Eğitim

Perde Arkası – Barbey d’Aurevilly Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Perde Arkası – Barbey d’Aurevilly Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Perde Arkası kimin eseri? Perde Arkası kitabının yazarı kimdir? Perde Arkası konusu ve anafikri nedir? Perde Arkası kitabı ne konu alıyor? Perde Arkası PDF indirme linki var mı? Perde Arkası kitabının yazarı Barbey d’Aurevilly kimdir? İşte Perde Arkası kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Barbey d’Aurevilly

Çevirmen: Aysel Bora

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789750748110

Sayfa Sayısı: 56


Perde Arkası Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

JULES BARBEY D’AUREVILLY, 1808’de Saint-Sauveur-le Vicomte’ta dünyaya geldi. Paris’teki Stanislas Koleji’nde ve Caen’de Hukuk Fakültesi’nde öğrenimini tamamladıktan sonrasında Paris’e yerleşti. Joseph de Maistre ve Stendhal’in eserlerinden etkilenen, Balzac’ın yazdıklarına büyük bir hayranlık duyan Barbey, çeşitli gazete ve dergilere makaleler yazdı, moda eleştirmenliği yapmış oldu. 1846’da Katolikliğe dönerek Katolik Dünyası Dergisi’ni çıkardı. 1852’de edebiyat eleştirmeni olarak Bonapartist gazete Le Pays’ye girdi. 1851’de tanıştığı ve sevilmiş olduğu Bouglon baronesiyle evlenme projesinin hiçbir sonuca ulaşamaması, annesinin ölümü, 1862’de Victor Hugo’nun Sefiller’ine saldırmış olduğu için Le Pays’den kovulması, liberal imparatorluğa doğru gidişten duyduğu kaygı – tüm bunlar onun imparatorluk fikrinden uzaklaşmasına ve muhalif bir kimliğe bürünmesine yol açtı. Yazdığı eleştirilerde aslına bakarsanız keskin olan dili giderek sertleşti. Öykü ve romanları arka arkaya yayımlandı. 1874’te basılan Şeytani Öyküler hakkında kovuşturma açıldı. Barbey d’Aurevilly, arkadaşlarının müdahalesiyle mahkemeye çıkmaktan kurtuldu. Karaciğerinden rahatsız olmasına karşın emek harcamayı sürdürdü. 1889’da Paris’te öldü.


Perde Arkası Alıntıları – Sözleri

  • “Zekâ, hayal gücü demek değildir.”
  • “Erkekleri yönetmenin en iyi, kim bilir tek yolu onları tutkularından yakalamaktır.”
  • “Romandan konuşmak, her insanın kendi hayatından bahsetmesi benzer biçimde bir şeydi.”
  • “Bu şekilde bir hikâye anlatarak bizimle alay mı ediyorsunuz mösyö?”
    “Madam, hayal perdesi denen bir çeşit tül yok mudur?..”
  • -“Bu şekilde bir öykü anlatarak bizimle alay mı ediyorsunuz mösyö?
    +Madam, hayal perdesi denen bir çeşit tül yok mudur?”
  • Belki de bu cins organizmalar yalanı yalan için seviyordur, tıpkı sanatı sanat için sevmek benzer biçimde, tıpkı Polonyalıların savaşmayı sevmeleri benzer biçimde.
  • “Müzik ve yaşam da öyleki. İkisini de anlamlı kılan, akorlardan oldukca sessizliklerdir.”
  • •” Soylu olanlarla olmayanlar arasındaki sınır çizgisi o denli derin, o denli kalınca, o denli açılmazdı ki soylularla sonradan görmeler içinde herhangi bir savaşım olması olanaksızdı.”
  • Erkekleri yönetmenin en iyi, kim bilir tek yolu onları tutkularından yakalamaktır
  • Marmor, Kur’an’a inanç eden bir Türk kadar katıydı. Düşüncelerinin sarayını sımsıkı sakınan dilsiz gibiydi.


Perde Arkası İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Daha ilkin “Şeytani Öyküler” ve “Adı Sanı Belirsiz Bir Olay” kitaplarını okuduğum Jules Barbey D’Aurevilly’ nin #lacivertklasikler serisindeki öyküsünü de okumak istedim.
Farklı karakterler üstünden dönem Fransa’sını özetleyen bu öykü, toplumsal statüye haiz bir grup insanoğlunun bir araya gelmiş olarak esprilerle hikayelerle ettikleri söyleşi üstünden şekil alır.
Bize anlatıcı vasıtasıyla aktarılan hikayeler ekseriye aristokrasi ve monarşi üzerinedir.
#laflayalım
Erken yaşlardan itibaren Katolik, monarşist ve karşı-devrimci fikirlere haiz olan d’Aurevilly bununla birlikte dandisttir…
Dandizm, bir çok insanoğlunun inanmak istediğinin tersine yalnız şık giysilerle arz-ı endam edip haz ardında koşan maddesel bir elitlik değil, romantizmin başka bir biçimidir.
Barbey dandizmin zarif ve düzensiz yaşamını sürdürürken ultramontanizm (Katolik Kilisesi içinde Papa’nın imtiyazlarına ve güçlerine vurgu icra eden bir yazıhane politik anlayışıdır) ve mutlakiyetçiliğin sadık bir savunucusu olmuştur.
Bu tavrını da dandyizm ve George Brummell üstüne yazdığı denemede, Baudelaire’den ilkin teorize eder. kitap/kitap–262191 (Meltem Bige)

//PERDE ARKASI
//JULES BARBEY D’AUREVILLY
Perde arkası, değişik karakterler üstünden dönem Fransa’sını anlatır. Belli bir kesimden insanların bir araya gelmiş olduğu, komiklik ve öykü anlatarak söyleşi ettikleri bir evde gerçekleşen vakaları bizlere bir anlatıcı vasıtasıyla aktarır.
Herkesin hazır olduğu bigün bir adam, birbirinden bağımsız görünen fakat arka planda bağlantılı hikayeler anlatır. Bu hikayeler genel anlamda asil, aristokratik, monarşi izleri taşır. Bazen de büyük kaosa niçin olacak haberleri aktarır.
Devrin toplumsal, siyasal ve etik yapısını eleştiren D’aurevilly, bunu kimi zaman kitaplarıyla kimi zaman de gazete yazılarıyla yapmıştır. Balzac, Baudelaire benzer biçimde şahsiyetlerden etkilenen yazarın, ‘Şeytani Öyküler’ isminde bir kitabı daha var.
Fransa İhtilali, benim dikkatimi çeken bir dönem. Geçirdiği değişimler, ( monarşiden cumhuriyete) düşünce akımları, mühim atılımlar o dönemde ivme kazanmış. Kelebek tesiri benzer biçimde tüm dünyaya yayılan bir etkiye de haiz olmuş.
Değişik tarzda okumalar yapmak isterseniz listenize ekleyebilirsiniz.
Kitapla kalınca
.
.
#kısaklasikler #lacivertklasiklerserisi #perdearkası #julesbarbeydaurevilly #fransızedebiyatı #fransaihtilali #aristokrasi #monarşi #cumhuriyet (Kamelyalı Kadın)


Perde Arkası PDF indirme linki var mı?


Barbey d’Aurevilly – Perde Arkası kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Perde Arkası PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Barbey d’Aurevilly Kimdir?

2 Kasım 1808’de Saint-Sauveur-le-Vicomte’ta dünyaya geldi. 1756’da soyluluk unvanı almış ve Devrimin yaşantılarını altüst etmiş olduğu kralcı bir ailenin çocuğudur. Paris’teki Stanislas Koleji’nde ve Caen’de Hukuk Fakültesi’nde tahsil gördü. Caen’de yayıncı Trebutien’le dostluk kurdu. Oldukça okuyan ve bilhassa Byron’un eserlerine tutkun olan Barbey, öğrenimini tamamladıktan sonrasında Paris’e yerleşti. Sanatçıların uğrak yeri olan salonların müdavimi olup dağınık bir yaşam sürmekle beraber okumayı ve yazmayı dikkatsizlik etmedi. Joseph de Maistre ve Stendhal’in eserlerinden etkilenen, Balzac’ın yazdıklarına büyük bir hayranlık duyan Barbey, çeşitli gazete ve dergilere makaleler yazdı, moda eleştirmenliği yapmış oldu. 1846’da Katolikliğe dönerek Katolik Dünyası Dergisi’ni çıkardı. 1852’de o an için mümkün olabilecek tek rejim olarak görmüş olduğu imparatorluğun tekrardan kurulması için Le Public’te kampanya başlattı ve edebiyat eleştirmeni olarak Bonapartist gazete Le Pays’ye girdi. 1857’de hakkında fena eleştiriler çıkan Balzac’ı Le Pays’de savundu, Fenalık Çiçekleri yüzünden başı adaletle derde giren Baudelaire’in yanında yer aldı. Yavaş yavaş imparatorluk fikrinden uzaklaştı. 1861’de yeniden “uygunsuz” alışkanlıklarına ve salonlara döndü. 1851’de tanıştığı ve sevilmiş olduğu Barones de Bouglon’la evlenme projesinin devamlı ertelenmesi ve hiçbir sonuca ulaşamaması, annesinin ölümü, yayıncı Trebutien’le bağlarını koparması, 1862’de Victor Hugo’nun Sefiller’ine saldırmış olduğu için Le Pays’den kovulması, liberal imparatorluğa doğru gidişten duyduğu kaygı – tüm bunlar imparatorluk fikrinden uzaklaşmasına ve muhalif bir kimliğe bürünmesine yol açtı. Yazdığı eleştirilerde aslına bakarsanız keskin olan dili giderek sertleşti. 1874’te basılan İblisler hakkında kovuşturma açıldı. Barbey arkadaşlarının müdahalesiyle mahkemeye çıkmaktan kurtuldu. Karaciğerinden rahatsız olmasına karşın gene de emek harcamayı sürdürdü. Geçirdiği ağır bir kanamanın peşinden 23 Nisan 1889’da Paris’te öldü.


Barbey d’Aurevilly Kitapları – Eserleri

  • Şeytani Öyküler
  • Perde Arkası
  • Adı Sanı Belirsiz Bir Olay
  • Kırmızı Perde
  • Suçta Mutluluk
  • Züppelik


Barbey d’Aurevilly Alıntıları – Sözleri

  • “Devamlı bir mutluluk aslına bakarsanız şaşırtıcı bir şeydir; fakat suçlulukta yaşanmış olan bu mutluluk insanı afallatıyor.” (Suçta Mutluluk)
  • “…Ancak insanın hiç unutamadığı şeyler vardır. Çok değildir ama vardır. Ben bunlardan üçünü bilirim; kuşandığınız ilk üniforma, katıldığınız ilk savaş ve sahip olduğunuz ilk kadın.” (Şeytani Öyküler)
  • ..şundan dolayı öyleki bayanlar vardır ki aşk ve özveriyle yoğrulmuşlardır, kendilerini öldüren darbeye karşılık bile vermezler. (Şeytani Öyküler)
  • …yaşam ilerledikçe anılar içinde devamlı ötekilerden oldukca daha şiddetli parıldayan ve insanoğlunun, uğruna her şeyini vereceği bir duygunun olduğu da gerçektir. (Şeytani Öyküler)
  • “Yazgı, insanın doğduğu toprağı sevmesini en yüce nedenlerle istemiştir; tıpkı, sevgisine layık olmasa da annesini sevmesi gibi.” (Adı Sanı Belirsiz Bir Olay)
  • …insan olmanın zavallılığı, her şeye alışmak zorunda olunmasında yatıyor. (Adı Sanı Belirsiz Bir Olay)
  • Aşkımız tetiği aynı anda çekilen ve öldüren iki tabanca atışı benzer biçimde eşzamanlı oldu… (Şeytani Öyküler)
  • Ah, sizi seven bayanlar tarafınca devamlı sevilmek isteyen sizler, kendinizi asla tamamen bilinebilir kılmayın. (Adı Sanı Belirsiz Bir Olay)
  • Mutlu insanların ciddi bulunduğunu daha ilkin de fark etmişimdir. En ufak bir harekette dökülüverecek ya da kırılabilecek, ağzına kadar dolu bir kadeh benzer biçimde taşırlar yüreklerini içlerinde. (Şeytani Öyküler)
  • artık tek düşündüğüm şey mutlu olmaktı. (Kırmızı Perde)
  • Mutluluk anlatılamaz! Tarif edilemez. Nasıl damarlarda dolaşan kanın resmi yapılamazsa, mutluluğun da, yaşama daha yüce bir yaşamın doluşunun da resmi yapılamaz. (Suçta Mutluluk)
  • “Mutluluk anlatılamaz!” (Suçta Mutluluk)
  • “Kimsenin beşiğine bakmamak gerek.” (Suçta Mutluluk)
  • “yaşadığımız aşkların en güçlüsünün çoğu kimsenin sandığı gibi ilk ya da son aşk olmayıp ikinci aşk olduğunu duymuşumdur.” (Şeytani Öyküler)
  • Marmor, Kur’an’a inanç eden bir Türk kadar katıydı. Düşüncelerinin sarayını sımsıkı sakınan dilsiz gibiydi. (Perde Arkası)
  • Ama en sağlam ruhta bile her şey uyuşuyor ve ruh, kim bilir bu yüzden en sağlam şey… (Şeytani Öyküler)
  • fakat gencecikti ve gençlikte her derde ilaç bulunabilirdi! (Adı Sanı Belirsiz Bir Olay)
  • fakat insan olmanın zavallılığı, her şeye alışmak zorunda olunmasında yatıyor. (Adı Sanı Belirsiz Bir Olay)
  • “Romandan konuşmak, her insanın kendi hayatından bahsetmesi benzer biçimde bir şeydi.” (Perde Arkası)
  • bana bakıyor fakat görmüyor gibiydi. (Kırmızı Perde)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş