Kitap Künyesi

Yazar: Dan Franck

Çevirmen: Haydar Sayılı

Orijinal Adı: La Separation

Yayın Evi: İletişim Yayıncılık

İSBN: 9789754702705

Sayfa Sayısı: 192

Ayrılmak Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“68 kuşağı” ve civarının sıkça paylaşmış olduğu bir yaşantının, sönen bir aşkın ve ayrılmanın hikayesi. “Günün birinde elinizi tutmaz olur…” Ayrılmakla -hele “erkek” olarak- başetme uğraşının seyir defteri. “Onu anlamaya çalışmak…” Kaçınılmaz sonun sindirilmesi. “Sadece gerçek bir kopuş insanı olgunlaştırabilir”… Fransa’da yazarına 1991 Renaudot Edebiyat Ödülü’nü kazandıran yaratı, devletimizde de popüler romanlardan biri oldu.

Ayrılmak Alıntıları – Sözleri

• Kadın, arabayı garajın duvarına hafifçe çarpar. Adam bağırır: “Sahip olduğum her şeyi kırıyorsun!”. “Her şey”, aslen kendidir, şüphesiz.
• Ve kendi kendire, sabrın, erdemlerin değilse de mazoşizmin temeli bulunduğunu mırıldandı.
• Babası onu giydirir, kucağına alır ve oyuncakçıya götürür. Oğlunu satın almaz, oğluna oyuncak alır.
• Kadın, onbeş metre ötede yürüyen adama doğru döner ve onu çağırır: “Hey!”
  Adam olduğu yerde çakılıp kalır.
  “Geliyor musun?”
  Gider adam. Bundan bu şekilde ne adı ne lâkabı ne de hususi bir kimliği vardır. Hey’dir o!
• “Başkalarına göre yükselen bir yazardır. Kendine göre inişe geçmiş bir insan. Dışı bayram yapar içi kan ağlar…Dışa yansıyan pırıltısıyla kendini tüketen sorunlar arasında bir denge oluşturmayı beceremez.”
• Bir insanın yanında yaşamaktan bıktım. İstediğim şey, bir insanla beraber yaşamak.
• Adama bir tek anısı derin yaralar açan eskinin izleri kalır.
• Kadının sırtını döndüğü geçmişten medet umar adam.
• Her şeyden fazlaca, kadının sevişmeyi kendi istediği için değil bir tek adam istediği için kabul etmesinden korkar.
• Herkes kalmakta yada gitmekte özgürdür.

Ayrılmak İncelemesi – Kişisel Yorumlar

İlişki üstüne yazılmış roman,tavsiye ederim, değişik ,evliliğin ne kadar zor olduğu ve cocuklar üstündeki tesiri, aldatmanın aileyi iyi mi parçaladığı güzel anlatmış (didem çamlı)

Yazarın okuduğum ilk kitabı. Konusuna erişince; Yedi senedir evli, iki çocuklu bir aile ihanetle sarsılır. İhanet eden hanımdır. Hem kocasını hem de diğeri adamı sevdiğini anlatmaktadır. Adamın aileyi dağılmaktan kurtarmak için verdiği savaşım sonucu değiştirmez. Değişik ve güzel bir kitap. (Güler Bilkay Aygün)

Ayrılmak PDF indirme linki var mı?

Dan Franck – Ayrılmak kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Ayrılmak PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Dan Franck Kimdir?

1952 doğumlu bir yazar ve senarist. Les calendes grecques (Çıkmaz Ayın Son Çarşambası) adlı eseriyle İlk Roman Ödülü’nü kazanmıştır. Diğeri kitapları, Apolline, La dame du soir (Gecenin Kadını), Les adieux (Elveda), La séparation (Ayrılmak, İletişim Yayınları, Temmuz 1992), Le Petit Livre de l’orchestre et de ses instruments (Orkestra ve Enstrümanlarının Ufak Kitabı), Le cimetière des fous (Hayat Çizgisi, İletişim Yayınları, 1993). Ayrıca Jean Vautrin ile beraber hazırladığı foto-röportajları içeren Les aventures de Boro (Boro’nun maceraları) adlı bir eseri var (1. Cilt: La Dame de Berlin – Berlinli hanım; 2. Cilt: Le temps des cerises – Kiraz zamanı). Ayrılmak kitabıyla Dan Franck 1991 Renaudot Edebiyat Ödülü’nü kazanmıştır.

Dan Franck Kitapları – Eserleri

• Ayrılmak
• Bohemler
• Hayat Çizgisi
• Genç Bir Kız
• Uzanmış Çıplak
• Gece Gelen Kadın

Dan Franck Alıntıları – Sözleri

• Sanatçı tek başına çalışır, kimseyi kullanmaz ve mesleği yoktur. Resim yapmak ya da yazı yazmak meslekle ilgili bir şey değildir; bir soluklanma söz mevzusudur bu bağlamda. Aletin kendisi belli değildir. Fikir ya da hayal gücü ölürse, kafa durursa hiçliğin boğduğu insanı hiçbir şey, asla kimse kurtaramaz. (Bohemler)
• Yeniden duyulur, canlı ve özgür bir dünya yaratabilmek amacıyla eski uzlaşmaları yok etme, “itaat etmeme” arzularımı doygunluk ettim. (Bohemler)
• Kadın, onbeş metre ötede yürüyen adama doğru döner ve onu çağırır: “Hey!”
  Adam olduğu yerde çakılıp kalır.
  “Geliyor musun?”
  Gider adam. Bundan bu şekilde ne adı ne lâkabı ne de hususi bir kimliği vardır. Hey’dir o! (Ayrılmak)
• Tzara sanat eserinin güzellik olmadığını söyler, şundan dolayı güzellik eğer “bir kararnameyle hepimiz için nesnel bir şey şeklinde” tanımlanmış bir şeyse ölmüştür ona gore. Dolayısıyla eleştiri yararsızdır, şundan dolayı her insana gore de­ğişen bir şeydir. İnsan hiçbir şeyin seviye veremeyeceği bir kaostur. Hemcinsini sevme düşüncesi ikiyüzlülüktür, insanoğlunun kendisini tanıması bir ütopyadır. Psikanaliz “tehlikeli bir hastalıktır, insanoğlunun gerçekliğe karşı eğilimlerini uyutur ve burjuvaziyi sistematize eder”. Diyalektik herhalü­
  karda başkalarına ilişkin olan ve ferdin o olmadan da bulabileceği düşüncelere götürür. Herkes ve bilhassa de ikna etme kaygısı olmayan, kimsenin
  peşinden gelmesini falan istemeyen Tzara kendisi için konuşur. “Böylelikle DADA topluma karşı bir bağımsızlık ve ihtiyatlı olma ihtiyacıyla ortaya çıkmıştır.” (Bohemler)
• Düzensizlik şeklinde görünen her şeyin iyi tarafını görmek gerekirdi. Bilhassa resmi olmayan sanat. Lanetli şairler sevilirdi. (Bohemler)
• Kuşku sanatçının kendisinin karşısındaki sonsuz dilini oluşturur. Yeni yapıt hiçbir vakit kabul edilmez. Hiçbir şeye dayanmaz, daha önceki bir yapıta bile dayanmaz … Başarı, merak geçicidir. Her seferinde tekrardan, sıfırdan adım atmak gerekir. Bu sıfır bir uçurumdur. (Bohemler)
• Kadının sırtını döndüğü geçmişten medet umar adam. (Ayrılmak)
• Her şeyden fazlaca, kadının sevişmeyi kendi istediği için değil bir tek adam istediği için kabul etmesinden korkar. (Ayrılmak)
• Bir zamanlar bir ozan vardı ve bu ozan o denli yoksuldu, o denli fena bir yerde ve öylesine mahrumiyet içinde yaşıyordu ki, Fransız Akademisi kendisine bir iskemle sunduğunda onu evine götürmek için izin istedi. (Bohemler)
• Ve kendi kendire, sabrın, erdemlerin değilse de mazoşizmin temeli bulunduğunu mırıldandı. (Ayrılmak)
• Benim kim bilir kübizme karşı olduğumu sanacaklar. Kesinlikle yoktur böyle bir durum: bayağı bir düşüncenin bile tüm aşırılıklarını aptal bir burjuvanın tatsız tuzsuz eserlerine yeğlerim. (Bohemler)
• İşte Picasso’yu etkisi altında bırakacak olan varlıklar.
  Bu narin soytarıların çarpıcı, yırtık pırtık kıyafetlerinin altında devamlı düşünce değiştiren, kurnaz, becerikli, yoksul ve yalancı halktan gençlerin bulunmuş olduğu hissediliyor. (Bohemler)
• Kadın, arabayı garajın duvarına hafifçe çarpar. Adam bağırır: “Sahip olduğum her şeyi kırıyorsun!”. “Her şey”, aslen kendidir, şüphesiz. (Ayrılmak)
• “Başkalarına göre yükselen bir yazardır. Kendine göre inişe geçmiş bir insan. Dışı bayram yapar içi kan ağlar…Dışa yansıyan pırıltısıyla kendini tüketen sorunlar arasında bir denge oluşturmayı beceremez.” (Ayrılmak)
• Bu ressamlar Cezanne ‘dan fazlaca Gauguin çizgisinde ve Van Gogh ‘un ekspresyonizmi çizgisinde yeralıyorlardı. Renkleri ve kontrastları çarpıcı
  eserleri tek bir sergide yer almıştı ve fazlaca tutulan fakat çağıl sanata kar­şı bir eleştirmen olan Louis Vauxelles bu sergiye “fovlar kafesi” adını vermiştir. Fovizm doğmuştu artık. Bu eleştirmen, üç yıl sonrasında, başka bazı eleştirmenlerle beraber Braque’ın Kahnweiler’de sergilediği resimleri küblere benzetecektir. Kübizmin kökeninde bu vardır. Bu adam kendi tarzında gönül gözüyle gören biriydi … Skandal öyleki boyutlara ulaştı ki cumhurbaşkanı sergiyi açmayı kabul etmedi. Basın saldırıya geçti. Le Figaro gazetesi ‘halkın kafasına atılmış bir fotoğraf boyası’ şeklinde bir üslup kullandı. (Bohemler)
• Adama bir tek anısı derin yaralar açan eskinin izleri kalır. (Ayrılmak)
• Herkes kalmakta yada gitmekte özgürdür. (Ayrılmak)
• Babası onu giydirir, kucağına alır ve oyuncakçıya götürür. Oğlunu satın almaz, oğluna oyuncak alır. (Ayrılmak)
• Bir insanın yanında yaşamaktan bıktım. İstediğim şey, bir insanla beraber yaşamak. (Ayrılmak)