Kitap Künyesi

Yazar: Ayça Güçlüten

Yayın Evi: İthaki Yayınları

İSBN: 9786057762313

Sayfa Sayısı: 176

İstisnai Buluşmalar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Biz dünyaya ilişkin değildik, dünya da bizlere. Dünya bizlerden apayrıydı, ikimiz de dünyada noksan olanlardık.”

Ayça Güçlüten; yaşamı çoğunluğun algısının dışına sürüklemeyi seçenlerin, mesafeyi yok sayanların, varlık mücadelesine ölü taklidi yapanların, boşluktan korkmayanların, tutkunun tutsağı olmaktan kaçmayanların, imkânsıza inanmayanların, kaderin koyduğu sınırlara meydan okuyanların, çağlardır süregelen donuk ve kopuk sevgileri onarmak için savaşanların ortak hikâyesine odaklanıyor. Ve bir araya gelmelerine inanılamayacak olanlar buluşuyor…

“Senin gibi biriydi. Vazgeçmiyordu. Kafasına taktığı bir şey, biri vardı. O da bir kaçaktı. Bu dünyadan kaçanlardan biri. Ama bu kafesten bir türlü çıkamayan biri. Senin gibi…”

İstisnai Buluşmalar Alıntıları – Sözleri

• Büyümek mahvetmiş temiz sözsüzlüğümü
• Hatırlamak, hep ummadığın bir yerinden acımadan ısırır, senden bir parçayı geri vermemek suretiyle söker alır. Bir zamanlar başka bir halde var bulunduğunu anlatır sana, iyi mi da asla kimse bulunduğunu, asla bir duaya sızamadığını,aslına bakarsak… Bu dünyaya aslına bakarsanız asla yakıştırılmadığını yüzüne tükürür.
• Hepimizin zihninde bulanık bir planı, yüreğinde kırık da olsa bir düşsel vardı. Birbirimizi ıskalamamız doğaldı.
• “Seni sevdim,doğru.Bedenini değil,seni.Şehvetle değil,hasretle.Gerçek olmama ihtimalini sevdim.Gerçek olsan da uzağında olmayı,seni tanımamış olmayı sevdim.”
• Birinin düşlerinde ölmeden başkasınınkinde var olamazmışım.
• Yapman gerekeni yaptın sen. Sana iyi yaptın ya da fena yaptın diyemem. Bunu sende bir başkasına söyleyemezsin. Annene, babana, teyzene, kardeşine, bana, asla hiç kimseye söyleyemezsin. İnsanlar bir tek bir şeyler yaparlar. Bazen ellerinden, kimi zaman içlerinden geleni. Biz ne yapıyoruz? Elimizden gelenle içimizden geleni buluşturuyoruz. Bu kolay değil, hem de asla.
• İnsanın kendi cehennemini beklemesine gerek yok, içinde seyahat ediyor aslına bakarsanız ve durup bir nefes almak istediğinde yüreğinden aklına giden yola kurduğunu tuzaklara yumuşacık bir yatağa atlar şeklinde gönüllüce düşüyorsun.
• Doğan da ceset ölen de, o şekilde bir yer.
• Gidiyorum nihayet. İnsan bu hep gider. Ben de türümün sadık bir kölesiyim. Yapmam gerekeni yaparım.
• Ben uçamıyordum evet fakat özgürlüğe yüzümü sürebiliyordum. Aşağıya baktım, sonsuzluğa. Sonra da uyudum. İlk temiz uykum bana hayatımın armağanını verdi. Bir rüya. İlk rüyam. Orada biri vardı. Biri…

İstisnai Buluşmalar İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Hiçbir kitap için fazlaca keskin ve katı bir halde negatif yorumda bulunmak istemesem de bu sefer tam tersi bir halde düşünüyorum.
Kitap hayatlarında zorluklar yaşayan ve “herkesten değişik” oldukları için dünyaya uyum sağlayamamış 2 çocuğun birbirleriyle buluşmasını konu alıyor. En rahat tanımıyla benim için bu şekilde.
Bu kitaba başlarken arka kapağındaki ufak paragraftan dolayı fazlaca umutluydum. İsmi de aynı şekilde beni kendine çekti. Fakat kitap o denli fazla metaforla, 3. kişilerle ve mantıksız bir vaka örgüsüyle kuşatılmış ki sonunu zor getirdim. Herhangi bir romanı okurken bu kadar yorulabileceğimi düşünmezdim. Trajediyi resmeden romanlarda bu kadar fazlaca edebiyat parçalanması insanı bir süreden sonrasında yoruyor bence. Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Devamı gelir mi bilemiyorum…
Ha okunmaz mı? Okunabilir. Fakat bu kadar hayal dünyasında geçen bir kitap bana hitap edemedi açıkçası. (gizem)

Hakan Günday’ın Az’ını anımsatan ve Latife Tekin şeklinde kapılar arkasından ayı hışır hışır döndüren bir yazar. İstisnai Buluşmalar, Karantina günlerimin en güzel katkılarından biri olarak kalbimde yerini aldı. Biz bu dünyaya ilişkin değildik derken kendimizi bulunduğumuz aileden, ortamdan, toplumdan ne kadar geride ya da ileride tuttuğumuz tartışılır. Birbirine ilişkin, bir ihtimal bambaşka diyarlarda birbirine söz vermiş iki ruhun ayrı ayrı hikayelerini adeta bir film izler şeklinde okurken, yaşamın sunmuş olduğu rahat armağanları iyi mi dikkatsizce yitirdiğimizi fark ediyoruz. Bu kitapta bir tek baş karakterlerimiz şeklinde hissetmiyorsunuz her biriyle empati yapma fırsatı sunuyor size. Saf fenalık ya da saf iyilik değil insanoğlunun bir savaşım içindeyken yapması gerekenleri yaptıkları için onları yadırgamıyorsunuz. Bir gün bir sokak evladı, öteki gün dansçı, bir başka gün babası tarafınca pazarlanan kız evlatları, sevilmeyen adam evlatları… Burada bir kurgu metin mi okuyoruz yoksa öylesine bir gece, büyük şehirlerden birinin ara sokaklarında mı geziyoruz belli olmayan bir kitaptı. Oldukca sevdim, o şekilde bu şekilde değil… (Sezgi)

İstisnai Buluşmalar PDF indirme linki var mı?

Ayça Güçlüten – İstisnai Buluşmalar kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de İstisnai Buluşmalar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ayça Güçlüten Kimdir?

İstanbul’da dünyaya geldi. Reklamcılık okudu. Basın, halkla ilişkiler ve dijital yayıncılık şeklinde sektörlerde muhabirlikten metin yazarlığına, medya direktörlüğünden marka hikayeciliğine kadar pek fazlaca dalda çalıştı. Kaleme aldıkları ara sıra web sitelerinde gösterildi. Senaryo atölyelerine katıldı. 2010-2012 yıllarında tiyatroyla ilgilendi. Yazı atölyeleri verdi. Yaşamını ve yazın yaşamını İstanbul’da sürdürüyor.

Ayça Güçlüten Kitapları – Eserleri

• Disko Topu
• İstisnai Buluşmalar
• Uykusuz
• Oda

Ayça Güçlüten Alıntıları – Sözleri

• Doğan da ceset ölen de, o şekilde bir yer. (İstisnai Buluşmalar)
• Ne senden azca ne senden fazlaca …& (Uykusuz)
• Birini tanımadan yanında durmak güvenli değildir. Ama tanıdıklarının yanı da devamlı güvenli değildir ki! (Disko Topu)
• Zulüm budur; bir şeyleri anlatma ve paylaşma arzusunun içinizde fazlaca de­rin bir noktada edepsizce uzanmasıdır. Onu yerinden kal­dırmanızın imkân ve ihtimali yoktur.
  Suskunlukların kıy­metsizliği kim bilir kan dökmeyi bilmeyişlerindendir. Ama sonuçta susanın kanı akar, bu hep bu şekilde olmuştur. (Disko Topu)
• İnsanlar yazları severler fakat kimse bayanlar ve çocuklar kadar sevmesi imkansız; yaz, ilkin onlarındır. (Disko Topu)
• “Seni sevdim,doğru.Bedenini değil,seni.Şehvetle değil,hasretle.Gerçek olmama ihtimalini sevdim.Gerçek olsan da uzağında olmayı,seni tanımamış olmayı sevdim.” (İstisnai Buluşmalar)
• Sen, sevdiğinin senden gitmesi ne anlamına gelir bilir misin? (Uykusuz)
• Gidiyorum nihayet. İnsan bu hep gider. Ben de türümün sadık bir kölesiyim. Yapmam gerekeni yaparım. (İstisnai Buluşmalar)
• Zaman koşarken beni ezip geçti. (Disko Topu)
• Tekrar, kimi zaman tek çaredir. (Disko Topu)
• Birinin düşlerinde ölmeden başkasınınkinde var olamazmışım. (İstisnai Buluşmalar)
• Yeni yıla yeni kitapla başlıyoruz bakalım…. Her güne güzel hikayeler sığdıracağım bir yıl olsun. (Uykusuz)
• Hepimizin zihninde bulanık bir planı, yüreğinde kırık da olsa bir düşsel vardı. Birbirimizi ıskalamamız doğaldı. (İstisnai Buluşmalar)
• Uykuya tutkuyla bağlı birinin,uykusuz geceleri… (Uykusuz)
• Sonuçta susanın kanı akar. Bu hep bu şekilde olmuştur. (Disko Topu)
• Feryat hakkı.
  Gizli, ayıp görülen bir haktır. Arada kullanmışımdır. (Disko Topu)
• Taş olamaya muhteşem şekilde yakınım
  Kıpırdamayı kafi derecede deneyim ettim
  Başarısızlığın öteki kalıplarına talibim
  Şimdilerde (Oda)
• Ben uçamıyordum evet fakat özgürlüğe yüzümü sürebiliyordum. Aşağıya baktım, sonsuzluğa. Sonra da uyudum. İlk temiz uykum bana hayatımın armağanını verdi. Bir rüya. İlk rüyam. Orada biri vardı. Biri… (İstisnai Buluşmalar)
• Benim gibiler için düşünülmüş şeyleri severdim. (Disko Topu)
• Hatırlamak, hep ummadığın bir yerinden acımadan ısırır, senden bir parçayı geri vermemek suretiyle söker alır. Bir zamanlar başka bir halde var bulunduğunu anlatır sana, iyi mi da asla kimse bulunduğunu, asla bir duaya sızamadığını,aslına bakarsak… Bu dünyaya aslına bakarsanız asla yakıştırılmadığını yüzüne tükürür. (İstisnai Buluşmalar)