Yaşar Kemal ölüm yıldönümünde anılıyor!

Web HaberimŞubat 28, 2022

40 3 dakika okuma süresi

Yaşar Kemal vefat yıldönümünde anılıyor! Folklordan, mitolojiden beslenmiş, doğduğu coğrafyanın tabiatını, insanını, epopelerini ve millet öykülerini yapıtlarına taşıyan yazar Yaşar Kemal‘in vefatının arkasından 7 yıl geçti.
Türk edebiyatına 26 roman, 11 sınama, 9 mülakat, 2 öykü ve şiir alanında bir yapıtı servet bırakan Yaşar Kemal, Türk edebiyatının çınarı olarak anılıyor.
Reel adı Kemal Sadık Gökçeli olan akılda yazar, Nigar Hanım ile ziraatçi Sadık Efendi’nin oğlu olarak, Adana sınırları içindeki Osmaniye’de 6 Ekim 1923’te dünyaya geldi.
Kemal’in Van-Ercişli olan ailesi, 1.
Kemal, bu vakadan fazlaca etkilendiğinden 12 yaşına kadar kekeme konuştu.

Yaşar Kemal kimdir Yaşar Kemal

Yaşar Kemal, küçük yaşta bir kaza neticeyi sağ gözünü kaybederken, 8 yaşlarındayken köye gelen bir tuhafiyecinin köy bayanlarının borcunu yazmasından etkilenip, yazmaya ilgi duydu.
Henüz küçük yaşta tabiata, insanlara ve topluma karşı ilgi duyarak eserlerinin esasını oluşturan akılda yazar, ilkokula gitmeden evvel “Aşık Kemal” mahlasıyla millet şiirlerine imzalaydı.
İlkokula 9 yaşlarında başlamış olan Kemal, 1938’de mezun oldu.
Millet edebiyatına da ilgi duyan Kemal’in şiirleri 1940’lı senelerde “Çığ”, “Ülke”, “Ulus”, “Kovan” ve “Beşpınar” mecmualarında okurla buluştu.
Aynı senelerde Pertev Naili Boratav, Nurullah Ataç, Güzin Dino, Arif Dino ve Abidin Dino ile tanışan Kemal, Abidin Dino vesilesiyle okumuş olduğu “Don Kişot” yapıtından etkilenerek, Batı edebiyatı üstüne daha fazlaca okuma yapmış oldu.
Akılda yazarın, 1940-1941 içinde Çukurova ile Toroslar’dan derlediği matemleri kapsayan “Matemler” adlı ilk kitabı, 1943’te Adana Halkevi tarafınca yayımlandı.
Yaşar Kemal, 1946’da askerliğini yapmış olduğu Kayseri’de ilk uzun öykü kitabı “Pis Öykü”yi kaleme aldı.

YAŞAR KEMAL İMZASINI İLK DEFA 1951’DE KULLANDI

İstanbul’a 1951’de taşınan Kemal, kısa bir süre işsizlikten sonrasında Cumhuriyet gazetesinde, fıkra ve görüşme yazdı.
Yazılarında Anadolu insanının tutumsal ve toplumsal sorunlarını anlatmaya çalışan Kemal’in tekrardan bu zamanda yapmış olduğu “Dünyanın En Büyük Çiftliğinde Yedi Gün” başlıklı ziyareti, Gazeteciler Cemiyetince verilen “Hususi Zafer Hediyeyi”na kıymet bakıldı.
Yaşar Kemal, 1952’de Sultan 2.
Türkçe, İngilizce, Fransızca ve İspanyolcayı iyi öğrenen Serrero, Kemal’in 7 yapıtını yabancı dillere çevirdi, çeşitli yayınevleriyle ilişkiler kurarak, eşinin Avrupa’da daha seri tanınmasını sağlamış oldu.
Raşit Gökçeli adlı bir oğlu olan çiftin birlikteliği, Serrero’nun ölüm etmiş olduğu 17 Ocak 2001’e kadar devam etti. Akılda yazar, 2002’de Ayşe Semiha Baban ile evliliğe ilk adımını attı.
“Bebek”, “Dükkancı” ve “Memet” öykülerinin de içinde bulunmuş olduğu “Sarı Sıcak” kitabını 1952’de yazan Kemal, yoksulluk, sertlik, dayanışma, soysuzlaşma, doğa isteği, insan-tabiat çatışmasını yapıtında ele aldı.
Yaşar Kemal, “Sünger Avcıları” başlıklı mülakat dizisiyle okuyucuların takdirini kazanırken, 1955’te Varlık mecmuasının “Roman Armağanı”nı kendisine kazandıran romanı “İnce Memed”i yayımladı.
Daha sonrasında bu karar, Yargıtay tarafınca bozuldu.
Yazıları ve politik aktiviteleri dolayısıyla birçok kere kovuşturmaya uğrayan Yaşar Kemal, 1974-1975’te Türkiye Yazarlar Sendikası’nda Genel Başkan olarak misyon yapmış oldu. Kemal, 1988’de kurulan PEN Yazarlar Derneği’nin de ilk başkanı oldu.

NOBEL’E PEK ÇOK KERE ADAY GÖSTERDİLDİ

Yapıtlarında mütevazi ve akıcı bir üslup kullanmayı seçen meşhur yazar, roman ve konularında çoğunlukla Çukurova’da yaşanmış olan insan dramlarını işledi.
Kemal’in “İnce Memed”in de aralarında bulunmuş olduğu 9 yapıtı da beyazperdeye aktarıldı ve birçok yapıtı tiyatroya adapte edildi.
Nobel’e aday gösterilen ilk Türk olan Kemal, verdiği bir müzakerede “Can Verene kadar da aday olacağım.” biçiminde görüşlerini dile getirdi.

YAŞAMI SÜRESINCE BİRÇOK MÜKÂFATA DEĞER BAKILDI

Adana Çukurova’da yazı yaşamına başlamış olan Yaşar Kemal’e, 1993’de Kültür ve Turizm Bakanlığı Büyük (Mükâfat)ü, 2008’de ise edebiyat branşında “Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük (Mükâfat)ü” ibraz edildi. (Mükâfat)ü devrin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün elinden alan Kemal, mükâfat konuşmasında “Anadolu yardımıyla dünya kültürüne katkı sağlayacağız.Yoksa zahmet etmesinler” ifadelerini kullanmıştı.
Yurt haricinde da birçok ödüle layık görülen Kemal, “Uluslararası Cino del Duca ödülü”, “Legion d’Honneur nişanı”, “Commandeur payesi”, “Fransız Kültür Bakanlığı Commandeur des Arts et des Lettres Nişanı”, “Premi Internacional Catalunya”, Fransa tarafınca verilen “Legion d’Honneur Grand Officier rütbesi”, Alman Kitapçılar Birliği’nin verdiği “Frankfurt Kitap Fuarı Barış Ödülü”nün de bulunmuş olduğu 20’yi aşkın ödül, ikisi yurt haricinde olmak suretiyle, 7 fahri doktorluk payesi aldı.
Hayatı süresince şiir, öykü, roman, anı, röportaj, derleme, söyleşi, tecrübe etme, oyun, fıkra, yazı ve senaryo şeklinde birçok yazınsal türde yapıt kaleme alan usta yazar, Türk edebiyatına 26 roman, 11 tecrübe etme, 9 röportaj, 2 öykü ve şiir alanında bir eseri miras bıraktı.
Yaşar Kemal, solunum yetmezliği şikayetiyle tedavi görmüş olduğu hastanede, çoklu organ yetersizliği ve kalp ritim bozukluğu sebebiyle 28 Şubat 2015’de 92 yaşlarında vefat etti ve Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.
Usta yazarın bazı roman ve eserleri şöyleki:
“Demirciler Çarşısı Cinayeti (1974)”, “Yusufçuk Yusuf (1975)”, “Yılanı Öldürseler (1976)”, “Al Gözüm Seyreyle Salih (1976)”, “Kuşlar da Gitti (1978)”, “Deniz Küstü (1978)”, “Yağmurcuk Kuşu (1980)”, “Kale Kapısı (1985)”, “Kanın Sesi (1991)”, “Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana (1997)”, “Karıncanın Su İçtiği (2002)”, “Tanyeri Horozları (2002)” “Çıplak Deniz Çıplak Ada / Bir Ada Hikayesi”, “Tek Kanatlı Bir Kuş, 2013”, çocuk romanı “Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca (1977)” destansı roman “Üç Anadolu Efsanesi (1967)”, “Ağrıdağı Efsanesi (1970)”, “Binboğalar Efsanesi (1971)”, “Çakırcalı Efe (1912)”
Röportaj ve denemeleri içinde ise şu eserler yer ediniyor:

“Yanan Ormanlarda Elli Gün”, “Çukurova Yana Yana”, “Peri Bacaları”, “Bunların hepsini Bu Diyar Baştan Başa”, “Allah’ın Askerleri”, “Röportaj Yazarlığında”, “Çocuklar İnsandır”, “Ağıtlar”, “Taş Çatlasa”, “Baldaki Tuz”, “Sema Mavi Kaldı”, “Ağacın Çürüğü”, “Sarı Defterdekiler”, “Ustadır Arı”, “Zulmün Artsın.”