Eğitim

Rus Devrimi – Rosa Luxemburg Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Rus Devrimi – Rosa Luxemburg Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Rus Devrimi kimin eseri? Rus Devrimi kitabının yazarı kimdir? Rus Devrimi konusu ve anafikri nedir? Rus Devrimi kitabı ne konu alıyor? Rus Devrimi PDF indirme linki var mı? Rus Devrimi kitabının yazarı Rosa Luxemburg kimdir? İşte Rus Devrimi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Rosa Luxemburg

Çevirmen: Cangül Örnek

Tasarımcı: Levent Karaoğlu

Orijinal Adı: Russian Revolution

Yayın Evi: Yazılama Yayınevi

İSBN: 9786055892487

Sayfa Sayısı: 58


Rus Devrimi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Rosa Luxemburg, Rus Bolşevikleriyle kuvvetli polemiklere girişen Marksistler içinde Sovyet iktidarına dost kalmayı becerebilmiş nadir devrimcilerdendir. 1919’daki erken ve ağlatısal ölümü sebebiyle son haline getiremediği bu mühim notlarda da görüldüğü şeklinde rosa, Rus Devrimi’ni değişik yönlerden ele alıyor, Bolşevik deneyin evrensele iyi mi taşınacağı sorusuna cevap arıyor ve gelişmiş paracı ülkelerde devrimci mücadelenin Rusya’dakinden farklılaşacağı noktalar üstünde duruyordu. Rusya ile Almanya arasındaki ayrımları abarttığı oranda Ekim Devrimi’ni anlamakta güçlük çeken fakat bir takım başlıkta da bu devrimi en iyi anlayanlardan önde gelen bu büyük düşünür ve eylemcinin “devrim notları” ne olursa olsun okunmalı…


Rus Devrimi Alıntıları – Sözleri

  • “Lenin’in (Devlet ve Devrim: Kapitalizmden Komünizme Geçiş’te) söylediği gibi burjuva devleti işçi sınıfına karşı bir baskı aracıdır, sosyalist devlet ise burjuvaziye karşı aynı işlevi görür.”
  • “Vurgunculuk, muvazaalı pazarlıklar, gıda maddelerinde tağşiş, hile, resmi suistimal, hırsızlık, soygun birbirine öyle kanştı ki, onurlu yurttaşlar ile ıslaha muhtaç kesimler arasındaki çizgi belirsizleşmeye başladı.”
  • “ya devrim hızlı, fırtınalı, kararlı bir tempoyla, demir bir elle tüm bariyerleri yıkarak ve kendi hedeflerini daha da devrimcileştirerek ilerleyecek ya da kısa süre içinde zayıf kalkış noktasının daha da gerisine savrulacak ve karşı-devrim tarafından bastırılacak.”
  • Sınıflı toplumun kaba gerçekliğinin ortasında, derslik çatışması en uç noktaya ulaşacak kadar keskinleştiğinde, kendi kaderini belirleme hakkı burjuva derslik iktidarının bir aracına dönüştürülüyor.
  • “Hiçbir şey eleştiriden korkmak kadar yanlış olamaz.”
  • “Açık ki, bugün kendi kaderini tayin söylemi ve uluslararası sosyalizme en büyük tehditi oluşturan milliyetçi hareketler Rus Devrimi ve Brest görüşmeleriyle birlikte olağanüstü bir biçimde güç kazandılar.”
  • “Bolşevikler tarihin izin verdiği sınırlar içinde gerçek bir dev­rimci partinin yapabileceği her şeyi yapabilecek güçte olduk­larını gösterdiler.”
  • “Bir partinin tarihsel aniden gösterebileceği tüm cesareti, devrimci ileri görüşlülüğü ve tutarlılığı, Lenin, Troçki ve öteki yoldaşlar en iyi şekilde sergilediler.”
  • “gerici politikaların taşıyıcıları ‘halk’ olmadı, sadece ken­di ülkelerinin işçi sınıfına da büyük bir düşmanlık besleyen burjuvalar ve küçük burjuvalar ‘ulusların kendi kaderlerini tayin hakkını’ karşı-devrimci sınıf politikalarının bir aracı haline getirdiler.”
  • “ya karşı devrimin zaferi ya da proletarya diktatörlüğü.”


Rus Devrimi İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Devrim bilincine kattıkların için sana minnet borçluyuz!: Herkese merhaba ve keyifli okumalar.
Bugün Rosa Luxemburg’u ve ”Rus Devrimi” kitabını inceleyeceğiz.
Kitabı incelemeye başlamadan ilkin isterseniz birazcık Luxemburg’u tanıyalım.Evet Rosa Luxemburg kimdir?
” 5 Mart 1871 ila.15 Ocak 1919 yılları aralığında yaşamış olan Polonya doğumlu Alman Marksist siyaset teorisyeni, felsefeci ve devrimcidir.
Genç yaşlarında sosyalizmle tanışmış ve devrin solcu gruplarında yer almıştır. Daha 18 yaşlarındayken içinde bulunmuş olduğu gruplar ve politik görüşü yüzünden İsviçre’ye kaçmak zorunda kalmıştır. 1889’da Zürih Üniversitesine girip burada felsefe, tarih, siyaset, iktisat ve matematik öğrenimi görmüş, hayatında büyük tesir bırakacak isimlerle de bu okulda tanışmıştır.
1890 senesinde Bismarck’ın toplumsal demokrasiyi yasaklayan kanunun lağvedilmesi peşinden, toplumcu parlamentoya giren Luxemburg, devrin toplumsal demokratlarının devrimci uçtan uzaklaşması üstüne parlamentoda daha etkin olabilmek için emekler yürütmüştür. Bu uzaklaşma, Rosa Luxemburg’un da dahil olduğu devrimci görüş çizgisindekileri rahatsız etmiştir. Bu sırada Zürih’te tahsil görmeye devam eden Rosa 1898 senesinde doktorasını tamamlamıştır. Özgür bir Polonya için çalışmalarına devam eden Rosa’nın kafasındaki tabloda Almanya, Avusturya ve Rusya’da devrim gerçekleştiği taktirde Polonya özgür olabilecektir. Bu tablo milliyetçi bir çizgi çizen Polonyalı toplumcu grupların ve Polonya Sosyalist Partisi’nin ondan daha da uzaklaşmasına niçin olmuştur. Daha sonrasında bu görüşleri Rus toplumcu çevrelerle de ilişkisinin bozulmasına yol açacaktır.
SPD’nin (Almanya Sosyal Demokrat Partisi) etken bir üyesi olmuştur. 1900 yılına gelindiğinde Luxemburg’un fikirleri tüm Avrupa’da toplumcu çevrelerde büyük yankı uyandırmakta, yazdığı makaleler ilgi görmektedir. Bilhassa Eduard Bernstein’in düşüncelerine getirmiş olduğu eleştiriler ile öne çıkan Rosa, Alman militarizminin yükselen kıymet olmasından ziyadesiyle rahatsız olmuştur ve bu mevzuda partiyle de ters düşmüştür. 1904 ile 1906 yılları aralığında siyasal faaliyetleri ve görüşleri sebebiyle üç kez hapse girmiştir. Aldığı hapis cezaları onu yıldırmamış, faaliyetlerine devam etmiştir. SPD’nin eğitim merkezlerinde iktisat ve Marksizm öğretmeye adım atmıştır.
Savaşın başlamasıyla esen milliyetçi rüzgar SPD’nin de milliyetçi eğilime yönelmesine niçin olmuştur. Bu Luxemburg’un fikirleri ile tamamen tezatlık oluşturmuştur ve bu sebeple Rosa partiyle olan tüm ilişkisini kesmiştir. 5 Ağustos 1914’de Karl Liebknecht ile birlikte Internationale grubunu kurmuştur. 1 Ocak 1916’da grubun adı Spartaküs Birliği (Spartakistler – Almanca Spartakusbund) olmuştur. Grubun devlete karşıt tutumu yüzünden 28 Haziran 1916’da Luxemburg hapis cezasına çarptırılmıştır. Hapiste geçirdiği yıllarda birçok yazı kaleme almıştır. Bilhassa Rus devrimi üstüne yazdıkları ve Bolşeviklere getirmiş olduğu eleştiriler çarpıcıdır.
1918 Kasım’ında Luxemburg hapisten çıkmıştır. Faaliyetlerine devam etmiş ve Liebknecht ile beraber Alman Komünist Parti’sini kurmuştur. 15 Ocak 1919’da Rosa Luxemburg, Karl Liebknecht ve Wilhelm Pieck, Freikorps tarafınca tutuklanmışlardır, Pieck kaçmayı başarırken Luxemburg ile Liebknecht yedikleri darbelerle bilinçlerini kaybetmişlerdir. Aynı gün, Luxemburg ölene kadar dövülmüş ve ölü vücudu dereye atılmış, Liebknecht de başından yediği kurşunlarla öldürülmüştür.”
Kaynak: Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Kısmı 1. Derslik “Felsefeye Giriş” ve 3. Derslik “Çağdaş Felsefe Tarihi” Dersi Ders Notları (Ömer YILDIRIM)
https://www.felsefe.gen.tr/
Luxemburg’un siyasal yönelimlerini ve Marsist yaklaşımlar için giriştiği mücadeleyi özetlemek gerekirse aktardığımıza bakılırsa, kitap hakkında konuşabiliriz.
Kitabın tanıtım bülteninde de yer almış olduğu suretiyle;
”Rosa Luxemburg, Rus Bolşevikleriyle kuvvetli polemiklere girişen Marksistler içinde Sovyet iktidarına dost kalmayı becerebilmiş nadir devrimcilerdendir. 1919’daki erken ve ağlatısal ölümü sebebiyle son haline getiremediği bu mühim notlarda da görüldüğü şeklinde Rosa, Rus Devrimi’ni değişik yönlerden ele alıyor, Bolşevik deneyin evrensele iyi mi taşınacağı sorusuna cevap arıyor ve gelişmiş paracı ülkelerde devrimci mücadelenin Rusya’dakinden farklılaşacağı noktalar üstünde duruyordu. Rusya ile Almanya arasındaki ayrımları abarttığı oranda Ekim Devrimi’ni anlamakta güçlük çeken fakat bir takım başlıkta da bu devrimi en iyi anlayanlardan önde gelen bu büyük düşünür ve eylemci”, hapishanede olduğu dönemlerde ”devrim notları” kaleme alıyor. Yazdıklarının bir çoğunu tasnif edip düzenleyemeden ya da elimize ulaşan notlarından bir bir çok tahrip edilerek günümüze ulaşıyor.
Leninle ve Bolşeviklerle görüş ayrılığına düşerken,Ekim devrimine ve proleter diktatörlüğüne haiz çıkmaktan da vazgeçmiyor.Biroldukça deposu taradım ve lüzumlu materyallere ulaşamadım,onun için Leninle ve Bolşeviklerle görüş ayrılığına sebep olan ve onu SSCB toplumcu çizgisinden ayıran temel noktaların yanıtını,altını çizdiğim ve mühim gördüğüm cümleler üstünden yoklamak isterim!
Ekim Devrimi’ni iyi mi savunduğunu fakat savunduğu devrimin eksiklerini iyi mi dile getirip Lenin’le Kaustky ile ters düştüğüne bakalım.
Kautsky,proleterya diktatörlüğü adını taşıyan ufak fakat mühim eserinde Rusya’daki koşulların toplumcu devrim ve sosyalizm için olgunlaşmamış bulunduğunu kanıtlamaya iş yapmaktadır.(s.8)
Luxemburg’un Kautsky’e cevabı:
”bu hamarat insanın(Kautsky’nin)1.Dünya Savaşı’nın dört yılı süresince yılmadan yürüttüğü sakin ve düzemli bir yazılı üretimle sosyalizmin dokusunda iyi mi delikler açtığını gözlemlemek de şaşırtıcıdır.”(s.8)
Rus Devrimi mevzusunda sözünü sakınmayan bir eleştirel bakışa haiz olmakla beraber,1905 Burjuva Devrimi’nden başlayarak,Menşevikler ile Sosyalist Devrimcilere karşı çıkmış,işçi sınıfının iktidara yürümesini öneren ve öngören Bolşeviklerden yana olan yazarın,dünya tarihinin ilk proleterya devrimi(Ekim Devrimi) hakkında ne düşündüğüne bakalım.
”eleştirmekten kaçınan savunmacı yaklaşımlar değil;yalnız derinlemesine yapılmış ve üstünde düşünülmüş eleştiriler,deneyimlerin ve derslerin bizlere sağlamış olduğu hazineyi su yüzüne çıkarabilir.
Dünya tarihinin ilk proletarya diktatörlüğü üstüne düşünürken,(düşünebilecek en ağır koşullarda,emperyalist kırımın dünya genelinde yarattığı yangının ve kaosun ortasında,Avrupa’nın en gerici askeri gücünün cenderesinde sıkışmış halde ve dünya işçi sınıfının en açık yenilgisini yaşamış olduğu bir sırada) böylesine anormal koşullarda yaşanmış olan bir proletarya diktatörlüğü deneyiminde yapılanların ve yapılmayanların hepsinin,mükemelliğin doruğuna ulaştığını sanmak safdillik olur. ”
Yani Ekim Devrimi’ni destekliyor,devrimden sonraki süreci tamamlanmamış buluyor diyebiliriz.
Lenin’e ve Trotskiy’e dair neler söylemiş,ona bakalım.
”Lenin ve Trotskiy’in teorilerinde yanlış olan Kautsky’in yapmış olduğu şeklinde devrimi ve diktatörlüğü birbirine karşıt olarak düşünmeleridir.Bolşevikler de Kautsky de meseleyi ”Diktatörlük ya da demokrasi” şekl,inde ele alıyorlardı.Kaustky naturel olarak ”demokrasiyi,kısaca burjuva demokrasisini” yeğler; bu sebeple demokrasiyi toplumcu devrimin alternatifi olarak kabul etmektedir.Lenin ve Trotskiy ise,demokrasi yerine diktatörlükten yana tavır koyarlar; sadece bu da burjuva model bir diktatörlüktür,kısaca bir avuç insanoğlunun diktatörlüğüdür.Görüldüğü şeklinde, iki taraf iki ayrı kutupta bulunuyor sadece, gerçek toplumcu politikaya aynı oranda uzak durduklarını söylemeliyiz!( Luxemburg toplumcu devrimi savunurken sosyalizm diktatörlüğü ve demokrasi anlayışını eleştiriyor fakat yeni bir anlayış da ortaya koyamıyor maalesef!
Toprak reformuna dair eleştirilerine bakalım.
”Lenin ve arkadaşlarının kısa ve kati sloganına bakılırsa, topraklara el koyunuz’ Toprakların ele geçirilmesi,büyük toprak sahipliğinin birden bire ve kaotik bir halde ufak köylülerin toprak sahipliğine dönüşmesine niçin olacaktı.Bu durumda ortaya çıkan toplumsal iyelik değil hususi mülkiyetin başka bir biçimi,kısaca büyük mülklerin orta ve büyük mülkler halinde bölünmesi yada görece gelişmiş büyük ölçekli üretimin firavunlar zamanından kalma teknik araçlar kullanılan ilkel ufak işletmelere bölünmesidir.”
Lenin’e dair bu eleştirileri okurken Luxemburg’a katıldığım söylenemez.Sistem değişiyor ve toparlanana ve ciddi üretim döngüsüne geçene kadar,başta topraklar olmak suretiyle sonradan kamu malı kabul edilecek tüm hususi iyelik malları direkt cemiyet malı sayılırsa, insanoğlu iyi mi geçinecek ki? Yavaş yavaş toplumsallaşma,düzelene kadar her insanın hususi mülkiyetinden üretmesi,güçlendikten sonrasında tüm hususi mülkiyetlerin toplumsallaşması daha mantıklı değil mi?
Lenin’i oy hakkı politikasını eleştirirken söyledikleri;
”Sovyet hükümetinin çözdüğü oy hakkı problemi.Bolşeviklerin oy hakkı meselesine pratikte iyi mi bir ehemmiyet verdikleri açık bir halde anlaşılmıyor.Lenin ve Trotskiy’nin demokratik kurumlara ilşkin eleştirilerinden evrensel oy hakkına dayalı halk temsiliyetinin ilkesel olarak reddedildiği,kendilerini yalnız sovyetlere dayandırmak istedikleri ortaya çıkıyor.Bu durumda niçin genel oy hakkı sisteminin öngörüldüğü hakikaten açık değil.Sovyet hükümeti tarafınca tanınan oy hakkı burjuva-paracı toplumdan toplumcu topluma geçiş aşaması için,kısaca proleterya diktatörlüğü için düzenlenmiştir.Fakat Lenin ve Trotskiy’nin ortaya koyduğu bu diktatörlük yorumunda oy hakkı yalnız kendi emeğiyle geçinenlere tanınır,toplumun geri kalanı ise bu haktan yararlanamaz.
Şu an Rusya’daki durum bu mudur?”
Evet,gördüğünüz suretiyle Luxemburg;başta 1905 Rus devrimi,1917 Ekim Devrimi olmak suretiyle tüm devrimlere destek vermiş fakat menşeviklerin yanında olmadan bolşevikleri, karşı devrimci safta olmadan Lenin’i,Trotskiy’i eleştirmiş, sözünü sakınmaz bir devrimcidir.
Fikirlerine katılırız veya katılmayız fakat devrimci tezler için ortaya attıklarıyla,SSCB ve tüm toplumsal demokrat ülkeler için sunmuş olduğu gelişim ve değişiklik reçeteleriyle ve bana kalırsa en önemlisi gölge değil kişi olarak kalmak istemesiyle dünya devrim tarihinde isminin saygıyla anılmasını elde etmiştir… (Furkan Güreci)

Ekim devrimi 1905-07 devrim çabasının bir devamıdır. Mart 1917 devrimi zorbalığa, burjuvaziye, sınıfsallığa karşı yapılmış ve halkın egemenliğinin-proleterya diktatörlüğü- devrimidir. Bu devrim Rusya’da başlamış fakat Rusya’da sürdürülemez. Bolşevizm her yerdedir.
Rus Devrimi’ni gerçekleştirenlerin önündeki en büyük engeller devrim esnasında verdikleri cenk değildi. Onlar en büyük hendeği Sosyalist devletin kurulması ile başlıyordu. Şu sebeple içten ve dıştan gelen karşıdevrim savunucuları hem devrime iyice yerleşmek hem de devrimi yok etmek niyetindelerdi. Bu bağlamda Lenin ve arkadaşlarının verdikleri savaşım ellerinden gelen en iyi mücadeledir.
Seçim hakkı, kendi kaderini belirleme hakkı şeklinde kararlatın getirmiş olduğu negatif sonuçlar devrim liderlerinin yetersiz düşünüşlerinden değil, devrime uyum sağlamak istemeyen köylü sınıfı ile karşıdevrim tarafında kalmayı seçenlerin kara eylemleridir. (Sîdar Ronahî)

Sadece hükümeti destekleyenlere, yalnız bir partinin üyelerine -sayıları ne kadar oldukça olursa olsun- sağlanan özgürlük, özgürlük değildir. Özgürlük devamlı ve istisnasız, değişik düşünene tanındığında ösgürlüktür. Sadece fanatik “hakkaniyet” terimi sebebiyle değil, siyasal özgürlükte aydınlatıcı, sıhhatli ve arıtıcı olan her şey bu temel özelliğe bağlı olduğundan ve “özgürlük” hususi bir imtiyaz haline ulaşınca tesiri sönümleneceği için bu böyledir. (Aylin Dereliler)


Rus Devrimi PDF indirme linki var mı?


Rosa Luxemburg – Rus Devrimi kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Rus Devrimi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Rosa Luxemburg Kimdir?

Polonyalı Marksist, felsefeci, ekonomist, cenk karşıtı aktivist ve devrimci sosyalistti. 28 yaşlarında Alman vatandaşı oldu.

1871 yılının (bazı kaynaklara bakılırsa 1870) 5 Mart’ında Yahudi bir ailenin evladı olarak Polonya’da dünyaya geldi. Daha genç yaşlarında sosyalizmle tanıştı ve devrin solcu gruplarında yer aldı. Daha 18 yaşlarındayken içinde bulunmuş olduğu gruplar ve politik görüşü yüzünden İsviçre’ye kaçmak mecburiyetinde bırakıldı. 1889’da Zürih Üniversitesi’ne girdi. Burada felsefe, tarih, siyaset, iktisat ve matematik öğrenimi görmüş oldu, hayatında büyük tesir bırakacak isimlerle tanıştı.

1890 senesinde Bismarck’ın toplumsal demokrasiyi yasaklayan kanunun lağvedilmesi peşinden, toplumcu parlamentoya girdi. Parlamentoya giriş, devrin toplumsal demokratlarının devrimci uçtan uzaklaşmasına ve parlamentoda daha etkin olabilmek için çalışmasına niçin oldu. Bu, Rosa Luxemburg’un da dahil olduğu devrimci görüş çizgisindekileri rahatsız etmekteydi. Bu sırada Zürih’te tahsil görmeye devam eden Rosa 1898 senesinde doktorasını tamamladı. Özgür bir Polonya için çalışmalarına devam etse de, onun kafasındaki tabloda Almanya, Avusturya ve Rusya’da devrim gerçekleştiği takdirde Polonya özgür olabilirdi. Bu tablo milliyetçi bir çizgi çizen Polonyalı toplumcu grupların ve Polonya Sosyalist Partisi’nin ondan daha da uzaklaşmasına niçin oldu. Daha sonrasında bu görüşleri Rus toplumcu çevrelerle de ilişkisinin bozulmasına yol açacaktı.

1898 senesinde Gustav Lübeck ile evlenerek Berlin’e taşındı, Alman vatandaşlığı kazanmıştır. SPD’nin (Almanya Sosyal Demokrat Partisi) etken bir üyesi oldu. 1900 yılına gelindiğinde Luxemburg’un fikirleri tüm Avrupa’da toplumcu çevrelerde büyük yankı uyandırmakta, yazdığı makaleler ilgi görmekteydi. Bilhassa Eduard Bernstein’in düşüncelerine getirmiş olduğu eleştiriler ile öne çıkıyordu. Alman militarizminin yükselen kıymet olması Luxemburg’u ziyadesiyle rahatsız ediyordu, bu mevzuda partiyle de ters düşmüştü. 1904 ile 1906 yılları aralığında siyasal faaliyetleri ve görüşleri sebebiyle üç kez hapse girdi. Aldığı hapis cezaları onu yıldırmadı, faaliyetlerine devam etti. SPD’nin eğitim merkezlerinde Ekonomi ve Marksizm öğretmeye başladı.

Savaşın başlamasıyla esen milliyetçi rüzgâr SPD’nin de milliyetçi eğilime yönelmesine niçin oldu, ki bu Luxemburg’un fikirleri ile tamamen tezatlık oluşturuyordu bu sebeple partiyle olan tüm ilişkisini kesti. 5 Ağustos 1914’te Karl Liebknecht ile birlikte Internationale grubunu kurdu. 1 Ocak 1916’da grubun adı Spartaküs Birliği (Spartakistler – Almanca Spartakusbund) oldu. Luxemburg, Bolşevik önder Lenin’in I.Dünya Savaşı’na karşı çıkmasını destekleyerek tüm halkların emperyalist hükümetlerine kaşı savaşım etmesi icap ettiğini savundu. Almanya’da Grubun devlete karşıt tutumu yüzünden 28 Haziran 1916’da Luxemburg hapis cezasına çarptırıldı. Hapiste geçirdiği yıllarda birçok yazı kaleme aldı. Bilhassa Rus devrimi üstüne yazdıkları ve Bolşeviklere getirmiş olduğu eleştiriler çarpıcıdır.

1918 Kasım’ında Luxemburg hapisten çıktı. Faaliyetlerine devam etti ve Liebknecht ile beraber Alman Komünist Parti’sini kurdu. 15 Ocak 1919’da Rosa Luxemburg, Karl Liebknecht ve Wilhelm Pieck, Freikorps tarafınca tutuklandılar, Pieck kaçmayı başarırken Luxemburg ile Liebknecht yedikleri darbelerle bilinçlerini kaybettiler. Berlin, 15 Ocak 1919 gecesi. Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht, tutuldukları Eden otelinden çıkarıldılar. , Luxemburg, er Otto Runge tarafınca tüfeğini dipçiği ile başına vuruldu, otomobile taşındı. Araç Landwehr kanalına doğru yola çıktı, peşinden Teğmen Kurt Vogel ya da Teğmen Hermann Souchon tarafınca başından vuruldu. Cesedi Berlin’in Landwehr Kanalına bir köprüden atılmıştı. Liebknecht ise Tiergarten’de vuruldu, cesedi isimsiz olarak morga getirildi ve ölü vücudu dereye atılmış Liebknecht de başından yediği kurşunlarla öldürülmüştü.

Eserleri

Gesammelte Werke (“Toplu Emek harcamaları”), 5 cilt, Berlin 1970-1975.

Gesammelte Briefe (“Toplu Mektupları”), 6 cilt, Berlin 1982-1997.

Politische Schriften (“Politik Yazıları”), 3 cilt, Frankfurt am Main 1966.

Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Rosa_Luxemburg


Rosa Luxemburg Kitapları – Eserleri

  • Sevgiliye Mektuplar
  • Rus Devrimi
  • Hapishane Mektupları
  • Türkiye Üstüne Yazılar
  • Rosa Luxemburg Kitabı
  • İktisat Nedir?
  • Ulusal Sorun
  • Sermaye Birikimi
  • Spartakistler Ne İstiyor?
  • Sosyal Reform mu Devrim mi?
  • Tolstoy’un Yolu
  • Siyasal Yazılar
  • Grevler, Sendikalar, Partiler
  • Toplumsal Reform ya da Devrim & Kitle Grevi, Parti ve Sendikalar & Teori ve Pratik
  • Devrimin Güncelliği & Lenin’le Tartışmalar & Örgütlenme ve Demokrasi
  • Kitle Grevleri


Rosa Luxemburg Alıntıları – Sözleri

  • Daha şimdi­den baharın luğu var içimde, yaşadıkça bı­kılmayan, tam tersine, her geçen yıl kıymeti öğ­renilen, sevilen biricik şey bahar aslına bakarsan. (Hapishane Mektupları)
  • Kitleler karmaşık ve uzun vadeli düşüncelerle uğraşmazlar. (Türkiye Üstüne Yazılar)
  • niçin insanoğlu başkalarının yazgısını saptama gücüne haiz olsunlar? (Hapishane Mektupları)
  • Uzun yaşamındaki başarısının aslolan deposu, hem de insan yaşamının “gerçeğini” aramakta gösterdiği yorulmak bilmez gayretleri ve bu yönde kurduğu hayallerdir. (Tolstoy’un Yolu)
  • İç pazar, paracı üretim açısından paracı pazardır; kendi ürünlerinin alıcısı ve kendi üretim unsurların deposu olması sebebiyle paracı üretimin kendisidir . Sermaye açısından dış pazar, kendi ürünlerini emen ve ona üretici mallar ve işgücü sunan, paracı olmayan toplumsal çevredir. (Sermaye Birikimi)
  • Bu muharebede, her zaferden ve her yenilgiden sonrasında elkoyuculuk ve onun uşağı militarizm tekrardan orta ya çıkacaktır. Bunun yalnız bir tek istisnası olabilir. Uluslararası proletaryanın devrimci müdahalesinin önceki hesapların hepsini alt üst etmesi. (Rosa Luxemburg Kitabı)
  • “Açık ki, bugün kendi kaderini tayin söylemi ve uluslararası sosyalizme en büyük tehditi oluşturan milliyetçi hareketler Rus Devrimi ve Brest görüşmeleriyle birlikte olağanüstü bir biçimde güç kazandılar.” (Rus Devrimi)
  • Bernsteincı kuram oportünizme bir zemin yaratmanın ilk ve hem de son çabasıydı. Son çaba bu sebeple, bernsteincı sistemde bilimsel sosyalizmi negatif yadsımada olmasıyla birlikte, el altındaki tüm kuramsal karmaşanın pozitif olarak bir araya getirilmesinde o denli ileri gitti ki, artık kendisine meydana getirecek bir şey kalmadı. Bernsteincı kitap vesilesiyle oportünist kuram gelişimini (ve praksiste militarizm sorunundaki somurtkan tavrıyla) tamamladı, son neticelerini çıkardı. (Sosyal Reform mu Devrim mi?)
  • Okuyormusun?okumalisin,sana yalvaririm.insan akil ve sinir sistemini yalniz boyle koruya bilir (Rosa Luxemburg Kitabı)
  • Fazlaca naturel : İngiliz sermayesinin Hint topluluklarına
    ekonomik destek sağlama ya da yaşamalarına destek olma
    şeklinde bir amacı yoktu. Tam tersine, onları yoketmeye
    ve üretici güçlerinden yoksun bırakmaya çalışıyordu. Biri kimin
    gemlenmemiş hırsı, el koyma içgüdüsü, doğası lüzumlu
    konjonktürlerle» yaşar ve yarını düşünemez. Daha eski
    bir uygarlığın ekonomik anıtlarının kıymetini idrak edebilecek
    kadar uzak görüşlü değildir . Son zamanlarda paracı
    girişimin ilerletilmesi için Nil’de büyük ölçekli bir baraj
    sistemi kurmakla görevlendirilen İngiliz mühendisleri ,
    aptalca bir dargörüşlülüğün Hindistan’da çürümeye terkettiğine
    benzer bir eski sulama sisteminin izlerini harıl harıl
    aradılar. İngilizler sadece 1867 senesinde , o yılki korkulu kıtlıkta
    yalnız Orissa bölgesinde bir milyon lruji ölüp, Parlamento
    dehşete düşüp olaym nedenlerini araştırmaya başladığında,
    kendi elleriyle yarattikları asil eserin sonuçlarının
    birazcık farkına varmaya başladılar. (Sermaye Birikimi)
  • asgari programımızın önemsiz bir bölümünü gerçek, aslolan asgari programımız haline getirirsek, o süre bugün asgari program saydığımız şey, nihai hedef olur ve bizim gerçek nihai hedefimiz ise tamamen gerçeklik alanından koparılır ve fiilen “devrimci bir gevezeliğe” dönüşür. (Spartakistler Ne İstiyor?)
  • oldukça oldukça okuyun. insan zihnen de ilerlemeli. (Hapishane Mektupları)
  • Okumalısın, sana yalvarırım! Ciddi kitapları gündelik yaşamın bir parçası haline getirmenin kıymetini şimdi tekrardan anlıyorum. İnsan aklını ve sinir sistemini sadece bu şekilde koruyabiliyor. (Sevgiliye Mektuplar)
  • Pierre Loti bir mükemmel, öteki eserleri hemen hemen okuyamadım. 05.08.1916 (Hapishane Mektupları)
  • Amerikan mali politikasındaki bu ani değişim, parlamentonun
    utanmazca çürümesi, büyük iş çevrelerinin hırsını
    dayurabilmek için seçimlerin, yasamanın ve basının
    açıkıça ve insafsızca kullanılması çağını açtı. insanlığı «kölelik
    lekesinden kurtarmak için verilen «asil cenk» sonrasında
    toplumsal yaşanun sloganı «enrichissez-vouz» “‘ oldu.
    Zenci kurtarıcısı Yankee , borsada çılgınca spekülasyonla
    servet yığınaya yöneldi ; Kongrede kendini kamu topraklarıyla
    donattı ; gümrükler ve vergilerle, tekellerle , düzmece
    hisselerle ve kamu fonlarını çalarak zenginleşti. Sanayi
    gelişti. Minik ya da orta çiftçinin derhal asla paraya gerek
    duymadığı, buğday yedeklerini olgunlaştıkça harmanlayıp
    paraya çevirebileceği günler geride kalmıştı . Şimdi , vergilerini
    ödeyebilmek için devamlı olarak para, hem de oldukça
    para gereksinmesi içindeydi . Ürününün bütününü derhal
    satmaya ve gereksinmelerini hazır mal halinde imalatçılar dan
    almaya zorlanıyordu (Sermaye Birikimi)
  • “Okuyor musun ?
    Okumalısın, sana yalvarırım !
    İnsan aklını ve sinir sistemini sadece bu şekilde koruyabiliyor.” (Rosa Luxemburg Kitabı)
  • “Özgür insan, başka türlü karar verme imkanı olan insandır.” (Rosa Luxemburg Kitabı)
  • Sınıflı toplumun kaba gerçekliğinin ortasında, derslik çatışması en uç noktaya ulaşacak kadar keskinleştiğinde, kendi kaderini belirleme hakkı burjuva derslik iktidarının bir aracına dönüştürülüyor. (Rus Devrimi)
  • “gerici politikaların taşıyıcıları ‘halk’ olmadı, sadece ken­di ülkelerinin işçi sınıfına da büyük bir düşmanlık besleyen burjuvalar ve küçük burjuvalar ‘ulusların kendi kaderlerini tayin hakkını’ karşı-devrimci sınıf politikalarının bir aracı haline getirdiler.” (Rus Devrimi)
  • “Bir partinin tarihsel aniden gösterebileceği tüm cesareti, devrimci ileri görüşlülüğü ve tutarlılığı, Lenin, Troçki ve öteki yoldaşlar en iyi şekilde sergilediler.” (Rus Devrimi)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş