Eğitim

Kabal – Clive Barker Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kabal – Clive Barker Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kabal kimin eseri? Kabal kitabının yazarı kimdir? Kabal konusu ve anafikri nedir? Kabal kitabı ne konu alıyor? Kabal PDF indirme linki var mı? Kabal kitabının yazarı Clive Barker kimdir? İşte Kabal kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Clive Barker

Çevirmen: Berna Kılınçer

Orijinal Adı: Cabal

Yayın Evi: Oğlak Yayınları

İSBN: 9789753293174

Sayfa Sayısı: 237


Kabal Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bir gün masumların canını alan eli kanlı bir katil olduğunuzu öğrenseydiniz, ne yapardınız? Dünya üstünde sığınabileceğiniz hiçbir yer yoksa, sevdiğiniz hanımla beraber olmak için hiçbir şansınız kalmamışsa, ölüm bir çözüm olabilir mi?

Boone, doktoru Decker’den bir katil bulunduğunu öğrendiğinde ilkin ölmek ister fakat ölüm bile onu reddettiğinde kendisi şeklinde olanların şu demek oluyor ki canavarların tek sığınağı olan Midian’a gider. Midian yarı ölülerin, Gecedölü’nün evidir. Boone burada asla beklemediği bir halde eski bir Tanrı’nın elçisi bulunduğunu öğrenecek ve bir kadının aşkıyla kendisinin kim bulunduğunu anlayacaktır.

Clive Barker’dan gerçek canavarlara ve gerçek insanlara dair muhteşem bir korku hikâyesi.


Kabal Alıntıları – Sözleri

  • “Dünya sert babalarla, dediğim dedik annelerle, bir o kadar zalim ve umursamaz çocuklarla doluydu. İşler böyle yürüyordu. İnsan ırkına polislik yapamazdı.”
  • “Doğduğumda yaşıyordum. Bu yeteri kadar büyük bir ceza değil mi?”
  • “İtaat ediyorlardı çünkü itaat etmek, etmemekten daha kolaydı.”
  • “Acı onun kemiklerinden, gözlerinden daha ikna edici bir havari bulamazdı.”
  • “Doğduğumda yaşıyordum. Bu yeteri kadar büyük bir ceza değil mi?”
  • “Öyleyse gerçek ölüler kimdi? Hâlâ acıyı bilen ama kalpleri sessiz olanlar mı, yoksa boş gözlerle bakan işkencecileri mi?”
  • Zamanın elinizden almadığını koşullar alıyordu. Başka türlüsünü ummak yararsız, dünyanın bir yanıyla da olsa iyiliğinizi istediğini düşünmek boşunaydı. Değer taşıyan her şey, aklınızı kaybetmemek için tutunduğunuz her şey, uzun solukta çürüyecek ya da elinizden kapılıp alınacaktı ve boşluk altınızda ağzını açacaktı.


Kabal İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Clive Barker ile Stephen King’in övgüsü üstüne tanıştım ve Kabal okuduğum ilk kitabı oldu. Kısa, akıcı ve okunması kolay bir kurguyla karşılaştım ve sahiden de bir korku filmi seyretmek gibiydi. Zaten korku filmlerini oldukca sevdiğim için okuması da benim için keyifli oldu sadece sanırım beklentim daha yüksekti. King bu kadar övdüğü için, onun kitapları kadar beğeneceğim bir roman bekliyordum. Öte taraftan, ufak çaplı bir kitap olduğundan bu şekilde bir tesir de bırakmış olabilir. Barker’ın dili sahiden de değişik, alışılmadık ve kurguda işlediği bazı vakalar itibariyle epey keskin. Yani her insanoğlunun hoşlanabileceği ve düzgüsel karşılayabileceği türden değil. Sanki yasaklı bir korku filmiymiş şeklinde sapkın ve yer yer rahatsız edici. Bu yüzden uğursuz atmosferi, gerçek kötülüğü hissedebiliyorsunuz. Bunun negatif bir özellik bulunduğunu söylemiyorum; aksine, korku tutkunları kurgunun bu gerçekçi yanlarını benim şeklinde başarı göstermiş bulacaklardır. Tuhaf bir halde, okurken hissedilmese de kitabı kapattığınızda yazarın bağlayıcılığının farkına varıyorsunuz. Büyük bir övgü yağmuruna tutmasam da Clive Barker’ın bayağı olmadığı ortada… (Undómiel)

Clive’ın ilk kez kitabını okudum. Bundan başka kitaplarını da aldım tavsiye üstüne fakat ince olanla başladım. Ilk kez okuyacağım için uzun kitabı bir ihtimal sıkacak diye çekiniyordum. Ama hiçte öyleki olmadı sıkılmanın zerresini yaşamadım. Iyi ki tavsiyesini dinlemişim BekoTuran ‘ın
ıyi ki tanıştım yazar ile.
Kitaplarına göz atınca bir de baktım ki Stephen King aslına bakarsan övüyormuş adamı. Kral birini övüyorsa bana da okumak yakışır dedim. Kolay kolay kimseyi övmez Kral ve söylediği buyurunuz:
“Korku edebiyatının geleceğini gördüm…”
Neyse kitaba gelirsem oldukca beğendim. Yazarın dilini oldukca beğendim. Kitap oldukca akıcıydı ve hikayesi ise değişik ve oldukca güzeldi. Olayı anlatımı, mevzudan mevzuya geçişleri oldukca başarı göstermiş. Anlattığı görüntüler emin olun kimi zaman 2 3 kere aynı yeri okuyordum. Ne yazmış fakat dedim… (kötü korku filmi izlersiniz sahne kimi zaman oldukca kanlı olur ya da bir sahneden gerildikçe gerilirsiniz aynen bu şekilde yazmış.) Ustaca işleyiş.
Boone adlı ana karakterimiz ölmek ister fakat başaramaz. Hastahanedeyken sesler duymaya adım atar değişik alemden gelir bu sesler. Midian adlı bir yer burda ne yaratıklar var fakat…  Asıl öykü de burdan sonrasında başlıyor. Spoiler sevmiyorum. Yazmayı da sevmiyorum. Burda bırakıyorum okumanız lazım. Bu biçim sevenler yazarla tanışmamız lazım 🙂
Son olarak şunu da belirteyim. Yazar romantizm mevzusunda da oldukca başarılıydı. Adam bu işi cidden ıyi biliyormuş. Yazar ile kesinlikle tanışın… (Roland Deschain)

Clive Barker’ın bir “dur” noktası yok. Freni de yok. İçindeki karanlığı çıkarınca durmak bilmeden devam ediyor. Aynı zamanda, ne kadar detay vereceğini, nereyi uzun nereyi kısa tutacağını iyi bilen bir yazar Barker. Hikayenin odaklanmak istediği noktasına gelene kadar okuru fazla detaya boğmadan yalnızca bilmesi ihtiyaç duyulan unsurları aktarıyor. Zaten kısa öykülerinin başarısından da bu netice oldukça rahat çıkarılabiliyor.
“Kabal”, Barker’ın kısa öyküleri haricindeki öteki eserlerine gore bir nebze daha kısa bir serüven. Dediğim şeklinde, aşırı detaya gerek duymamış, Midian’ı ve Gecedölü’nü anlatırken istediği atmosferi oldukça mütevazi bir halde sunmuş.
Barker’ın şu ana kadar okuduğum tüm eserlerinde, karakter yaratımı bambaşka bir boyutta. İnsanın uykularını kaçıracak dehşet verici detaylar içeren karakterler hem de tamamen benzeri olmayan. Barker, 1990 yılında yapılmış “Nightbreed” adlı filmini de “Kabal”dan direkt uyarlamıştır. Kitap sonrasına beklettiğim için filmi daha izlemedim. Göreceğiz bakalım, Barker kitabındaki ürkütücü karakterlerini iyi mi görselleştirmiş.
Barker, kalemini bulaştırdığı her mevzuyu bambaşka bir hale getirip okurlarının hayal gücünün ötesine taşıyor. Yalnızca korku ve fantastik türde değil, elini dokundurduğu romantizm bile bambaşka bir boyuta taşınıyor. Zaten kaleminin akıl almaz bağlayıcılığı, hikayenin içine girmeyi oldukça güzel kolaylaştırıyor.
Barker’ın her kitabında bambaşka bir dünya, benzersiz karakterler, kapkaranlık bir atmosfer ve dehşet verici öyküler var. Vatanımızda hala hak etmiş olduğu kıymeti göremeyen Clive Barker’ı okuyun, önerin lütfen. (Berke Can)


Kabal PDF indirme linki var mı?


Clive Barker – Kabal kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Kabal PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Clive Barker Kimdir?

Clive Barker (d. 1952, Liverpool), İngiliz yazar, yönetmen, ressam ve yapımcıdır.

Barker gençlik yıllarında tiyatro oyunları yazmaya başladı. Liverpool’da bir tiyatro grubuyla iki yıl çalıştıktan sonrasında 21 yaşlarında Londra’ya taşındı ve sonraki sekiz yılını toplumsal yardımla geçirdi. Her gün kendisi için yazıyor ve fotoğraf yapıyordu. Kendi tiyatro grubu için yazdığı oyunlarla adını duyurmaya başladı. Korku Edebiyatı ile ilgili hikâyelerinin toplandığı Kan Kitapları’nın (Books of Blood) ilk üç cildini 8 aylık bir vakit dilimi süresince akşamları ve haftasonları yazdı. Ardından, Damnation Game (Lanetleme Oyunu) romanını tamamladı. 1987’deHellraiser’ın senaristliğini ve yönetmenliğini üstlendi. Barker, yönetmenliğe Lord of Illusions ile devam etti.

Clive Barker’in romanlarının hepsi Epik Fantezi türünde yazılmış, bol miktarda korku öğesiyle beslenmiştir. Başka Dünyalar’ı anlattığı romanlarında giderek korku türünün süslemelerinden kurtularak fantastik olarak adlandırılan kavrama yaklaşmıştır. Son romanlarında gizli saklı boyut ve fizyolojik dönüşüm temalarına olan düşkünlüğü ön plana çıkar.

Ayrıca 2001 senesinde Electronic Arts firmasının piyasaya sürdüğü Clive Barker’s Undying ve 2006’da piyasaya sürdüğü Clive Barker’s Jericho bilgisayar oyununlarının yazarlığını ve yönetmenliğini yapmıştır. Şu an Beverly Hills’te yaşamaktadır.


Clive Barker Kitapları – Eserleri

  • Cehennemlik Yürek
  • Zaman Hırsızı
  • Dokudünya
  • Cehennemin Kızıl Hakikati
  • Kan Kitapları 1
  • Kabal
  • Kan Kitapları 2
  • Kan Kitapları 3
  • Kutsanma Ayini
  • Lanetlenme Oyunu
  • Muhteşem Gizli Gosteri
  • Ezelistan
  • Galilee
  • Abarat
  • Kan Kitabı
  • The Life of Death
  • Rawhead Rex
  • The Hellbound Heart
  • Mister B. Gone


Clive Barker Alıntıları – Sözleri

  • Bir süre sonrasında, çocuğun vücudundaki yaralar kabuk bağlayıp izlere
    dönüştüğünde, Mary onları okuyacaktı. Ölülerin onun üzerine yazdığı
    öyküleri sonsuz bir sevgiyle ve sabırla okuyacaktı. (Kan Kitapları 1)
  • But the simplest pleasures are always the best, aren’t they? (Mister B. Gone)
  • Zamanın elinizden almadığını koşullar alıyordu. Başka türlüsünü ummak yararsız, dünyanın bir yanıyla da olsa iyiliğinizi istediğini düşünmek boşunaydı. Değer taşıyan her şey, aklınızı kaybetmemek için tutunduğunuz her şey, uzun solukta çürüyecek ya da elinizden kapılıp alınacaktı ve boşluk altınızda ağzını açacaktı. (Kabal)
  • “Acı onun kemiklerinden, gözlerinden daha ikna edici bir havari bulamazdı.” (Kabal)
  • İnsanlar yarışma, pazarlık etme ve bahis oynama dürtüleri duymasalar, cehennem boş kalırdı. (Kan Kitapları 2)
  • “Doğduğumda yaşıyordum. Bu yeteri kadar büyük bir ceza değil mi?” (Kabal)
  • Kaç insana, ömrü süresince bir kez olsun kendi gizli saklı anatomisini görme fırsatı sunulmuştur? (Kan Kitapları 1)
  • “Dünya sert babalarla, dediğim dedik annelerle, bir o kadar zalim ve umursamaz çocuklarla doluydu. İşler böyle yürüyordu. İnsan ırkına polislik yapamazdı.” (Kabal)
  • Her şey zaman içinde yorulur ve kendinden kurtulmak için, bir karşıtlık aramaya adım atar. (Cehennemlik Yürek)
  • The only one who maybe knows you better than me is your mirror. (Mister B. Gone)
  • Tüm erkekler delidir, kardeşim. (Dokudünya)
  • Fakat hatırlamanın sevinç getirmiş olduğu yoktu. Getirdiği tek şey ömrü süresince hasretini çekmiş olduğu bir dünyayı ebediyen yitirmekten doğan dayanılmaz bir yitik acısıydı. (Dokudünya)
  • ‘Gözyaşı dökme lütfen. İyi bir ıstırabın ziyan olmasıdır bu.’ (Cehennemlik Yürek)
  • Fenalık ne denli kuvvetli görünürse görünsün, kendi açgözlülüğüne yenik düşebiliyordu. (Zaman Hırsızı)
  • Doğarsın, ölürsün ve arada seversin. (Dokudünya)
  • Belleğinin geçmişini bir kitap şeklinde yazmış olması. (Kutsanma Ayini)
  • Frank ona, “İyileştir beni,” diye fısıldadı. Sesinde sertlikten yapıt kalmamıştı. Aşık şeklinde konuşuyordu. “İyileştir beni… Lütfen.” (Cehennemlik Yürek)
  • Beni ona bağlayan o tarifsiz şey, bu bağları haiz olduğum hiçbir bıçağın kesemeyeceklerini bir telle yapmış olmasıydı. (Cehennemin Kızıl Hakikati)
  • -Bu oldukca zalim bir yüzyıl.
    -Geçen seferki de öyleydi. Ondan önceki de! (Dokudünya)
  • Hâlâ fırsatın varken alabileceğin kadar zevk al. (Dokudünya)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş