Saat Kaç? kimin eseri? Saat Kaç? kitabının yazarı kimdir? Saat Kaç? konusu ve anafikri nedir? Saat Kaç? kitabı ne konu alıyor? Saat Kaç? PDF indirme linki var mı? Saat Kaç? kitabının yazarı Selçuk Demirel kimdir? İşte Saat Kaç? kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap Künyesi

Yazar: John Berger

Yazar: Selçuk Demirel

Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları

İSBN: 9789750842856

Sayfa Sayısı: 132

Saat Kaç? Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Yazı ile çizginin eşzamanlı birlikteliği

Kedilere yer yok.

Zaman değil, yer. Zira kediler,

dönemin içinden hiç kimseye

çaktırmadan sıvışıp giderler.

Saat Kaç? Selçuk Demirel’in süre temalı minimalist desenleri ile John Berger’in her daim sahici olmayı pusula edinen metinlerinin “eşzamanlı birlikteliği”.

Saat Kaç? imge ile sözcükler birbirinden habersiz, birbirini açıklamadan buluştuklarında nasıl sonuçlanacağını Zaman’ın merceğiyle beraber keşfetmenin büyüsüne ilişkin örneksiz bir emek verme.

Saat Kaç? Alıntıları – Sözleri

• Bir çok insanoğlunun kendine ayıracak vakti yok, oysa bunun bilincinde değiller. Birileri onların ardında, onlar da hayatlarının ardında.
• Ayrılma buluşmaya ne kadar yakın.
• Bir anda yaşanmış olan ne kadar derinse, tecrübe, yaşantı birikimi de o denli çoktur. Zamanın daha uzunmuşçasına yaşanması bu yüzdendir. Zaman-akışının çözünmesi böylece izin verilmemiştir. Yaşanmış süre bir uzunluk değil, derinlik ve yoğunluk sorunudur. Proust bunu anlamıştı.
• Einstein ve diğeri fizikçilerin açıklamış olduğu şeklinde, dönemin çizgisel değil dairesel bulunduğunu hatırlayalım. Hayatlarımız bir çizgi-bugün ,benzeri görülmemiş küresel paracı düzenin Anlık Açgözlülüğü ile kesilip atılan bir çizgi-üstündeki noktalar değil; hepimiz bir çizgi üstündeki noktalar değil, dairelerin merkezleriyiz.
• Einstein ve diğeri fizikçilerin açıklamış olduğu şeklinde,dönemin çizgisel değil dairesel bulunduğunu hatırlayalım.Hayatlarımız bir çizgi-bugün ,benzeri görülmemiş küresel paracı düzenin Anlık Açgözlülüğü ile kesilip atılan bir çizgi-üstündeki noktalar değil;hepimiz bir çizgi üstündeki noktalar değil,dairelerin merkezleriyiz.
• Eğer ben kendim için varsam, başkaları kim? Başkaları kendileri için var iseler, ben kimim? Eğer şimdi değilse, ne süre? Burada değilse, nerede?
• “Tıpkı sermayenin kendini sürekli olarak yeniden üretmek zorunda olması gibi, sermaye kültürü de sonu gelmeyen bir beklentiler kültürüdür. Gelecek-olan. kazanılacak-olan, varolan’ın içini boşaltır.”
• Modern dünyanın kendine özgü ârafında,kapitalizmin yarattığı ve sürdürdüğü her adaletsizlik niçin-netice ilişkisi çerçevesinde düşünülecek çizgisel bir süre anlayışına dayanır.Bunun karşıtı,buna meydan okuyan fiil ise sevmektir.
• Anlatı, belli bir anı zihinlere kazımanın bir başka yoludur. Zira hikayeler duyulduğunda, dönemin çizgisel akışı kesintiye uğrar.
• Bir kitap yazmak isterim kimi zaman
  Yalnız zaman içinde ilgili bir kitap
  Zamanın iyi mi da olmayışı,
  Gelecek ve geçmişin iyi mi da
  Devamlı bir şu an oluşuyla ilgili.
  Düşünürüm ki hepimiz – yaşayan
  yaşamış
  Ve yaşayacak olan herkes- canlıdır şimdi.
  Bu meseleyi didik didik etmek isterim
  Tüfeğini boşaltan bir asker şeklinde.
  Yevgeny Vinokurov

Saat Kaç? İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Saat kaç ?
John berger&selçuk demirel
John Berger ve Selçuk Demirel anımsatıyor: Zaman boş değil, açıktır… yazar John Berger ile çizer Selçuk Demirel’in dostluğundan doğan yaratı: ‘Saat Kaç?’ İkili, süre üstüne bulgu dolu bir oyun oynuyor, zamanı şiire çeviriyor…
Sevgi yenileniyordu, süre duruyordu ve isyan sürüyordu.
insanoğlunun içine taş şeklinde oturan bir alıntı: “Ana babalarımızın unutamadıkları şeylerin tortularıyız biz. Geride kalan şeyleriz. Unutkan olmak kalan şeylerin özüne yolculuk etmektir. Taşa.”
‘Yitik Zamanın Peşinde’ yazan Marcel Proust’un anladığı şeyin ne işe yaradığını da belirtiyor Berger: “Yaşanmış süre bir uzunluk değil, derinlik ve yoğunluk sorunudur.”
Berger gene kapitalizm eleştirisi sunmuş okurlarına,süre hırsızlarına tokat şeklinde bir kitap olmuş.
Berger metinlerinin İtalyancadaki çevirmeni Maria Nadotti’nin yayına hazırladığı Saat Kaç? için Berger ve Demirel 2016 senesinde çalışmaya başlamış. Berger’ın 2017’nin ilk günlerinde aramızdan ayrılmasının arkasından, Selçuk Demirel ve Maria Nadotti projeyi yarıda bırakmama sonucu almışlar ve kelimelerle çizimler arasındaki diyaloğa Nadotti de dahil olmuş kitap, en kolay tanımıyla, okuyucuyu “zaman” hakkında düşünmeye çağrı ediyor.
Birbirinden garip mevzu ile iç içe,ilgili çizimleri ile göz doyurucu bu kitabı tüm zamansal sorunlara kafa yormuş,şiirsel dile aşina,resimli kitap severim diyen edebiyat severlere tavsiye ederim.
Keyifli okumalar
Dostlukla kalınca..
Gürbüz DENİZ (Gürbüz Deniz)

Saat Kaç? PDF indirme linki var mı?

Selçuk Demirel – Saat Kaç? kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Saat Kaç? PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Selçuk Demirel Kimdir?

Selçuk Demirel 18 Mayıs 1954’te Artvin’de hayata merhaba dedi. İlk çizimlerini Ankara’da lise talebesi iken yayımladı (1973). Daha sonrasında mimarlık öğrenimine devam ederken, Mimarlık dergisi başta olmak suretiyle devrin mühim mecmua ve gazetelerinde desenlerini yayınlamayı sürdürdü. 1978’de Paris’e gitti ve yerleşti. Çalışmalarını Paris’ten sürdüren Selçuk Demirel Cumhuriyet, Yeni Yüzyıl, Kitap-lık, P, Artimento (Türkiye); Le Monde, Le Monde Diplomatique, Le Nouvel Observateur (Fransa); The Washington Post, The New York Times, The Wall Street Journal, The American Prospect, The Boston Globe, The Chicago Tribune, LegalAffairs (ABD); Far Estern Economic Rewiew (Hong Kong) vb. birçok mühim mecmua ve gazetelerde desenlerini yayımladı. Emek harcamaları kitap illüstrasyonlarından mecmua ve kitap kapaklarına, desen albümlerinden çocuk kitaplarına, kartpostaldan afişe dek çeşitlilik gösteren sanatçı, Türkiye’de, birçok Avrupa ülkesinde ve Japonya’da kitaplarını yayımladı, kişisel sergiler açtı.

Selçuk Demirel Kitapları – Eserleri

• Katarakt
• Saat Kaç?
• Kıyıdaki Adam
• Kağıttan Kediler
• Kıyıda Tek Başına
• Psi-Bilinçaltından Gerçeküstüne
• Sen Surat Okumayı Bilir Misin?
• Defter
• Mumuk Harfleri Öğreniyor
• Karga ile Tilki ve Cırcır Böceği ile Karınca
• Başka Kediler
• Ayağına Diken Batan Süper Karga
• Yazarların Yüzünden
• Portakal Mavisi Bir Dünya
• Bir Ağacın Altında
• Defile
• Metis
• Başka Bir Yerde
• Kalemiti
• Göz Alabildiğine – As Far As The Eye Can See
• Mumuk Fotoğraflarda
• Abidin Dino Hususi Koleksiyon
• Mumuk Oyuncakçıda
• Dolambaç
• Alfabe

Selçuk Demirel Alıntıları – Sözleri

• “Gündüz, bir hiçim;gece, kendim olurum.” (Psi-Bilinçaltından Gerçeküstüne)
• Kedi gözlerini açtı,
  Güneş girdi içeri.
  Kedi gözlerini kapadı,
  Güneş içerde kaldı.
  İşte buydu, akşam vakti
  Uyandığında kedi
  Karanlıkta, iki güneş parçası
  Görmemin sebebi. (Kağıttan Kediler)
• Mutluluk bir sineğin kanatları kadar kırılgan… (Yazarların Yüzünden)
• “Eğer kendim olmayacaksam, kim olacak?” (Psi-Bilinçaltından Gerçeküstüne)
• Sevgili, ince, minik, zarif çizgilerim… Dostlarım. Siz olmasanız ben ne yapardım? Siz benim kararlılığım, siz benim gücümsünüz. Sizi oluşturana dek neler yaşadım…neler çektim… iyi mi savaştım ben… ve size bu şekilde anlayışla, mutlulukla bakabilmek için… ne fazlaca uğraştım. (Yazarların Yüzünden)
• “Hep bir köpeğim olsun istemiştim. Bu resmi bu şekilde bir yerde yaşamak istediğim için çizdim. Resimdeki adam benim, yanımdaki de köpeğim.” (Kıyıda Tek Başına)
• – Takma … Bak şurada oturmuş rakı içiyoruz , bahar gelmiş , hava güzel…Vaktinin kıymetini bil…Hadi kedilere içelim .
  -Hangisine ? ..
  Hür Yumer (Kağıttan Kediler)
• bir tek önümde duran manzaraya bakmak, yürümek ve hiçbir şey düşünmemek; beni mutlu ediyordu… (Kıyıda Tek Başına)
• Ayrılma buluşmaya ne kadar yakın. (Saat Kaç?)
• “ İnsan hiçbir işi yarım yapmamalı. ”
  Jacques Prevert (Kağıttan Kediler)
• Yeni ortaya çıkan ve her yerde var olduğu hissedilen ışığın sesi soluğu çıkmıyordu. Gürültülü olan, gölgeler ve karanlıktı.
  Işık sırtınıza dokunan bir eldi. Dönerek arkanıza bakmıyordunuz, şundan dolayı fazlaca uzun bir süredir onun bu dokunuşunu tanıyordunuz. İlk gördüğünüz ve herhangi bir ad vermediğiniz bir şeydi bu. (Katarakt)
• Bir taşra evladı sıfatıyla özlemeyi bilmiyorsanız denizi,
  Kaybettiniz (benim şeklinde)… (Yazarların Yüzünden)
• Uyuşamayız, yollarımız ayrı;
  Sen ciğercinin kedisi, ben sokak kedisi;
  Senin yiyeceğin, kalaylı kapta;
  Benimki aslan ağzında;
  Sen aşk rüyası görürsün, ben kemik.
  Ama seninki de kolay değil, kardeşim;
  Kolay değil hani,
  Bu şekilde kuyruk sallamak Tanrının günü.
  #orhanveli (Kağıttan Kediler)
• Yıldızların altında dimdik
  dimdik
  ve özgür.
  Aimé Césaire (Portakal Mavisi Bir Dünya)
• Bize mektepte, Beni Ademi öteki yaratıklardan ayıran belli başlı özelliklerden birinin de, insanoğlunun âlet kullanan bir hayvan oluşudur, diye öğretmişlerdi.
  Yanlış.
  #halduntaner (Kağıttan Kediler)
• Yokluğun, Cehennemin diğer adıdır
  Üşüyorum kapama gözlerini
  Ahmed Arif (Portakal Mavisi Bir Dünya)
• Mutlu olmaya çalışmak gerek,
  en azından örnek olmak adına.
  Jacques Prévert (Portakal Mavisi Bir Dünya)
• Ilkin sol gözümü, sonrasında da sağ gözümü yumarak önümdeki bir nesneye bakıp eğleniyorum… iki görüntü de açıkça birbirinden değişik. Aralarındaki fark(lar)ı tanımlamalı. (Katarakt)
• Hafızamızın, biz yaşlandıkça fazla yük taşımak istemeyen huysuz bir yük hayvanı şeklinde attığı ağırlıklar en sevmediği yükler midir, en ağırları mı yoksa en kolay düşenler mi? (Sen Surat Okumayı Bilir Misin?)
• “Alışkanlık yaratıcı hayal gücünün karşı tezidir.” (Psi-Bilinçaltından Gerçeküstüne)