Eğitim

Gorki – Henri Troyat Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Gorki – Henri Troyat Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Gorki kimin eseri? Gorki kitabının yazarı kimdir? Gorki konusu ve anafikri nedir? Gorki kitabı ne konu alıyor? Gorki PDF indirme linki var mı? Gorki kitabının yazarı Henri Troyat kimdir? İşte Gorki kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Henri Troyat

Çevirmen: Özden Arıkan

Yayın Evi: Telos Yayınevi

İSBN:

Sayfa Sayısı: 140


Gorki Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Ölümüne Troçki mi niçin oldu, Stalin mi, ecel mi? Ardında bu şekilde bir garip münakaşa bırakarak son gören bir yaşamı konu alıyor Troyat. Ama Gorki yalnızca bir yaşam öyküsü değil. Mezun vermeyen “üniversite”lerden doğan bir büyük yazara atfedilen etiketlerin sorgulanması da…

Gorki’nin tanıklıklarıyla el ele tutuşarak bu yazarın alabildiğine detaylı bir portresini çizen Troyat, bununla beraber Çarlık Rusyası’ndan Sovyetler Birliği’ne uzanan bir toplumun panoramasını da gözler önüne seriyor.

“İki kişilik çatışıp duruyor içimde” diyordu Gorki, umutsuz ve kırık, inziva özlemi yaşıyan ve büyük bir öfkeyle kavganın ta göbeğinde olmak isteyen… Gorki, bu parçalardan oluşan bütünün anlatımı. Gorki, “toplumcu gerçekçi” olarak emsalsiz vasıflandırılan bir yazarın, “gerçekçiliği cehennemin altına yollamanın zamanı geldi de geçiyor” diyen yönünün anımsatılması. Ve bunların toplamında, Gorki’nin yaşamöyküsü, uzun seneler gündemden inmeyen, ineceğe de benzemeyen “sanatçı/angajman” sorunsalına bir mim koymadır.


Gorki Alıntıları – Sözleri

  • Sanki onu tanımadan önceki hayatım, karanlığa gömülüp uyuyarak geçmiş şeklinde gelirdi bana… Çıkar gözetmeksizin dünyaya gösterdiği sevgi, beni güçlendiriyor ve şevkle doldurarak zor bir hayata hazırlıyordu.
  • …. insanoğlunun aşağılık içgüdülerle cömertçe hamlelerin bir karışımı bulunduğunu ve asla kimsenin tam manasıyla masum ya da suçlu olmadığını anlıyordu.
  • Volga kıyılarında yaşayan ve bıkıp usanmadan devasa din kitaplarını okuyan Kadim Müminleri hatırlatıyorlardı. Hayaller içinde yaşayan o sofular şeklinde, öğrencilerin de asil ve hayal üstüne kurulu inançları vardı. Onları dinlerken kendini ”özgürlük vaad edilen bir esir” şeklinde hissediyordu.
  • Artık şaşkınlıkla olsa da anlıyordu ki, insanoğlu, yontulmamış içgüdülerle asil dürtülerin karışımından oluşuyordu ve asla kimse tümüyle masum ya da tümüyle suçlu değildi.
  • Cenneti biz kendimiz yapacağız!’
  • “Yapabildigim sürece şunu tekrarlayacağım: Yıkıma sürükleniyorsunuz, insanlık dışı bir deneyde araç-gereç olarak kullanılıyorsunuz; liderleriniz için siz, insan değilsiniz’.”
  • ‘’Yaşamda minik burjuvalardan daha kötü düşman tanımadım, diye yazıyordu. Cellat ve kurbanı uzlaştırmak isterler. Kurbana sabır telkin ederek, kendisine uygulanan şiddete karşı gelmekten caydırırlar, zengin ve yoksul arasındaki ilişkileri değiştirmenin imkânsızlığını ispatlamaya çalışırlar, halka emek verme ve zahmetleri için Tanrı katında bir ödül vaat ederler ve dünyadaki sıkıntılı varoluşuna fanatik olsalar da, yaprak bitleri şeklinde, canlı kuvvetlerini emerler. Bir çok direkt doğruya baskının hizmetindedir, diğerleriyse tevekkül, uzlaşma, affetme ve aklanma vaaz ederek buna dolaylı katkıda bulunurlar.’’
  • ‘’Yalnız olmadığıma ve asla kaybolmayacağıma dair kati inanç o kitaplarla içimde rahatça olgunlaştı…’’ diyecektir. ‘’Kitaplar yardımıyla birçok bakımdan zarar verilemez olmuştum.’’
  • Gorki: “Ne kadar az bilirsen o kadar iyi uyursun” der
    İzahını Sartre yapar; “Uyursan gece biter, uyuyamazsan sen.”
    Son noktayı Freud koyar: “Oldukca uyumak kaçmaktır, uyuyamamaksa yakalanmak.”


Gorki İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Senelerdir kitaplığımda bekleyen Henri Troyat’ın Gorki biyografisinin, incelemesinin okunma zamanı gelmiş demek ki…️
Gorki incelemesini roman tadında buldum.Gorki’nin Lenin, Stalin ve Tolstoy ile olan ilişkileri ilgi çekiciydi.Bilhassa ölümü üstüne meydana getirilen tartışmalar şaşırttı beni.Ölümüne Troçki mi, Stalin mi niçin oldu? Eceli ile mi öldü?
Sanırım cevabı yok bu soruların.
Eserlerinin üstünde fazla durmamış Troyat. (Hasret Akbaş)

Kitap,Çarlık sürecini ve Ekim devrimi koşulları ile beraber Gorki’nin yaşamını anlatmaktadır.Gorki’nin eserlerindende alıntılar yaparak Lenin,Stalin şeklinde önderleri ve devrin yazarları(Tolstoy) ile olan bağlantıları ve arkadaşlıklarını anlatmaktadır.Kitap, Biyografi anlatısı şeklinde görünsede bir Roman şeklinde okunabilir,Akademik yönleri ilede devrin koşullarını anlamada ve değerlendirmede müracaat deposu olarak değerlendirilebilir. (köksal kiper)


Gorki PDF indirme linki var mı?


Henri Troyat – Gorki kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Gorki PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Henri Troyat Kimdir?

Henri Troyat (Lev Aslanovitch Tarassov) 1911’de Moskova’da dünyaya geldi. Tanınmasını elde eden Fax Jour (1935) ve Araigne’den (Goncourt ödülü 1938) sonrasında, eski Rusya’yı tekrardan canlandırdığı (la Lumière des justes, 1959-1962; les Héritiers de l’avenir, 1968-1970; le Moscovite, 1974-1975; la Gouvernante française, 1989; Aliocha, 1991) ya da bugünkü Fransız toplumunun resmini çizdiği (les Semaille et les Moissons, 1959-1962; les Eygletière, 1965-1967) geleneksel tarzdaki romanlarla geniş bir çevreye ulaştı. Aynı zamanda biyografiler (Tolstoï, 1965; Catherine la Grande, 1977; Pierre le Grand, 1979; Ivan le Terrible, 1982; Tourgueniev, 1985; Gorki, 1986; Flaubert, 1988; Maupasant, 1989) ve tiyatro piyesleri yazdı: les Vivants (1946). 1959’da Académie Française’e seçildi.


Henri Troyat Kitapları – Eserleri

  • Dostoyevski
  • Gogol
  • Lev Tolstoy
  • Rasputin
  • Gorki
  • Ölçüsüz Dostluk
  • Çehov
  • Yaslı Kar
  • Guy de Maupassant
  • Dört Çariçe
  • Örümcek
  • Yeşil Sinek
  • Yalancı Işık
  • Yıkık Umutlar
  • Mutlu Damlalar
  • Barones ve Müzisyen
  • Puşkin-II
  • Puşkin-I


Henri Troyat Alıntıları – Sözleri

  • Tüm görkemli hikayeler iki şekilde adım atar;ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir . (Lev Tolstoy)
  • ‘Palto’ hikayesinin orijini otantik bir vakaya bağlıdır. Gogol bu vakası 1832’ye doğru bir arkadas çevresinden isitmistir: Ufak bir işyar çetin mahrumiyetlerle katlanarak kendisine bir av tüfeği satın alır ve daha ilk çıkışta tüfeği yitirir, öyleki üzüntüye düşer ki, arkadaşları duygulanir, bir araya gelmiş olarak bir başka tabanca satın alırlar kendisine. (Gogol)
  • Puşkin Gogolü sevmiyordu. Ama kabiliyetini anlayınca onu teşvik etti, yazılarını düzeltti. Rus dilinin zenginliklerini ona öğretti, hatta Ölü Canlar’la Müfettiş’in konusunu verdi. (Puşkin-II)
  • Kadınların gözleri keskin, zekaları uyanık, düşünceleri kuruntulu olur. (Guy de Maupassant)
  • Kurulan hayaller ! Yıkılan umutlar ! Birbirimizi tekrar ne vakit ve hangi şartlar altında görecektik ? Gelecek karanlıktı ve ben fena önsezilerin pençesindeydim. (Rasputin)
  • …. insanoğlunun aşağılık içgüdülerle cömertçe hamlelerin bir karışımı bulunduğunu ve asla kimsenin tam manasıyla masum ya da suçlu olmadığını anlıyordu. (Gorki)
  • Biraz sabredin, dedi. Her şey düzelecek. (Yaslı Kar)
  • Işık saçan bir güneş karşısında
    Nasıl bir lamba sönük kalırsa
    Sahte informasyon de zeka güneşi karşısında
    Titrer, yok olur gider. (Puşkin-I)
  • Bu hayatta zamandan etkilenmeyen bir dostluk olabilir miydi? Henüz yaşamın eşiğindeyken, her şey itimat, fikir ve duygu birliği içinde doğuyor; sonrasında ortam genişleyip değişiyor, hepimiz eğlence ile zorunluluklar, uzlaşma ile doğruluk içinde kendine bir yol çiziyordu. (Ölçüsüz Dostluk)
  • Dostoyevski aşırı duyguların adamıdır. Olağanüstüde rahat eder. Fırtınada nefes alır. “Nasıl yaşadığıma gelince, sizin kendi yaşamınızda yarıda bıraktığınız şeyleri ben sonuna kadar götürdüm.” diye yazacaktır Yeraltından Notlar’da. (Dostoyevski)
  • Tolstoy diyor ki:”Bir insana devamli aynı iyiliği yap, göreceğin tek şey; çok önemli bir nankörlük.” O denli haklı ki (Lev Tolstoy)
  • Engelli aşklar, kurbanlarının kalbinde esrarengiz bir kıymet kazanır. (Puşkin-II)
  • Prens Feliks , tırnaklarının ya da saçlarının şekliyle olmasıyla birlikte , düşünceleriyle de dandyliğe özenmektedir.İnce uzun bir fiziğe , narin bir yüze ve baygın bakan gözlere haiz olan bu insanın , buluğluk yaşlarındayken hanım kılığına girmekten hoşlanılmış olduğu söylenmektedir.Şimdi bile olgun adamların bakışları , iltifatları ve kendisiyle dostluk oluşturmak için yanına yaklaşmaları onun gururunu okşamaktadır . Bununla beraber bayanları da hor görmemektedir.Yalnızca , soyları ya da eğitimleri gereği gönül okşayıcı söz ve davranışlarla devamlı etraflarında dolaşmasını istedikleri için bayanlar onu birazcık sinirlendirmektedir. (Rasputin)
  • Kuvvetli bir zeka ile doğup, tehlikeli yollara sapmamak için dinde, ahlakta destek aramayanlar, hem kendilerini hem yurttaşlarını felakete sürüklemişlerdir. (Puşkin-I)
  • Savaşım ediyoruz, umutsuzluğa kapılıyoruz. Ve aniden yaşam oldukça rahat, sema oldukça rahat, umar oldukça yakın ve oldukça tatlı. (Örümcek)
  • ‘’Yaşamda minik burjuvalardan daha kötü düşman tanımadım, diye yazıyordu. Cellat ve kurbanı uzlaştırmak isterler. Kurbana sabır telkin ederek, kendisine uygulanan şiddete karşı gelmekten caydırırlar, zengin ve yoksul arasındaki ilişkileri değiştirmenin imkânsızlığını ispatlamaya çalışırlar, halka emek verme ve zahmetleri için Tanrı katında bir ödül vaat ederler ve dünyadaki sıkıntılı varoluşuna fanatik olsalar da, yaprak bitleri şeklinde, canlı kuvvetlerini emerler. Bir çok direkt doğruya baskının hizmetindedir, diğerleriyse tevekkül, uzlaşma, affetme ve aklanma vaaz ederek buna dolaylı katkıda bulunurlar.’’ (Gorki)
  • “Her şeyin farkındayım ve bu beni öldürecek” (Dostoyevski)
  • Soğuk bir rüzgar bulutları sürüyor ve oluşturulan gökyüzünde , sayısız yıldızların parıldamakta olduğu görülüyordu. Bir müddet sonrasında, yıldızların parlaklığı soluklaşıyor ve sema, doğu tarafınca olmak suretiyle pembeleşiyordu. (Guy de Maupassant)
  • Aşk bana ilkin taze göründü,
    Sonra önümden uçup gitti… (Puşkin-I)
  • “Ne tabiat, ne anıtlar, ne de sanat yapıtları onu ilgilen­diriyordu,” diye yazıyor Strakhov. “Tüm dikkatini insanlara yö­neltiyordu.” (Dostoyevski)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş