Eğitim

Kitabuz Zühd ver-Rekaik – Abdullah B. Mübarek Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitabuz Zühd ver-Rekaik – Abdullah B. Mübarek Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitabuz Zühd ver-Rekaik kimin eseri? Kitabuz Zühd ver-Rekaik kitabının yazarı kimdir? Kitabuz Zühd ver-Rekaik konusu ve anafikri nedir? Kitabuz Zühd ver-Rekaik kitabı ne konu alıyor? Kitabuz Zühd ver-Rekaik PDF indirme linki var mı? Kitabuz Zühd ver-Rekaik kitabının yazarı Abdullah B. Mübarek kimdir? İşte Kitabuz Zühd ver-Rekaik kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Abdullah B. Mübarek

Çevirmen: Abdullah Samed Afaracı

Yayın Evi: İ’tisam Yayınları

İSBN: 9786058421028

Sayfa Sayısı: 525


Kitabuz Zühd ver-Rekaik Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

İmam, hafız, şeyhulislam, mücahidlerin iftiharı, zahidlerin seyyidi Ebu Abdurrahman Abdullah ibnu’l Mübârek b. Vâdih el-Hanzalî el-Mervezî…

Baba tarafınca Türk olup hicri 118 (m. 736) senesinde Horasanın Merv kentinde dünyaya gelmiş ve orada yetişmiştir. Babası Hemezanlı bir tacirin kölesidir. O, oldukca akıllı olup güçlü bir hafızaya sahipti, şecaat ve cesarette de ileri seviyede idi. Mert kimselerin karakterinden olarak da o oldukca cömertti. Bir gün çocukken, arkadaşı Sakhr ile bir meclise gitmiştir. Orada uzunca bir hutbe verilir ve ikisi bunu dinlerler. Hutbe bitince İbnu’l Mübârek arkadaşına dönerek: “Ben hutbeyi ezberledim” der. Mecliste onun sözünü işiten bir adam: “Hadi onu tekrarlasana” diyince o hutbeyi olduğu benzer biçimde nakleder. Ömrü ilim talebi ve cihatla geçen imamın ilim talebeliği yirmili yaşlarında adım atar. Kendisi Tâbei’t Tâbiinden olup birçok tabiin ile karşılaşmış ve onlardan ilim öğrenim etmiştir. O, ilim almış olduğu hocaları hakkında şu şekilde demiştir: “Dört bin şeyhten ilim öğrenim ettim ve bin şeyhten rivayette bulundum.

O Hişam b. Urve, A’meş, Ebu Hanife, Malik, Süfyan es-Sevri, Süfyan b. Uyayne, Evzai, Şu’be ve benzeri birçok imamla karşılaşmış ve onlardan nakilde bulunmuştur. Hadis alanında sika (güvenilir) bir ravi olup fıkıh ve Arap gramerinde de âlimlerin ittifakıyla hüccet idi. İmam Ahmed onun hakkında şu şekilde der: “Abdullah b. Mübârek benzer biçimde kendi zamanında ilim talep eden olmamıştır. Bu nedenle o Yemen, Mısır, Şam, Kûfe ve Basra’ya gezi etmiş ve ilim alanında ufak büyük demeden herkesten ilim yazıp cem etmiştir. İlim alanında onun benzer biçimde azca hata meydana getiren olmamıştır. İmam Nesâi onun hakkında şu şekilde demiştir: “Abdullah b. Mübarek’in asrında ondan daha yüce, daha üstün ve övülmüş tüm hasletleri onun benzer biçimde üstünde toplayan asla kimseyi bilmemekteyiz. Zâhid ve âbid bir zât idi. Oldukça konuşmaz ve meclislerde oldukca oturmazdı. Yalnız kalmayı sever ve malayaniye asla iltifat etmezdi. Şakîk b. İbrâhim şu şekilde demiştir: “Abdullah b. Mübârek’e bigün: ‘Neden namaz kıldıktan sonrasında bizimle oturmuyorsun?’ diye sorulunca kendisi şu şekilde yanıt verdi: ‘Gidip sahabe ve tabiin ile yaşıyorum.’ Ona: ‘Sahabe ve tabiin hani nerededir?’ denince o: ‘Gidip ilmime bakıp onların eserlerini ve amellerini algı ediyorum. Sizinle oturup ne yapayım, siz insanların gıybetini yapıyorsunuz!’ dedi.”


Kitabuz Zühd ver-Rekaik Alıntıları – Sözleri

  • Dilediğiniz kadar bilimsel öğrenin, fakat Allah size amel etmedikçe hiçbir ilim için sevap yazmayacaktır.
    | Muaz bin Cebel
  • Bizden hüznü gideren Allah’a hamdolsun.
  • Kimin sözü oldukca olursa, hatası oldukca olur.
    | Şufey bin Mâti
  • Allah azze ve celle’nin acıma etmiş olduğu şeyler müstesna Âdemoğlu oldukca hatakâr yaratılmıştır.
    | Abdullah bin Ömer
  • Yeryüzü mü’minin ölümü sebebiyle kırk sabahleyin ağlar.
    | Abdullah bin Abbas
  • İnsanların hâlini araştıran kaybeder, başına gelecek belalara evvel sabrı hazırlamayan sonrasında aciz düşer.
    | Ebu’d Derdâ
  • Cennete ilk çağrılacak olanlar her hâlinde Allah’a hamd edenlerdir.
    | Said bin Cubeyr
  • Ebu Umame’den: Bir adam Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’e: “Günah nedir?” diye sorunca o şu şekilde buyurdu:
    “Kalbini tırmalayıp sıkan şeydir. İşte onu terk et.”
    Adam: “İman nedir?” diye sorunca Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem: “İşlediğin fenalık seni üzüyor ve yaptığın iyilik de seni sevindiriyorsa sen müminsin anlamına gelir” buyurdu.
  • Abdullah bin Mübarek:” O,Allah a güvenerek fakirliği sevmektir.” Demiştr.
    Imam Ahmed ise zühd hakkinda şu şekilde demiştir:” Dünyaya karşı zühd, onun elde edilmesiyle sevinmemek ,dönerek gitmesiyle de üzülmemektir.” İmama yaninda bin dinar bulunan bir kimsenin zahid olup olamayacaği sorulunca şu şekilde dedi:” Olur. Bır şartla ki,onun artmasiyla sevinmeyecek,eksilmesiyle de üzulmeyecektir.”
    İbnu’l Kayyim şu şekilde demiştir:” Alimlerin üstünde icma etmiş olduğu husus şudur ki;zühd,kalbin dünya vatanindan sefer ederek ahiret menzilelerini elde etmesidir.
    Kisaca zühd ,mü’mini dünya zindanından alıp ahiret saadetine ,kul hayattayken ulaştıran bir köprü mesabesindedir.
    Hasan el-Basri şu şekilde demiştir:”Dünyaya karşi zühd,helalin haram kılınması yada malın zayi edilmesi değildir. Lakin o,Allah a elinde bulunanlardan daha oldukca güvenmen ve başina bir musibet vardığında,sevabindan dolayi ona gösterdiğin rağbetin,başına o musibetin gelmemiş olmasi arzusundan daha çok olmasidir


Kitabuz Zühd ver-Rekaik İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Zühd, İmam Ahmed’in tanımıyla, dünyanın gelmesiyle sevinmemek, dönerek gitmesiyle de üzülmemektir. Rekaik ise “ince ve yumuşak” anlamındaki rakīkın çoğuludur. “Yumuşak kalplilik” anlamındaki rikkat kelimesiyle aynı kökten gelmektedir.*
Zühd ve rekaik, insanlara karşı hakikatin şahitleri olmakla vazifelendirilmiş olan bu ümmetin fertlerinin içsel gelişimi için üstünde durulması ihtiyaç duyulan hususlardır. Şu sebeple zühd ve rekaik, doğrusu dünyayı ve içindekileri terk ve reddederek incelmiş, hassaslaşmış bir kalple Allah’a yönelmek bizi doğru tevhid inancına ulaştırır. Doğru tevhid inancı da bu ümmeti yine orta derece ümmet mertebesine ulaştırır. Amma şu zamanda, uygarlık-i Avrupa’nın tahakkümüyle, felsefe-i tabiiyenin tasallutuyla, şerâit-i yaşam-ı dünyeviyenin ağırlaşmasıyla efkâr ve kulûb dağılmış, himmet ve inâyet inkısam etmiştir. Zihinler mâneviyâta karşı yabanîleşmiştir.**
Elimizdeki yapıt de ‘çağdaş’ zihinlerimizin hastalıklarına ilaç olacak, yaşantılarımıza zühd ve kalplerimize rikkat kazandıracak, İslâm Medeniyetine dönüşümüze rehberlik edecek özellikte. Müellif Abdullah bin Mübârek’in hem ilim hem cihad ehli doğrusu hem alim hem amil olması kitabın feyzini, verimini ek olarak artıyor. Eserdeki rivayetler, Allah’a itaate teşvik mevzusuyla başlayıp Cennet’e ve kıyamet gününe ilişik tasvirlerle son buluyor.
Kitabı okumayı düşünenlere naçizane, mevzu fihristesi oluşturarak okumalarını tavsiye ederim. Müslümanca yaşama noktasında çıkmaza düştüğümüz anlarda çokça başvurulabilecek bir yapıt olduğundan mevzu fihristi ilgili rivayetlere erişim açısından kolaylık elde edecektir.
Bir başka mühim nokta da kitabı okurken insan, rivayetlerin hazmedilemediği, zihinden kaybolup gittiği vesvesine kapılabiliyor. Bu mevzuyla ilgili Nureddin Yıldız hocanın bir ‘anne sütü’ benzetmesi var.*** Nasıl annemizden emdiğimiz sütü somut olarak gösteremesek de her uzvumuzda o sütten bir parça taşıyorsak, aynen o şekilde de samimiyetle okuduğumuz takdirde, attığımız her adım, konuştuğumuz her kelâm biz farketmesek de okuduğumuz kitap olmaya başlayacaktır.
*https://islamansiklopedisi.org.tr/zuhd-ve-rekaik
**Bediüzzaman Said Nursi, Sözler, 27. Söz
***https://www.youtube.com/watch?v=3MrlqyhjXbA (Hüsna)

“Zühd (dünyaya kıymet vermemek) servettir.” der Ali radıyAllahu anh. Kitabı keşfettiğimde içinde kıymetli bilgiler olacağını düşünüyordum lakin her zora düştüğümde faydalanabileceğim bir gömü olacağı aklıma gelmemişti. İnsanız, netice itibariyle aciziz. An oluyor ki dosdoğru olan yolu dahi takip etmekte zorlanabiliyor insan. Bu benzer biçimde zamanlarda bir uyarıcı olmalı ki insanoğlunun yanında, başını çevirip yolu hatırlatsın ona. Benim de yolumu kaybettiğim, dünya bataklığına daldığımı düşündüğüm zamanlarda kaçıp sığındığım bir barınak ve orada bulduğum servet oldu bu kitap…
Abdullah bin Mübârek, Tebe-i tabiînden olan bir hadîs ve fıkıh âlimidir. Aynı zamanda şairdir. Tarsus’da dahi cihad etmiş, orada Fudayl bin İyad’a yazıp gönderilmiş olduğu “Ya Abidel Harameyn” şiiri ve şiirin hikayesi beni oldukca etkiledi.
Kitabuz-Zühd ver-Rekâik; hadîs okumaya adım atmak için ideal kitap olmasa da İslâmî usûllere aşina olanlar için tercih edilebilir. Zihninde hemen hemen cevaplanmamış soruları olanlar için ise şerhli bir Riyâzü’s-Sâlihîn okumak daha verimli olacaktır. (cânfersâ)


Kitabuz Zühd ver-Rekaik PDF indirme linki var mı?


Abdullah B. Mübarek – Kitabuz Zühd ver-Rekaik kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Kitabuz Zühd ver-Rekaik PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Abdullah B. Mübarek Kimdir?

Türk asıllı Hanefî fıkıh, hadis ve tefsir bilgini. Tebeut tabiindendir.

Merv’de ilk eğitimini tamamladıdıktan sonrasında Bağdat’a giderek Hammâd bin Zeyd, Evzâî, Süfyân-ı Sevrî, Süfyan bin Uyeyne, Mâlik bin Enes benzer biçimde büyük bilginlerden ders aldı. Bu arada Ebu Hanife’nin derslerine de devam etmiştir. Eğitimini tamamladıktan sonrasında memleketi Merv’e döndü ve ilimle uğraştı.

İslâm geçmişine geçen ve sahabelerin üstünlüklerini anlatmak için kullanılan “Muâviye’nin Resûlullah’ın yanında giderken binmiş olduğu atın burnuna giren toz, Ömer bin Abdülaziz’den bin kere üstündür” sözü bu bilgine aittir.

Kitapları;

Kitabu’z Zühd ve’r Rekâik

Kitâbü’l Cihad

Müsned

Kitabü’l Birri ve’s Sıla

Kitâbü’t Tefsir

Kitabü’t Tarih

Es-Sünen fil Fıkh


Abdullah B. Mübarek Kitapları – Eserleri

  • Kitabuz Zühd ver-Rekaik
  • Müsned
  • Mutluluk Yolu
  • Kitabu’l- Cihad
  • Cihad


Abdullah B. Mübarek Alıntıları – Sözleri

  • Allah azze ve celle’nin acıma etmiş olduğu şeyler müstesna Âdemoğlu oldukca hatakâr yaratılmıştır.
    | Abdullah bin Ömer (Kitabuz Zühd ver-Rekaik)
  • Ebu Umame’den: Bir adam Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’e: “Günah nedir?” diye sorunca o şu şekilde buyurdu:
    “Kalbini tırmalayıp sıkan şeydir. İşte onu terk et.”
    Adam: “İman nedir?” diye sorunca Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem: “İşlediğin fenalık seni üzüyor ve yaptığın iyilik de seni sevindiriyorsa sen müminsin anlamına gelir” buyurdu. (Kitabuz Zühd ver-Rekaik)
  • Kendisinden başka hiçbir ilah olmayana yemin olsun ki:
    Dünyadan kalan zamanı yalnız kirli kalmış suya benzetiyorum.
    Temizi gitmiş ve kirliliği kalmıştır… (Kitabu’l- Cihad)
  • “Merhametlilere, Rahman (olan Allah) merhamet eder. (O halde) Yeryüzündekilere karşı merhametli olun ki, semâda bulunan (melekler)lar da size merhamet etsin.” (Müsned)
  • Sanatları öğreniniz. Bir adam sanatına muhtaç olursa, ondan faydalanır.
    Ömer bin el-Hattab (Kitabu’l- Cihad)
  • Abdullah bin Mübarek:” O,Allah a güvenerek fakirliği sevmektir.” Demiştr.
    Imam Ahmed ise zühd hakkinda şu şekilde demiştir:” Dünyaya karşı zühd, onun elde edilmesiyle sevinmemek ,dönerek gitmesiyle de üzülmemektir.” İmama yaninda bin dinar bulunan bir kimsenin zahid olup olamayacaği sorulunca şu şekilde dedi:” Olur. Bır şartla ki,onun artmasiyla sevinmeyecek,eksilmesiyle de üzulmeyecektir.”
    İbnu’l Kayyim şu şekilde demiştir:” Alimlerin üstünde icma etmiş olduğu husus şudur ki;zühd,kalbin dünya vatanindan sefer ederek ahiret menzilelerini elde etmesidir.
    Kisaca zühd ,mü’mini dünya zindanından alıp ahiret saadetine ,kul hayattayken ulaştıran bir köprü mesabesindedir.
    Hasan el-Basri şu şekilde demiştir:”Dünyaya karşi zühd,helalin haram kılınması yada malın zayi edilmesi değildir. Lakin o,Allah a elinde bulunanlardan daha oldukca güvenmen ve başina bir musibet vardığında,sevabindan dolayi ona gösterdiğin rağbetin,başına o musibetin gelmemiş olmasi arzusundan daha çok olmasidir (Kitabuz Zühd ver-Rekaik)
  • İnsanların hâlini araştıran kaybeder, başına gelecek belalara evvel sabrı hazırlamayan sonrasında aciz düşer.
    | Ebu’d Derdâ (Kitabuz Zühd ver-Rekaik)
  • Kimin sözü oldukca olursa, hatası oldukca olur.
    | Şufey bin Mâti (Kitabuz Zühd ver-Rekaik)
  • Ebû Zerr’den (ra) rivayet edildiğine gore, Resulullah(sav) şu şekilde buyurdu:
    “Sizden biriniz namaza kalktığında, şüphesiz Allah’ın rahmeti onu karşılıyor anlamına gelir. O halde namaz kılarken sakın yerdeki çakıl taşlarını hareket ettirmesin (onlarla oynamasın). (Müsned)
  • Evinde oturup hadisle meşgul olmayı oldukca seven İbnü’l Mübarek’e, “Bu yalnızlıktan hastalık duymuyor musun?” diye sorulduğunda, “Hz. Peygamber ve ashabıyla birlikteyken iyi mi yalnızlık duyarım!” karşılığını vermiştir. (Mutluluk Yolu)
  • … Resulullah (s.a.v) şu şekilde buyurdu: “Kim, Allah’tan rızkını arttırmasını ve ömrünün uzamasını istiyorsa, Rabbinden korksun ve akrabalarını ziyaret etsin.” (Mutluluk Yolu)
  • Kim Allah’ın dinini dert edinirse Allah’ta onun kişisel dertlerini satın alır. Kimde Allah’ın dinini dert edinmezse onu dertleriyle baş başa bırakır” (Müsned)
  • Bizden hüznü gideren Allah’a hamdolsun. (Kitabuz Zühd ver-Rekaik)
  • … Resulullah’a (s.a.v),
    -Filan hanım, gündüz oruç meblağ, gece namaz kılar, (sadece) diliyle de komşusuna eziyet eder, denildi. Bunun üstüne Resulullah (s.a.v),
    -Onda hayır yoktur. O (hanım) cehennemdedir, buyurdu. Yine,
    -Filan hanım, yalnızca farz namazları kılar, Ramazan orucunu meblağ, inek peynirini sadaka olarak verir, (sadece) hiç kimseye diliyle eziyet vermez, denildi. Resulullah (s.a.v),
    -O (hanım) cennettedir, buyurdu. (Mutluluk Yolu)
  • Ebû Hureyre’den(ra) rivayet edildiğine gore, Rasûlullah(sav) şu şekilde buyurdu:
    “Allah-û Teâlâ, kıyamet günü şu şekilde buyuracaktır:
    “Benim izzetim için (birbirlerini) sevenler nerede? Bugün, onları benim gölgemden başka hiçbir gölgenin olmadığı günde, gölgelendireceğim. (Müsned)
  • Husayn B.Mihsan’dan şu şekilde söylediğini nakletti:
    Halam bana tahdis edip dedi ki:
    Nebi (sav)’in yanına bir ihtiyacım dolayısıyla gitmiştim.
    Allâh Rasûlü :
    “Ey hanım! kocan var mı senin?” buyurdu.
    Ben “evet” diyince,
    O:
    “Ona karşı iyi mi davranırsın?” buyurdu.
    Ben:
    “Aciz kaldığım (gücümüzün yetmediği) şeyin haricinde ona hizmette kusur etmiyorum” dedim.
    Şöyleki buyurdu:
    “Ona karşı senin durumun nedir (biliyor musun?) O senin hem cennetin, hem cehennemindir” buyurdu. (Müsned)
  • 142. Asım b. Süleyman’dan (rah)…:”Çocuğuna iyilikte bulun. Şu sebeple o, iyilikte bulunmana en layık kişidir. Şüphesiz kim çocuğunu (sevmez) kızarsa, evladı kendisine asi olur.” (Mutluluk Yolu)
  • “İlmi dünya için öğrendik, fakat ilim bizlere dünyaya kıymet vermemeyi öğretti.”  (Mutluluk Yolu)
  • … Resulullah (s.a.v) şu şekilde buyurdu: “Kim yetim bir kızı, ihtiyacı kalmayıncaya kadar bir ebeveynin yanında tutarsa, onun için aden vacip olur.” (Mutluluk Yolu)
  • … Resulullah (s.a.v) şu şekilde buyurdu: “Her kimin buluğluk çağına varan iki kızı olur da, yanında kaldıkları (yada kendisi onların yanında kalmış olduğu) müddetçe onlara iyi davranırsa, (bu kızlar) onun cennete girmesine vesile olurlar.” (Mutluluk Yolu)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş