Eğitim

Gittiğim En Uzak Yer Sizdiniz – Selahattin Yolgiden Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Gittiğim En Uzak Yer Sizdiniz – Selahattin Yolgiden Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Gittiğim En Uzak Yer Sizdiniz kimin eseri? Gittiğim En Uzak Yer Sizdiniz kitabının yazarı kimdir? Gittiğim En Uzak Yer Sizdiniz konusu ve anafikri nedir? Gittiğim En Uzak Yer Sizdiniz kitabı ne konu alıyor? Gittiğim En Uzak Yer Sizdiniz PDF indirme linki var mı? Gittiğim En Uzak Yer Sizdiniz kitabının yazarı Selahattin Yolgiden kimdir? İşte Gittiğim En Uzak Yer Sizdiniz kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Selahattin Yolgiden

Yayın Evi: Kırmızı Kedi Yayınevi

İSBN: 9786059908795

Sayfa Sayısı: 112


Gittiğim En Uzak Yer Sizdiniz Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

kim atabilir bu yükü omuzlarından

gövdesi bile ağır gelirken insanoğlunun taşımaya

ya da niçin zaman bulunamaz asla

aşk hayata geçirmeye, dalıp gitmeye, ağlamaya

sahi, zamanı kim ayarlar bay antuan

kurup koskoca çarkları birbiri ardına

biri için bir çan çalar ve biter yaşam

sahi, kim toparlar kırılan kalpleri, ne iş!

sahi, kim kapar açık kalan kapıları geceleri

(Tanıtım Bülteninden)


Gittiğim En Uzak Yer Sizdiniz Alıntıları – Sözleri

  • unutulması ihtiyaç duyulan ne oldukça yükle yaşıyoruz, hatırlasanıza
  • “insan ne çekerse kafasından “
  • yalnızlık müthiş bir şeydir kabil’den kalan
  • bir narı parçalayıp da her tanesine
    bir nar bulunduğunu anlatmak da neyin nesi
    ya da gittiğiniz her denizden aldığınız
    bir bardak su,
    deniz bulunduğunu bilir mi tek başına?
  • ..
    hepimiz birinin kalbindeki bir yeri açar
    dokunduğu zamana kadar bilinmeyen
  • kendimizi niçin bu kadar sakladık yaşamdan anlatsanıza
  • “hiçbir denizi dinlediniz mi bay antuan
    sokulup kalbine, sükunet içinde
    ve anladınız mı söylediklerini,
    almış olduğu ve verdiği canları, balıklarının sesini,
    mercanların hışırtısını, vapurlarını…
    sudan uzak kalmayın bay antuan
    ki kupkuru kalmasın sızınız
    hayata bağlandığınız
  • şundan dolayı gövde camdan bir köprüdür hayatla ruh içinde
    şairlerin sık sık kırmaya çalmış olduğu
    ellerindeki çekiçlerle
  • yenildiğimiz tüm oyunlarda
    hep aynı hile: bir şeyi zamana
    bırakmanın yanılgısı
  • elbet sizi, siz şeklinde sevecek biri bulunur
    sarınıp mor harmanisine, bizans’ın bir imparatoru şeklinde
    rüzgarlara durmayı emredecek,
    içinizden alıp kor ateşinizi
    kim bilir neresinde saklayacak kalbinin


Gittiğim En Uzak Yer Sizdiniz İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Bana yalan söylemeyin bay antuan: Kırmızı kedi yayınlarının şiir kitapları serimizde bilmiyorum kaçıncı kitabım.. Gözümü kararttım ve hepsine haiz olmalıyım rengarenk kitaplığımda seyretmeliyim onları dedim. Sanırım beklentiyi fazla tutmasaydım iyi yapmış olacaktım.. Oğuz Atay’ın Olric’i şeklinde antuana hitap cümleleri içeren şiirler var kitapta, bu detay hoşuma gitti. Bazı cümleleri gülümsetti. Genel olarak 3 puan fakat şiirleri tek tek değerlendirir yada cümleleri başlı başına puanlarsak 4.5 olabilir bir ihtimal. Haydar Ergülen’den sonrasında beklentim oldukça terfi etti ne okusam tadı tuzu olmuyor :(( fakat şiir şiirdir severim diyenler gösterim evinin tüm kitaplarını okuyabilir. (Katre)

Şiirlerin ahenki ile insanoğlunun kendisi ile yüzleşmesi mevcut. Bay Antuan’a söylenen her söz aslen okuyucuya söyleniyor. Okuyucunun da yaşadıklarını düşünmesini istiyor ozan.
“size asla karacılık attılar mı bay antuan
yapmadığınızdan güvenli olduğunuz bir şey için
mühim bir şey için fakat
aşk için örnek olarak, örnek olarak nefret için
ikiyüzlülük için, yoksulluk için
ve düşünün, hep beraber düşünelim
son olarak neye ağladığımızı ve niçin
alınyazısı diye bir şey de yok, insanoğlunun kendi kalbidir kalem”
Şiirlerdeki nahif dil oldukça hoşuma gitti. Okurken duyguların derinliğine dalmamı sağlamış oldu. Yaşam ve ölümü derinlemesine işlemiş şiirlerinde. Bu iki tema üstünden hayatta mevcud fikir ve duygulara yoğunlamış.
“ölmüş şairler
her ozan bir balık pulu bırakır giderken
onsuz da ışıldasın diye gece
döner rüzgâr gülü ne vakit biri ölse
ne vakit biri uyusa bozulur denge
çocukken arkadaşımdı plastik kamyonlar
bir yerlerde saklı ışığı bahçeye taşırdı ay
bulsunlar diye kuyuları oldukça susayanlar
ve geri dönsünler diye uykularına
bir adım vardı bay antuan, hem ne çoktu harfleri
parlayan mermerde, otların içinde
iyi mi kolay, insan ansızın saklansa
yatsanız ve ölseniz ne güzel olur örnek olarak
her ozan dizelerine bulanır giderken
biri bir şey okusa ansızın ışıldayacak
bir yıldız, onun saklandığı
çocukken hecelerden korkardım
üstümde cümle kurmanın tedirginliği
şiirin ışığında, yorgan altında okunan kitaplar
olacağım şeyleri yazdığım incecik defter
her çocuk güzelliğe meyillidir bay antuan
yıldızlar kaysın diye okunması mümkün tüm şiirler
ölmüş şairler yataklarında güler”
Üstünde durduğu konulardan birisi de pişmanlık. Yaşanan ve yaşanamayan olayların pişmanlığını işleyerek geçmiş ve şimdi içinde bir yolculuğa çıkacaksınız.
“ve eve bitkin argın gelip
kırmızı lamba altındaki berjer koltuğunuzda
gerçekleşmeyecek hayallere daldığınızı
kim atabilir bu yükü omuzlarından
gövdesi bile ağır gelirken insanoğlunun taşımaya
ya da niçin zaman bulunamaz asla
aşk hayata geçirmeye, dalıp gitmeye, ağlamaya
sahi, zamanı kim ayarlar bay antuan
kurup koskoca çarkları birbiri ardına
biri için bir çan çalar ve biter yaşam
sahi, kim toparlar kırılan kalpleri, ne iş!
sahi, kim kapar açık kalan kapıları geceleri”
Dikkatimi çeken bir durum da şiirlerin içine çocukken her insana anlatılan masallardan bazılarının serpiştirilmesi oldu. Sanki masalların gerçekliğine inandığımız için şu andaki durumu yaşadığımızı, masalların aslen yalnız masal bulunduğunu algı etmemiz icap ettiğini dile getirmiş.
“sustuklarını rüzgârla paylaşma
bırak elindeki mor bayrak dalgalansın
kumdan kentlerde geçen çocukluğun
bir köpeğin ardında cadde cadde
bigün bitecekti mutlak, ne sandın
yalandan uzak bir yaşam
ve ağlaması rüyanda kibritçi kızın
saklandığın tüm bölgeler belli artık”
Hayatın yalnızca bir kere geldiğini ve keşkelerle yaşanmaması icap ettiğini özetleyen şiirler… Yalnızlık, pişmanlık ve yaşam arasındaki denklemi kelimeler ile işleyerek kaleme alınmış şiirler..
“hepimiz bir sebepten ölür
hepimiz bir sebepten ölür,
problem değil bu
aslolan problem yalnızlığından
kaçmaları bazılarının
sokakta ezilen kedi yavruları
rüyalarıma giriyor bay antuan
sakalımı okşuyorlar sabaha kadar
ağlaya ağlaya uyanıyorum
istanbul’un yağmurlu sabahları
kirpiklerime vuruyor,
uzanmış yanımda yatan gölgemle
uyanıyorum kendimden
muzlu süt ve ıspanaklı böreği sevmeyen
biri var mıdır bay antuan
biri var mıdır hakikaten kedileri sevmeyen
biri var mıdır hakikaten oraleti bilmeyen?”
Zamanın geçip gittiğini kelimelerin büyüsü ile aktarılan şiirleri okurken bu şiirlerin ruhuma iyi geldiğini hissettim.
“sözle geçirme yaşamını ki insan
derin sularda saklı istiridyeler gibidir
bu kadar görünmesine karşın,
bazısında inci bulunur, bazısı yetmez kendine”
Bir yere ilişkin olmanın önemi azca fakat öz cümlelerle aktarmış okuyucuya. Eğer şiir okumaktan hoşlanıyorsanız kesinlikle bu kitaba bakmalısınız. (fulden ufacık)

Hani çoğumuz dünyaya yalnızca mutlu olmak için geldiğimizi düşünüyoruz ya, öyleki değil! Öyleki değil işte.
İnsan hep tamamlanmamış ve bundan daha fazlası değil yaşam. Ne demişti Ah Muhsin Meşhur hatırlayalım:
“Burası dünya yahu burası bu kadar işte.”
Hadi bir de Arthur Schopenhauer’i hatırlayalım:
“Dünyanın hiçbir yerinde alınacak oldukça şey yoktur. Acı ve yoksunluk dünyayı doldururlar ve onlar geçip gittiğinde de dört bir yanda can sıkıntısı beklemektedir. Üstelik esas olarak kötülüktür dünyada egemen olan ve budalalık da büyük söz sahibidir. Yazgı acımasızdır ve insanoğlu zavallıdır.”
Diyeceğim o ki; yaşadığımız sürece bir şeyler hep tamamlanmamış duracak. Öyleki ki, son nefesimizi verirken dahi hep tamamlayamadıklarımız olacak hafızamızda. Olmadığımız her yer ve tamamlayamadığımız her şey, eksikliğimizin sisli tarafları hep daha cazip gelecek. Ancak emin olun, nerede değilsek orada mutlu olacağız hissi içimizde bir kemirgenden başka bir şey değil. O yüzden, derhal şimdi çekip gitmeyi düşündüğünüz bölgeleri unutun ve sırt çantanızı sükunet içinde yerine bırakın.
“hayata ne anlamlar yüklemişiz anlasanıza
tamamlanmış bir şey de yok üstelik
her şey iyi mi sisli hala” (s.20)
İnsan kendisiyle yüzleşmeden nereye giderse gitsin, geldiği yerdekinden daha iyi olmayacak hiçbir şey. Bir kaçış hangi beklentiyi karşılayabilir ki aslına bakarsanız. Kişinin kendisiyle yüzleşmesi korkulu, meşakkatli ve fazlasıyla uzun, bitmez bir yol, bir çıkmaz sokak. Dolayısıyla kendimizden başka gidecek daha uzak bir yer yok.
“gittiğim en uzak yer sizdiniz” tam da bu temeller üstüne kurulmuş bir şiir. Hayır yanlış yazmadım, ufak bölümlere ayrılmış olsa da aslen kitabın tamamı yalnızca bir şiirden ibaret. Hep sonlar akılda kalır ya -son bakış, son söz, son mimik- sanıyorum burdan hareketle ozan, şiirin her bölümünü, ayrı bir halde bölümün sloganı durumunda dizelerle bitiriyor ve sıkça kendisiyle yüzleşme kapısını açan can alıcı sorular yöneltiyor kendisine. Belki aynı soruları siz de kendinize yöneltirsiniz. Belki de kendinize yanıtını bilmediğiniz sorular sormaktan vazgeçersiniz.
“ne farkım var ustaca yontulmuş bir heykelden?” (s.53)
İyi kitaplar… (Mete Özgür)


Gittiğim En Uzak Yer Sizdiniz PDF indirme linki var mı?


Selahattin Yolgiden – Gittiğim En Uzak Yer Sizdiniz kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Gittiğim En Uzak Yer Sizdiniz PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Selahattin Yolgiden Kimdir?

İstanbul’da dünyaya geldi. Cemal Süreya,M. Sunullah Arısoy, Arif Damar ve Behçet Aysan şiir ödülleri sahibi. Şiirleri İngilizce, Almanca, İtalyanca, Hollandaca, Hintçe ve Bulgarcaya çevrildi. Beatrice ve Poe’nun babası. Hâlâ İstanbul’da yaşıyor.


Selahattin Yolgiden Kitapları – Eserleri

  • Eve Geç Kaldım Yalnızlık Bekler
  • Lacivert Bir Oyundu İkimiz Arasında
  • Gittiğim En Uzak Yer Sizdiniz
  • Herkes Ayrıldı Kendinden
  • Unuttuğum Limanlar
  • Gün Geceye Küstüğünde
  • Su Kıyısında Kimse Yoktu


Selahattin Yolgiden Alıntıları – Sözleri

  • akşam, bir serseri ceketi şeklinde
    giyildiği anda fark edilen, ya da
    unutulan çıkarıldığı yerde. (Lacivert Bir Oyundu İkimiz Arasında)
  • Kasıklarından akan sularla yıkanıyor
    Kirazlar, bedeninin gel-giti yatakta
    Bir yelkenli, kalmış yazık açık denizde fırtınada (Eve Geç Kaldım Yalnızlık Bekler)
  • elbet sizi, siz şeklinde sevecek biri bulunur
    sarınıp mor harmanisine, bizans’ın bir imparatoru şeklinde
    rüzgarlara durmayı emredecek,
    içinizden alıp kor ateşinizi
    kim bilir neresinde saklayacak kalbinin (Gittiğim En Uzak Yer Sizdiniz)
  • Tüm gün limanda
    Alnımda güneşe siper ellerim
    Belki gelirsin diye
    Boş yere bekledim
    Ne vakit adımı sorsalar
    Senin adını söyledim (Gün Geceye Küstüğünde)
  • Ne kadar ağladıysan o denli yaşadın. (Eve Geç Kaldım Yalnızlık Bekler)
  • Çam dallarına benziyor kollarım
    kardeşlerim,
    koskoca bir gövdeye tutunmaya çalışan
    iğne yapraklı iki zayıf kol (Lacivert Bir Oyundu İkimiz Arasında)

  • “Bu şekilde bu koskoca yalnızlık
    bir yaşam eder mi toplasan?” (Gün Geceye Küstüğünde)
  • kendime yağsam
    kendi göğümden
    kanar üzerine düştüğüm gövde (Herkes Ayrıldı Kendinden)
  • yenildiğimiz tüm oyunlarda
    hep aynı hile: bir şeyi zamana
    bırakmanın yanılgısı (Gittiğim En Uzak Yer Sizdiniz)
  • “Herkes ayrıldı kendinden, ben bakakaldım” (Herkes Ayrıldı Kendinden)
  • uzun uzun yazmak isterim sana
    ve oldukça kısa vakit (Lacivert Bir Oyundu İkimiz Arasında)
  • yalnızlık müthiş bir şeydir kabil’den kalan (Gittiğim En Uzak Yer Sizdiniz)
  • unutulması ihtiyaç duyulan ne oldukça yükle yaşıyoruz, hatırlasanıza (Gittiğim En Uzak Yer Sizdiniz)
  • varlığını fark etmediğimiz bir şeyin yokluğu
    bigün yaralıyor derinden. (Lacivert Bir Oyundu İkimiz Arasında)
  • yaşam,
    çantasındaki rengâ renk kalemlerle
    hepimiz için değişik roller yazıyor. (Lacivert Bir Oyundu İkimiz Arasında)
  • Çıplak bir kız tüllere sarılı
    Bir vazoda, solmaya bırakılmış (Eve Geç Kaldım Yalnızlık Bekler)
  • Biri birşey söylesin ne olur
    Sessizlikten deliriyorum (Gün Geceye Küstüğünde)
  • “Söz verdiği her şeyi unutuyor vakit
    ağlayışlar kalıyor hatırlanan
    arada kalanlar silik.
    Mendillere sarılmakla eskiyor
    resimler asla bakmadan.”
    … (Gün Geceye Küstüğünde)
  • “insan ne çekerse kafasından ” (Gittiğim En Uzak Yer Sizdiniz)
  • herkesten birazcık aldım
    hepimiz gitti, ben kaldım (Lacivert Bir Oyundu İkimiz Arasında)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş