Kitap Künyesi

Yazar: Theodor Storm

Çevirmen: Turan Erdem

Yayın Evi: Yeşil Elma Yayıncılık

İSBN: 9786054226078

Sayfa Sayısı: 359

Kır Atlı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Genç kız, parmağını dudaklarına götürdü; babası, niyetini öğrense, onu evden bırakmazdı; bunu oldukça iyi biliyordu. Fakat çabucak kendini toparladı. “Uyuyamadım, baba” diye cevap verdi; “herkesle birlikte çayıra gidip çalışmak istiyorum; bu sabah öyle hoş bir serinlik var ki……Oda kapısını dikkatle açtı. Sokak kapısından dışarıya çıkınca, uşağın her iki hizmetçi kızı yine uyandırdığını işitti. “Böyle yalan söylemek zorunda kalmam ne kötü” diye düşündü ve birazcık içini çekti; “ama insan sevgilisi için ne yapmaz.”…Reinhard, elinde içki bardağı ile yerinden fırlayıp kızın karşısına dikildi. Kız, ters ters: “Ne istiyorsun?” diye sordu. “Gözlerini görmek!” “Gözlerimden sana ne?” Reinhard, alev ateş batışlarla ona tepeden bakıyordu: “Çok iyi biliyorum ki, onlar aldatır insanı!” Kız yüzünü avuçlarının içine almış onu merakla süzüyordu. Reinhard, bardağını dudaklarına götürdü ve: “Güzel ve günahkar gözlerin için!” diyerek içkiyi yudumladı. Kız başını kaldırdı ve kırıtarak gülümsedi: “Ver!..” dedi. Siyah gözlerini, onunkilerden ayırmaksızın bardakta kalanı sonuna kadar içti.

Kır Atlı Alıntıları – Sözleri

• Günlük işini doğru yapmışsan, uyku kendiliğinden gelir.
• Yüreğini başka insanlara karşı bir direnç ve kapalılık kaplamıştı.
• Ensesi kalınca bir ceberrüt ya da fena bir kimsenin azizlerden sayılması ya da kendimizden bir aşama yüksek olan becerikli birinin hayaletler içinde yer alması; bunlar devamlı olabilen şeylerdir.
• Size masallarınızı kendinize saklamanızı ya da kazlarla tavuklara anlatmanızı söylememiş miydim?
• Tanrı insanlara cevap vermez, kim bilir anlayamazlar diye!
• Hava buz gibiydi; kaskatı kesilmiş ellerimle dizginleri zor tutuyor ve durmaksızın bağırıyor, rüzgârın şiddetiyle sürüklenen karga ve martılara bile sövmeden edemiyordum.
• Bana fenalık yapanlara bile yardım etmek isterim.
• Bana fırlattığın çamurun birazının olsun üzerimde yapışarak kalacağını bilsen dahi, sen bunu gene de yaparsın.
• Nasıl olur da senin şeklinde her şeyi öğrenmeye çalışan hovarda bir çocuk, bu şekilde uydurma kocakarı masallarına inanır?

Kır Atlı İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Tamamen okuduğum için paylaştığım bir kitap. Yani hikâye sizi sarıyor fakat o yazarın anlatımından kaynaklı aslına bakarsak. Ortada değişik bir hikâye falan yok. Tavsiye etsem bu sefer o yumurtalar bana gelir .tavsiye etmiyorum fakat şunu da eklemek isterim: kitap fena değil okutturuyor kendini yalnız mevzu değişik değil o yüzden de karar sizin. Ama ben ne bulursa okuyan bir insan olduğum için okudum dostlar. (Cüneyt Canver Turhan)

Kır Atlı PDF indirme linki var mı?

Theodor Storm – Kır Atlı kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Kır Atlı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Theodor Storm Kimdir?

STORM, Theodor (1817-1888) Alman, ozan ve yazar. Bilhassa uzun öyküleriyle tanınmıştır. 14 Eylül 1817’de Schleswig-Holstein’da Huşum’ da hayata merhaba dedi, 4 Temmuz 1888’de Huşum civarlarındaki Hademarschen’de öldü. Kiel’de hukuk öğretimi görmüş oldu. 1847-1852 içinde Husum’da avukatlık yapmış oldu.

Theodor Storm Kitapları – Eserleri

• Hayalet Süvari
• Fıçıdan Öyküler
• Kır Atlı
• Meşe Ağaçlı Köşk
• Meşe Ağaçlı Şato
• Immensee
• Renate
• Üç Masal
• Üniversitede
• Haderlevhus’ta Bir Düğün
• Aquis Submersus

Theodor Storm Alıntıları – Sözleri

• Nasıl olur da senin şeklinde her şeyi öğrenmeye çalışan hovarda bir çocuk, bu şekilde uydurma kocakarı masallarına inanır? (Kır Atlı)
• …buralıyım, burada doğdum, köklerim burada! (Hayalet Süvari)
• Terazi hala ölüm ve yaşam içinde sallanıyordu. (Meşe Ağaçlı Şato)
• Görüyorum beyaz giysinin önümden uçup
  geçtiğini
  Ve senin hafifçe, yumuşak bedenini
  Ve her zamankinden daha tatlı akarak
  fışkırıyor ıtırı gecenin
  Ve rüya içinde şeklinde, çanak yaprağından
  bitkilerin
  Hep, hep seni düşündüm;
  Ben uyumak isterim; fakat sen dans
  etmeye mecbursun. (Hayalet Süvari)
• “Güzel yağmur perisi!
  Uykun üzer herkesi;
  Fazlaca dikkat et kendine:
  Sen uyurken bir nine
  Karanlıkta kal diye
  Seni verir geceye!” (Fıçıdan Öyküler)
• Size masallarınızı kendinize saklamanızı ya da kazlarla tavuklara anlatmanızı söylememiş miydim? (Kır Atlı)
• Bana fırlattığın çamurun birazının olsun üzerimde yapışarak kalacağını bilsen dahi, sen bunu gene de yaparsın. (Kır Atlı)
• Her yerde gözüm olsun isteniyor fakat benim yalnız iki gözüm var. (Hayalet Süvari)
• Tanrı insanlara cevap vermez, kim bilir anlayamazlar diye! (Kır Atlı)
• “Bakın! İnsanın saçları kırlaşır, gözleri kırmızılaşır; kendisi çirkinleşir, neşesiz, can bunaltan olur! İşte, gördünüz mü, biz buna yaşlı deriz!” (Fıçıdan Öyküler)
• Bana fenalık yapanlara bile yardım etmek isterim. (Kır Atlı)
• Bu böyledir, bayım: Sokrates’e zehir içirdiler ve İsa’yı da çarmıha gerdiler! Bugünlerde bu şekilde şeyler yapmak olmasa da, şiddetten yana birini, ya da fena niyetli, ensesi kalınca rahibi mukaddes duyuru etmek ya da çalışkan birini, sırf bizlerden fazlası olduğundan hortlağa ya da hayalete dönüştürmek, bunlar hep oluyor. (Hayalet Süvari)
• Günlük işini doğru yapmışsan, uyku kendiliğinden gelir. (Kır Atlı)
• Yüreğini başka insanlara karşı bir direnç ve kapalılık kaplamıştı. (Kır Atlı)
• Bir fıçının içine bir karınca düşmüş. Bir insan gelmiş fıçının başına, karıncayı görmüş “Ne işin var senin burada?” demiş ve karıncayı ezip yok etmiş.
  Bir fıçının içine bir karınca düşmüş. Bir insan gelmiş fıçının başına, karıncayı görmüş “Kimseye zararın yok sempatik hayvan, haydi fıçıda yaşamaya devam et” demiş.
  Bir fıçının içine bir karınca düşmüş. Bir insan gelmiş fıçının başına, karıncayı görmüş, bir kaşık şeker serpmiş fıçının içine.
  Bir fıçının içine bir karınca… (Fıçıdan Öyküler)
• Andrees, o zamana kadar el sürmediği minik bal şarabı şişesini anımsadı. Tıpayı çekip açmış olduğu vakit, bir ihtimal yüz yıl ilkin arıların, çanaklarından bu şarap için bal toplamış olduğu binlerce çiçek açmış şeklinde güzel bir koku yayıldı. Genç kızın dudakları şişenin kıyısına dokunur dokunmaz, zavallı derhal gözlerini açtı. “Ah! Ne güzel bir çayırdayız:” diye bağırdı.
  “Çayırda filan değiliz, Maren; fakat iç de birazcık güçlen!” (Fıçıdan Öyküler)
• Bilirsiniz, birazcık olsun göze batan birine geçmişte meydana getirilen ya da yapılmayan hataların sorumluluğunu yüklemek kadar kolay bir şey yoktur. (Hayalet Süvari)
• “Güzel yağmur perisi!
  Uykun üzer herkesi;
  Fazlaca dikkat et kendine.
  Sen uyurken bir nine,
  Karanlıkta kal diye
  Seni verir geceye..!” (Fıçıdan Öyküler)
• Terazi hala ölüm ve yaşam içinde sallanıyordu. (Meşe Ağaçlı Köşk)
• “…ve tekrardan toprağa dönüşecek insan!” (Hayalet Süvari)