Eğitim

Cilalı İmaj Devri – Can Kozanoğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Cilalı İmaj Devri – Can Kozanoğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Cilalı İmaj Devri kimin eseri? Cilalı İmaj Devri kitabının yazarı kimdir? Cilalı İmaj Devri konusu ve anafikri nedir? Cilalı İmaj Devri kitabı ne konu alıyor? Cilalı İmaj Devri PDF indirme linki var mı? Cilalı İmaj Devri kitabının yazarı Can Kozanoğlu kimdir? İşte Cilalı İmaj Devri kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Can Kozanoğlu

Yayın Evi: İletişim Yayınevi

İSBN: 9789754702316

Sayfa Sayısı: 127


Cilalı İmaj Devri Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Yeni seviye, imajlar yarattı, İmajlar, yeni düzeni parlattı, Bir tek şey değişmedi: Hala birileri yaşamı bizin adımıza seslendiriyor. İstikball, Future 2001 İnsansız Bankacılık, Özal’ın en sevilmiş olduğu reklamlardan biri olmalı. Bi ingilizce bi bilgisayar, birazcık korku, birazcık hayal. Devlet şirketleşti, finans kesimi güçlendi, medya her şeye kadir ve kim bilir Mesut Yılmaz diye bir politikacı yol aslına bakarsak. Arabesk çeşitlendi, ibrahim Tatlıses her yola geliyor. İyi de, komedyenler niçin hep Kürt taklidi yapıyor? Gecekondu mahalleleri dönem dönem. Emsalsiz müzik, islamcılar da devrimciler de çalsa aynı müzik. Kentlerde yoksullar var, Ahmet Kaya icat eden değil kaşif. Popüler beyaz perde hasta, yerine Sezen Aksu bakıyor. Eller ya fakat biz yay değil, Avrupa’ya Mustafa Denizli Kapıkule’nin ötesinden bildiriyor.


Cilalı İmaj Devri Alıntıları – Sözleri

  • Bir insanoğlunun iyi mi yaşamış olduğu, niçin yaşamış olduğu, sadece tabutunun başlangıcında derinlemesine anlaşılabiliyor galiba. Bireyci değerlere yüz vermeden, toplumsal değerlerle yaşayarak “gerçek fert” olabilen, eğilmeyen, bükülmeyen, ödün vermeyen insanoğlu, bıraktıkları anılarla başkalarından ayrılıyor. Farklı dünyalardan değişik hayatlara yayılmış, somut ve onurlu anıların zenginliği, geride kalanlara “işte bu şekilde yaşamalı” dedirtebiliyor. Herkese değil normal olarak, niyeti olanlara.
  • Eğer “kıro zannedilme” kompleksiniz yoksa ve İbrahim Tatlıses’in hiçbir şeyine katlanamama hakkınızı kullanmıyorsanız, “Türkmen Gelini” türküsünü bir kulak verin, n’olur. Yitirmek suretiyle olduğu iki misyonun bırakacağı boşlukta, İbrahim Tatlıses’in, yalnızca sesine tutunarak da ayakta kalabileceğini düşünürsünüz bir ihtimal. En iyi İbrahim Tatlıses, türkü söyleyen İbrahim Tatlıses değil mi aslına bakarsan?
  • Bir insanı dinlerken sinirlenebilirsiniz. Bu, o insanoğlunun nitelikleri hakkında bir gösterge değildir. Yalnızca, uyuşamadığınızı gösterir.
    Ama bir insanı dinlerken onun adına utanıyorsanız… Bu, o insanoğlunun nitelikleri ve kabiliyetleri hakkında, en azından sizin için mühim bir göstergedir. Dahası, fazlaca yıpratıcı bir duygudur.
  • Kovalanıyorsun, kaçıyorsun, aranıyorsun, var olduğun kabul ediliyor, tehlikeli bulunuyorsun. Seni yok etmeye çalışıyorlar fakat yok sayamıyorlar.
  • Ahmet Kaya’nın müziği, o noktanın müziği işte. Yoksulluğu, yoksunluğu, ezikliği, kırıklığı özetleyen bir müzik. Ama, ezikliği anlatırken ezik değil. Olgudan yoruma gitmek yerine, olguları hazır yorumlara uydurmayı tercih edenlerin yazıp çizdikleri şeklinde bezgin, umutsuz bir müzik asla değil.
  • Öylesine geniş bir “terörizm” çerçevesi çizip öyleki bir anti-terör dalgası yaratmalı ki medya, aşırı ılımlı çizgiye çekilemeyen her tür köktencilik harekete “terörist” damgası vurulabilsin.
  • Bunlar gerçek; gerçekler tehlikeli, gerçekleri kamufle etmek de medyanın görevi.
  • Devlet, ana para çevreleri ve medya, aynı üretim sürecinin parçaları olarak bir entegre tesis oluşturuyorlar işte. Ortada, korunması ihtiyaç duyulan çıkarlar var ve bu çıkarları paylaşmayanlar toplumda çoğunluğu oluşturuyor.


Cilalı İmaj Devri İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Kitabın ilk baskısının üstünden neredeyse 30 yıl geçtikten sonrasında bile okunduğunda güncelliğini ve anlamını koruması oldukça düşündürücü.
Konu başlıkları her ne kadar adlar üstünden gerçekleşse de popüler kültürün kavramsal ve sosyolojik yönlerine değinilmiş. Gerçi adlar metin içinde azca da olsa geçiyor ve bugün geldikleri noktayı gördüğünüz pek fazlaca şahıs ve olgunun geri planını görmek oldukça garip oluyor ve yaşayanlarının hala günümüzde popüler kültür piyasasında olması da enteresan normal olarak.
İmaj olgusunun hemen hemen günümüz şartlarında narsist boyutları olmadan daha masum yaşandığı en azından şaşkınlıkla karşılandığı yıllarmış dedirtiyor insana.
İşin aslı Kozanoğlu’nun sosyolog gözüyle 70ler 80ler 90lar devlet yapısının ve toplumun tüm kesimleri öyleki güzel yansıtılmış ki kimi zaman sitemle, kimi zaman hüzünle, kimi zaman de tebessümle okumanıza niçin olacak eserdir. (Öner Bozdemir)

Cilalı görüntü devri günümüze ışık tutan trajikomik incelemelerle dolu bir dönem kitabı. Bilhassa 80-90li yıllarda yaşamımıza giren bir fazlaca yenilik üstünden toplumu irdeleyen Kozanoğlu vakaları fazlaca keyifli bir görüş açısı ile ele almış. Futboldan, arabesk müziğe, siyasetten televizyona birçok mevzuda mizahı bir üslupla eleştiriler sunan Kozanoğlu’ nun kitaplarını keyifle okuyarak değişik bir tarih bilinci edineceksiniz 😉 (Merve E.)


Cilalı İmaj Devri PDF indirme linki var mı?


Can Kozanoğlu – Cilalı İmaj Devri kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Cilalı İmaj Devri PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Can Kozanoğlu Kimdir?

1963 senesinde Adana’da dünyaya geldi. Robert Kolej ve Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Kısmı’nü tamamladı. Gazeteciliğe 1981 senesinde Hayat dergisinde başladı. Aralarında Yeni Gündem,Nokta, Cumhuriyet ve Milliyet’in de bulunmuş olduğu fazlaca sayıda gazete ve dergide muhabir, editör, köşe yazarı olarak çalıştı. Çeşitli gülmece dergilerine takma isimlerle yazılar yazdı. Uzun seneler süresince TRT’de piyasaya çıkan Okudukça isminde kitap programını sundu. Televizyonculuk kariyerini sonrasında CNN Türk ve NTV’de sunucu, belgeselci, editör, yönetici olarak sürdürdü.

Sosyoloji alanındaki çalışmalarını popüler kültür üstünde yoğunlaştıran Can Kozanoğlu’nun futbol arzusunun toplumsal boyutlarını ele almış olduğu ilk kitabı Bu Maçı Alıcaz 1990’da yayımlandı. Bunu, Türkiye’nin 80’li yıllarda yaşamış olduğu toplumsal değişimi devrin starları üstünden anlattığı Cilalı İmaj Devri (1992) izledi. Pop Çağı Ateşi (1995), İnternet Dolunay Cemaat (1997) ve Yeni Kent Notları’nın (2001) peşinden, Kozanoğlu’nun ilk kurgu denemesi olan Acemi Eğitimi (2005) yayımlandı.


Can Kozanoğlu Kitapları – Eserleri

  • Acemi Eğitimi
  • Yalan Seneler
  • Cilalı İmaj Devri
  • Pop Çağı Ateşi
  • Bu Maçı Alıcaz
  • Yeni Kent Notları
  • İnternet Dolunay Cemaat


Can Kozanoğlu Alıntıları – Sözleri

  • Bir dönem iyimserlik modası vardı Türkiye ‘de. Mevcut durumla ya da gelecekle ilgili en küçük bir endişeyi dile getirenler, derhal yıkım tellalığıyla suçlanıyordu. Aynı tepkilerle hala karşılaşılsa da, iyimserlik eski statüsünü yitirdi. Artık “Türkiye tıkandı” demek pirim yapıyor.
    ….
    Zira Türkiye hakikaten tıkanmış durumda ve kaybedecek fazla vakti yok; tıkanmayı bir an ilkin aşmak, zaaflarından bir an ilkin kurtulmak zorunda. Ve “Ne olacak bu Türkiye’nin hali?” sorusundan ilkin “Nedir bu Türkiye’nin hali?” sorusuna zaman ayırmak zorunda… “Düşmanlar azdı, Cumhuriyet elden gidiyor” feryarlarının bir faydası yok. “Bir nesil geliyor ki, asla merak etmeyin” edebiyatının da öyleki… “Devlet” i ve iktidarı tartışmadan, doldur-boşalt taktiğiyle varılacak yer, bugünkğnden daha iyi olmayacak bu sebeple… (Pop Çağı Ateşi)
  • Edi: Büdü, senin en sevdiğin sayı kaç?
    Büdü: Altı. . .
    Edi: Ama bir insanoğlunun en sevilmiş olduğu sayı altı olması imkansız ki!
    Büdü: Neden olamazmış?
    Edi: Bak, bir başımız var, bir burnumuz var,
    her şey birle adım atar.İki elimiz, iki gözümüz, iki bacağımız var. Altı’nın hiçbir özelliği yok.
    Büdü: Olsun, ben gene de en fazlaca altı’yı seviyo­ rum.
    Edi: Ama Büdü, bir yılda dört mevsim var, bir elimizde beş parmak var, bir haftada yedi gün var. Altı’nın hiçbir özelliği yok.
    Büdü: Olsun, gene de en sevdiğim sayı altı! (Pop Çağı Ateşi)
  • Hiçbir şey yoktan var olmaz mevcud şey de yok olmaz! (Yalan Seneler)
  • ”Niçin bu fukara ülkelerde insanoğlu o denli da sporcu olma kabiliyetine haiz değilken, böylesine büyük bir merak duyarlar maçlara? Hangisi hayatında spor yapmıştır? Protein alamayan çelimsiz kişilerdir bir çok. Giderler ta sabahtan sabahleyin namazı, yer bulabilmek için tribün kapılarında saatlerce beklerler. O denli eziktirler ki bu insancıklar, bir yenme özlemi içindedirler. Takım galip geldikçe, içlerindeki yaşam ezikliğini atarlar. Sanki kendileri galip gelmiş şeklinde olurlar. Ve ekip yenilince de gözleri görmez şeklinde olur. Gittiğin süre maça bağırır çağırır, at golünü, ye onu, hakeme kızar sövgü eder, hırslanır. Aslında, tüm bu deşarjlar, dünyadaki bunalımından ve boyuna yenik düşmekten gelmektedir, Ve bu ruhsal boşalma, tüm geri ülkelerin spor gösterilerinde aynı neticeleri verir. İşssizlik, eziklik, sömürü düzelmedikçe asayiş konusu da çözümlenemez. Bilmiş olun bunu.”
    1965 seçimleriyle oluşan Meclis’in ve Türk parlamento tarihinin tek aykırı grubu ”TİP’li milletvekilleri” adına Çetin Altan konuşuyordu kürsüde. O dönem ”sol”unun el üstünde tuttuğu ”afyon teorisi”nden esintiler taşıyan; iyi fena, doğru yanlış, fakat en azından ciddi ve iyi niyetli kaygılarla bezeli bir konuşmaydı. Ne hakkında? 43 kişinin öldüğü Kayserispor-Sivasspor maçı hakkında… Ap sıraları, gevrek gevrek yanıt veriyordu: ”Toto oynasınalar, toto…” (Bu Maçı Alıcaz)
  • Yaşam dediğimiz şey ölümün yavaşlatılmış vizyonu olabilir mi? Yoksa ölüm mü yaşamın bir âna sıkıştırılmış hali? (Acemi Eğitimi)
  • İşte bu sana ders olsun çocuk…Bulutlara fazla güvenirsen güneşin altında kalıverirsin (Yalan Seneler)
  • Bir insanoğlunun iyi mi yaşamış olduğu, niçin yaşamış olduğu, sadece tabutunun başlangıcında derinlemesine anlaşılabiliyor galiba. Bireyci değerlere yüz vermeden, toplumsal değerlerle yaşayarak “gerçek fert” olabilen, eğilmeyen, bükülmeyen, ödün vermeyen insanoğlu, bıraktıkları anılarla başkalarından ayrılıyor. Farklı dünyalardan değişik hayatlara yayılmış, somut ve onurlu anıların zenginliği, geride kalanlara “işte bu şekilde yaşamalı” dedirtebiliyor. Herkese değil normal olarak, niyeti olanlara. (Cilalı İmaj Devri)
  • Hayatımızda hiçbir şey değişmemiş şeklinde davranma çabaları, gene bir tutukluk, hafifçe soğukluk… (Acemi Eğitimi)
  • Bir taraftan “adil seviye”, ezilenlere haiz çıkma nutukları atılırken, fakirlerin hastane kapılarında süründükleri filan anlatılırken, RP’li Mehmet Metiner, Yüksek Tansiyon programında “Biz yoksulların partisi değiliz” diyebiliyor ve bu sözünü bir örnekle besliyor: “Biz paralı eğitimden ve paralı sıhhat hizmetinden yanayız.” (Pop Çağı Ateşi)
  • “17 Nisan 1993 günü, Fenerbahçe Stadı’nda, Fenerbahçe-Koca­elispor maçının cumhurbaşkanının ölümü nedeniyle ertelendiği anonsu yapıldığında ilk tepkileri “Paralar n’ola­cak?” sloganını atmak olan taraftarlar mesela… Belki ilk anda Özal’ın ölümünden çok etkilenmemişlerdi ama Özal döneminin değerlerinden yeterince etkilendikleri açık de­ğil mi?” (Pop Çağı Ateşi)
  • Cumhuriyet kuşağının evlatları ya da torunları, büyüklerinden, “Siz o sakallı yobazlara bakmayın, aslolan Müslüman biziz” konuşmalarını bol miktarda dinlemişlerdir, hala da dinliyorlar. İbadete mesafeli duran ya da ibadeti “mahrem” alanların dışına pek çıkarmayan, “kurum ideolojisi”ne uygun bir tavır bu; dindarlığı anlatırken bile özünde laikliğe vurgu meydana getiren Cumhuriyet kültürü. Oysa bugün merkezde karşılaşılan şey, popüler kimliğin bir parçası olarak, laikliği anlatırken dindarlığa vurgu meydana getiren İslami kültür. (Pop Çağı Ateşi)
  • Gerçekten de yaşam kimi süre, “insanoğlu çıldırmış” dedirtiyordu. (Pop Çağı Ateşi)
  • 1914 senesinde, Fenerbahçeli Otomobil Nuri, aralarında büyük golcü Bekir’in de bulunmuş olduğu altı arkadaşını ayartır ve Altınordu takımına götürür. O dönemde Altınordu en varlıklı ve en forslu takımdır. Zira başkanı, Talat Paşa’dır. Eğer Fenerbahçe’den kopan futbolcular İttihatçıysa ve Talat Paşa’nın gül hatrı artı kara kaşı kara gözü için ekip değiştirmişlerse, Türkiye’de ustalaşmış futbolun yaşı birazcık daha küçüktür. Eğer üç beş kuruş para alarak geçmişlerse, Türkiye’de ustalaşmış futbol 1914 doğumludur. Öyleki ya da bu şekilde “Altınordu vakası” hususi koşulların ürünüdür. 1910’lu ve hatta 1920’li yıllarda ustalaşmış ilişkiler derhal asla gündeme gelmez. (Bu Maçı Alıcaz)
  • Bir insanı dinlerken sinirlenebilirsiniz. Bu, o insanoğlunun nitelikleri hakkında bir gösterge değildir. Yalnızca, uyuşamadığınızı gösterir.
    Ama bir insanı dinlerken onun adına utanıyorsanız… Bu, o insanoğlunun nitelikleri ve kabiliyetleri hakkında, en azından sizin için mühim bir göstergedir. Dahası, fazlaca yıpratıcı bir duygudur. (Cilalı İmaj Devri)
  • “…kimi zaman en kolay hakikatler fazlaca inanılmaz görünür ve inandırıcı olmak için hakikatleri değişiklik yapmak zorunda kalırsın.” (Acemi Eğitimi)
  • Eğer “kıro zannedilme” kompleksiniz yoksa ve İbrahim Tatlıses’in hiçbir şeyine katlanamama hakkınızı kullanmıyorsanız, “Türkmen Gelini” türküsünü bir kulak verin, n’olur. Yitirmek suretiyle olduğu iki misyonun bırakacağı boşlukta, İbrahim Tatlıses’in, yalnızca sesine tutunarak da ayakta kalabileceğini düşünürsünüz bir ihtimal. En iyi İbrahim Tatlıses, türkü söyleyen İbrahim Tatlıses değil mi aslına bakarsan? (Cilalı İmaj Devri)
  • …kimi zaman en kolay hakikatler fazlaca inanılmaz görünür ve inandırıcı olmak için hakikatleri değişiklik yapmak zorunda kalırsın. (Acemi Eğitimi)
  • Fazlaca küçük bir şeyin, akla gelmeyecek bir meselenin insan kaderini iyi mi değiştirebileceğini öğrenmek üzereydim… (Acemi Eğitimi)
  • Öldürenlere, yakanlara, kanlı rövanş ardında koşanlara niçin bu kadar kolayca tahrik oldukları ve niçin can almadan tatmine ulaşamadıkları pek sorulmuyordu. (Pop Çağı Ateşi)
  • Kovalanıyorsun, kaçıyorsun, aranıyorsun, var olduğun kabul ediliyor, tehlikeli bulunuyorsun. Seni yok etmeye çalışıyorlar fakat yok sayamıyorlar. (Cilalı İmaj Devri)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş