Eğitim

Şiir Nasıl Yapılır – Vladimir Mayakovski Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Şiir Nasıl Yapılır – Vladimir Mayakovski Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Şiir Nasıl Yapılır kimin eseri? Şiir Nasıl Yapılır kitabının yazarı kimdir? Şiir Nasıl Yapılır konusu ve anafikri nedir? Şiir Nasıl Yapılır kitabı ne konu alıyor? Şiir Nasıl Yapılır PDF indirme linki var mı? Şiir Nasıl Yapılır kitabının yazarı Vladimir Mayakovski kimdir? İşte Şiir Nasıl Yapılır kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Vladimir Mayakovski

Çevirmen: Alper Çeker

Yayın Evi: Altıkırkbeş Basın Yayın

İSBN: 9786059878463

Sayfa Sayısı: 56


Şiir Nasıl Yapılır Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Mayakovski, ” Şiir Nasıl Yapılır?” adlı metni 1926 yılının Mart ayında yazdı. Metin iki bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde ozan, kendisine kadarki yazarların aynı mevzuda yazdıklarını eleştirir. İkinci bölümde somut bir örnek üstünden şiir hakkında görüşlerini ortaya koyar.

1925 senesinde Sergey Yesenin intihar etmiş ve arkasından okuyanları oldukca etkileyen bir veda şiiri bırakmıştır (Bu şiir, Türkçe’de Azer Yaran çevirisiyle okunabilir). Yesenin’in intiharının insanları özendirmesi tehlikesine karşı Mayakovski, “Sergey Yesenin’e” adlı bir şiir yazar. Metnin ikinci bölümünde Mayakovski bu şiiri iyi mi “yaptığını” anlatmaktadır.

Mayakovski, metnin yalnızca bir yerinde Rus Biçimcileri’ni anar, bu da muhtemelen devrin baskıcı ortamı yüzündendir. Ancak savunduğu fikirler Rus Biçimcileri, bilhassa Viktor Şklovski ve Roman Yakobson ile tamamen örtüşmektedir. Tıpkı Şklovski’nin “Don Kişot Nasıl Yapıldı?” adlı yazısında kurgunun “yapıldığını” savunması benzer biçimde Mayakovski de şiirin yapıldığını savunur ve gene Şklovski benzer biçimde “yöntem tekniği” (Rusça “priyom”) terimini kullanır. Biçimciler başta anlamın olmadığını, şiirin anlam ifade etmeyen nağmelerle başladığını düşünür ki paralel görüşlere Mayakovski’de de rastlarız. Mayakovski, şiirselliği ses akışmalarında görür. Roman Yakobson da Amerika Birleşik Devletleri’nde çalmış olduğu sırada verdiği “I like Ike” örneği ile şiirselliği ses akışmalarında bulmaktadır. Sonuç olarak Mayakovki’nin “Şiir Nasıl Yapılır?” adlı kitabı Biçimci bir çalışmadır.

Metni çevirirken Mayakovski’nin yapmış olduğu şiir alıntılarında yazarın anlam aktarmak istediği yerlerde anlam çevirisi yaptım fakat ses özelliklerini aktarmak istediği yerlerde çeviriyazı ile yetindim. Mayakovski, devrin edebiyat ortamına hitaben yazdığı için pek oldukca kapalı gönderme yapıyor; metni anlaşılır kılmak adına bu göndermeler hakkında dipnotlar koydum. Son olarak; Mayakovski’nin devrik ve uzun, bileşik cümlelerden oluşan tarzını elden geldiğince korumaya çalıştım fakat anlamayı güçleştirdiği yerlerde onun devrik cümlelerini düz olarak aktardım.


Şiir Nasıl Yapılır Alıntıları – Sözleri

  • ölmek yeni bir şey değil dünyada,
    fakat yaşamak da daha yeni değil kuşkusuz
  • Ozan denen adam tam olarak kendi poetik kaidelerini ortaya koyan kişidir.
  • Ne kadar yetenekli olursa olsun asla kimse başlangıçta derhal büyüleyici eserler yazmaz; öteki taraftan, ilk emek harcama devamlı “en taze” olandır, sanki o ana kadarki ömrünün tüm birikimi onda içerilmektedir.
  • 1913 senesinde, Saratov’dan Moskova’ya dönüşte vagonda yol dostum olan hanıma sınırsız güvenilirliğimi kanıtlama amacıyla, “adam değil, pantolon giymiş bir bulut” olduğumu söyledim. Söyler söylemez bu sözün şiir için kullanılabilecekken birden yayılarak ağızlara sakız olabileceğini, boş yere harcanacağını düşündüm. Dehşet içinde otuz dakika bu hanımı sorguladım ve sözcüklerimin onun yalnızca bir kulağından girip diğerinden çıktığına ikna oldum.
    İki yıl sonrasında “Pantolonlu Bulut” bana uzun bir şiirin adı için gerekti.
  • Ananasları ye,
    Keklikleri at ağzına,
    Son günün geldi senin, burjuva…
  • Şiir yapıcısı ustalığını geliştirmek ve şiirsel birikimini arttırmak için her gün çalışmalıdır.
  • Hoşça kal, dostum. Hoşça kal mutluluklar.
    Sevgili dostum, yüreğimde yaşayacak anın.
    Sonunda ayrılmak yazgısı olsa da insanoğlunun.
    Hoşça kal dediğimiz benzer biçimde buluşmak da var.
    Hoşça kal, dostum, el sıkışmadan, suskunlukla.
    Sakın üzülme, nedir bu gözlerindeki hüzün?
    Şu yaşamda yeni bir şey değil ki ölüm,
    Ama pek o şekilde yeni sayılmaz yaşamak da.
  • şâir denen adam tam olarak kendi poetik kaidelerini ortaya koyan kişidir.


Şiir Nasıl Yapılır İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Yazar, hususi yaşamını bizimle paylaşıyor. Şiirin iyi mi yazılacağını ele alan yazarımız, verdiği örneklerle iz bırakıyor. Hayatının dönüm noktasını bizlerle paylaşıyor ve “Bu benzer biçimde durumlarda iyi mi başarıya gidilir?” sorusunu yanıtlıyor. (Dilara Hasırcı)

İlk basımı 1926 senesinde yapılmış olan Rus Ozan ve Yazar Vladimir Mayakovski’nin “Şiir Nasıl Yapılır” adlı bu kitabı, iki bölümden oluşuyor.
Bir oldukca kez okuduğum bu araştırma-araştırma kitabını ağırlıklı olarak yazarın kendi görüşlerini paylaşarak yapmanın daha yararlı olacağını düşündüm.
Yazar kitabın birinci bölümünde; genel olarak ozan ve şiirin iyi mi olması gerektiği hakkında bilgiler verirken bir taraftan da şiirin iyi mi yapılması icap ettiğini konu alıyor. İkinci bölümde ise birinci bölümde bahsetmiş olduğu şiir hakkında görüşlerini somut bir örnek üstünden ortaya koyuyor.
Ozan ve şiir hakkında görüşlerini ortaya koyarken bir taraftan da diyor ki:
“Hiçbir kaideyi insan ozan olsun, şiir yazsın diye vermiyorum. Bu şekilde bir kural kesinlikle yoktur. Ozan denen adam tam olarak kendi poetik kaidelerini ortaya koyan kişidir.”
Ozan hakkında, şiir hakkında, ozan-şiir ilişkisi hakkında aşağıdaki örneklere benzer ifadeler paylaşıyor. Şu şekilde diyor:
“Bir ozan, durum ne olursa olsun, her karşılaşmayı, her işareti, her vakası sözcüklere dönüştürülebilecek araç-gereç olarak görür.”
Şiir bir üretimdir. Güçtür, karmaşıktır fakat bir üretimdir.
“Ozan şiire, büyük emek gerektiren bir iş gözüyle bakmalıdır.
Kaideler oluşturmak kendi başına şiirin amacı değildir.”
“Bir kez daha vurgulamak isterim ki bir insanı şairliğe götürecek, onun şiir yazmasını sağlayacak kurallar koy­mak değildir gayem. Bu şekilde kurallar yoktur. Ozan bu ku­ralları yaratan kişidir.”
Nazım Hikmet, Ataol Behramoğlu, Ahmet Arif benzer biçimde toplumcu şairlerimiz şiir biçimi olarak Mayakovski’den etkilenmiştir. Nazım Hikmet’le tanıdığımız vezinsiz, kafiyesiz, kırık dizeli şiiri Nazım talebe olarak gittiği Moskova’da 1920’lerde Mayakovski’den öğrenmiş.
Ozan ve şiir ile ozan-şiir arasındaki ilişkiler hakkında yukarıda verilen örneklerdeki benzer biçimde görüşlerin anlattıktan sonrasında, “Peki şiir iyi mi yapılır?” diye kendi kendine sordurulmuş olduğu soruya, Mayakovski aşağıda belirtilen örneklerdeki benzer biçimde cevaplar veriyor:
“Şiir emek harcaması, toplumsal beklentinin oluşmasından, onun bilincine varılmasından ilkin başlıyor.”
“Şiirsel yapıtın ön hazırlığı kesintisiz sürer.”
“İyi bir şiirsel yaratı, taslak niteliğindeki büyük bir birikime haiz olduktan sonrasında yapılabilir.”
“Şiir yapılırken, sözcükler bir kaç yüz kere evrilir çevrilir, kimi sözcükler kopup gider, ötekiler kalır, ta ki son sözcüğün yerini bulduğunu hissedene kadar. Tecrübeyle geliştirilen bu hisse kabiliyet denir.”
“Şiirin hitap etmiş olduğu dinleyici/okuyucu devamlı göz önünde bulundurulmalıdır. Tonlamayı dinleyiciye bağlı olarak ikna eden ya da rica eden emreden ya da soran bir tarzda ayarlamak gerekir.”
“İlk dörtlük şiirin kalanını belirler. Başlangıçta ikili davranıp tüm tüm okuyucunun ilgisini çekmek gerekir. Okuyucunun sempatisini kazandıktan sonrasında ana temaya değinmek gerek.”
“Dörtlük ikiye bölünmeli: iki ağdalı mısra, iki tane de yaşamın içinden konuşma dilinde, birbirini zıtlıkla vurgulamalılar.”
“Kafiye dizeleri birbirine bağlar. Kendine özgü sözcüğü dizenin sonuna koyup ne pahasına olursa olsun ona bir kafiye bulmak gerekir.”
“Kafiye olmadan şiir dağılır. Kafiye sizi bundan önceki dizeye geri götürür, onu hatırlamaya zorlar, aynı fikri biçimlendiren tüm dizeleri bir zincir halkaları olmaya zorlar.
“Kafiye iki mısra içinde son sözcüklerin uyumudur, hepimiz bu şekilde dese de bu saçmadır. Dize başları da kafiyelendirilebilir.
Dize sonlarını bir sonrakinin başıyla kafiyelendirmek de mümkündür. Birinci dizenin ve ikincinin sonu üçüncü ya da dördüncü dizenin son sözcüğü ile de kafiyelendirilebilir.”
“Şiirde anlatımın zirve yapması gerekir. Şiirin en önde gelen ifade araçlarından birisi imgedir. İmge yapımının şekilleri; benzetmeler, bir tanımı başka kavramlara dönüştüren metaforlar, gerçeklerin aşırı mübalağa edilmesi ve benzeri…”
Şiirin ölçü ve ritmi noktalamadan daha önemlidir ve eski şablonu takip ettiğinde noktalamayı kendi hükmü altına alır.
“Ritim, şiirin başlıca gücü, başlıca enerjisidir. Bir oldukca şiirde hatta bir şairin tüm çalışmalarında aynı olabilir. Ozan kendi ritim duygusunu geliştirmek ve başka ölçüleri ezberlemek zorundadır.”
“Şiirin can alıcı anlarından biri, sonudur. Şiirin en güzel dizeleri çoğu zaman onun sonunda yer alır.”
“Şiirsel eserin yapılması için yer ya da vakit değişikliği gereklidir. Tıpkı fotoğraf sanatında olduğu benzer biçimde, çizeceğiniz herhangi bir nesnenin açığında durmak zorundasınız.”
“Yazılan yaratı demlenmek için zamana gereksinim duyar.
Acil bir mevzu üstüne en büyük ruh coşkunluğu ile yazdığım tüm şiirler, bigün sonrasında bana sığ, noksan ve tek boyutlu göründü. Her vakit bir şeyleri dehşetle tekrardan yapasım geldi.”
“Şiir birikimlerim üstüne o denli yoğunlaşarak çalışıyorum ki on beş senelik çalışmam süresince hangi kafiyeyi, ünsüz akışmasını, imgeyi vs.’yi nerede bulduğumu ya da gözüme iliştiğini bile yüzde doksan oranında kesinlikle bilirim.”
“Şiir Nasıl Yapılır” adlı bu kitap, şiir hakkında adeta bir başucu kitabı diyebiliriz. Kitabı roman benzer biçimde, öykü benzer biçimde o şekilde bir defada okumakla değil onlarca kere okuyarak iyice özümsemek gerekir. (Hadi Güler)

Bir şiirin iyi mi yazılması icap ettiğini özetleyen mükemmel bir kitap. Damıttıklarımı aşağıda özetledim.
Şiir yazmak için gerekenler
• Şiir kanalıyla düüşünülebilecek bir problemi ve bununla ilgili dile getirilecek isteği, ihtiyacı (odak noktasını) bilmek, sezmek;
• Malzemeler ve sözcüklerle dağarcığı doldurmak;
• Yazmak için lüzumlu araçlara haiz olmak;
• Sözcükleri evirip çevirme ustalığına haiz olmak (sonuncusu sadece oldukca çalışmakla sağlanabilir)
• Dize yazımını sanat haline getirmek, araç-gereç ve yöntemlerde yenilik yaratmak
Şiir üretim süreci:
Şiir yaratmak bir üretimdir. Şiirde ustalık sadece buna bir üretim olarak yaklaşıldığında gerçekleşir. Üretim süreci üstünde çalışmak da ozan için oldukca önemlidir.
Şiir üretimindeki adımlar:
1. Nedeni belirlemek: Şiir yazımındaki amacı belirlemek (problem ve odak noktasını) belirlemek;
2. Üstünde düşünmek: fikirleri kafada çevirmek, kimi zaman araya mesafe koymak, mayalamak, ön hazırlık yapmak
3. İlk dörtlük üstünde çalışmak: sözcüklerle oynamak; ölçü, anlam, uyak… üstünde düşünmek (öyküdeki tesir benzer biçimde ele almak); ses uyumuna bakmak; esasları belirlemek;
4. Yapı taşlarını belirlemek: bütünde işlenecek hususları belirlemek; etkiyi çoğaltmak için şiirde nelere yer verileceğini belirlemek; tuğlaları belirlemek
5. Yapı taşlarının ve bütünün üstünde tek tek çalışmak: ince işçilik; kuyumculuk (üçüncü adımı tüm için tekrarlamak);
İmge yaratmanın yolları
Karşılaştırma (benzetme); Eğreltileme (nesne, olgu ve kavramlara); İnanılmaz olayların ve gerçeklerin abartılması; Karşıtlıklar ve çağrışım (sonuncusunu ben ekledim) (Elif BAKTIR)


Şiir Nasıl Yapılır PDF indirme linki var mı?


Vladimir Mayakovski – Şiir Nasıl Yapılır kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Şiir Nasıl Yapılır PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Vladimir Mayakovski Kimdir?

Asıl adı Vladimir Vladimiroviç Mayakovski olan Rus ozan, oyun yazarı, film ve tiyatro aktörü 14 Nisan 1930 senesinde şimdiki adı Gürcistan olan Rusya İmparatorluğu’ nda hayata merhaba dedi.

Vladimir Vladimiroviç Mayakovski; 1893’te Gürcistanda dünyaya gelmiştir. Rus kökenli Mayakovski, ozan ve oyun yazarı olmasının yanı sıra beyazperde ve tiyatro oyunculuğu da yapmıştır. Mayakovski, anne, babası ve kız kardeşleri ile bir süre Bağdadi köyünde yaşar sadece bir süre sonrasında aile Kutais kentine göç eder. Mayakovski, lise öğrenimi esnasında sanat ile fazlaca ilgilidir.

Bilhassa de Fransız yazar Jules Vernenin romanlarına yoğun ilgi duymaktadır. Verne’nin görkemli bir kurgu ile yazdığı romanları, Mayakovskiyi ziyadesiyle kendine çekmeyi başarmıştır. Mayakovskinin sanata olan bu yakınlığı öğretmeni tarafınca fark edilir ve Mayakovskiye çeşitli sanat dersleri verilmeye başlanır. Mayakovski, bu zamanda babasını kaybeder ve aile Moskovaya göç eder. Mayakovski, şiire karşı yoğun bir ilgi duymaktadır ve bunun yanı sıra Moskovada çevresi toplumcu kişilerle dolmuştur.Sosyalizm düşleri kurmaya süregelen Mayakovski, bir taraftan da yoksulluk ile göz göze gelmiştir. Annesi bu zamanda Moskova’da çalışmaya adım atar. Siyasete iyiden iye giren Mayakovski, Bolşevik partisinin eylemlerine, katılır ve çeşitli faaliyetler gösterir. Bu eylemler neticesinde Mayakovski, onlarca kere tutuklanır. Bu vakalar esnasında hemen hemen 15 yaşlarında olan Mayakovski, bir tutuklama sonrasın 12 ay süresince hücrede kalır. Hapis cezalarının arkasından Mayakovski, Moskova Resim ve Heykel Okuluna yazılır ve sanatçı kişiliğini, özgünlüğünü burada da kanıtlamayı başarır. Mayakovski, bu zamanda Rusyadaki Fütürizm akımının en sağlam temsilcilerinden olur. Bayağı fikir biçimlerini bir kenara atan bu akım geleceğin, sanata en büyük yansımasıdır. Rus fütürizmini devrimle kurulacak yeni bir düzenle resme yansıtan Mayakovski, bir taraftan da şiirleri ile insanları etkilemektedir. Yine bu sıralarda Mayakovski, yazdığı oyunların yanı sıra tiyatro oyunculuğuyla da anılmaktadır. Dünya ise bu sırada büyük bir harbe hazırlanmaktadır. Takvimlerin 1914ü gösterdiği sıralarda I. Dünya Savaşı adım atar. 3 yıl sonrasında ise Mayakovski’nin de hayalini kurduğu Ekim Devrimi, gerçekleşir. Hayalleri gerçekleşen Mayakovski 36 senelik yaşamı süresince sanatı ve politikayı beraber yürütmeyi tercih etmiştir. Propaganda mevzusunda fazlasıyla iyi olan, kalemini oldukça iyi kullanan Mayakovski’nin bu özelliği dikkatleri onun üstüne çekmektedir. 1920li yıllarda Mayakovski, çeşitli gazete ve dergilerde yazmaya adım atar. Rus ozan Sergey Yeseninin intihar ile sarsılan Mayakovski, dostu için bir şiir yazar ve bu şiir Ruslar tarafınca negatif bir halde karşılanır. 1930 senesinde ise Mayakovski, tabanca ile yaşamına son verir. Mayakovski, kısacık ömrüne büyük bir savaşım ve emsalsiz bir sanat sığdırmayı başarmıştır.


Vladimir Mayakovski Kitapları – Eserleri

  • Şiirler
  • Pantolonlu Bulut
  • Yüz Elli Milyon Destanı
  • Yaşamı / Sanatı Şiirleri
  • Şiir Nasıl Yapılır
  • Lenin Destanı
  • Lili Brik’e Mektuplar
  • Mektuplar
  • Seçme Şiirler
  • Ben
  • Ekim Destanı
  • Amerika’yı Keşfim
  • Tahta Kurusu
  • MAYAKOVSKİ ŞİİRLER
  • Şiîrên Bijarte
  • Hansı Sənət Yaxşıdır?
  • Zürafadan Kanguruya Neler Neler Var Bu Kitapta
  • Во весь голос
  • Trajedi
  • Büyüyünce Ne Olmalıyım?


Vladimir Mayakovski Alıntıları – Sözleri

  • Yüceltin beni!
    Eşit değilim ben hiçbir büyük kişiye.
    Üzerine mevcud her şeyin
    yazıyorum > diye. (Seçme Şiirler)
  • Hoşça kal, dostum. Hoşça kal mutluluklar.
    Sevgili dostum, yüreğimde yaşayacak anın.
    Sonunda ayrılmak yazgısı olsa da insanoğlunun.
    Hoşça kal dediğimiz benzer biçimde buluşmak da var.
    Hoşça kal, dostum, el sıkışmadan, suskunlukla.
    Sakın üzülme, nedir bu gözlerindeki hüzün?
    Şu yaşamda yeni bir şey değil ki ölüm,
    Ama pek o şekilde yeni sayılmaz yaşamak da. (Şiir Nasıl Yapılır)
  • Kendimi mutsuz buluyorum ve birden bire yaşamdan büsbütün bezginleştim… Kendimi sıhhatli bulmuyorum. (Mektuplar)
  • Çılgınlık tüm.
    Hiçbir şey yok olup bitecek. (Seçme Şiirler)
  • İniyoruz dağı biz,
    Sürünüyoruz ormandan,
    Senelerce kemirilmiş,taraflara dek. (Yüz Elli Milyon Destanı)
  • Ne dileyebilir bu şekilde bir yığın?
    Bu yığın fakat oldukca şey diliyor! (Pantolonlu Bulut)
  • Ayrıca yaşamaktan asla tat almıyorum, kendimden asla hoşnut deği­lim! (Lili Brik’e Mektuplar)
  • Sanırdım erki sonsuz Tanrı’sın sen,
    oysa küçücük bir Tanrıcıkmışsın bilgisi yarım. (Pantolonlu Bulut)
  • Ben ki öylesine bağlanıp kaldım Siz’e, ve o şekilde birden Siz bir – yabancısınız… (Mektuplar)
  • Dayê!
    Êdî ez nikarim klaman bibêjim.
    Dika koroya dêra dilê min şewitiye! (Şiîrên Bijarte)
  • Şunu iyi bil!
    Ya onun olacağım
    ya da
    kendimi suda boğacağım. (Ekim Destanı)
  • Savaş kazanılamaz
    bölünerek
    boylara, parçalara (Amerika’yı Keşfim)
  • yüreğimi taşıyabilecek miyim
    onu geri aldıktan sonrasında? (Yaşamı / Sanatı Şiirleri)
  • buyrun size kitap! (Pantolonlu Bulut)
  • Yeni bir şey yok. Uslu uslu yaşıyor, seni seviyor ve umuyorum. (Lili Brik’e Mektuplar)
  • Anne!
    Şarkı söyleyemiyorum.
    Yüreğimin minik kilisesindeki sahne tutuşmuş. (Pantolonlu Bulut)
  • Ne kadar yetenekli olursa olsun asla kimse başlangıçta derhal büyüleyici eserler yazmaz; öteki taraftan, ilk emek harcama devamlı “en taze” olandır, sanki o ana kadarki ömrünün tüm birikimi onda içerilmektedir. (Şiir Nasıl Yapılır)
  • İçimde hep beni asla görmesen daha oldukca sevinecekmiş­sin duygusu var. (Lili Brik’e Mektuplar)
  • Azıcık sev beni. (Lili Brik’e Mektuplar)
  • Kahrolsun sizin aşkınız, kahrolsun sizin sanatınız, kahrol­sun sizin düzeniniz, kahrolsun sizin dininiz. (Pantolonlu Bulut)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş