Eğitim

Siyah Hatıralar Denizi – Mehmet Açar Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Siyah Hatıralar Denizi – Mehmet Açar Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Siyah Hatıralar Denizi kimin eseri? Siyah Hatıralar Denizi kitabının yazarı kimdir? Siyah Hatıralar Denizi konusu ve anafikri nedir? Siyah Hatıralar Denizi kitabı ne konu alıyor? Siyah Hatıralar Denizi PDF indirme linki var mı? Siyah Hatıralar Denizi kitabının yazarı Mehmet Açar kimdir? İşte Siyah Hatıralar Denizi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Mehmet Açar

Yayın Evi: İthaki Yayınları

İSBN: 9789752731509

Sayfa Sayısı: 382


Siyah Hatıralar Denizi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Gizemli bir otel… Ennoia … Olağanüstü olayların yaşandığı bu otelin gizemini çözmek için göreve getirilmiş genç bir müfettiş… Kaybolan ajanlar ve memurlar, intihar eden bilim adamları ve hem geçmişe hem de geleceğe oluşturulan gizemli yolculuklar… Düşle gerçeğin birbirine karıştığı, dönemin ve varoluşun temel bir problematik olarak ustaca işlendiği, bilimkurgudan polisiyeye, Kafka’dan Borges’e pek oldukça göndermesi, kurgusu ve temasıyla kültleşmiş, orijinal bir roman Siyah Hatıralar Denizi…

“Siyah Hatıralar Denizi, Lars Von Trier’nin Epidemic’i ile Kafka’nın Şato’su içinde bir yerde duruyor…”

– Hande Nasihat, Radikal Kitap

(Tanıtım Yazısı’ndan)


Siyah Hatıralar Denizi Alıntıları – Sözleri

  • İyi bir kitap tek başına bir evren…
  • Böylesi bir dünyada bir anne, çocuğuna sevgisinden başka ne verebilir ki?
  • Değişen her kişi bir büyük ihtilaldir.
  • Kitap katalogları kütüphanenin ana girişinde bulunan çekmeceli dolaplardaydı… Marcel Proust’un “A La Recherche Du Temps Perdu” sünü bulmak {hiç de} zor olmadı.
  • Kaybedebilecek daha mühim şeylerinin bulunduğunu düşün. Annen şeklinde. Baban şeklinde. Kardeşin şeklinde. Yerine koyamayacağın şeyler vardır bu hayatta. Onları kaybetmeden, yitirmek nedir öğrenemezsin.
  • Hiçbir sırra vakıf değilim ve senden daha çok şey bilmiyorum. Bu gezegeni daha güzel bir yer haline getirebilme şansımızın olup olmadığı hakkında da en küçük bir fikrim yok. Tanrı’ya ya da gerçekliğe ulaşabilmen için sana bir yol önerecek bir din adamı da değilim. Sadece varolmanın hem oldukça hüzünlü hem de görkemli bir şey bulunduğunu biliyorum, o denli…
  • Kimin ne kadar oldukça şey bildiğini kimse bilmesi imkansız.
  • İnsanların mutlu olmasının en mühim yolu daha azca çalışmaktan geçiyor. Herkesin kendine daha oldukça zaman ayırması gerekiyor. Zira giderek daha azca eğlenen bir cemiyet olduğumuzu, eğlencenin yokolmasının da insanları giderek daha mutsuz ettiğine inanıyor. Karıncalar şeklinde günde 10-12 saat çalışmanın asla hiç kimseye bir faydası olmadığını, aksine bunalımlı ve depresif bit cemiyet ortaya çıkarttığını söylüyor.
  • Kaldı ki, içinde yaşadığımız dünyada intihar ederek ölenlerin sayısı eceliyle ölenlerden bir ihtimal daha bile fazlaydı.
  • Uyumak bir karanlığa düşmekten farksızdı, uyanmak ise bir başka karanlığa gözlerini açmak…


Siyah Hatıralar Denizi İncelemesi – Kişisel Yorumlar

“Doğru soruları sormazsan asla yanıt alamazsın…”
Uzun bir yolculuktan çıkıp geldim. Son zamanlarda okuduğum en değişik kitaplardan biriydi. Belki muadillerini okumadığım için bu şekilde hissediyorumdur. Yine de oldukça orjinal ve ilgi çekici buldum. Evet bir bilim kurgu romanı fakat basit bilim kurgulardan birazcık değişik. Daha mistik bir havası var. Kitaba başladığım anda atmosferi direkt beni ele geçirdi. Bir kere devamlı gecenin yaşandığı ve havanın buz şeklinde olduğu bir bölge. İnsanı iliklerine dek yalnızlığa sürüklüyor. Kitap hakkında söyleyecek oldukça şeyim var ve hiçbir şeyim yok aslen. Kişiye özelmiş hissi veriyor. İçindeki imgeler, metaforlar okuyanın algısına gore değişik bir okuma deneyimi sunuyor. Fazlaca fazla düşündürücüydü bu yönüyle. Ayrıca durağan olmasına karşın gizem unsuruyla insana dingin fakat zinde bir okuma sağlıyor. Cidden beğenerek ilgiyle okudum. Bölüm başlarındaki alıntıları da ek olarak sevdim. Yazarı tanımadan sırf mevzusundan dolayı okuma listeme eklediğim bir kitaptı. Sonra yazarın beyazperde eleştirilerine denk gelip de bu kitabın yazarı bulunduğunu ögrendiğimde kitabı extra merak ettim. Bilmiyorum fakat tam da bu kitabı okumalık ruh halindeymişim. Konusu ilginizi çekerse tavsiye ederim. Tek uyarım polisiye, bilim kurgu beklentisiyle okumadan akışa kendinizi kaptırmanız. Keyifli okumalar. (Betül)

Sinema incelemelerini takip ettiğim Mehmet Açar’ın ilk romanı olan Siyah Hatıralar Denizi’ni keyifle okudum. Kitap üç bölümden oluşuyor. İlk bölüm de bir katliam kitabı olacak izlenimi ile başlamış olan kitap hemen sonra soyut kavramlar ve süre üstüne meydana getirilen incelemelerle merakla devam ediyor. Kitabın ilk başındaki cinayeti merak etmeyi bırakıp öteki mevzuları merakla düşünürken buluyorsunuz kendinizi. Kitabın ikinci bölümünü daha çok beğendiğimi söyleyebilirim . Kitap biterken sorularınızın hepsine yanıt bulamayabilirsiniz fakat kitabı okumaktan ve düşünmekten keyif alıyorsunuz. Kitapta söylediği şeklinde tüm soruların yanıtını bulmanıza gerek yok bazılarını hayal gücümüze bırakabiliriz. Kitapta yalnız karakter arasındaki duygusal bağın kuruluşu ve devam edişinin bu kadar havada kalmasını tercih etmezdim. (cans pa)

Edebiyat severlerin hoşuna gidecek Kafka, LeGuin, Borges göndermeleri bulunması bir yana oldukça can sıkan ve akmayan bir okuma oldu benim için. Potansiyel barındıran bir kurgusu olsa ve öykünün sunmuş olduğu gizem devamlı dallanıp budaklansa da merak duygusunu artırmayan bir ilerleyişi var. Okurken sanki aynı şeyleri yine yine okuyormuşum duygusunu hissetim. (Gökhan Karagül)


Siyah Hatıralar Denizi PDF indirme linki var mı?


Mehmet Açar – Siyah Hatıralar Denizi kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Siyah Hatıralar Denizi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Mehmet Açar Kimdir?

1963 senesinde Konya´da doğan Mehmet Açar orta öğrenimini Galatasaray Lisesi’nde tamamlar ve peşinden Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Kısmı’nden mezun olur. Çeşitli dergilerde çalışan, film eleştirileri yazan Açar Sinema dergisinin uzun süre genel gösterim yönetmenliğini yapar. Hayalet Gemi dergisinde piyasaya çıkan hikâyelerini ilk kitabı Anarşik Rehavet’te toplar. Mehmet Açar’ın ilk romanı 2000 senesinde basılan Siyah Hatıralar Denizi’, ikinci romanıysa dört yıl sonrasında yazdığı Hayatın Anlamı ya da Akhisarlı Hasan Tütün’ün Maceraları’dır.


Mehmet Açar Kitapları – Eserleri

  • Siyah Hatıralar Denizi
  • Kayıp Hasta
  • Hayatın Anlamı Ya da Akhisarlı Hasan Tütün’ün Maceraları
  • Fazlaca Uzaklarda Bir Yaz
  • Anarşik Rehavet
  • Siyah Hatıralar Denizi


Mehmet Açar Alıntıları – Sözleri

  • Samanyolu’nun sanal halesine baktım. Bu hastanenin haricinde oldukça büyük bir gerçeklik bulunduğunu düşünmek nedense iyi geliyordu. Çıkamasam bile en azından “dışarısı” diye bir yerin bulunduğunu bilmek rahatlatıcıydı. (Kayıp Hasta)
  • Bir yerde fenalık var ise orada kesinlikle insan vardır. (Kayıp Hasta)
  • “İyi de, makinelerin yapay zekâlar üzerinden kontrolü ele geçirmesi çok eski bir bilimkurgu paranoyasıdır. Şimdi siz bunun gerçekleştiğini mi söylüyorsunuz? Aslında herkes çok iyi bilir ki, makine değil, makineyi kullanan insanın arzusudur iktidar.” (Kayıp Hasta)
  • Vatandaşları özgür değilse bir ülkenin iyi mi bir ülke bulunduğunun ne önemi olabilir ki? (Kayıp Hasta)
  • Kitap katalogları kütüphanenin ana girişinde bulunan çekmeceli dolaplardaydı… Marcel Proust’un “A La Recherche Du Temps Perdu” sünü bulmak {hiç de} zor olmadı. (Siyah Hatıralar Denizi)
  • Kaybedebilecek daha mühim şeylerinin bulunduğunu düşün. Annen şeklinde. Baban şeklinde. Kardeşin şeklinde. Yerine koyamayacağın şeyler vardır bu hayatta. Onları kaybetmeden, yitirmek nedir öğrenemezsin. (Siyah Hatıralar Denizi)
  • İnsanların dünyası kimi zaman oldukça yorucudur. (Hayatın Anlamı Ya da Akhisarlı Hasan Tütün’ün Maceraları)
  • İnsanların bir çok politik kararlarını ekonomik çıkarları üstünden verir. İş oy vermeye vardığında hem iyi mi para kazanacağına bakar hem kendisine benzeyen insanları tercih eder. (Kayıp Hasta)
  • Var oluyoruz işte… Bu tüm vaktimi alıyor. Hakkıyla var olmayı kolay bir iş mi sanıyorsun sen? (Hayatın Anlamı Ya da Akhisarlı Hasan Tütün’ün Maceraları)
  • Kimin ne kadar oldukça şey bildiğini kimse bilmesi imkansız. (Siyah Hatıralar Denizi)
  • Hiçbir sırra vakıf değilim ve senden daha çok şey bilmiyorum. Bu gezegeni daha güzel bir yer haline getirebilme şansımızın olup olmadığı hakkında da en küçük bir fikrim yok. Tanrı’ya ya da gerçekliğe ulaşabilmen için sana bir yol önerecek bir din adamı da değilim. Sadece varolmanın hem oldukça hüzünlü hem de görkemli bir şey bulunduğunu biliyorum, o denli… (Siyah Hatıralar Denizi)
  • Böylesi bir dünyada bir anne, çocuğuna sevgisinden başka ne verebilir ki? (Siyah Hatıralar Denizi)
  • “Devamlı insanları bilinçlendirmekten söz edersiniz. Oysa insanoğlu eğitilmek ya da bilinçlenmek istemiyor; daha iyi bir yaşam sürdürmek istiyorlardı yalnız. Bu oyun senelerdir oynanıyor ve insanlara bilinçlendirilmesi ihtiyaç duyulan bir kitle olarak tepeden bakan muhalifler hep kaybediyor. (Kayıp Hasta)
  • Değişen her kişi bir büyük ihtilaldir. (Siyah Hatıralar Denizi)
  • İnsanların mutlu olmasının en mühim yolu daha azca çalışmaktan geçiyor. Herkesin kendine daha oldukça zaman ayırması gerekiyor. Zira giderek daha azca eğlenen bir cemiyet olduğumuzu, eğlencenin yokolmasının da insanları giderek daha mutsuz ettiğine inanıyor. Karıncalar şeklinde günde 10-12 saat çalışmanın asla hiç kimseye bir faydası olmadığını, aksine bunalımlı ve depresif bit cemiyet ortaya çıkarttığını söylüyor. (Siyah Hatıralar Denizi)
  • Uyumak bir karanlığa düşmekten farksızdı, uyanmak ise bir başka karanlığa gözlerini açmak… (Siyah Hatıralar Denizi)
  • Kaldı ki, içinde yaşadığımız dünyada intihar ederek ölenlerin sayısı eceliyle ölenlerden bir ihtimal daha bile fazlaydı. (Siyah Hatıralar Denizi)
  • Hayattaki tüm çabalarımızın aslı, kendi dar ve kısıtlı bakış açımızdan kurtulmak değil miydi? Başkalarına duyduğumuz ihtiyacın kökeninde büyük resmin parçalarını bir araya getirme çabası yok muydu? (Kayıp Hasta)
  • Toplum hasta değildir. Tam aksine, hastalık geleneksel toplumsal yapıyı bozan unsurlardan kaynaklanıyor. (Kayıp Hasta)
  • “Vatan sevgisi ve milliyetçilik?”
    “Benim için ikisi ayrı kavramları ifade eder. İlkine bir itirazım yok fakat milliyetçilik, herhangi bir iktidar için vicdan ve acıma üstünden yapılacak her türlü muhalefeti geniş kitleler nezdinde sindirip yok etmenin en güzel araçlarından biridir.” (Kayıp Hasta)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş