Eğitim

Mimarlık Denince – Doğan Hasol Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Mimarlık Denince – Doğan Hasol Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Mimarlık Denince kimin eseri? Mimarlık Denince kitabının yazarı kimdir? Mimarlık Denince konusu ve anafikri nedir? Mimarlık Denince kitabı ne konu alıyor? Mimarlık Denince PDF indirme linki var mı? Mimarlık Denince kitabının yazarı Doğan Hasol kimdir? İşte Mimarlık Denince kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Doğan Hasol

Yayın Evi: Yem kitabevi

İSBN: 9786058081109

Sayfa Sayısı: 160


Mimarlık Denince Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Mimarlık, mühendislik, tasarım, kültür, sanat vb. mevzu başlıklarında kitaplar yayımlayan YEM Yayın’ın, Mimarlık Denince… adlı yeni kitabı çıktı.

Mimarlık Denince…’de Doğan Hasol, mimarlığın çeşitli alanlarında 60 yıla yakın bir süreçte edinmiş olduğu deneyimlerin ışığında “mimarlığın ne olduğunu” ayrıntılarıyla konu alıyor; hattâ aykırı örneklerle, “ne olmadığını” da.

Mimarlığı çeşitli yönleriyle, mimar adaylarına ve mevzuya ilgi duyanlara yalın bir dil ve kurgu ile konu alıyor. Mimarlığın felsefe, sanat, tarih, teknoloji, araç-gereç, politika, çevre, şehir vb. dallarla ilişkilerini de ortaya koyarak aktaran Doğan Hasol mimarlığa ilişkin özetle şunları söylüyor:

“Mimarlık dünyanın en eski mesleklerinden biridir. Buna karşılık toplumda, hak ettiği şekilde bilinir olduğu söylenemez. İnsanlar sürekli olarak mimarî çevrelerde yaşarlar: ev, okul, sokak, mahalle, parklar, kentler vd… Bunların tümü mimarî mekânlardır, ne var ki insanlar çoğu kez, mimarî mekânlarda yaşadıklarının farkında bile değildir… Mimarlık, soyut bir bireşim (sentez)dir. Bileşenleri, MÖ 1. yüzyıldan bu yana en basit tanımıyla ‘işlevsellik, dayanıklılık, estetik’ olarak kabul edilir. İyi mimarlık için bu bileşenlerden hiçbirinin yetersiz düzeyde olmaması gerekir…

Bir binayı ya da yapıyı, sıkça rastlandığı gibi, ‘güzel’ ya da ‘çirkin’ sıfatlarıyla yorumlamak anlamsızdır. Bu tür öznel (subjektif) yaklaşımlarla yapılan yorumlar belki yorumu yapanın mimarlık bilgisi ve kültürel düzeyi konusunda fikir verebilir, ama yapının mimarî eleştirisi olarak bir değer taşımaz… Mimarlık, zaman ve mekânda gelişir. Mimarî birikim geçmiş dönemlerin, uygarlıkların, tarihin de en somut yansımalarını gözler önüne serer… O anlatımın içinde kentin çevresel ve coğrafi özellikleri ve topoğrafyası da vardır. Mimarlık, sürekli değişen dünyanın anlatımıdır; toplumsal, siyasal, bilimsel, kültürel, teknolojik, sanatsal gelişmelerin, kavramsal çatışmaların çok boyutlu olarak somutlaşmış yansımasıdır…”

(Tanıtım Bülteninden)


Mimarlık Denince Alıntıları – Sözleri

  • … mimar hem naturel kabiliyetlere haiz, hem de eğitilmeye yatkın olmalıdır. Ne beceri olmadan eğitim, ne eğitim olmadan kabiliyetle kusursuz bir sanatçı yetişebilir.
  • … iktidar odaklı demokrasiden, insan odaklı demokrasiye geçilmedikçe; temsili demokrasiyi katılımcı demokrasiye dönüştürmedikçe cemiyet huzura kavuşamıyor.
  • Mimarlık yapıtı bugün; topluma yararlılık, yaratıcılık-yenilik-özgünlük, sürdürülebilirlik, modern dil, kimlik, çevreye duyarlılık, güzel duyu kıymet, iç-dış uyumu, doğru strüktür, işlevsellik, engellileri gözetme, ekonomik olma şeklinde ölçütlerin yanısıra ekoloji, yapı fiziği, otomasyon şeklinde kimi uzmanlık katkılarını da bünyesinde bulundurmak konumundadır.
  • Son yılların yıldız baş yapıcılarından Jacques Herzog da, izlediğim internasyonal CNN televizyonunun bir programında, mimarlığı yalnızca tanımlamıyor, bir mimarın haiz olması ihtiyaç duyulan niteliklere de değiniyordu: ‘Bir mimar bununla birlikte uygulaman sanatçı ve dış ilişkiler uzmanı olmak zorundadır. Teknisyen yanıyla strüktür ve işlev gerekliliklerine çözüm bulacaktır, sanatçı niteliğiyle de güzel duyu problemlerine cevap verecektir; uzlaştırıcı dış ilişkiler uzmanı kimliğiyle ise, gerçekleştirilecek projede görevi olan herkesi ikna ederek, yapmak istediklerini benimsetmeyi başaracaktır.’ Herzog’a nazaran mimar, yukarıda sıralanan nitelikleri için diğeri yeteneklerinin yanısıra iyi bir organizatör olmak konumundadır.
  • İyi mimarlık için yalnızca mimarın iyi olması yetmez; mal sahibinin ya da işverenin de iyi olması, hatta toplumun iyi eğitilmiş, beğeni düzeyini geliştirmiş olması gerekir.
  • Kentsel dönüşüm, rantsal dönüşüme dönüşmemeli…
  • Gerçek mimari yapıt asla kuşkusuz, güzel duyu ve işlevsel niteliklerinin yanısıra doğru teknolojisini de ortaya koyan yapıttır.
  • “Fena mekanda iyi insan yetişir mi?”
    Kuşkusuz yetişmez.


Mimarlık Denince İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Mimarlık öğrencilerinin okuması ihtiyaç duyulan bir kitap bence. Gayet akıcı ve yararlı bir kitap. Kaliteli basımı okumaya çağrı ediyor. Biraz daha data olabilirdi kitapta fakat bu şekilde de kısa ve öz olmuş. (yusuf)


Mimarlık Denince PDF indirme linki var mı?


Doğan Hasol – Mimarlık Denince kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Mimarlık Denince PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Doğan Hasol Kimdir?

Doğan Hasol, 1937’de dünyaya geldi. 1956’da Galatasaray Lisesi’ni ve 1961’de İTÜ Mimarlık Fakültesi’ni tamamlamış oldu.

1961’de Mimarlık ve Sanat Dergisi’ni çıkaran topluluğa katıldı. Teknik Üniversite’deki asistanlığının yanı sıra Mimarlar Odası’nın dergisi Mimarlık’ın Yazı İşleri Müdürlüğünü yapmış oldu. Mimarlar Odası Yönetim Kurullarında çeşitli görevler üstlendi. 1968’de bir grup arkadaşı ile beraber yapı alanında bir data merkezi olan Yapı Endüstri Merkezi’nin kurdu ve ortalama 40 yıldan beri kurumun başlangıcında bulunuyor.

Serbest mimarlık çalışmalarını eşi ve kızıyla beraber kurmuş oldukları Has Mimarlık grubu içinde sürdürmektedir.


Doğan Hasol Kitapları – Eserleri

  • Mimarlar Dik Durur!
  • Mimarlık Denince
  • Ansiklopedik Mimarlık Sözlüğü
  • 20. Yüzyıl Türkiye Mimarlığı
  • Anılar Kuşlar Gibidir
  • Geleceğin Geçmişini Yemişler
  • Her Şeyin Mimarı Var


Doğan Hasol Alıntıları – Sözleri

  • Son yılların yıldız baş yapıcılarından Jacques Herzog da, izlediğim internasyonal CNN televizyonunun bir programında, mimarlığı yalnızca tanımlamıyor, bir mimarın haiz olması ihtiyaç duyulan niteliklere de değiniyordu: ‘Bir mimar bununla birlikte uygulaman sanatçı ve dış ilişkiler uzmanı olmak zorundadır. Teknisyen yanıyla strüktür ve işlev gerekliliklerine çözüm bulacaktır, sanatçı niteliğiyle de güzel duyu problemlerine cevap verecektir; uzlaştırıcı dış ilişkiler uzmanı kimliğiyle ise, gerçekleştirilecek projede görevi olan herkesi ikna ederek, yapmak istediklerini benimsetmeyi başaracaktır.’ Herzog’a nazaran mimar, yukarıda sıralanan nitelikleri için diğeri yeteneklerinin yanısıra iyi bir organizatör olmak konumundadır. (Mimarlık Denince)
  • … iktidar odaklı demokrasiden, insan odaklı demokrasiye geçilmedikçe; temsili demokrasiyi katılımcı demokrasiye dönüştürmedikçe cemiyet huzura kavuşamıyor. (Mimarlık Denince)
  • “Bütün bu olaylar karşısında Batı dünyası yalnızca üzüntülerini dile getirmekle yetiniyor. Ne kadar duyarlı, ne soylu bir tablo değil mi? Yalnızca kendinden olanı değerli sayan, kendinden olmayanı yakıp yıkacak kadar çifte standartlı, ilkel bir uygulama nasıl yorumlanmalıdır?” (Geleceğin Geçmişini Yemişler)
  • Yüzyıllar boyu devam eden ve yavaş gelişen tekniklerin getirmiş olduğu tecrübe birikimi sonucunda en olgun noktasına erişen bir detay anlayışıyla ahşap yapım teknolojisi, kendine özgü mimarlık biçimleri olan anonim ürünler vermiştir. Yangınlardan ve yıkılmaktan kurtularak günümüze ulaşan bazı Bursa, Kütahya, Ankara, İstanbul evleri, eski ahşap Turk evleri ve tutarlı yapım geleneği mevzusunda kafi data verirler. (Ansiklopedik Mimarlık Sözlüğü)
  • Gerçek mimari yapıt asla kuşkusuz, güzel duyu ve işlevsel niteliklerinin yanısıra doğru teknolojisini de ortaya koyan yapıttır. (Mimarlık Denince)
  • “Günümüzde siyaset her şeye egemen olmaya çalışıyor; bilime, sanata, toplumsal yaşama… Oysa gerçek demokrasilerde siyaset; dine, sanata, bilime karışmaz.” (Geleceğin Geçmişini Yemişler)
  • … mimar hem naturel kabiliyetlere haiz, hem de eğitilmeye yatkın olmalıdır. Ne beceri olmadan eğitim, ne eğitim olmadan kabiliyetle kusursuz bir sanatçı yetişebilir. (Mimarlık Denince)
  • “Biz mimarlar devamlı kazık yiyoruz”
    “İşte o sayede dimdik ayaktayız ya! .. “Böylece, mimarların iyi mi dimdik ayakta kalabildiklerinin sırrı çözülmüş oldu. (Mimarlar Dik Durur!)
  • Öğrenciliğimizde, “imara mimara ne hacet; gidersin kalfaya, olur biter” diyerek eğlendiğimiz olurdu. Çarpık kentleşme birazcık da bu anlayışın ürünüdür. Zamanla kalfalar müteahhit(!) oldular. Lâf aramızda, nerede o eski kalfalar?!.. Onları yaşatabilseydik keşke. (Mimarlar Dik Durur!)
  • Mimarlık yapıtı bugün; topluma yararlılık, yaratıcılık-yenilik-özgünlük, sürdürülebilirlik, modern dil, kimlik, çevreye duyarlılık, güzel duyu kıymet, iç-dış uyumu, doğru strüktür, işlevsellik, engellileri gözetme, ekonomik olma şeklinde ölçütlerin yanısıra ekoloji, yapı fiziği, otomasyon şeklinde kimi uzmanlık katkılarını da bünyesinde bulundurmak konumundadır. (Mimarlık Denince)
  • “İç mekan, dış mekan, arada vitrin” ((: (Mimarlar Dik Durur!)
  • Mimarlar çoğu zaman keyifli ve renkli kişilerdir.
    Yaratmak için yaşamayı severler. (Mimarlar Dik Durur!)
  • “Başka bir deyişle, Doğu’nun en batılı, Batı’nın en doğulu ülkesiyiz. Yabancıların hiç anlamadığı bu durumu biz bile zaman zaman anlamakta güçlük çekiyoruz. Ne var ki, sonuçta, hepimiz bu coğrafyanın ürünüyüz.” (Geleceğin Geçmişini Yemişler)
  • “Hayır! Gökdelenler dikerek yükselinmez.” (20. Yüzyıl Türkiye Mimarlığı)
  • “Fena mekanda iyi insan yetişir mi?”
    Kuşkusuz yetişmez. (Mimarlık Denince)
  • Kentsel dönüşüm, rantsal dönüşüme dönüşmemeli… (Mimarlık Denince)
  • “Mimarlığın sorunlarının çözümü, ülke sorunlarının çözümüne bağlıdır. Ülke sorunları çözülmeden mimarlık sorunları çözülemez.” (Geleceğin Geçmişini Yemişler)
  • “Vatan cephesi, muhalefetin kin ve husumet cephesine karşı kurulmuştu; Vatan Cephesi’nden olmayanlar şer cephesindendiler.”
    Bu dil hepimize tanıdık. 64 yıl ilkin kurulan cümle bugünmüş şeklinde kulaklarımda yankılanıyor. Hepiniz bilirsiniz. (Geleceğin Geçmişini Yemişler)
  • “Sosyal yaşamın yeni dünya düzeninde ise, gelişmiş ülkelerde toplumun yerini öncelikle birey alıyor, birey giderek önem kazanıyor. Artık öncelik insan haklarında, bireylerde, bireyin özgürlüğünde ve bireysel olanda…” (Geleceğin Geçmişini Yemişler)
  • “İstanbul, aşırı nüfus, plansızlık ve bilim dışı tutarsız kararlarla tam bir azman şehir haline geldi. İstanbulluların, artık şehirlerine ve demokratik haklarına sahip çıkmak istemesi doğal karşılanmalıdır.” (Geleceğin Geçmişini Yemişler)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş