Şiirler – Yannis Ritsos Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Şiirler – Yannis Ritsos Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Şiirler kimin eseri? Şiirler kitabının yazarı kimdir? Şiirler konusu ve anafikri nedir? Şiirler kitabı ne konu alıyor? Şiirler PDF indirme linki var mı? Şiirler kitabının yazarı Yannis Ritsos kimdir? İşte Şiirler kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…
Kitap Künyesi
Yazar: Yannis Ritsos
Çevirmen: İoanna Kuçuradi
Yayın Evi: Varlık
İSBN: 9789754342260
Sayfa Sayısı: 287
Şiirler Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Varlık Yayınları’nın yapmış olduğu ikinci baskının önsözünün girişine, “Türk ve Yunan uluslarının gerçekleşmesi bir hayal olmayan, mutlu ve gerçek dostluğu ve devamlı sulh için” cümlesini yazmışım.
Bizler bu umutla 1960’ların ortalarından itibaren tercüme çalışmalarına girişmiştik. Yunan tarafının ne yaptığını bilmeden, bir karşılık beklemeden. Uluslar arasındaki dostluk harcının edebiyatlardan meydana getirilen çevirilerle karıldığına inanıyorduk. Bu inancımız boşa çıkmadı. Çıkmadığı görülecek.
Seneler ilkin Yunan müziği dinlemeye bile katlanamayanlar, şimdi bu müzikle kendilerinden geçiyorlar. Ama, bu şarkıların çoğunun Ritsos’un şiirlerinden yapılmış bulunduğunu bilmiyorlar. Olsun!
Ritsos’un ölümünün peşinden yazdığım bir yazı şöyleki biter:
“Sevda ve aşk yalın ve çıplaktır, saydamdır; bakmış olduğunuzda kendinizi değil sevdiğinizi gösteren büyük, gizemli bir aynadır. Seviyorsanız, elinizi korlaşmış demir ocağına sokun, görmüş olacaksınız (vallahi billahi ki) yanmayacaktır.
Aziz Yanni, Agios Yannis yakmadı bizi, aydınlattı.”
Şiirler Alıntıları – Sözleri
- …
Mevsimler birbirini izliyor tertipli. Zakkumlar çiçekleniyor.
Gölge ağacın çevresinde dönüyor. Kımıldamayan testi
kızgın güneşte kaldı, kurudu; su bitti. Oysa
değiştirebilirmişiz testinin yerini azca şu tarafa azca bu tarafa,
saate nazaran, gölgeye nazaran ağacın çevresinde, döne döne
hızı buluncaya dek, oynarken, unutarak
testiyi, suyu, susuzluğu, -hiç susamadan, oynarken.
20.V.68 - .
Güneş batıyor, zeytin ağaçları kararıyor
derinden, oldukça derinden, sebepsiz yere…
… - En büyük yük sırtımızda taşıyıp da başkalarına veremediğimiz ışıktır.
- “Görülmemiş bir halde çiçek açıyordu işte”
- “Ne yapayım yıldızları yokken sen”….
- …
Kardeşler, sulh içinde sadece
derin derin nefes alır evren.
Tüm evren,
taşıyarak tüm düşlerini.
Kardeşler, uzatın ellerinizi.
Barış budur işte. - “Ve bigün eğer
beceriksiz şeklinde gelirse size dizelerimiz
bir şunu hatırlayın:
gardiyanların burunları dibinde yazıldılar
ve böğrümüzde süngü uçları.” - “Beni bulamazsan üzülme,
Eşyalarımı bulacaksın.
Kestiğim taşları, açtığım yolları,
İşlediğim heykelleri bulacaksın.
Ve göreceksin ki binlerce yıl öteden,
Parmak izlerimiz değecek birbirine…” - Şiire, aşka, ölüme inanıyorum, dedi,
işte bu yüzden ölümsüzlüğe inanıyorum. Bir mısra yazıyorum,
dünyayı yazıyorum; ben varım; dünya var.
Bir ırmak akıyor ucundan serçe parmağımın.
Gök yedi kez mavi. Bu arılık
ilk doğrudur gene, son dileğim benim.
3.III.69
Şiirler İncelemesi – Kişisel Yorumlar
Biliyorsun ölüm diye birşey yok, diyor adam hanıma.
Biliyorum evet artık öldüğüme nazaran diyor hanım
İki gömleğin de utulendi çekmecede
Sadece küçücük bir gül benim özlediğim (mustafa siso)
Şiirler PDF indirme linki var mı?
Yannis Ritsos – Şiirler kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Şiirler PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Yannis Ritsos Kimdir?
Peloponez yarımadasında Monemvasia’da dünyaya geldi. Ritsos liseyi bitirdikten sonrasında, on yedi yaşlarında Atina’ya gitti. Daha sonrasında yüksek tahsilden vazgeçti. 1927-1931 yıllarını verem hastalığı sebebiyle bir sanatoryumda geçirdi. İlk şiirlerini bu zamanda yayımlamaya başladı. 1931’te komünist gruplara katıldı, bu şiirinin doğrultusunu çizdi; ilk şiirlerinde burjuva karşıtı devrimci sanatçıların çizgisini izledi. Trakter (1934, Traktör) adlı, Sovyetler Birliği’nde toplumcu düzeni ele almış olduğu ve teknik temasını da Yunan şiirine sokan ilk kitabında, nihilizme karşı tavır aldı. Epitaphios (Yazıt-Mezar Yazıtı) (1936) adlı kitabı Atina’da Zeus tapınağında, faşist cunta yönetimi tarafınca törenle yakıldı.
Ozan, solcu siyasal görüşleri yüzünden Metaksas (Limnos, Agios Evstratios, Makronisos adaları) ve Papadopulos (Giaros ve Leros adaları) dönemlerinde Ege Adalarında sürgün olarak yaşadı. Ayışığı Sonatı (1956) adlı kitabıyla Ulusal Şiir Ödülü’nü, 1976’da Etna-Taormina Şiir Ödülünü ve pek oldukça internasyonal ödülü kazanmıştır. Ritsos’un otuzdan oldukça kitabı yayınlanmıştır. Ritsos 1977 Lenin Uluslararası Barış Ödülü’nü almıştır.
Ritsos, metaforlarla örülü şiirlerinde, Yunanistan coğrafyasını arka plana alarak, yurtseverlik duygularını işledi. İnsanın günlük yaşamdaki durumuna yaklaşımı, nesnelere duyduğu ilgi, ayrıntıları tüm yalınlığıyla yansıttığı kısa şiirlerinde iyice belirginleşir.
Şiirleri 80 kadar dile çevrilmiş ve milyonlarca insana ulaşmıştır.
Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Yannis_Riços
Yannis Ritsos Kitapları – Eserleri
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin Beni
- Erotika
- Şiirler
- Sürgün Günlükleri
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
- Boyun Eğmeyen Ülke
- Tüm Şiirlerinden Seçmeler
- Dikkatli Ariostos
- Umarsız Penelope
- Parantezlerdeki Ritsos
- Rumluk Yaşlı Kadınlar ve Deniz
- Seçme Şiirler
- Alışkanlıklar Da Değişir
- Ölü Ev
- Görülmemiş Bir Çiçek Açma
- Graganda
- Helena & Nöbetçi
Yannis Ritsos Alıntıları – Sözleri
- Karlar eridiğinde
kim bilir kendi sesimizi duyarız.
Mümkün mü? (Sürgün Günlükleri) - En büyük yük sırtımızda taşıyıp da başkalarına veremediğimiz ışıktır. (Şiirler)
- Böylesine özenle, böylesine sevgiyle
ellerinde tuttuğun şey var ya,
hani tümüyle senin olan,
vazgeçmelisin ondan, dostum,
istiyorsan senin olmasını. (Parantezlerdeki Ritsos) - Sen bir heykelin duyarsızlığındayken
iyi mi başa çıkacağım içindeki yangınla? (Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin Beni) - Biliyorsun, ölüm diye bir şey yok, diyor adam hanıma.
Biliyorum, evet artık öldüğüme nazaran, diyor hanım. (Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin Beni) - Şiire, aşka ve ölüme inanıyorum, diyor,
İşte bu yüzden ölmsüzlüğe de inanıyorum. (Umarsız Penelope) - Sessizce bir türkü söylüyoruz
içimizde bir yaraya bakarak. (Tüm Şiirlerinden Seçmeler) - Büyük şairler geri ve canlı duracak kılavuzları, yaşam damarlarını buldukları için büyük ozan olurlar ve büyük ozan bırakılırlar. (Rumluk Yaşlı Kadınlar ve Deniz)
- duyulmaz seslere kulak kabartıp geri geri gideriz (Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar)
- Nâzım
senin minik sokak calgıcılarını gördüm
Galata köprüsü üstünde
senden birkac mısra saklıydı
keman kutularının içinde
anlatmaya izinli olduklarından başka
birkac mısra
bulutlara bakarak bekliyorlardı
onları söyleyebilecekleri günü
(bazan bir keman Nâzım
sıkılmış bir yumruk gibidir
ve sıkılmış yumruğun içinde
bir kanat gizlidir) (Umarsız Penelope) - Ah! bir türlü bitmek bilmiyor şu aşağılık yaşam- bitiyor, bitti;
lamba cızırdıyor -bir damla yağ kalmadı- tükendi yüreğimiz (Rumluk Yaşlı Kadınlar ve Deniz) - “Eğer şiir bağışlanma değilse, diyor kendi kendine “o vakit başka hiçbir yerden medet ummamalı.” (Tüm Şiirlerinden Seçmeler)
- “Buralarda çoğumuz için tek bir sema ve ortak bir
gülümseyiş var.
Bizi öldürebilirler yarın. Ama alamazlar bizlerden
ne bu gülümseyişi, ne de gökyüzünü bizlerden alamazlar.” (Boyun Eğmeyen Ülke) - Hepimiz olduğumuzdan başka bir insan olmak isteriz, kuşkusuz.
Kimi azca oldukça katlanır buna, kimi asla katlanmaz. (Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin Beni) - Şiire, aşka ve ölüme inanıyorum, diyor,
İşte bu yüzden ölümsüzlüğe de inanıyorum.
Bir mısra yazıyorum, dünyayı yazıyorum,ben varım;
Dünya var.
Bir ırmak akıyor serçe parmağının ucundan
Yedi kere bu ırmak gökyüzünün mavisi,
Yeniden ilk gerçek oluyor bu arılık,
Bu benim son dileğim.(31.03.1969) (Seçme Şiirler) - Hınçlı – hep karanlık noktaları ansıyordu – bunların
altını çiziyordu,
genelleştiriyordu da, keyfince birazcık ve inandırıcı aynı
zamanda – bir yöntem
derin, karanlık ve kuşkusuz önsezili. Her şey – koyu,
karanlık neredeyse –
mobilyalar, yüzleri, pencereler, vakit. Ama hep aynı
kalıyordu
gizli saklı bir mutluluk yayılmış yüzü – kim bilir ayrıcalığı
yardımıyla
karanlıkta seçmenin, karanlığı seçmenin, üstelik
o dipte parlayan dört bronz yuvarlağı, büyük yatakta
iki güzel ölünün dinlendirilmiş olduğu sevişme durumunda. (Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar) - “Derin, kapalı bir şarkıdır dünya! ” (Parantezlerdeki Ritsos)
- Yetmezdi ona okyanuslar, gemiler ve bulutlar yetmezdi
odalarımıza da sızması gerekliydi
iskemlelerimize oturmalı ve uzanmalıydı yataklarımıza (Rumluk Yaşlı Kadınlar ve Deniz) - “Dünya güzel olabilirdi.” (Sürgün Günlükleri)
- “Görülmemiş bir halde çiçek açıyordu işte” (Şiirler)
Yorum Ekle
[
YORUMLAR
YORUM YAZ!