Her İmlaya Maydanoz – İbrahim Ünsal Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Her İmlaya Maydanoz – İbrahim Ünsal Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Her İmlaya Maydanoz kimin eseri? Her İmlaya Maydanoz kitabının yazarı kimdir? Her İmlaya Maydanoz konusu ve anafikri nedir? Her İmlaya Maydanoz kitabı ne konu alıyor? Her İmlaya Maydanoz PDF indirme linki var mı? Her İmlaya Maydanoz kitabının yazarı İbrahim Ünsal kimdir? İşte Her İmlaya Maydanoz kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…
Kitap Künyesi
Yazar: İbrahim Ünsal
Yayın Evi: Genç Hayat Yayınları
İSBN: 9786055122683
Sayfa Sayısı: 168
Her İmlaya Maydanoz Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
“O hayat dolu insan gitmiş, yerine ölüden farksız bir onulmaz hasta gelmişti. Bir sıcak iklim denizinin kıpırtısız sükûneti içinde sadece nefes alıp veriyor, başka da bir hayat emaresi göstermiyordu. Üçüncü günün akşamında ilginç bir gelişme oldu. Emin Bey, birdenbire değişiverdi.”
Emin Bey’in niçin ansızın değişip delirdiğini yada Cimri Sultan’ın – bayılacak derecede – neyden korktuğunu; gâh hüzünlenip, çokça da gülerek öğrenmek ister misiniz? “Evet” diyenleri, gülünç ve tatlı hikâyeleri okumaya çağrı ediyoruz.
Her İmlaya Maydanoz Alıntıları – Sözleri
Her İmlaya Maydanoz İncelemesi – Kişisel Yorumlar
Kitap küçük küçük insan öyküleriyle dolu.Özenli bir emek verme fakat birazcık bayağı. Yazım dili fazlaca temiz, azca biline sözcüklerin anlamları sayfa altlarında belirtilmiş. Emek verilmiş fakat daha fazlaca 10-14 yaş arası küçüklere uygun benzer biçimde geldi bana. (ÜMİT YILMAZ)
Merhaba Kitap Dostları: Nobel ödüllü eserlerin peşinden hayata çocuksu bir mola,ruhunuza can verecek mini mini lokmalardan oluşan damağınızda güzel bir tat bırakan atıştırmalık… Tatlı bir dinlence köyü,kafa dinleyecek,sempatik mi sempatik dinlenme tesisi…
Okurken yüzünüzde istemsiz tebessümler ettiren bir sürü art niyetsiz dostlar.. (Leyla Bay)
Her İmlaya Maydanoz PDF indirme linki var mı?
İbrahim Ünsal – Her İmlaya Maydanoz kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Her İmlaya Maydanoz PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı İbrahim Ünsal Kimdir?
1955 senesinde Tokat’ın (bugün ilçe olan) Pazar nahiyesinde hayata merhaba dedi. İlk ve ortaokulu Pazar’da, lise ve üniversiteyi İstanbul’da okudu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinden mezun olduktan sonrasında Iğdır’da öğretmenliğe başladı. Daha sonrasında atandığı İstanbul’daki değişik okullarda Türkçe ve Edebiyat öğretmenliği yapmış oldu. 2008 senesinde emekliye ayrıldı.
Edebiyata ve tarihe olan ilgisi ilk gençlik yıllarında başlamış olan İbrahim Ünsal, üniversitede edebiyatın yanı sıra tarih dersleri de aldı. Şiir, hikâye ve romandan başka tarihî kitaplar da hep ilgi alanında oldu. Şiirle başladığı yazım çalışmalarını, hedef kitlesi çocuklar ve gençler olan hikâye ve roman türlerinde sürdürdü.
İbrahim Ünsal Kitapları – Eserleri
- Çanakkale Yiğidi Seyit Onbaşı
- Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa
- Yürekli Kadın Nene Hatun
- Her İmlaya Maydanoz
- Antep Şehidi Şahin Bey
- Fethin Sancaktarı Ulubatlı Hasan
- Çanakkale Cephesi
- Doğu Cephesi
- Korkusuz Savaşçı Battal Gazi
- Gazi Kadın Fatma Teğmen
- Yemen Cephesi
- Şahin Bey
- Sessiz Feryadım Canım Annem
- Hangisi Daha Acil?
- 15 Temmuz Yenikapı Cephesi
- Selçuklu’ nun Kılıcı Sultan Kılıçaslan
- Sevgili Öğretmenim
- Dağların Kartalı Gökçen Efe
- Denizler Hakimi Turgut Reis
- Antep Şehidi Şahin Bey
- Annem Hayat Ağacım
- Kiraz Ağacındaki Çocuk
- Şahinbey (Antep Şehidi)
- Bu Nasıl Tatil?
İbrahim Ünsal Alıntıları – Sözleri
- ”Türk milletinin şanlı zamanı, hiçbir milletin tarihinde olamayacak sayıda kahramanlıklarla doludur. Ancak bu kahramanlıkları tarihimize yazdıran gerçek kahramanların pek azını, Türklerin dışındaki milletler de tanır.” (Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa)
- Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor
Bir hilal uğruna Ya Rabb ne güneşler batıyor
Ey bu Cumhuriyet için şehit olmuş yiğidim
Gökçen Efe’m,Şahin Bey’im,Koca Gazi’m Seyit’im
Sen ihanet tuzağında patlayan bir güllesin
Hakk-teala sonsuz yurdunu pür-nur eylesin (15 Temmuz Yenikapı Cephesi) - “Bu vatan,kendisi için gözünü kırpmadan can verenlerindir.” (15 Temmuz Yenikapı Cephesi)
- “Tarih bile anlatamaz bu tarz şeyleri oğul
Ne dille ne kalemle yazıldı bu destan
Yanmış barut kokusunda
Ne düşen belliydi ne kalkan
Varlıkla yokluk içinde surlarda
Ulubatlı Hasan” (Fethin Sancaktarı Ulubatlı Hasan) - Gökten ne çıkar gök ha büyükmüş ha değilmiş
Sen alnına göster ne kadar yükselebilmiş
Gökler çıkabildin uçabildinse derindir
Tarihi kendin yazıyorsan eserindir
Bayrakları bayrak meydana getiren üstündeki kandır
Toprak eğer uğrunda ölen var ise vatandır (15 Temmuz Yenikapı Cephesi) - Duygularımızla değil, mantığımızla hareket etmeliyiz. Türklerin, bu plandan netice almaları, zor olabilir fakat olanaksız değil. Zaten biliyordum da, Köprüköy muharebelerinde daha iyi anladım ki ; vatanları söz konusu olunca, Türkler için olanaksız diye bir şey yoktur. Ölümünü beklediğimiz ağır hasta, sanki aniden canlanıp güçleniverdi. (Doğu Cephesi)
- Ben Antepliyim, Şahin’im ağam.
Mavzer omzuma yük.
Ben yumruklarımla dövüşeceğim.
Yumruklarım memleket kadar büyük.
Hey, hey!
Yine de hey hey!
Kaytan bıyıklarım, delişmen çağım
Düşman kurşunlarına direnme köprü başlangıcında
Memleket türküleri çağıracağım.
Bu dağlarda biz yaşarız, bu dağlar bizim dağımız.
Namusumuz temiz, bayrağımız hür
Analarımız, karımız, kızımız, kısrağımız
Burda adamca dövüşür
Bir bayrak dalgalanır Antep kalesi üstünde
Alı kanımdaki al, akı alnımdaki ak
Bayraklar içinde en güzel bayrak
Düşüncem senden yanadır
Hep senden yanadır çektiğim kahır
Bu senin ülkende, senin gölgende
Düşmesin kara kalpaklar, kirlenmesin duvaklar
Korkum yok ölümden kâfirden yana
Alacaksa alsın beni şafaklar.
Hey, hey!
Yine de ey hey!
Al bayraklar altında kara bir kartal benzer biçimde
Yaşamak ne güzel şey.
Bir sır var bu mavzerde, attığım gitmez boşa
Çıkmış bir eski savaştan
Türk’ün bir karış toprak parçası için
Destanlar yazacağız yeni baştan.
Yıktım toprağın üzerine bir sarı kurşunla birini
Çıktı karşıma biri,
Çıktıkça çektim tetiği bismillâhlarla birlikte
Vurdum alnından kâfiri.
Bu kaçıncı kurşundur, bu kaçıncı bismillâh
Bu kaçıncı ölüdür?
Bir türkü söylenir siperlerde her sabahleyin
Vurun Antepliler namus günüdür!
Ben Antepliyim Şahin’im ağam
Mavzer omzuma yük
Ben yumruklarımla dövüşeceğim
Yumruklarım memleket kadar büyük (Antep Şehidi Şahin Bey) - “Her işte ,her niyette ilkin ‘Allah’ derim elbet.Ondan sonrasında da ne var ise sevdiğim… Hepsinden ilkin vatanım gelir bu elbet (Çanakkale Yiğidi Seyit Onbaşı)
- Tavsiye ederim dostluk vesaire dolu bir kitap özetlemek gerekirse tavsiyem var (Doğu Cephesi)
- “Bir müjde ki Ulubatlı Hasan’a teslim edilmiş
Peygamberime sunulacak bu
Bir taht ki gelmiş-gelecek fetihler üstünde
Ne bir kere kurulmuş
Ne bir kere daha kurulacak bu.” (Fethin Sancaktarı Ulubatlı Hasan) - Ağamı yolladım Yemen eline
Çifte tabancalar takmış beline
Ayrılık olur mu taze geline
Dön gel ağam dön gel dayanamirem
Uyku gaflet basmış uyanamirem (Antep Şehidi Şahin Bey) - Kabul edeceğiz ki, göğüs göğüse çarpışmalarda Türk askerinden üstünü yok. Dünyada yok. (Doğu Cephesi)
- ”Yaklaşık beş yüz hanelik üç bin nüfustan oluşan Müslüman Türklerin geleceği Gazi Paşa’yı kara kara düşündürüyordu.” (Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa)
- Bir türkü söylenir siperlerde her sabahleyin
Vurun Antepliler namus günüdür… (Antep Şehidi Şahin Bey) - “Sen de git ki, benim acım da bir iken iki olsun (Sessiz Feryadım Canım Annem)
- Beni siz anlatın soran olursa
Başından düşmanı söktüğüm bölgeler
Uzaktan bir yolcu gelip durursa
Gösterin izimi çöktüğüm bölgeler
Yurda helal olsun dökülen kanım
Dikenler bürüsün varsın dört yanım
Sizlersiniz benim tarihim şanım (Şahin Bey) - ”Askerlikten anlayanlar iyi bilirler ki bir ordunun zafer kazanması için bir tek asker ve tabanca imkanları kafi değildir. Dünya askerlik tarihindeki en mühim örnekler de görüldüğü benzer biçimde büyük askeri zaferler sadece büyük komutanlarla kazanılır.” (Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa)
- ”Demek oluyor ki Koca Seyit’ten bir miras kalması size.”
”Kalmaz olur mu hocam. Mirasların en büyüğünü bıraktı büyük dedem bizlere. Koca Seyit’in torunları olmak onurunu…” (Çanakkale Yiğidi Seyit Onbaşı) - ”Rus komutan fazlaca erken ve büyük konuşuyordu. Herhalde ne Osmanlı askerini ne de onun başkomutanını iyi tanıyordu. Akşam Plevne’de yiyecek mi yerdi, yoksa yaşamı süresince asla unutamayacağı bir Osmanlı tokadı mı? Bu durum, hava kararırken belli olacaktı.’’ (Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa)
- “Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler…
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler! ” (Çanakkale Cephesi)
Yorum Ekle
[
YORUMLAR
YORUM YAZ!