Eğitim

İnsanlar Uyurlar, Ölünce Uyanırlar – Emre Dorman Kitap özeti, konusu ve incelemesi

İnsanlar Uyurlar, Ölünce Uyanırlar – Emre Dorman Kitap özeti, konusu ve incelemesi

İnsanlar Uyurlar, Ölünce Uyanırlar kimin eseri? İnsanlar Uyurlar, Ölünce Uyanırlar kitabının yazarı kimdir? İnsanlar Uyurlar, Ölünce Uyanırlar konusu ve anafikri nedir? İnsanlar Uyurlar, Ölünce Uyanırlar kitabı ne konu alıyor? İnsanlar Uyurlar, Ölünce Uyanırlar PDF indirme linki var mı? İnsanlar Uyurlar, Ölünce Uyanırlar kitabının yazarı Emre Dorman kimdir? İşte İnsanlar Uyurlar, Ölünce Uyanırlar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Emre Dorman

Orijinal Adı: İnsanlar Uyurlar, Ölünce Uyanırlar

Yayın Evi: İstanbul Yayınevi

İSBN: 9786058808225

Sayfa Sayısı: 183


İnsanlar Uyurlar, Ölünce Uyanırlar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Pek oldukça insan dünya yaşamının geçici ışıltısına aldanıp talep ve arzularının ardında yok yere tüketir ömrünü. Tıpkı bir yaprak misali savrulur durur yaşam içinde. Bir gün öleceği gerçeğini unutup ölüm sonrası için kayda kıymet bir hazırlık yapmadığı şeklinde değersiz ve anlam ifade etmeyen bir halde yaşar yaşamını. Oysaki ölüm, yaşamın ikiz kardeşidir. Yaşamla beraber var edilmiştir. Alınan her bir nefesin yarısı yaşam, yarısı ölüm için alınır. Ölüm bizlere bu kadar yakındır. Yaşam, anne karnı ile toprak altındaki iki karanlık içinde yakılan bir kibrit alevi gibidir. Alev almasıyla sönmesi an meselesidir. Göz açıp kapar şeklinde geçecek ve bigün son bulacaktır. Uyanmak için uyumak gerekiyordu ilkin. Ölmek için yaşamak. Ve biz yaşıyorduk. Yaşıyorken de uyuyorduk. Derin bir uyku içindeyken kendimizi, yaşıyor sanıyorduk. Bu gerçek ile yüzleşmeye, dünya uykunuzdan uyanmaya ve yaşamınızı sorgulamaya cesaretiniz var mı? Eğer yok ise bu kitabı elinizden bırakabilir, yaşantınıza kaldığınız yerden devam ederek sizin için ayrılan sürenin sonuna gelebilir ve asla ölmeyecekmiş şeklinde yaşayıp, asla yaşamamış şeklinde ölebilirsiniz. Kaçınılmaz olan ölüm ile yüzleşmeden ilkin, yüzleşin kendinizle.


İnsanlar Uyurlar, Ölünce Uyanırlar Alıntıları – Sözleri

  • Şu geçeni durdursam, çekip de eteğinden;
    Soruversem: Haberin var mı öleceğinden?
    (Necip Fazıl Kısakürek)
  • Öldüğünde kefene sarılması o kadar da yabancı değildi aslına bakarsak insana. Öldüğümüzde kefen giydiğimiz şeklinde derhal tamamımız kundaklanıp sarılmıştık bir örtüye doğduğumuzda. Belki de geldiğimiz şeklinde gideceğimizi ve oldukça kalıcı olmadığımızı anlatıyordu bizlere bu görünüm. Başlangıç ve son aynıydı aslına bakarsak. Tek fark doğduğumuzda sıcacık ana kucağına koymuşlardı bizi, öldüğümüzdeyse
    kara toprağın bağrına ve günahsız geldiğimiz dünyadan ayrılıyorduk, günahlarımızla..
  • ” Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür, fakat asla kimse ilkin kendini değiştirmeyi düşünmez. ”
    ( Tolstoy )
  • Oldukça yormuş yaşam sizi, artık dinlenmelisiniz, dedi hekim.
  • Kâinâtın ömrüne nisbetle insan yaşamı ‘an’la anlatılacak kadar kısa olduğundan ruhun burada tam kemâle ermesi ve mutlu olması pek mümkün görünmemektedir
  • Hayatının merkezine Allah’ı koymayanlar, daima için ufak ve değersiz işlerin ardında koşmaya mahkûmdurlar.
  • Bir insana “ölümü düşün” demek, onu hürriyeti düşünmeye çağrı etmektir. Ölümü öğrenen insan köle olmayı unutur.[
  • ” Ân oluyor bir garip duyguya varıyorum;
    Ben bu sefil dünyada acep ne arıyorum? ”
    ( Necip Fazıl Kısakürek )
  • Üç, beş metre bez imiş, her ölünün hissesi,
    Esas gaye imanla vermektir son nefesi.
    Yarına sağ çıkmaktan, nasıl olurum emin?
    Genç bir delikanlının tabutu geçti demin.
    Yüklenecek omzuna cenâzen dört kişinin,
    Hesabı sorulacak mahşerde her işinin.
    Gençliğine güvenip “Vakit çok erken” derken,
    Belki “Elvedâ” bile diyemezsin giderken.
    Ahmet Mahir Pekşen
  • Neredeyim ben burası neresi. Neden bu kadar karanlık hiç ışık yok mu? Herkes nerede? Bu tahtalar da neyin nesi? Kim attı üzerime
    bu toprağı? Ne oldu bana? Çok karanlık, çok sessiz burası. Ailem nerede? Dostlarım? Kimse yok mu?…
    İnsanların büyük çoğunluğu benzer şekilde tıpkı bir yaprak misali savrulur durur yaşam içinde. Öyle sıkı bağlanır ki hayata, bir
    gün öleceğini unuttuğu gibi ölüm sonrasıyla ilgili de kayda değer bir hazırlık yapmaz kendine. Oysaki ömür; anne karnı ile toprak
    altındaki iki karanlık arasında yakılan bir kibrit alevi gibidir. Alev almasıyla sönmesi an meselesidir.Belki bu dünyadaki yaşantımız için yeryüzündeki insan sayısı kadar farklı hikâye oluşturmak mümkün olabilir. Ancak başrolde
    kim olursa olsun yaşama bir su damlacığı olarak başlaması da yaşamının son bulmasıyla toprağın altına konması da değişmeyecektir. Yani aynı başlangıç, aynı son, farklı hikâyeler.Peki, sizi farklı kılan ne? Siz nasıl bir hikâyeniz olsun ve bu hikâyenizin sonu nasıl bitsin istiyorsunuz? Ölümle yüzleşmeden önce yüzleşin kendinizle.
  • Ân oluyor bir garip duyguya varıyorum;
    Ben bu sefil dünyada acep ne arıyorum?…
    Necip Fazıl Kısakürek
  • Antik Romalı düşünür Seneca’nın da dikkat çektiği gibi farkında olmasa da insan, zaman ölümün lehine işlemektedir.
  • Bu Gününü Düşünme, Dün Geçti, Yarın Var mı? Gençliğine Güvenme, Ölenler Hep İhtiyar mı?
    Ebû Türâb Nahşebi
  • “Hayatın yorgunluğu omuzlarımın sızısında gizli.”
  • Dikkat edersen, hayatımızın en büyük bölümü kötü iş yapmakla geçiyor, büyük bir bölümü hiçbir iş yapmamakla, bütün yaşamımız da gerekenden başkasını yapmakla geçiyor. Zamana değer veren, gününün değerini bilen, her gün biraz daha ölmekte olduğunu anlayan bir kimse gösterebilir misin bana? Yanıldığımız bir nokta var; sanıyoruz ki ölüm önümüzdedir; oysa ölümün büyük bir kısmı şimdiden geçip gitmiştir. Hayatımızın gerimizde kalan kısmını ölüm geçirmiştir eline.[12]
    Seneca


İnsanlar Uyurlar, Ölünce Uyanırlar İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Bu kitap insana ne kadar azca sukrettigimizi, haiz olduklarımızın kiymetini bilemezken olamadiklarimiz icin yaradani sucladigimizi ve yalnız fena hal icindeyken Rabbi hatirladigimizi yüzümüze tokat şeklinde çarpmaktadır.
Ve ruh-ölüm-ozgurluk ilişkisini filozofların dilinden ve kurandan ayetlerle bizlere açıklar.
Bu gece miraç gecesi hep beraber bizlere verdikleri icin Allah’a şükredelim. Doğru yolda olmayı hatalarimizdan günahlarımızdan tovbe etmeyi ve kendimiz icin istedigimiz hayri baskalari icinde istemeyi bizlere hem dünya hem ahiret saadeti nasip etmesini dileyelim…
Hayırlı kandiller müslüman kardeşlerim (Meltem)

Emre Dorman’ın okuduğum ilk kitabı. Yazarın kitaplarına kendi sitesinden ücretsiz bir şekilde ulaşabilirsiniz. Açıkçası bu yönden verdiği hizmet de hoşuma gitti.
Kitaba gelecek olursam, anlaşılır bir dil hakim. Genel mevzular hususi olarak bölümlere ayrılıp açıklanmış. (Esra)

Güzel bir kitap… ölümü unuttukça anımsamak için kitaplığınızın ön taraflarında yer verirseniz
daima okuduğunuz ana ve okuduklarınıza dönmüş olmuş olursunuz… (Hasret)


İnsanlar Uyurlar, Ölünce Uyanırlar PDF indirme linki var mı?


Emre Dorman – İnsanlar Uyurlar, Ölünce Uyanırlar kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de İnsanlar Uyurlar, Ölünce Uyanırlar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Emre Dorman Kimdir?

Yrd. Doç. Dr. Emre Dorman, Acıbadem Üniversitesi’nde öğretim üyesidir. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslam Bilimleri Kelâm bilim branşında hazırladığı Tanrı’nın Varlığının Kanıtlanmasında Kullanılan Modern Deliller: İnsancı İlke Örneği başlıklı tezi ile yüksek lisans (2004), Deizm ve Eleştirisi: Tarihsel ve Teolojik Bir Yaklaşım başlıklı tezi ile de doktora çalışmasını tamamladı (2009). Emre Dorman, Acıbadem Üniversitesi’nde Felsefeye Giriş, Felsefe Tarihi ve Bilim Felsefesi, Bahçeşehir Üniversitesi’nde ise İslam Felsefesi ve Din Felsefesi dersleri vermekte, teoloji, felsefe ve din-bilim ilişkisi alanlarında çalışmalarını sürdürmektedir.


Emre Dorman Kitapları – Eserleri

  • İnsanlar Uyurlar, Ölünce Uyanırlar
  • Dini Konularda Kendini Kandırmanın 40 Yolu
  • Allah’a Öğretilen Din
  • Kendini Kınayan Nefis
  • Kur’an-ı Kerim’deki Emirler ve Yasaklar
  • Din Neden Gereklidir?
  • Allah’ın Parmak İzi
  • İslam Ne Değildir
  • Modern Bilim:Tanrı Var
  • 101 Soruda Kur’an
  • Duanız Olmasa Ne Öneminiz Var?
  • Teolojik ve Felsefi Açıdan Din ve Bilim İlişkisi
  • Teolojik ve Felsefi Açıdan Din ve Ahlak İlişkisi
  • Allah’ın Rahmeti-Ayetler ve Dualar ile


Emre Dorman Alıntıları – Sözleri

  • Fizikçi Paul Davies ise evrenin başlangıcını oluşturan Big Bang sürecinin patlama hızının tehlikeli sonuç ayarı hakkında şu şekilde bir yaklaşımda bulunur:
    “Evren, birazcık bile yavaş genişleseydi çekim gücü sebebiyle içine çökecekti; birazcık daha süratli genişleseydi evrenin maddesi tamamen dağılıp gidecekti. Bu iki felakatin arasındaki dengenin ne kadar iyi hesaplanmış olduğu sorusunun cevabı oldukça ilginçtir. Eğer patlama hızının meydana geldiği zamanda bu hız gerçek hızından yalnız 10 üstü 18’de 1 kadar bile farklılaşsaydı, bu, lüzumlu dengeyi yok etmeye yetecekti. Dolayısıyla evrenin patlama hızı inanılmayacak kadar duyarlı bir kesinlikle belirlenmiştir. Bu nedenle Big Bang, herhangi bir patlama değil, her yönüyle oldukça iyi hesaplanmış ve düzenlenmiş bir oluşumdur. (Modern Bilim:Tanrı Var)
  • John Lennox’un da dikkat çekmiş olduğu şeklinde Galileo, Kopernik, Kepler, Pascal, Boyle, Newton, Faraday, Mendel, Pasteur, Kelvin, Maxwell şeklinde tarih süresince bilime en büyük katkıları meydana getiren bilim adamlarının tamamı Tanrı’ya inanmışlardır. Üstelik onların Tanrı’ya inanmaları bilim vapmalarına engel olmamış aksine bu inanç onların ana esin kaynağı olmuştur”s. 55 (Teolojik ve Felsefi Açıdan Din ve Bilim İlişkisi)
  • Altmış yaşına gelen biri günde sekiz saatten 20 yıl uyur. Kalan 40 yılda da ayakta uyur. Yaşam söylediğin işte budur… (Kendini Kınayan Nefis)
  • Adalet , hak ve hukuk yalnız kendinden olana değil kendinden olmayana da uyguladığın süre gerçek anlamda kıymetli ve geçerli olur . (İslam Ne Değildir)
  • Müslüman olmak, onu kimlik olarak taşımakla değil, gereklerini yerine getirmekle kazanılacak bir sıfattır. (Dini Konularda Kendini Kandırmanın 40 Yolu)
  • Eğer yaşam bundan ibaretse tüm yapılanlar bizimle birlikte yok olmaya mahkûmdur. En iyi ihtimalle uzayın ömrünü doldurması neticesinde her şey yokluğa mahkum olacaktır. Ahiret olmadan yaşam anlam ifade etmeyen ve trajikomik bir hikayeden ibaret kalır. (Teolojik ve Felsefi Açıdan Din ve Ahlak İlişkisi)
  • İslam inancı için ölçü Kur-an’dır , Müslümanlar ya da Kur’an dışı kayıtlar değildir. (İslam Ne Değildir)
  • İyi olanı da fena olanı da meydana getirecek olan insandır. (101 Soruda Kur’an)
  • “Bilim tarihinde, o meşhur Galileo davasından bu yana, bilimsel gerçeğin dünyanın dini yorumuyla bağdaştırılamayacağı iddiası onlarca kere tekrarlanmıştır. Her ne kadar şu anda bilimsel gerçeğe kendi alanı içinde dil uzatılamayacağına ikna olmuş olsam da, hiçbir süre dini düşüncenin özünü, insanoğlunun bilinçlilik sürecinde zamanı geçmiş, bizim şu andan itibaren bir kenara bırakmamız ihtiyaç duyulan bir safhanın bir parçası olarak görmedim. Bu yüzden, hayatım süresince bu iki değişik fikir alanı arasındaki ilişki üstüne düşünmek zorunda kaldım şundan dolayı işaret ettikleri şeyin gerçekleştiğinden hiçbir süre kuşku etmedim.”
    Warner Heisenberg (Modern Bilim:Tanrı Var)
  • Bugün ahlaklı bir insana örnek olarak bir Müslüman değil de Japon gösteriliyorsa her insanın Müslümanlığını sorgulaması gerekir. (İslam Ne Değildir)
  • Din bizlerden , insan olmanın onuruna doğrusu yaratılışımıza uygun davranmamızı , mesuliyet bilinci içinde duyarlı ve ilkeli bir insan olmamızı , inancımıza karşın Allah yokmuş şeklinde yaşamamamızı , insanlara itimat vermemizi , adaletli , merhametli , doğru ve örnek bir kişi olmamızı ister . (İslam Ne Değildir)
  • “Bu Kur’an Allah’tandır, başkası tarafından uydurulmuş değildir; o, kendisinden önceki kitapları (asıllarını) doğrulamakta ve konulmuş olan hükümleri açıklamaktadır; bunda kuşku yoktur, O âlemlerin rabbindendir.”
    Yunus Suresi-37.ayet (101 Soruda Kur’an)
  • Ân oluyor bir acayip duyguya varıyorum;
    Ben bu sefil dünyada acep ne arıyorum?…
    Necip Fazıl Kısakürek (İnsanlar Uyurlar, Ölünce Uyanırlar)
  • İnsani ve ahlâkî değerler noktasında kırıklarla dolu bir karnemiz var . (İslam Ne Değildir)
  • Müslüman olmaya , dini öğrenmeden ilkin insan olmayı öğrenmekle başlanabilir . (İslam Ne Değildir)
  • Dinin sahibi Allah’tır. Kimse din adına iyelik iddiasında bulunamaz. Allah adına konuşamaz. Allah’ın kitabı olan Kur’an’dan kanıt getiremediği bir görüşü din olarak insanlara sunamaz. (İslam Ne Değildir)
  • Tüm yaşam hatta alınan her bir nefes o yaşamı ve nefesi verene nazaran yaşanır. (Din Neden Gereklidir?)
  • Bakışımızı Evren ‘in neresine cevirsek büyük bir ihtişama, oldukça ince hesaplara ve tanrısal bir sanata rastlarız. Yeter ki Allah ‘ın yaratma sanatı üstüne düşünerek aklımızı çalıştıralım. (Allah’ın Parmak İzi)
  • Yaşam tesadüflere başvurularak açıklanamaz.
    Üstelik yaşam, fizik ve kimyanın kanunlarını aştığı için yaşamın kökeni asla kendi kendini örgütlediği senaryo ile açıklanamaz.
    Bununla beraber yaşamın fizik ve kimyanın kanunlarını aşıyor olması yaşamin sebebinin fizyolojik bir şeyden oldukça daha fazlası olması icap ettiğini anlarız.
    Bu şeklinde bir durumda mantıklı olan tek izahat şudur: Yaşamın sebebi olan ve olmaya devam eden şey ne şanş ne fizik ne de kimyadır; Tanrı’dır.
    Dean L. Overman, A Case Against Accident and Self-Organis (Modern Bilim:Tanrı Var)
  • Okuduğumuzu en güzel şekilde anlamamızı, anladığımızı en güzel şekilde yaşamamızı, yaşadığımızı da en güzel şekilde anlatmamızı söyleyensin. (Allah’ın Rahmeti-Ayetler ve Dualar ile)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş