Eğitim

Ravel – Jean Echenoz Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Ravel – Jean Echenoz Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Ravel kimin eseri? Ravel kitabının yazarı kimdir? Ravel konusu ve anafikri nedir? Ravel kitabı ne konu alıyor? Ravel PDF indirme linki var mı? Ravel kitabının yazarı Jean Echenoz kimdir? İşte Ravel kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Jean Echenoz

Çevirmen: Mehmet Emin Özcan

Yayın Evi: Helikopter Yayınları

İSBN: 9789786055819491

Sayfa Sayısı: 64


Ravel Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bolero’yu hepimiz bilir. On dört on beş dakika süresince aynı ritmi yineleyen, en sonunda yükselip zirveye ulaştığında aniden kesiliveren, ilk temsilinde yaşlı bir teyzenin “deli işi bu” diye feryat etmiş olduğu bir orkestra eseri. Bestecisine sormuşlar, başyapıtınız hangisi diye, “Bolero” demiş, peşinden derhal eklemiş, “ama içinde müzik yok.” Bu müziğin doğum yeri Vésinet’deki bir yapınak. Bestecisi, Ravel, şu demek oluyor ki Echenoz’un deyişiyle “Ravel adı verilen organizma.” Müşkülpesent, pimpirikli, mendebur, fakat alabildiğine çocuksu. Bu organizmanın tek isteği tıpkı müziğine esin deposu olan fabrikalarda muhteşem uyum içinde dönerek duran çarklar ve dişliler benzer biçimde, bedenini dünya içinde bir bölgelere tam bir uyum içinde yerleştirebilmek. Kısacık boyuyla hiçbir yere sığamayan Ravel uyku hayatına da giremez bir türlü. Echenoz Ravel’i anlatırken oldukça mesafeli duruyor, yaklaşmak istemiyor sanki ona. E, deli deliyi görünce… Ama yazarımızın inanılmaz üslubu bir dahinin kim bilir başka hiçbir yolla giremeyeceğimiz iç dünyasını açıyor bizlere. Sadece on dört on beş dakikada.


Ravel Alıntıları – Sözleri

  • … dolu bir küllük minimum yapılmamış bir yatak kadar acı verici.
  • Ama uykumuzun gelmesi demek derhal uykuya dalacağız demek değil, biliyoruz bunu, fazla bitkinlik uyumayı engelleyebilir. … bu yüzden bazı teknikler geliştirmeyi denedi.
    1 no’lu teknik: Bir öykü uydurmak, kurgulamak, ayrıntılarıyla, en ince noktasına kadar, gelişip büyümesini sağlayacak her tür önlemi almaya itina göstererek sahneye koymak. Başrolü kendine ayırmayı unutmadan kişiler düşlemek, dekorlar inşa etmek, ışıkları ayarlamak, ses­leri öngörmek. İyi. Şimdi bu senaryoya girin ve geliştirin onu, durum tersine dönünceye ve özerk bir yaşam elde edip sizi ele geçirinceye, sonunda siz onu iyi mi tasarladıy­sanız onun da sizi yaratmasına kadar planlı programlı olarak deneyin. İşte bu şekilde, işler yolunda giderse bu öykü ona tavsiye edilen şeyden yararlanır, bağımsızlığını kazanır ve kendine özgü yasalarla gelişip sonunda başlı başına bir rüya haline gelir, ve rüya demek uyku anlamına gelir, işte başlıyor.
    İtiraz: tüm bunlar pek hoş, fakat uykunun geleceğini düşündüğümüze bakılırsa uykunun ne işe yaradığını pek bilmiyo­ruz anlamına gelir. En fazla uykunun bastırdığını hissedebiliriz, fakat göremeyiz ki onu, tıpkı güneşe bakamayacağımız benzer biçimde. Sizi arkadan ya da kör bir noktadan yaklaşıp ele geçi­recek olan odur. Zira el siperlikte nöbet tutarak, nor­malde size geldiğini haber veren hipnagojik hayal belirtile­rine -dama tahtaları, spiraller, küme küme yıldızlar- dik­kat kesilerek yanaşamayız uykuya. Bu hayalleri aramaya mı kalktık, gözümüzün önünde arzı endam etsinler diye uğraştık mı, anında sıvışırlar, geri çekilirler, tekrardan saldı­rıya geçmek için bizim onlardan umudu kesmemizi bek­lerler. Ya da asla gelmezler. Neyse.
  • Bu ümit kırıcı şey yaza­rından adım atmak suretiyle herkesi şaşırtan bir zafer kazanıyor. Gerçi ilk konserlerden birinde yaşlı bir hanım deli işi bu diye bağırıyor, fakat Ravel kafasını sallıyor: İşte nihayet anlayan biri çıktı, diyor kardeşine. Bir süre sonrasında bu başarı tedirgin ediyor onu. Böylesine kötümser bir projenin hal­kın beğenisini kazanmasını ve dünyanın dilinde nakarat olacak kadar evrensel ve uzun soluklu olması aklında sual işaretleri yaratıyor, fakat daha da önemlisi durumu açıklığa kavuşturmayı gerektiriyor. Başyapıtı olarak hangisini gör­düğünü soran kişilere: Elbette Bolero, diyor derhal, fakat ne yazık ki içinde müzik yok.
  • Her geçen günü onu boğan bir sisin içinde yaşıyor, yalnız bir tek etkinliği gerçekleştiriyor: Her gün ormanda uzun yürüyüşlere çıkıyor. Hiç kaybolmuyor. Ama nesne­lerle beraber dünyayı kaybediyor.
  • … düşüşün hem öznesi hem de dikkatli seyircisi, aklına itaat etmeyen bir bedenin içine canlı canlı gömülmüş, kendi içinde bir yabancının yaşadığını görüyor.
  • … dolu bir küllük minimum yapılmamış bir yatak kadar acı verici.
  • Piyanoyu bu kadar beceriksizce çalması çocukluğundan beri üstünden atamadığı tembelliğiyle de açıklanabilir: onca hafifçe biri olarak, bunca ağır bir müzik aleti üstünde yorulmaya niyeti yok. Bilhassa yavaş bir parçanın fizyolojik bir güç sarf etmeyi gerektirdiğini biliyor, bundan uzak durmayı yeğlemiştir hep. En iyisi aldırış etmemek – bu davranışı kısa sürede uç noktaya kadar götürdü ve sağ elle sigara içebilsin diye Ronsard à son âme’ın (Ronsard’ın Ruhuna) eşliğini yalnız sol el için besteledi. Neyse işte, fena çalıyor, çalıyor ya, e daha ne. Bir virtüözün tam tersi, öyleki bulunduğunu da biliyor, kimse bir şey anlamadığı için pekala işin içinden fark gösteriyor.
  • Küvetin içinde boyuna kadar suya gömülü kalmak, sonsuza kadar değil elbet fakat saatler boyu, birazcık su akıtmak için sağ ayakla ara sıra musluğu açıp su ısısını ayarlayarak ana rahmi benzer biçimde bir atmosfer sağlamak daha iyi.
  • 1927’nin son günlerinden biri, sabahın erken saati. Her gece olduğu benzer biçimde azca ve fena uyumuş Ravel’in her sabahleyin olduğu benzer biçimde hazzı firar etmiş durumda, hatta iyi mi giyineceğini bile bilmiyor, keyifsizliğini arttıran başka bir olgu da bu.
  • Ravel hazır olduktan sonrasında eve göz atıyor. tüm pencerelerin kapalı, bahçe kapısının sürgülü, mutfakta gazın kesilmemiş ve girişteki elektrik şalterinin indirmiş olduğundan amin oluyor. Gerçekten ufak bir ev bu, derhal gezilip bitirilebiliyor, gene de tüm bu denetimler kafi değil.
  • Helene güzelce bir bayan, hala hatırlayan var ise, birazcık Orane Demazis’ye benziyor, fakat esasen o yıllarda bir oldukça hanım bir yönleriyle birazcık Orane Demazis’yi çağrıştırıyor olabilir. Yakasını kaldırdığı kürk mantosunun altındaki şeftali rengi krep elbisesinin üst kısmı kısa ceket biçiminde, göğüs altından süregelen eteği kemik tokalı bir kemerle süslemiş. oldukça hoş. Bekliyor. Epeydir bekliyor fakat.
  • Pek bir şey yok, diyor, mühim bir şey yok. Zaten bu sağcı bir gazete , öyleki ya.
  • Kalabalıkta herhangi birini tanımaya çalışmıyor, gara kadar eşlik etmelerini istemiş olsa da gemiye yalnız binmeyi yeğliyor.
  • Bu çölde Jean-Aubry bir dilsizden diğerine koşuyor, işi başından aşkın itfaiyeci benzer biçimde, ilkin birine sonrasında diğerine suni solunum hayata geçirmeye çalışıyordu.
  • Ravel, alışıldık bir hareketle, başucunda hep aynı lamba varmış benzer biçimde, lambayı söndürüyor, sonrasında, her akşam şafağa kadar uyku ardında koşan sonunda ikinci el, elden düşme, orta derece nitelikli bir uyku yakalayabilen o, işte şimdi, saat daha on bile olmamışken, kuyu dibindeki taş benzer biçimde uyuyakalıyor.


Ravel İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Uykusuzluktan biteviye muzdarip biri olarak oldukça arzu ederdim #ravel ile iki lafın belini kırmayı.
Arpejdi, trildi derken gün daha kolay ışırdı bir ihtimal …
#ınsomnia ne menem bir illettir, çeken bilir. Uyuyabilmek için harcanan efor dekatlon sporcusuyla denktir gözümde.
#echenoz ‘un duru dilinden ve üslup haline getirmiş olduğu süssüz anlatımıyla kadife duyarlılığında #lakonik bir #ıssızadam partisyonu dinliyoruz.
#ravel ‘in kalabalıklar içindeki yalnızlığına,küçücük bedeniyle sığamadığı hayatına, obsesyonlarına, müşkül pesentliğine ve alabildiğine çocuksu hallerine tumturaklı ve itidalli yaklaşıyor #echenoz…
Müziğin hayatına katmış olduğu yoğun emek harcama temposu, konserler, galalar, açılışlara karşın kendi kısır döngüsünün içinde aynı ritüellere gark olan Ravel’in yaşamı tıpkı bestelediği #Bolero’su benzer biçimde …
Dakikalarca kendini yineleyen, yükselip zirveye ulaştığında birden kesiliveren, başyapıt durumunda fakat kendisinin deyimiyle “içinde müzik olmayan “ …
Oysa tek isteği tıpkı müziğine esin deposu olan fabrikalardaki uyum içinde dönen çarklar benzer biçimde, dünyayla gerek bedensel gerek ruhsal bir uyum içinde olmaktı.
#goethe’nin söylediği benzer biçimde “ Dünya hassas kalpler için cehennem gibidir”
kitap/ravel–320552 (Meltem Bige)

Bolero’nun bestecisi Ravel’i benim benzer biçimde asla merak etmeyenler için Jean Echenoz’un bu kitabı, okuduğum ötekiler benzer biçimde, ağlatısal bir yaşamın müthiş, akmaması imkânsız, oldukça iyi bir anlatımla kağıda dökülmüş hikâyesini konu alıyor bestecinin. Tabii ki Ravel de öteki kitaplardaki Echenoz karakterleri benzer biçimde, giden bir insan ilk olarak, bir seyahat var gene, ve aynen öteki karakterleri benzer biçimde, dün geceden beri aklımdan çıkmayan Victoire, 1914 kitabında sağ kolu bir top mermisinin oyunuyla kopan Anthimé, yaşamı köprüleri gezerek, onları sevmiş olarak ve takip ederek geçen Gluck’ün gene bir köprü ayağına çarparak darmadağın olan köprü kirişleri, bağları benzer biçimde yaşamı, şu demek oluyor ki kaderi şu demek oluyor ki o kozmik latife, fakat gülünç değil, yaşamak işte, şu demek oluyor ki kendini bırakıp, ölene dek çabalamak, işte burada da aynı şey söz konusu: seyahat ederken, yaratırken, bestelerken, insanlarla soğuk takıntılı ilişkiler sürdürürken ve asla fakat asla huzurla, rahat uyuyamazken Ravel, onu sonuna hazırlayan o kazadan sonrasında belleğini de kaybederken, ölene dek, ne kadar da ağlatısal ve ne kadar da gerçek…Bir Echenot meselesi olarak mekânlar: öteki kitaplarımızda gemimiz, müzede heykeller, denizaltımız, köprülerimiz, tabutumuz olan fıçı biramız varken bu sefer kitabın en sonunda karşılaştığımız, bizi ağır ağır bırakan ve öldüren belleğimiz. Echenot karakterleri hissetmiyorlar, fakat yaşamaya çalışıyorlar. Hayat da üzerlerinden geçiveriyor… üzerlerinden geçerken geriye kabuklar, izler, kırıntılar; top mermilerinin hatıraları, hafıza parçaları, hatırlanamayan adlar kalıyor. Ölmek kalıyor.
Ravel’de yazarın anlatıcı oyunlarını ilerlettiğini söyleyebiliriz: ben, sen, biz, siz, o bakış açılarıyla oynayarak yazar bizlere başka yerlerden bakma deneyimini sunuyor, fakat bunu niçin yapıyor, bir farklılık mı, hoş olsun diye kabul edilen bir yenilik mi, yoksa dilin verdiği lezzetin artması mı arzusu? Ne olursa olsun, şu okuduğum dört kitapta gördüğüm: çok büyük güzellikte bir anlatma kabiliyeti, susamayan ve duramayan bir kalem, ayrıntılarla anlatının zenginleşmesi için paragraflara dek uzanan cümleler; nesnelerin, mekânların öne çıkabildiği ve karakterler benzer biçimde yer kapladığı hikâyelerle süslenmiş eserler… Okuyacağım öteki kitaplarında da aynı tadı bulacağımdan inanırım. Bilimkurgunun heyecanlı, meraklı dünyasında dil yavanlığından bunalırken karşıma çıkan bu nehirden kana kana içiyorum.
Şimdi, şu an, gecenin bu vakti, uyku böylesine çağırırken aklıma asla Ravel’i düşüneceğim gelmezdi. Aynı “Bir Yıl” adlı eserindeki Victoire benzer biçimde yaşamının trajedisine kısılıp kalmış Ravel’in heyecanlı, titiz, yalnız, kaprisli, fakat kabiliyet dolu yaşamının sonuna üzülmeden edemedim. Victoire’ın bitmek bilmez yolculuğu benzer biçimde kendi sonuna yürüyüşü Ravel’in; fakat şüphesiz onun sonundan daha üzücü, ürkütücü. Gerçek olması ise herşeyi daha da üzücü yapıyor. Bugüne dek asla Ravel’in fotoğrafını görmedim, Bolero’yu onlarca defa dinlemiş olsam bile onu asla merak etmemiştim. Şimdi fotoğrafına bakabilirim.
***
Aaron Lansing – Naive Spin
https://www.youtube.com/watch?v=Kt7_sJwDSL8 (CemCBG)

Ilk olarak şunu belirtmek isterim ki kitap hakkaten oldukça iyi. Yeni bilgiler öğrenmeyi seven yapınız var ise eğer okurken keyif alacaksınız. Bolero adlı klasik müzik eserinin iyi mi oluştuğunun, Sol El eline çalınacak piyano eseri siparişi alan Ravel’in bu siparişi kimden aldığının vb.. hikayesinin anlatıldığı müthiş bir roman.
Size tavsiyem :
okumadan evvel bestenin orijinalini kulak verin. (Çelebi)


Ravel PDF indirme linki var mı?


Jean Echenoz – Ravel kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Ravel PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Jean Echenoz Kimdir?

Fransız yazar Jean Echenoz, 1947’de dünyaya geldi. Sosyoloji eğitimi görmüş oldu. Echenoz’un duru bir dil ve üslup haline getirmiş olduğu süssüz anlatımı, Fransız edebiyat çevreleri tarafınca büyük ilgi ve takdir topladı. Fransa’da “Fransız edebiyatının son yıllarda yetiştirdiği en büyük ustalardan” sayılan Echenoz, 1983 senesinde yazdığı “Cherokee” adlı romanıyla Médicis Ödülü’nü aldı. 1989’da piyasaya çıkan “Lac” adlı eseriyle de Avrupa Edebiyat Ödülü’ne kıymet görüldü. Yazarın Doğan Kitapçılık tarafınca piyasaya çıkan Türkçe’deki ilk romanı “Ben Gidiyorum”, 1999 senesinde Fransa’nın en saygı duyulan edebiyat ödülü olan Goncourt’u kazanmıştır.

1999 Goncourt Ödülü (Ben Gidiyorum)

1989 Avrupa Edebiyat Ödülü (Lac)

1983 Médicis Ödülü (Cherokee)


Jean Echenoz Kitapları – Eserleri

  • 1914
  • Koşmak
  • Bir Yıl
  • Şimşekler
  • Ravel
  • Jerome Lindon
  • Kraliçenin Huysuzluğu
  • Casus
  • Göl
  • Ben Gidiyorum
  • Piyano
  • Sarışın Bombalar


Jean Echenoz Alıntıları – Sözleri

  • Birkaç yıldan beri, bu insanın iki gülüşü bulunduğunu farkediyorum: o ufak, haşin gülüş, ve bir kitabı beğendiğinde, kitabın satışları iyi gittiğinde, sizi görmekten memnun olduğunda, onu mutlu eden bir şey olduğunda, fakat bilhassa, yakınlarının başına iyi bir şey ulaştığında beliren o büyük, sıcak gülüş. (Jerome Lindon)
  • Bir cümlede tekil kişi kullanmak mümkünse, tekil devamlı çoğuldan iyidir. (Jerome Lindon)
  • sıska, cansız, gösterişsiz fakat inatçıdırlar, hayatta küçücük bir rolleri vardır, hayatta küçücük bir rolleri bulunduğunu bilirler ve buna sıkı sıkıya tutunurlar. (Ben Gidiyorum)
  • kendinden memnun olabilirdi, fakat devamlı olduğu benzer biçimde gene memnun değil. (Koşmak)
  • Ama, nede olsa bigün ölünmeyecek mi, şimdi olsun, karanlığın ortasında her şey çok kötü oldu esasen, yağmur, dikenler, soğuk, en iyisi umutsuz bir ameliyat öncesinde, anestezisti gülümsemeyle karşılar benzer biçimde, derhal şimdi yitirelim bilincimizi, olsun bitsin. (Bir Yıl)
  • “Kuş uçar, balık yüzer, insan koşar.”
    Emil Zapotek (Koşmak)
  • ’işte bu şekilde, dedi , victoire
    – kendimi kaybettiğimi düşünüyorum.
    – bu çok da fazla fena bir şey değil, dedi ,.poussin
    kendimizi kaybetmezsek kaybolur gideriz …’’ (Bir Yıl)
  • … düşüşün hem öznesi hem de dikkatli seyircisi, aklına itaat etmeyen bir bedenin içine canlı canlı gömülmüş, kendi içinde bir yabancının yaşadığını görüyor. (Ravel)
  • Pek bir şey yok, diyor, mühim bir şey yok. Zaten bu sağcı bir gazete , öyleki ya. (Ravel)
  • Dinle, diyor bir süre sonrasında, her üstün dereceli kırdığımızda gelip birbirimizi kutlamaya kalkarsak işin içinden çıkamayız. Bu işin sonu yok. Zira, şu demek oluyor ki, ben, daha oldukça üstün dereceli kıracakmışım gibime geliyor. Her defasında bu kadar mesafeyi kat etmeden birbirimizi kutlamanın en iyi yolu kim bilir birlikte yaşamak? Ne dersin? (Koşmak)
  • …otuz gun bittikten sonrasında, başka günler ve başka haftalar birbirine eklenince, yağmurlar başlayıp günler kısalmaya, havalar soğumaya yüz tutunca, işlerin düşünüldüğü benzer biçimde olmayacağı anlaşıldı. (1914)
  • Şubat ayının bir sabahı, önceki akşamdan hiçbir şey anımsamayan ve Felix’in yatakta, yanı başlangıcında ölmüş bulunduğunu gören Victoire, valizini hazırladı, bankaya uğradı, peşinden bir taksiye atlayıp Montparnasse Garı’na yollandı. (Bir Yıl)
  • Oysa, çalmaya devam ederken bir bulutun dağılıp sessiz mavi bir gökyüzünü ortaya çıkarması benzer biçimde, uğultunun dağıldığını hissetti. Dinleyicileri büyülemekte, bir boğa benzer biçimde kendine getirmekte, dikkatlerini yoğunlaştırmakta, onları zapt edip kıstırmakta bulunduğunu fark etti. Bir süre sonrasında, salondaki sessizlik, müziğin kendisi kadar cafcaflı, çekici ve kuvvetli oldu. (Piyano)
  • Sır hep iyi bir şeydir. (Koşmak)
  • En iyisi tesadüfen karşılaşmayı beklemek,hepsinden önemlisi de asla beklemiyormuş benzer biçimde görünmek. (Ben Gidiyorum)
  • 1927’nin son günlerinden biri, sabahın erken saati. Her gece olduğu benzer biçimde azca ve fena uyumuş Ravel’in her sabahleyin olduğu benzer biçimde hazzı firar etmiş durumda, hatta iyi mi giyineceğini bile bilmiyor, keyifsizliğini arttıran başka bir olgu da bu. (Ravel)
  • Aures habet, et non audet (Kulakları vardır fakat duymazlar) (1914)
  • ve oldukça yoğun bir yağmur,
    sanki sessizlik yaratmak ister benzer biçimde (Şimşekler)
  • Askerler bir taraftan yürüyor bir taraftan da yol kenarlarında toplanmış bayanlara bakıyorlardı, kimi zaman genç ve güzel olanlara da rastlanıyordu. (1914)
  • “… ötekiler benzer biçimde buruşturup çöp sepetine atıyor:dolu çöp sepeti etken bir adam anlamına geliyor.” (Casus)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş