Eğitim

İslami Düşüncenin Zirve İsmi Şehid Seyyid Kutub – Abdullah Azzam Kitap özeti, konusu ve incelemesi

İslami Düşüncenin Zirve İsmi Şehid Seyyid Kutub – Abdullah Azzam Kitap özeti, konusu ve incelemesi

İslami Düşüncenin Zirve İsmi Şehid Seyyid Kutub kimin eseri? İslami Düşüncenin Zirve İsmi Şehid Seyyid Kutub kitabının yazarı kimdir? İslami Düşüncenin Zirve İsmi Şehid Seyyid Kutub konusu ve anafikri nedir? İslami Düşüncenin Zirve İsmi Şehid Seyyid Kutub kitabı ne konu alıyor? İslami Düşüncenin Zirve İsmi Şehid Seyyid Kutub PDF indirme linki var mı? İslami Düşüncenin Zirve İsmi Şehid Seyyid Kutub kitabının yazarı Abdullah Azzam kimdir? İşte İslami Düşüncenin Zirve İsmi Şehid Seyyid Kutub kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Abdullah Azzam

Çevirmen: Abdullah Samed Afaracı

Yayın Evi: Ashab Yayınevi

İSBN:

Sayfa Sayısı: 96


İslami Düşüncenin Zirve İsmi Şehid Seyyid Kutub Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Şüphesiz ki kalem sahipleri pek çok şey yapabilir ve yazabilirler, ancak fikirlerinin yaşaması uğruna ölmeleri şartıyla.. Düşüncelerini, bedenleri ve kanlarıyla beslemeleri şartıyla.. İnandıkları şeylere bu haktır deyip, kanlarını bu hak uğruna feda etmeleri şartıyla.

Muhakkak ki fikirlerimiz ve sözlerimiz cansız cesetler olarak kalmaya devam edecektir, öyle ki bunlar uğruna ölünceye ya da kanlarımızla bunları besleyip canlandırarak hayat sahipleriyle bunları yaşatıncaya kadar.”

Üstad Seyyid Kutub şehadetinden tam on dört yıl ilkin söylediği bu sözleri, uzun seneler hapis yatıp ağır işkenceler gördükten sonrasında, 1966 senesinde bir idam sehpası üstünde gerçekleşme ettirecektir.

Seyyid Kutub’u oldukca iyi tanımış bir isim olan Şeyh Abdullah Azzam, bu eserini Şehid’in tüm kitap ve makalelerini okuyup incelem ederek ve kardeşleri Muhammed ve Hamide şeklinde birçok tanıdığından dinlediği hakikatlerle telif edip eşi olmayan bir yapıt meydana getirmiştir.

Kitap, Şeyh Abdullah Azzam’ın üç risalesinden oluşmaktadır:

– Birinci risale özlü ifadelerle Şehid’in yaşamını mevzu edinmektedir.

– İkinci risale Şeyh Elbanî’nin delilsiz bir halde Seyyid Kutub hakkında ortaya attığı “vahdeti vücutçu” ithamına bir reddiyedir.

– Üçüncü risale ise gene Seyyid Kutub’u özetleyen ve şehadetinin yirminci yılına binaen bombalar altında kaleme alınan bir risaledir…


İslami Düşüncenin Zirve İsmi Şehid Seyyid Kutub Alıntıları – Sözleri

  • … Zira hakkın üstüne asla kimse geçemez ve sadece kişiler hak ile tanınıp bilinir. Hak kişilerle bilinip tanınmaz.
  • Üstad Seyyid Kutub idam edileceği günün bigün evvelinde kız kardeşi Hamide’ye şöyleki demiştir: “O büyük mürşidi (el-Hudaybi’yi) görürsen benden ona merhaba söyle ve ona şunu de: Seyyid bir beşerin dayanamayacağı en büyük acılara tahammül etti, o şekilde ki sana en ufak bir fenalık değmesin diye.”
  • Şu şekilde diyordu: ” Neden affımı isteyecekmişim ? Eğer ben hak suretiyle mahkûm edilmişsem ben hakkın hükmüne razıyım. Eğer ben bâtıl bir gerekçe ile mahkûm edilmişsem şüphesiz ki ben bâtılın affını dilemekten de müstağniyim.” O, bu sözleri söylediği esnada , onu izleyenlerin önünde idam sehpasının ipi görünüyordu.
  • “Benimle dikenlerin arasına dalmış ve kanadığımda kanamış, sıkıntıya düştüğümde sıkıntıya düşmüş olana… Ma ‘ reke peşinden iki yaralı olarak o bir yolda seyrederken ben de başka bir yolda seyretmişim. Ne o bir karara erebilmiş ve ne de ben bir istikrara varabilmiştim.”
  • Seyyid şöyleki demiştir : “Elhamdülillah! Şüphesiz on beş seneden beri uğraşıp çabaladığım hedef olan Şehadete ulaştım.”
  • O (Seyyid Kutub) daima şu kelimeleri yine ediyordu:
    “Yarısı dünya, yarısı ahiret için çarpan kalple yaşayamam.”
  • Yeryüzünün doğusunda ve batısında kendilerinin Müslüman olduklarını söyleyen insanoğlu oturuyorlar, Allah’ın uluhiyetini/ilahlığını yeryüzünde hakim kılmak için ve rububiyeti/rabliği gasp etmiş tağutları kulların yaşamlarından defetmek için cihad etmiyorlar… Öldürmüyorlar.. Öldürülmüyorlar.. Öldürmek ve öldürülmek bir yana Bi yana gayrer dahi sergilemiyorlar
  • Şeyh abdulfettah a o süre ki askeri subaylar şöyleki demişlerdi :”vallahi bu belde senin şeklinde bir adamı ha etmiyor. Zira sen Mısır’da kaybolmuş bir incisin”
  • Kendisini idam edileceği darağacına doğru yönlendirdiklerinde, idam merasimlerinde mahkûmlara âdet olarak kelime-i şehadeti söyleten resmî bir imam geldi ve şöyleki dedi: “Ey Seyyid! Şahidim ki Allah’tan başka ilâh yoktur de.” Üstad Seyyid ona doğru döndü ve şöyleki dedi:
    “Sende geldin ki tiyatro tamam olsun. Biz Allah’tan başka ilâh yoktur sözünü söylediğimiz için idam ediliyoruz, sizse bu sözle ekmek yiyorsunuz. Ey adam Allah’tan kork ve zalimlerin kılıcı olarak kalma.”
  • “…vaktiyle Şeyh Elbanî şöyleki diyordu: “Bu asırda tevhid namına yazılımış en hayırlı kitabı yazan şahıs muhakkak ki Seyyid Kutub’tur.”


İslami Düşüncenin Zirve İsmi Şehid Seyyid Kutub İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Seyyid Kutub günümüzde adı akıllardan silinmeye yüz tutmuş şahsiyetlerden bir tanesi.Bu kitapta daha oldukca “vahdetul vucüt” söylemine değinilmiş ve Seyyid Kutuba karşı meydana getirilen iftiralara reddiye durumunda yazılmış.Kitapta Seyyid Kutub’un bilmediğimiz birçok özelliği ve hayatından kesitlerine yer verilmiş.Bu da kitabın içeriğini zenginleştirmiş.
Seyyid Kutub hakkında informasyon sahibi olmak isteyenlere gönül rahatlığıyla tavsiye edebileceğim bir kitap… (Akıncı16)

Üstad Seyyid Kutub kişisel yönden muhteşem bir idol ve örnektir. Hayatının her alanı örnek alınmalıdır. Seyyid Kutub’a bugün birçok kara çalma atanlar sadece Hakkı da gizlemek istemektedirler. O gün Üstad Seyyid Kutub yazdıkları ile nesillere yol göstermiş örnek olmuştur. Kitapta kişisel yönleri ile birlikte kendisine atılan iftiralardan önde gelen “Vahdet-i Vücud” meselesi Abdullah Azzam tarafınca delilleri ile kaleme alınmıştır. Okunması ihtiyaç duyulan bir kitap kesinlikle.
Kanı ile ümmet ağacını sulayan öncü âlim Üstad Seyyid Kutub… (Devrimci Okur)


İslami Düşüncenin Zirve İsmi Şehid Seyyid Kutub PDF indirme linki var mı?


Abdullah Azzam – İslami Düşüncenin Zirve İsmi Şehid Seyyid Kutub kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de İslami Düşüncenin Zirve İsmi Şehid Seyyid Kutub PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Abdullah Azzam Kimdir?

Filistin’e bağlı Sila el-Harisiye nahiyesinde 1941 senesinde dünyaya geldi. Şam Üniversitesi Şeriat Fakültesi’nden pekiyi aşama ile 1966 senesinde lisans mezuniyet belgesi aldı. Daha sonrasında kısa bir süre Amman’da lisede öğretmenlik yapmış oldu. Batı Şeria ve Mescid-i Aksa’nın 1967 senesinde Yahudilerin eline geçmesinden sonrasında, 1969’da Müslüman Kardeşler’in Mücahitler Birliğine katıldı. Yahudilerin, Müslümanları alay konusu etmeleri ve onları küçümseyişleri ona ağır geldi. Ancak Fedaiyyun ile Ürdün ordusu içinde meydana gelen Kara Eylül vakaları Filistin toprakları üstünde cihadını sürdürmesine olanak vermedi. 1969 senesinde Usul-u Fıkıh mastır yapmış oldu. Amhud Şeriat Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak çalıştıktan sonrasında doktora yapmak suretiyle Kahire’ye gitti. Usul-u Fıkıh’ta birinci onur derecesiyle 1973’de doktorasını tamamladı. 1973-1980 yılları aralığında Ürdün Üniversitesinde öğretim üyeliği yapmış oldu. Ürdün genel askeri hakiminin sonucu gereğince 1980 senesinde, Ürdün üniversitelerinden uzaklaştırıldı. 1981 senesinde Cidde Kral Abdülaziz Üniversitesi’nde çalışmaya başladı. Daha sonrasında 1981 senesinde Afganistan cihadına daha yakın olmak maksadı ile İslamabad’daki Uluslararası İslâm Üniversitesi’nde emek harcama talebinde bulunmuş oldu. Ve üniversitede emek harcaması kabul edildi. 1984 senesinde Kral Abdülaziz Üniversitesi’nden çekilme ederek, Afgan cihadında eğitim müsteşarı oldu. Tüm mesaisini de bu işe hasretti. Bazı Arap kardeşleri ile beraber, “Mücahitlere Hizmet Bürosu”nu kurdu. Afgan cihadı hizmeti doğrultusundaki çalışmalarını sürdürmekteydi. Afganistan’a gelen Arap mücahitlerin büyük çoğunluğu bu ofis çevresinde toplandılar. Bu ofis, neredeyse tüm Afganistan’da ve tüm mücahitler içinde bir oldukca öğretim, eğitim, askeri, sıhhi, toplumsal ve iletişim dallarında hizmetler yapmıştır. Kasım 1989’da hain bir pusu sonucu iki oğlu ile birlikte şehit edildi.


Abdullah Azzam Kitapları – Eserleri

  • Kayıp Minare
  • Afgan Cihadında Rahman’ın Ayetleri
  • Tevbe Suresi Tefsiri
  • Hamas
  • Hurilerin Aşıkları
  • İslami Düşüncenin Zirve İsmi Şehid Seyyid Kutub
  • İslam’da Cemaat Olmanın Gerekliliği
  • Marksizm’in Çöküşü
  • Tüm Gençlere Bir Mesaj
  • Tahavi Akidesi Şerhi
  • Cihad Ahkamı
  • Şehid Abdullah Azzam Külliyatı
  • Müslümanı Öldürme Suçu
  • Afgan Cihadında İlahi Yardım
  • İslam ve İnsanlığın Geleceği
  • İslam Akidesinin Özellikleri
  • Cihad Ahkamı
  • Cihad Kervanı
  • Müslüman Halkın Cihadı


Abdullah Azzam Alıntıları – Sözleri

  • Bir topluluk bir kişiyi öldürürlerse, kısas olarak hepsi öldürülür. (Müslümanı Öldürme Suçu)
  • Dünya sevgisini kalbinden çıkar ki Allah seni sevsin. İnsanların malına gözünü dikme ki insanoğlu seni sevsin. (Hurilerin Aşıkları)
  • Bugün hakkın ve hakikatin açıklanması, tek kişinin altından kalkamayacağı kadar ağırdır. Bunun içindir ki bu işin netice vermesi için büyük gayretler gereksinim vardır. İhlaslı ve samimi kişilerin bir araya gelip omuz omuza vermesi, imkanlarına ve işlerini düzene koyup belli bir program dahilinde emekleri kaçınılmazdır. (İslam’da Cemaat Olmanın Gerekliliği)
  • Sessizliğini ayıplayan kişiye söyle
    Yiğit kimse dilsiz olarak doğar.
    Akıllı insanoğlunun eli devamlı dilinden önde olur. (Hurilerin Aşıkları)
  • Kendini Allah’a teslim etmek; ihlâslı olmak anlama gelir. (İslam’da Cemaat Olmanın Gerekliliği)
  • Allah’ın selamı üstüne olsun sonrasında görüşürüz… Eğer görüşemezsek randevumuz aden olsun. (Hurilerin Aşıkları)
  • Yahudi gazeteci Sami Kohen Menderes’in idamıyla ilgili olarak şunları yazdı: “Menderes’i darağacına götürmüş olan direkt sebep, İslam dünyasıyla yakınlaşıp, İsrail ile ilişkileri yavaş yavaş soğutma politikasıydı. (Kayıp Minare)
  • Şu şekilde diyordu: ” Neden affımı isteyecekmişim ? Eğer ben hak suretiyle mahkûm edilmişsem ben hakkın hükmüne razıyım. Eğer ben bâtıl bir gerekçe ile mahkûm edilmişsem şüphesiz ki ben bâtılın affını dilemekten de müstağniyim.” O, bu sözleri söylediği esnada , onu izleyenlerin önünde idam sehpasının ipi görünüyordu. (İslami Düşüncenin Zirve İsmi Şehid Seyyid Kutub)
  • Süleyman îbni Bureyde’den rivayet olunan bir hadiste de (Neylul Evtar 7/210) şöyleki buyuruluyor:
    Süleyman İbni Bureyde bahasının şöyleki söylediğini nakleder “Rasûlullah (sav) bir orduya yada seriyyeye komutan atama etmiş olduğu süre bilhassa komutana ve tarafındaki Müslümanlara hayır tavsiye etti sonrasında da dedi ki: Allâh yolunda Allâh’ın adıyla gaza ediniz. Allâh’ın inkar edenlerle savaşınız. Cenk ediniz zulmetmeyiniz, ahdinize vefa gösteriniz. Ölülerin uzuvlarını keserek yada parçalayarak fenalık etmeyiniz. Evlatları öldürmeyiniz Müşriklerden düşmanlarınızla karşılaştığınızda onları şu üç şeye çağrı et. Bunlardan hangisine icabet ederlerse icabetlerini kabul et ve savaşma: Onları islama çağrı et. Eğer icabet ederlerse kabul et ve öldürme. Sonra yerlerini terk edip muhacirlerin yanına gelmelerini iste. Eğer bunu yaparlarsa muhacirlerin lehinde ve aleyhinde olan şeylerin kendilerinin de leh ve aleyhinde olacağını bildir. Eğer bundan yüz çevirirlerse Müslüman arapların başına gelenlerin kendilerinin de başına geleceğini ve Müslümanlarla birlikte cihad etmedikçe ganimetlerden hiçbir şeye nail olmayacaklarını bildir, Eğer bundan da yüz çevirirlerse onlardan cizye iste eğer kabul ederlerse sende onları kabul et. Eğer bundan da yüz çevirirlerse Allâh’a sığın ve onlarla cenk.” (Sahihi Müslim. Ahmet. Tirmizi) (Cihad Ahkamı)
  • Marks’a nazaran din halk yığınlarının afyonudur.
    Daha sonrasında “Freud” (1856-1938) geldi. Cinsiyet iç güdüsü ile alakalı görüşlerini duyuru etti (1906) ve insana hükmeden şeyin cinsel içgüdüler bulunduğunu söylemiş oldu. Insanı bir “Kösnü küpü” ola rak görüp, cinsiyete dair anormal insanlarda elde etmiş olduğu bazı neti celeri tüm düzgüsel insanlara uygulamaya çalıştı. Bununla da ye tinmeyip ruhun varlığını kabul etmeyerek ahlakın, dinin, sanatın kaynağının cinsiyet iç güdüsüne bağli bulunduğunu söyleyerek Bati ve Doğu toplumlarında büyük ve derin yaralar açtı. İnsanların içsel değerlerinden uzaklaşmasına sebep oldu. Hatta adam ço cuğun cinsel içgüdü ile annesini sevdiğini, hemen sonra babasını anası ile sevgisi içinde engel görüp oedipus complev’ine (odipus kompleksi) kapıldığını, kız çocuğun babasına gene cinsel iliş kiden dolayı sevgi beslediğini, annesini bu sevgiye engel görüp elektra complex’ine kapıldığını söyler. (İslam Akidesinin Özellikleri)
  • Islâm’ın egemen olması demek, Filistin’deki Yahudi egemenliğinin son bulması anlama gelir. (Hamas)
  • Şer’an ve ıstılahen cihad:
    Dört mezhebin fukahası, cihadın, cenk ve harpte yardımlaşma manasında müttefiktirler. (Cihad Ahkamı)
  • Dört mezhebin fukahasının tarifi :
    1- Hanefi mezhebine nazaran; İbnu Humam, Fethul Kadir de (5/187) şu ibareyi zikreder “Cihad: Kâfirleri, hak olan dine çağrı etmek ve kabul etmezlerse onlarla savaşmaktır.” Kaşani ise Bedai adlı eserinde (9/4299) şöyleki demiştir. Cihad: “Allah yolunda canla, malla, dille cenk yapmak suretiyle tüm gücün ve takatın sarf edilmesidir.” (Cihad Ahkamı)
  • Afganistan meselesi,düşman milletlerin devamlı,aç köpekler şeklinde yeryüzünün her tarafınca üstüne atak ettikleri yaralı İslam davasının acıklı hikayesidir. (Afgan Cihadında Rahman’ın Ayetleri)
  • Allah ﷻ şöyleki buyuruyor:
    Kim bir mü’mini kasden öldürürse cezası, içinde temelli kalacağı cehennemdir. Allah ona gazab etmiş, lanetlemiş ve büyük bir azab hazırlamıştır. (Nisa,93) (Müslümanı Öldürme Suçu)
  • Her şeyde bir kanıt vardır.
    O’nun bir bulunduğunu gosteren
    Bu duyuru sözlü de olabilir. (Tahavi Akidesi Şerhi)
  • Bugün hayatınızın ilk yıllarındasınız, gençlik zamanındasınız. Gençlik zamanı, kardeşlerim, savaşım zamanıdır. Çaba sarf etmenin ve fedakârlığın zamanıdır. (Tüm Gençlere Bir Mesaj)
  • Şâ’râvî Cuma , Mısır İç İŞleri Bakanı idi . O,tutuklu Müslüman Kardeşleri cezalandırmak için onlara meyve verilmesini yasakladı.!
    Bir gün Muhammed Kutub ,hapishanede yedi yıl kaldıktan sonrasında gene aynı hapishanede kalan kızkardeşini ziyaret etmek için cezaevi müdüründen izin istedi . Muhammed Kutup’un bu istediğini cezaevi müdürü ; ” Maalesef bunu izin veremeyeceğim, şundan dolayı İçişleri bakanlığının açık emri var ; ” Muhammed Kutup , kesinlikle kızkardeşini ne sağ ne de ölü olarak görecek.”
    Muhammed Kutup’un bu talebinden hemen hemen daha bir yıl geçmeden Şâ’râvî Cuma görevdin alınır ve hapsedilir . O tarihde Hamide Kutup ve kardeşi Muhammed Kutup cezaevinden çıkmışlardır.
    Şâ’râvî Cuma’nın hanımı meyveler ile beraber onu ziyaret için cezaevine gelir . Gardiyan ” Bu ne ? ” diye sordu . Kadın, ” Kocam Şâ’râvî Bey için getirdiğim yiyecekler vs. yanıtını verir .
    – Gardiyan , Kocanız Şâ’râvî Bey mi ?”
    – Kadın, Evet
    – Kocanız bir kanun çıkarmıştı. Buna nazaran tutuklu ailelerin hapishaneye meyve göndermeleri yasaklanmıştır. Ben kocanızın hapishanede olmadığı dönemde bir bakan olarak ona itaat ediyordum. Şimdi de ona hapishanedeyken itaat edeceğim . Vallahi o meyvelerden birini bile tadamaz. yanıtını verdi.
    “…Yeryüzünde büyüklendiler ve fena planlar yaptılar. Oysa fena planlar, sahibinden başkasını kuşatmaz. ”
    ( Fatır Suresi 43 ) (Tevbe Suresi Tefsiri)
  • Türk halkı, beş yüz yıldan fazla süredir beraber yaşamış olduğu miras, akide ve kültürden ve nesilden nesile geçerek kendisine miras kalan Arapça harflerle yazmaktan yoksun bırakılınca entellektüel cehalete yakalandı. Yeni gelen Türk nesli ise ne akideyi biliyor, ne kültürü, ne dini ne de prensipleri. (Kaybolmuş, kafası karışmış ve parçalanmış durumdalar.)
    Ancak iyi bir fıtrata haiz olan Türkler, birgün bu ecnebi fikirleri terk edecek ve Kemalist ilkeleri ayağının altında ezecektir. Alametleri ufukta görünmektedir. Sabah yakın değil mi?
    “Ne zamanmış o?’ diyecekler. De ki: ‘Yakın olsa gerek!”. (İsra: 51) (Kayıp Minare)
  • Özet olarak; Cihad cenk manasına gelir. “Fi sebilillah” kelimesinde ilk akla gelen şey cihaddır. İbni Rüşt Mukaddimesinde (1/369):(Kılıçla Din için müşriklerle savaşmaktır. Kim ki kendini Allah için yorarsa O’nun yolunda cihad etmiş ve cihad bir tek Allah yolunda olur. kelimesi söylendiğinde sadece ve sadece kafirler İslama girinceye yada cizye verinceye kadar savaşım etmek anlaşılır.) İbni Hacer, Fethul Bari de (6/29) şöyleki demiştir; “fi sebilillah” lafzından ilk akla gelen şey cihaddır. (Cihad Ahkamı)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler