakan bir kızımız. İnsanlara o dönemler hep yukardan bakan ve kendisi şeklinde her şeyi başarabilen, her mevzuda konuşabileceği insanoğlu arıyor. Yaşından oldukça olgun davranışlarıyla ise diikkatleri devamlı üzerine çeken ve kıskanılan bir bayan.
Ama gel gör ki bir ekip büyük tranvalar diyeceğimiz vakalar yaşadıktan sonrasında daha fena olmaya başlıyor.. Ne yaparsa yapsın, depresiflik denen illet yakasını bırakmıyor.
Yaşamının her döneminde para sıkıntısı çekmiş ve yaşamı süresince çalışmış, didinmiş bir hanımdan bahsediyorum. İçten içe her şeye, her insana öfkeli olmak ne kadar yorucu bulunduğunu bir düşünün. Her şeye haiz olmuş fakat kendi tırnaklarıyla kazıyarak gelmiş olduğu yere, bununla birlikte muhteşem kuvvetli bir insan. Kendi içinde yapayalnız ve kendini bigün bile, sorgulamadan, düşünmeden alıkoymamış.
Özetlemek gerekirse yazılarında da göreceğiniz şeklinde babası onun kahramanı fakat, yazılarında sevgisini oldukça değişik bir halde göstermiş. Annesine olan tavrı ise çıkmaz bir yolun labirenti şeklinde içten içe sevgisi acımasızlığa dönüşüyor. Bugüne kadar yazdığı tüm yazılar ve şiirler, hayatına giren insanoğlu ve yaşamış olduğu vakalar hakkında. Kısacası çevresindeki insanlardan oldukça beslenmiş bugüne dek. İnsanlar bu yüzden birazcık kızgın ve kırgınlar ona karşı. Ama sonuçta o bir yazar, her yazar bunu yapar. Ted Hughes olan periyodu ise sarsıcı fakat nedense, kitapta o bölüme iki sayfalık bi yer vermişler bu şekilde bir saçmalık olması imkansız adı üstünde yaşam öyküsü bu.
Ted bana kalırsa acımasız bir adam ve kendi hakkında gerçekleri tam olarak bilmesinler diye yazarla anlaşmış besbelli ve onu iyi göstermeye çalışmış. Ne olursa olsun, okumanız ihtiyaç duyulan bir kitap. Kimsenin okumamasına da şaşırıyorum, Frida Kahlo okuyorsanız bu hanımı da okumalısınız, aynı ilgiyi Sylvia Plath de hak ediyor!
Ayrıca popüler kültürün kurbanı yapmayın kitapları, sonuçta bu durumda birazcık ayrımcılığa giriyor. (Ebru Daşdöğen)

İngiliz ozan #sylviaplath yazdığı #şiir -ler kadar fırtınalı hayatından dolayı da adından fazlasıyla söz ettirdi. Geçtiğimiz aylarda #everest yayınları içinde çıkan #delikızınaşkşarkısı kitabı #plath ‘ın yaşam #öykü -sünün bilinmeyen yüzüne belgelerle ışık tutuyor.. /// #madgirlslovesong bununla birlikte Plath’ın bir şiirinin adı. Kitaba bu şiirin adının verilmesi; kitabın içeriğindeki deli bir #psikoloji -yle dolu #aşk maceralarını yansıtması açısından oldukça yerinde. /// Henüz 8 yaşlarındayken babasını kaybeden ve kendi tabiriyle “mükemmeliği nihayetlenen” yaşamının babasız günlerinde karşılaşmış olduğu her şeyde ve her insanda ilkin şiir, arkasından mükemmellik arayan Plath, oldukça genç yaşta şiir yazmaya adım atar.. /// #kitap süresince Sylvia sanki aramış olduğu mükemmelliğe ulaşmak için karşısına çıkan her insana ve her şeye dokunmak isteyen bir engel halindedir.. #edebiyat-ı, dünyayı kendince yaşanabilir kılmak için seviyor gibidir.. (İrfan Yusuf İlter)

Deli Kızın Aşk Şarkısı – Sylvia Plath PDF indirme linki var mı?

Andrew Wilson – Deli Kızın Aşk Şarkısı – Sylvia Plath kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Deli Kızın Aşk Şarkısı – Sylvia Plath PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Andrew Wilson Kimdir?

Gazeteci Andrew Wilson, aralarında Observer, Daily Telegraph, Guardian ve Independent da dahil olmak suretiyle Britanya’nın ulusal gazetelerinin çoğunda çalışmıştır. Patricia Highsmith: Güzel Gölge yazarın ilk kitabıdır.

Andrew Wilson Kitapları – Eserleri

• Deli Kızın Aşk Şarkısı – Sylvia Plath
• Cinayet Ustası
• Patricia Highsmith

Andrew Wilson Alıntıları – Sözleri

• Özgür olmak isterim. Galiba tek istediğim, her şeyi gören ve her şeyi bilen bir varlık olabilmek… (Deli Kızın Aşk Şarkısı – Sylvia Plath)
• Kendimi oldukça huzursuz hissediyordum, sanki içimde bir şeyler değişmiş, masumiyetimin bir kısmı benden alınmıştı. (Cinayet Ustası)
• Yaşam kutsaldır ve başka birinin var olma hakkını elinden almaktan, yaşam ışığını söndürmekten daha fena bir şey olması imkansız. (Cinayet Ustası)
• Ağlamak kederin derinleşmesini önlemektir.
  Shakespeare VI. Henry (Cinayet Ustası)
• “Ah, yazarın alabildiğine tuhaf ama bir o kadar da ilgi çekici ve çok zeki olan Belçikalı dedektifi. Çalışmalarını küçük gri beyin hücrelerinin gücüne dayandırıyor. Sıra dışı bir karakter. Aslına bakarsan Bayan Christie de çok sıra dışı bir yazar. Her ne kadar kendini normal bir kadın ve anne, sıradan bir insan olarak tanımlasa da, biraz eşeler, derinine inersen emin ol çok karanlık ilişkiler ve ilginç şeyler bulabilirsin.” (Cinayet Ustası)
• Cinayet üstüne yazmak başka şeydi, işlemek başka. Bu söz konusu bile olamazdı. (Cinayet Ustası)
• İnsanların büyük bir kısmı tamamen bencilce güdülerin etkisindeydiler ve çıkmaza girdiklerinde ya da ne yapacaklarını bilmediklerinde katliam işlemeye karar veriyorlardı. (Cinayet Ustası)
• Peki, insanoğlunun sevgisini ve şefkatini göstermesinde ne şeklinde bir fenalık olabilirdi? Neden insanoğlu arzularını ifade etmek mevzusunda bu kadar utangaç davranıyorlardı? (Deli Kızın Aşk Şarkısı – Sylvia Plath)
• Mutlu insanların geçmişi yoktur. (Cinayet Ustası)
• Tüm dünya ölüme dalar
  Kapattığım anda gözlerimi..
  (Sanıyorum aklımda uydurdum seni) .. (Deli Kızın Aşk Şarkısı – Sylvia Plath)
• Sylvia yüzeysel görüntülerin düzmece pırıltısı ile insanoğlunun benliğinin içindeki gerçekler arasındaki uyumsuzluğu gitgide daha oldukça farkına varır olmuştu. (Deli Kızın Aşk Şarkısı – Sylvia Plath)
• Sanki içimde asla kaybolmayacak bir karanlık, bir boşluk var. (Cinayet Ustası)
• Kendimi gerçekçi olmaya alıştırdım, hatta bir ihtimal birazcık katı, çelik şeklinde oldum. (Cinayet Ustası)
• “Bir fırtına kuşunu sevmeliydim seveceğime seni; Hiç değilse baharda göğü şenlendirir gelirdi.Tüm dünya ölüme düşer kapattığımda gözlerimi. (Sanıyorum kafamdan uydurdum seni.)” (Deli Kızın Aşk Şarkısı – Sylvia Plath)
• ,
  Kendi hayatlarımızla kavgalıyız biz…!..
  Andrew Wilson (Deli Kızın Aşk Şarkısı – Sylvia Plath)
• Ben, o gülümseyen hanım
  Daha otuzunda
  Ve sanki dokuz canlı kedi.. (Deli Kızın Aşk Şarkısı – Sylvia Plath)
• “Bir fırtına kuşunu sevmeliydim seveceğime seni;
  Hiç değilse baharda göğü şenlendirir gelirdi.
  Tüm dünya ölüme düşer kapattığımda gözlerimi.
  Sanıyorum kafamdan uydurdum seni..” (Deli Kızın Aşk Şarkısı – Sylvia Plath)
• Tüm dünya ölüme düşer kapattığımda gözlerimi (Deli Kızın Aşk Şarkısı – Sylvia Plath)
• “Ona zaman tanı. Kadınların bağımsızlık, eşit haklar ve bunun gibi şeyler iddia etmelerinin son dönemde revaçta olduğunu biliyorum, ama bunlar evlilik için her zaman doğru değil. Ona özgürlük tanı, göreceksin bunun karşılığını seni yaşamının sonuna kadar sevip sayarak ödeyecek.” (Cinayet Ustası)