Eğitim

Lâl – Ayşe Kara Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Lâl – Ayşe Kara Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Lâl kimin eseri? Lâl kitabının yazarı kimdir? Lâl konusu ve anafikri nedir? Lâl kitabı ne konu alıyor? Lâl PDF indirme linki var mı? Lâl kitabının yazarı Ayşe Kara kimdir? İşte Lâl kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Ayşe Kara

Yayın Evi: Timaş Yayınları

İSBN: 9786051141671

Sayfa Sayısı: 344


Lâl Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

LÂL, Nergis’in aşk temelli güzel duyu islam algısı ve ikizinin madde nakli çabalarında temsil edilen Fatih Medeniyeti Romanı Kaybolan eşini, iki çocuğuyla senelerce bekleyen Nergis’in, Bosna Dayanışma Grubu’nda seneler sonrasında karşılaşmış olduğu kuzeni Fuad’la masalsı aşkı… Bosna Savaşı, 99 Depremi, sırlar ve geçmişiyle yüzleşen saray kökenli, muhafazakâr Sermüezzin Ailesi, saraylı seneler, Abdülhamid’in Hicaz Demiryolu, Fatih Camii’ndeki ilk Türkçe ezan, küskünlük ve İstanbul’dan Mekke’ye göç… 

LÂL, İstanbul’da Medine, Bosna; “Kalmaz sonra, onlardan farkımız”ı Aliya’ya söyleten maya… 

Mimar Sinan, Dede Efendi, Sezen Aksu, Baktagir ve Tanpınar’la karışmak İstanbul’a… “Biz O’nun rüyasıyız!” diyen Arabi’nin düşünsel temelini oluşturduğu rüya anlatı… 

LÂL, nazenin bir edebî dilin, Ayşe Kara’nın keyifli ve akıcı romanı…


Lâl Alıntıları – Sözleri

  • Pencerenin önüne yerleştirilmiş birkaç kıymetli el yazması kitap: Miraçname, Mesnevi, Cezeri, Leyla ve Mecnun…
  • Aşk var mı hakkaten! – Evet, var. Peki, niçin yok oluyor o süre? – Her güzel şey şeklinde aşk da sonlu da ondan. Aşk bitmezse arayış biter ve sevgiliye tapınma adım atar.
  • Acaba çocuklar da yetişkinler kadar acıyı, hüznü öylesine derin hissediyorlar mıydı?
  • Fatih çağ açıp çağ kapadı. Üstelik yirmi bir yaşlarında…
  • Tuhaftır ben , Necip Fazıl’ı bile İstanbul yazılarını okuduktan sonrasında sevdim. Ne kadar da oldukca konuşmuştu gene. Necip Fazıl’ı nereden bilecekti Fuad -pardon o da büyük ozan Rilke’ye eşdeğer derler. Fuad mırıldandı: Ne hasta bekler sabahı…
  • İmkânsızın acısıyla içinin kesildiği, sabrının bitip taşkınlık yapabileceği, kuralları, gururu, sevabı, günahı aşabileceği bir tükeniş takip etti bu özlemi.
  • Ne söylense boş, koskoca adam sırra kadem bastı, açık bir yara şeklinde kaldı içimizde.Yitik yok olur kimi zaman. Sonra döner, gene gelir. Hep tamamlanmamış kalır içinde bir yan. Bilhassa bir sevinçte…Durur içinde coşan zemberek , ansızın durur. Ama o yok. O tamamlanmamış.
  • Kim bilir kim bilir İbni Arabi’nin söylediği şeklinde biz O’nun rüyasıyız. Tüm bunlar bir rüya.Savaşlar, acılar, kötülükler de bu rüyanın kâbus tarafı. Ve acı çektiğimiz süre da Allah katında yada sonsuzluk içinde kısa bir süre kim bilir bir an’dır.


Lâl İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Ayşe Kara’nın kitapları kim bilir muhabbetimiz olduğundan hep özeldi.İstanbul’un Çağrısı ve Refia Sultan… İkisi de kitaplığımın baş köşesinde en sevdiğim yazarlar bölümünde. Ama Lâl başkaydı. Bir anneyi , edebiyatla hemhâl bir bayanı, Nergis’in yiten kocasının peşinden duyduğu o ölümle eşdeğer acıyı sonrasında yağmurun peşinden doğan gökkuşağı şeklinde çıkıp gelen Fuat’ı Ayşe Hoca’nın satırlarından okumak oldukca güzeldi. Arkaplanda tüm ihtişamıyla İstanbul ve iki kalbin de beraber selamladığı Türk edebiyatının büyük yazarları. Bergson’da süre felsefesi, maddenin nakli, tüm devirlerin birleşip bir şey söylemesi, Mevlana, Leyla ile Mecnun, Cezeri… Bu kadar gönülden bağ kurduğum bir de Nazan Bekiroğlu var. Keşke Ayşe Kara hep yazsa.. (Cansu)

Lâl: “Kadere iman, kederi azaltıyordu”
Ayşe Kara’nın 2010’da aldığım Lâl kitabını 3.kez bitirdim. Kitaptan ilkin, alış serüvenimi anlatmak isterim. 2010 senesinde ihl’den dostum ile cuma günü Ankara’ya gitmiş; Şâh’ın bahçesinde 2 gün geçirdikten sonrasında pazar günü Eskikent’e gelmek suretiyle, AŞTİ’ye gelmiştik. AŞTİ’ye girer girmez biri, ikimizin de koluna girdi. “Dur n’oluyor!” demeye kalmadan anladık ki; otobüs şirketi çığırtkanlarından biriymiş ve kendimizi bir Diyarbakır şirketi gişesinin önünde bulduk. Nereye gideceğimizi sordu. Eskikent, dedik. Hemen otuz dakika sonrasında otobüsümüz çıkıyor, dedi. Hâlbuki arkadaşla ‘hemen gitmeyelim, kitap falan bakalım’ diye konuşmuştuk. Adama: “Biz hemen gitmeyeceğiz, kitap falan bakacağız” dediysem de dinletemedim. ‘Yarım saat var, şuradan bakarsınız‘ diyerek, bileti kesti. Hemen karşıdaki seyyar kitapçıya gittik. Ve o sürede 2 kitap aldım. O 2 kitap; biri Lâl, diğeri Işınsu’nun Hacı Bayram’ı. Lâl’i okumaya otobüste başlamış, kısa sürede bitirmiştim. Bilenler bilir; bazı kitapları birden fazla kez okurum, her seferinde değişik düşünce ve hisler açılacak diye düşünürüm. Bu okuyuşumda da bir şey açıldı: O çığırtkan abi, emr-i vâkî yapmış olup bileti vermeseydi ya da biz bileti almasaydık, vaktimiz daha geniş olsaydı Lâl’i almayacak bir ihtimal başka kitaplar alacaktım. Ama işte her şeyin bir sebebi var.
Gelelim kitaba…
Kitap, Osmanlı’nın son yıllarında acıyla, aşkla, hasretle, fedakârlıkla, ayrılıkla, yitiklerle, İslamla, bilimle, edebiyatla, anane ve tarihle ve kültürle yoğrulmuş Sermüezzin âilesinin bi’l-hassâ Nergis’in öyküsünü konu alıyor. Tebessüm ettiren, özlem hissimi kavîleştiren fakat hepsinden ziyade Müslüman coğrafyasını düşündüren içimi acıtan bir kitaptı. Ve sonrasında Türk ve Müslüman dünyasında öne çıkan Hicaz Demiryolu Projesi, 31 Mart, savaşlar, Cumhuriyet, tek parti periyodu, devrin sıkıntıları, Bosna ve 17 Ağustos depremi oldukca yakıcı anlatılmış.
Âilenin bağlılığı, yaşadıkları tramvalar, Nergis’in aile sevgisi, eş yönünden yüzünün gülmemesi, yaşamış olduğu terkedilişler, hayâl kırıklıkları ve hesapsız sevgisi, aşkı; eseri onlarca kere okumaya kıymet. Kitaptan dolayı Allah’a hamd, yazarına teşekkür ediyorum. kitap/kitap–50882 yazar/i9521 (Tahir Ceyhun Yıldız)

Kitapta acı ve yarım kalan bir aşk hikâyesi anlatılıyor. Aynı zamanda tarihimizden de kesitlerin bulunmuş olduğu bu roman son Osmanlı döneminden bahsediyor. Birden oldukca yaşam hikâyesi barındırdığı için bölumlerin sıralanışı vaka örgüsünü anlamayı güçleştirse de okumaktan zevk duyduğum bir kitaptı. (hatice yitük)


Lâl PDF indirme linki var mı?


Ayşe Kara – Lâl kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Lâl PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ayşe Kara Kimdir?

Ayşe Kara 1964 doğumlu. Hece, Hece Öykü, Türk Edebiyatı dergilerinde öykü, tecrübe etme ve kent yazıları yayımlandı. Bir Tanzimat Prensesi Refia Sultan ve Lâl piyasaya sürülen eserleridir. Fotoğraf sanatı ile de ilgilenen Ayşe Kara, İstanbul’da yaşıyor.


Ayşe Kara Kitapları – Eserleri

  • İstanbul’un Çağrısı
  • Lâl
  • Refia Sultan


Ayşe Kara Alıntıları – Sözleri

  • Biz kuşları anlamıyoruz diye onlarda bizi anlamıyor değiller ya ! (İstanbul’un Çağrısı)
  • “Kalbe giden başka yollar vardı Çakır!” (İstanbul’un Çağrısı)
  • Tanrı aşkına! Hangi dinde vardır ev sahibine zarar vermek i! Sarayımı yıkmak mı istiyorsunuz??
    ” Ey imparator. Biz misafirlik adabını bilen bir topluluğuz. Adamlarınız, İmparator’un önünde yere kapanın, diyorlar. Biz ALLAHTAN başka asla hiç kimseye secde etmeyiz. Allah daha büyüktür, diyoruz…. (İstanbul’un Çağrısı)
  • İmkânsızın acısıyla içinin kesildiği, sabrının bitip taşkınlık yapabileceği, kuralları, gururu, sevabı, günahı aşabileceği bir tükeniş takip etti bu özlemi. (Lâl)
  • Kim bilir kim bilir İbni Arabi’nin söylediği şeklinde biz O’nun rüyasıyız. Tüm bunlar bir rüya.Savaşlar, acılar, kötülükler de bu rüyanın kâbus tarafı. Ve acı çektiğimiz süre da Allah katında yada sonsuzluk içinde kısa bir süre kim bilir bir an’dır. (Lâl)
  • Tuhaftır ben , Necip Fazıl’ı bile İstanbul yazılarını okuduktan sonrasında sevdim. Ne kadar da oldukca konuşmuştu gene. Necip Fazıl’ı nereden bilecekti Fuad -pardon o da büyük ozan Rilke’ye eşdeğer derler. Fuad mırıldandı: Ne hasta bekler sabahı… (Lâl)
  • Bir kent ki hanımlarıyla benzeşir;
    Bazen tüllenir, peçelenir
    Gözlerden saklar kendini.
    Bazen bir Rum dilberi;
    Günlük güneşlik
    Gözler önünde sere serpedir…
    A.Kara (Refia Sultan)
  • Aşk var mı hakkaten! – Evet, var. Peki, niçin yok oluyor o süre? – Her güzel şey şeklinde aşk da sonlu da ondan. Aşk bitmezse arayış biter ve sevgiliye tapınma adım atar. (Lâl)
  • Pencerenin önüne yerleştirilmiş birkaç kıymetli el yazması kitap: Miraçname, Mesnevi, Cezeri, Leyla ve Mecnun… (Lâl)
  • Ne söylense boş, koskoca adam sırra kadem bastı, açık bir yara şeklinde kaldı içimizde.Yitik yok olur kimi zaman. Sonra döner, gene gelir. Hep tamamlanmamış kalır içinde bir yan. Bilhassa bir sevinçte…Durur içinde coşan zemberek , ansızın durur. Ama o yok. O tamamlanmamış. (Lâl)
  • “Kin! Kin insanın kendi kellesini de alır sonunda.” (İstanbul’un Çağrısı)
  • Ey varlık verici. Ey bana varlık vererek en büyük cömertliği yapmış olan. Beni yeryüzünde halife kılan. Bana İstanbul u da ver! Bana fetih ver. Beni Müslümanlara yüz akı kıl…! (İstanbul’un Çağrısı)
  • Fatih çağ açıp çağ kapadı. Üstelik yirmi bir yaşlarında… (Lâl)
  • Vedalaşırken İlyas Rûmi, Sultan’a döndü “sabret” dedi. “Seni aceleye sevk edenlere de aldırma. İnsan acelecidir. Bu bizlere babamızdan kalma. Vakta ki Cenab-ı Hak, Âdem Peygamber’i çamurdan yaratıp ona biçim verdi, ruhundan üfledi. Ruh kalıbına girer girmez, daha can yarı belinde iken Âdem doğrulup kendine baktı. Yarı heykel, yarı et kemik!.. Kendine de sabret!” (İstanbul’un Çağrısı)
  • Kalbe giden başka yollar vardı Çakır! (İstanbul’un Çağrısı)
  • Acaba çocuklar da yetişkinler kadar acıyı, hüznü öylesine derin hissediyorlar mıydı? (Lâl)
  • Biz kuşları anlamıyoruz diye onlar da bizi anlamıyor değil ya … (İstanbul’un Çağrısı)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş