Eğitim

Hadis Usulü – Talat Koçyiğit Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Hadis Usulü – Talat Koçyiğit Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Hadis Usulü kimin eseri? Hadis Usulü kitabının yazarı kimdir? Hadis Usulü konusu ve anafikri nedir? Hadis Usulü kitabı ne konu alıyor? Hadis Usulü PDF indirme linki var mı? Hadis Usulü kitabının yazarı Talat Koçyiğit kimdir? İşte Hadis Usulü kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Talat Koçyiğit

Yayın Evi: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları

İSBN: 9789753892834

Sayfa Sayısı: 308


Hadis Usulü Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Birinci hicri asrın ortalarında müslümanlar içinde zuhur eden siyasal ihtilaflar, ikinci asırdan itibaren yabancı kültür akımlarıyla da beslenmeye başlayınca, akaide kadar varan sarsıntı, müslümanların tevhid kelimesi üstündeki vahdetini parçalayacak derecede sertliğini arttırmış bulunuyordu. Daha üçüncü İslam Halifesi Osman İbn Affan’ın öldürülmesiyle ortaya çıkan şi’a ve havaric fırkaları, birbirleriyle şiddetli bir mücadeleye girişmiş; havaric, Ali İbn Talib’i tekfir ederken, şi’a, onun tafdilinde ifrata giderek Hazreti Peygamber vasisi bulunduğunu, hatta bazıları da nübüvvetini yada uluhiyyetini iddia etmişlerdir. Bu mücadeleler, iki fırka içinde devam edip giderken, ikinci asrın başlarında cehmiyye ve muşebbihe, cebriyye ve kaderiyye benzer biçimde felsefi – itikadi mezhepler zuhur etmiş, bunlar, kadim Yunan felsefesinden aldıkları bir ekip görüşlere İslami bir renk vererek onları müslümanlara mal etmeye çalışmışlardır.


Hadis Usulü Alıntıları – Sözleri

  • Mutezile imamları, iyi yada fena davranışlarım, aklî ve felsefî görüşlerini halkı telkin edebilmek gayesiyle plânlarken, hadîsçilerin de sünnete dayalı inançlarım yaymak için çaba göstermiş olmalarım doğal karşılamak gerekir. Aslında hadisçilerin dini mevzularda sâhip oldukları inanç, mutezileden değişik olarak, Kur’ân ve hadîste buldukları nassların ifade ettikleri manâdır; şundan dolayı nassın sıhhati onlar için sâbit olduktan sonrasında, o nası mutlak surette inanç hasıl eder. Bu bakımdan hadîsçiler için yapılması ihtiyaç duyulan ilk iş, her biri bir amel yada bir inancı gerektiren hadîs metinlerinin rivayeti ve daha kolay istifade edilmesi için kitaplarda biraraya getirilmesidir. Halbuki mütezileye gore durum farklıdır. Onlar için nassın sıhhati, manasının prensiplerine uygun olarak gelmesi halinde kıymet ifade eder. Aksi halde nassın sıhhatini ve dolayısiyle nassı inkâr etmekte tereddüt göstermezler…
  • “Güvenilir bir isnad Hz.Peygamber’e olan yakınlıktır.
    Bu yakınlık, Muhammed ibn Eslem et- Tûsî’nin ifadesine gore, Allah’a yakınlık gibidir.
    Şundan dolayı isnadın yakınlığı, Hz. Peygamber’e yakınlıktır;
    Hz.Peygambere yakınlık ise Allah’a yakınlıktır.”
    İbnu’s-Salâh, Ulûmu’l – Hadîs, s. 231-232
  • Râvinin, hadisinde yalancılıkla itham olunmasıdır.
    Râvi, Hz. Peygamberden (sav) rivayet etmiş olduğu hadislerde yalan söylemese bile, sair konuşmalarında yalancılıkla tanınması halinde, hadis rivayetinde de yalancılıkla itham olunur ve bu benzer biçimde kimselerden hadis rivayet edilmez.
    Bu şekilde kimselerin hadisleri metruk sayılır.
  • “sözlerimi işiten ve onları belleyip hıfzeden ve sonrada bildiri eden kimseleri, Allah aydınlatsın.”
    Tirmizi, Ebu Davud, ibn Mace.
    “Hadis ehlinden asla kimse yoktur ki yüzünde o zikredilen aydınlık ve nur bulunmasın.” es-Suyuti Tedribu’r Ravi.
    “Bu bakımdan hadis bilimsel, bir ahiret ilmidir; onunla meşgul olacak kimsenin niyet ve ihlasını ona gore doğrultması ve kalbini dünyevi gayelerden temizlemesi gerekir.” – ibnu’s Salah Ulumu’l Hadis.


Hadis Usulü İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Müteşekkir: Eseri çok önemli her biri kıymeti katan Üstadımızın yüreği ile nakış nakış hale getiren yazara müteşekkir ederim. Hadisleri çeviri edilmesi bir araya getirmesi güzel (beyazcicegimm)


Hadis Usulü PDF indirme linki var mı?


Talat Koçyiğit – Hadis Usulü kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Hadis Usulü PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Talat Koçyiğit Kimdir?

Merhum Talat Koçyiğit, 3 Ağustos 1927’de Uşak’ta hayata merhaba dedi. Dedesi Ka­dı­köy­lü Ha­fız Sü­ley­man Efen­di’den dolayı Uşak merkez’de ‘Ka­dı­köy­lü­ler’ ola­rak ta­nı­nan bir ailede yetişti. Dedesi, ha­fız­lık, ho­ca­lık yap­mış, İs­la­mi ko­nu­lar­da ol­duk­ça bil­gi­li, si­ya­si me­se­le­ler­de gö­rüş sa­hi­bi, ha­tı­rı sa­yı­lır bir kim­se idi. İl­ko­ku­la git­ti­ği sı­ra­lar­da dedesinden ve babasından temel dini bilgiler ve Ku­ran-ı Ke­rim öğ­ren­di.

İl­kokul, or­taokul ve li­se­yi Uşak’ta ta­mam­la­dı. 1949’da Li­se­den me­zun ol­unca kendi isteğiyle ka­yıt yap­tır­dığı Ankara Üniversitesi Tıp Fa­kül­te­si’ne talebe olarak kabul edildi. Ancak bir ga­ze­te­de Ankara Üniversitesi İla­hi­yat Fa­kül­te­si’nin açıl­dı­ğı ve öğ­ren­ci kay­dı­na baş­lan­dı­ğı ha­be­ri­ni gö­rün­ce dü­şün­cesi de­ğiş­ti ve Tıp Fa­kül­te­si’nden ev­ra­kını ge­ri al­ıp İla­hi­yat Fa­kül­te­si’ne kay­dını yap­tır­dı. İlahiyat’a ka­yıt yap­tı­rır­ken, bi­tir­dik­ten son­ra ne ola­ca­ğı­ ko­nu­sun­da hiçbir bil­gisi yok­tu. Din hak­kın­da­ki bil­gisi ve bu sa­ha­ya olan me­ra­kı onu bu­ra­ya mey­let­tir­di. Böylece Cum­hu­ri­yet dö­ne­mi yük­sek din eği­ti­mi­nin ilk öğ­ren­ci­le­ri ve me­zun­la­rı içinde yer aldı.

Fa­kül­te’nin ilk yıllarında eği­tim kad­ro­su yetersiz olduğundan ders­le­rin bir kıs­mı­nı ken­di fa­kül­tesin­de, di­ğer bir kıs­mı­nı Dil-Ta­rih’de gö­rü­yor­du. Fa­kül­te yıl­la­rı­n­da ho­ca­la­rı­n­dan en fazlaca Tay­yip Okiç’ten et­ki­lendi. Boşnak asıllı sa­mi­mi bir Müs­lü­man ve iyi bir ho­ca olan merhum Okiç’ten tefsir ve hadis mevzularında fazlaca yararlandı. Da­ha ta­le­be­lik yıl­la­rın­da Tay­yip Bey onu Fa­kül­te’ye asis­tan al­ma­yı dü­şü­n­düğünü söylemiş, bu se­bep­le, bi­rin­ci sı­nıf­tan itibaren yabancı dil mevzusunda hazırlanmış ve mezun olduktan sonrasında da asistan oldu.

Tür­ki­ye’de ha­dis kür­sü­sü­nü her ne ka­dar Tay­yip Ho­ca kur­muşsa da, ça­lış­ma­la­rı­na bak­tı­ğı­mız za­man, ha­dis ala­nı­nın te­mel ko­nu­la­rı­nı ilk ele alan Talat hocamız oldu. Çün­kü İla­hi­yat Fakültesi’ne 1953 senesinde ilk ha­dis asis­tanı olarak alınmıştı. Hat­ta o dö­nemler­de aka­de­mik an­lam­da ha­dis­le meş­gul olan fazla kim­se olmadığı için aka­de­mik ça­lış­ma­la­rın ço­ğu­ merhum Talat hocamızın ne­za­re­ti­n­de ya­pıl­mıştı.

Merhum hocamızın dok­to­ra te­zi, “Ha­dis­le­rin Top­lan­ma­sı Ve Ya­zı İle Tes­pi­ti”­ne da­irdi. Bel­ki de ha­dis sa­ha­sın­da Tür­ki­ye’de­ki ilk aka­de­mik ça­lış­ma sayılabilecek olan bu ko­nu­yu seçerken hem Tay­yip Bey’in hem de o za­manlar An­ka­ra İla­hi­yat Fakültesi’nde bulunan Fu­at Sez­gin Bey’in bü­yük kat­kı­sı ol­du.

1957’de tamamladığı doktora tezinin peşinden hocamızın yazıya döktüğü Hadis zamanı, Hadis Usulü, Hadis Istılahları, Hadisçilerle Kelamcılar Arasındaki Münakaşalar benzer biçimde her biri adeta klasikleşmiş eserler, Türkiye’deki hadis öğretimi ya da bilimsel nitelikli hadisçiliğin en temel kaynakları olmuştu. Dahası alfabetik olarak hazırlanmış olan Hadis Istılahları adlı kıymetli eseri, o zamanlar itibariyle İslam aleminde de bir ilkti. Ayrıca hocamızın birçok ilim adamının da yetişmesinde oranı fazladır. Bugün İlahiyat fakültelerinde vazife yapmakta olan birçok hadis öğretim üyesi, doktoralarını hocamızın danışmanlığında yapmışlardır. Merhum Selman Başaran ile Mücteba Uğur, şu an emekli olan Cemal Sofuoğlu, halen görevde bulunan Nevzat Aşık, Selahattin Polat, Ramazan Ayvallı, M. Hayri Kırbaşoğlu, İ. Hakkı Ünal, M. Emin Özafşar, Bünyamin Erul benzer biçimde hocalar bunlar arasındadır.

Arap dün­ya­sın­dan ilk ola­rak 1957-1958 yıllarında Bağ­dat’a git­ti ve orada al­tı-ye­di ay kal­dı. 1963’te kendi imkanlarıyla iki se­ne izin­li ola­rak Tu­nus’a git­ti ve ora­da 20 ay geçirdi. 1967’de doçent oldu. Da­ha son­ra pro­fe­sör­lük­te li­san im­ti­ha­nı­na Fran­sız­ca­dan girmek istedi ve Fransızcasını geliştirmek suretiyle 1972 yı­lın­da bir yıl­lı­ğı­na Fran­sa’ya git­­ti. 1975’de profesörlük ekibine atandı. 1980’li yıllarda 1-2 haftalığına Rusya (Azerbeycan, Özbekistan vb.), Mısır ve İngiltere’ye gitti. 1984’te hac, 1987’de ise umre yapmış oldu.

Hocamız 1994 senesinde yaş haddinden emekli oldu. Emekliliği döneminde İsmail Cerrahoğlu Hoca ile beraber başladıkları sadece sonradan kendisinin tek başına devam etmiş olduğu Tefsiri yazmakla meşgul oldu. Nihayet hocamız bu tefsiri üç ay ilkin on cilt halinde tamamladı. Bu kıymetli eserin basım işini TDV üstlendi.

12 Eylül sonrası en zor yıllarda (1982-1985) dekanlık yapmış oldu. Aslında idarecilik onun yapısına asla uygun değildi. Muhtemelen bir emr-i vaki sonucu bu göreve getirildi. O yıllarda ortaya çıkan başörtüsü yasağı ve öğrencilerin eylemleri hocayı fazlaca rahatsız etti. Bunun sonucu olarak birkaç ay sonrasında 1982’de ilk enfaktüsü geçirdi ve hastanede üç hafta kaldı. O günlerde fakülteyi ziyarete gelen Cumhurbaşkanı Ke­nan Ev­ren Paşa’nın İla­hi­yat Fa­kül­te­si ho­ca­la­rının karşısında içki mevzusundaki sarf etmiş olduğu laflara Koç­yi­ğit hocamızın açıkça itiraz etmesi de oldukça manidardır.

Görevine ve derslerine fazlaca bağlı olan ho­camızın aka­de­mik ha­ya­tı­, Bah­çe­li­ev­ler’deki evi ile İlahiyat Fakültesi ara­sın­da, evi­n­deki ki­tap­ları ara­sın­da, Fa­kül­te’de öğ­ren­ci­le­ri ara­sın­da ge­çti. Evi ile Fakülte arasını yürüyerek gider gelirdi. Oldukça mütevazı sayılabilecek bir yaşamı vardı. Mütevazı bir kişiliğe sahipti. Senelerce öğle yemeği yerine bir simit ile çay içmek adeta onun sünneti haline gelmişti. Hoşlanmadığı için sem­poz­yum­la­ra ve ben­ze­ri il­mî top­lan­tı­la­ra da pek ka­tıl­ma­dı. Yazılarında kullandığı dil ve üslup Türkçe açısından oldukça başarılıydı.


Talat Koçyiğit Kitapları – Eserleri

  • Hadis Usulü
  • Hadisçilerle Kelamcılar Arasındaki Münakaşalar
  • Hadislerin Toplanması ve Yazı İle Tespiti
  • Hadis Tarihi
  • Kuran-ı Kerim Meali
  • Makaleler
  • Hadis Terimleri Sözlüğü
  • Hadis Usulü


Talat Koçyiğit Alıntıları – Sözleri

  • Allah’ın rahmetinin eserlerine bir bak; iyi mi arza, ölümünden sonrasında yaşam vermiş… (Kuran-ı Kerim Meali)
  • Mutezile imamları, iyi yada fena davranışlarım, aklî ve felsefî görüşlerini halkı telkin edebilmek gayesiyle plânlarken, hadîsçilerin de sünnete dayalı inançlarım yaymak için çaba göstermiş olmalarım doğal karşılamak gerekir. Aslında hadisçilerin dini mevzularda sâhip oldukları inanç, mutezileden değişik olarak, Kur’ân ve hadîste buldukları nassların ifade ettikleri manâdır; şundan dolayı nassın sıhhati onlar için sâbit olduktan sonrasında, o nası mutlak surette inanç hasıl eder. Bu bakımdan hadîsçiler için yapılması ihtiyaç duyulan ilk iş, her biri bir amel yada bir inancı gerektiren hadîs metinlerinin rivayeti ve daha kolay istifade edilmesi için kitaplarda biraraya getirilmesidir. Halbuki mütezileye gore durum farklıdır. Onlar için nassın sıhhati, manasının prensiplerine uygun olarak gelmesi halinde kıymet ifade eder. Aksi halde nassın sıhhatini ve dolayısiyle nassı inkâr etmekte tereddüt göstermezler… (Hadis Usulü)
  • Kur’anı Kerîmin bir fazlaca âyetlerinde, Allah Ta’âlâ nın konuşma sıfatına işaret edilmiş olduğu, bazı peygamberlerle arada hiçbir araç olmadan direkt doğruya konuşmuş olduğu; onlara hitap etmiş olduğu, açık ve tereddüde yer vermeyecek bir uslub içinde görülür. Bu bakımdan Allâh Ta(âlâ “Mutekellim” dir ve O’nun bu sıfatı, zatı ile beraber ezelden beri mevcuttur; bir başka ifade ile kadimdir. Kur’ân: Kerim de O’nun kelâmındân başka bir şey değildir. Mutezile kelâmaha, bu görüşün aksine, Allah Ta’âlâmn öteki sıfatları benzer biçimde kelâm sıfatını da reddetmiş, sadece kelâmı gerekseme ânında bir cisim üstünde yarttığını, doIaysıyla Kur’ânın da yaratılmış bulunduğunu ileri sürmüşlerdir. (Hadis Tarihi)
  • O halde şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? (Kuran-ı Kerim Meali)
  • “Üzülme, Allah bizimle beraberdir.” (Kuran-ı Kerim Meali)
  • Hadisçilerin akaid mevzusunda ilk kere karşılarına dikildikleri kimseler, kelamcılar ve kelamcıların mensûp oldukları itikadi mezhepler olmuşlardır. (Hadisçilerle Kelamcılar Arasındaki Münakaşalar)
  • … eğer hadis Müslümanlar içinde bu aşama kati bir kıymet ifade etmemiş olsaysı, ne bu fıkralar hadis vaz’ına karşılık İslam’ın kebireden saydığı yalancılığı yüklenmek lüzumunu hissederlerdi; ne de onların dışındakiler kendi gayeleri için aynı gabaveti işlerlerdi. (Hadis Tarihi)
  • “sözlerimi işiten ve onları belleyip hıfzeden ve sonrada bildiri eden kimseleri, Allah aydınlatsın.”
    Tirmizi, Ebu Davud, ibn Mace.
    “Hadis ehlinden asla kimse yoktur ki yüzünde o zikredilen aydınlık ve nur bulunmasın.” es-Suyuti Tedribu’r Ravi.
    “Bu bakımdan hadis bilimsel, bir ahiret ilmidir; onunla meşgul olacak kimsenin niyet ve ihlasını ona gore doğrultması ve kalbini dünyevi gayelerden temizlemesi gerekir.” – ibnu’s Salah Ulumu’l Hadis. (Hadis Usulü)
  • Allah’tan başka dostlar edinenlerin durumu, kendine ev icra eden örümceğin durumu gibidir; zira evlerin en çürüğü, kuşku yoktur ki örümceğin evidir. Keşke bunu bilselerdi. (Kuran-ı Kerim Meali)
  • Kim Allah’a inanç ederse, Allah da onun kalbine hidayet verir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir. (Kuran-ı Kerim Meali)
  • “Rabbim beni tek başıma bırakma.” (Kuran-ı Kerim Meali)
  • Göklerde ve yerde olan her şeyi bilir. Gizlediğinizi de açığa vurduğunuzu da bilir. Allah, göğüslerde olanı da hakkıyla bilendir. (Kuran-ı Kerim Meali)
  • Bu dünya yaşamı, bir eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Âhiret yurdu, işte aslolan yaşam odur; keşke bunu bilmiş olsalardı. (Kuran-ı Kerim Meali)
  • Râvinin, hadisinde yalancılıkla itham olunmasıdır.
    Râvi, Hz. Peygamberden (sav) rivayet etmiş olduğu hadislerde yalan söylemese bile, sair konuşmalarında yalancılıkla tanınması halinde, hadis rivayetinde de yalancılıkla itham olunur ve bu benzer biçimde kimselerden hadis rivayet edilmez.
    Bu şekilde kimselerin hadisleri metruk sayılır. (Hadis Usulü)
  • Yoksa temenni etmiş olduğu her şey insanoğlunun mıdır? (Kuran-ı Kerim Meali)
  • Bir ilmin usul ve kaideleri belirlenmeden o usul ve kaidelere uygun muhteşem eserler tasnif edilmesi mümkün değildir. (Hadis Tarihi)
  • “Allah bizlere yeter; o ne güzel vekildir.” (Kuran-ı Kerim Meali)
  • Sizin için Allah’tan başka ne bir dost ne de bir destek vardır. (Kuran-ı Kerim Meali)
  • >
    (Kuran-ı Kerim Meali)
  • “Güvenilir bir isnad Hz.Peygamber’e olan yakınlıktır.
    Bu yakınlık, Muhammed ibn Eslem et- Tûsî’nin ifadesine gore, Allah’a yakınlık gibidir.
    Şundan dolayı isnadın yakınlığı, Hz. Peygamber’e yakınlıktır;
    Hz.Peygambere yakınlık ise Allah’a yakınlıktır.”
    İbnu’s-Salâh, Ulûmu’l – Hadîs, s. 231-232 (Hadis Usulü)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş