Eğitim

Misyon – Hüsnü Mahalli Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Misyon – Hüsnü Mahalli Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Misyon kimin eseri? Misyon kitabının yazarı kimdir? Misyon konusu ve anafikri nedir? Misyon kitabı ne konu alıyor? Misyon PDF indirme linki var mı? Misyon kitabının yazarı Hüsnü Mahalli kimdir? İşte Misyon kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Hüsnü Mahalli

Yayın Evi: Halk Kitabevi

İSBN: 9786059350556

Sayfa Sayısı: 288


Misyon Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Son 5 yılda bu coğrafyada fazlaca şey yaşandı. Ölümler, yıkımlar, acılar ve gözyaşı. Birileri bunlara “Arap Baharı” dedi. AKP baş oyuncu yada figüran fakat ‘Bahar’ın merkezinde. Ilımlı-Radikal çizginin bir yerinde. Ben ise 2011’ de bu ‘Bahar’a ‘Kanlı Bahar’ dedim. Henüz IŞİD, Nusra ve benzeri katil sürüleri yoktu bile. 5 yıl sonrasında her şey sıfırlandı: İnançlar, değerler, gelenekler ve insanlık. Hilafet ve Saltanat uğruna. Dünya’nın her tarafınca Türkiye’ye gelen ve buradan Suriye’ye giren ruh hastaları her şeyi bozdu. Suriye, Irak, Lübnan, Yemen, Libya, Tunus, Mısır ve bu coğrafyanın her yerinde. Güzelim ülke Türkiye dahil. Devlet ve toplumu zorla İslamlaştırmak uğruna.

Sonuç: Her yer karanlık. Ilk olarak kafalar. Bu kitap onların karanlık dünyasını konu alıyor. Cehalet, yoksulluk ve rezaletleri de. Sonrası yok. Ya karanlığa razı olunacak ya da aydınlık için ses verilecek. Geç kalmadan. Bu kitabın son sahifasını bitirip kapağını kapatmadan.


Misyon Alıntıları – Sözleri

  • Bugün Suriye’de yaşananlar ilk değil. 1977’de şimdi olduğu benzer biçimde ” Alevilik ” konusunu bahane eden Müslüman Kardeşler Baba Esad’a karşı ayaklandı. Suudi Arabistan, Ürdün, Saddam yönetiminde Irak ve CIA onlara yardım ediyordu. 1977-1982 döneminde Müslüman Kardeşler militanları Esad’a yönelik 3 suikast teşebbüsünde bulunmuş oldu ve binlerce Suriyeli ilerici aydın , tabip, akedemisyen ve askeri öldürdüler. Şubat 1982’de Halep ve Hama kentlerinde kapsamlı bir ayaklanmayı örgütleyen Müslüman Kardeşlerin liderleri Halep’te yakalanmasına karşın Hama’da ayaklanma oldu . Suriye ordusu tarafindan kuşatılan şehir yoğun çatışmalara sahne oldu . Ayaklanma bastırıldı ve binlerce Müslüman Kardeşler militanı öldürüldü fakat Batılı ülkeler ve medyaları buna ” Hama Katliamı ” dedi.
  • “Arap Baharı” denilen rüzgar 17 Aralık 2010’da Tunus’dan eserek Mısır, Libya Bahreyn, Yemen ve Suriye’ye ulaştı.”Bahar’ın bir tek amacı vardı: AKP’yi örnek alan, alabilen ve alması ihtiyaç duyulan “ılımlı İslamcı” partileri doğrusu Müslüman Kardeşleri BOP’a uygun olarak iktidara taşımak.
  • Batı daima içimizdeki işbirlikçileri buluyor, onları satın alıyor, onlara en iğrenç ve rezil işlerini yaptırıyor, maddi ve içsel bedelini ödüyor ve işi bitince onları bir kenara atıyor.İran Şahı, Adnan Menderes, Saddam, Kutsal, Bin Ali, Andullah Salih be Kaddafi vakalarında olduğu benzer biçimde.Hiç kimse ders almadığı için sırada ne olursa olsun başkaları var ve olacak.Ruhlarını şeytana satanlar er ya da geç şeytanın kazığını yer.
  • … Paritede petrol, dolar, tabanca ve üçünün bir araya gelmesiyle ortaya çıkan kan ve gözyaşı vardır.Kan ve gözyaşı her nedense bizim coğrafyanın kaderi olmuştur.Tıpkı ihanetlerin olduğu benzer biçimde.Şundan dolayı ihanetler olmasaydı kim bilir bu coğrafyada kan ve gözyaşı bu kadar akmazdı….Şundan dolayı bizi bu hallere düşürenler, bizim aptal olmamızı ve fazlaca kolay denetim edilip yönlendirilmemizi istiyorlar.
  • Boşuna dememişler ‘En tehlikeli olanlar kendilerini bilge sanan yarı cahillerdir.’Allah bizleri onların şerrinden korusun!
  • IŞİD’çilerin Batı ülkelerine yönelik saldırıları olmasaydı bu ülkelerin IŞİD, Nusra, Kaide vb. örgütlere olan dolaylı dolaysız desteği geçmişte olduğundan fazlaca daha çok devam ederdi.
    Şundan dolayı bu örgütleri kuranlar Batılı ülkeler ve onların bölgesel müttefikleridir.Kurulduğu günden beri Müslüman Kardeşlerin arkasında hep İngilizler olmuş.
  • Vahabi merkezli Suudi ve Katarlılar oldum olalı Osmanlı’dan, Türkiye’den, Türklerden, Cumhuriyet’ten, demokrasiden ve laiklikten nefret ederler.
    Ürdün Kralı Abdullah 10 Haziran 1916’da Osmanlıya karşı ayaklanmış Şerif Hüseyin’in torunudur ve o da Türkiye’den asla hoşlanmaz.
  • Hem de 1957’de İstanbul da gizlice gelip Menderes ile görüşmeden ilkin ‘Irak, Suriye ve Mısır dağıtılmadan İsrail rahat edemez.’Nil’den Fırat’a kadar.Şimdi olduğu benzer biçimde AKP yönetiminde Ankara’nın yardımıyla.AKP olmasaydı bu coğrafya asla ve asla bu hale gelmezdi.Yemen, Libya, Lübnan ve ötekiler bonus.AKP olmasaydı bu coğrafya asla ve asla IŞİD ve NUSRA benzer biçimde ruh hastası örgütleri tanımayacaktı.
  • Boşuna dememişler ‘En tehlikeli olanlar kendilerini bilge sanan yarı cahillerdir.’Allah bizleri onların şerrinden korusun!
  • IŞİD’çilerin Batı ülkelerine yönelik saldırıları olmasaydı bu ülkelerin IŞİD, Nusra, Kaide vb. örgütlere olan dolaylı dolaysız desteği geçmişte olduğundan fazlaca daha çok devam ederdi.
    Şundan dolayı bu örgütleri kuranlar Batılı ülkeler ve onların bölgesel müttefikleridir.Kurulduğu günden beri Müslüman Kardeşlerin arkasında hep İngilizler olmuş.
  • Vahabi merkezli Suudi ve Katarlılar oldum olalı Osmanlı’dan, Türkiye’den, Türklerden, Cumhuriyet’ten, demokrasiden ve laiklikten nefret ederler.
    Ürdün Kralı Abdullah 10 Haziran 1916’da Osmanlıya karşı ayaklanmış Şerif Hüseyin’in torunudur ve o da Türkiye’den asla hoşlanmaz.
  • Batı daima içimizdeki işbirlikçileri buluyor, onları satın alıyor, onlara en iğrenç ve rezil işlerini yaptırıyor, maddi ve içsel bedelini ödüyor ve işi bitince onları bir kenara atıyor.İran Şahı, Adnan Menderes, Saddam, Kutsal, Bin Ali, Andullah Salih be Kaddafi vakalarında olduğu benzer biçimde.Hiç kimse ders almadığı için sırada ne olursa olsun başkaları var ve olacak.Ruhlarını şeytana satanlar er ya da geç şeytanın kazığını yer.
  • … Paritede petrol, dolar, tabanca ve üçünün bir araya gelmesiyle ortaya çıkan kan ve gözyaşı vardır.Kan ve gözyaşı her nedense bizim coğrafyanın kaderi olmuştur.Tıpkı ihanetlerin olduğu benzer biçimde.Şundan dolayı ihanetler olmasaydı kim bilir bu coğrafyada kan ve gözyaşı bu kadar akmazdı….Şundan dolayı bizi bu hallere düşürenler, bizim aptal olmamızı ve fazlaca kolay denetim edilip yönlendirilmemizi istiyorlar.
  • Boşuna dememişler ‘En tehlikeli olanlar kendilerini bilge sanan yarı cahillerdir.’Allah bizleri onların şerrinden korusun!
  • “Arap Baharı” denilen rüzgar 17 Aralık 2010’da Tunus’dan eserek Mısır, Libya Bahreyn, Yemen ve Suriye’ye ulaştı.”Bahar’ın bir tek amacı vardı: AKP’yi örnek alan, alabilen ve alması ihtiyaç duyulan “ılımlı İslamcı” partileri doğrusu Müslüman Kardeşleri BOP’a uygun olarak iktidara taşımak.


Misyon İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Hüsnü Mahalli Misyon kitabında Türkiye ve Dünya’da yaşanmış olan mühim vakaları yalın ve mütevazı bir üslupla kaleme alınarak edebiyat hayatına kazandırılmıştır. (Semih örneksiz cankurt)

Hüsnü Mahalli Misyon kitabında Türkiye ve Dünya’da yaşanmış olan mühim vakaları yalın ve mütevazı bir üslupla kaleme alınarak edebiyat hayatına kazandırılmıştır. (LAWYER)


Misyon PDF indirme linki var mı?


Hüsnü Mahalli – Misyon kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Misyon PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Hüsnü Mahalli Kimdir?

23 Mayıs 1949 senesinde Suriye’nin Halep kentinde hayata merhaba dedi.

26 Kasım 1979 senesinde İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’ndan mezun oldu.

20 Mayıs 1982 senesinde İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’nda yüksek lisan eğitimini tamamladı.

1989 senesinde Suriye Arap Haber Ajansı (SANA) adına Türkiye’de çalışmaya başladı.

1993-1999 süre diliminde BBC Arapça servisinde çalıştı.

2000 senesinde geçici olarak El Cezire Televizyonunda bulunmuş oldu.

2001-2003 yılları aralığında tekrardan BBC Arapça servisinde çalıştı.

2004 senesinde ise SANA’ya dönüş yapmış oldu.

Arap vatanlarında radyo, mecmua, gazete ve ajans benzer biçimde basın gösterim müesseselerinde çalıştı.

2011 senesinde Türk vatandaşı oldu.

Sarı Basın Kartı sahibidir.


Hüsnü Mahalli Kitapları – Eserleri

  • Ortadoğu’da Diktatörler
  • Ortadoğu’da Kanlı Bahar
  • Maniki Dünya
  • Al Sana Bahar
  • Misyon
  • Kelepçe
  • Diren Suriye
  • Filistin Benimdir
  • Arap İşi Demokrasi
  • Dağınık Düşünceler
  • Ortadoğu’da Büyük Tiyatro
  • Tezkereden Tezkereye Gerçekler


Hüsnü Mahalli Alıntıları – Sözleri

  • Ne pahasına olursa olsun başarmak istiyorlardı.
    Ama Suriye halkını yenemediler.
    Dünya tarihinin tümünde, Suriye benzeri bir vaka yaşanmamıştır.
    100 ülke 300 bin ruh hastası katili yanlarına alarak Suriye’ye çullandı, fakat olmadı. (Dağınık Düşünceler)
  • Batı daima içimizdeki işbirlikçileri buluyor, onları satın alıyor, onlara en iğrenç ve rezil işlerini yaptırıyor, maddi ve içsel bedelini ödüyor ve işi bitince onları bir kenara atıyor.İran Şahı, Adnan Menderes, Saddam, Kutsal, Bin Ali, Andullah Salih be Kaddafi vakalarında olduğu benzer biçimde.Hiç kimse ders almadığı için sırada ne olursa olsun başkaları var ve olacak.Ruhlarını şeytana satanlar er ya da geç şeytanın kazığını yer. (Misyon)
  • Ama Suriye ordusu ve halkı iyi dayanmıştı.
    Beklenenin tersine Suriye ordusu parçalanmadı ve birilerinin ummuş olduğu benzer biçimde Sünni askerler “Alevi Esad”a karşı ayaklanmadı.
    Üstelik ordunun neredeyse yüzde doksanı Sünni’ydi. (Kelepçe)
  • İsrail medyası sık sık yaralı İslamcıları ziyaret eden Başbakan Netanyahu’nun görüntülerini yayınlıyordu.
    İsrail medyasına bakılırsa 2600 kadar İslamcı militan İsrail’de tedavi edilmişti.
    Radikal Yahudilerin köktencilik İslamcılarla ittifakı. (Kelepçe)
  • Şam’a giren Fransız ordu komutanı General Henri Gouraud’dur. ilk iş olarak Selahaddin Eyyubi’nin türbesine gider ve türbeyi tekmeleyerek şu meşhur lafını eder: ‘“Ey Selahaddin, hadi kalk bak biz yeniden buradayız ama sen yoksun.” (Diren Suriye)
  • Allah adına kafa kesenleri.
    Allah adına küçücük kızlara saldırı edenleri.
    Allah adına Allah’a ihanet edenleri.
    Allah adına Allah’ın ‘yapmayın’ söylediği her şeyi yapanları.
    Allah adına tüm günahları işleyenleri.
    Adları asla mühim değil. Mühim olan niçin ve iyi mi ortaya çıktılar, çıkarıldılar. Mühim olan kimdir onları yaratan? Kimdir bu hale getiren? Kimdir onları seven? (Al Sana Bahar)
  • …İsrail kurulduğu günden itibaren Filistin halkına yapmadığını bırakmadı. En son Aralık 2008’de Gazze’ye hücum eden İsrail minimum 1.600 Filistinli’yi öldürdü ve 5.000 kadarını yaraladı. Gazze yerle bir edildi. (Ortadoğu’da Kanlı Bahar)
  • Hiç kimse “Yahu çoğunluğu yabancı 200 bin terörist Türkiye’de ayaklanmış olsaydı hükümet ne yapardı?” diye sormadı. (Kelepçe)
  • Şundan dolayı Şerif Hüseyin ile tezgâh çeviren Lawrence İngilizlerin 150-160 senedir ortaklaşa iş yapmış olduğu Suud ailesiyle de oyun yapıyordu. Bu işbirliğinin sonucu olarak İngilizler ayaklandırmayı Mekke’den başlatan Şerif Hüseyin’i yavaş yavaş kuzeye doğru sürüklediler. Amaç, Hicaz denilen toprakları yeni sahipleri olacak Suud ailesine bıraktırmaktı. Üstelik oradan petrol kokusu da gelmeye başlamıştı. (Diren Suriye)
  • Hatta 1952-1970 döneminde Mısır ve Arap âleminin devrimci önderi olan Nasır’ın bir sözü vardır: “Suriye, Arap milliyetçiliğinin hep atan kalbidir.” (Diren Suriye)
  • Hikâye “Bahar”ın fazlaca öncesinde başlamıştı.
    Lübnan’ın eski başbakanı Rafik Hariri 14 Şubat 2005 te öldürüldü. Sevgililer Günü’ndel Aşka fazlaca meraklı Batı ve onun bölgesel işbirlikçileri kıyameti kopardı. Onlara bakılırsa bu işi “Gaddar Esad” yapmış oldu. (Al Sana Bahar)
  • ”Savaşım ” onurlu inanlar içindir . (Arap İşi Demokrasi)
  • Boşuna dememişler ‘En tehlikeli olanlar kendilerini bilge sanan yarı cahillerdir.’Allah bizleri onların şerrinden korusun! (Misyon)
  • Elli yedi Müslüman ülke içinde laik olan nerede ise yok. Gerçek anlamda demokrasi fazlaca azca sayıda ülkenin şansı. Okuma yazma, kitap ve gazete okuma oranları başta olmak suretiyle birçok kriterde dünya standartlarının fazlaca peşinde olan Müslüman ülkeler, yeraltı kaynaklarının zenginliğine karşın çoğunlukla açlık, sefalet ve bilgisizlik içinde. Koltuk sevdası fazlaca kuvvetli olduğundan yolsuzluğun fazlaca yaygınlaştığı bu ülkelerde demokrasi doğrusu özgürlük ve insan hakları adına hiçbir şey doğru işlemiyor. Her şey egemen güç ya da güçlere bakılırsa ayarlanıyor. Ama asla kimse oturup da bunun nedenlerini sorgulamıyor. Hiç kimse bilim ve hızla gelişen teknolojinin ardında koşmuyor. Hiç kimse “Din ve dini kullanan siyasal Islamcılar bu işin neresinde?” diye sormuyor, soramıyor. Soramadığı için de işler hep kötüye gidiyor. Kötüye deva arayan da yok. En kolayından “yazgı” deyip geçiliyor. Ama geçmiyor bu sebeple geçmemesi içen siyasal güçler ve onlara hizmet eden toplumsal yapılar devamlı işbaşında. Din hepimiz için fazlaca etkili tabanca. “Koltukları daim” olsun diye. (Ortadoğu’da Diktatörler)
  • Türkiye kendi Kürtleri ile savaşıyor fakat Irak Kürtlerine sınırsız destek veriyordu. Türkiye’den intikam almak isteyen Saddam kendi Kürtleri ile savaşırken PKK ya yardım ediyordu. İran ise kendi Kürlerinin her ayaklanmasını bastırmasına rağmen hem Irak Kürtlerine hem de PKK ya destek veriyordu. Suriye kendi Kürtleri ile asla savaşmamış olmasına karşın bazı haklarını vermiyor fakat Irak Kürt liderlerini ve Öcalan’ı Şam’da konuk ediyordu. (Maniki Dünya)
  • Halep’te Zekeriya ya da öteki adıyla Emevi Camii var. Hemen arkasında o inanılmaz daracık sokaklarıyla Kapalı-çarşı. Silahlı gruplar 2012’nin başlangıcında bu camiyi ele geçirerek komuta merkezine dönüştürdüler. Bu da yetmedi tüm silahlarını caminin içinde depo ettiler. Sonra caminin minaresinden dürbünlü tüfekle bölgedeki askerlere ateş etmeye başladılar. Suriye ordusu gelip onlarla çatışınca kıyameti kopardılar, “Vay efendim Esad ordusu camiyi bombaladı!” diye. YouTube’da görüntüler paylaştılar. Türkiye medyası da o süre onların bu yalanını pazarladı. Tıpkı binlerce yalanını pazarladığı benzer biçimde… (Diren Suriye)
  • Yusuf Azma, Osmanlı ordusunda uzun süre vazife yapmış, Enver Paşa’yla fazlaca yakın çalışmış, Çanakkale Savaşında bulunmuş ve Osmanlı ordusu için askerlik eğitim kitabını yazmış bir subaydı. 1918’de Osmanlı ordusu dagilinca ulkesi Suriyeye dönmüş ve 1919-1920 doneminde ilk ulusal orduyu kurmuş ve Savunma Bakanı olmuştu. Ülke Fransız işgaline uğrayınca Suriyenin ilk şehidi oldu. Öldüğünde tek bir kızı vardı o da annesiyle beraber memleketi Bursa’ya dönerek yerleşti.
    İbrahim Henano Kürt kökenliydi. Erzurum kaymakamı olarak vazife yapmış ve Erzurumlu bir hanımla evliliğe ilk adımını atmıştı. Osmanlı dağılınca o da ülkesi Halep’e döndü ve derhal halkı işgalcilere karşı örgütlemeye başladı. 1935’te veremden öldü (Arap İşi Demokrasi)
  • Bugün Suriye’de yaşananlar ilk değil. 1977’de şimdi olduğu benzer biçimde ” Alevilik ” konusunu bahane eden Müslüman Kardeşler Baba Esad’a karşı ayaklandı. Suudi Arabistan, Ürdün, Saddam yönetiminde Irak ve CIA onlara yardım ediyordu. 1977-1982 döneminde Müslüman Kardeşler militanları Esad’a yönelik 3 suikast teşebbüsünde bulunmuş oldu ve binlerce Suriyeli ilerici aydın , tabip, akedemisyen ve askeri öldürdüler. Şubat 1982’de Halep ve Hama kentlerinde kapsamlı bir ayaklanmayı örgütleyen Müslüman Kardeşlerin liderleri Halep’te yakalanmasına karşın Hama’da ayaklanma oldu . Suriye ordusu tarafindan kuşatılan şehir yoğun çatışmalara sahne oldu . Ayaklanma bastırıldı ve binlerce Müslüman Kardeşler militanı öldürüldü fakat Batılı ülkeler ve medyaları buna ” Hama Katliamı ” dedi. (Misyon)
  • Afrika ülkelerinden, Arap ülkelerinden ve öteki ülkeler. den… İsrail’i yönetenlerin büyük kısmı dışarıdan gelmiş adlar. Bir tek ideolojinin etkisiyle:
    Siyonizm.
    Bir tek amaç için:
    Ne pahasına okursa olsun Büyük İsrail Devleti’ni oluşturmak. Ilkin Filistin halkına yönelik terör ve kırım başladı sonrasında da Filistinliler ülkelerinden kovuldu… Bu da yetmedi 1956, 1967, 1973 savaşları, 1982 Lübnan işgali ve sonrasında sında gene Lübnan’a yönelik kapsamlı saldırılar… Arada bir Suriye’yi bombaladılar. Hepsi Nil’den Fırat’a kadar uzanan Büyük İsrail Devleti’ni oluşturmak, “Arz-ı Mevut” hikâyesini gerçekleştirmek içindi. Dünyadaki 14,2 milyon Yahudi bu topraklarda toplanacak, Aksa Camii altında Süleyman Tapınağı’nın izleri bulunacak, Büyük İsrail Devleti kuru lacak ve Yahudiler dünyaya egemen olacak! İster gül ister ağla fakat İsrailliler buna inanıyor. 14,2 milyon Yahudi, 7 milyara karşılık!
    1,5 milyar Müslüman’ı ek olarak belirtmeye gerek yok!
    İdeal İsrail! (Ortadoğu’da Diktatörler)
  • Bugün eğer İran ölümüne oğul Esad’a haiz çıkıyorsa sebebi baba Esad’a olan vefa borcudur. Yani bugün İran internasyonal emperyalist , siyonist ve gerici saldırıya karşı savaşan oğul Esad’ı kurtardıysa 30 yıl ilkin baba Esad da Humeyni’yi mutlak bir yenilgiden kurtarmıştı. (Maniki Dünya)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş