Kitap Künyesi

Yazar: Necati Güngör

Yayın Evi: Günışığı Kitaplığı Yayınları

İSBN: 9786059405263

Sayfa Sayısı: 104

Bir Hikaye Yaz İçinde İnsan Olsun Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Umut iyiliği, iyilik umudu çoğaltır! İz bırakan öyküleriyle tanınan Necati Güngör, insanlığın gölgelenen değerlerini sözcükler vesilesiyle anımsatıyor. Farklı toplumsal çevrelerde, bambaşka gerçeklikte yaşanmış olan öyküler, iyiliğin, dayanışmanın, yardımlaşmanın gündelik hayata sızan sağaltıcı enerjisini hatırlatıyor. Birine iyilik yapmak için abartılı fedakârlıklara gerekseme olmadığını aktaran yazar, gülümsemenin, bir kap yemeğin, bağlama çalmayı öğrenmenin bile pek fazlaca zorluğu aşabileceğini vurguluyor. Yalın anlatımı ve ustalıklı Türkçe’siyle keyifle okunan öyküler, her yaştan okur için tadı damakta duracak özellikte. İnsanın insana ihtiyacı bulunduğunu, küçücük iyiliklerin bile büyük değişimlere niçin olabileceğini, evlatların saf ve temiz kalplerini anımsatan 10 öykü: Dördüncü Gün; Nohut Dürümü; İnsanlık Gelip Çalar Kapınızı; Bu Ev Senin; O Benim Torunum; Bir Hikâye Yaz İçinde İnsan Olsun; Yürümek Yararlıdır; Sen de Bir İyilik Yap; Ablam ve Nişanlısı; Annemin Arkadaşı. Necati Güngör: 1949’da Malatya’da dünyaya geldi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okumuş olduğu yıllarda piyasaya sürülen ilk öykü kitabı Yolun Başı (1973), edebiyat çevrelerinde ilgi görmüş oldu. 1979’da Sevgi Ekmektir’le Türk Dil Kurumu Öykü Ödülü’nü, 1990’da Sinema Kuşu Sevgilim’le Ömer Seyfettin Öykü Ödülü’nü aldı. Röportaj branşında Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü’ne ve 1990’da Türkiye Jokey Kulübü’nce Senenin Röportajcısı Ödülü’ne kıymet görüldü. İyiler Genç Ölür (1998) adlı öykü kitabıyla, 1999 Yunus Nadi Öykü Ödülü’nü kazanmıştır. İstanbul’un çeşitli semtlerini nostaljik bir duyarlılıkla anlattığı yazılarını, Bir Taşralının İstanbul Nostaljisi (1990) adlı kitabında topladı. Hayvanların Sır Dolu Dünyası ’nı (2010) ve çocuklar için Babamın Sedefli Çakısı (1990), Masal Kuşu (1992) adlı kitapları yayımladı. Günışığı Kitaplığı’nın Köprü Kitaplar koleksiyonu için Sessiz Yürek (2009) adıyla kitaplaştırdığı öyküleri bilhassa dikkati çekti. Güngör’ün, annelik üstüne düşündüren Anneme Bir Ev Alacağım (2011) ve öğretmen-talebe ilişkisine odaklanan Sevgili Öğretmenim (2015) adlı öykü kitaplarının arkasından, insan ilişkilerini ve davranışlarını çocuk gözüyle anlattığı öyküleri de Bir Hikâye Yaz İçinde İnsan Olsun (2017) adıyla, Günışığı Kitaplığı tarafınca yayımlandı. İstanbul’da yaşayan Necati Güngör’ün yalın ve sıcak dilinden süzülen öyküler, çocuk edebiyatını zenginleştirmeyi sürdürüyor

(Tanıtım Bülteninden)

Bir Hikaye Yaz İçinde İnsan Olsun Alıntıları – Sözleri

• İyi günde elini tutup fena günde bırakırsam kendime saygım kalmaz, kendimi fena hissederim.
• ” Hayatta ne mesleğin olursa olsun, ekmeğini hangi yoldan kazanırsan kazan… aman çocuğum, sanata asla sırtını dönme. Müziği hayatından çıkarma. Türkülerin asla bitmesin! “
• Dünyaya gelirken onlar da yazar değildi.
• Sen kendini bu şekilde daha iyi hissedeceksen … Bana seni desteklemek düşer.
• İnsanları aslolan, size gereksinimleri kalmadığında tanırsınız.
  Diyeceğim, insandan umudu kesmemeli. Umudu hep korumak, umudun ateşini canlı tutmak gerekir… Şu sebeple umutsuz yaşanmıyor.
• Gözden düşmek ne fena şey, modası geçmek, eskimek, konulduğu yerde unutulmak, işe yaramaz olmak…
• Gözden düşmek ne fena şey, modası geçmek, eskimek, konulduğu yerde unutulmak, işe yaramaz olmak.. Bu birazcık da bizlerin yazgısı. Sizin için karşılık ödenirken, göz önünde, el üstünde tutulur, omuzlarda taşınırsınız. Gözden fikir, kaldırılıp atılırsınız. Hayatın haricinde kalırsınız. Mutluluklar yerini acılara bırakır…
• Mutlu olsun da varsın gönül diyarında otursun.
• İnsana güvenmek, insandan umudu kesmemek rahat bir şey değil.
• İnsanlara güvenmek isterim.

Bir Hikaye Yaz İçinde İnsan Olsun İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Insanlık Gelip Çalarsa Kapınızı: Bir Hikaye Yaz İçinde İnsan Olsun kitabı yeni yıl için aldığım başlığıyla dikkatimi çeken içeriğinden de memnun kalacağımı düşündüğüm bir kitaptı öyleki de oldu esasen . 10 değişik öyküden oluşan bu yapıt 10 yaş ve üstü bireyler için gerek içeriğiyle gerek diliyle oldukça uygundur. Çocuk dostlarım adına onlara gönül rahatlığıyla önerebilmek için okuduğum ve saatler içinde keyifle biten öykülerden oluşan mükemmel bir eserdi. Kitapta ebeveynlerin takınmış olduğu fazlaca kıymetli tutumlar ve hayata dair duyguların varlığından özenle bahsediliyor evlatları yüreklendirmek, ümit etmelerini sağlamak vb. Mesela ;ümit yaşamın daima içinde mevcud her ne yaşanırsa yaşansın asla kaybedilmemesi ihtiyaç duyulan en hususi duygudur. Unutmamak gerekir ki umudu kesmek de ümit ister. İnsan kazanmanın bir ev kazanmaktan fazlaca daha kıymetli olduğu şeklinde bir sürü örneklerle dolu olan bir kitabın fikrimce ebeveynlere mesajı, paylaşma duygusuna haiz olan insanoğlu çocuklarına aslına bakarsak fark etmeden en büyük zenginliği kazandırırlar. Elimde okuduğum bir yapıt varken ara verip bu esere dalıp bitirmek benim suçum değil yazarımız fazlaca iyi bir öykü yazarı.. (Dilan Demir)

5.derslik düzeyindeki öğrencilere önerebileceğim bir kitap. Kitabın başlığı ve kapağı dikkat çekicidir. İçinde 10 tane öykü yer verilmiştir. Konular: ” insanlık, iyilik, yardımseverlik”tir.
Yazar, ufaklıklara iyiliğin; büyük ufak olsun fark etmeyeceği ufak iyiliklerin bile büyük değişimler yaratabileceğini, insanoğlunun insana muhtaçlığını duyumsatmaya çalışmıştır. (Mihri.Lâl)

Bir Hikaye Yaz İçinde İnsan Olsun PDF indirme linki var mı?

Necati Güngör – Bir Hikaye Yaz İçinde İnsan Olsun kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Bir Hikaye Yaz İçinde İnsan Olsun PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Necati Güngör Kimdir?

1949’da Malatya’da doğan Necati Güngör, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okumuş olduğu yıllarda piyasaya sürülen öyküleriyle edebiyat çevrelerinde ilgi görmüş oldu. 1979’da Sevgi Ekmektir’le Türk Dil Kurumu Hikâye Ödülü’nü, 1990’da Sinema Kuşu Sevgilim’le Ömer Seyfettin Öykü Ödülü’nü aldı. Öykülerinde ayrıntıyı önemseyen, sıcak bir dil kullanan Güngör, bilhassa ilk kitaplarında hep Anadolu insanlarını söyledi. Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü’nün yanı sıra Türkiye Jokey Kulübü’nce Senenin Röportajcısı ödülüne kıymet görüldü (1990). Hususi ilgi alanı İstanbul’un çeşitli semtlerini tarihsel açıdan, nostaljik bir duyarlılıkla anlattığı yazılarını, Bir Taşralının İstanbul Nostaljisi (1990) adlı kitabında topladı.Bu Sevda Ölmek (1983), Unutulmaz Bir Kadın Resmi (1986), İyiler Genç Ölür(1998), Hikâyemde Hayvan Var (2002) ve Üsküdar’a Gidelim (2003) adlı öykü kitapları bulunan yazar, çocuklar için Babamın Sedefli Çakısı (1990), Masal Kuşu(1992) ve Papatya Gelin (2004) adlı kitapları yazdı. Ayrıca, Safiye Ayla’nın Anıları(1996), Son Kadınlar (2002, röportaj) ve Oğuz Türkleri’nin Hikâyesi: Dedem Korkut’tan Öyküler (2004) şeklinde yapıtları da ilgi çeken yapıtlarındandır.

Necati Güngör Kitapları – Eserleri

• Bir Hikaye Yaz İçinde İnsan Olsun
• Sessiz Yürek
• Anneme Bir Ev Alacağım
• Sevgili Öğretmenim
• Masal Kuşu
• Albatros Bir Okyanus Gezginidir
• Safiye Ayla’nın Anıları
• Dağlarda Yalnız Bir Köpek
• Bu Sevda Ölmek
• Hayatımın Yedi Hikayesi
• Benim Annem Güzel Annem
• Annem Babam Malatya
• Sevgi Ekmektir
• Unutulmaz Bir Kadın Resmi
• Sinema Kuşu Sevgilim
• Papatya Gelin
• İnsanlığın Sonbaharında
• Bir Hayal İstanbul
• Dedem Korkut’tan Öyküler
• Hayvanların Sır Dolu Dünyası
• Ay Işığında Ceviz Yiyen Ayı

Necati Güngör Alıntıları – Sözleri

• “Kafamda her şey çalkalanıp bulandı. İsa’dan Musa’ya, ondan Muhammed’e kadar götürdüm işi kendi kendime. Alıp veriyorum boyuna. Baktım, hepsi de, sonunda gökyüzünü gösteriyor insanoğluna! Ekmeği gösteren yok içlerinde… Ha, dedim o vakit, kimin arkasından giderlerse gitsinler, önünden ekmeği yürütülen insanların hepsinin çamuru bir…” (İnsanlığın Sonbaharında)
• Batan gün kana benziyor yarali cana benziyor esmerim vay vay ah ediyor bir gul icin su bulbul bana benziyor vay benim acayip gonlum.. (Safiye Ayla’nın Anıları)
• Mutlu olsun da varsın gönül diyarında otursun. (Bir Hikaye Yaz İçinde İnsan Olsun)
• Gözden düşmek ne fena şey, modası geçmek, eskimek, konulduğu yerde unutulmak, işe yaramaz olmak… (Bir Hikaye Yaz İçinde İnsan Olsun)
• “Yoksa, Tanrı bizleri ödüllendirmek için meleklerinden birini öğretmen olarak mı göndermişti?” (Sevgili Öğretmenim)
• İnsana güvenmek, insandan umudu kesmemek rahat bir şey değil. (Bir Hikaye Yaz İçinde İnsan Olsun)
• Bilemedi ki, fukara insanın mesleği değişmekle alınyazısı değişmez bu kötüler dünyasında. (Bu Sevda Ölmek)
• Sonu ölüme varan kısacık bir yolu tüketiyormuşuz adım adım…Nereden bilebilirdik. (Hayatımın Yedi Hikayesi)
• ” Hayatta ne mesleğin olursa olsun, ekmeğini hangi yoldan kazanırsan kazan… aman çocuğum, sanata asla sırtını dönme. Müziği hayatından çıkarma. Türkülerin asla bitmesin! ” (Bir Hikaye Yaz İçinde İnsan Olsun)
• Dünyaya gelirken onlar da yazar değildi. (Bir Hikaye Yaz İçinde İnsan Olsun)
• İnsanlara güvenmek isterim. (Bir Hikaye Yaz İçinde İnsan Olsun)
• İyi günde elini tutup fena günde bırakırsam kendime saygım kalmaz, kendimi fena hissederim. (Bir Hikaye Yaz İçinde İnsan Olsun)
• Sen kendini bu şekilde daha iyi hissedeceksen … Bana seni desteklemek düşer. (Bir Hikaye Yaz İçinde İnsan Olsun)
• Gözden düşmek ne fena şey, modası geçmek, eskimek, konulduğu yerde unutulmak, işe yaramaz olmak.. Bu birazcık da bizlerin yazgısı. Sizin için karşılık ödenirken, göz önünde, el üstünde tutulur, omuzlarda taşınırsınız. Gözden fikir, kaldırılıp atılırsınız. Hayatın haricinde kalırsınız. Mutluluklar yerini acılara bırakır… (Bir Hikaye Yaz İçinde İnsan Olsun)
• Çay, onun türküsüydü denilse yalan olmaz. (Bu Sevda Ölmek)
• ** Atatürk fazlaca keyiflendi ve kahkahalarla gülmeye
  başladı. “Öyleyse gel beni öp!” dedi. Büyük bir coşku ve istekle kalkıp, ilkin Atatürk’ün elini, sonrasında da yanaklarını öptüm!
  ** O gece bana kucak kucak övgüler yağdırdı Atatürk.
  ** On yedi yaşlarında ve en güzel çağımdaydım. Vücudumun kadınsı çizgileri yeni yeni ortaya çıkmaktaydı.
  ** Ertesi gün Çankaya’ya çağrıldım. O geceyi asla
  unutamıyorum. Şiir dolu bir geceydi.
  ** Yaşadığı çağa damgasını vurmuş bu büyük insanla baş başa iki gece geçirdik. Heyecan dolu, şiir yüklü, tozpembe iki gece…
  ** O gecelerin unutulmaz anıları ruhumun derinliklerine sindi. Başkalarıyla asla paylaşmayacağım, kıskançlıkla koruduğum ve kalbimin en gizli saklı köşelerinde sakladığım anılarımla sarhoş bir halde İstanbul’a döndüm.
  ** Ankara’da böylesine renkli bir düş alemi yaşadıktan sonrasında geldiğim İstanbul’da, bu iki gecenin anısı olanca canlılığıyla kafamın içindeydi.
  ** Hem sonrasında, acaba Ata’nın benden beklediklerine tam olarak karşılık verebilmiş miydim?
  ** Atatürk Ankara’dan geliyormuş. Gelmeden ilkin haber göndermiş; Safiye köşke gelsin, demiş.
  ** O şekilde anlaşılıyordu ki, sesimle, vücudumla, dişiliğimle, Ata’nın üstünde bir ekip izler bırakabilmiştim! Yoksa tekrar arar mıydı?…
  ** O gece Florya Köşkü’nde, Atatürk’ün dairesinde kaldım. Başkaları giderken, paşa bana başıyla işaret edip sen kal demişti. Biraz sonrasında da, Safiye, yarın sabahleyin çırılçıplak havuza gireceksin!” dedi. “Baş üstüne paşam!” diye yanıtladım. (Safiye Ayla’nın Anıları)
• “Kumrular merhametli, evleri,
  Merhametli insanları buluyor.” (Sessiz Yürek)
• Ay ışığı aydınlığında uçsuz bucaksız şeklinde duran karların ortasından yürürdük babamla. Gecenin derin ve karanlık sessizliğini, ayaklarımızın altında ezilen karın gıcırtısı bozardı. Ay ışığı, soğuk ve ürpertici bir beyazlıkla karlarda yansır, çevreyi birazcık aydınlatırdı. Bazen de ay asla ortalıkta görünmez, zifiri karanlık olur dört bir yan; ağaçlara çarpmamak için korka korka adım atarak ilerlerdik yol boyu… (Hayatımın Yedi Hikayesi)
• Derin, sonsuz bir karanlık içinde iğne ucu pırıltısını çağrıştırıyordu yıldızlar. (Hayatımın Yedi Hikayesi)
• İnsanları aslolan, size gereksinimleri kalmadığında tanırsınız.
  Diyeceğim, insandan umudu kesmemeli. Umudu hep korumak, umudun ateşini canlı tutmak gerekir… Şu sebeple umutsuz yaşanmıyor. (Bir Hikaye Yaz İçinde İnsan Olsun)