Eğitim

İnsanın 8 Evresi – Erik H. Erikson Kitap özeti, konusu ve incelemesi

İnsanın 8 Evresi – Erik H. Erikson Kitap özeti, konusu ve incelemesi

İnsanın 8 Evresi kimin eseri? İnsanın 8 Evresi kitabının yazarı kimdir? İnsanın 8 Evresi konusu ve anafikri nedir? İnsanın 8 Evresi kitabı ne konu alıyor? İnsanın 8 Evresi PDF indirme linki var mı? İnsanın 8 Evresi kitabının yazarı Erik H. Erikson kimdir? İşte İnsanın 8 Evresi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Erik H. Erikson

Çevirmen: Gonca Akkaya

Yayın Evi: Okuyan Us Yayınları

İSBN: 9786055134587

Sayfa Sayısı: 204


İnsanın 8 Evresi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

20. yüzyılın en mühim psikanalistlerinden Erik H. Erikson’un, insanoğlunun 8 evresini tanımladığı ‘psikososyal gelişim kuramı’ psikoloji dünyasında çığır açmıştır. Erikson’un evreleri, hem toplumsal hem de ruhsal odaklanmayla, gelişmenin psikoseksüel doğasını vurgulayan Freudyen düşüncede bir sıçramayı temsil eder. Freud, kişilik gelişiminde çocukluklarının belirleyici bulunduğunu ve buluğluk yıllarından itibaren erişkin kişiliğin kazanıldığını belirtirken; Erikson, kişilik gelişiminde çocukluklarının önemini kabul etmekle beraber, kişiliğin yaşam süresince devam eden bir süreçte geliştiğini savunur.

Erikson insanoğlunun 8 evresini tanımlamakla beraber, kendisi 90’lı yaşlarına yaklaştığında yeni gündelik zorluklar ve yeni gereksinimler oluştuğunu farkına varır. Bunlara göğüs gerebilmenin de, sadece insan yaşamında dokuzuncu bir evrenin tanımlanmasıyla mümkün olabileceğine karar verir. İnsanın 8 Evresi’nin, Erikson’un eşi psikolog Joan M. Erikson tarafınca kaleme alınan bu genişletilmiş baskısında yaşam döngüsüne katılan 9. evre de anlatılmaktadır.

“Erik, İnsanın 8 Evresi’ni yazdığında hemen hemen 90’larına girmemişti. 80 yaşlarında yaşlılığımızı kabullenmeye başlamamıza karşın, yaşlılıkla ilintili zorluklarla 90 yaşına yaklaşana kadar gerçekçi bir halde karşı karşıya kalmadığımıza inanıyorum. 90 yaşlarında âdeta bizlere yabancı bir bölgede uyandık. Evvel sezinlemiş olabileceğimiz ve garip hatta gülünç diye başımızdan attığımız şeyler, kısa zamanda kaçınılmaz -ve kesinlikle hoş olmayan- gerçeklikler olarak karşımıza çıktılar. Üretkenlik yıllarının içinden geçerken yolun sonundaymışız şeklinde asla hissetmemiştik. Yaşanacak yıllarımız olacağına kati gözüyle bakıyorduk. 90 yaşlarında bakış açımız değişti; önümüzdeki görüntü sınırı olan ve belirsiz bir hâl aldı. Muhtemel bulunduğunu devamlı bildiğimiz fakat üstünde durmadığımız ölümün kapısı artık yakındı.”

(Tanıtım Bülteninden)


İnsanın 8 Evresi Alıntıları – Sözleri

  • … bireysel yaşam, yalnızca, kişinin yaşam süreci ile tarihin bir kesimi içinde rastlantısal bir çakışmadır.
  • Gerçek o ki, insan vicdanının tüm yaşam süresince kısmen çocuk kalışı, insan trajedisinin özüdür.
  • Psikanalist, iyileştirici tesir yaratacak yorumlara götürebilecek sağaltıcı ve aydınlatıcı öngörülere, sadece tüm bu bağlantılı hareketleri çevreleyen göreceliğin bilincinde kalabilmeyi (ve daha ilkin demiş olduğum şeklinde göze çarpmayan bir halde) öğrenmiş olursa ulaşabilir.
  • Edinebildiğimiz incelik ve bilgelik ne boyutta olursa olsun, yetersizliklerimizi hafife alarak espriyle kabul etmemiz gerekir.
  • Itimat ve umudu din ile, özerklik ve iradeyi kaide/kanun ile, inisiyatifi ve amacı sanat ile, azim ve yetkinliği teknoloji, kimlik ve bağlılığıysa ideolojik düzenle ilişkilendirdik.
  • Daha ilkin, evlatların iyi mi kasıtlı bir itkisellik ve kompülsif (zorlantılı) davranışlara körü körüne yönelme içinde gezinebildiklerinden bahsetmiştik; çocuk kimi zaman isyankâr itkilerine kapılıp bütünüyle bağımsız hareket etmek isteyecek, kimi zaman de başkalarının isteklerini kendi kompülsiyonları (zorlantı) hâline getirerek bir kez daha bağımlı konuma dönmeye çalışacaktır. Henüz gelişmekte olan irade gücü bu iki eğilimi dengelerken, hem özgür seçimler yapma hem de kendine başat olma kapasitelerinin olgunlaşmasına yardım eder. İnsanoğlu olabilecek şeyleri istemeye ve olamayacak şeyleri (istemeye değmez diyerek) istemekten vazgeçmeye erkenden başlamalıdır. Bunu yaparken de, istediklerinin gereklilikler ve kurallar açısından kaçınılmaz olduğundan güvenli olmalıdır. Her durumda, bu yaş dönemine başat olan iki işlev biçimiyle (içinde tutma ve dışına atma) uyumlu olacak şekilde, iradenin karşıtında kompülsiyon (zorlantı) ve itkisellik yer alır. Bu iki durum, şiddetlenip iç içe geçtiklerinde iradeyi nüzul edebilme gücüne de sahiptirler.
  • Freud’a bakılırsa oyun, her şeyden ilkin zorunlu kalınmış pasifliği imgesel bir aktifliğe dönüştürmekteydi.
  • ”Kişinin kendi yaşam döngüsünde an itibarıyla nerede bulunduğunu fark edip buna bakılırsa bir perspektif geliştirmesi ne kadar da zormuş… Arkana yaslanıp kendi durumunu değerlendirmedikçe bugünün dünden farkı olmuyor. Yaşlılığı, o bizlere sükunet içinde yaklaştıkça ve günler hızla akıp geçtikçe farkına varır miydik?”


İnsanın 8 Evresi İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Erikson bu kitabında Freud’un 5 evreli psikoseksüel gelişim kuramının kafi olamayacağını düşünüp bu evreye 3 evre daha ekleyip, Freud’un aksine gelişmenin yaşam boyu bulunduğunu korumak için çaba sarfediyor. Her evrenin kazanılması ihtiyaç duyulan bir kişilik unsuru vardır ve kazanılması gerekenlere; sintonik, kazanılmaması ihtiyaç duyulan özellikleri ise distonik olarak tanımlamış. Dürtülerden aksine toplumsal unsurları bilhassa vurgulamış, bir dönemde kazanılmayan kişilik özelliğin, öteki dönemlerde de kazabileceğini söyleyerek Freud’dan ayrılmıştır. (H. Demir Okur)

Psikososyal gelişim kuramı ve Erikson ilk olarak üniversitede karşıma çıkmıştı.Hayatımız evre evre ilerler,her evreden beklediğimiz görevler vardır bu görevleri yerine getirme anlayışımıza ve algımıza bakılırsa bir üst evreye tamamlanma duygusuyla ilerleriz.Psikososyal gelişim,Freud’un psikoseksüel gelişim kuramının uygulaması gibidir.İlgisi olanlara tavsiye ederim. (Elvan Kasaplar)

Erik Erikson, Freud’dan etkilenmiş bir isim. Fakat körü körüne bir etkilenme değil bu. Körü körüne olmadığını birazdan değerlendireceğim. Freud’dan etkilenmesinin kim bilir en büyük sebebi, Freud’un kızı Anna Freud’dur. Anna Freud, Erikson’da ufaklıklara karşı duyarlılığını fark ediyor ve bu sayede Erikson 1933’te Viyana Psikanaliz Enstitüsü’nden mezun oluyor. Avrupa’nın yavaş yavaş barut kokmaya başladığı o yıllarda Kopenhag’a yerleşmek zorunda kalıyor. Bu sebeple, Berlin’in ortasında Freud’un eserleri yakılmıştı. Hitler, tüm psikanalistleri eline geçirse sağ bırakmazdı kim bilir. Erikson, Danimarka vatandaşlığı alamayınca ABD’ye gitmek zorunda kalıyor. ABD’nin birçok mühim kurumunda vazife yapıyor.
Erikson, psikoseksüel gelişim kuramını bambaşka bir boyuta taşıyor. Bu da psikososyal gelişim kuramıdır. En başta bahsettiğim Freud’dan etkilenme konusu işte budur. Freud’un kuramı, gelişimi cinsel odaklı ele almış ve 18 yaşından sonrasını incelememiştir. Erikson ise bu kuramı yorumlamış, Freud’un 5 evresini 8’e çıkarmıştır. Freud’un kuramındaki evreler; oral dönem, anal dönem, fallik dönem, gizil dönem ve genital dönemdir. Erikson ise kendi kuramında şu dönemlere yer vermiştir; bebeklik, erken çocukluk, oyun çağı, okul çağı, buluğ çağı, genç yetişkinlik, yetişkinlik ve yaşlılıktır. Bu dönemleri uzun uzun anlatmayacağım. Bu dönemlerin her birinde psikososyal krizler mevcuttur. Kuramın can alıcı noktalarından birisi. Bu krizler pozitif yönde ve negatif durumları içeriyor. Mesela, buluğ çağlarında kimlik ve kimlik karmaşası bulunmakta.
Bunları psikoloji/psikiyatri eğitimi almış yada eğitim fakültelerinde okumuş kişiler bilirler. Fakat detaylıca bilen şahıs oldukca yoktur. Bunu da bu kitabı okuyarak öğrenebilirsiniz. Fakat, kitabın dilinin ağır bulunduğunu söylemeliyim. Bunun da sebebi bilimsel niteliği olan metin olmasından kaynaklanıyor. Pek alışık olmadığım terimlerle karşılaştım. Bu şekilde durumlarda okumak güçleşiyor. Ama okumadan da kendimizi geliştirmemiz birazcık zor gözüküyor… (Bilal Dursun)


İnsanın 8 Evresi PDF indirme linki var mı?


Erik H. Erikson – İnsanın 8 Evresi kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de İnsanın 8 Evresi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Erik H. Erikson Kimdir?

Erik Erikson (15 Haziran 1902 – 12 Mayıs 1994), Danimarka ve Alman kökenli Amerikan psikolog.

Gelişim psikolojisi ve psikoanaliz alanlarında emek harcamaları, bilhassa insanların toplumsal gelişim teorisi ile bilinmektedir. “Kimlik bunalımı” terimini ilk kullanan psikologdur.

Biyografi

Frankfurt’ta Danimarkalı bir annenin çocuğudur. Evlilik dışı bir ilişki sonucu dünyaya gelmiştir ve sonrasında annesinin Yahudi bir iş adamı ile birlikteliği sebebiyle bir Yahudi olarak yetiştirilmiştir. Ailesi bu durumu kendisinden uzun süre saklamıştır ve bu olayın kendisini kimlik üstüne düşünmeye ve araştırmaya itmiş olduğu çoğu zaman iddia edilir.

Viyana’da Sigmund Freud’un kızı Anna Freud ile tanışmış ve kendisine psikoanaliz uygulatmıştır. Yaşadığı edinim üstüne kendisi de bir psikoanaliz eğitimi almaya karar vermiştir. 1933’te eğitimini tamamladığında Naziler iktidara geliyordu. Bunun üstüne eşi ile beraber ilkin Danimarka’ya, sonrasında da Amerika Birleşik Devletleri’ne göç etmiştir. Boston’a yerleşmiş, Yale ve Harvard Üniversiteleri dahil pek oldukca kurumda bilimsel niteliği olan ve yönetim görevleri almıştır.

Gelişim teorisi

Erikson, her insanoğlunun tam gelişimine ulaşmak için belirli sayıda bazı evrelerden geçtiğine inanıyordu. Doğumdan ölüme kadar insanoğlu geçmiş olduğu sekiz evre tespit etmiştir. Bu evreler:

Umut – Itimat ya da Güvensizlik (0-1 yaş)

Özerklik ya da Utanç ve Kararsızlık (2-3 yaş)

Girişim ya da Suçluluk (3-5 yaş)

Beceri ya da Aşağılık Duygusu (6-11 yaş)

Ego kimliği ya da Rol Karmaşası (11-20 yaş)

Yakın ilişkiler ya da Soyutlanma (Genç yetişkinlik periyodu)

Üretkenlik ya da Kısırlık (Yetişkinlik periyodu)

Ego Bütünleşimi ya da Umutsuzluk (Yaşlılık periyodu)


Erik H. Erikson Kitapları – Eserleri

  • İnsanın 8 Evresi


Erik H. Erikson Alıntıları – Sözleri

  • Daha ilkin, evlatların iyi mi kasıtlı bir itkisellik ve kompülsif (zorlantılı) davranışlara körü körüne yönelme içinde gezinebildiklerinden bahsetmiştik; çocuk kimi zaman isyankâr itkilerine kapılıp bütünüyle bağımsız hareket etmek isteyecek, kimi zaman de başkalarının isteklerini kendi kompülsiyonları (zorlantı) hâline getirerek bir kez daha bağımlı konuma dönmeye çalışacaktır. Henüz gelişmekte olan irade gücü bu iki eğilimi dengelerken, hem özgür seçimler yapma hem de kendine başat olma kapasitelerinin olgunlaşmasına yardım eder. İnsanoğlu olabilecek şeyleri istemeye ve olamayacak şeyleri (istemeye değmez diyerek) istemekten vazgeçmeye erkenden başlamalıdır. Bunu yaparken de, istediklerinin gereklilikler ve kurallar açısından kaçınılmaz olduğundan güvenli olmalıdır. Her durumda, bu yaş dönemine başat olan iki işlev biçimiyle (içinde tutma ve dışına atma) uyumlu olacak şekilde, iradenin karşıtında kompülsiyon (zorlantı) ve itkisellik yer alır. Bu iki durum, şiddetlenip iç içe geçtiklerinde iradeyi nüzul edebilme gücüne de sahiptirler. (İnsanın 8 Evresi)
  • ”Kişinin kendi yaşam döngüsünde an itibarıyla nerede bulunduğunu fark edip buna bakılırsa bir perspektif geliştirmesi ne kadar da zormuş… Arkana yaslanıp kendi durumunu değerlendirmedikçe bugünün dünden farkı olmuyor. Yaşlılığı, o bizlere sükunet içinde yaklaştıkça ve günler hızla akıp geçtikçe farkına varır miydik?” (İnsanın 8 Evresi)
  • Psikanalist, iyileştirici tesir yaratacak yorumlara götürebilecek sağaltıcı ve aydınlatıcı öngörülere, sadece tüm bu bağlantılı hareketleri çevreleyen göreceliğin bilincinde kalabilmeyi (ve daha ilkin demiş olduğum şeklinde göze çarpmayan bir halde) öğrenmiş olursa ulaşabilir. (İnsanın 8 Evresi)
  • Itimat ve umudu din ile, özerklik ve iradeyi kaide/kanun ile, inisiyatifi ve amacı sanat ile, azim ve yetkinliği teknoloji, kimlik ve bağlılığıysa ideolojik düzenle ilişkilendirdik. (İnsanın 8 Evresi)
  • … bireysel yaşam, yalnızca, kişinin yaşam süreci ile tarihin bir kesimi içinde rastlantısal bir çakışmadır. (İnsanın 8 Evresi)
  • Gerçek o ki, insan vicdanının tüm yaşam süresince kısmen çocuk kalışı, insan trajedisinin özüdür. (İnsanın 8 Evresi)
  • Edinebildiğimiz incelik ve bilgelik ne boyutta olursa olsun, yetersizliklerimizi hafife alarak espriyle kabul etmemiz gerekir. (İnsanın 8 Evresi)
  • Freud’a bakılırsa oyun, her şeyden ilkin zorunlu kalınmış pasifliği imgesel bir aktifliğe dönüştürmekteydi. (İnsanın 8 Evresi)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş