Eğitim

Enver Gökçe Yaşamı ve Bütün Şiirleri – Enver Gökçe Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Enver Gökçe Yaşamı ve Bütün Şiirleri – Enver Gökçe Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Enver Gökçe Yaşamı ve Bütün Şiirleri kimin eseri? Enver Gökçe Yaşamı ve Bütün Şiirleri kitabının yazarı kimdir? Enver Gökçe Yaşamı ve Bütün Şiirleri konusu ve anafikri nedir? Enver Gökçe Yaşamı ve Bütün Şiirleri kitabı ne konu alıyor? Enver Gökçe Yaşamı ve Bütün Şiirleri PDF indirme linki var mı? Enver Gökçe Yaşamı ve Bütün Şiirleri kitabının yazarı Enver Gökçe kimdir? İşte Enver Gökçe Yaşamı ve Bütün Şiirleri kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Enver Gökçe

Yayın Evi: Yeni Zamanlar Sahaf

İSBN: 9789753441537

Sayfa Sayısı: 144


Enver Gökçe Yaşamı ve Bütün Şiirleri Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Enver Gökçe 1920’de Erzincan / Kemaliye’nin Çit köyünde hayata merhaba dedi. çocukluğu doğduğu köyde geçti. 10 yaşlarında Ankara’ya geldi. İlk, orta, lise ve üniversite öğreniminin tümünü Ankara’da geçti. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü tamamladı. Şiir yazmaya 1940 senesinde başladı. İlk şiiri 1943’t Ankara’da çıkan Yurt ve Dünya dergisinde gösterildi.


Enver Gökçe Yaşamı ve Bütün Şiirleri Alıntıları – Sözleri

  • Görmüyor musun,görmüyor musun?
    Ellerimiz ellerimizde…
    Gidiyoruz.
  • Ellerime ateş düştü
    Yüreğime,gövdeme,kollarıma.
  • Bir mısra gülmedim.
  • Bende türküler oldu ağlamaklı,
    Bende türküler oldu dizim dizim.
  • Ağlarım: bu yürek sevdaya uyası değil.
  • Gel kan revan
    Türkülerle gel,
    Ağıtlarla…
  • Dolu vurmuş bahçelerimi,
    Çekirge inmiş tarlalarıma.
  • Gitsem de gitsem…
    Bir an için terk-i diyar etsem.
  • Türkiye yaşanmaz oldu!
    Her gün bir başka zehir.
  • Güzel şeylere hasrettir memleketim,
    Güzel şeylere özlem bu dünya.


Enver Gökçe Yaşamı ve Bütün Şiirleri İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Haykırışın Şairi: Kitabın ilk sayfalarında bizleri güzel bir otobiyografi karşılıyor. Kısaca üzerinde durmak gerekirse bu otobiyografiyi, sanatını toplumdan yana icra etmiş bir şairdir. Toplumculuğu yalnız sanat ile kalmamış derneklere katılmış faaliyetler göstermiştir. Gelgelelim ki cezasız da kalmamış. Yaklaşık yedi yıl hapiste yatmış türlü türlü işkencelere maruz kalmış. İki yıl sürgün yaşamıştır. Hücrede kalmış olduğu vakitler yakalandığı hastalıktan kurtulamayan ozan yaşamı süresince bu hastalık ile savaşmış ve yenik olmuştur.
Bu sıkıntılı koşullar içinde şiirini hapisle, işkencelerle, baskılarla yoğurmuş halka yön vermeye, yol göstermeye çalışmıştır.
1940 kuşağı olarak anılan toplumcu şairlerin önde gelen temsilcilerindendir.
Panzerler Üstümüze Kalkar kitabı ile birlikte değişik bir tarza yönelen ozan uzun dizeler yazmak yerine her satırda bir kelime olacak şekilde şiirler yazmıştır.
Halk Edebiyatı’nı kendine örnek almış. Fakat hiçbir vakit bir halk edebiyatı şairi edasıyla yazmamış yalnız beslenmiştir.
Onun şiirlerinde Erzincan vardır, köyler vardır, emekçiler vardır, panzerler altında ezilen insanoğlu vardır. Enver Gökçe haykırışın şairidir… (Burak)

Ahmed Arif şiirleri konuşurken tavsiye edilen bir kitaptı bana bu kitap. Ahmed Arif için Enver Gökçe bir dayanak noktasıdır demişti bana tavsiye eden. Hatta Ahmed Arif’in şiirleri için örnek almış olduğu bir şairdir Enver Gökçe.
Şiirlerinde; toprak, vatan, sevda bulabilirsiniz. Encer Gökçe sol şiirdir ek olarak. Ahmet Kaya’nın da şarkılarında kullandığı şairdir Enver Gökçe.
Şu mısraları cenk esnasında yazdığı şiirindendir:
“Düşman merhaba bekler bizlerden
Gözden, gezden, arpacıktan.” (Sîdar Ronahî)

Enver Gökçe…
Siyasetin işkence ve ölüm kokan sokaklarında, bir avuç şehirlinin bir kucak dolusu köylüsüne galip geldiği zamanlarda; kokuşmuş düzene pırıl pırıl düzensizliği yeğleyen şairidir.
Otobiyografisinin ve şiirlerinin yer almış olduğu bu kitapta Türk Edebiyatı’ nın unutulmuş dehlizlerinde güzel bir yolculuğa çıkacaksınız.
O’ nun şiirlerinde Erzincan peynirinin tadına bakarsınız, Adana’ da pamuk toplarsınız, denizinde yıkanırsınız; sanırsınız tuzu yok, yakmaz gözlerinizi.
O şekilde bir aşkla anlatır, o şekilde bir gözle bakar ki gökyüzüne, dünyanın hiçbir yerinde mavi değildir sema. Mahpus damı, kendi ülkesinde diye sever ve hatta hürriyetinde özler avlusunu.
Sanatın borcunu canınızla, elektrikle yok edilen erkekliğinizle, aşklarınızla ödediğiniz zamanlardır onlar.
Her ne ise işte… Gelelim şiirlerine. Postoral (tabiat şiirleri) şiirin tanımını soran olursa anında aklınıza bu kitap gelmelidir. Garip’ lerin akım akım kol gezdirilmiş olduğu bir dönemde Toplumcu şiiri koca bir sav olarak kendilerine referans alırlar. Aslında Nazım abilerinin varisçileridir onlar. Baskı, işkence, mahpusluk, sürgün onlara abilerinden emanettir. Onlar da sahiplenir abilerinin bu güzel emanetine.
Şiirlerinin olgunlaşmasında destek olan sanatçılar:
Nazım Hikmet, Aşık Ali İzzet, Aşık Veysel, Habib Karaaslan, Mehmet Kemal, Ceyhun Atıf Kansu Ahmet Kutsi Tecer, Bedrettin Tuncer, Ahmet Arif, Ruhi Su, Ulvi Araz, Kemal Bekir, Pablo Neruda. Evet evet şampiyonlar ligi.
Şimdi size Enver Gökçe’ nin biyografisini vermeden ilkin Enver Gökçe’ nin arkasından gelenlere yazdığı bir yazıyı vermeliyim diye düşündüm. Kendi ağzından şiire bakış açısını da anlamış oluruz böylece.
“İyi bir sanatçı olmak için ilkin kendini, halkını sevmesi daha doğrusu bu halkın içinden bu halkın en devrimci sınıfına bağlılık göstermesi içtenlikle bunu yapması şarttır. Hayatı tüm yönleriyle seveceksiniz. İyilikleriyle, kötülükleriyle, pisliğiyle fakat seveceksiniz. Suyunu, dağını, toprağını. Çevreyi de kendisi kadar her şeyini seveceksiniz. Bunu sevdiğiniz bir sürede bu tarz şeyleri yaptıklarınıza geçirebileceğiniz seviyede büyük ve yol gösterici olacaksınız.
Ben, Türk halkının içinden çıkmış, halkımızın özelliklerini yapıtlarında yansıtmaya çalışan, Genç sanatçı arkadaşlarımı şimdiden kutlarım. (Ankara 1977 1980)
Biyografisi:
1920 senesinde Erzincan’ın Kemaliye (Eğin) ilçesine bağlı, Çit köyünde hayata merhaba dedi. 1929 senesinde ailesiyle Ankara’ya göç ettiler. Burada hususi ilkokulda okumaya başladı. Daha sonrasında Cebeci Ortaokulu’ na girdi (1935). Ankara Gazi Lisesi’nin arkasından Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu (1947). Türk dilinin tüm kolları, Türkmence, Kırgızca, Karaimce, Göktürk ve Oğuz lehçeleri, İstanbul ağzı vd. üstünde çalıştı, Divan Edebiyatı’nı uzmanlık derecesinde öğrendi/hakim oldu. Pek oldukca halk öyküsünü, masalını, ayrıca da, Dede Korkut Masalları’nı derleyerek bugünün Türkiye Türkçesine kazandırdı. Sosyalist düşünceye yakınlaşmaya başladı. Türkiye Gençler Derneği’nin (Ankara, 1946) kurucu üyeleri içinde yer aldı. Mezuniyet sonrası, öğretmen olarak atanması siyasî polisin engeline takıldığından, iş bulmuş olduğu Yurtlar Müdürlüğü’nün İstanbul talebe yurtlarında çalışmaya başladı. 1951 Türkiye Komünist Partisi Tevkifatı’nda tutuklandı ve mahkemede en yüksek cezayı alanlar içinde yer aldı. Tutukluluğu esnasında ve mahkûmiyet sonrası tutulduğu İstanbul Sirkeci’deki Siyasî Şube, Sansaryan Hanı’nın tabutluklarında iki yıl süresince oldukca ağır işkence görmüş oldu. Fiziksel ve ruhsal sağlığını mühim seviyede yokeden, pek oldukca şiirinin ve meşhur destanı, Yusuf İle Balaban’ın kaybolmasına yol açan tutukluluk, hapislik ve sürgünlerin sonunda (1959) bu kez de işsizlik ve yoksulluk yakasına yapıştı. İstanbul ve Ankara’da yaşamış olduğu acı deneyimler onun oldukca zor koşullar altında yaşamak zorunda kalacağı köyüne gitmesine niçin oldu. Ağırlaşan hastalığı sebebiyle yine Ankara’ya geri dönmek mecburiyetinde kaldı. Kısa bir süre Bulgaristan’da tedavi görmüş oldu (1977). Son yıllarını Ankara’daki bir huzurevinde tamamladı. Enver Gökçe, 19 Kasım 1981’de yeğeninin Ankara’daki evinde öldü.
Enver Gökçe, öğrencilik yıllarında, Nurullah Ataç, Ahmed Hamdi Tanpınar, Ahmet Kutsi Tecer’in de katılımları olan, devrin meşhur Halkevleri yayını, Ideal Dergisi’nde vazife aldı; ilk şiirleri (Ağıt, Bir Alıp Satıcı Gönül – 1943) ve yazısı (Çit Köyü – 1943) da burada yayımlandı. Ant dergisinde piyasaya sürülen Köylülerime şiiri büyük yankı uyandırdı. Ant, Yağmur ve Toprak dergilerinin yayımında çalıştı. Daha sonrasında da şiirleri, 1940’lı yıllarda, Ant, Söz, Gün, Yağmur ve Toprak, Meydan, 1960’lı yıllarda şairin “yeniden keşfi”nin arkasından, Türk Solu, Ant, nihayet 1970’lerde, Doğrultu, Yansıma, Yarına Doğru, Toplumcu Gerçekçiliğe Davet, Halkevi, Yapıt, Yaba, Yeni Adımlar, Türkiye Yazıları, Sanat Emeği şeklinde dergilerde yayımlandı.Toplumcu gerçekçi şiir akımının mensubudur. Mezuniyet tezi (1947) olan Eğin Türküleri, türünün ilk örnekleri arasındadır.
Dünya şairi Şili Komünist Partisi militanı Pablo Neruda’nın şiirlerinden seçmeler ilk kez, Enver Gökçe tarafınca Türkçeye çevrilmiş ve 1959 senesinde Türkiye’de yayımlanmıştır.
Bazı şiirleri Zülfü Livaneli, Timur Selçuk, Sadık Gürbüz, Kerem Cenup ve Ahmet Kaya tarafınca bestelendi.
1977 senesinde, Devrimci Sanatçılar Derneği tarafınca banda kaydedilen, “Kendi Sesinden Yaşamı” ve “Kendi Sesinden, Seçtiği Şiirleri ve Pablo Neruda Çevirileri”, devamlı güncellenen bir Enver Gökçe bibliyografyasının, Enver Gökçe üstüne yazılanları ve kendi ürünlerini içeren bir kitaplığın bulunmuş olduğu, belgelerin, Enver Gökçe’nin fotoğraflarının ve Enver Gökçe’nin kendi çekmiş olduğu bazı fotoğrafların izlenebildiği, www.envergokce.org internet sayfasında dinlenebilmektedir.
Enver Gökçe’nin bazı kişisel eşyaları köyünde, köylüleri tarafınca anısına kurulan müzede sergilenmektedir.
(Biyografı kaynak : Vikipedia) (Naçiz`Hane)


Enver Gökçe Yaşamı ve Bütün Şiirleri PDF indirme linki var mı?


Enver Gökçe – Enver Gökçe Yaşamı ve Bütün Şiirleri kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Enver Gökçe Yaşamı ve Bütün Şiirleri PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Enver Gökçe Kimdir?

1920 senesinde Erzincan’ın Kemaliye (Eğin) ilçesine bağlı, Çit köyünde hayata merhaba dedi. 1929 senesinde ailesiyle Ankara’ya göç ettiler. Burada hususi ilkokulda okumaya başladı. Daha sonrasında Cebeci Ortaokulu’ na girdi (1935). Ankara Gazi Lisesi’nin arkasından Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu (1947). Türk dilinin tüm kolları, Türkmence, Kırgızca, Karaimce, Göktürk ve Oğuz lehçeleri, İstanbul ağzı vd. üstünde çalıştı, Divan Edebiyatı’nı uzmanlık derecesinde öğrendi/hakim oldu. Pek oldukca halk öyküsünü, masalını, ayrıca da, Dede Korkut Masalları’nı derleyerek bugünün Türkiye Türkçesine kazandırdı. Sosyalist düşünceye yakınlaşmaya başladı. Türkiye Gençler Derneği’nin (Ankara, 1946) kurucu üyeleri içinde yer aldı. Mezuniyet sonrası, öğretmen olarak atanması siyasî polisin engeline takıldığından, iş bulmuş olduğu Yurtlar Müdürlüğü’nün İstanbul talebe yurtlarında çalışmaya başladı. 1951 Türkiye Komünist Partisi Tevkifatı’nda tutuklandı ve mahkemede en yüksek cezayı alanlar içinde yer aldı. Tutukluluğu esnasında ve mahkumiyet sonrası tutulduğu İstanbul Sirkeci’deki Siyasî Şube, Sansaryan Hanı’nın tabutluklarında iki yıl süresince oldukca ağır işkence görmüş oldu. Fiziksel ve ruhsal sağlığını mühim seviyede yokeden, pek oldukca şiirinin ve meşhur destanı, Yusuf İle Balaban’ın kaybolmasına yol açan tutukluluk, hapislik ve sürgünlerin sonunda (1959) bu kez de işsizlik ve yoksulluk yakasına yapıştı. İstanbul ve Ankara’da yaşamış olduğu acı deneyimler onun oldukca zor koşullar altında yaşamak zorunda kalacağı köyüne gitmesine niçin oldu. Ağırlaşan hastalığı sebebiyle yine Ankara’ya geri dönmek mecburiyetinde kaldı. Kısa bir süre Bulgaristan’da tedavi görmüş oldu (1977). Son yıllarını Ankara’daki bir huzurevinde tamamladı. Enver Gökçe, 19 Kasım 1981’de yeğeninin Ankara’daki evinde öldü.

Enver Gökçe, öğrencilik yıllarında, Nurullah Ataç, Ahmed Hamdi Tanpınar, Ahmet Kutsi Tecer’in de katılımları olan, devrin meşhur Halkevleri yayını, Ideal Dergisi’nde vazife aldı; ilk şiirleri (Ağıt, Bir Alıp Satıcı Gönül – 1943) ve yazısı (Çit Köyü – 1943) da burada yayımlandı. Ant dergisinde piyasaya sürülen Köylülerime şiiri büyük yankı uyandırdı. Ant, Yağmur ve Toprak dergilerinin yayımında çalıştı. Daha sonrasında da şiirleri, 1940’lı yıllarda, Ant, Söz, Gün, Yağmur ve Toprak, Meydan, 1960’lı yıllarda şairin “yeniden keşfi”nin arkasından, Türk Solu, Ant, nihayet 1970’lerde, Doğrultu, Yansıma, Yarına Doğru, Toplumcu Gerçekçiliğe Davet, Halkevi, Yapıt, Yaba, Yeni Adımlar, Türkiye Yazıları, Sanat Emeği şeklinde dergilerde yayımlandı.Toplumcu gerçekçi şiir akımının mensubudur. Mezuniyet tezi (1947) olan Eğin Türküleri, türünün ilk örnekleri arasındadır.

Bazı şiirleri Zülfü Livaneli, Timur Selçuk, Sadık Gürbüz, Kerem Cenup ve Ahmet Kaya tarafınca bestelendi.

1977 senesinde, Devrimci Sanatçılar Derneği tarafınca banda kaydedilen, “Kendi Sesinden Yaşamı” ve “Kendi Sesinden, Seçtiği Şiirleri ve Pablo Neruda Çevirileri”, devamlı güncellenen bir Enver Gökçe bibliyografyasının, Enver Gökçe üstüne yazılanları ve kendi ürünlerini içeren bir kitaplığın bulunmuş olduğu, belgelerin, Enver Gökçe’nin fotoğraflarının ve Enver Gökçe’nin kendi çekmiş olduğu bazı fotoğrafların izlenebildiği, www.envergokce.org internet sayfasında dinlenebilmektedir.

Enver Gökçe’nin bazı kişisel eşyaları köyünde, köylüleri tarafınca anısına kurulan müzede sergilenmektedir.

/ WIKIPEDIA /


Enver Gökçe Kitapları – Eserleri

  • Bütün Şiirleri
  • Enver Gökçe Yaşamı ve Bütün Şiirleri
  • Bütün Şiirleri
  • Dost Dost İlle Kavga ve Rubailer
  • Eğin Türküleri
  • Bütün Şiirleri
  • Panzerler Üstümüze Kalkar
  • Şiirimizin Işıklı Irmağı


Enver Gökçe Alıntıları – Sözleri

  • Daha gelmesin mi bahar.
    Daha gülmesin mi ağlayanlar? (Bütün Şiirleri)
  • İnsanlar gidiyorlar
    Gurbete,
    Şehire,
    Kara.
    Sen bir efkar gelmiş de ağlıyorsun. (Dost Dost İlle Kavga ve Rubailer)
  • Demiri eriten kömür
    Yiğidi eriten kahır
    Ölem desen ölemezsin ki
    Dünya söylediğin de ne ki
    Bir alabalçık sökemezsin ki (Bütün Şiirleri)
  • Memleketimin şarkıları kadar acı çektim. (Bütün Şiirleri)
  • Döğülmüşüm
    Söğülmüşüm
    Koğulmuş.
    Siktir çekilmişim doğrusu
    Kendi öz yurdumda.
    Bir meri keklik şeklinde
    Çeker giderim. (Bütün Şiirleri)
  • Ağlarım: bu yürek sevdaya uyası değil. (Enver Gökçe Yaşamı ve Bütün Şiirleri)
  • Vay ne hal olmuş memleket
    Vay ne hal olmuş vatan! (Bütün Şiirleri)
  • Demiri eriten kömür
    Yiğidi eriten kahır
    Ölem desen ölemezsin ki (Bütün Şiirleri)
  • Kimbilir
    Yürekteki
    Sevdayı? (Panzerler Üstümüze Kalkar)
  • Zaman akar, vakit geçer,
    Zaman zindan içinde;
    Biz mapusta gürül gürül yatardık
    Yılan çıyan içinde. (Bütün Şiirleri)
  • Ben şairim
    Halkların emrinde, kolunda, safında.
    Satırlarım vardır kahraman,
    Satırlarım vardır sıska, yürekli ve sıtmalı. (Bütün Şiirleri)
  • Açmaz
    Açamaz
    Deme
    Hiç
    Bir
    Zaman
    Bu
    Nar
    Çiçeği.
    Açacaktır
    Elbet
    Bizim
    Caddelerimizde de
    Bayram
    Olacak
    Halkın
    Üzerine
    Bu şekilde
    Kalksa da
    Faşist
    Namlular
    Namert
    Ellerdir
    En
    Sonda
    Bir
    Bir
    Kırılacak (Bütün Şiirleri)
  • Ve
    Yürek
    Kocamandır. (Panzerler Üstümüze Kalkar)
  • Hasret nedir bilmezken o denli
    Şimdi, her an, her yerde gurbetteyim. (Bütün Şiirleri)

  • Meğer
    Müşkil işmiş özgürlük
    Savunmayla yetmiyor
    Bir başka sevda!
    … (Bütün Şiirleri)
  • Ölüm, adın kalleş olsun! (Bütün Şiirleri)
  • Gel kardeşim, gel beri
    Hey kurt hey kuş hey börtü böcek
    Ah gidenler gelir mi geri
    Açar mı bugün dört bahardır kanayan çiçek
    Demek
    Daha bizim yaşımızda
    İnsanlar ölecek. (Bütün Şiirleri)
  • Ben şairim
    Halkların emrinde, kolunda, safında
    Satırlarım vardır kahraman,
    Satırlarım vardır sıska, yürekli ve sıtmalı. (Dost Dost İlle Kavga ve Rubailer)
  • Biz olmasak sema, biz olmasak üzüm,
    Biz olmasak üzüm göz, kömür göz, ela göz;
    Biz olmasak göz ile kaş, öpücük, nar içi dudak;
    Biz olmasak ray, dönen tekerlek,
    yıkanan buğday,
    Ayın onbeşi; Biz olmasak Taşova’nın tütünü, Kütahya’nın çinisi,
    Yani bizsiz
    Anne dizi, kardeş dizi, yar dizi
    Güzel değildir. (Dost Dost İlle Kavga ve Rubailer)
  • Yaşamak
    Değişir
    Yaşamak
    Ölümden
    Üstün
    Sadece
    Unutma
    Sen
    Şu
    Bitmeyen
    Kavgayı (Bütün Şiirleri)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş