Eğitim

Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü – Adelbert Von Chamisso Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü – Adelbert Von Chamisso Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü kimin eseri? Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü kitabının yazarı kimdir? Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü konusu ve anafikri nedir? Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü kitabı ne konu alıyor? Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü PDF indirme linki var mı? Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü kitabının yazarı Adelbert Von Chamisso kimdir? İşte Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Adelbert Von Chamisso

Çevirmen: Murat Özbank

Orijinal Adı: Peter Schlemihls wundersame Geschichte

Yayın Evi: Kolektif Kitap

İSBN: 9786055029258

Sayfa Sayısı: 120


Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Sevgili dostum, insan bir kere düşüncesizlik edip doğru yoldan ayrılırsa, onu hep aşağıya, daha aşağıya çeken başka yollara da sapar; gökyüzünde ona yön gösterecek bir yıldız araması da boşunadır; zira çaresi yoktur, yokuş aşağı gidecek ve intikam tanrıçasına kurban olacaktır.”

Modern insanoğlunun çaresizliğinin masallara özgü bir üslupla aktarıldığı Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü, sonsuz bir servet elde etmek adına Şeytan’a gölgesini satan Peter Schlemihl’in öteki insanoğlu tarafınca aşağılanıp dışlanmasını anlatır. Adelbert von Chamisso’nun edebiyat geçmişine damgasını vuran bu eşi olmayan hikayesi, aradan geçen iki yüzyıla karşın hâlâ geçerliliğini koruyor.

“Damgalanmış ve dışlanmış bir insanın çekmiş olduğu ızdırapların derin bir tasviri.” 

– Thomas Mann-

(Tanıtım Bülteninden)


Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü Alıntıları – Sözleri

  • o vakit seni kaybedince iyi mi ağladıysam, şimdi seni içimde de kaybettiğime o şekilde ağlıyorum.
  • İnsan bir kere kaybettiğini başka bir kere yine bulabilir.
  • “İnsanın içine atılan bir demirin en sağlam halde tuttuğu yer de işte bu gururdur.”
  • “Demir zincirlerle sımsıkı bağlanmış olan bir hiç kimseye kanadın yararı olur mu? O, bu kanatlara rağmen, hem de daha korkulu bir halde, umutsuzluğa düşer.”
  • Demir zincirlerle sımsıkı bağlanmış olan bir hiç kimseye kanat yarar eder mi?
  • İnsan bir kere kaybettiğini başka bir kere yine bulabilir.
  • “İnsan bir kez yitirdiği şeyi başka bir kez tekrardan bulabilir.”
  • ..birçok şeyi olduğu şeklinde bıraktım, birçok şeyi anlamaktan ve bilmekten vazgeçtim…
  • “İnsan bir kez yitirdiği şeyi başka bir kez yeniden bulabilir.”
  • “insanlar arasında yaşamak istiyorsan, her şeyden önce gölgeye, sonra da paraya saygı göstermesini öğren. Eğer yalnızca kendin için ve içindeki iyi tarafın için yaşamak istiyorsan, o zaman öğüde gereksinmen yok.”
  • Doğru, dürüst insanoğlu güneşte yürürken, gölgelerini de yanlarına alırlar.
  • Seni yitirdiğime iyi mi da ağlamıştım. Şimdi ise seni kalbimde de yitirdiğime ağlıyorum.
    O dönemin yalnızca tek bir nabız atışının, o çılgınlığın yalnızca tek bir anının geri gelmesini ne kadar arzu ederdim.
  • İnsanın içine atılan bir demirin en sağlam halde tuttuğu yer de işte bu gururdur.
  • “bütün dünyanın gölgeleri pahasına da olsa, ruhumu bu herife bağışlamak istemiyordum.”
  • Fakat yüreğimde ölüm duyguları vardı.


Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Peter Schlemihl’in Olağanüstü Hikayesi
Yazarın kendi yaşamı da kitabı kadar garip. Herhangi bir yere bağları yok şeklinde. Kendini hiçbir vakit bir yere ilişkin hissedememiş. Bir evim diyebileceği bir yeri olmamış. Yaşamış olduğu bu yaşamı eserine yansıtmadığını düşünmekte anlam ifade etmeyen olurdu. Şu sebeple yazar kendi yaşamından parça bulunduğunu inkar etse de hikayenin ortaya çıkış noktası bile kendisiydi aslen..
Kitap bir yoksulun umuduyla, yeni bir yaşam bulma düşüncesindeki insanın ilk adımlarını atmasıyla başlıyor. Zengin bir insanın evine konuk olan Peter kendisinden üstün tuttuğu insanların yaşamıyla serseme dönüyor. Oraya ilişkin olmadığı belli fakat onu umursayan olmadığı için meraklı gözlerle etrafa bakınmaktan ve orayı, onları tanımaya çalışmaktan kendini alamıyor. Bilhassa de kim ne isterse istesin ona istediğini bir halde verebilen adamdan. Birisine sormaya çekiniyor sadece bu olağan şeklinde algılanan durumu anlamlandıramıyordu..
Yaşananlardan ve bilhassa o insanın kendisinden dehşete düşen Peter evden ayrılmaya karar veriyor. Diğerlerinin umrunda olmadan çıkmayı başarabilirdi şu sebeple önemsiz biriydi. Ama ne yazık ki asla istemediği bir kişinin dikkatini çekmişti. Gri ceketli adam mütevazi ve neredeyse onun karşısında utanır şeklinde konuşuyordu. Ağzından çıkan birkaç cümle ise Peter’ın kafasını iyice karıştırmaktan başka bir işe yaramamıştı. Adam ondan gölgesini istiyordu. Evet, karşısındaki bu adam ondan kendisi için o an  pek de ehemmiyet ifade etmeyen gölgesini istiyordu.
Gölgesinin paha biçilemez bulunduğunu iddia eden bir adam ve gölgesinin karşılığında da ona her şeyi vaat eden bir adam..
Artık gri ceketli adam mı deli ya da bunun gerçek olabileceğine dair umutları yeşeren Peter mı deliydi belirsizdi. Ama antak kalma göz açıp kapayana kadar gerçekleşmişti bile. Gölgeye karşılık bir şans kesesi…
Peter’ın yaşamı gölgesiz fakat sonu olmayan bir zenginlikle oldukça değişecekti. Ama bu değişiklik iyi yönde mi yoksa fena yönde mi olacaktı? Paranın açamayacağı bir kapı var mı ki fena bir şey yaşamış olsun diyenleri duyar gibiyim. Kim bilir? Belki de paradan daha kıymetli, paranın da önüne geçen daha mühim şeyler vardır..
Gölge mi? Paranın getirmiş olduğu avantajlar mı? Peter iyi bir hayata haiz olmak için paranın kafi bulunduğunu düşünüp önemsiz gölgesini satıyor. Ama asla ummadığı anda önemsiz görmüş olduğu gölgesi hepimiz için her şey oluyor..
Kitaptaki metaforların bazıları oldukça açıkken bazıları değildi. Mesela gölgenin anlamı için kitabı okuyanlardan değişik şeyler duyabilirsiniz. Ve bence kitabı güzel ve kıymetli kılan da buydu. Okuyana gore hatta aynı kişinin değişik zamanlarda okumasına gore yorumlamaların farklılaşabileceği bir kitaptı.
Oldukca kısa bir sürede okunabilecek, akıcı bir kitap.
Keyifli okumalar. (Neslihan TÜRKMEN)

Ters Köşe!: Muh-te-şem!
Bir masal havasında süregelen öykü, birbirinden güzel metaforlarla an be an daha da ilgi çekici hale gelmiş olarak ters köşe bir sonla bitiyor.
Öyküye baktığımızda daha önceleri felsefeyle ilgilenmiş sadece vicdanını servete satmış bir adam olan Peter Schlemıh, günün birinde yoksul bir halde yeni geldiği şehirde kardeşinden mektup getirmiş olduğu meşhur varlıklı gri ceketli insanla bir antak kalma yapar. Bu anlaşmaya gore, içinden istediği kadar altın çıkacak olan bir keseye karşılık gölgesini adama satar. Gölge oldukça rahat görünse de insanoğlu gölgesiz fakat varlıklı adamı dışlarlar. Kitabın heyecanını kaçırmamak için burada kesiyorum devamını anlatmayı.
Kitaptaki destek fikirler ve metaforlar:
* Gölge: Kitap süresince sanki şerefi simgeler şeklinde anlatılsa da son olarak cümlede tam tersine onur olmayıp “şan, şöhret” bulunduğunu farkeder insan. İnsan şöhretini ne kadar büyütürse çevresi tarafınca o denli fazla kabul görür. Para şöhretin eksikliğini kapatmakta yararlı da olsa kafi değildir. Şöhreti olmayan, çevre tarafınca kabul görmeyen şahıs ne kadar iyi yada varlıklı olsa da yok hükmündedir. Ne acı!
* Para: O şekilde bir göz bürüyen yapısı vardır ki gri ceketli adam şeklinde görünen şeytanın en iyi silahıdır. İnsanlar para söz konusu olunca, kişinin yüzüne bakmaya yada onu tanımaya bile gerek duymazlar. Gri ceketli adamı hatırlayan kimse olmamasına karşın altınlarla meydana getirilen yada alınan şeylerin hatırlanması buna oldukça iyi bir örnektir. Öte taraftan altınlara köle olacak kişileri seçer gri ceketli adam kılığındaki şeytan. Halbuki altınlardansa iyiliği düşünen destek Bay Hendel’e sokulmaz şeytan. Neden? Şu sebeple Kont Peter daha ilkin de servet karşılığında vicdanını satabilmiştir. Oysa ki Bay Bendel, efendisi uğruna şeytanı öldüresiye dövmekten çekinmeyen iyi yürekli, sadık bir adamdır. Şeytan ona karşılık bile vermez. Neden? Şeytan insanoğlunun içindeki hırslara gore yaklaşırken, içi iyilikle dolu olana karşı boynu eğiktir. Bu saptama oldukça etkileyiciydi! Ne vakit ki Peter Schlemıhl, altın kesesini fırlatma cesaretine kapılır o vakit şeytandan sonsuza kadar kurtulur ve huzura erişir.
* Gri ceketli adam: Şeytandır. Şeytan fena görünür fakat dürüsttür. Eğer insandaki kötülüğü canlandıracağını görürse elinden geleni yapar. Peter kendini aklamaya çalışırken onun yüzüne tokat şeklinde çarpar yapmış olduğu kurnazlıkları. Kendisi ise davranışlarında hep doğru iken fikirlerinde fenalık barındırır. Aslı sözü bambaşka ikiyüzlü insanların iyi mi gerçek şeytan olduklarına Harika bir gönderme yapmış yazar.
* Raskal: Sahtekar insan. Bazı insanoğlu görünüşte sizin desteğinize koşuyor görünseler de aslolan hedefleri başkadır. Raskal’ın altın hırsızlığını bilen fakat göz yuman Peter, kötülüğün görüldüğü anda umursanmayıp affedildiğinde, o vakit kendisine ziyanı olmayan bu kötülüğün gelecekte hayatına mal olabileceğinin yaşayan örneği oluyor. “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın!” sözünün yanlışlığını vuruyor yüze. Raskal’ın ölümü iyi mi oluyor peki? Cinayet! Neden? Su testisi su yolunda kırılıyor da ondan.
* Ruh: Sonrasında ne olduğu bilinmeyen fakat umudun simgesidir. Peter ruhunu satmayarak sevilmiş olduğu kadının yanında olma şansını yitirmiştir bir ihtimal fakat sevilmiş olduğu kadının aşkını yitirmeyip onu andığına tanıklık edebilme şansını kazanmıştır. Hayatın yaşadığımız andan ibaret olmadığı iletisini verir yazar bizlere.
* Figaro: Köpektir fakat sadakatin Bay Bendel’de görüldüğü suretiyle insandan olabileceği şeklinde doğadaki öteki canlılardan sağlanabileceğinin kanıtıdır. İnsan kendi türüne tapınmayı bıraktığında çaresiz ve yalnız olmadığının da farkına varacaktır tekrardan.
* Mağara: ilk evi simgeler. Peter tekrardan mağarasına dönerek sıfırdan başlamış ve özünü bulmuştur. İlk insanların ilk dostlarından olan köpeğiyle, doğadaki şifalı otlarıyla vs.
Sonuç olarak tekrardan insanların arasına karışma olanağına haiz olan Peter, niçin bunu tercih etmeyip insansız fakat yararlı hayatına çekiliyor? İnsanlığa yararlı araştırmalarını paylaşmaya devam ederken de rahat. İnsan insanoğlunun acısını alır mı, insan insana istediği şöhret ve parayı vermezse acı mı verir?
Toplum insanı cerh eden bir organizma mı?
Toplumsallaşmadan da olur mu?
Hızır’ın çizmelerini giymeyen de katlanabilir mi bu yalnızlığa ve durağan hayata?
Hem kendimiz hem de iyilik için yaşamayı seçtiğimiz bir yaşam yolunda Peter Schlemıhllar olarak yürümeyi tecrübe etmek zor fakat keşke yapılabilse…
Not: Ne olursa olsun Peter Schlemıhl da insandan tamamen kopamıyor. Yaşadıklarını ve bilgisini aktarmak istiyor gördüğümüz suretiyle. Bu yönden Sait Faik Abasıyanık’ı çağrıştırıyor. “Anlatmasaydım deli olacaktım…” iyi ki anlatıyorlar… (Hasret)

Kitapta kendisine sınırsız altın verecek bir kese karşılığında gölgesini şeytana satan bir insanın öyküsünü okuyoruz. Gölgesini satıyor satmasına da fakat sonucunda iyi şeyler beklemiyor Peter Schlemihl’i. Gölgesini satması tüm itibarını kaybetmesine niçin oluyor. İnsanlar varlıklı fakat gölgesiz bir insanla muhatap olmak istemiyorlar. Dışlıyorlar adeta. Tüm bunların üstüne gölgesini sattığı şeytanı bulup geri almaya karar veriyor fakat işler gene istediği şeklinde gitmiyor. Kitap süresince Schlemihl ve şeytanın aralarındaki çekişmeyi, pazarlığı okuyoruz. Konusu rahat şeklinde görünse de anlatımı ve akıcılığıyla kendisine bağlayan adı şeklinde bir solukta okunan bir kitap. Tavsiyemdir. Kitapla ve sevgiyle kalınca. (Feyza)


Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü PDF indirme linki var mı?


Adelbert Von Chamisso – Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Adelbert Von Chamisso Kimdir?

Berlin romantikleri arasındaki en yetenekli şairlerden biri, yazar ve bilim adamı. Faust’u çağrıştıran Peter Schlemihls wundersame Geschichte (1814; Peter Schlemihl’in Garip Öyküsü) adlı masalı en meşhur yapıtıdır.Fransız Devrimi’nin terör ortamından kaçan ailesi, Chamisso dokuz yaşlarındayken Berlin’e sığındı. Chamisso, anadili Fransız- canın yerme Almanca kullanmaya başladı. İlk yapıtlarını 1804-06 içinde, kendisinin de gösterim yönetiminde yer almış olduğu Berliner Musenalmanach’ta yayımladı. 1804′te, Berlin romantiklerinin toplandığı Kuzey Yıldızı Birliği (Nordsternbund) adlı derneği kurdu. 1807-08′de Fransa ve İsviç-re’yi dolaştı; bu sırada Madame de Stael’in çevresindeki edebiyatçılar topluluğuna katıldı.

Chamisso’nun en meşhur yapıtının kahramanı Peter Schlemihl’in öyküsü gerçekte alegori yöntemiyle vatansız bir adam olan Chamisso’nun kendi siyasal yazgısını dile getirir. Gölgesini Şeytan’a satan Schlemihl, karşılı-ğında asla tükenmeyen bir para kesesi alır. Ama gölgesiz bir insanoğlunun umulmadık güçlüklerle karşılaşacağını oldukça geçmeden anlamış olur. Gene de Şeytan’ın yeni önerisi üstüne gölgesiyle ruhunu takas etmeye yanaşmaz; bir adımda yedi fersah yol alan bir çift çizme giyerek, ilk takasta yitirdiği iç huzurunu tekrardan bulmak için dünyayı dolaşmaya çıkar.Chamisso’nun, Robert Schumann’ın bestelediği Frauenliebe und Frauenleben (Kadınların Aşkı ve Yaşamı) şeklinde ilk şiirleri, devrin Alman duygusal şiirine özgü naif bir üslupla yapmacıksız duyguları betimli-yordu. “Vergeltung” ve “Salaş y Gomez” şeklinde öykülü baladları ile şiirlerinde ise kimi vakit olağandışı ve acıklı mevzuları işledi. Ama şiirleri zaman içinde daha gerçekçi bir çizgiye yöneldi ve Heinrich Heine’nin övgüsünü kazanmıştır. Bu dönemdeki şiirlerinin çoğunda, 1838′de yapıtlarını çevirilmiş olduğu Fransız ozan Pierre-Jean de Beranger’nin siyasal şiirlerini örnek aldı. Beranger’den yapmış olduğu çeviriler ve onlara öykünen kendi şiirleri Alman edebiyatına siyasal lirizm öğesini getirmiş olduğu için, birçok eleştirmen Chamisso’yu 1840′lann siyasal şiirinin habercisi sayar.Chamisso, yumuşakçalarda eşeyli ve eşeysiz üreme biçimlerinin birbirini izlemesini

mevzu alan araştırmalarıyla bilim adamı olarak da ün kazanmıştı. Ayrıca, Cenup Asya dilleri üstüne çalışmalarıyla da meşhur bir filologdu. Dünya çevresinde meydana getirilen bilimsel bir bulgu gezisine botanikçi olarak katılan Chamisso’nun (1815-18) sefer esnasında tuttuğu günlük Reise um die Welt mit der Romanzoffischen Entdeckungs-Expedition (1821; Romanzov Keşif Ekibiyle Dünya Çevresinde Yolculuk) bu türün klasikleri arasına girmiştir.


Adelbert Von Chamisso Kitapları – Eserleri

  • Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü


Adelbert Von Chamisso Alıntıları – Sözleri

  • “İnsanın içine atılan bir demirin en sağlam halde tuttuğu yer de işte bu gururdur.” (Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü)
  • İnsanın içine atılan bir demirin en sağlam halde tuttuğu yer de işte bu gururdur. (Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü)
  • Seni yitirdiğime iyi mi da ağlamıştım. Şimdi ise seni kalbimde de yitirdiğime ağlıyorum.
    O dönemin yalnızca tek bir nabız atışının, o çılgınlığın yalnızca tek bir anının geri gelmesini ne kadar arzu ederdim. (Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü)
  • Demir zincirlerle sımsıkı bağlanmış olan bir hiç kimseye kanat yarar eder mi? (Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü)
  • İnsan bir kere kaybettiğini başka bir kere yine bulabilir. (Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü)
  • “Demir zincirlerle sımsıkı bağlanmış olan bir hiç kimseye kanadın yararı olur mu? O, bu kanatlara rağmen, hem de daha korkulu bir halde, umutsuzluğa düşer.” (Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü)
  • İnsan bir kere kaybettiğini başka bir kere yine bulabilir. (Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü)
  • “insanlar arasında yaşamak istiyorsan, her şeyden önce gölgeye, sonra da paraya saygı göstermesini öğren. Eğer yalnızca kendin için ve içindeki iyi tarafın için yaşamak istiyorsan, o zaman öğüde gereksinmen yok.” (Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü)
  • Fakat yüreğimde ölüm duyguları vardı. (Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü)
  • o vakit seni kaybedince iyi mi ağladıysam, şimdi seni içimde de kaybettiğime o şekilde ağlıyorum. (Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü)
  • ..birçok şeyi olduğu şeklinde bıraktım, birçok şeyi anlamaktan ve bilmekten vazgeçtim… (Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü)
  • “İnsan bir kez yitirdiği şeyi başka bir kez yeniden bulabilir.” (Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü)
  • “İnsan bir kez yitirdiği şeyi başka bir kez tekrardan bulabilir.” (Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü)
  • Doğru, dürüst insanoğlu güneşte yürürken, gölgelerini de yanlarına alırlar. (Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü)
  • “bütün dünyanın gölgeleri pahasına da olsa, ruhumu bu herife bağışlamak istemiyordum.” (Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş