Eğitim

Ölümüne Sadakat – Nick Hornby Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Ölümüne Sadakat – Nick Hornby Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Ölümüne Sadakat kimin eseri? Ölümüne Sadakat kitabının yazarı kimdir? Ölümüne Sadakat konusu ve anafikri nedir? Ölümüne Sadakat kitabı ne konu alıyor? Ölümüne Sadakat PDF indirme linki var mı? Ölümüne Sadakat kitabının yazarı Nick Hornby kimdir? İşte Ölümüne Sadakat kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Nick Hornby

Çevirmen: Defne Orhun

Editör: Ayşe Ece

Tasarımcı: Gülay Tunç

Orijinal Adı: High Fidelity

Yayın Evi: Sel Yayıncılık

İSBN: 9789755702445

Sayfa Sayısı: 262


Ölümüne Sadakat Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Plak dükkânı sahibi Rob, otuz beş yaşına vardığında hayatta pek de başarıya ulaşmış olmadığının farkına varır: saygı duyulan bir işi yoktur, insanları müzik zevklerine gore sınıflandırmaktadır ve daha da önemlisi hemen hemen evliliğe gidebilecek bir ilişki oluşturmayı başaramamıştır. En son sevdiği Laura da onu terk edince eski sevgilileriyle yeniden görüşüp ilişkilerinde niçin başarısız bulunduğunu anlamaya karar verir.

Ölümüne Sadakat, çağdaş çağda ilişkilerin iyi mi yaşandığını, artık olgunlaşmak zorunda bulunduğunu düşünerek hayatına yön vermek isteyen bir adamın bakışından anlatmakla kalmıyor, adamların niçin “bu şekilde davrandıklarını” da açıklıyor.

Müzik tarihinin en görkemli parçaları eşliğinde yaşamın ve ilişkilerin en karmaşık noktalarına meydana getirilen son aşama keyifli bir seyahat…


Ölümüne Sadakat Alıntıları – Sözleri

  • “Senin tek yaptığın… senin tek yaptığın hiçbir şey yapmamak. Kendi kafanın içinde kayboluyorsun ve bir şeyin üstüne gitmek yerine, oturup düşünüyorsun ve bu düşündüklerin de bir çok süre saçmalıktan ibaret oluyor. Asıl olan biteni devamlı kaçırıyorsun sanki. “
  • .
    Zor olan, yönerge kitabı olmadan ve tüm mühim parçaların nereye gitmesi gerektiğine dair hiçbir ipucu olmadan, parça parça kendinizi tekrardan inşa etmeye çalışmaktır.
  • .
    Kendi dünyamın merkeziymişim şeklinde hissetmiyorum bile, öyleyse iyi mi başka birinin merkeziymişim şeklinde hissedeceğim ?
  • .
    İlişkilerde çalışmak zorundasın. Bir şeyler ters gittiğinde onları öylece terk edemezsiniz.
  • .
    Fena yedi gün geçirdim.
    “Ne oldu ?”
    Hiçbir şey olmadı. Kafamda fena yedi gün geçirdim, hepsi bu.
  • .
    Duygulu olduğumu düşündü, sanırım bununla fazla bir şey söylemediğimi ve daima belli belirsiz sinirli göründüğümü kastediyor.
  • Büyüdüğümde olmak istediğim insan değilim.
  • .
    İnsan bir günde milyonlarca şeydir.
  • Genellikle doğum günlerimin tadını çıkartırım, fakat bugün pek hoşuma gitmiyor. Buna benzer yıllarda doğum günleri askıya alınmalı. Doğada değilse bile insanoğlunun dünyasında bir yasa olmalı; yalnızca, yaşam tıkır tıkır işlediğinde yaşlanmanıza müsaade eden bir yasa.


Ölümüne Sadakat İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Tam bir adam kitabı 🙂 Okuduktan sonrasında size devamlı top5 sıralaması yaptırtıyor. 🙂 Rob adlı ve muhtemelen kitabı okuyan her adamın de öyküneceği bir adam var. Bu adam bigün hayatta ve ilişkilerinde niçin başarıya ulaşmış olamadığını sorgulamaya karar veriyor. E yaş olmuş 30 küsür, haiz olduğu tek şey bir plakçı dükkanı ve 2 de manyak dost. Gerçi bunlarla niye yetinemiyor lan daha ne olsun da denebilir kendisi için fakat açık ki hayal ettiğinden fazlaca değişik bir konumda kendisi ve tehlikeli sonuç bir karar alıp tüm eski sevgilileriyle yüzleşmeye başlıyor.
Kitabı okumak hakikaten inanılmaz keyif verici. Hele ki rock müziği de seviyorsanız kitap sizin kütüphanenizde kesinlikle yer almalı bana kalırsa. Yaşanan her vakası bir şarkı ismiyle özetlemek ya da desteklemek… Sanki kitabın soundtracki varmış hissine kapılıyorsunuz. Hatta bir yerden sonrasında o şarkıları dinleyerek okuyabilirsiniz o bölümleri. Filmi de var aslına bakarsan ve John Cusack müthiş bir Rob yaratıyor ekranda sağ olsun. Kitabı okuduktan sonrasında filmi de (Sensiz Olmaz şeklinde salakça bir isimle çevrilmiş) kesinlikle görmelisiniz, görkemli bir uyarlama olmuş hakikaten (Utku Turhan)

O denli dinamik bir kitapki yazara yetişmek birazcık güç. Plak dükkanı sahibi Rob’un hayatında hanımlarla bir türlü doğru yolu bulamaması, hem kafasının dikine gidip hem de bir ilişkisi olsun isteyen birini okuyoruz. İlişkinin adam tarafınca hanımefendilerin iyi mi gözüktüğüne dair bir kitap. Herkes fazlaca sevmeyebilir fakat seveni de elinden bırakamayacaktır kitabı. Filmini izleyenler sevecektir şu sebeple bu biçim kitaplar görselliğe daha fazlaca hitap ediyor. Kitap hakkında daha başka söyleyebileceğim ne var diye düşündükçe erkeklerdeki bencilliğe aklım gidip duruyor. Yani kitaptaki kahramanımız en azından bu şekilde. (Burcu Bergen)

Nick HORNBY okumaktan fazlaca keyif aldığım bir yazar.
Kitabımızın kahramanı Rob, 35 yaşlarında, iki arkadaşıyla beraber bir plak dükkanı işleten, parlak bir kariyeri olmayan (kim bilir bunu istemeyen), kendini neyin mutlu neyin mutsuz edeceğinin farkına varamamış, biten ilişkisini (Laura’nın onu terk edişini) anlamaya çalışan bir adamdır…
Rob bu terk ediliş ile beraber yaşamını gözden geçirmeye adım atar…
Bir adamın buluğluk öncesi, buluğluk periyodu ve yetişkinlik dönemlerindeki yaşamı anlamlandırma şeklini, çevresindeki şahıs ve vakalara bakış açısını akıcı ve keyifli bir dil ile okuyoruz.
“Erkek ne söyler, hanım ne anlamış olur
” Erkek aslına bakarsak ne ister, sonuçta ne yapar”
” Erkeğin düşsel nedir gerçekte olabilecek olan nedir” ana fikirli bir roman desem yeridir…
Kitabın en fazlaca beğendiğim şeyi muhteşem müzik seçimleri. Rob plak dükkanı sahibi olduğundan kucak kucak müzik içeriyor kitabın sayfaları. Mümkünse benim yaptığım şeklinde yapın, kitabı bahsi geçen şarkıların eşliğinde okuyun daha hoş olacağını güvence ediyorum.
Tek cümlelik bir özet yapmam istense şu şekilde derdim sanıyorum:
Elinizdeki bu kitap erkekleri anlayabilmek için bir adam tarafınca yazılmış ve bir kadının çevirisini muhteşem yapmış olduğu, keyifli başucu kitabıdır 🙂 (Ceyda Küçükoruç)


Ölümüne Sadakat PDF indirme linki var mı?


Nick Hornby – Ölümüne Sadakat kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Ölümüne Sadakat PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Nick Hornby Kimdir?

Nick Hornby (d. 17 Nisan 1957, Surrey, İngiltere), roman ve tecrübe etme yazarı.

Kendisi en fazlaca Ölümüne Sadakat, 1 Erkek Hakkında ve futbol anılarını anlattığı Futbol Ateşi adlı kitaplarıyla bilinmektedir. Kitaplarında spor, müzik ve karakterlerinin amaçsız hayatları ve takıntılı kişilikleri sık sık öne çıkmaktadır.

Kariyeri

Hornby’nin ilk kitabı Fever Pitch (Futbol Ateşi) 1992 senesinde yayınlanmıştır. Kitap, yazarın Arsenal F.C.’ye olan fanatik düşkünlüğünü özetleyen otobiyografik bir hikâyedir. Bu kitapla Hornby, William Hill Senenin Spor Kitabı Ödülü’nü almıştır. Kitap 1997 senesinde İngiltere’de filme alınmış ve 2005 senesinde takımın Boston Red Sox beysbol takımıyla değiştirilmiş olduğu bir Amerika versiyonu çekilmiştir. Bu ilk kitabından sonrasında, Hornby İngiltere Sunday Times, Time Out ve Times’ın Edebiyat Eki’ndeki makalelerinin yanı sıra The New Yorker için de müzik eleştirileri yazmaya adım atmıştır. İkinci kitabı ve ilk romanı olan High Fidelity (Ölümüne Sadakat), 1995 senesinde yayınlanmıştır. Nevrotik bir müzik koleksiyoncusu ve onun başarısız ilişkilerini özetleyen roman, 2000 senesinde başrollerinde John Cusack’in oynadığı bir filme uyarlanmıştır.

1998 senesinde gösterilen üçüncü romanı About a Boy (1 Erkek Hakkında), aslına bakarsak iki “adam” hakkındadır: Biri bekar bir annenin yetiştirdiği garip fakat sempatik ergen genç Marcus, diğeri de Marcus’la olan arkadaşlığıyla kendi toyluğu ve bencilliğinin üstesinden gelen 30lu yaşlarını devam eden avare Will Freeman’dır. 2002 yılında yapılmış filmimizde Hugh Grant ve Nicholas Hoult rol almıştır. 1999 senesinde Hornby, Amerika Sanat ve Edebiyat Akademisi’nin E. M. Forster Ödülü’nü almıştır.

How to Be Good (İyi de Nasıl?) adlı romanı 2001 senesinde yayınlanmıştır. Romanın hanım kahramanı Katie Carr, günümüzün terbiye sistemini, eşiyle olan evliliği ve ebeveynliği ele almaktadır. 2002 senesinde kitap WH Smith Öykü Ödülü’nü almıştır. Speaking with the Angel (Melekle Sohbet) adlı bir sonraki kitabından almış olduğu paranın bir kısmını otistik çocuklar için kurulan TreeHouse adlı vakfa baışlamıştır. 12 arkadaşının yazdığı kısa hikâyeleri içeren kitabın editörlüğünü Hornby yapmıştır. Hornby, 2003 senesinde pop şarkılarını ve ona hissettirdiklerini anlattığı denemeleri içeren 31 Songs (31 Şarkı) adlı bir kitap yayınlamıştır. Hornby aynı yıl yazar meslektaşları tarafınca London Edebiyat Ödülü’yle onurlandırılmıştır.

Hornby bununla birlikte popüler kültürden bahseden denemeler de yazmış ve bilhassa pop müzik ve karışık kaset severlerinin dikkatini çekmiştir. The Believer adlı aylık mecmua için yazdığı Stuff I’ve Been Reading (Okuduğum Şeyler) adlı köşeden bazı yazılar 2004 senesinde Polysyllabic Spree (Hece Cümbüşü) ve 2007 senesinde Housekeeping vs. The Dirtkitaplarında derlenmiştir.

A Long Way Down (Düşerken) adlı romanı 2005 senesinde yayınlanmıştır. Kitap, Whitbread Roman Ödülü’ne aday gösterilmiştir.

Hornby’nin Slam! (Çat!) adlı son olarak romanı 2007 senesinde yayınlanmıştır ve Hornby’nin gençler için yazdığı ilk kitaptır. Kitap, 15 yaşındaki kaykaycı Sam’in yaşamının, kız arkadaşının hamile kalmasıyla değişmesini anlatmaktadır.

Uyarlamalar

Sinema

Hornby’nin bazı kitapları beyazperdeye uyarlanmıştır. Hornby, Fever Pitch’in Colin Firth’ün başrolünde oynadığı 1997 yılında yapılmış uyarlamasının senaristliğini yazmıştır. Arkasından 2000 senesinde John Cusack’in başrolünde oynadığı High Fidelity (Sensiz Olmaz) gelmiştir; bu filmimizde hikâyenin geçmiş olduğu mekanlar Londra’dan Chicago’ya taşınmıştır. Filmin başarısından sonrasında 2002 senesinde About a Boy (Bir Erkek Hakkında) da filme aktarılmıştır. Jimmy Fallon’ın başrolünde bir Boston Red Sox hayranını oynadığı ve sevdiği Drew Barrymore’la barışmaya çalmış olduğu Amerikanlaştırılmış bir Fever Pitch uyarlaması 2005 senesinde yapılmıştır. A Long Way Down (Düşerken) adlı kitabının da filme çekileceğine kati gözüyle bakılmaktadır; Johnny Depp filmin haklarını daha kitap yayınlanmadan almıştır.

Müzik

Hornby’nin hayatında ve eserlerinde geniş yer kabul eden müziğin önemi, yazarın Dave ve Serge Bielanko tarafınca kurulan Marah adlı rock grubu ile yapmış olduğu uzun soluklu ve başarıya ulaşmış çalışmalardan da görülebilir. Hatta Hornby grupla beraber Amerika ve Avrupa turnesine çıkmış, sahneye çıkıp kişisel müzik geçmişinde onun için mühim anları ve yorumcuları anlattığı denemeleri öğrenim görmüştür. Yazarın Bob Marley, Rory Gallagher ve The Clash şeklinde sanatçılar hakkında yazdığı denemelerin peşinden grup bu sanatçıların bir şarkısıyla konsere devam eder.

Hornby, ve küçük fakat yadsınamayacak fanatik kitlesi içinde Stephen King ve Bruce Sprinsteen şeklinde adları barındıran Marah bu projeyi uzun süre yürütmüş ve sonunda tüm denemeleri ve şarkıları içeren bir gosteri hazırlamıştır. Hornby’nin okumuş olduğu son tecrübe etme Marah hakkındadır ve bu denemeden itibaren grup kendi şarkılarıyla devam eder.

A Long Way Down (Düşerken) karakterlerinden JJ, kariyeri yolunda gitmediği için Londra’da pizza servisi yapmakta ve 1999’un son gününde intihar etmeyi planlamaktadır. Karakterin Serge Bielanko’nun Londra deneyimleri esas alınarak yazıldığı düşünülmektedir.

(2000) Speaking with the Angel, (Tercüme: Can Kantarcı. Sel Yayıncılık, Temmuz 2006. 9789755702926)


Nick Hornby Kitapları – Eserleri

  • Ölümüne Sadakat
  • Futbol Ateşi
  • 1 Erkek Hakkında
  • Düşerken
  • Juliet Çıplak
  • Çat!
  • Komik Kız
  • Shakespeare Para İçin Yazdı
  • Senin Gibi
  • Hece Cümbüşü
  • About A Boy
  • 31 Şarkı
  • İyi De Nasıl?
  • Melekle Sohbet
  • High Fidelity


Nick Hornby Alıntıları – Sözleri

  • Şundan dolayı her insanın yaşamı bir hikâyedir. (Çat!)
  • -“Canı sıkılan bir genç kadının hayatta bir emelinin olması siyasal bir sorun sayılır mı sahiden ?”
    -“Bana siyasal geldi” (Komik Kız)
  • O derhal uyudu fakat Annie’nin gözüne uyku girmedi; horlamasını dinlemiş ve ona sinir olmuştu. Zaman süre hepimiz eşine antipati duyar, bunu biliyordu. Ama o karanlıkta öylece yatarken Duncan’ı asla sevip sevmediğini düşünerek saatler geçirdi. (Juliet Çıplak)
  • …bir vücuttan fazlaca bir kafa gibiydim, şu sebeple birisinin söylediğini dinliyorken böylesinizdir, değil mi? Bir kafa. Vücut değil, zihinsinizdir. (Melekle Sohbet)
  • .
    Midelerinde bıçak olan insanlara onları neyin mutlu edeceğini sormuyorsunuz; mutluluk artık mühim değil.
    Her şey hayatta kalmakla ilgili; her şey bıçağı çekip kanayıp ölmeyeceğinle ya da içinde tutmanla ilgili…
    … (İyi De Nasıl?)
  • .
    Alay ve şefkat, dünya’daki yaşamı tahammül edilebilir kılan niteliklerden ikisidir.
    . (31 Şarkı)

  • Duncan, Annie ile birbirlerine hic asik olmamalarinin mesele olusturmadigini dusundu. Onlarin ki gorucu usulu evlilikti ve oldukça iyi gitmisti: arkadaslar onlarin ilgi alanlarini ve huylarini dikkatle eslestirmis ve hakli cikmislardi. Bir yapbozun birbirine gecen iki parcasi şeklinde, bir kez olsun uyumsuzluk hissetmemisti denebilir. Bu iddaanin hatrina, yapboz parcalarinin dusunceleri ve duygulari oldugu varsayilacak olursa, o süre kendilerine, “Burada kalacagim iste. Baska gidecek neresi var ki?” dye sorduklari hayal edilebilir. Ve baska bir yapboz parcasi gelip de ayartici bir sekilde kendi girinti ve cikintilarini parcalardan birinin aklini celmek icin sunarsa, bu ayartmaya direnmek kolaydir. “Sen bir telefon klubesinin parcasisin, bense Iskocta Kralicesi Mary nin yuzuyum. Beraber olamayiz .” Hepsi buydu iste. … (Juliet Çıplak)
  • Bana inanılmaz gelen şey, yaşamımızın her dakikasında sorunlardan oldukça iyi bir halde uzak durabiliyorken, bir ihtimal yalnız bir beş saniye bunun haricinde kalabiliyor ve o beş saniye sizin başınızı hayatınızın en büyük derdine sokabiliyor. (Çat!)
  • İnsanlar kalpleri kırılınca garip şeyler yapar. (Çat!)
  • “Hiçbir şey hissetmedi. Ya da daha doğrusu, hissizliğinin farkına vardı, peşinden da birazcık midesi bulandı.” (Komik Kız)
  • Belki de hakikaten umutsuz bir durumdayımdır, kim bilir Arsenal kale arasındakı hayata kırgın ve kızgın insanoğlu bana iyi mi öfkelenileceğini öğrettiler. (Futbol Ateşi)
  • “Bugünden daha iyi görünen bir gelecek hayal etmeye çalışıyorum.” (Senin Gibi)
  • “Yaşamın gidişatından dolayı kaygılı ve yalnız. Ve fazlaca yalnız olan insanoğlu en öfkeli olanlardır.” (High Fidelity)
  • .
    Onunla ne yapıyordu ? Onu iyi mi sevebilirdi ki ? Ama yapmış oldu.
    Ya da en azından onu hasta, mutsuz ve dikkati dağılmış hissettirdi. Belki de bu benzeri olmayan ve işe yaramaz duygu kombinasyonunu tanımlamanın başka bir yolu vardı, fakat şimdilik ‘aşk’ yapmak zorunda kalacaktı.
    … (Komik Kız)
  • .
    Yaşamla ilgili gerçek şu ki, siz ölünceye kadar hiçbir şey bitmedi ve o süre bile arkanızda bir sürü çözülmemiş anlatı bıraktınız.
    . (Juliet Çıplak)
  • Sevmek ve sevilmek için sadece talih senin yanındaysa riske girmeğe değerdi. Şansın kimsenin yanında olmadığı da aşikardı. (1 Erkek Hakkında)
  • Arsenal, hakiki punk rockçıların ilk örneğidir:bizim orta sahamız, Johnny Routenin sahneye çıkmasından fazlaca daha ilkin, zararsız fenalık pandomimi için duyulan kamusal ihtiyacı gidermekteydi (Futbol Ateşi)
  • Komedi kulüpleri tayyare kazaları gibidir, arkada otururken daima daha güvende olmuş olursunuz. (Melekle Sohbet)
  • .
    Zor, yönerge kitabı olmadan ve tüm mühim parçaların nereye gitmesi gerektiğine dair hiçbir ipucu olmadan, parça parça kendinizi tekrardan inşa etmeye çalışmak…
    … (Düşerken)
  • .
    İlişkilerde çalışmak zorundasın. Bir şeyler ters gittiğinde onları öylece terk edemezsiniz.
    … (Ölümüne Sadakat)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş