Nükleer bomba nedir, tesiri nedir? Nükleer bomba hangi zamanlarda kullanıldı? Ukrayna’yı işgal eden ve ordusuna nükleer caydırıcı eforlarını hususi cenk vazifeyi gidişatına geçirmesi emrini veren Putin, uslara nükleer bomba tesirlerini getirdi. İşte ayrıntılar…
Rusya’nın, Ukrayna savaşı sebebiyle Başkan Putin’in hususi cenk gidişatına geçirilmesi emrini verdiği nükleer silahlar dünyanın gündeminde. Putin, Korunma Bakanı Sergey Şoygu ve Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov ile yapmış olduğu görüşmede, Rus ordusunun nükleer silahlar ve hipersonik füzeleri içeren caydırıcı eforlarının hususi cenk gidişatına geçirilmesi emrini verdi.
Zira bir atomun parçalanması ya da iki atomun birleşmesi halinde açığa çıkan enerjiden istifade edilerek nükleer silahlar yapılmış ve geliştirilmiştir. Atom silahları (Nükleer silahlar), fisyon vakasından istifade edilerek yapılmıştır. Bu olay, bazı ağır metal (uranyum, plütonyum şeklinde) atomların nötron bombardımanı yardımıyla eşit olmayan iki bölüme ayrılmasıdır. Bu temele bakılırsa meydana getirilen silahlar için enerji üniteyi kiloton (KT), 1.000 ton T.N.T (Dinamit) nin devirme gücüne denk bir tazyikin ifadesidir.
Hidrojen silahları (Termonükleer silahlar), füzyon vakasından yararlanılarak yapılmıştır.
(Bu ısıyı sadece bir atom infilakı verebilmektedir). Bu temele bakılırsa meydana getirilen silahlar için kudret üniteyi megaton (MT) dur. Megaton 1.000.000 ton T.N.T.nin devirme eforuna denk bir tazyiktir.
Gerek atom, gerekse hidrojen silahları infilak ettirildikten sonrasında yaptıkları tesirin özelliklerinden hiçbir fark göstermediklerinden hepsine birden NÜKLEER SİLAH tabirini kullanılıyor.
NÜKLEER SAVAŞ NEDİR? NÜKLEER BOMBALAR İLK NE ZAMAN KULLANILDI?
Nükleer cenk, düşmana hasar vermek emeliyle nükleer silahların kullanıldığı bir cenk çeşididir.
Nükleer savaşın fizyolojik tesirleri, konvansiyonel savaşın tesirlerinden değişik olarak on seneler ya da çehre seneler süresince sürecektir. Tarih süresince nükleer silahların cenk alanında kullanılması yalnızca iki kez reelleşmiştir.
HİROŞİMA NÜKLEER ATAĞI NE ZAMAN OLDU?
1. Dünya Savaşı’nın son zamanlarında Amerika Birleşik Devletleri’nin (AMERIKA BIRLEŞIK DEVLETLERI) Japonya’nın Hiroşima ve Nagazaki kentlerinde kullandığı nükleer silahlar, nükleer silahların cenk alanında kullanıldığı tek örneklerdir.
Dünya Savaşı’nın sona ermesinin arkasından Sovyetler Birliği, Birleşik Kraliyet, Fransa ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin de nükleer silahlar geliştirmesi ile nükleer silahlanma dağılmış ve nükleer cenk ihtimali çoğalmıştır. Bilhassa AMERIKA BIRLEŞIK DEVLETLERI ve Sovyetler Birliği’nin silahlanma yarışına girmiş olduğu Soğuk Savaş döneminde büyük bir nükleer savaşın reelleşme olasılığı zirve noktasına erişmiştir. 1991 senesinde Sovyetler Birliği’nin dağılması ile Soğuk Savaş periyodu sonlanmış olan, iki nükleer süper efor arasındaki nükleer cenk olasılığı fazlaca eksilmiştir.
Bu parametreler bombanın türü, eforu, patladığı yükseklik, hava şartları ve hedefin türü olarak sıralanabilir. Bu nedenle nükleer bir silahın tesirleri yalnızca sadeceleştirilmiş bir şekilde anlatılabilir. Nükleer silahın fizyolojik tesirleri, morötesi ışık patlaması, elektromanyetik atma, ısı, tazyik ve iyonlaştırıcı ışınım olarak sıralanabilir. Bombanın atılmış olduğu merkez noktasına yakın bir yerde dışarıda olan insanların ilk fark edecekleri etki bir ışık patlamasıdır.
Bombanın elektromanyetik atma tesiri, radyo ve tv sinyallerine eş sadece eforu fazlaca fazlaca fazladır. Atmanın eforu, ağ hatları, antenler, uzun kablolar ve diğer kollektörler tarafınca sönümlenir. Bu nedenle elektromanyetik atma efor ve bağlantı sistemlerine büyük hasar verir. Elektromanyetik atmanın insanlara direkt etkisi önemsememe edilebilir seviyededir. Bunun sebebi, insanların ölümcül bir şok yaratılmasına niçin olacak bir kollektör yakalaması ihtimalinin düşük olmasıdır.
Nükleer silahın enerjisinin 5’i ısı olarak yayımlanır.
Ateş topunun içindeki ve yakınındaki herşey buğulaşır ya da erir. Ateş topunun yakınında bulunan insanlarda ciddi yanıklar oluşur. Patlama ile oluşan ısı dalgası, geniş bir alanda yangınların oluşmasına niçin olur. Nükleer patlamanın enerjisinin P’si bir tazyik dalgası olarak dağılır. Tazyik dalgası termal ve iyonlaştırıcı ışınımdan daha yavaş dağılır bundan dolayı bombanın etrafındaki insanların sezecekleri son etki tazyik dalgasıdır. Tazyik dalgası, bombanın şiddetine bağlı olarak patlamanın merkez üssüne yakın etraftaki herşeyi yok eder.
Tazyik dalgası sebebiyle savrulan insanoğlu, katı cisimlere çarparak hasar bakar. Devrilen binaların ve değişik cisimlerin uçuşması ile şarapnel tesiri göstererek bombanın merkez üssüne uzaktaki insanların da hasar bakmasına sebep olur. Nükleer patlamanın enerjisinin ’i, iyonlaştırıcı ışınım olarak çevreye dağılır. Patlamadan çevreye piyasaya sürülen ışınım ikiye ayrılır. İlk grup, nükleer silahın patlaması ile anında etrafa piyasaya sürülen ışınımdır. Bu ışınım grubu bombanın merkez üssüne yakın insanların yüksek ışınım dozu almalarına niçin olur.
Bu ışınım grubu hava şartlarına bağlı olarak etrafa dağılır ve radyoaktif kirlenmeye niçin olur. Radyonüklidlerin değişik yarı ömürlere haiz olması sebebiyle radyoaktif kirlenme uzun seneler devam edebilir.
Nükleer savaşlar şeklinde karmaşık vakaların neticelerini varsayım etmek güçtür. Güncel bilimsel araştırmalar, nükleer cenk sonrası dünyanın yalnızca büyük oranda bilinmeyen bir fotoğrafını ortaya çıkarabilir. Bu tereddütlük tarihsel kayıtlarda da bakılabilir.
asırda bilim adamları, iyonlaştırıcı ışınımın sağlık etkilerini sürekli hafife almışlardır. 1960 lı senelerde nükleer silahların elektromanyetik atma özelliklerinin ciddiyeti anlaşılmış, 1970’li senelerde de nükleer silahların ozon katmanına olan tesirleri tartışılmıştır. 1980’li senelere gelindiğinde ise mümkün bir nükleer cenk sonrası oluşabilecek atmosferde toz birikiminin ciddiyeti anlaşılmıştır.
İki ya da daha çok nükleer devletin yapacağı savaşın tarifi iki bölüme bölünebilir.
Örnek olarak, averaj efora haiz bir nükleer patlama bir kentte 100,000 ferdin vefatına yol açıp 100 km kare alanın kirlenmesine sebep oluyor ise 100 nükleer patlamanın 100 kentte on milyon insanoğlunun ölümüne niçin olup 10,000 km kare alanın da kirlenmesine sebep olacağı zannedilir. İkinci tarif daha tahminseldir. Bu tarif, bir nükleer savaşın ekonomik, etrafsal ve bağımlı neticeleri ile alakalıdır.
NÜKLEER SAVAŞIN NETICELERI NE OLUR?
Yalnızca iki ileri derecede silahlanmış devletler (Soğuk Savaş periyodu AMERIKA BIRLEŞIK DEVLETLERI ve Sovyetler Birliği) dahi ölümcül bir karşılaşmaya girse ve haiz oldukları nükleer eforu rakiplerinin büyük kentlerinde kullansalar, netice olarak 35 milyon vefat, 10 milyon ciddi şekilde yaralanma ve her iki tarafın da endüstriyel kapasitelerinin yarısının kaybı olarak hipotez edilebilir.
İlk 40 yıl içinde 5 milyon tiroit kanseri, 13 milyon değişik kanser çeşitleri, 7 milyon tiroit anormallikleri ve milyonlarca genetik bozukluklar hipotez edilmektedir. Bu öngörü, 1980’lerde haiz olunan tüm nükleer silahların yarısının dünyanın çeşitli bölgelerinde kullanılmasını içeriyor.
Özetle nükleer bir savaşın neticesinde şimal yarım küre senelerce radyoaktif olarak kirlenmiş olarak kalacaktır. Küresu baskın kirlenme, daha uzun müddetler göz önüne alındığında büyük bir çekince teşkil etmektedir.
