Eğitim

Duygu Keşifleri – Banu Yaşar Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Duygu Keşifleri – Banu Yaşar Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Duygu Keşifleri kimin eseri? Duygu Keşifleri kitabının yazarı kimdir? Duygu Keşifleri konusu ve anafikri nedir? Duygu Keşifleri kitabı ne konu alıyor? Duygu Keşifleri PDF indirme linki var mı? Duygu Keşifleri kitabının yazarı Banu Yaşar kimdir? İşte Duygu Keşifleri kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Banu Yaşar

Yayın Evi: Zafer Yayınları

İSBN: 9789752612266

Sayfa Sayısı: 208


Duygu Keşifleri Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Hayatı keşfetmek, insanoğlunun kendini keşfiyle adım atar…”

Her şeyin bir ömrü var, yaşamın, ilişkilerin, dostlukların, tüm dokunduklarının ve tüm hayalini kurduklarının, tüm kırgınlıklarının ve tüm yürek yaralarının da bir ömrü var…

Bitse de bigün, gene de yaşamak arzu ederdim, gelen ve gelecek olan, biten ve bitecek olan her şeyi. Görmek arzu ederdim tüm gördüklerimi ve göreceklerimi, gene sevmek arzu ederdim, tüm sevdiklerimi…

Tecrübelerin arttıkça sükûnetin de artıyor. Geride kalanı pencereden fırlatmakla, kapıdan uğurlamak arasındaki tercih insanoğlunun kendisine kalıyor. Hayata baktığımız gözlüklerin rengi ve numarası değiştikçe, renkler ve çehrelerde değişmeye başlıyor. Aslında her yaş insana peşinden bakmış olduğu camı birazcık daha değiştirmeye zorluyor.

Ne kadar dinleyebiliyoruz iç sesimizi… En son ne vakit konuştuk onunla, ne vakit dertleştik… Kendimizle baş başa kalmayalı, yaralanan yerlerini sarmayalı, bitkin sesini dinlemeyeli kaç doğum günü geçti üstünden…

Eskiden yoksunluk bir mesele olarak algılanırken, günümüzde zamansız edinilmiş fazlalardan dolayı mesele yaşıyoruz. Her şeye daha kolay haiz olabiliyoruz fakat hızlanan bunca şeye karşın insanoğlu eskisinden daha mutlu değil. Mutluluğun haiz olmakla bir ilişkisi olmadığını anladığımızda ümit ederim iş işten geçmiş olmaz…

(Tanıtım Bülteninden)


Duygu Keşifleri Alıntıları – Sözleri

  • Üreten ve sevebilen insan mutlu insandır.
  • Sevgiye ve karşındakine yüklediğin anlam, aslen senin kendi ihtiyaçlarındır. Kendini zayıf ve değersiz hisseden insan, eşinin kendisinde var olmayan kıymeti, kendisine hissettirmesini bekler. Aslında ve özünde kimse kimseyi, ne kıymetli hissettirebilir ne de değersizleştirebilir. Tabii sen izin vermediğin sürece…
  • Bağlanalım sevdiğimiz insanlara, fakat onlara bağımlı olmayalım, her duygumuzu onlara endekslemeyelim.
    (Gerçek özgürlük, yitirme korkusuna karşın, sevmeye devam edebilmektir.)
  • Sevgiye, sevginin kalıcılığına ve verdiği güvene olan inancımız gitgide azaldı. İnsan, haiz olduklarına karşın, daha da yalnızlaştı. Ne kadar isterdi asla değişmeden onu seven, onu bekleyen birilerinin olmasını…
  • İnsan oğlu çoğunlukla sevgi mevzusunda bencildir. Olduğu benzer biçimde sevmek istemez. İstediğim, hayal ettiğim benzer biçimde olursan severim, şartlı refleksini dayatır karşısındakine. Bana benim istediğim benzer biçimde davranırsan ve istediğimi verirsen seni severim, şeklinde bir sevmektir bu. Sen olduğun, öyleki olduğun için değil…
  • Bardak olup daracık bir alanda boğulmak ve yaşamı bir tek oradaki acıdan ibaret saymak, insanoğlunun yüreğini tüketir. Oysa ki yaşadığımız acıyla ilgili bakış açımızı genişletirsek, hem daha azca canımız acır, hem de oradan çıkmak daha kolay olur. İlk düşüşte oradan çıkmak yıllarımızı alırken, sonrakiler de ya bilerek düşeriz ya da yanından geçip gideriz. En azından diplerden çıkmak yıllarımızı almaz ve daha kısa sürer.
  • “Yaşamdaki acılar tuz gibidir; ne azdır, ne de oldukça. Acının miktarı hep aynıdır. Ancak bu acının acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Acın olduğunda yapman ihtiyaç duyulan tek şey, acı veren şeyle ilgili duygularını genişletmektir. Onun için sen de artık bardak olmayı bırak, göl olmaya çalış.”
  • Bir çok vakit, niye ben bunu yaşadım ki diye sorarız ve anlayamayız neler bulunduğunu. Bize kalan, onları iyi mi karşıladığımızdır ve iyi mi uğurladığımızdır aslen. Her gelen, bir konuk niyetiyle gelir, görevini yapar ve gider. Aşırı sahiplenmek, tutkuyla bağlanmak, onsuz yaşayamayacağımızı düşünmek, yaşamı zorlaştırır yüreğimize. Devamlı yakınma etmek ve sızlanmak da bir tek vakit kaybettirir insana.
  • Bitse de bigün, gene de yaşamak arzu ederdim,gelen ve gelecek olan,biten ve bitecek olan her şeyi.Görmek arzu ederdim tüm gördüklerimi ve göreceklerimi,gene sevmek arzu ederdim,tüm sevdiklerimi…


Duygu Keşifleri İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Duygu Keşifleri, insanı iç hesaplaşmaya iten, hatalarımızı görme fırsatı sunan, çözümlerini aktaran bir kitap. Okurken yazarla söyleşi ediyormuş hissine kapıldım. İçten, samimi, refah dolu, terapi benzer biçimde bir sohbetti. (Çiçekkokankitaplar)


Duygu Keşifleri PDF indirme linki var mı?


Banu Yaşar – Duygu Keşifleri kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Duygu Keşifleri PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Banu Yaşar Kimdir?

1972 senesinde Amasya’da dünyaya geldi. İlkokulu Samsun’da, ortaokul ve liseyi İstanbul’da tamamladı. 1990’da İstanbul Üniversitesi Psikoloji kısmına girdi. Okuldayken ağırlıklı olarak klinik psikoloji üstüne dersler aldı. Stajlarını klinik psikoloji ve psikoterapi üstüne yapmış oldu. Çocuk psikolojisi, bireysel psikoterapi, evlilik danışmanlığı, kognitif terapi, ruhsal kontrol ve teknikler mevzusunda süpervizyonlar aldı. 1994 senesinde mezun olduktan sonrasında hususi bir kolejde ruhsal danışmanlık yapmış oldu. Bu süreçte çeşitli kurum ve kuruluşlarda aile içi yazışma ve çocuk psikolojisine yönelik seminerler vermeye başladı.

Dikkat ve konsantrasyon güçlüğü çeken çocuklarla dikkat eğitimi üstüne emekler yapmış oldu. 2002 yılından beri hususi okul öncesi kurumlarda psikolog olarak vazife yapmanın yanında aile danışmanlığı, evlilik terapisi, bireysel psikoterapi ve çocuk ruh sağlığı üstünde de çalışmalarını sürdürmektedir. Mesleki konuların ele alındığı radyo programları hazırlayıp sunmaktadır. Ulusal ve mahalli olmak suretiyle çeşitli gazete ve dergilerde yazı çalışmalarına tertipli olarak devam etmektedir.

Duygu Keşifleri, Aşk Biter, İnsan Yorulur ve Anne Saati Geldi mi? ismiyle yayınlanmış kitaplarının yanı sıra yeni kitap emekleri da devam etmektedir. Evli ve bir kız annesidir.


Banu Yaşar Kitapları – Eserleri

  • Benim Sessiz Arkadaşım
  • Duygu Keşifleri
  • Kızları Kız Gibi Erkekleri Erkek Gibi Yetiştirmek
  • Aşk Biter İnsan Yorulur
  • Anneme Soramadığım Sorular
  • Anne Saati Geldi mi?


Banu Yaşar Alıntıları – Sözleri

  • Sevgiye, sevginin kalıcılığına ve verdiği güvene olan inancımız gitgide azaldı. İnsan, haiz olduklarına karşın, daha da yalnızlaştı. Ne kadar isterdi asla değişmeden onu seven, onu bekleyen birilerinin olmasını… (Duygu Keşifleri)
  • Çocuğa karşı işlenen cinsel suçların en sık görüldüğü durumlar çoğu zaman aile içi ve akrabalar içinde oluyor. Dışarıdan yabancı biri tarafınca meydana getirilen rahatsızlık vakaları aile içinde yaşananlara oranla istatistiki olarak daha azca. (Anneme Soramadığım Sorular)
  • “Sorun ve sızlanma ile adım atmak işi zorlaştırır.” (Aşk Biter İnsan Yorulur)
  • Her şeyi genetiğe bağlama çabası, insanı mesuliyet alan ve davranışlarının sorumluluğunu taşıyan bir varlık olma boyutundan çıkarmaktadır. (Kızları Kız Gibi Erkekleri Erkek Gibi Yetiştirmek)
  • Dayağın öğretici bir yanı yoktur. Cezanı ödersin ve biter. (Kızları Kız Gibi Erkekleri Erkek Gibi Yetiştirmek)
  • “İnsan tüketmeden sevgiyi üretebilmeyi öğrendiğinde, dünyayı değiştirmeyi de başaracaktır” (Aşk Biter İnsan Yorulur)
  • Karşımızdaki ister çocuk, ister eş ya da dost olsun, kullandığımız dil ve iyi mi söylediğimiz oldukça önemlidir. Ne söylediğimizden oldukça, onu iyi mi ve hangi kelimelerle söylediğimiz daha önemlidir. (Anne Saati Geldi mi?)
  • Kız evladı için baba, bir dağın eteğinde özgürce oynamak gibidir. (Kızları Kız Gibi Erkekleri Erkek Gibi Yetiştirmek)
  • “Çocuk anne ya da babasıyla özdeşim kurarak onlara benzemeye çalışır. Bilinç dışı yapılan bu özenme ve taklitler sayesinde çocuğun cinsel kimliği olgunlaşır. Erkek çocuk babasına, kız çocuk annesine benzemek için çaba sarf eder.” (Kızları Kız Gibi Erkekleri Erkek Gibi Yetiştirmek)
  • Çocuk bir yaramazlık yapar, anası ya da babası, “Sen ne yaramaz bir çocuksun, ne kadar sorumsuzsun! Senden adam olmaz, ne zaman akıllı bir çocuk olacaksın…” diye söylenmeye adım atar.
    Bu şekilde yetiştirilen bir çocuk ciddi özgüven sorunları yaşar ya da vurdumduymaz bir kişilik yapısı geliştirir. Devamlı eleştirilen, kişiliği aşağılanarak büyütülen çocuklar küçücük yüreklerinde hiddet büyütürler. (Anne Saati Geldi mi?)
  • Bir çok vakit, niye ben bunu yaşadım ki diye sorarız ve anlayamayız neler bulunduğunu. Bize kalan, onları iyi mi karşıladığımızdır ve iyi mi uğurladığımızdır aslen. Her gelen, bir konuk niyetiyle gelir, görevini yapar ve gider. Aşırı sahiplenmek, tutkuyla bağlanmak, onsuz yaşayamayacağımızı düşünmek, yaşamı zorlaştırır yüreğimize. Devamlı yakınma etmek ve sızlanmak da bir tek vakit kaybettirir insana. (Duygu Keşifleri)
  • İnsanlığın karşı karşıya bulunmuş olduğu sorunların kaynağında; emperyalizmin ekonomik, siyasal ve varoluşsal boyutlarında sömürüsü bulunmaktadır. Sömürü dengesizliklere niçin olmakta, yabancılaşma sorununu beslemekte, yabancılaşma insanı insan olarak tanımlayan alt argümanlarda tahribatlara yol açmakta, egoist ve aşırı istekli insan tipini ön plana çıkartmaktadır. (Kızları Kız Gibi Erkekleri Erkek Gibi Yetiştirmek)
  • Bağlanalım sevdiğimiz insanlara, fakat onlara bağımlı olmayalım, her duygumuzu onlara endekslemeyelim.
    (Gerçek özgürlük, yitirme korkusuna karşın, sevmeye devam edebilmektir.) (Duygu Keşifleri)
  • Umut etmek güzel şey. En kötüsü umut edecek bir şey bulamamak sanırım. (Benim Sessiz Arkadaşım)
  • Bitse de bigün, gene de yaşamak arzu ederdim,gelen ve gelecek olan,biten ve bitecek olan her şeyi.Görmek arzu ederdim tüm gördüklerimi ve göreceklerimi,gene sevmek arzu ederdim,tüm sevdiklerimi… (Duygu Keşifleri)
  • “Nefsini bilen, kendini bilir, kendini bilen, haddini bilir, haddini bilen Rabbini bilir, Rabbini bilen huzuru ve emniyeti yaşar.” (Aşk Biter İnsan Yorulur)
  • Anne ne kadar kolay öfkeleniyorsun bilincinde mısın? Hemen bağırmaya ve vurmaya başlıyorsun, yaptığım şeyin cezası bu kadar ağır mı olmalıydı? Ne vakit kızsan dövüyorsun beni… Dayağın sanki asla sonu gelmeyecek benzer biçimde oluyor. Benden bu kadar mı nefret ediyorsun? Öfken bana olan sevginden daha mı oldukça? Vurduğun zamanlarda da beni hala seviyor musun anne? Biliyorum ben uyuduğum vakit başucumda ağlıyorsun, pişman oluyorsun. Sen benim uyuduğumu sanıyorsun fakat ben seni duyuyorum. Pişman oluyorsun fakat ertesi gün gene dövüyorsun. Bana vururken “Bu sana ders olsun!” diye bağırıyorsun fakat bana asla ders olmuyor. Beni daha oldukça öfkelendiriyor, kızgınlığımı, inadımı artırıyor…
    Keşke bana vurmasan anne. (Anneme Soramadığım Sorular)
  • Hayatı iyi niyet ve hevesle okumak, parçaları eksiksiz olduğuna inanarak aramak ve bulmak duasıyla… (Aşk Biter İnsan Yorulur)
  • Bir gün arkadaşın bizlere gelmişti. Onunla konuşurken bana istemeden hamile kaldığını anlatıyordun. Hamile bulunduğunu öğrenince oldukça mutsuz olmuşsun, oldukça üzülmüşsün.
    Sen benim duymadığımı zannettin fakat ben hepsini duydum anne…
    Gerçekten beni istemedin mi?
    O yüzden mi kimi zaman bana bu kadar oldukça bağırıyorsun? (Anneme Soramadığım Sorular)
  • İnsan oğlu çoğunlukla sevgi mevzusunda bencildir. Olduğu benzer biçimde sevmek istemez. İstediğim, hayal ettiğim benzer biçimde olursan severim, şartlı refleksini dayatır karşısındakine. Bana benim istediğim benzer biçimde davranırsan ve istediğimi verirsen seni severim, şeklinde bir sevmektir bu. Sen olduğun, öyleki olduğun için değil… (Duygu Keşifleri)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş